28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
25 HAZİRAN 1989 KÜLTÜRYAŞAM HAYVANLAR tSMAlL GÜLGEÇ CUMHURİYET/5 Haftanın sürprizi AFden Michel Plasson ve Capitole de Toulouse Orkestrası'nı bundan 2 yıl önce ne kadar beğenmiştik. Oysa bu kez Plasson, onca hoplayıp zıplamasına karşın 2 yıl önceki hayranlığı uyandırmayı bu kez başaramadı. Haftanın sürprizi ise Avrupa Topluluğu Oda Orkestrası'ydı. 17. ULUSLARARASIİSTANBUL FESTİVALİ # FESTİVALDE BUGÜN % Kuliur Merkezi Konser Saionu, 1830) Ankara Klasik T*rk Müzigi K * r w ı (Atattirk YAREV Külttir Merkezi Büytik Salon, 21.30) Çta Halk Cnaahuriyeti Ulasal Balesi (Atatürk KİM KİME DUM DUMA BEHtç AK FİLİZ AU Bu hafta Fransız müziğine doyduk demeyi çok isterdim, ama maalesef diyemeyeceğim. Ancak Capitole de Toulouse Orkestrası'nın AKM'de 20 ve 21 haziran tarihlerinde verdiği iki konserin programlarında yer alan Fransız eserleri pek o kadar dişe dokunur cinsten değildi. 20 haziran, konserinde orkestra çağdaş Fransız bestecisi Henri Dutilleıu'nün 2. Senfonisı'ni seslendirdi önce. Eser hakkında söyleyecek hiçbir sözüm yok. Çağdaş müziğin her türlüsüne açık oiduğumu yinelemeye gerek duymuyorum. Ancak Dutilleux'nün bu eserini dinlerken dikkatimin sürekli dağıldığını ve ilgimi çeken hiçbir özelliğe rastlamadıgımı söylemek zorundayım. Senfoniden sonra 16 yaşından beri uluslararası konser kariyerini bütun güCOyle surdüren 39 yaşındaki ünlu Fransız piyanisti Micbel Beroff, Ravel'in Sol El lçin Re Majör Piyano Konçertosu'nu caldı. Ravel, bu konçertoyu 1. Dünya Savası sırasında cephede sağ kolunu kaybeden Avusturyalı piyanist Paul Wittgenstein'ın siparişi uzerine bestelemişti. Eser ilk kez27 Kasım 193l'de Viyana'da Wittgenstein tarafından yorumlanmıştı. Piyanist Michel Beroffun da sağ elinde oluşan tatsız kramplar var. Piyanistlerde de sporcular gibi sakatlanmalar olağandır. Hele BerofPta gdrüldüğü gibi çok genç yaşta çok ağır prograrnlarla çok sayıda kon Cristina Hoy «s FlaaıeBke Balesi (Açıkhava Tıyatrosu, 2130) kez aynı duygulan tatmamamızın nedenini açık secik çözemedimse de suçu orkestraya değil seçilen eserlerin sinamekeliğine bağlıyorum. Michel Plasson tüm hoplayıp aplayıp sıçramasına rağrnen iki yıl önceki hayranlık duygularını içimizde uyandırmayı bu kez başaramadı. Haftanın sürprizi, Avrupa Topluluğu Oda Orkestrası'ydı. Eivind Aadland adında 1956 doğumlu genç bir Norveçli kemancı tarafından yönetilen bu orkestranın elemanları Avrupa Topluluğu'na bağlı ülkelerin ustün yetenekli gençleri. Orkestranın yaylı çalgılarının tüy gibi hafıf, yumuşak ve kusursuz entonasyonlu tınısı yanında iki obua ve iki kornonun yaylılarla mükemmel bağdaşan yumuşaklıktaki üfleyişleri ve müzikaliteleri övülmeye değer. Bu yılki festivalin ilk firesi Avrupa Topluluğu Orkestrası'nın solisti olarak ilan edilen kemancı Boris Belkin'in hastalığı dolayısıyla konserleri iptaliydi. Belkin'in yerine hızır gibi yetişen Macar asıllı tngiliz uyruklu kemancı György Pauk, festival dinleyicisinin yabancısı değil. Birkaç yıl önce piyanist Peter Frankl ile Aya trini'de verdikleri resitali anımsayanlar çıkacaktır mutlaka. Pauk'a, tstanbul'a hiç hazırlıksız gelip iki Mozart Konçertoyu art arda iki gün üst üste çalmanın zor olup olmadığını sorduğumda hafıfçe gülurnseyip; "Benim gibi uznn yıllardır sayısız orkestrayla >uzlerce konçerto çalmış olan bir kemancı için iki Mozart Konçerto nedir k i ! " diye cevap verdi. 