Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURIYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER ruyucularıvla bırlıkte) Çukurören Kovu'ne çıkıp, ne yazık kı o kuçuk ormanın bütun ağaçlarını bırkaç gun ıçınde kokunden keserek >ere vıkmış, bu dattırdığı kutuklen kamyonlarla almış goturmuş Köyluler mudahale etmek ıstemışler ıse de muhtara tapusunu gösterıp ve yanındakı adamlarla onları sındırıp, acımasızca bu kırımı tamamlamış 1945'te Bolu Mengen ve Ayancık ormanlarını, ormancıların evlennde konaklayarak baştan başa dolaşıp gördum Bu gezımın ızlenımlennı dokuz yazılık bır dızı ıçınde bu sütunlarda yayımlamıştım (29 Eylul 17 Ekım 1945) Eskıden guneş ışığı gır medığı ıçın "Zindan Ormanlan" adı verümış olan bu yore ormanlarının ışletılmesı, Zıngal adını t^ şıyan bır yabancı şırkete verılmış Bu şırket, o guzehm ormanlarda bılımsel ışletme degıl acımasız kıyım yaptığı ıçın orman buyuk zarar görmuş durumdaydı Bu şırketle yapılmış olan sozleşme, 1948'de hukumetçe feshedıldı Fesıh ışlemı, devlet ile şırket arasında dava konusu oldu Hukumetın gorevlendırmesı uzerıne 1949 yılında (Malıye Bakanlığı Hukuk Işlerı Genel Mudunı olan rahmetlı Sadık Arda ile bırlıkte) Avrupa'ya gıderek unlu Italyan Prof Del Vecchio'ya, unlu Isvıçreh Prof August Lgger'e ve >ıne çok unlu Parıs Unıversıtesı profesörlennden Gaston Jeze'e dava dosyalanndakı belgelerın Fransızca çevırılenm verıp, onlardan bu konudakı bılımsel goruşlennı ıçeren bırer rapor ıstedım Davada haklıydık Nıtekım raporlar Turk hukumetının lehıne çıktı ve dava kazanıldı 1947 yılında Rıze ve Hopa'dan başlayarak Borçka Artvın Ardanuç Ardahan yöresındekı or manlan gezdım, gordum Ardahan ile Arpaçay arasındakı ormanlar harap olmuştu Uzun yıllar ön ce bu sütunlarda anlatmış olduğum bır oykuyu yı nelemek ıstenm Ardanuç ve Ardahan uzennden Kars'a gıderken konakladığımız Arpaçay'da bır kır kahvesıne gırıp çav ıçtığım sırada, az ötedekı ma sada ak saçlı, ak sakallı bır ıhtıyann ıskemle uze rınde ıkı elıyle bastonuna dayanarak oturduğunu gorup yanına gıttım Selamlaştık, oradakı ıskemlelerden bınne oturdum Şuradan buradan konuştuktan sonra ormanlardan söz açtım Ardahan yöresındekı ormanları çok cılız ve harap olarak görduğumu söyledım "Evet beyım, dedı, buralan kırk yıl önce Moskof ışgah altındayken ben genç bır deİıkalıydım Ormanlardan odunluk ve kerestelık ağaç keserdık Şu yamaçlar kesıme açık orman ıdı Moskof geldıkten sonra bır vur emn çıkardı Ormandan ızmsız ağaç kesem vurmaya başladılar Artık gıdemez olduk Kırk yılda oralardakı orman lar gurleştı Çok şükur Karabekır Paşa (Kâzım Ka rabekır) buralan kurtardı Ondan sonra bız yıne kırk yıl evvelkı gıbı kaçak orman kesımıne başladık Işte şımdı bu hale geldık " Bu uzun yurt gezısınde Iğdır'a kadar uzandıktan sonra yolumun üzenndekı kımı kent ve kasabalarda kala kala Gumuşhane'ye geldim Aynntı lara gırmıyorum Gumuşhane yemyeşıl, ağaçlıklı bır yore ıdı Ne var kı gerek Gumuşhane'de, gerekse oradan Trabzon'a gıtmek ıçın geçtığım Zı gana Dağlan'nda ormanlar çok buyuk kıyıma uğramıştı Daha once geçtığım Kağızman'da da du rum başka turlu değıldı Guney 'de Muğla, Marmarıs ormanlannı da gez dım, dolaştım Oralarda en buyuk tahnbat yangınlardan ılerı gelmıştı Ustelık ormanlar ıçınde kurulan yerleşım bolgelerı, o guzelım çamlıkları her yıl bıraz daha kemırıvordu Marmara Bolgesı'nde Uludağ ormanlarını karış kanş bılırım Bu ormanlann uzerıne bu sütunlarda çıkan "Uludag Cennetı ve Orraan Kanunu" başlıklı yazım, 8 Ekım 1943 tanhını taşır Yaklaşık 46 yıl geçmış aradan Ne yazık kı bılımsel yontemlerle bakın yapılmaması ve ormanın bırçok yoresınde çamlara musallat olan parazıtler yuzunden bu guzeller guzelı yeşıl bolgeler de yavaş yavaş çoraklaşıvor Anadolu'da gezıp gormedığım onemlı orman bölgelen olarak, Toroslar ve Munzur kaldı **• Taa çocukluğumdan başlayarak bugune değın bende surup gelen bu orman ve ağaç sevdasını anlatmak ıçın yazmadım bu yazıyı Ormanlarımız azaldıkça ulkemızın elden gittiğini, topragımızııı, avağımızın altından kaydıgını, dağlanmızdan kopan çok buyuk toprak kıtlelerının kovlerı ve kasabalan jok ettıgını vurgulamak ıçın yazdım. Oncekı yıl Trabzon'un Maçka ılçesındekı, bu yıl Gumuşhane'nın Torul ılçesındekı, Borçka ve Artvm'dekı genış çaplı toprak kaymalarımn gerçek nedenı, orman kıyımıdır tnsanlar ormana kıymış; topraklar da ınsana kıyıyor. Şunu önemle belırtmek ısterım kı çok partılı demokrası donemıne geçtıkten sonra uç konuda çok dokuncah (zararlı) ödunler venlmıştır Bırincisı dın somürusune goz yummak, ikincisi, gecekonduiaş maya göz yummak (özellıkle seçım dönemlennde), uçuncusu ormanları bır vatan meselesı olarak gormeyıp, onların yağmalanmasına göz yummak En onemlı bakanlıklardan bın olan Orman Bakanlığı kaldınlıp, çok eskıden olduğu gıbı bır genel mudurluk durumuna getırıldı Uzulerek vurgulamak ıstenm kı gerek eskı CHP dönemınde, gerekse sonrakı dönemlerde ormanlanmız gerekh ılgıyı görmedı CHP donenunde Tanm Bakanı olan Şevket Raşıt Hatıpoğlu, ormanların korunması ıçın gerçekçı bır program yapmıştı Çok partılı döneme geçıldıkten sonra Demokrat Partı ıktıdarı bu programı uvgulamadan kaldırdı Işte o zamandan berı ormanlarımız yıl yıl azalıyor, benım ve benım gıbı bu konunun buyuk önemını kavrayan kışılerın ve ıdeajıst ormancılann yureklen de kan ağlıyor Belkı 2530 yazı yayımlamışımdır ormanlar ıçın bu sütunlarda Yazmaktan başka elımızden bır şey geldığı yok Ilende bu gibi yazılan okuvup bılinçlenen politıkacılar iktıdan ele alır da gereğını \apar duşuncesi, omnımımın şu son yıilannda tek avuntumuz!.. Yaşamsal Bir Koııu HIFZI VELDET VELİDEDEOĞLU Arkadaşlarımız Semra Somersan ve B Ecevıt'ın Antalya'dan verdıklerı bır haberde, AksekıCevızh ormanlannda devlet elıyle surdurulen ke sımlenn bu kasaba halkını ısyan «ürecek nokta> a getırdığı ve Cevızlüılenn "Orman kathamının onune geçılmezse bolgenın Konya Ovası'na döneceğını" söyledıklen bıldırılı>ordu 9 Ma>ıs 1989 tarıhlı Cumhurıyet'te, "Ormana Devlet Baltası" başlığı altında çıkan bu haber benı çok duşundurdu Bır yazımda devletın oluşup var olabılmesı ıçın uç oğenın bulunması gerektığını behrtmıştım 1) Ulke, yanı behrlı bır toprak #arçası, 2) Bu topraklar uzennde >aşayan halk, 3) Halkın bağımsız hukumetı, yanı orgutlenmiş sivasal guç. Bun lardan bın yok olursa devlet de >ok olur Tarıhte gelıp geçmış nıce devlet bu yuzden çökup gıtmış tır Siyasal guç ancak kendı ıçınde erozyona uğramakla ya da yabancı bır siyasal gucun boyundu ruğu altına gınnekle ortadan kalkar Mıllet. >a çok genış kapsamb bır doğal afet sonucunda vok olur ya da ustunde yaşadığı toprak artık onu hıçbır >önden beslemeye yetmedığı ıçın başka topraklara goç etmekle butunsel varbğını yıtırır Ulkeye gelınce, o da ya doğanın değışmesı ya da erozyon (toprak kaybı) yuzunden çölleşerek, ulkehk nıtehğıru kaybeder tstanbul'da 1922 yılında Zaro Ağa adında doğulu bır hamal yaşıyordu Gazetelenn yazdığına göre, 158 yaşında ımış o sıralarda Ben Zaro Ağa'yı bır gün Emınönu'nde gördüm Bır gazete (sanırım Akşam Gazetesı) de onunla yaptığı röportajı yayımladı. O röportajdan hıç unutamadığım ıkı noktayı belırtmek ısterım Zaro Ağa, 20 yaşında ıken kendı memleketınden Istanbul'a tam bır ayda, at uzennde gelmış Eğer Zaro Ağa'nın 158 yaşında olduğu doğru ıse, bu yolculuğu gunumuzden tam 205 yıl önce yaptığı anlaşılıyor Gerçekten zorlu bır yolculuk Unutamadığım ikıncı nokta da kendısıne yol durumunu soran gazetecıye Zaro Ağa'nın verdığı yanıt "Köyden Erzıncan'a, oradan Ankara'va kadar dağ taş, dere tepe asarak, Ankara'nın biraz uzağından (herhalde Kızılcahamam olacak) tzmıt'e kadar da dar boğazlardan, ormanlar ıçinden geçerek geldim." Demek kı 205 )il once, 1784 yılında, Kızılcahamam ile İzmit arası sık ormanlarla kaplı imış. Bugun bu ormanlardan az bır bolumn ayakta duruîor. Tam 40 yıl önce bu sütunlarda çıkmış olan bır yazımda şu olguyu anlatmıştım On yaşımdayken babam, beş yaş kuçuk kardeşım Fahn ile bırlıkte bızı Çorum'un kuzeyıne duşen Osmancık yoluna gezmeye götünir, kırsal havada koşup oynamamızj sağlardı Zaman zaman da durdurup bır şeyler gösterır ya da anlatır, doğa konusunda bızlerı bılınvlendırmeye çalışırdı Bır gun yıne o yolda vururken yammızdan meşe ağaçlan yuklu bırkaç kağnı arabası gıcırdayarak geçtı Babamın bana o an söy ledığı şu sozlerı hıç unutmam Oğlum bak, mandaların çektığı şu kağnı, bundan dört bın vıl once de buralarda taşıma vasıtası ıdı, demek koylulerımız hâlâ daha suratlı at arabasına geçememışler Ayrıca ben senın yaşında ıken Çorum'a karşıdakı Kırkdılım Dağlan'ndan, yanı 2 3 saatlık yoldan odun gelırdı Şımdı on saatlık yoldan odun gehyor Bakalım sen benım yaşıma gelınce kaç saatlık yoldan gelecek1 Babam, 1860 doğumlu olduğuna göre onun bunlan söyledığı tanhte orman, Çorum kentıne bırkaç saatlık uzakhktavmış Saatle ölçulen bu uzaklık ınsan yuruyuşuyle 45 kılomctrelık bır mesafeve eşıt oluyor Bugun Kırkdılım Dağlan'nda yer yer kalabılmış ağaç öbeklennden başka bır şey yok Yıne o tarıhte Çorum Ovası'nın batısındakı Kösedağı'nın yamacında, yaklaşık bır kılometre karelık yer tutan kuçucuk bır çam ormaru vardı Çorum'dan at Ustunde üç saatte gıdılen Çukurören Koyu'nun hemen yanıbaşındaydı bu ormancık An nem hastalandığı vakıt, doktorun tavsıyesı üzerıne "tebdılı hava" ıçın aılece o köye gıdıp ıkı hafta kadar konaklamıştık Bunun öykusünu, "Anıların Izınde" adlı kıtabımda anlatmıştım Bu kuçuk ormanın çam ağaçlan kalın kutuklu ve çok yüksektı Aralannda hıçbır fidan yoktu Babam köylulere sorduğunda, keçıler fîdanları büyumeye bırakmıyor, yamtını almıştı Yeşülık ve orman meraklısı olan babam, "Pekıyı, bu ağaçlar nasıl böyle buyumuş, her bırı en az 150200 yıllık" dedığınde de köyluler, "Bunlan dede koruyor, ılende yatır var Buradan bır dal kesenın nlyasına gırer Onun ıçın bunlan kırnse ellemez" demışlerdı Böyle boş ınançlan önemsemeyen babam, sonradan bana, "Bak oğlum, yıllarca önce ağaç seven bır Musluman böyle bır söz ortaya atmış, çok da lyı etmış Eğer köyluler dede dedıklerı yatırdan korkmasalar bu dağın yamacında bu kadarcık bır orman şımdıye dek kalmazdı Bu orman parçası yıllar önce bu dağın büyük bır kısmının ormarüa kaplı olduğuna şahıtlık edıyor" demıştı At uzennde patıkalardan geçerek gıttığımız o köye daha sonra toprak ve araba yolu açılmış Demokrat Partı'nın ıktıdarda bulunduğu sırada bır kışı elındekı çok eskı tarıhlı kımı belgelere dayanarak (nasıl belgelerse') mahkemeden aldığı bır kararla o orman alanını tapu kutuğunde kendı adına tescıl ettırmış Gunün bırınde de ormancılann kullandığı testerelı bır Jeep arabasıyla (yanındakı ko PENCERE , ^25 HAZIRAN 1989 Bunalım Bomfası... Ellı ayaklı, gerdanJı şayakh, göbeklı möbeklı, saçlı bıyıklı, gözlüklu mözlüklü, tostopariak, yusyuvarlak, bayırdan aşağı kopmuş Aman aman Yuvarlandıkça buyuyor, kaydıkça ağırlaşıyor, tekerlendıkçe palazlanıyor Kaçın, kaçın . Imdaaat Tekerlendıkçe büyuyen, düştukçe şısen, yuvarlandıkça ağırlaşan kım o l a ' Amanın ustumuze gelıyor Yok mu bızı kurtaracak' Eyvah Yıne bız yandık Durdurun şunu Imdaaat Dağdan kopmuş kartopu gıbı yuvarlandıkça ağırlaşan, ellı ayaklı, gerdanlt şayaklı, gözluklü mözlüklü, göbeklı möbeklı bunalım bombası kım o l a ' Tonton1 * Bunalım tekerlendıkçe büyüyor, ya patlayacak ya patlatacak Tonton, nereye' Ne bıleyım b e n ' Kım bılecek' Yureğımdekı canavara sor' Enflasyon canavarı m ı ' Hayır Pekı, n e ' Hırs' Dızgınlesene1 Yapamam, gözumu burumuş, ıhklerıme ışlemış, benlığıme tırnaklarını geçırmış Amacı n e ' Çankaya1 Yapma Tonton, aklını başına al, sağduyunun sesını dınle, seçıme gıt Gıdemem Dırenme Kenan Paşa'dan sonra ben 1 Bır kez bu fırsatı ele geçırdım, bırakır mıyım Bunalım buyuyor Büyüsün 1 Iktıdarının tabanı yok, halk senı ıstemıyor, seçmenın yüzde 8O'ı karşında1 Olsun Yüzde 20'den de aşağı kaydın Vız gelır Halka karşı cumhurbaşkanı mı olacaksın' Tabanı yıtmış yok olmuş ANAP'ın cumhurbaşkanı mı olacaksın' Hırs, aklını ve sağduyunu yemesın • Tonton'un yuzu bırden karıştı, fılmlerdekı kötu adamlara dönuştü, gözlerı TV'dekı gıbı fena bakıyordu, bır nara attı, sonra da kendını yere attı yuvarlanmaya başladı, debelenıp yuvarlandıkça bayırdan aşağı ınen kartopu gıbı buyuyordu, toz, duman, fırtına gumburtu arasında sesı perde perde yukselıyordu Haaaayt1 Malatya'dan kopup Houston'da duran, Suleyman Beyı arkadan vuran askerlerle ışı kuran, seçım yasasmı 41 kere şışleyıp koltuğa oturan ben Enflasyon canavarını okşayıp, besleyıp buyutüp halkın uzerıne salan ben Devletı devlet olmaktan çıkarıp şırket yapan yıne ben Ekonomıyı köşeye sıkıştırıp çıkmaza sokan ben Ortadıreğı cayır cayır yakıp zengmlerı ısıtan ben Her gün başına papatya suyu ıçırıp kâğıt fıyatlarını şışıren ben Halkın ocağına ıncır ağacı dıkerken televızyonda toren duzenleyıp nutuk atan ben Esnafı, koyluyü, ışçıyı, memuru surum sürum süründürüp cığennı soken ben Var mı bana yan bakan' Tonton yerlerde yuvarlandıkça şıştı, buyudü, bunalım topuna dondu Bakalım nasıl patlayacak' EVET/HAYIR OKDffAKBAL OKURLARDAN Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı, bakankğın ihtıyacı olan yardımcı sağlık personelı açığını kapatmak amacıyla 1986 )üı kasım ayında yenı bır Bin Dinamo Daha... "Hıç abartma sayılmasın on ıkı yaşımdan berı durmadan yazdığım şıırler on bının uzerındedır Bunlan zaman ejderhası yıye yıye bıtırememıştır Bınlercesı tutuklandığım, hapıshanelerde yattığım, surgünlerde süründüğum günlerde hukumet adamlarının, kurdun kuşun elınde heba olup gıtmıştır Yıne de umutsuzluğa düşmeyerek yıten şnrlerımı eskılerıne benzetmeye kalkışarak yıne yazmış, yenılere katmış, bır yanda saklamaya çalışmışımdır" Hasan Izzettın Dınamo'nun yaşam öyküsü bın bır serüvenle, acıyla dolu bır destana benzer Dınamo'nun sessız, durgun görünuşune bakınca 80 yıllık yaşamı boyunca nıce çıleler çekmış bır ınsan olduğunu anlayamazlar Konuşmaları, tartışmalan, yaşam bıçımı fırtınalarla dolu yıllardan geçmış bır ınsan kışılığı çızmez Kendı halınde yaşamış bır emeklı ögretmen, dengelı bır yaşamın ıçınden gelmış bır bılge goruntusu verır Verırdı demek gerekıyor artık' Çünku Dinamo artık yaşamda değıl 80 yaşında göçtu gıttı bu dünyadan Ardında cıltlerce yaprt bırakarak 'Kutsal Isyan', 'Kutsal Barış' gıbı dızı dızı romanlar, "Özgurlük Turküsü", 'Mahpushaneden Şıırler" gıbı şıır kıtapları Anılar Eleştırıler llk kez 1940'da Kullük kahvesınde karşılaşmıştım Hasan Bey'le Bılmem kaçıncı askerlığını yapıyordu1 O günlerde bana yaşlı bır ınsan gıbı gelmıştı Oysa ancak otuzyaşlarındaolmalıydı Bıraz konuşmuştuk Benım o günlerde çıkan gerçekten de yanlışlarla dolu bır yazımı eleştırmıştı Sozcuklenm seçerek konuşuyordu Genç bır yaztn heveslısmı kırmak ıstemtyordu Aksıne onu yureklendırmek çabasındaydı llk ızlenımım çok olumluydu Daha sonrakı yıllarda Dınamo'yu yakından tanıdım, kıtaplarını okudum Zaten yıllar once Denız Fenerı' adlı kıtabını Sahaflarda almıştım Yabancı bırı değıldı benım ıçın Kitaplarını yenıden kanştırıyorum Birmi şöyle sunmuş bana Tatlı kavgacı' Dalıp gıttım mahpushane şıırlerıne "Bın Namık Kemal ıster, bın Tevfık Fıkret Bın Nâzım Hıkmet bın büyük şaır daha Bağırsın bangır bangır mıskınlığe karşı Tutsun otuz mılyon dağı taşı Her emeğîn karşılığında cennet yemışlerı Gulümsesın dağlarda hevenk hevenk Yemışler ayrt tatda renk renk Her sabah alacakaranlıkta Kapımızı çalsın çocukların ıncı ıncı dışlerı" demış Bır başka şıırınde de şöyle der "Ben şaır olmuşsam, özgürluk Yalansız rıyasız söylüyorum Senın aşkından olmuşum" Penceresınde görürdum sabah akşam o yoldan geçerken Bır yazımda da anlatmıştım, Hasan Bey Çalışıyor' dıye Erkenden kalkar, masasının başına geçer Gazetelerı, en başta 'Cumhurıyet'ı okur, sonra yazmaya başlardı Okumak ve yazmak' Baş uğraşları Arada bır uğrardım, konuşurduk Eşının ölümünde yanındaydım Ataköy'e yakın küçük bır camı avlusundan kalkmıştı Halıl kızı Şerıfe'nın cenazesı Uç dort kışıydı cemaat Kol kola duruyorduk Kırk yıllık bır dostluğun bırıkımıyle Yenı kıtabı "TKP, Aydınlar ve Anılar' ı okuyorum ıkı gundur Seksen yaşında bır eskı toplumcunun yaşadığı çılelı seruvenler Şaır olmuşsam senın aşkından olmuşum' dedığı gerçek ozgurluğu arayan bır kışının başından gecenler Kıtabı okurken bır anı canlanıverdı Yıl 1977'ydı 1 Mayıs geçıdındeydık Yazarlar Sendıkası üyelerının en onunde yuruyordu Kol kola gırmıştık Dolmabahçe yokuşunda yavaşladık Onumuzdekı sendıke ile aramız epey açılmıştı DISK korumacıları 'haydı hızlanın' dıye seslenıyorlardı Yetmışlık Dinamo bütun gucuyle yuruyordu Yarım yüzyıllık toplumculuk savaşının en guvenılır bır erıydı o 1 Mayıs'ların kutlandığı bu gunlen gormenın sevıncı ıçındeydı Her zaman yengıye manıyordu Toplumun ergeç kendı yararının nerde olduğunu bıleceğıne İkıncı Dünya Savaşı'nın en karanlık günlerınde 'Yenı Edebıyat' dergısınde uzun mu uzun şıırlerı çıkardı Faşızmın, ınsanlığın yuzkarası bır duzen olduğunu bu dızelerle anlatmaya çalışırdı Dinamo Nerdeyse yalnız Dınamo'nun şıırlerı ıçın aiırdım bu gazeteyı Benım gıbı nıce genç ezberlerdı bu şıırlerı tıpkı Nâzım Hıkmet'ın elden ele geçen şıırlerı gıbı ' Gerçekten duşundükçe ınsanoğlunun başından geçenlerı Insan yarı cennete benzetıyor Bulunduğu yerı Gormeseydı ınsanoğlu eğer O karanlık çağlan Aydınlanır mıydı ufuklarda O yemyeşıl ozgurluk dağları" dıyordu, her zamankı yarınlara umutla guvenle bakan ıçtenlığıyle Evet, bın Namık Kemal, bın Tevfık Fıkret, bın Nâzım Hıkmet, bın Dinamo daha gelmelı yetışmelı, savaşıma katılmalı Hasan Izzettın Dınamo'nun antsına saygıyla INTERNATIONAL HOUSE ENGLISH COLLEGE SYDNEY A U S T R A L I A Avustralya'mn en buyuk dtt okulunda ozel t\GİUZCE Programlan • Temel Dıl Egıtımı • Uluslararası Iş ve Tıcaret • Akademık Çalışmalar • Bılgısavar/Fen Bılımlen • Otel ve Restaurant • Turızm • Sınema ve Tıyatro EĞITİM BOYUNCA YASAL ÇALIŞMA OLANAĞI edr Limited Şirketi RumelıCad Suleyman Nazıf Sk S6/4 Osmanbey 131 17 27 Sınav sonuçları niçin açıklannuyor? uygulama başlatn. Bakanlıkça açılan seçme sınavlan ile seçılen lıse mezunu gençler ikt yıllık bir eğitım sonunda laboratuvar teknisyeni, ebe hemşıre, sağlık memuru ve dış teknisyeni olarak yetiştinldıler ve bu gençler 1988 yıh eylul ayında atanarak göreve başlatıldılar. Bu suretle bakanlık, ihtıyacı olan personel açığını kapatırken yuzlerce gencimız de bırer meslek sahibı oldular. Aym amaçla 1989 yıh başında bakanlık yıne seçme sınavı açtı. Sınav sonuçları bugune kadar açıklanmadı. Sınavlar hakkında rıvayetler dolasıyor ortahkta. Sınavm tptal edılebılmesı ıçın sınavda buyuk çapta bır yolsuzluğun saptanmıs olması gerekır. Sına\ın keyfl ıptalı vatandaşın devlete karşı guvenını sarsar. Bu guvenı sarsmaya kımsenın hakkı yoktur. MEHMET YILDIZ Emeklı ögretmen Samsun İŞKENCE GÖREN BİZE BAŞVURSUN İSKENCE BİLGİ FORIVIU A İŞKENCE GORENE ILIŞKIN BILGILER 1 Adınız 2 Dogum tarıhınız 3 Nufus kutuğüne kayıtlı olduğunuz yer 4 Mezun olduğunuz okul 5 Işkence yapılmadan öncekı durumunuz a) Bır ışte çalışıyor rnuydunuz' aa) Işyennın ısmı bb) Gorevınız cc) Bır okulda okuyor muydunuz? Adı° dd) Sınıfınız b) Mesleğınız 6 Nerede ve ne zaman ışkence gördünuz° a) II Hçe b) II Hçe Soyadınız Dogum yerınız I N S A N H A K L A R I D E R N E Ğ I I S T A N B U L Ş U B E S I YAZINIMIZIN DEĞERLİ ADI HASAN İZZETTİN DİNAMO'yu yitirdik. Dostlanna ve okurlarına başsağlığı diliyorum. HASAN YILMAZ ZEYTİNBURNU BELEDÎYE BAŞKANI c) d) 7 Işkence yapılan yer (Örn DAL 1 Şube cezaevı köymeydanı ) 8 Hakkınızdakı suç snauı neydı 7 9 Suç ınsadı ıla ıtgılı olarak hakkınızda dava açıldı m ? Tarıhı ^ S & Mahkeme .e dosya no 10 Işkencede kull^^Htontemlerı tek tek belırtn^z (Fızıkı ve/veya psıkoto) * Bu sure ıçınde avukatırojla gorüşmenıze veya haberleşmemze zm verıldı m ı ' Bu süre ıçınde yakınlarınızla göfüşmentze veya haberlesmenıze ızın venldı mı? Işkence yapanlar hakkında suç duyurusunda bulundunuz m u ' (Veya bınlen sızın çın bulundu mu') Işkence yapanlar hakkında dava açıldı m ı ' ~~ llgılı Mahkeme Dosya No 15 Işkenceden ne gıbı zararlar gordunuz' 16 Bugune dek kalan ızler var m ı ' (Belırtınız) 11 12 13 14 BOĞAZtÇİ ÜNtVERStpESİ YABANCI DÎLLER YÜKSEKOKULU tNGİLİZCE YAZ KURSU 3 Temmuz 2 Ağustos 1989 \e 3 Ağustos 31 Ağustos 1989 tarıhlerı arasında 4'er haftalık 2 ayrı Ingılızxe dıl eğitım kursu açılacaktır Kurslar BAŞLANGIÇ, ORTA ve ILERI duzeyde olup hahada 5 gun 9.3013.00 saatlerı arasında \erılecektır Adavların Boğazıçı Unıversıtesı oğrencısı ve personelı olmaması \e en az ortaokul mezunu olmaları gerekmektedır. Sımf sayısı arttırıldığından kavıt suresı 30 Hazıran Cuma gunu saat 17 OC've kadar uzanlmıştır Tel: 163 15 OO'dan 300 veya 301 17 Sızın durumunuzla ılgılı olarak yaktn akrabalarınıza ışkence veya kötu muamelede butunuldu mu1? Nasıl 9 18 Soruşturma sırasmda yasal susma hakkınızı (suçlamaya yanıt vermeme) kullanabıldınız mı"7 B IŞKENCE YAPAN(LAR) BILINIYORSA 1 Adı Adı Adı Adı 2 Suç duyurusunda bulunuldu m u ' Mercı 3 Suç duyurusunda bulunulmadıysa neden' 4 Dava açıldı m ı ' llgılı Mahkeme 5 Dava nasıl sonuçlandı ' 6 Dava açılmadıysa neden' Kurumu Kurumu Kurumu Kurumu Tarıh BugDnkü Bugunkü Bugunku Bugunku ışlerı ıştefi ışlen tşlen ELEMAN ARANIYOR Kendı alanında dun\anın 3 unıu buyuk bır Amerıkan vavın kuruluşuna ajagıdakı nıtelıklere sahıp muhasebecıler alına^aktır Unıversıte mezunu ve 2 yıl tecrubeli, Çok yoğun bır ış ortamma kolayca uyum sağlayacak ve kendını çalışma saatlerı ile bağımlı kılmayacak, Insıyatıf ve sorumluluk sahıbı olmak ve hatasız çalışmak, Tercıhen Ingılızce bılmek. ^ukandakı şartlara haız Anadolu \akasında oturan, askerlığını \apmış erkek elemanların ıstedıklerı ucretı \e ozge^mışlerını ıçeren bır mektupla en ge^ 30 Hazıran 1989 tarıhıne kadar aşagıdakı adrese ba^vurmalan nca olunur Murataatlar kesınlıkle gızlı tutulacaktır P.K. 41 BOSTANCIİST. Dosya No C Işkence gorduğunuze ılışkın belge (doktor raporu tanık beyanı, mahkeme kararı) varsa fotokopısının gonderılmesı Adres IHD ISTANBUL ŞUBESİ IZLEME KOMISYONU Asmalı Mescıt Cad Curnal Sok No 4/4 80050 Tunel/lstanbul Tel 149 51 48 Yazışma adresı LALE \e MÜMTAZ USTAOĞLU, İpek'ın kardeşı İHD İstanbul Şubesi "İşkence Goren Bıze Başvursun" kampanyasını başlattı. Gerek ışkence gorenlerin susma baskılanmasını kırmak gerekse derneğın çalışmalarına belge olması amacıyla Işkence Bılgi Formu'nun işkence gorenler tarafından doldurulması bekieniyor. Işkence Bılgi Formları IHD Şubelerinden sağlanabilir. NAZLI'nın dos;unıunu akraba ve dostlanna duvururlar ISTANBUL 23.6.1989 Cuma