Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
19 HAZİRAN 1989 * * CUMHURİYET/15 Öğretmenlere bakandan nıüjde ANKARA (UBA) MiUi Eğitim Bakanı Avni Akyol öğretmen lisesini bitirenlerin öğretmen yetiştiren yüksekokuliara sınavsız gireceklerini söyledi. Bakanlık müşavirliklerinin yurt çapında öğretmen liselerini inceledikleri kaydeden Akyol, şunlan söyledi. "Bakanlık müşavirleri öğretmen liselerinin kapasitelerinin, olanaklannın, bina durunılannı, eğitim olanaklannın bizzat yerinde görerek, rapor hazırlayacakları, onlann haarladıklan raporlar ışığmda gerekli çalışmaları yapacağız. Onlann hazırladıklan raporlar ışığında gerekli çahşmalan yapacağız. Bu çalışma zaman alabilir. Ama hemen şunu söyleyeyim. öğretmen yetiştirilmesi konusunda mutlaka yeni bir yöntem geliştireceğiz." Telefonda taksidi dönem ANKARA (ANKA) Telefon tesis ücretleri, bugünden itibaren taksitle ödenebilecek. Ulaştırma Bakanljğı'nın aldığı karar gereğiııce, konut ve işyerlerine telefon almak isteyenl«re 12 ay vadeyle telefon bağlanabilecek. Buna göre, nüfusu 20 binden daha az olan yerleşim birimlerinde konutlara bağlanacak telefonlar için 12 ay boyunca, ayda 21 bin 500 lira taksil yatırılarak, toplam 200 bin lira ödenecek. Nüfusu 20 bin ile 200 bin arasındaki yerleşim birimlerinde de, konut telefonlan için aylık 26 bin, işyerleri telefonlan için de 42 bin 500 lira aylık taksit ödenecek. 200 binden daha fazla nüfusa sahip büyıik illerde konutlara alınacak telefonlann aylık taksidi 34 bin, işyerlerine bağlanacak telefonlann aylık taksidi de 64 bin lira olarak belirlendi. İ Sinema yıldızı Zsa Zsa Gabor'un gei ç e n h a f t a L o s Angeles'ta trafik polisı ile başı belaya girdi. Sanatçıyla kendisini durduran trafik polisi arasındaki tartışma karakolda sonuçlandı. Trafik polisi, Gabor'un kendisine tokat attığını öne sürerken, Gaborda düzenlediği basın toplantısında kollarındakı çüruKleri göstererek, polisin kendisini hırpaladığım ve trafik memuru hakkında dava açacağını açıkladı. (Fotoğraf: AP) Sekreter dansöz, Londra'daki bir çocuk hastanesine ' gelir sağlamak amacıyla yapılan Ingiltere Amatör Böbrek Dansı Yarışması'nı 130 dansöz arasından sıyrılarak kazanan, annesi Izmirti Aylin Chartell, bu başansına rağmen mesleği olan sekreterliği bırakmayacağını ve profesyonel dansöz olarak çalışmayacağını söyledi. (Fotoğraf: AP) kurtanlabilmesi için Avrupa'dan ilaç getirtilmesi gerekiyor. Samsun'un Kerimbey semtinde oturan ve toprak yeme alışkanlığı bulunan 2.5 yaşındaki Ali Demir, babasının çalıştığı işyerinde akü kurşunlarını yedi. Daha sonra rahatsızlanan çocuk, 19 Mayıs Universıtesi Uygulama ve Araştırma Hastanesı'ne kaldırıldı. (Fotoğraf: AASamsun) Samsurîda babasının çalıştığı işyerinde akü Çaresiz Ali kurşunlarını yiyerek zehirlenen kuçük çocuğun HABERLERİN DEVAMI Karuıfun Hazineleri... Tarih Bilinci... (Baştarafı 1. Sayfada) kampanyasına giriştiler. Mozaiklerin önemini anlatan notları, davayla ilgili bilgileri, olayların özetini ve fotoğraflarını bazı ünlü Amerikan gazete ve dergilerine kuru "basın bildirisi" olarak değil de, "el altından atlatma haber havasında" dağıttılar. Tabii bu arada, Kıbrıs'ın 1974'ten beri (Müslüman) Türk askerlerinin işgali altındaki (Hıristiyan) kiliselerin soyulması temasını işlemeyi de ihmal etmediler. Öğrendiğımize göre, Avrupa Konseyi'nin ardından UNESCO'yu ve öteki uluslararası sanatsal örgütleri de harekete geçirdiler. Indianapolis'te 30 mayıstaki mahkeme başlamadan birkaç gün önce, Amerikan CNN Televizyonu'nda Güney Kıbrıs çıkışlı iki dakikalık haber yayımlatıldı. Haber, öteki Amerikan TV istasyonlannı da etkiledi. Mczaik olayına bazı Alman ve Hollandalıların adlarının karışması üzerine Avrupa basını da devreye girdi. Rum tarafı mahkemeye uluslararası kamuoyunun desteğiyle çıkmasını bildi. Kıbrıs Rum tarafı işte böyle. Peki, biz ne yapıyoruz? Çünkü New York Federal Mahkemesi'nde süren bir dava da Türkiye'yle ilgili. New York'ta sessiz sedasız süren bu davada davalı taraf, New York Metropolrtan Sanat Müzesi. Müzenin avukatlarının iddiasına göre, 196668 yıllarında Türkiye'den kaçınlan "Kanın Hazineleri"ri\n kokusu 1970'te çıktığında, Türktıükümetinin o zamanki bazı sorumluları girişimler yaptılarsa da, 1973'ten sonra hazinenin peşini bıraktılar. Yine müzenin iddiasına göre, tarihsel ve kültürel mirasına, daha doğrusu malına sahip çıkmak için, gerekli "özen" ve "sebat"\ göstermediği için, hakkını zaman aşımından dolayı yitirdi Türkiye. Müze, bu iddiasıyla, zamanın 19661986 yılları arasındaki Türkiye Cumhuriyeti'nin tüm milli eğitim, kültür ve dışişleri bakanlarının, müsteşarlarının, eski eserier ve müzeler genel müdürlerinin, VVashington büyükelçilerinin ve başkonsoloslarının, "taaa kiĞzgen Acar adlı bir gazeteci olayların içyüzünü yazıncaya kadar haklarına sahip çıkmadığını" mahkemede açıkça vurgulayabiliyor. 1986'da Kültür Bakanı Mükerrem Taşçıoğlu dava açma kararı almasa ve halefi Mesut Yılmaz da bu kararı uygulamaya koymasa Dışişleri Kültür Dairesi ve New York Başkonsolosluğu ile Müzeler Genel Müdürlüğü'ndeki bir avuç bürokratın çabaları da olmasa, Türkiye'nin haklarını belki de hiç kimse aramayacaktı. Türkiye tarafından bu dava açılırken, ve de üç yıldan bu yana sürerken bu davayı desteklemek ve uluslararası alanda kamuoyu yaratmak için, neler yapıldığının, daha doğrusu nelerin yapılmadtğının üzerinde de biraz durmak gerekiyor. Değil Kıbrıs Rumları gibi hareket etmek, Amerikalı avukatların bazı önerilerinin dahi Türk hükümetince dikkate alınmadığını bilmekte yarar var. Amerikan kamuoyu böyle bir davanın üç yıldan bu yana New York'ta sürdüğünü ise hâlâ bilmiyor. Kanakarya mozaikleri olayını ilk kez birinci sayfasında duyuran ve özel olarak Indianapolis'e muhabir gönderip günlerce yayın yapan New York Times gibi ünlü bir gazete, Karun Hazineleri'nden iç sayfalarında ve o da tek sütunluk bir iki haberie yetinmişti. Bunda gazetenin sahibinin müzenin başkanı ve aynı zamanda avukatlarının da müzenin avukatları olmasının rolü yok değildi. Türkiye'nin dava ettiği bir müzede, Türk Dışişleri Bakanı Vahit Halefoğlu'nun, seçkin davetlilerin, basının ve TV'nin temsilcileri önünde New York'ta "Muhteşem Süleyman Sergisi"n\ açarken yapacağı konuşmada, Karun Hazinesi'ne de değinmesi için çok iyi bir ortamın olduğunu Amerikalı avukatların önermelerine karşılık, "Adamlara ayıp olur!" gerekçesiyle bu konudan söz edilmiyordu. Adamlar kaçırırken, hırsızlık malını satın alırken ayıp etmiyoriardı; ama bundan söz etmek, kimi Türk diplomatlarının dilinde ayıp sayılabiliyordu. Tabii Türkiye önemli bir fırsatı böylece kaçırıyordu. Kaldı ki "hırsızlığını" kabul edip bunları geri vermemek için "zaman aşımı" gibi hukuksal kavramların arkasına sığınan bir müzede, böyle bir sergiyi aslında hiç açmamak gerekirdi. Oysa böyle bir uygulama dünyada en büyük kamuoyu kampanyasını oluşturacak ve yargıç Vincent Broderick'i de kararını vermeden önce en az iki kez düşünmek zorunda bırakacaktı. Daha sonra Amerikalı avukatların ABD Dışişleri Bakanlığı'nca, "Karann Türkiye'den yana verilmesinde Amerikan halkının çıkarının bulunduğu yolunda" mahkemeye bir "çtkar bildirimi"nde bulunması önerisi de, Türk Dışişleri Bakanlarınca Amerikalı meslektaşlarına iletilmiyor, sadece Bakanlık Müsteşarı Büyükelçi Nüzhet Kandemir, VVashington'dakendi düzeyinde bir yetkiiiye bu konuyu "not" ettirebiliyordu. Gönül ısterdi ki, birkaç ay önce Ankara'da yapılan eski eser kaçakçılığının önlenmesi ile ilgili sempozyuma ya da geçen ay Antalya'da düzenlenen Arkeolojik Kazı Sonuçlan Sempozyumu'na katılan bütün Türk ve yabancı bilim adamları, bireysel ya da topluca bildiriler kaleme alsınlar, bunları Ankara'daki Amerikan Büyükelçiliği'ne, ABD Dışişleri Bakanlığı'na, Türkiye'deki yabancı basın mensuplarına iletsinler! Ayrıca başka ülkelerin ya da baskı gruplarının sık sık yaptıkları gibi Amerikan gazetelerine, hatta New York Times Gazetesi'ne ilanlar vererek olayı duyursunlar! Amerika'da kamuoyu böyle oluşturuluyor, davalar böyle kazanılıyor. Sadece bir milyon dolara bir avukatlık firması ile anlaşıp Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihinde ilk kez bir Amerikan mahkemesinde hak aramakla bu davalar kazanılmıyor. Karun'un Hazineleri'ne, yani kültür mirasımıza sahip çıkalım! Kıbrıs Rum yönetimi kadar tarih bilinci yok mu Türkiye'yi yönetenlerin? Dava hâlâ sürüyor; New York Federal Mahkemesi'nin kararı da Indianapolis'inki gibi eli kulağında; haydi gösterin kendinizi. HAKKI ERDEM KIZILCAHAMAM DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, TBMM Başkanı ve cumhurbaşkanı seçimi için bir uzlaşma olacağını sanmadığını da bildirerek, "Bunalım korkaklığına girip siyasi mücadeleden kaçamazsıaız. O zaman iflas edersiniz" dedi. Demirel, dün Kızılcahamam'da düzenlenen, "çek git" mitinginde erken seçim isteğini vurgulayarak, Bulgaristan'ın Türk azınlığa uyguladığı baskıları eleştirdi. Kızılcahamam'da eski AP'lilere DYP çatısı altında toplanma çağnsında bulunan Demirel, seçim otobüsü Süvari'de gazetecilerin Ifeşiller ve Demîrel: Bıınahnıla korkutamazsınız Sosyalîstler kazançlı DYP lideri Kızılcahamam'da çek gif mitinginde konuştu çeşitli konulardaki sorulannı yamtlarken, eski Istanbul Belediye Başkanı Bedrettin Dalan'ın Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile görüşmesinin kendisini "alakadar etmediğini" bildirerek "Bcnim yonım yapmamı gerektiren bir haber olarak görmiıyorum" dedi. Demirel, Bulgaristan'a karşı siyasi partiler arasındaki birliğin kendiliğinden ortaya çıktığını belirterek, bu konuda yalnız partilerin değil, bütun vatandaşlann aynı kanıda olduklarım söyledi. Bulgaristan'ın uygulamalannın zulum olduğunu anlatan Demirel, "Bunun karşısında netice alıcı, milli menfaarJeri koruyucu her tedbirde Türkiye biriik icindedir. Türkiye'yi yönetenler yanhş içindeyse bu da elestirilir. Yönetkilerin beklediği yerde karşılannda tavır alınır" diye konuştu. Demirel, "Cumhurbaskanlığı seçimi için iktidardan bir yuvariak masa toplantısı için çagrı gelebilirmi?" sonısunu, "Gelebilir, olabilir. Ama sanmıyorum gelecegini" dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü: "Sorun orada ne konnşnlacagıdır. Bana göre siyasi iktidar, iktida'r olma hakkını yitirmiştir. Yüzde 21.75'le Meclisin yüzde 65 sandalyesine sahip olanlarla ne konusacağız? Başkası oturabilir, konuşabilir. Ama onlar bilirler. Ortada bir milli irade konusu var. f (Baştarafı 1. Sayfada) 9.000 YıDık Uygaruk" adlı serguün bir kataloğu da eklendi. 1988'de bu kataloğun ikinci basımının yapıldığı anımsatıldıktan sonra "Kuzey Kıbns'taki vandalizm olaylanna" değinilmekte, bu arada, duvar resimlerinin, ikonalann Avrupa ve son olarak da mozaiklerin Amerika piyasasında satıldığı anlatılmaktadır. Örgüt başkanının çağrı mektubunda, "Kıbnsta eger hâlâ kaldıysa tarihsel anıtlann korunmaS) amacıyla uluslararası bir girişim için UNESCO göreve" çağnlıyor. Başkan, "Kuzey Kıbns'taki yönetimi tanıyan tek iilke olan Türkiye'nin bu yönetim üzerinde nufuzunu kullanması yolunda bir çeşit baskıda bnlunması"nı da öntriyor. Mektubun birer kopyasının BM nezdindeki Türk Daimi Temsilcisi Büyükelçi Mustafa Akşio'e \e Yunanistan Kültür Bakanı Melina Merküri ile çeşitli uluslararası kunıluş temsilcilerine de gönderildigi açıklandı. Büyükelçi Akşin'in kendilerine gerekii yanıtı vermesine karşın, sorunun önümüzdeki günlerde Paris'te UNESCO'nun gündeminde yer alacağı bildiriliyor. UNESCO'nun da adaya bir inceleme heyetini göndermesine Rumlann çalışacağı belirtilirken, bazı kaynaklar da bu örgütün daha önce adadaki tarihsel, kultürel ve dinsel mirasın korunması amacıyla ayıracağı yardım bütçesinin Rumlann gözetiminde KKTC'de kullanılmasına Kıbnslı Türklerin karşı çıktığını anımsatıyorlar. Çalınan Bakan Aşkın Petrol Ofisi'ndeki yolsuzluk iddiaları için konuştu 'Kâr eden kurumun muhalifi olacaktır' lara kiralanmasınm söz konusu olmadığım" yeni ihale fiyatları belli oluncaya kadar sona eren sözleşmedeki 3.5 dolar yerine 6 dolar tahsil edildiğini vurguluyor. • Bayi kayırma iddiası. MEG konusundaki yolsuzluk iddialarına adı karışan H. Susam'ın SePetrol Koll. Şti. hakkında bakanın yaptığı açıklamada ise, SePetrol için yapılan "tek şahsa mahsus özel fiyat ııygulaması"nın aynı tarihlerde, tek değil, 25 özel firma için yapıldığını belirtiyor ve "Büyük işletmeler, kuruluşlar ve fabrikalarla baglantı yapabilen her bayimize bazı kolaylıklar sağlanraıştır" deniyor. * Spor Kulübü ve okul yapımı olayı. Bayilerden kantar parası olarak toplanan paramn, Petrol Ofisi Spor Kulübü'ne ve Malatya: da bir ilkokula harcanması konusundaki iddialara karşılık bakan Aşkın'ın açıklaması toplanan paramn "300 değil, 210 milyon TL. olduğunu" vurguluyor ve "daha sonra kantar uygulamasının pratikte ofise faydalı olamayacağı" kanaatine varıldığını, paramn bayilere geri ödenmesi önenldiği ve onların da bu paramn ofis lehine kullanılmasına nza gösterdikleri" belirtiliyor. Veliefendi'de Bencilliğin hünerleri (Baştarafı Spor'da) Beşiktaş'ta her gün biraz daha büyüyen, biraz daha serpilen bir Gökhan var. Kendine güveni, risksiz oyunu ile. Özellikle tek top oynadığında, Türk futbolcusunun da Avrupalılar gibi yetenekJeri olduğunu ortaya koyabiliyor. Sezonun sonu olmasına karşılık Gökhan'ın gosterdiği performans takdiredeğer. Ikinci yanda oyuna giren Feyyaz, gol yerlerinde kendisine top atılnıadığında elkol hareketleriyle isyan ediyor. Ya kendisinden top bekleyenler ne yapmalı? Feyyaz gol yerlerindeki bencilliğini artık hüner haline getirmiş. Feyyaz'a diğerleri eklenince Beşiktaş'ta bir gol kaçırma yarışıdır gidiyor. Futbol oyunu kolektif bir paylaşmadır ve paylaşıldıkça giızelleşir. Gelecek hafta Fenerbahçe ile oynayacağı iki final maçında o gol pozisyonlannı Bir devre Özal Baştarafı Sporda • Yine kalkııımada öncelikli bölgede yer alıp 2. ligde oynayan takımlardan Vanspor, Siirt Köyhizmetleri, Diyarbakırspor, Kahraraanmaraşspor, Erzincanspor ve Erzurumspor'a 100'er milyon • Bu arada gelecek sezon Türkiye'yi Avrupa kupalarında temsil eden takımlara ilk turu geçme koşuluyla 250'şer milyon ve yukseldikleri her bir tur için 200'er milyon lira ödül verilecek. • 198889 futbol sezonunda 3. ligde gruplannda şampiyon olan takımlardan Bulancakspor, Şanlıurfaspor, Niğdespor Keçiörenspor, lzmirspor, Sökespor, Bandırmaspor, Karagümrük ve Kasımpaşaspor'a da 100'er milyon... aramak durumuna düşerse, o tn (Baştarafı Spor'da) bünleri dolduran vefakâr seyirciBeşiktaş ligin ikinci yarısında nin çilesi var demektir. uzun bir psikolojik ve fiziksel yorgunluk içerisine ginnişti. Şampiyonluğu Fenerbahce'ye kaptırdıktan sonra takım içerisindeki soBaştarafı Sporda runlar artmıştı. Bir de futbolcu1 milyan almanın keyfı yok. Kür lann konsantrasyonu transfere Ve sonra sıra geldi kim kazanır süde Özal'ın kulağına eğiliyor. yönelmişti. Tüm bu olumsuzluk tartışmasına. My Minıge diyordu Efendim biliyorsunuz biz lara karşın dünkü futbol gerçek çoğunluk. Saçlanm hipodrom • 81 milyon TL'lik sahte fatura mağdur edildik. ten öyguye değerdi. Dün pres var pistlerinde ağartmış ünJü jokey Tamam telafi ediyoruz dı, kazanma ve iyi futbol oyna Ekrem Kurt'un tercihli startla olayı. Sahte fatura karşılığında asişte... ma isteği üst düzeydeydi, topun bindiği Tokdemir ekürisinin son keri teslimat yaptıklarım söyleyen Ama efendim, bir takım yok bulunduğu yerde çabuk çoğalma iki yanşını birincilikle bitirmiş bu üç şahısa, belgeleri eksik olmasıoluyor. Bu zaranmızı karşılamaz ve etkih' kanat ataklan vardı. Bir tayı en yüksek puanı topluyordu. na rağmen Petrol Ofisi Haramiki. de Ulvi ve Gökhan'ın dönüşüm "Arkası kansık" diyordu otori dere Depo Müdürü Ali Ulvi Yor Tamam tamam uzatma işte. lü olarak ataklara katılması var teler. îlk kez Türkiye'de bu denli gana tarafından 81 milyon TL deKürsüde bu diyaloğun devamı dı ki bu da Beşiktaş'ın oyununa önemli bir yarışta at binen Ingi ğerinde çek imzalanması konuvar daha. E>evlet Bakanı Ilhan Aş çok yönlü düşünme ve atak geliş liz jokey Bardwell de oldukça il sunda Bakan Aşkın, Ali Ulvi Yorkm, ANAP Bursa İl Başkanı, ku tirmede zenginlik getirdi. gi topluyordu. Daha önceleri 'pa gancı'mn Bakırköy 4. Asliye Celüp yöneticileriyle birlikte bekledok'a sadece atlan izlemek için za Mahkemesi'nde yargılanarak diklerinı bulamayan Bursa kafiBeşiktaş'ın diğer bir başansı, doluşan kalabalık, bu kez "dur şu beraat ettiğini belirtiyor ve olaylesinin üst perdeden yakınmalan kanat ataklanndaki etkinliğiydi. gavuru göreUm bir" diyerek üşüş da "Herhangi bir ihmal ve kusuru bulunmadığı, yargı denetiminnı Can Pulak yatıştırmaya çalışı Maçın ilk yarısında Rıza ve Me müştü. den geçerek hukuken sabit yor bu kez:a tin'le geliştirilen kanat ataklan Ama o ne? My Mirage starttan Beyler bu iş üç hafta önce adeta Konyaspor'u bunalttı. Ni geç çıktı ve 5 boy kadar dezavan olmuştur" diyor. bitti, niye böyle yapıyorsunuz? tekim gollerin üçü de sağ taraftan tajla başladı yarışa. 2400 metre• Usulsüz terfi olayı. Petrol Ofis Bursa kafilesi arasında sesler geliştirilen bu atakların sonucun nin son 600'ünde Camelot, Ten müfettişlerince rüşvet aldığı için yükseliyor: da oluştu. Rıza ve Metin'in yap der Cock, Devir, Sweet Heart ara 1%9 yılında "memuriyetlen men Bir takım yok oluyor. Ne ya tığı ortaların arka direkte Ulvi ve sında çetin bir liderlik savaşı baş edümesi" önerilen ve bugün Merpalım? Hiç olmazsa 2 ya da 3. lig Ferdinad'la buluşturulmasında ladı. Sonunda potoyu önde geçen sin Bölge Başmüdürü olan Ismel te oynayalım. Hera Galatasaray' "düşüncenjn pratiğe mükemmel Tahir Seçkin Kapani'nin Golden Özen hakkında ise Devlet Bakaın, Trabzonspor'un liglerde oyna bir şekilde aktanlmaa" vardı. Prince'i oldu, cokey Ertul Cankı nı İlhan Aşkın, Petrol Ofis Genel yan iki takımlan var. Müdürlüğü'nün Özen için memuriyetten men yerine "16J.72 tarih Özal'la, Tanrıyar'ın diyalove 1532A sayılı kararla 7 günlük ğundan sonra Başbakan çek daücret kesimi cezasj verildiğini" beğıttığı kulübün yöneticileriyle folirterek "Bizden once terfiler yatoğraf çektiriyor. Burada da Burpan bu şahıs, tarafımızdan mesaspor kuşatması var. Can PuBasın • Yayın • Dağıtım murluktan başmüdurlüge degil. lak'ın zoruyla çebindeki çeki çıBaşmüdür yardımcılığından başPazarlama ve Tıcaret Ltd.Ştı. karan ve foto muhabirlerine poz müdürlüğe atanmıştır" diyor. veren YeşilBeyazlı Kulübün Başkanı Yazıcı, yeniden Özal'a • Avin Oil olayı. Bazyağı yoleğiliyor. suzluğuna adı karışan Avin Oil Özal sinirleniyor, yüz mimikleri firmasma, ihale koşullan tumüydeğişiyor; ancak karşısında foto Banş ve dostluk dolu bir le yerine getirilmeden, Petrol Ofimuhabirlerinin olduğunun aynortamda, günde 80.000. TL. si'nin Iskenderun'daki bir deposumına vararak yeniden gülümsükazanmak için, nun kiralanması konusundaki idBİZtMLE ÇALIŞIR MISINIZ? yor. Grup dağılırken Özal, salodiaları bakan Aşkın "1985 yılınnun çıkış kapısına yöneliyor. da lanklann 8.5 doJar yerine 6 do (Baştarafı 1. Sayfada) karıldı, tez elden salata doğramaya girişti genç kızlar. Çay bardaklanndan kadehlere rakılar dolduruldu, bir saat sonra ortalığı yogun bir anons kokusu sarmaya başladığında, diller hafıf peltekleşmiş, göz bebekleri mecburi inişe geçmişti bile. tnsanları canlandıran Gazi Koşusu'nun başlamasına iki saat kala boşanan ve sonra dinen yağmur oldu. Haber Merkezi Devlet Bakanı Ilhan Aşlun, gazetemizin 16 Haziran 1989 tarihli sayısında yer alan "Petrol Ofisteki yolsuzluk iddiaJan" üzerine 22 sayfalık bir açıklama yapü. Aşkın, bu iddiaları yanıtlarken, "Bu yayınlar, cmuhuriyetin ilk milli kunıluşlanndan biri olan Petrol Ofisi için talihsizlik olmuştur" dedi. Bakanın açıklamasında, "iddialann bazılarının dayanaksız ve asılsız olduğu, bazılannın da belgelerin çarpıalarak ileri süruldiiğu" belirtildi ve "Şirket kânnı, 5 yılda 4 mil\ardan 114 milyara çıkaran bir idarenin elbette muhalifleri olacaktır" denildi. Devlet Bakanı Aşkın'ın açıklaması şu iddiaları yanıtlıvor: • 113railyonTL'lik karşılıksız çek olayı. Bakan Aşkın, verdiği çekler karşılıksız çıkan Payaş Pazarlama Yatınm AŞ hakkında derhal ceza ve icra takibi açıldığını belirterek, "Ancak şirketin istasyon dahil bütün mal variığını kaybetmiş olması nedeniyle alacağı n tahsili güç duruma gelmiştir" diyor. Daha sonra Payaş'ın sahip olduğu istasyonu icradan satın alanların Petrol Ofıs bayiliği için genel müdürlüğe başvurduklan açıklanan yazıda, "Bunun üzerine Payaş Pazarlama'nın karşılıksız çeklerinden dolayı, borçlannı tüm masraf ve faizleriyle birlikte ödemeyi taahhüt etmeleri, bu kişilerin, alacagın tahsilini garantiye baglaması hususunda, icra dosyalannda hukuken kesinleşmiş müşterek borçlu durumuna getirilmeleri, aynca tstanbul'da 150 mil>on değerinde bir apartman dairesi için ofis lehine 130 milyonluk ipotek tesis edilerek teminat alındığı" belirtiliyor. Ayrıca ofisin alacağı olan 113 milyon TL'den 67 milyon liranın tahsil edildiği ve lstanbul Bölge Başmüdürü Bekiı Kibar'ın ve diğer yetkililerin "24.12.86 tarih ve 143/12 sayüı müfettiş raponı ile kusursuz olduklan"nın ortaya çıktığı açıklanıyor. Onu tanımayanla, cumhurbaşkanlığı seçimini nasıl konuşacağıra? Yapılması gereken hükümetin millete gidip yetkisini yeniletmesidir. Türkiye'de rejimin adını koymak gerekir. Şu anda bir uzlaşma gönnüyorum. Bir anlaşma falan arandıgı da yok. Türkiye'de yüzde 15 oy yüzde 65 sandalyeye sahip. Bu böyle devam etmez. 'Bunalım olmasın' diyorlar. Kim istiyor bunalımı? Yüzde 15 oy yüzde 65 sandal>eyle iktidar olursa bu bunalım degil de nedir? Bunu bunalım saymazsak iş bitmiştir. Türkiye bizden ibaret degiJdir. Bizim dışımızda olanlar da var. Onlar ne yaparlarsa kendi sorumluluklandır. Ama bunalım korkusu ile yapılması gerekeni yapmakta sarfı nazar ederseniz, kendinizi de inkar edersiniz. O zaman iflas edersiniz. Bunalım o\ masın diye teslim olunmaz. Bunalım korkaklıgına girip siyasi mucadeleden kaçamazsınız." DYP lıden Demirel, iktidan erken seçime zorlamak için 20 DYP milletvekilinin istifa edip ara seçim yaptınlacağı yolundaki değerlendirmeleri, "senaryo" diye niteledi. Kızılcahamam'da bugün ülkeyi yönetenlerin vatandaşlura karşı yalancı durumunda olduklarım anlatan Demirel, "Milletin 26 Mart'ta verdigi karan hiç kimse çignemeye kalkmasın. Araya başka şeyler girdiyse unutuldu sanılmasın. Bana 'Bunlarla uzlaşır mısın?' diye soru>orlar. Bİ7 bunlarla harp halinde değiliz ki. dedi. Demirel, zorunlu göçle Türkiye'ye gelenlerin durunıu konusunda da şöyle dedi: "Bu insanlar kapıda şefkatle karşılanmalı. Bu ülkeye geldiklerinden dolayı hiçbir şekilde pişmanlık duymamalıdır. Yann öbür gün 'Niye geldik, geri dönsek' düşüncesine kapılmamaular. Bu çok büyük istismara sebep olabilir." HADt ULUENGİN BRÜKSEL Avrupa'mn yeni rengini yeşil ve pembe tonlar belirledi. Dün gece Brüksel'de ahnan ilk sonuçlara göre on iki AT ülkesinde gerçekleşen Avrupa Parlamentosu seçimlerinin uç ortak özelliğini, sandık başına gitme oranının çok düşük olması, "çevreci" eğilimlerin önemli bir zafer kazanması ve sosyalist partilerin konumlannı güçlendinnesi oluşturdu. Bu arada özellikle Federal Almanya ve Fransa'da, aşırı sağ partiler, oy oranlannı arttırdılar. Fransa ve Yunanistan'da ise genel eğilimin tersine, sosyalistler seçmen kaybına uğradılar. Ingiltere'de ise iktidardaki Muhafazakâr Parti, önemli bir yenilgi aıaı. Dün gece gazetemizin baskıya girdiği saatlere kadar alınan Avrupa Parlamentosu seçirn sonuçlanna göre topluluk devletlerindeki oy kullanma ortalaması yüzde ellialtmış civarında kaldı. "Yeşil" partiler, hemen bütün AT ülkelerinde çok önemli başarılar elde ettiler ve AT danışma orgamndaki sandalye sayısını iki katına çıkarttılar. Fransa'da, çevreci parti, ülkenin üçüncü siyasi kurumu haline geldi. Ingiltere'de Işçi Partisi'nin kazandığı zafer ise Avrupa Parlamentosu 'ndaki sosyalistlerin temsilci adedini arttu"dı. Sosyalistler Italya, Federal Almanya, Bdçika, trlanda ve Luksemburg'da da nispi başarılar elde ettiler. tspanya ve Hollanda'da konumlannı korudular. Buna karşılık, Yunanistan ve Fransa'da iktidar olan iki sosyalist parti önemli ölçude oy yitirdi. Yabancı işçi düşmanlığı temasını işleyen ve seçim kampanyası sırasında ırkçı bir propaganda yürüten aşın sağ partiler ise özellikle Federal Almanya ve Fransa'da oy oranlannı yukselttiler. Batı Almanya'da aşın sağ "Cıımhuriyetçi PartJ" ilk kez yüzde beş barajını aştı ve temsil hakkını kazandı. Fransa'da ise aynı eğilim yüzde 12 oranında oy alarak aşın sağ kanadın Avrupa Parlamentosu'na 5 yeni milletvekili yollamasına olanak tanıdı. Mitsotakîs (Baştarafı 1. Sayfada) cine'deki Turk azınlığın kurmuş olduğu bağımsız listeden olması bekleniyor. YDP'nin tek başına iktidara gelebilmesi için en az 151 milletvekili çıkarması gerekiyor. Başbakan Andreas Papandreu, sabâha karşı yaptığı açıklamada, YDP'ye mutlak çoğunluğu vermediği için Yunan halkına teşekkür ettiğini bildirdi. Papandreu, YDP'nin birinci parti olduğunu kabul ettiğini açıklarken birleşik sol partileri ima ederek, "tlerici güçler, yine çogunluktadır. Sürdürdügümüz mücadelede iyimserim" dedi. Partiler arasındaki oy oranlarının bu şekilde kalması halinde, Yunanistan Cumhurbaşkanı Sartzetakis, YDP lideri Mitsotakis'i yeni hükümeti kurmakla görevlendirecek, YDP liderinin bunu gerçekleştirememesi halinde, aynı görev Papandreu'ya verilecek. Sonuçlann gelmesiyle birlikte Yeni Demokrasi Partisi taraftarları, Atina'da gösterilere başladılar. YDP taraftarları, konvoylar halinde Atina'nın caddelerinde dolaşırken trafik birçok yerde felce uğradı. YDP'liler, otomobillerinin klaksonlarırjj hiç durmaksızın çalarken havai fışekleri attüar. YDP yanlısı ozel radyo istasyonları da yayımlannda, "zafer marşlan" çalarak Mitsotakis'in iktidarını duyurmaya başladılar. Parti başkanları dun sabah erken saatlerde bağlı bulunduklan seçim bölgelerinde oy kullanırlarken, hemen hepsi aynı doğrultuda açıklamalar yaptılar. Başbakan ve PASOK lideri Andreas Papandreu, bir Turk gazetecisinin sorusunu yanıtlarken, Davos ruhunu desteklediğini ve TürkYunan ilişkilerinin düzelmesi için başlatılan diyaloğun sürdürülmesinden yana olduğunu söyledi. Papandreu bu arada Yunanistan'ın egemenlik haklarını müzakere masasına getirmeyeceğini her bir yöne bildirdiğini söylerken, Kıbns'taki Turk birliklerinin geri çekilmesiyle bu ortamın daha da düzeleceğini sözlerine ekledi. Özkaynak ÖZGÜR DÜŞÜNEN BAY VE BAYANLAR (Baştarafı 1. Sayfada) katılıyoruz. Herkes birbirine geride kalan yakınlannı soruyor, yeni gelenlerden "haber" alıyor... Konu dönüp dolaşıp, Bulgaristan'ın yaptıklanna geliyor ve birkaç gündttr liderlerin Kapıkule ziyaretlerinde odaklaşıyor. Kimi özal için "başkan" tanımını yaDün gece Brüksel'deki son veparken, bir başkası Inönü'nün rilere göre 518 üyeli Avrupa Par"cumhurbaşkanı" olduğunu söy lamentosu'nun yeni dağılımı aşalüyor. ğıdaki gibi şekilleniyordu: Türkiye'yi ne kadar tanıdıklaSosyalist grup: 192 ( + 26); Sosrını anlamaya çalışıyoruz. Silist yal Hıristiyan grup: 105 (8); înre sancağından yeni gelen 63 ya giliz muhafazakârları: 43 (23); şındaki Bilal Rüstemoğlu'na so komünist grup: 40 (8); liberal ruyoruz: grup: 42 (3); Fransız de Gaulle Kenan Evren'i tanıyor culeri; 23 (7); çevreci grup: 38 (+18); aşırı sağ: 21 ( + 5); belirmusunuz? sizler 14. He ya, cumhurbaşkanı. Peki, Turgut Özal'ı? Siyasi gözlemcilere göre Avru O mu, başkan yamtını pa Parlamentosu seçimleri, ilk soveriyor. nuçlarının ortaya koyduğu temel Bu arada başkalan söze karışı olguyu, 1993 yılı için öngörülen yor, aynı sorulara değişik karşı "Avrupa ütopyası"na rağmen lıklar geliyor. 34 yaşındaki Ömer yurttaşlann henüz AT için seferAlioflu, cumhurbaşkanının Inö ber olmayı duşünmedikleri oluşnü olduğunu söylüyor. Değişik turdu. Bunun ana göstergesi dünsorular yöneltiyorum: kü sandık başına gitme eyleminin "Turgut Özal, hangi partinin bütün üye ülkelerde rekor seviyebaşkanı? de duşük olması idi. Ana Partinin. İkinci belirgin özelliği ise, ge Peki, Süleyman Demirel'i leneksel siyasi kurumlara alternatanıyor musunuz? tif nitelik taşıyan "çevreci 61 yaşındaki, Yunus Mumcu partilerin" tüm topluluk devletyanıtlıyor, "Tanınm ben onu. Za lerinde, özellikle de ilk kez Franmanında çok kızmıştık ona. Jiv sa ve Ingiltere'de önemli bir bakov'la anlaşmış, daha sonra Bul şarı kazanması oluşturdu. Ingilgar bize 'bakın sizi, Türkiye tere'de yüzde 14 oramnda oy alan istemiyor' demişti. Ama sonra ög ve ülkenin üçuncü partisi dururendik gerçeği." Yunus Mumcu' muna gelen "yeşil" eğilim, buranun anlattığı olay, 1968 yılında daki seçim sisteminden dolayı yapılan göç anlaşmasıydı... Soru Strasbourg Parlamentosu'nda temsil hakkını kazanamadı. lara devam ediyoruz. Sosyalistlerin Avrupa Parla Türkiye'de bu yıl hangi tamentosu'ndaki sandalye sayısını kım şampiyon oldu? Ne bilirim, tanımam onları, arttırmaları ise esas olarak İşçi Partisi'nin Ingiltere'de muhafazane takımı? Bu sırada genç bir delikanlı atı kârları büyük bir yenilgiye uğratlıyor, "Fenerbahçe. Fenerbahçe" masından kaynaklandı. Ancak bu ülkede seçimlere katılma oraıu diyor. Hangi futbolcuyu bili yüzde 35'i geçmedi. Diğer topluluk devletlerindeki sosyalist paryorsunuz? Erdal'ı biliriz, Avrupa'da da tiler ise genel olarak konumlannı korudular ve başta Italya ve Fetop oynadı. "Türkiye'de hangi sanatçılan deral Almanya olmak üzere nistanıyorsunuz?" sorusunu ise genç pi oy arttırımı gerçekleştirdiler. bir kadın bir an duraksayıp yanıt Aynı olgu, daha düşük oranlarda lıyor: "tbrahim Tatlıses, Gülden diğer ülkeleıde de tekrarlandı. Ispanya'da ise beklentilerin tersiKaraböcek, Emel Sayın." Peki, amca, sen Bülent Ece ne, Felipe Goıtzalez'in iktidardaki İşçi Partisi konumunu korumavit adını hiç duydun mu? Başıru iki tarafa sallayıp "Duy yı başardı. Buna karşılık, her ikisi maz olur muvurn hiç, o büyük de iktidarda olan Fransa ve Yuadamdı, onu Ismet Paşa yeliştir nanistan sosyalist partileri ise di, Kıbns'ı kurtardı" karşılığını önemli miktarda oy kaybına uğradılar. veriyor... Naim