02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
26 HAZlRAN 1989 EKONOMt CUMHURİYET/13 TÜRKlYE'den Mehmet Emin Karamehmet hisseleri topluyor, son söz kayınpederi Sadık Eliyeşil'in ALTINDÖVİZ SERBEST PtYASADA DÜN Otlar (satış) 2150 Marfc (satış) 1100 Ata Ura (satış) 170.000 M. BANKASI'NDA BUGÜN •olar (döviz alış) 2130.17 toiar (efektit satış) 2156.00 Haıfc (ctöviz alış) 1093.80 Mark (efektif satış) 1107.06 1 O K attm ($) 370.25 İnterbank faizi: 40.00 iSlÇukıırovalda son raıınd Çıtanın Yüksekliği ve OSMAN ULAGAY Karamehmetler in yurtdışı seyahatlerine tahdit koözler ailesinin elindeki nuyor, ardından Pamukbank, yüzde 11.70'lik hisseyi alan Hazine tarafından yakın takibe alınıyor, hatta grubun diğer banMehmet Emin kalarında da denetimlerin sıklaşKaramehmet, eşi tınldığı ve bankalann birbiriyle işŞerife'nin ailesi olan lem yapmalannın yasaklandığj bile kulaktan kulağa dolaşıyordu. 'I Eliyeşillerin elindeki 1 Pamukbank'ın ardından Yapı ve yüzde 11.55'lik Kredi Bankası'nda da müfettişlehisseyi de alarak rin bazı denetimler yaptıkları söyleniyordu. Çukurova Grubu'nda Bu arada Hasan ve Mehmet g yüzde52.75 hisseye Reşat Karamehmet kardeşlerin 1 ulaşma yolunda. Mehmet Emin Karamehmet'e işyönündeydi. Ancak bu yorumlar yapılırken Hasan ve Mehmet Reşat Karamehmet'in Özal ailesinden aldıklan destek hesaba kaülmamıştı. Bu gelişmeyi izleyen günlerde önce Mehmet Emin Karamehmet'lerin ayrüması yolunda bir teklif götürdükleri ve Uluslararası Endüstri ve Ticaret Bankası, Çukurova Dtş Ticarel'ın tümünü, Çukurova Çelik'in ise yüzde 25 hissesini alarak gruptan kopabileceklerini önerdikleri duyuldu. Mehmet Emin Karamehmet bu teklife rağbet etmeyince yaklaşık 10 gün önce Adana'da Çukurova Grubu'na ortak olan tüm ailelerin bir araya geldiği 10 saat süren önemli bir toplantı yapıldı. thtilaf halinde otkn iki Karamehmet ailesinin yam sıra Gücüm, Eliyeşil ve Özler ailesinin önde gelenîerinin de katıldıkları bu toplantıda Tekin Gücüm ve Hasan Karamehmet tarafı, Mehmet Emin Karamehmet'e "Bu ihtilaf böyle suremez. Hjsseterin tümünü ya al, ya da sat" dediler. Sızan haberlere göre Mehmet Emin Karamehmet ise hisseleri satın almaya niyetli olmadığmı, istenirse kendi hisselerini de satabileceğini dile getirerek bir anlamda blöf yapmış oldu. Mehmet Emin Karamehmet'in bu sözleri üzerine Hasan ve Mehmet Reşat Karamehmet kardeşler, Tekin Gücüm ailesiyle birlikte kurucu hisselerin yüzde 40' ına sahip olduklaruu ve geri kalan yüzde 60 hissesinin tümünü de satın almaya talip olduklarını bildirdiler ve parasal teklif verdiler. Bu teklifı duyan Mehmet Emin Karamehmet, "Teklif çok iyidir. Ben de UsseJerimi saöyorum" dedi, hatta ne tür teminatlar istediğini bile sıraladı. O toplantıda Özler ailesi ve hatta Mehmet Emin Karamehmet'in kardeşı Samsa Karamehmet de hisselere verilen fıyatı çok iyi bulduklarıru ve prensip olarak anlaşmanın sağlandığını bildirdiler ve el sıkışıldı. Ancak Mehmet Emin Karamehmet bu toplantımn hemen ertesinde Özler ve Eliyeşil ailesiyle teke tek görüşerek ve daha yüksek fiyatlar vererek işi lehine çevirdi. EKONOMINOTLARI ^Azınlık" Testi 5ayhkaçık393 milyar ANKARA (AA) Konsolide bütçe açığı, bu yılın ilk beş ayında, geçen yılın aynı dönemine göre yuzde 9.7 oramnda azalarak 393 milyar lira düzeyinde gerçekleşti. Geçen yılın ilk beş ayında bütçe açığı 435 milyar lira olmuştu. Beş aylık bütçe gelirleri, geçen yılın aynı dönemine göre yuzde 75.6 artarak 10 trilyon 605 milyar lira oldu. Aynı dönemde vergi gelirleri ise geçen yıla göre yuzde 73.9 artışla 8 trilyon 370 milyar lirç olarak gerçekleşti. Zeytine zam BURSA (AA) Zeytin Tarım Satış Kooperatifleri Birliği (Marmarabirlik) zeytin toptan satış fıyatlanna kiloda yüzde 12.7 ile yüzde 22.6 arastnda değişen oranlarda zam yaptı. Daha önce kilosu toptan 3 bin 100 lira olan duble zeytinin fîyatı 3 bin 800 liraya, 5 bin lira olan hususi zeytinin satış fıyatı da 5 bin 700 liraya yükseltildi. İSTANBUL (AA) Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkam Ali Coşkun, hükumetin "siyasi düşüncelerle yeniden yanlışlıklar yapmaması" halinde, 1989 yılının yüzde 5560'h bir enflasyon rakamıyla geride bırakılmasınm mümkün olduğunu ifade ederek, "Dolayısıyla, ben üç rakamlı enflasyon beklentisi içinde değilim" dedi. Coşkun, buna karşılık bir seçim atmosferine •girilmesi ve seçim ekonomisi uygulaması halinde enflasyonun yeniden buyük bir tırmanışa geçebileceğine dikkati çekerek, "Bu durumda Türk ekonomisinin yeniden toparlanabilmesi fevkalade güç olur. Ekonominin bu duruma tahammülü yoktur" şeklinde konuştu. Coşkuri'dan enflasyon tahmını 12 Eylül askeri hükümeti döneminde denizci Başbakan Bülent Ulusu zamanında "ilkbahannı" Çukurova Grubu içindeki ihti yaşayan ve ardından gelen Özal laf, Mehmet Emin Karamehmet' hükümetiyle bir türlü yüdızları le dedeleri kardeş olan Hasan ve banşmayan denizcilik sektörünün Mehmet Reşat Karamehmet kar "körii kaderi". 89 yerel seçimledeşlerin 2 ay kadar önce Çukuro riyle döndu. Oenızcıler, en çok yava Grubu'nun tek hâkimine kar kındıklan rıhtım resmini hallederşı isyan bayrağını açmalarıyla ken, 1982'de teşvikle aldıklan gebaşladı. Grup içinde yüzde 24.5 milere satma izni aldılar. kurucu hisseye sahip olduklannı, Haziranın son haftasında Resancak hisseleri oramnda söz sahibi olamadıklannı açıklayan Ha mi Gazete'de yayımlanarak yüsan ve Mehmet Reşat Karameh rürlüğe giren yönetmeliklerle demet kardeşler, şirketler bırbirine nizcüiğe tam bir liberasyon geldi. ortak edilerek hisse sahiplerinin 12 bin DWT ve özel gemilerde 499 etkisiz hale getirildiğini savunu gros/ton üzerindeki gemilerin •yorlar ve "hakkımızı geri alım satımında tam bir serbestlialacagız" diyorlardı. Mehmet ğe kavuşan armatörler, yaşı, duEmin Karamehmet'e yakın çevre rumu, fîyatı ne olursa olsun istelerin o günlerdeki görüşu ise dikleri gemiyi hiçbir kurumun iz"Mehmet Emin yaş tahtaya bas nine tabi olmadan alıp satacaklar. maz. O, bütün bnnlan hesap et Daha önce 22 evrak ve dilekçe ile miştir. Hasan ve Mehmet Reşat çeşitli kurumlardan izin almak zokardeşler tek ktıruş alamazlar" runda olan armatörler şimdi alım 26 HAZİRAM 1989 Ahş MERALTAMER Çukurova Grubu'nu oluşturan aileler arasında şu günlerde yeniden hareketli günler yaşanıyor. Grubun tek hâkimi Mehmet Emin Karamehmet, aile içinde bir süredir devam eden ve kendisine zor günler yaşatan ihtilafı kurnaz bir manevrayla kendi lehine çevirmiş görünüyor. 