22 haziran Aya trini programında Avrupa Topluluğu Orkestrası çiğnene çiğnene sakız olmuş Oda Orkestrası repertuanndan örnekler vermekten kaçınarak çok yerinde bir secimle az çalınan ama barok ve klasik repertuarın önde gelen bestecilerinin eserlerinden oluşan bir program gerçekleştirmişlerdi. İlk başta yorumladıkları Purcell'in Sol Minör Chaconne'undan sonra Johann Christian Bach'ın "galante" stilindeki op. 3, No: 4 si bemol majör "Sinfonia"sını dinledik. Kemancı György Pauk, Mozart'ın Re majör KV 218 4. Keman Konçertosu'nu tipik Orta Avrupa duyarlığı ve sadeliğiyle yoruniladı. Konserin ikinci yansında yer alan Ingiliz çağdaş bestecisi VVilliam Walton'ın "V. H e n r j " suitinden iki parça ile Joseph Haydn'ın La majör 28 numaralı Senfonisi konserin genel tazeliğine katkıda bulunan eserlerdi. Genç blr lorveçli Haftanın sürprizi Avrupa Topluluğu Oda Orkestrası'nı genç Norveçlı kemancı Eıvınd Aadland yönetıyordu. Avrupa Topluluğu'na bağlı ülkelenn üstün yeteneklı gençiennden oluşan topluluk, 22 haziran konsennde az çalınan, ama Barok ve klasık repertuarın önde gelen bestectlerınin yapıüarından oluşan bır program sundu. (Fotoğraf Yıldız Üçok) ser venniş birinin zorlanma ve sakatlanma olasılığı oldukça fazla. Dıleğimiz Beroffun sağ elini en kısa zamanda eskisi gibi kullanabilmesi. Michel Plasson yönetirnindeki Capitole de Toulouse Orkestrası'nın 21 hazirandaki ikinci konseri Fransız müüyetçiliğini doruğa çıkartan progranu ile ilginçti. Ne var ki gönül Fransız müziğinin ağır toplanndan hiç olmazsa birinin prgramda yer almasını isterdi. Konser, Suna Kan'ın solist olarak katıldığı Max Bruch'un op. 26 sol Minör Kernan Konçertosu dışında sabun kopüğu gibi hafif eserlerden oluşuyordu. Michel Plasson ve Capitole de Toulouse Orkestrası'nı bundan iki yıl önce ne kadar da beğenmiştik. " O ne tahta üfleme çalgılar tınısj, o ne yaylılar, o ne nefis rubalolar..." deyipdurmuştuk. Bu PÎKNİK PtYALE MADRA \l HIZLJ GAZETECİ NECDET ŞEIS ^ * H'ZL <Si i NSQBhi MUTLU OLMASI 6EKEKİR OAHS VA7AKTA &OYLB ÇİZGİÜK KÂMİL MASAH4CI WJ İU M l c M t l ele Capitole de Toulouse Orkestrasfnın ilk konseri, şef Michel Plasson (sağda) ile piyanist Michel Beroffu bir araya getjrdı. 39 yaşındaki ünlü piyanist Beroff, orkestra eşliğinde Ravel'in Sol El lçin Piyano Konçertosu'nu seslendirdi. (Fotoğraf: Yıldız Üçok) SANATKULİSt bir saat kala sahne kenarındaki panoların arkasından başını uzatarak tiyatroyu yavaş yavaş doldurmaya başlayan izleyicilere bir göz atan Joan Baez, ön sıralara kumelenen ve sabırsızlıkla konserin başlamasını bekleyen Grappelli'nin konserlen izleyiciler için her gençlerin ısranna dayanamayarak çıkıp bakımdan son derece doyurucu idi. yanlarma geldi ve kısa bir süresohbet etti. 'Yüzyıhn Kemancısı'na gitarda eşlik eden Sanatçıyı sahnede ararken aralannda bulan Martin Taylor ile Marc Fosset, basa eşlik izleyiciler onunla konuşabilmek ve imza eden Jack Sewing de neredeyse Grappelli alabilmek için adeta yanştılar. Bu arada kadar alkış topladı. Kemanım olağanustu Türkiye"ye gelip gitmekten mi bilinmez, ustahkla kullanan bu 81'lik delikanlı göbek dansına epeyce merak saldığı gözJenen ızleyicileri öylesine coşturdu ki, pek çok Joan Baez, bir elini göbeğine bir elini de kişi 'Şımdi Ataturk Kultür Merkezi'nin başına koyarak birkaç saniye ıki yana soğuk ortamında, kotu akustik "sallandı" hemen sonra da kulise döndu. koşullannda değil de şöyle istediğimiz gibi Ama bu arada İFSAK yönetim kurulu ayakta durabileceğimiz, hatta üyelerinden Aclan Uraz'ın objektifine dans edebileceğımız daha sıcak bir ortamda yakalanmaktan kurtulamadı. olabilseydik' demekten kendilerini alamadılar. Ne yazık ki herkes dunyanm en unlu caz kemancısı olan Grappelli'yi yalnızca ayaklarıyla tempo tutarak Istanbul'da kaldığı gunler boyunca etrafı oturduğu yerde dınlemek zorunda kaldı. sık sık gazetecilerle sarılan Joan Baez, ilk konsennin hemen ardından Açıkhava Tiyatrosu'nun sahnesinde kısa bir basın toplantısı yaptı. Uzerine bir ceket alarak yüksekçe bir tabureye oturan ve "Haydi Seksen bir yaşındaki ünlü çaz kemancısı Stephane Grappelli, Ataturk Kültür Merkezi'nin Buyuk Salonu'nu tıklım üklım dolduran muzikseverlere olağanustu iki gece yaşattı. Grappelli, canayakın sahne egemenliğinin yanı sıra Avrupa cazının önculerinden ve yakın dostu Django Reinhardt'tan George Gershwin'e kadar uzanan geniş bir yelpaze sundu. Dinleyiciler konserden kendilerinden geçmiş bir halde çıktılar. Konser sonrası bir grup dinleyici soluğu Sıraselviler'deki Çiçek Bar'da aldı. Genişçe masalardan birinin başına çökup içkilerini yudumlayan gençler, Grappelli'nin buyükluğu ve ustalığı ustüne birçok yorumda bulunuyorlardı. Bir süre sonra içlerinden biri biraz sıkılmış bir ifadeyle konuşmaları noktalama gereğini duydu: "Kardeşim, bu kadar tartışmaya ne gerek var! însan, Grappelli'nin konseri nc gidip de onu bir kere dinledi mi artık onunla birlikte yaşamaya başlar. O artık senin hayatının bir parçasıdır! Aslında bu, butun büyuk sanatçılar ve bütün küçuk hayatlar için geçerlidir." Grappelli ile coşmak 'Ciddibirdurum' Sanat büyük, hayat küçük bakalım sorun" diyen Baez, çevresinde iyice daralan bir çember oluşturan ve fotoğraf çekebilmek için birbirini iteleyen gazetecileri önce biraz şaşırttıysa da gazete ve televizyon muhabirleri çabuk toparlanmakta gecikmedilet. Baez'e şarkılanndan politik düşüncelerine kadar uzanan pek çok soru soruldu ve kısa, yuvarlak yanıtlar alındı. Turk seyircisini "parlak ve neşeli" olarak tanımlayan ve "şurası bir gerçek ki bazı yerlerde benim varhğımın yarattığı etki daha fazla oluyor" diyen Baez, bir soru uzerine Amerikan kamuoyunu da "tembel ve şımarık" olarak değerlendırdi. Sanatçı, "Birleşmiş Milletler'deki konuşması, soğuk savaşı durdurması ve yaptığı tüm olumlu hareketleri için" Gorbaçov'a da bir mektup yazdığını ve teşekkur ettiğini belirtirken Bulgaristan sorununa da "Ortada ciddi bir durum var" diyerek değindi. Yeşil hareketin bir parçası olduğunu da söyleyen Baez şarkı soylemenin politik bir tavır olup olmadığı yolundaki soruya da "Benim için şarkı söylemek hem politik bir tavır, hem de duygulanmın karmaşası, çok renkliliği" yanıtını verdi... AGAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL u>hH4\ <.IKSES > ' GARFIELD JM DAVIS , SENCE BU WMVAT >İAM OMU TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAIS SUITAN ABDÜLMECİT'/N ÖLÜMÛ... 186l'O£ BU6ÜN,31.OSM4AIU PAPİ$AHt ABOULMECİr,3& YAŞINPA VEREMPEN ÖLOÜ TAHTA ÇIKTtĞt YtL(iB3ff) MUSTAfA REŞİT PAŞA'NIN ETKİSİYLE "6ÜLHAHE HATTI HUMAYUAJL/'NU ÇJKARMA&l,İMf>ARATORUJ6UN G£/e/L£A4£ D£ *TANZİMflf 6İ&I gıft YEUİlEŞME EYLEUİ RAŞlATMJŞTt So ot# YIH AVRUPA'M V&ATTIĞı S&JfHTİ, KI/i/MSAVAÇINDA INGİLİ TERE V£ FKAM£A'WN OSMfiNULAKtfJ YANIUOA, RU KARŞ.I SAU4fMASWA NEP£N OLMUÇTV.BU SAK4fl HATP£HMANl"lZLEPI/L£RLEMEy£ GOSTERDıÜ İNANÇ VE VAKINUĞIN YANI SIKA,ABDÜLMEC.ır KADIMLARA VEAŞIRI LÜ*££ DaŞKUNLJjğÜ /" ~ " 'İLE. PE UfJLÜYDÜ. DEVLST HAZlMBSINPeM&1 YO&CEN,AyGuP#'C*N ALP/Ğt gaeçiAKLA İN$A ETTİROİĞI DOLM4BAUC£ SAGAYf SMIL VOfJ ALTINA AAALOLMUŞru,'.. 25 Haziran Baez'den 'göbekşov' tstanbul konserlerinde oldukça coşkulu bir ızleyici kitlesı karşısına çıkan Joan Baez, gerek konsberlerinde, gerek konserler sonrası gittıği eğlence yerlerinde sık sık kısa "göbek şov'Mar sergilemekten geri kalmadı. Hatta Açıkhava Tiyatrosu'nda verdiği ilk konser öneesınde de sahneye çıkmasını bekleyen izleyicilerin arasına karışarak kısa bir süre göbek attı. Konserin başlamasına yaklaşık
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear