28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURIYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER ıçınden çıkılmaz badırelere goturme noktasına gel dığını görerek 1908 Radıkallerıne boyun eğdı Onlara geleneğın dımn (hatta, 1876'nın bıle) koru ması altında olan "Saltanat Hukuku Tezı" ıle dırenmedı "Zaten, nasıl dırenebılırdı k ı ' " demeyın, ışte bu olanaksızlığı gorduğu ıçın bunda dayatırsa, gelecek çıkmazları (karmaşayı, badıreyı) gorduğu ıçın "19O8'ı kabul etmem de Selanık'tekı) Alatım Koşku'ne gıtmem de" demedı Bu sıyasal gerçek karşısında, hukuksal formulasyonlar kurnazhğı ıle dırenmedı sefeye ve çağdaş konsensus demokrasısıne terstır, onunla çelışkılıdır Cumhunyet Demokrasısımn felsefesı, ulusun yazgısını, yıne ulusun belırleyeceğım soyluyordu İşte %80'lık adsm ı tasvıp ıle, ulus, yazgısımn bu Başbakan elınde kalmamasını ısterruştır Ona uymayan bu dırenç, boylece, ulusun azım ve karar ıstencıne bır çelışki olur Cumhunyet Demokrasısımn felsefesımn ıkıncı ılkesı, (bu kez, eskı deyımlerı ıle soyleyelım) kuvayı mıllıyeyı âmıl, ırade vı mıllıyeyı egemen kılma ıdı Şımdı "ulusal guç", "ulusal ıstenç" ışte bu %80'lik "ademı tasvıp" ıçmdedır, onun gereğı olan bır ge nel seçıme dırenmek, her şey:n >aratıcısı olan ulu sal guce, egemen olması gereken ulusal ıstence dırenmektır Bır çelışki de buradadır A>rıca, şımdıkı dırenç, yıne Cumhunvet Demokrasısı felsefesımn özu ve son amacı olan Konsensus Demokrasısımn yapısı ıçındedır Buna gore, davraruşlar, sos>opoütık dınamıklenn, tartışmadan geçen ve tartışma ıle belıren eğılımozlem ve dıleklenne dayanır, onları ıçererek oluşur tşte, 26 Mart seçımlen ıle butun sosyopolıtık dınamıklerın katıldığı bır tartışma, hem de kesın olarak bır sıyasal tartışma yapıldı Bundan da, °>'ı>80'lık bır eğılımözlemdılek ıçeren bır sonuç çıktı Ikı yıl önce, zaten, pek zayıf bır oranla verılmış olan "Sıyasal Temsıl Hakkı"nın, o zamankı tek yanlı koşullar, kombınezonlar, koşullandırmalar altında verılmış olduğunun, son ıkı > ılın olgularıyla bellı ol duğu, bu nedenle "sıyası Temsıl Vekâletı"nın \enılenmesının gerektığı gerçeğı Hem de zaten zayıf olan ve şımdı de pek çok zayıflamış olan ıktıdann karşısında, V080 gıbı kuvvetlı bır konsensus ıttıfakı halınde. Buna dırenmek de, demokrasıye dırenmek, onunla çehşkıh bır "Tek"ın sultasını ve ıktıdarını zorla surdurmek olur Abdülhamit Bile Böyle Direnmedi Cumhunyet Demokrasısımn felsefesı, ulusun yazgısını yıne ulusun belırleyeceğım soyluyordu. Işîe %80'lik ademi tasvıp ıle ulus, yazgısımn bu Başbakan elınde kalmamasını istemıştır. Ona uymayan bu dırenç, boylece, ulusun azim ve karar ıstencine bir çelışki olur. Prof. BAHRİ SAVCI Sayın Turgut Özal'ın tutumu yuzunden, tanhın çızgısı, kımı zaman gerıve dönuşler yapıyor Ülkemızde seksen yıllık aşamalar sankı olmamış gıbı . \bdulhamıt, 600 yıllık bır "saltanat" ve onun "Hukuk u Hukumranîsı" geleneğıne dayanarak, bır ' "bıre>sel kışısel keyıfe dayalı, "Tek"ın, totalıter, teokratık sultasını uygulamıştı Devlet Salnamesınde (>ıllığmda) her yıl yavımlanan bır anayasa olduğu halde seçımle gelmedığı ıçın üyelennın sırmalı toren kıhklannda surup gıden Ayan Meclıslı Meşrutı>et, varhğını (sözde1) koruduğu halde Ama onun, bu "Tek'ın salt hukumranlığı" ışaret ettığımız uzere, nedensız değıldı Abdülhamit, Genç Osmanhların 1839 Tanzımatı'm, 1876 Meşrutıyetlerını göğusleyıp rafa kaldırırken, OrtaAsya'dan gelen "HakanKağan "tek'lığının, Arap çölunden gelen" Tannnın Yeryuzu Gölgesı", "Emırul Mumının 'Tek'lığı'nın kalıtçısı olarak, nıhlarakurumlara vaşama egemen bır espnye dajanıyordu Al ı Osman, hem Orta Asya'dan hem Arabıstan'dan, hatta Bızanstan gelen bır atokrası ıklımı ıçınde totalıter otorıter, (yanı, butun hukmetme yönetme >etkılerını kendınde toplayan ve bunları, Tanrıdan başkasına hesap vermeyerek, sınırsız olarak kulianan) bır "Tek"ın, Tannja dayalı ıktıdann sahıbı ıdı Osmanlılslamın hem devletı, hem butun katmanları ve kurumları ıle toplumu yöneten temel felsefesı, sıyasal ıdeolojısı, bu ıdı Ve bu, butun ruhlara, butun kurumlan>la, yaşamın tumune egemen bır esprı ıdı Meşrutıyet kabul edılmıştı, ama sız ona bakmavın, "Efendımızın", Alı Osman lıktan gelen "Hukuku Hukumranîsı" asıldır \e mukaddestır" Mechsı Umumı (Parlamento)'nun, daha ağır basan dalı olan 'Ayan Meclısı" kanalı ıle temel ışlevı bıle bu Hukuk u Hukumranîyı, daha sağlam olarak ışlerlı kılmaktır Abdülhamit, ışte bu sosyokultürel, polıtıka PENCERE 10 HAZİRAN 1989 Erbil'in Mektubu... Şimdiki Direncin Çelişkisi Şımdı, o zamandan bu yana, koprulenn altından psıkolojık espnye dayanarak butün "Tek'ın Sultası" rejımlenndekı genel kural geregı, "bıreysel kışısel geçen suların denn ırdelenmesını, tanhe bırakalım, keyıfsel" bır totalıtaryanızm, bır otontaryanızm bu suların bıraktığı mutlu tortunun anlamına bakalım ıçınde ıdı Bu anlam, önce "Ulusun yazgısını, yıne ulusun Abdülhamit'in tki Erdemi aam ve kararı belırler, "ulusal gucu yapıcı, ulusal Ama >ıne de bu "Mustebıt", bır hususa dıkkat ıstencı egemen kılma, temeldır" dıyen, belge ve ol etmekten gen kalmıyordu, Babıâlı ıle ış göruyor gulardadır 1919 ve ötesı Turk Devnmı, bu felsefe ıle Orta du, bır tartışmada, Sadrazamına tabanca çekmış olsa bıle nâzırlan ıle meşveretten kaçmıyordu; onla Asya Arabıstan ve Bızans uçgenınden gelen, nn da "polıtıka üretme"lerıne engel olmu>ordu bır"Tek"ın bıreysel kışısel keyıfsel teokratık otontaryanızmını arıtlamıştır (Bu, bugun, bır erdem gıbı gözukuyor') Tam bır "Konsensus Demokrasısı"ne doğru ıvVe sonunda da tttıhatçıların restorasyonuna (1908" llanı Hurnyetlenne) dırenmeme basıretını mıştır Bu ıvme önce unıformalı, sonra da sıvıl bır yenı "teokratık (tek)çılığın saltlığını (mutlakıyetı gösterıyordu (Bu da ıkmcı erdemi olmuştu) Bu hususu, daha ıyı anlamak ıçın şu ırdelemeyı nı) antlama yolundadır. yapmak gerekır Abdülhamit, Osmanlıya toprak yıFakat gel gör kı, bu kez de, buna, demokratık tırmesını getıren, ülkeyı, Batı düşun sıstemıyle bü Cumhurıyetın Başbakanı dırenıyor Kendı yararıtunleşmekten, Batı sıyasal kurumlan ıle tıpkılaş na olan ve bu kendıne yarariığı, yıne kendısımn antımaktan alıkoyan bır özgünsuzluk dünyasının yara demokratık eylem ve ışlemlen ıle kuvvetlendırdığı tıcısıdır çok özel koşullar ıçınde aldığı, (ancak alabıldığı) Bu bır "güç"tur, butun ruhlara sınmış, butun Os Vo35 bu temsılı vekâlet hakkının hâlâ geçerhlığını manlı tslam kurumlarımn ışlemesıne egemen ol savunarak' muş ve de Orta Asya Arabıstan Bızans uçgenınözal'ın dırenmesı, 26 Mart %80'b "ademı tasvıp" den beslenmış "Tek" ın egemenlığı geleneğının getırdığı guç. Bını aşan yülann surecı ıçınde, altı yüz eylemını anlamamaktan gelen bır basıretsızlıktır, yıllık bır hanedan uygulaması ıle, "Kutsal bır çünku, bu yukanda göstenlen felsefenın başlattı Hukuku Hükümranî" olarak yerleşmış kurumlaş ğı, 50 yıh aşan bır demokrasıleşme surecını tersıne mış bır guç' Osmanlı entellıjensıyası ıçınde, yan döndurerek, onun yenne, \bdulhamıdın bıle curet lıları var (Hatta Cumhunyet kurulurken bıle yan etmedığı ve bu kez "seçılmışlık" tafrası ıçınde olduğu ıçın Abdülhamıdınkınden beter >enı bır salt lıları olmuştur) lık kurma ham hayahnın urunudur Abdülhamit bu kutsal kavrama dayanarak, bu Başbakanın dırena, bu kez %80 "ademı tasvıp"e kutsal gücü kullanarak, 1908 Devnmcılerıne, 1908 karşm, ıkı yıl önce aldığı %35 kusurluk "Temsılî Radıkalızmlenne dırenebılırdı Fakat, durumun, kendısımn, önce 'Konut' son Vekâlet Yetkısı"run, hâlâ surduğü savından gelıyor ra 'Köşk' Sultası, (Pardon 'Yıldız Sarayı Sultası' dı Bır an hukukça >ennde ımış gıbı gözuken bu sav, yecektım) sorunu olma boyutlarını aşarak ulkeyı, ve ona dayalı dırenç. Cumhunyetın temelındekı fel 26 Mart'ın Sıyasal Niteliği Başbakanın bır tezı de, "26 Mart'ın, sıyası nıtelığı olmadığı yolundadır Hayır' 26 Mart, sıyasal nıtelıkte, çünku hemen sıyasal sonuçlannı \eren bır olgudur Başbakan, Meclıs, hukumet ve partısı ıçmdekı, kesın olarak sıvasal olan eylemlenyle bunu ıtıraf etmektedır Meclıs Grubu organlarından, tum bakanlanndan ıstıfa ıstemesı, partı organızmı ıçınde rehabılıtas yon araması, kesın olarak sıyasal eylemlerdır, çok buvuk bır sıyasal e>lem olan 26 Mart'ın bu sıyasal özunden fışkıran sıyasal sonuçlar olarak' OK'EVYAKBAL EVET/HAYIR OKURLARDAIN Belediye Çelik'e Başkanı Kemalistler sizin gıbılenm yadsımamakla bırlıkte, beüi bir anlayışın okyanusunda çırpınan son kalıntılar olduğunuzu biliyoruz. "Ben Muslumanım" diyorsunuz, yoksa Türk olduğunuzu soylemekten utanıyor musunuz? Muslumanlık bir meslek mı ki doktor ya da muhendıs der gibi basite ındırgıyorsunuz? Bu ulkede Muslumanlığını vurgulayacak yalnız sız mi kaldmız? Allah ıle kulu arasına girerek Islamın yapısını mı değıştirmek istiyorsunuz? "Laik değilim, laiklik Muslumanlığa karşıdır" dıye buyurmuşsunuz! Bre gafıl! Oysa kı Muslumanlık "oku, oğren" der, ancak sız onu da yapmamışsınız. En basit sozluğu açıp okusaydımz, laiklik karşıhğındo "din ile devlet işlerinin aynlması; devletin, din ve vicdan ozgürluğunun gerçekleşmesini sağlamak" biçiminde tanımlandığını gorebilirdınız. Saptırdığımz her bilginin karşılığı bılısızlığınızi ortaya dokmekten başka bır işe yaramayacaktır. Alman, Fransız, tngıliz vb. goğsunu gere gere Alman, Fransız ya da lngiliz olduğunu soyluyor da neden Hıristıyan olduğunu belirtmiyor dersiniz? Her ulke yurdunun buyuklenyle ovunurken, acaba sız neden sadece şeriatçılan seviyorsunuz? Her Turk ya da Turkıyelı, kendıni, yurdunu ve dinını dusman çizmesinden kurtaran Ataturk'u sevmeyi bir boyun borcu bilirken, acaba siz camüerimızde dusman çızmesı mı yeğlerdımz? Bize ilk kez Turkluğumuzle gurur duyuran Kurtulus Savast kahramanlannı ve mityonlarca insanın kanını unutup bizi Kurtulus Savaşı'na dek batısa surukleyen, yurdu yabancılara peşkeş çeken Osmanlıya ovguler duzenlere hoşgorulu davranacağımızı duşunebilir misiniz? Ertuğrul Uçkun Emeklı öğretmen Sorunlar, Acılar Okurlarımı yakından ılgılendıreceğıne ınandıgım mektuplardan zaman zaman alıntılar yapmak bır görev oluyor Yurdun dört bıryanmdan haksızlıkları acıları ışkencelerı, kotuluklerı yansı"tan pek cok mektup alıyorum Geçen gunkü yazımda dedığım gıbı bunlarm hepsınden ya da yarısından parçalar almaya kalksam bu sutun haftanın yedı gunu dolar taşar1 Sımdılık son gunlerde gelen uç mektuptan onemlı parçaları sunuyorum Zonguldaklı bır okurum Sayın S Kartoğlu yazıyor Gazete okuyup da oğrenmeyen oğrenıp de şaşırmayan kalmamıştır sanınm ANAP Genel Başkan Yardımcısı Bay Galıp Demırel polısımızın hedef gozeterek ateş açmasıyla bır emekçımızm olumu, bırçok yurttaşımızın yaralanmasıyla sonuçlanan 1 Mayıs 1989 olaylarıyla ılgılı olarak Fatıh Kanunnamesı'nden soz etmış, 'Nızamı âlem ıçın kardeş katlı dahı vacıptır' demış 8u bır cınayet çağrısı Bu bır çağdışı duşunce Bu sözü söyleyen, söyleyebılen kışıyı yakından tanıyoruz Zonguldak'ın eskı valılenndendır Işm asıl ılgınç olan yanıysa ılımızın bır alanının (stat yanı) bu kışının adını taşıyor olmasıdır Bu alana bu kışının adı, hem de yasamdayken, hangı gerekçe ıle verılmıştır'? Bır Zonguldaklı olarak bılmıyorum düşünuyor duşunuyor bulamıyorum N'olacak şımdı'' Bu alan yıne de 'Valı Galıp Demırel Alanı' olarak mı kalacak? Kalacaksa basta beledıyemız ve tüm Zonguldaklılar olarak bız"ler de Evet kardeş katlı vacıptır' demış olmayacak mıyız, cınayet cağrıcısı olmayacak mıyız9 Kalacaksa sevgıden yana değıl, kınden yana yaşatmaktan yana değıl oldurmekten yana olmayacak mıyız? Kalacaksa, kısaca soylemek gerekırse ınsan değıl canavar olmayacak mıyız? Bır Zonguldaklı olarak önerıde bulunuyorum, "Beledıyemızı göreve çağırıyorum ' IHD Izmır Şubesı Başkanı Dr Alpaslan Berktay yazıyor Şzmır 2351989 'Nazıllı E Tıpı Cezaevı ndekı olaylara duyarlılık gösteren yazınıza sevındım Oteden berı hukumlu ve tutukluları "sağ" ve "sol" dıye ayıran bır bölumu ıle oturup sohbet eden bırlıkte namaz kılan, ötekılerm ıse kıtap ve gazetelerınden de otede ılaclarım bıle ıçerıye sokturmayan müdur Soner Kosterelı asıl başarısına 23 Nısan gunu kavuşmuştur TRT de Dunya Çocuk Şenlığı 'nın gosterıldığı Çocuklar Kardeş Oldu' sarkısının soylendığı, Ataturk un •çocuklara armağan ettığı bu ılk cocuk bayramının, tum dünyada çocuk bayramı oiarak kabulunun BM gundemıne alındığının duyurulduğu sırada bu mudur bey 1 2 aylık cocuğun mamasını cezaevıne sokturmamıştır1 2 Yanında kımlık kartı yok dıye, 6 aylık çocuğu ıçerıye aldırmamiştıri 3 Çocukların annelerıne, babalarına getırdıklerı çıçeklerı ıçerıye sokturmamıştır1 32 kısı açlık grevınde, 4'u olum orucunda Başlangıc tarıhını soyleyeyırn, başlatanı hemen bulabılırsımz 24 nısan' Hucre, dayak' 3 u ulserlı, bırı tüberkulozlu bırı astımlı (Huc1 rede daha kolay boğulabılmesı ıçın ) 21 ıncı yüzyılın eşığınde fare kapanında ınsanlar, herkesın gözu onunde1 Bazen toplumun onurunu, hucrelerdekı bır avuç genç ınsan korur Nazıllı E Tıpı Cezaevf ndekı genclerın umudu toplumun duyarlılığını, utanma duygusunu uyandırarak arkadaşlarının du rumlarını duzeltebılmek ıcın olebılmek' , Güncellığını koruyan başka bır olay da gundemde Yabancı zoruyla ınsanlaşmak1 Bır aya kadar kurulacak olan karma parlamento komısyonunun ızleme komıtesı, pattadak Nazıllı E Tıpı Cezaevı'ne gırıverecek ve bazılarımız ınsanlaşmak zorunda kalacaklar' Kıtlesel olumlerle karşılaşmak ıstenmıyorsa, mudur Soner Kosterelı oradan alınmalıdır" „ Samsundan karıkaturıst Erol Anar yazıyor ' Sosyal demokratlar konusundakı yazılannızı ılgıyle ızlıyorum Bu konuda yaptığınız saptamalar bence de doğru Ulkemızde sosyai demokratlar çok değışık bır yapı gostermekteler Sosyal demokrathğın gorevlennı yerıne getırmekten çok uzaktalar Bu konuda yığınlaomek var SHP'nın Merkez Yonetımı bu partıde (kı sağ yapının elıne geçmıştır) sosyal demokratlığın 's"sıyle ılgısı olmayan uygulamalarıyla ve toplumsal olaylara duyarsızlığıyla halktan kopuk, emekten yana olmayan bır polıtıka sergılemektedır Kendı ıçınde demokrasıyı kuramayan, antıdemokratık uygulamalar yapan bır partı, ulkede demokrasıyı nasıl kuracak? Genel merkezın bu yapısı ıllere, ılçelere de yansımıştır Ben sıze Samsun SHP Beledıyesı'nın yapısını anlatmaya çalışacağım Yaklaşık 40 yıldan sonra sosyal demokrat bır beledıyenın goreve geldığı Samsun'da SHP'lı Beledıye Başkanı'nın ılk ışı daha oncekı donemde gorulen yolsuzluk dosyalarını kapatmak olmuştur Ben karıkaturıstım Insan Hakları Derneğı uyesıyım Derneğımız 24 nısan 5 mayıs tarıhlerı arasında Insan Hakları ve Ülkemız' konulu bır kankatur sergısı duzenlemıştır IHD Samsun Şubesı bu sergı ıçın SHP beledıyesınden beledıye sergı salonunu istemıştır SHP beledıye başkanı başvuru dılekçesını on gün bekletmıs, sonunda hıçbır gerekçe gostermeden başvuruyu reddetmıştır Daha sonra dernek ozel bır dükkân kıralamış ve sergıyı açmış sergı buyuk ılgı gormuş 20000eyakın kışı tarafından gezılmıştır Insan Hakları Derneğı'ne 'Insan Hakları ve Ulkemız" konulu bır sergı ıcın yer vermeyen anlayış beledıye olarak halka ne verebılır9 Bır sanatçı olarak bu anlayışı protesto edıyor ve bu tur anlayıslarla mucadele etmek gerektığıne ınanıyorum RP'li belediye başkanlannm sozlerinın Konya ya da Şanlıurfa gibi Kurluluş Savaşı'nda guç ve gonul birliği yapmif yurttaşlanmın temsdcısi olduğuna inanmak olası değil. Gerçekte benim soylemek istedığim Halil Çelik Efendı'yedir. Gorunuşunuz oldukça uygar. Uygarhğın kravat, takım giysi, vb. araçlanndan oldukça yararlanmtşsınız, ustelik beğenmediğiniz laik ve demokratık yonetimin hoşgorusunu de sonuna dek kullanıyorsuruız. Genç sayılırsımz, okumuş bır kişi gorunumundesiniz Ancak sozunuzle ozunuz oldukça farkh. Politika oyunlanna ve Muslumanlığı araç olarak kullanma yollarına sapmamza gerekli uyanyı yapmayı bir görev sayıyorum, yoksa biz Bağhur kurulduğundan bu gune kadar ağır aksak ışleyen bır guvenhk kuruluşu Benım odedığım prım tutarlarınm bazıları elektronık beynın hafızasına kayıt yapılmadığı ıçın bır derece aşağıdan emeklı edıldım. tstanbul BağKur Mudurluğu bır âlem. Zavallt BağKur'lular orada sankı bır savas venyorlar. Bu savasa bır yentsı eklendi: Sağlık karnesı sorunu. \turacaat ayrı sorun, onu arkası bellı olmayan kuyruklarda saatlerce beklemeler ayrı bır sorun. Buna ilaveten ıslemlen yapan memurların ofkesı, hiddeti de ısin cabasL Bu ışler daha duzenli olamaz mı? REYYAN BURAN tstanbul BağKıı rlunun Sorunu Hamdullah ErbıPı tanıyorsunuz Erbıl, Gazıantep Özel Tıp Cezaevfnde yatıyordu Hastalandı Cezaevı doktoru hastayı Antep Devlet HastanesPne yolladı Oradan da Çukurova Ünıversıtesı Tıp FakültesFne gönderılen Erbıl'e tam kondu Losemı (kan kanserı) Ne var kı Çukurova Tıp Fakültesi"ndekı anlı şanlı profesörier kurulu hem bu "ten/"y~koydular, hem de hastanın cezaevı revırınde tedavı edılebıleceğıne ılışkın bır rapor duzenledıler, haklı tepkılerı uzerlenne çektıler Erbil'in arkadaşlarının yazdığı ortaklaşa mektup köşemde yayımlandı, kamuoyu desteğıyle, ılgılı kurulların çabalanyla, hasta Hacettepe Ünıversıtesi'nöe bakıma alındı. Sen şu Türkıye'ye bak' Cezaevınde yatan bır sıyasal hükümlü kansere yakalanıyor, doğal olarak zaman yıtırmeden^astaneye yatırılması gerekıyor, tıp, yasalar, hukuk, ınsanlık boyle dıyor Ancak, bu ışm gerçekleşmesı ıçın neredeyse bır savaşım gerekli Basın araya gırecek, köşe yazıları yayımlanacak, tabıp odalan ayağa kalkacak, kamuoyu uyarılacak da hastaya hasta gıbı yaklaşmak olanakları yaratılacak Batık bır duzen, zavallı bır tıp fakültesi, hekımlık sorumunu taştyamayan profesörier Ve "çağ atlayan" Türkıye • Hamdullah Erbıl'den uzun bır mektup aldım, sevındım, okudukça da şaştım Erbıl dıyor kı "Değerlı ağabey, Yoğun kamuoyu desteğı sayesınde güç bela hastaneye yatınldım Artık emın ellerde gıbı görünuyorum Şu anda, ıkı defa ayn ayrı yerlerden kemık ılığı alımıyla açılan kuçuk yaralann ınce sızılan ıçensınde, ayağında çıft kılıtlı bır zıncır ve başında üç sılahlı nöbetçıyle bırlıkte tecrıt edılmış bır hastane odasındayım " Iyı mı7 Demek kı "çağ atlayan" Türkıye'de sıyasal hükumlüye kanser tedavısı böyle yapılıyor Ancak Hamdullah Erbil'in kaygısı bu değıl, mektubunda ele aldığı konu değışık, Erbıl kendısını duşunmuyor, aklı fıkn başka yerde Nerede9 Okuyalım "24 Mayıs 1989 gunlü Cumhurıyefte çıkan 'Nırengı Noktalan' başlıklı Pencere'yı okuyunca yazma gereğını duydum Hastalığıma ve vucudumdakı ağnlara rağmen yazıyorum Sosyalızmın sorunları konusunda bütün korkulardan kuçuk hesaplardan ve sınırlamalardan annmış olarak hareket etmek gemktığı düşuncesındeyım " Demek kı Hamdullah Erbıl hastanede, ayağı çıft kılıtlı zıncırle karyolaya bağlıyken ve losemı tedavısı gorurken, sosyalızmın sorunlarını düşünuyor Uzun mektubunda ılgınç sorular gündeme getırıyor yanıtlarını vermeye çalışıyor, güncel dünyamızda Sovyetler den Çın'e kadar, olan bıtenlerı bır kuramsal temele oturtmaya çalışıyor * Hamdullah Erbil'in bu alanda çalışmaları çevırılen, yazılan var, basılmak ıçın bekleyen ama, o ayrı bır konu Ben Erbil'in mektubunu okuyunca ne ılgınç bır ulkede yaşadığımızı duşundum Türkıye'de genç bır ınsanı alıp zındana kapatıyorsunuz, üstune kırk kılıt vuruyorsunuz yok etmeye çalışıyorsunuz, hastatık gelıyor üstune, kanser, tedavısını de yapmaya gönüllü değılsınız Çukurova Ünıversıtesı Tıp Fakultesı'ne yolladığınız Erbıl'e, profesörier, kurtarılması gereken hasta gıbı değıl öldürülmesı gereken sakıncah bır yaratık gıbı bakıyorlar Koskoca profesörier bunlar, uzman hekımler, hastane, cezaevı revırınde tedavı edılmesını onerıyorlar Gurültu patırtı, yazı, çızıden sonra Erbil'in tedavısı başlıyor, ayağından karyolaya zıncırlı, başında sılahlı nöbetcıyle kanser tedavısı ne kadar olursa öyle Ama bu ınsan o koşullarda okuyor, yazıyor, ınsanlığı, sosyalızmı düşünuyor Erbıl gıbı bır ınsan, en buyuk umutsuzluğun ıçınde umudun ateşını yakar, karamsarlığın karanlığını yırtarak ınsana güvenın mutluluğunu tazeler SE>GtLl HAK\N ŞEYVTVA \AVRUMLZ. Siy. BU. Fak. Oğrencı Dernegı Baijkanı (10.6.1979) SEM O\ YILDIR \RTAN HASRET VE OZLEMLE \ \ n O R L Z Gençlıgı sındırmek ifin kendılerını kurtarıcı sanan sorumlu, İLKEL HAİN KİŞİLERİ, Provokatör Ajanlan 10 jıldır yakalanmayan kaul zanlısı, gı>abı tutuklu 1956 K Maraş dojumlu, Ah oglu FEHMİ SO^LEMEZ VE YA.NDAŞLARIN1 NEFRETLE KIMYOR VE LANETLİYORLZ Bu konuda bılgı, belge ve ıtıraflar bekhyoruz Em General ve Ba>an 1. H\KK1 ŞE>Yl\A PK 33106042 Un»ANX\RA R4KA1N ?E>YXVA ARAM\OR Sıyasal Bıtgıler Fakullm Ogrencı Dernegı Başkanı ıken 10 6 19"9 gvlnu öUurülm ojlutv.ul A. HAKAN ŞENYlTVA'nın Katıl Zanlısı Gı>abı Tmuklu 195« K Maraş dojumlu M> cjflu FEHMt SOYLEMEZ 10 vıldır sorumlulan:a ^kalanamamıstır llgılenen her kvşı, kunun vc kuruluşlan suçluyu yakalaıtırma>a, adalett tetellı ettırmeve dav« edıvonu z\>usı FtHMI>O\LEMEZ Em. Cenrral vr Ba\an t H4KKI $EVll\A PK 33W)6O42 l lu«\\kARA ÖLÜM Sevgili SAVAŞ TOPRAK'ımızın anı olumunde bizleri yalnız bırakmayan tum dostlanna teşekkur ederiz. TÜRKÂNBARIŞOZGÜR TOPRAK TEŞEKKUR Amelıjatım oncesı ve sonrası vakın ılgılerım esırgemeyen Sn. Prof. Dr. MEHMET HABERAL ^melıvatımı başanyla gerçekleştıren Sn. Prof. Dr. FEYZİ ÇAKMAK Hacettepe Hastanesı Urolojı Bolumunden Sn. Dr. SERDAR TEKGLL Sn. Dr. IŞIK OZLU Sn. Dr. CEMIL UYGLR ve bölumun dığer değerlı doktorlan, hemşırelen ve personelıne sonsuz teşekkurknmı suaarım YILMAZ S4R4ÇOĞLU Mll Nt K I M I K I (XII O f f \ ( I l.ll AVUSTRALYA'DA tVGİLÎZCE GENEL INGILIZCE KONAKLAMA SOSYAL AKTIVİTELER HAVAALANI KARSlLAMA SAĞLIK SIGOHTASI T U M ORGANIZASYON UNIVERS'TE "ISMÎMIZ FARKMIZDIR" U K \ > 11) 362 39 59 0)362 4a 96 3AGDA* CAD NO 510 D6 BOSTANCI ISTANBUL
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear