Catalog

24 HAZİRAN 1989 CUMHURİYET/9 TKTYE NEDEN GENEL MÜDÜR ATANMIYOR? Özellikle son günlerde TRT haber ekipleri Başbakan ve eşınin peşinden ayrılmıyor. Özal "Belediye Araç ve Gereçleri Fuan"nı mı ziyaret edıyor, kameramanlar orada. Semra Hanım bir panel mi yönetiyor, tüm kameralar yine seferber. Saniyesi üç sıfırlı rakamlara mal olan çekim bütün gün, panel boyunca kaset üstüne kaset harcayarak yapılıyor. Gerekçe istenirse o da hazır: "Semra Hanım istemiş olmalı..." Bu arada Bulgaristan soydaşlarımızı sınırdışı etmeye başlamaz mı? TRT'nın Edirne muhabiri, elinde külüstür bir Bir başbakan 10 bin göçmene bedel "betamaks" kamera, olay yerinde. Görüntü geçiyor 50 milyona... TRT Haber Merkezi ise Ankara'da. Çankaya Başbakanlık binası hattında ya da panellerde, açılışlarda... Gün ola devran döne demişler. Bu arada Başbakan da Kapıkule'ye giderek soydaşlarımızı görmeye kalkmaz mı? Demek ki orada önemli bir olay var. Koca Başbakan gittiğine göre.. TRT'nin 10 kişilik ekibi hazırlanıyor. Ellerınde son model kameralar, haber merkezi muhabirleri doğru Kapıkule'ye. Şimdı sorun şu. Özal neden genel müdür atasın ki? "İktidann adamı" diyecekler. Sonra ayıkla pirincin taşını. İşler vekâletle de pekâla gıdiyor. Yeter kı "almış olsunlar amirierinden sıkı disiplin ve terbiye..." ANKARA 1992'ye kadar ıktıdarüayız GÜL GEÇ HAVASI Cumhuriyet Ankara Bürosu Erpal İnönü: "Özal, itibarıyla oynuyoc" İtibar itibariditi.. * * • ANAP Genel Başkan Yardımcısı Galip Demirel: "Erdem ve Titz'in fikirleri kendilenne aittir." Sizinkiler ise şundan bundan derleme! * *• Londra'da işkenceyle öldurulmuş bir kadtn cesedı bulunmuş... Polis şefi, "Ben böyte ışkence görmedim" demış.. Sen gel de işkenceyi Türkiye'de gör. * • * Türkiye Yazarlar Sendikası'nm bildirisinden: "Ülkemizde eğitime "at gözlüğü" ile bakılıyor." Avrupa Topluluğu'nun kısaltılmışı AT ile beygir anlamına gelen atı kanştırmış olacaklar!.. TÜSİADTOPLANJISINDAN Yınebasladı Gensıayık|||i ^^«a^b(rakt]k ıhracaüarttırdik ^ kafaylaçekılmez" ^ A Serbest ekonomıy, gercekleştırdık' A { Tavandanduşecekherhalde h'^Hm^M, "Uretımıarttırırsang J ^ g "\ Aman Allahım e n n duşe b v İn aşağı ınasağı'" , A i 3 f l F 5 İ ^ ^ O«*S h Başbakan Turgut Özal. TÜSIAD Başkanı Cem Boyner ve Sakıp Sabancı TÜSIAD toplantısında. (Fotoğraflar: Rıza Ezef) SHP VE KANATLAR SHP lideri, Koru Otel'deki örgüt yemeğine giderken, yol üzerinde uğradığı Çamlıdere ilçesinde partililerin düzenledıği pıknığe katıldı. Çamlıdereliler, İnönü'ye mükemmel bir ziyafet sofrası hazırlamışlardı. Uzun masada İnönü'nün karşısında Ankara Milletvekilleıi Eşref Erdem ile Ömer Çiftçi oturdular Çiftçi, bir süre sonra, çocuğunun okuldaki bir törenine katılmak zorunda olduğunu belirterek, İnönü'den izin istedi. Bunun üzerine masadakiler, Çiftçi'yi lafa tutmaya başladılar. Eşref Erdem de gülerek, Çiftçi'nin "sol kanat mensubu" olmasında biraz şüphesi bulunduğunu söyledi. Yenimahalle Belediye Başkanı Abdurrahman Oğultürk de, Erdem'e "Ne o Çiftçi'yi transfer mi ediyorsunuz" diye sordu. Çocuğunun okul törenine yetişme telaşı içindeki Çiftçi sorulara yanıt vermiyordu. İnönü, "sol kanatçı" Çiftçi'ye döndü: "Törene daha yarım saat var. Yolunuz 100 kilometreden fazla. Onun için iki kanada Ihtiyacıntz var. Ancak glderslnlz" ^ İnönü 'kanaf ları birleştirdi Bakan köşe döndürüyor İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, valilere birer yazı göndererek bölgelerindeki muhtarları 'Muhtar' adlı dergiye abone ettırmelerini istedi. Yazıdaaynı dergiyi daha önce de tavsiye ettiğini anımsatan Aksu şöyle diyordu: "Şimdi ise; mevcut olan köy ve mahalle idareleri muhtarlar derneği ile Türkiye Muhtar Derneği bir çatı altında birleşmiş ve aynı dergiyi çıkarmaya devam etmektedirler. Bu arada 26 Mart seçimlerinden sonra muhtarianmıztn çoğunun değiştiği düşünülerek, bakanlığımızca muhtarlıklann dergiye abone olmalarınm faydalı mütalaa edildiğinin tekrar iliniz dahilindeki köy muhtarlıklarına duyurularak abone edilmelerinin sağlanmasını rica ederim." ' Buraya kadar herşey güzel. Bakan, muhtarların aydınlanmast düşüncesiyle bir tavsiyede bulunmuş" diyebilirsinız. Yalnız küçük bir sorun var. Bu sorunu da tüm Muhtarlar Derneği Genel Başkanı Hüseyin özkan dile getirdi: "Bakanın yazısında belirttiği her Ikl derneğin de başkanlan muhtar değil. Muhtar dergisi Abdullah Yıldız adlı dernek başkanına ait. Derginin müessese müdürü eşi, teknik yonetmeni de oğlu, yani dergi tamamen aile şirketi. Geliri, bunların cebine gidiyor. Bu dergiden yılda 1.5 milyar lira para toplanacak. Bu da bakanın tavsiyesi sayesinde olacak. Ve ıki dernek başkanı aralannda anlaştıklarından parayı da paylaşacaklar. Muhtarlardan da bize şikâyet gelmeye başladı. Sayın bakana ulaşmaya çalıştık, beceremedlk. Üstelik bakan yazısında bu iki derneğin birleştiğini yazmış, oysa hukuki olarak birleşme yok. Bakan farkında olmadan bunların köşe dönmesine yardımcı oluyor." HAF1ANIN DERGISI Şinasi Nahit Berker CAKTIRMADANELESTİRİ EĞİTİM Bir gazetecilik yüksekokulunda yapılan fınal sınavında, öğrencılere genel kültür soruları soruldu. "VVİIIy Brandt kimdir?" sorusuna üniversite öğrencilerinin verdiği yanıtlardan bazılarını sunuyoruz: "İngiliz Savunma Bakanı, eski Alman Başbakanı, şimdi Birleşmfş Milletler görevlisi, ABD İçişleri Bakanı, Demokratik Almanya eski Başbakanı, ABD Dışişleri Bakanı, İngiliz Dışişleri Bakanı, ABD Dışişleri Sözcüsü, NATO Genel Sekreteri, Bırleşmiş Milletler Genel Sözcüsü, ABD Devlet Başkanı (eski), NATO Doğu Akdeniz Bölgesi Komutanı, AT Sorumlusu, ABD Dışişleri Bakanlığı Sorumlusu, ingiliz Sosyal Demokrat Parti lideri, Beyaz Saray Sözcüsü." Sahi kim bu VVİIIy Brandt? Willy Brandfı nasıl bilirsiniz? SÛLEYMAN BEYİN MACERALARI Gazeteciler ve Demirel Demirel, gezilerinden birinde kurban kesilirken, bir bayan muhabir, "Lütfen kestirmeyin, onları bağışlayın" diye rıcada bulundu. Demirel, "Kızım sen vejeteryan mısın? Bunlar şimdi kesilmezse sonra kesilecek" dedı. Bayan muhabir, "efendim, yazık...' demeye kalmadan Demirel cevabı yapıştırdı: "Başbakanım diye bağırıyorlar, bağırmayın diyemem ya, baba diye bağırıyorlar bağırmayın diyemem ya, kurban kesiyorlar, kesmeyin diyemem HOCALARIMIZ 'Medeniyetin tek dişi' de sizlere ömür Üniversitesı İktisadi ve İdarı Bilimler Fakültesi öğrencileri, "Türk medeniyet tarihi"nden sınava girdiler. öğrencilere, "Ayıptır söylemesi, acaba bu hangi medeniyet" dedirten sorulardan bazıları şöyle: Kabe adlı mabedi kim yaptırmıstır? Emevi hanedanına son veren kimdir? Karahanlı hakanlarından ilk Müslüman olan hangisidir. "Vakai Cemel" isyanı kime karşı yapıimıştır? Bir başka gün Gazi Üniversitesi'nde gençlerle sohbet ederken, "Ben köylüyüm arkadaş" diyerek kendisine neden "Çoban Sülo" dendiğini açıkladı. Demırel'ı çıktığı yurt gezıleri sırasında da gazeteciler, "Köylü Demirel"in daha yakından tanıma olanağını buluyoriar. Demirel yolboyu geçilen tarlalara bakıp, "Buranın gübresi az verilmiş. O nedenle üriin daha gelişememiş. Burada da geç dlkilmlş' diyerek tanma olan ilgisini dıle getiriyor. *•* mmHPT^. V Demirel, gezide kendisinı izleyen muhabirin "eylülde erken seçim olur [ ' °c* • mu? " şeklindeki sorusuna, "Bana 10 gün sonra olacakla ilgili soru k \,~ ^«.t I sormayın. Kaldı ki eylüle ne kadar zaman var, hadi elindeki ajandaya l u , \\irr.*. \ bak da söyle" diye yine soruyla yanıt verdi. Ajandası eski olduğu ıçin ^sY^ç^y^^' karşılık veremeyen muhabire, Demirel'den ikinci soru geldi: " " "Söyle bakalım senin elindeki ajanda, Hazreti İsa'yı mı, yoksa Özal'ı mı başlangıç alıyor. Seninki Özal'ı alıyor galiba, baksana doğrusunu bir türlü göstermiyor." ** * Özal hükümetinin bir rampadan aşağı kaymakta olduğunu belirten Demirel, gazetecilere, eğik bir düzlemde kayan cismin ne kadar zamanda ne kadar yol alacağının hesabı için sorduğu soruya gazetecılerın formüllerinin yanlış olduğunu kaydeden Demirel, "Hepıniz fizikten sınıfta kaldınız" diyerek iktidann gidiş formülünü açıkladı: V=1/2g. t 2 . SHP Genel Başkanı İnönü, konuşurken cümlelerinin arasına özenle yerleştirdiği kelimelerle karşısındakileri "çaktırmadan" eleştirme yeteneğine sahıp. İnönü, örgüt yemeğine katıldıktan sonra Bolu'dan dönerken, bir konaklama yerinde gazetecilerle bırlikte çay içti. Bir gazeteci İnönü'ye sordu: "Sayın Başbakan, yoğun çalışmaları nedeniyle TRT Genel Müdürlüğü'ne atama yapmadığmı söylüyor. Bu konuda siz ne düşünüyorsunuz?" İnönü soruyu yanıtlamadan önce, Özal'a "gıyabında" Türkçe dersi verdi: "Yoğun çalışma ne demek? Çalışma zaten yoğundur, şu yoğun kelimesini kullanmayın." Sonra da dersi gazetecilere yönelik olarak sürdürdü: "Uzun yıllar deriiliyor. Yıllar zaten uzundur. Bir de dışişleri aktif tarafsızlık kelimelerini kullanıyor. Aktif tarafsızlık ne demek?" İnönü'nün "Türkçe dersi "nden sonra, bazı gazeteciler "hata yapanm" diye konuşmaktan çekinirken, cesaretinı toplayanlar da sorularını hep "tırnak içinde" yöneltmeye özen gösterdiler. İnönü'nün "çaktırmadan eleştiri" yeteneğinden herkes payına düşenı almıştı. Dersimiz Türkçe ZEYNEP ÖZAL ANLATIYOR Kızını döven dizini de dövebilir Başbakan Özal'ın şimdilerde fazla sesi soluğu çıkmayan kızı Zeynep özal'ın bir zamanlar "attığı her adım" olaydı. Sırf bu yüzden "adım atmak"tan vazgeçip, kocası Asım ile birlikte "jaguar"a bınen Zeynep, jaguardan indirilince de iş hayatına atılarak "Mercedes "e bindı. İşte böylece "yaya" olmaktan kurtulan Özal'ın Hafta Sonu gazetesinde yayımlanan röportajından: TEVAZU Seçim gezileri sırasında halktan insanların evine gittim. Çok ukala, çok suratsız tanıyorlarmış beni. Görünce tabiij çok güleryüzlü ve çok cana yakın buldular. MANTIK ANNEDEN Babamın kararlılığını, inatçılığını ve biraz da yumuşak kalpliliğini almışım herhalde. Annemden de biraz mantık almışım galiba. Annemde çok mantık vardır. Ben o kadar mantıklı degılim. Bende yuzde 50 romantizm, yüzde 50 mantk vardır. BABA TOKADI Çok sevdiğim bir arkadaşım vardı. Sevdiğine de vermeyeceklerdi kızı. Yardımcı oldum, kaçtılar tabii. Babam, benim yardım ettiğimi anladı, yerlerini sordu. Hiçbir şey söylemedim. Bu yüzden bir tokat yedim babamdan. O şimdi çok mutlu. O yediğim tokada değdi diye düşünüyorum. SÜLEYMAN AMCA Babamla çok samimiydiler. Süleyman Bey'i pijamalartyla hatırlıyorum. Nazmiye Hanım'la birlikte bizi çok severlerdi. Ben "Süleyman Amca" derdim Süleyman Bey'e. Ama onlar sanırım Ahmet'i daha çok seviyoriardı. ASIM'I KİM KAÇIRDI? Asım'la tanışmamızla evlenmemiz 20 gün içinde oldu. Tehditler çok oldu. Kaçırma teşebbüsü olayları oldu. Bizi kimlerin tehdit ettiğini bilemiyorum. O zaman Moda Deniz Kulübü'nde çalışıyordu Asım. Orkestrayı kaçırdılar, yollarını kestiler, bir yere götürdüler. Orkestraya Asım gelirse sizi serbest bırakırız dediler. Sonra ben devreye girince varlığımdan çekindiler. Babamın bu olaydan belkl haberi vardı, belki yoktu. Ama zannetmiyorum. Management Trainees Genel Sigorta is seeking young and ambitious professıonals t» be trained in an intensive 4 months program. Successful trainees will be assigned as Marketing Officers in Headquarters or Branches. Qualifîcations: • L'niversity degree ın Business Administration, Engineering or Computer Sciences. • Completion of military service. Opportunities: • Challengıng and highly rewarding insurance career • Dynamıc workjng envıronment.encouraging achıevement and offering promotion based on performance. • Highly competitive salary. • Training possibilities abroad. Please send detailed curriculum vitae with address, phone number and two photos to. TÜRKİYE GENEL SİGORTA A.Ş. Personel Bölumü (MT2) Meelisi Mebusan Cad. 80040 Salıpazarı No. 91 lstanbul byjuly 7th 1989 Eligible applicant wıll be infbrmed of the date of aptitude and Englısh profıcıency tests. Succesful candidates will be later invited for an interview. All appbcations will be treated in stnct confidence. TRT'ye dün de genel müdür atanmadı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Turgut Özal'ın başkanhğında yapılan dünkü Bakanlar Kurulu toplantısında, TRT Genel Müdürlüğü ataması kararı çıknıadı. Toplantıda DPT GAP Grup Baskanlığı tarafından hazırlanan GAP master planı bakanlara anlatıldı. GAP'ı "entegre bir kalkınma projesi" olarak niteleyen Başbakan Özal, projenin, Ortadoğu ülkeleriyle yapılacak "su müzakerelerine" olanak sağlayacak şekılde gozden geçirilmesini istedi. Başbakan Özal, Bakanlar Kurulu'nun bir toplantısının, çalışmaların daha yakından izlenebilmesi için GAP'ta yapılnıasını da önerdi. Başbakan Özal, eski Başbakanlık binasında dun sabah saat 10.00'da yapılan Bakanlar Kurulu toplantısına girişte, gazetecilerin "TRT Genel Müdürii konusu d e aknacak mı?" sorusuna, "Herhalde bugiinlerde bir şeyler düşuneceğiz" karşılığını verdi. "Bu konuda bir zaman verebilir misiniz?" sorusuna da "Yok, plan daba yeni bitti. Yeni şeyimizden kurtulduk, düşünme şansıınız var biraz" yanıtını veren özal, "40 milletvekilinin ANAP'lan aynlacağı" şeklindeki haberlenn anımsatılması uzerine de "Hiç böyle bir şe> olmaz, ugraşmasınlar. Çok uğraşıyoriar, çıkmıyor bir şey" dedi. "GAP'ta bir sıkıntı mı w ? " sorusuna da "Yok ha>ır. Bir entegre proje hazırlatılmıştı. Bütün bölge nasıl gelişecek, sana>i, egitim ne olmalı, ulaştırma sektöriı ne olmalı, çok geniş bir proje" karşılığını veren Özal, geçen gunlerde yaptığı bir konuşrnanın neden olduğu tepkilere dikkat çekerek "Bir de Galatasaray ile ilgili bir şeyler çıkarmışlar. Geçen gön Bulgaristan'la ilgili bir konuşma yaparken dedim ki 'bunlar kendilenne destek olanlara bile ihanet etmişlerdir. Bulgarlar, Ruslann koltuğu altındaydı, Almanlara döndiiler. Biz bunlara çok iyi muamele etmişiz. Bunlan okulmusuz, bayağı önemli adamlan Galatasaray Iisesi'nde okumuş, mezunlan filan var.' Galatasaraylılar bunlara alınmışlar. Alınacak bir şey yok, soylemek istedigim farklı şey, bunlan Osmanlılar okutmuş" dedi. DPT GAP Grup Başkanı Doç. Dr. Taylan Dericioglu, daha sonra bilgisayarla programlanan bir slayt gösterisi ile hazırlanan master planını tanıttı. Projenin, öncelikler ve maliyetler konusunda farklılık gösteren 3 alternatifli bir biçimde hazırlandığım kaydeden Dericioglu, bunlara ilişkin aynntılı bilgi verdi. Başbakan Özal da tanıtımda bilgisayar kullanımından duyduğu memnuniyeti dile getirerek bunun Türkiye"nin ne kadar geliştiğine bir örnek oluşturduğunu söyledi. Özal, 197480 arasında GAP'a ciddi bir yatırım görülmediğini de belirterek asıl yatınmlann özellikle 1983'ten sonra gerçekleştiğini söyledi. Dericioglu da proje ile 2006 yılına kadar 1.7 milyon hektar alanın sulanmasının amaçlandığını bildirdi. Savunma Bakanı Safa Giray araya girerek geniş alanların sulanabilmesi için ayrıca yatırımlara gerek duyulduğunu, ancak bunun projede bulunmadığını soyledi, GAP'tan sorumlu Devlet Bakanı Kâmran t ı u j da bu konudaki çalışmaların henüz sürdiiğunu bildirdi. Dericioglu, DSİ'nin su tasarrufu yönünde projeler üzerinde çalıştığını söylemesi üzerine de Başbakan özal, Türkiye ile Ortadoğu ulkeleri arasında yaşanan su sorununa işaret ederek "Asağıdaki ülkelerle UiskUer nasıl olacak? Bunun masrafı kimden alınacak? Üretim ne kadar artar? Bu konularda da araşbrma yapılması lazım. Sulama melodu, maliyeti, enerji ile bağlantısı gibi konulann da araşhrılması lazım, aşagıdaki ülkeler için muzakeremiz için de bu gerekli" dedi. nu belirterek içinde sosyal ve kültürel yönlerin de bulunduğunu söyledi. Başbakan Özal, "Dünyada öyle gelişmeler oluyor ki sürekli bunların revize edilmesi lazım. Bu rakamlardan başka sonuçlara da vanlabilir" dedi. Devlet Bakanı Mehmet Yazar da projenin mulkiyet konusunda bir sorun çıkanp çıkarmayacağını sordu, tnan bu soruya, Şanlıurfa'da bu yönde uygulamanın olduğunu belirtti. katkısı ile de gerçekleseceğıni söyledi. Özal, aldıkları istihbaratlara göre bölgedeki ayrtlıkçı güçlerin en çok bu projeden korktuklarının anlaşıldığını da belirterek "Memleketlerimizin biriigi, beraberliği bakımmdan bu projenin önemine bilhassa işaret etmek istiyorum" dedi. Özal başkanhğında toplanan BakanlarKurulu'nda GAPmasterplanı anlatıldı Ozal Şarköy'de Öte yandan Bakanlar Kurulu toplantısından sonra Başbakan Özal Şarköy'e gelerek geçen pazar günü yapılan belediye seçimini kazanan ANAP'lı Kamber Baldak'ı makamında ziyaret etti. Daha sonra sahil kıyısındaki bir parkta vatandaşlarla sohbet eden Özal çay içerek kuru pasta yedi. Başbakan Özal, projenin tanıtımı sona erdikten sonra yaptığı konuşmada, projenin bölgeler arası gelişmişlik farkını ortadan kaldırmayı amaçladığını belirterek Başbakan Özal çalışmanın en projenin Türkiye"nin kendi kaytegre bir kalkınma projesi olduğu naklannın yanı sıra dış sermaye GENEL SÎGORTA Tartar düsmandır