16 haziran günü Adana'da yapılan ve Çukurova Grubu'na hissedar olan tüm aileleri bir araya getiren 10 saatlik toplantıda yüzde 24.55 hisseye sahip Hasan ve Mehmet Reşat Karamehmet kardeşlerle yüzde 13.80 hisseye sahip Tekin Göcüm ailesi tüm hisseleri ellerinde topluyor gözükürlerken, bu toplantımn ardından 2 aileyle teke tek görüşen Mehmet Emin Karamehmet, şu anda kontrolünde bulunan yüzde 29.5'lik hisse payını yüzde 52.75'e çıkartmaya hazırlanıyor. Adana'daki toplantımn ardından önce dayılan Özcan Özler, Özbek Özler ve dayıoğlu Sefa Özler'in elinde bulunan toplam yüzde 11.70'lik kurucu hisseyi devralmak üzere Özler ailesiyle prensip anlaşmasına varan Mehmet Emin Karamehmet, Eliyeşil ailesinin elindeki yüzde 11.55'lik hissenin kendi üzerine devriyle ilgili olarak da son noktaya gelmiş bulunuyor. Mehmet Emin Karamehmet'i Çukurova Grubu'nda yüzde 52.75 çoğunluğa ulaştıracak son sözü söyleyecek olan Sadık Eliyeşil'in, Mehmet Emin'in kayınpederi olduğu hatırlandığında bu işe "haDolmuş" gözüyle bakılıyor. Sektöre getirilen teşviklerin geciktiğini savunan denizciler, filoyu genişletmek için yeni bir ucuz gemi dalgasını beklediklerini belirttiler. ABDURRAHMAN YILDIRIM Filo ucuz gemi beklîyor ^y .*» 1990 1991 1993 1994 1992 4.915. 7İ524. 8.291.909 8.934.284 10.623.403 10,996.557 9.547.566 Karnuoyu yoklamaJarı ve piyasa araştırmalarıyla adını duyuran PİAR^İÂR kuruluşJarının kurucusu ve yöneticisi Bülent Tanla, yüksek atlama yanşmasından esinlenen bir benzetmeyle, "Turgut Özal, Türkiye için 1.38 metrede duran çıtayı birdenbire 2.38'e yukseltti ve herkeste bu iddialı yüksekliğin aşılabileceği beklentisini yarattı. Sonunda bu gerçekleşmeyince Turgut Bey'e bağlanan umutlar, düş kırıkhğına dönüştü. Ancak şimdi bu 238'lik hedef diğer partileh, diğer liderleri de zorluyor. insanlar bu kez Erdal Bey'den de Süleyman Bey'den de 2.38'in aşılmasınt sağlayacak çözümleri bekliyor. Bu da bütün politikacıların işini zorlaştırıyor" diyor. Bülent Tanla'nın bu sözlerie netleştirdigi görüşleri son haftalarda başka vesilelerle de duydum. Fikirierine değer verdiğim bazı öğretim üyeleri, özal'ın gerçekçi verilere dayanmadan çizmiş otduğu "çağ atlama" tablolannın toplumdaki beklentileri aşırı öiçüde yükseittiğinı, bu beklentileri gerçekleştirmenin ise oldukça zor olduğunu ve bunun da toplumdaki düş kırıklığım arttırdığını söylüyorlardı. Bu saptamaları yabana atmamak gerekiyor. Turgut Özal'ın, 1980'li yıllara oldukça bunalımlı bir ortamda giden Türk insanına, "çağ atlama" deyişiyle özetlenen yeni bir yaşam tarzı, daha yüksek bir refah düzeyi, dünyada itiban artmış bir Türkiye görüntüsü vaatettiği ve etkili propaganda kampanyalarıyla bu vaatleri geniş toplum kesimlerine aktardığı sanırım bir gerçek. Ancak Sayın özal'ın kolaylıkla peş Peşe sıralanan bu vaatleri gercekleştirecek bir ufkave birikjme sahip olmadığı da olayların akışı içinde kanıtlanmış bir başka gerçek. Bu durumda sonucun, yaygın bir düş kırıklığı ve Özal'a tepki olması da hiç şaşırtıcı değil. PİAR'ın, Türk insanının güncel profılini çıkartmak için gerçekleştirdiği kapsamlı araştırma içinde yer alan tablolardan bazıları da Türkiye'nin gidişatıyla ilgili beklentilerin son üç yıl içinde nasıl çarpıcı btçimde değiştiğini ortaya koyuyor. Türkiye'nin gidişatıyla ilgili olarak Türkiye genelinde yapıIan anket çalışmalarının ortaya koyduğu değerlendirmelerin özeti şöyle: Temmuz Temmuz Mayıs 1967 1968 1989 "Turkiye iyiye gidiyor" diyenler % 52.4 % 24.0 % 20.2 "Türkiye kötüye gidiyor" diyenler % 365 % 47.1 % 73.0 "Fıkrim yok" diyenler % 11.1 % 2a9 % 6B Türk insanındaki kotümserliğin özellikle son aylarda hızla tırmandığı açıkça görülüyor "profil" çaltşmasındaki tablolarda. PİAR'ın Türk insanının değerler sistemine, çeşitli konulardaki tutum ve davranışlarına ışık tutmayı amaçlayan "profil" raporunda, siyaset yapanlar için ilginç olabilecek başka veriler de var. Örneğin, "ANAP iktidan döneminde meydana gelen en önemli değişiklikler nelerdi" sorusunu 1988 haziranında yanıtlayanların %49'u "enflasyon" yanıtını vermiş; % 32 toplumsal huzur" demiş: %17.4 "ekonomik kalkınmadaatılım"ı; %15.4 "borç yüzünden dışa bağımlılığın artması"nı, %73 ise "irtica olaylannın artması"nı en önemli değişiklik olarak değerlendirmiş. Bu anket bugün yenilense yanıtlar nasıl olurdu acaba? PİAR'ın "protil" raporunda siyasetçilerin yanı sıra toplumbt^ limciler, işadamları, karar alma noktasında bulunan yöneticiler açısından da ilginç olabilecek bulgular var. Bu bulgulardan, Türk insanının tercihleri arasında ağır basan eğilimlerin ve özelliklerin yanı sıra Türkiye'de "azınlıkta" kalanlarla ilgili bazı sonuçlara varmak da olası. Örneğin faal olarak siyasetle ılgılenenlerin oranı yalnızca %2.5, herhangı bir dernek ya da siyasi faaliyete katılanların oranı da yalnızca <Vfa7.2. Demokrasinin kökleşmesiyle ilgilenenler için ilginç iki gösterge. Turkiye'deki azınlıklar'ı tanımtama açısından ilginç olabilecek bazı diğer bulgular ise şöyle: Nrtelik/özellikler Toplumdaki oranı Yeşil gözlü olanlar % 7.8 Mavi gözlü olanlar % 83 Sarı saçlı olanlar % 10.1 Sakallı erkekler %13.0 Saat 24'ten sonra yatanlar % 115 Saat 8'den sonra kalkanlar % 13.6 Her gün banyo yapanlar % 2.9 Kahvaltıda Nescafe içenler % 1.3 Birden fazla evlenenler % a2 Resmi nikâhla yetinenler % 17.6 Balayına çıkanlar % 12.8 Ev işlerini eşit paylaşanlar % 13.4 Ev temizliğı için yardımcı alanlar % 11.8 Bayram ziyareti yapmayanlar % 15.4 Allah'ın ilahi gücüne inanmayanlar % 2.4 Ölümden sonra hayata inanmayanlar % 9.6 Sürekli sinemaya gidenler % 6.2 Haftalık dergi okuyanlar % 6.5 Pasaportu olanlar % 7.9 Yurtdışına çıkanlar % 5.6 Bankada vadeli hesabı olanlar % 13.1 Tahvil/Hisse senedi olanlar % 0.8 Kredi kartı olanlar % 1.1 Sigorta poliçesi olanlar % 2.2 Bilgisayar sahibi olanlar % 1.1 İşte size bir "yaz testi". Bu göstergelere bakarak Türkiye'nin "azınlıktarı" içinde yer alıp almadığınızı saptayabilirsiniz. Kaynak: Deniz Ticaret Odası, Dr. Muzaffer Günay "Deniz" Tksret Füosu'nun Ptanlaması Denizcilik sektörilne teşvik geç geldi. Yıldan yıla eriyen deniz ticaret' filosunu yenilemek için özal hükümetiyle bir türlü diyalog kuramayan ve dünya gemi fiyatlanmn en düşük olduğu 198587 dönemini kaçıran denizcilik sektörüne, gemi fiyatlanmn 34 katı artarak zirveye çıktığı bugünlerde teşvik yağdı. Armatörler, filonun yenilenmesi ve ihtiyaç duyulan tonaja ulaşılması için gemi fiyatlanmn düşmesini bekleyeceklerini bildirdiler. DOVIZ KURLARI Dövizin Cinsi 1 ABD Doları 1 Avustralya Doları 1 Avusturya Şilini 1 Batı Alman Markı 1 Belçika Frangı 1 Danimarka Kronu 1 Fın Markkası 1 Fransız Frangı 1 Hollanda Florinı 1 İsveç Kronu 1 isvıçre Frangı 100 italyan Lireti 1 Japon Yeni 1 Kuveyt Dinarı 1 Sterlin 1 S.Arabıstan Rıyalı Doviz 2130.17 1633.85 155.49 1093.80 52.30 280.94 488.85 323.12 971.57 323.00 1269.85 150.97 15.27 7220.92 3327.33 568.04 Doviz Satış 2134.44 1637.12 155.80 1095.99 52.40 281.50 489.83 323.77 973.52 323.65 1272.39 151.27 1530 7235.39 3334.00 569.18 Efektif Alış 2130.17 1606.07 155.49 1093.80 51.41 280.94 480.54 323.12 971.57 323.00 1269.85 148.40 15.01 7098.16 3327.33 558.38 Efektif Satış 2156.00 1653.66 157.37 1107.06 52.93 284.34 494.78 327.04 983.35 326.92 1285.24 152.80 15.45 7308.47 3367.68 574.93 90ların dev şirkeüeri NEW YORK (AA) 1990'h yıllarda dünya liderliğine oynayacak fîrmalar belirlendi. ABD'de yayımlanan Wall Street Journal Gazetesi'nin yayın hayatının 100. yülarda dünya lideri konumumda olacak rırmalann, 50'si Amerikan sermayeli, 16'sı da diğer sanayileşmiş ülkeler sermayeli flrmalardan oluşuyor. Wall Street Journal'ın değerlendinnesine göre, 1990'h yıllarda dünyanın önde gelen fırmalan arasına girecek olanlar arasında baş sıraları, Amerikan serma Türtdye'nin ticaret fflosu 5 yıUa 4.9 milyon UWT'den, 10.9 DWT'ye çıkanlmayı satım işleminden sonra sadece bil şımalannda yüzde 3 olarak belir rüne kaidıiım" söyleyen Deniz lendi. Böylelikle ithal yükleri ta Ticaret Odası Başkam Cengiz dirimde bulunacaklar. Yerel seçimlerden sonra kuru şımalarının daha çok oranda de Kaptanoğlu, "Hükümet bizi serlan diyalog köprüsüyle haziran nizyoluna kaydırılması hedeflen best bıraktı, ama subvansiyon diye bir şe> vermedi. Kaynak yok. ayı sonunda denizcilik sektörüne di. • Tam serbestJyet getirildi: Her Kayrutgı biz bulacağız. Hepimizin getirilen yeni düzenlemeler şöyle: • İthal fonu kaldınldı: Gemi it türlü gemi ithal ve ihracı serbest itiban var. Yurtiçi ve yurtdışı kayhalinde yüzde 5 oramnda alınan bıraküdı. Armatörlere, 1982'de naklan barekete geçireceğiz" defon kaldınldı. Aynca bakım ve teşvikle aldıklan gemileri de sat di. Kaptanoğlu, iki yıl öncesine tamirde kullamlan makine ve teç ma serbestiyeti getirildi. Armatör göre gemi fiyatlanmn üç kat arthizat ithalinden de yüzde 5 güm ler gemi alımları için hiçbir raa tığını ve bu yüksek noktada filorük alınmayacak. kamdan izin almayacaklar, sade nun yenilenip yenilenemeyeceği • Rıhüm resmi dengelendi: Da ce işlemler bittikten sonra bildi sorusuna da "Biz birinci treni kaha önce sadece denizyoluyla ya rimde bulunacaklar. Bu düzenle çırdık. Şimdi ikinci treni bekleyepılan ithalattan alınan yüzde 5 meyle armatör, aldığı gemiyi ay ceğiz. Filonun yenilenmesi hemen olmaz. Ama dalgalı bir seyir izrıhtım resmi, hava, kara ve denür nı gün içinde satabilecek. yoluna yaygınlaştınldı. Bu vergi Denizcilik sektörüne bu ilgi ve leyen navlunlara paralel giden gedenizyolunda yüzde 4'e indirilir teşvik yağmurundan sonra "bü mi fiyatlannı kollayacağız ve düken, kara, hava ve demiryolu ta tün becerinin artık Türk annatö şük noktasında yakalayacagız" karşüığını verdi. Denizciler Işveren Sendikası Başkam Eşref Cerraboğlu da son alınan kararlarla sektörün "ikinci hamlesini" yapacağını söyledi. Filonun 6 milyon DVVT'den bugunyeli American Telephone and Te• Avostnüya sermayeli meşrn lerde 4.5 milyon DWT'ye düştülegraph, Procter and Gamble ve"*bat ve tanma dayab sanayi firma ğünü ve taşımalara yeterli olmaWalt Disney alıyor. sı Elders IXL, dıgını vurgulayan Eşref CerTaDeğerlendirmede, 1990'h yülaFransız sermayeü elektrikli ev hoğlu, önlemlerin zamanında alınn diğer lider fırmalan şöyle sı eşyalan üreten Electricite de Fran namadığı için "birinci ucuzluk ralamyor: ce, trenini" kaçırdıklarını belirterek, • Tayvan sermayeli, kişisei bil • İtalyan sermayeli tanma da "Şimdi gemi fiyatlanmn aşağıya yalı sanayi ve kimya fabrikası dönüş noktasını bekliyoruz. O gisayar üreten Acer Grubu, • Güney Kore sermayeli Bor O r o P P ° »emızzı, noktada yakalayıp filomuzu neo International Furniture, , * J a P ° n sennayeh bügısayar ve genişleteceğiz" diye konuştu. Cer•lsviçre sermayeli Cs Holding elfktromk fırmas. Fujıtsu, rahoğlu, sektörün bu ikinci hamJ n of Znrich Bankası, * " P ° sermayeli, otomobil ve lesi için denizci eğitimine büyük • F.Alman sermayeli, Otomo «ottMİkfct üreten Honda Motor bir önem vermeleri gerektiğini ve tiv ve Uzay Havacılık Firması • Japon sermayeü sigortacütk bunun hazırlıklanna da başladıkDaimlerBenz, fîrması Nippon Life Insurance. larıru kaydetti. TI/IURATA FAKSIMILE İstanbul: 175 44 93 Antilya: 123 0b6 Bursa: 152 206 Adana: 122 533 SERBEST MUHASEBECİLİK ve MALİ MÜŞAVİRLİK MEVZUATI Yıllardır beklenen kanun yürürlüğe girdi. Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavir olabilmenin şartları, Kimler yeminli Mali Müşavir olabilecek, Sınav Sistemleri, Oda ve Birlikler halinde örgütlenme imkanları, Ceçiş dönemi hükümlerine göre müracaat süreleri, 6. Planda, belirli amaçlara ulaşmak için yapının ve politikaların nasıl değişmesi gerektiği değil, aynı yapı ve politikalar sürdürülürse ekonominin nereye varabileceği araştmlıyor. Niçin böyle bir araştırmaya gerek var? Birincisi, plan ya da plan diye sunulacak bir belgeyi hazırlamak gerekli. îkincisi, borç alınan kurum, kuruluş ve bankalara, borçların ödenebileceğini, bunun bugünkü yapı ve politikaları sürdürmekle sağlanabileceğini kanıtlamak. Dr. SEVtL KORUM Altıncı Plan, TBMM'de kabul edildi. ANAP iktidan niçin ahşdmamış bir tutum içinde planı oldu bittiye getirdi. Niçin planın "çağ atlayan" modeli, bu modelde kullanilan katsayılar, temel olan Laputoutput tablosu açıklanmıyor? Planın teknik yönlerinin tartışılması için yapüan ulusal kolekyumdan niçin kaçınıldı? Stratejinin belirlenmesine temel oluşturması gereken alternatif çözümler nerede? Gelecek beş yıl için öngörülen değişik ağırlıklı amaçlar ile bununla tutarh politikalann neler olabileceği, planın topluma fayda ve maliyet seçenekleri niçin tartışmaya açümadı? Niçin gelecek beş yıl için, Sayın özal'ın demokrasi anlayışını yansıtan, "altematif yok" yaklaşımını benimsemek zorundayız? Tek doğnı olduğu varsayüan niçin sayın özal'ın önerdiği? Üstelik geçmiş beş yılı yaşadıktan, açıklananla, yapılamn birbiri Ue olabildiğince çeliştiğini gördükten sonra. Burada bir parantez açıp geçmiş beş yılın ekonomik ve sosyal gelişmelerini değerleyen altıncı plana hanrlık niteliğindeki ilk bölümün, geçmiş yuları yeterince "p>embe" göstermediği için geciktiğini belirtmek gerekir. Bugüne değin, bu nitelikteki belgeler, beş yılda planda öngörülen ile gerçekleseni karşılaştırarak plan uygulamasını irdelerken bu kez geçmiş beş yıl, o yıllar için (19841989) plandan bağımsız değerlenmiş ,$anki o dönem plansız bir dönemmiş gibi ya da planla hiç ilgisiz gelişmeler sağlanmış gibi. Altıncı plan, plan d e p , 1989'da ulaşılan ekonomik ve sosyal yapıda değişiklik olmayacağı varsayımı ile 1994'te nereye ulaşılacağını gösteren bir projeksiyon. Altıncı planda planlama yaklaşunının karşıtı söz konusu: Belirli amaçlara ulaşmak için yapının ve politikalannın nasıl değişmesi gerektiği değil, aynı yapı ve politikalar sürdürülürse ekonominin nereye varabileceği araştınlıyor. Niçin böyle bir araştırmaya gerek var? Bu sorunun iki yanıtı var. Birincisi yasal zorunluluk, plan ya da plan diye sunulacak bir belgeyi hazırlamak gerekli. îkincisi, borç alınan kurum, kuruluş ve bankalara, borçlann ödenebileceğini, bunun ise bugünkü yapı ve politikaları sürdürmekle sağlanabileceğini kanıtlamak. Altıncı Plan'ın Türk halkına olumlu bir mesajı yok, beş yü için özveri talep ediyor. Bu özveri, gelecekte daha yüksek gelir artışı sağlamak, sanayileşmek ve istihdam olanaklan yaratmak için yatmmlan artürma uğruna değil, dış borçîan azaltmak için gerekli. Bunun için tartışılması, gündemde olması istenmiyor. Ekonomik yapının değişmesini gösterecek büyüklüklere, katsayüara, oranlara bakalım. 1. Ana sektörlere göre üretimin ve gelirin yapısında, "yapı değişikliği" olarak nitelenebüecek bir değişme yok. Toplam üre Plan cephesinde yeni bir şey yok (1) timde tanmın payı 1989'da yüzde 13.2'den 1994'te yüzde 11.4'e düşüyor. (1.8indeks puanı), sanayinin payı ise sırasıyla yüzde 46.7'den yüzde 49.2'ye yükseliyor. (2.5 indeks puanı) Bu, doğal bir gelişme, tarım üretiminin sanayi üretimi ölçüsünde arttınlamamasından kaynaklanıyor. Tarım ve sanayi sektörlerinin üretim paylarında bu oranda değişmeyi, sanayileşme çabası, sanayinin öncelikli, sürükleyici sektör olması şeklinde yorumlamak olası değil. 2. İmalat sanayii üretimi içinde, tüketim, ara mali ve yatırım mallanmn paylarında öngörülen değişiklik marjinal. Tüketim mallarının payı aynı kalnken, ara mallan 1.6 indeks puanı azahyor. Yatınm mallanmn payı artıyor görünmekle birlikte 1984'deki paydan düşük. Yatmm mallanna ağırhk verilmesi gibi bir seçim söz konusu değil, bu alt•sektörün payının artmış gibi görünmesi, 1989 yüı üretim değerinin düşük olmasından kaynaklanıyor. 3. thracatın yapısında da önemli bir değişiklik amaçlanmıyor. Tanma dayalı sanayi ürünlerinin, imalat sanayii ihracatındaki payı plan döneminde 1.5 indeks puanı azalıyor. Dokuma ve hazır giyimin, diğer imalat sanayii ihracatınm içindeki payı yüzde 45 olarak değişmiyor. 4. tthalatın yapısında da fazla bir değişme yok. İmalat sanayiinin ithalatımn yüzde 50'si ara mali, yüzde 44'ü yatınm mali. Altıncı Plan büyüme sorununa "Ko ONUK YAZAR Konu ile ilgili yasal düzenlemeleri ve gelişmeleri anında takip edebilmeniz için yayımımızı aimanız ve abone olmanız yeterlidir. DEĞİŞEN YAPRAKLAR (Föyvolant): sistemiyle düzenlidiğimiz bir ciltlik yeni yayınımız ilgililerin hizmetine sunutdu. Bu ve diğer yayımiarımız hakkında bilgi almak için lütfen yayınevimize başvurunuz veya broşü r isteyiniz. LEBİB YALKIN YA YIMLARI 'Yürürlükteki mevzuat" LEBIB YALKIN YAYIMIARI vc BASIM IŞ1 l Rl A s Meclısı Mebusan Cad. 327 Dursun Han Kaı. 3 80040 Salıpa/jıv ISTANBUI Tel: 152 II 00/5 hal Fa< 149 61 74 TATÎLE GÎDERKEN KALBİNİZİ KONTROL ETTİRİNİZ lomb'un yumurtası" gibi bir çözüm bulmuş: Marjinal sermaye hasıla oranını düşük göstermek, Planda yıllar itibanyla üç ana sektör için katma değer b.üyüklükleri verilmediğinden, marjinal sermaye hasıla oranını ancak yurtiçi gelir için hesaplamak olası. Plan dönemi için öngörülen marjinal sermaye hasıla oranı 3.71. Geçmiş beş yılda bu oran 4.81 olarak gerçekleşmiş, marjinal sermaye hasüa oranını gelecek beş yılda geçmiş beş yıldan daha düşük olraasını açıklayabilecek bir neden yok. Planda, mal üreten dört ana sektörün, tarım, madencilik, imalat sanayii ve enerji sektörlerinin toplam yatınmlar içinde payı değişmiyor (yaklaşık yüzde 42). Yine bu dört sektörde yatınmlann özel ve kamu kesimi arasındaki dağılımında önemli bir değişiklik yok. özel kesimin payı yüzde 36'dan yüzde 39'a yükseliyor. öte yandan eğer kapasite kullanım oraniannın marjinal sermaye hasıla oranını etkileyeceği öne sürülürse, bunun Beşinci Plan dönemi için daha geçerli olacağı açık, istikrar programı 1983'e kadar uygulandı ve kapasite kullanımı 1984'den sonra giderek arttı. Altıncı plan için hangi projelerden nasıl hesaplandığı açıklanmayan marjinal sermaye hasıla oranlanna dayanılarak bulunan gelir artış hızı gerçekçi değildir. 1989'da oluşmuş yapının bilinen politikalarla gelecek beş yılda ulaşabileceği ortalama gelir artışı yüzde 6'dan fazla olamaz. Altmcı plan döneminde 155.4 trilyon liralık yatırım yapılacaktır. Eğer borç ödeme gereği olmasa, cari işlemler dengede kalabilse, toplam yatmmlar 176.9 trilyon TL, planda öngörülenden yüzde 13.8 fazla olabilirdi. Bu da daha yüksek büyüme hızı, daha fazla istihdam demekti. Ya da daha az tasarnıf daha az özveri ile aynı yatırımlar yapılabileceği anlarnını taşırdı. Plan döneminde sabit fiyatlarla 41.8 trilyon TL. artacak gelirimizin 21.5 trilyon lirasını yurtdışına aktarmak durumunda kalmazdık.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear