28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
22 MAYIS 1989 HABERLER CUMHURİYET/9 "Türk Siyasi Hayatında Siyasi Kültür ve Ekonomi Politika ğ SempozyumdaANAPekonomi ilişkileri konusundakigörüşlerini Bakımından ANAP'' sempozyumunda konuşan Namık Kemal ^ § aktaran gazeteci Uluç Gürkan, 1960 'tan sonra serbest piyasa ' Zeybek, ANAP'ın 26 Mart yerel seçimlerinde muhalefet partilerinin ^U ekonomisiyle demokrasinin çeliştiğini söyleyerek,' 'Piyasa ekonomisi "cazibesi" yüzünden değil, kendi iticiliğiyle oy kaybettiğini savundu, y ile demokrasi geçimsiz iki yatak arkadaşıdır" dedi. Demokrasinin iktidar partisinin getirdiği en önemli yeniliğin hızlı icraat olduğunu belirtti. eşitlikçi, ancak piyasa ekonomisinin eşitlikten uzak olduğunu anlattı. ANKARA (Cumhnriyet Bnrow ) ANAP'ın 7. kuruluş yıldönümü nedeniyle düzenlediği, "Tirk Siyasi Hayabada Siyasi KaHor ve Ekoaomi Potttika Balomından ANAP" sempozyumuna devam edildi. Kültür Bakanı Naouk Kemal Zeybek, ANAP'ın 26 mart yerel seçimlerinde muhalefet partilerinin "cazibesi" yüzünden değil, kendi iticiliği nedeniyle oy kaybettiğini savundu. Güneş Gazetesi yazarlanndan Uluç Garkan ise 1960*tan sonra serbest piyasa ekonomisi ile demokrasinin çeliştiğini belirtti. Sempozyumda ilk konuşmayı yapan GUneş Gazetesi yazarlanndan Uluç Gürkan, ANAP'ın serbest piyasa ekonomisini, demokrasinin ekonomik sistemi olarak gördüğünü hatırlatarak DSP Genel Başkanı Bıilent Ecevit'in bile bu görüşten etkılendiğini kaydetti. Gürkan, demokrasinin eşitlikçi olduğunu, ancak serbest piyasa ekonomisinin eşitlikten uzak, ödül ve teşviğe dayalı bir sistem olduğunu anlattı. Gürkan, 1942 yılında serbestlik uygulanmaya başlandığını, 1943'te CHP'nin, programından devletçiliği çıkardığını, 1946 programının bir uberaüeşme programı olduğunu anlatarak bu yıllarda ekonomik serbestliğin siyasi liberalleşmeyi de beraberinde getirdiğini, ancak 1960 yıhndan sonra ekonomik serbestlik programlannın askeri yönetimler tarafından uygulandığını kaydetti. Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek ise ANAP'ın getirdiği en önemli yeniliğin hızlı icraat olduğunu belirterek ANAP'ın fikir hürriyeti konusunda da büyük ivme kazandırdığını söyledi. Zeybek, en büyük eksikliğin propaganda yetersizliği ve teşkilatçıhk olduğunu ifade ederek kendisinin hızlı okuma kurslarına gittiğini burokratlar için de hızlı okuma kurslan düzenleneceğini anlattı. 1980 öncesi milliyetçilik, muhafazakârlık, sosyal adalet ve serbest piyasa ekonomisi kavramlannın birbiriyle çatışan kavramlar olarak değerlendirildiğini anımsatan Zeybek, ancak ANAP'ın bu dört eğilimi birleştirerek temel felsefe haline getirdiğini kaydetti. Zeybek, sorulan yanıtlarken de yerel seçimlerde halkın ANAP'a bir ders verdiğini belirterek, yerel seçimden ANAP'ın oy kaybettiğini, ancak kazançh çıkan parti de olmadığını söyledi. Zeybek, "MuhalefetJn cazibesi ynzttaden deifl, bizün itidlifimiz yöziüıden oy kaybettik" dedi. Zeybek, "aer eve bir Ynnns Emre drvanı" vaadinde de bulunarak Türk kültür değerlerinin çağdaşlıkla ters düşmedigini sözlerine ekledi. ANAP'm Manisa tl Başkanı Enan Atügan da konuşmasında 1983'te ANAP kurulurken zaman kısalığı nedeniyle parti teşkilatlarına siyasi deneyimi olan kadrolar getirilernediğini belirterek "Milli Güvenük Konseyi'ıtin 1983 secinıletiadegctirdigideaetimme| f İ T i n a « siyasi deneyime sahip otan birçok ti#nm mffletveküi seçimlerinde aday olma eiflimini önleraistir. Bn danım diger siyasi partilerin Meciis kadrolannın teseklnUitade önemli sıkıntdar yaratütı gibi ANAPh da etkikmiştir" dedi. Sempo2yumun öğleden sonraki bölümünde konuşan Prof. Asaf Savaş Akat, yüzde 80 enflasyonla demokrasinin mümkün olamayacağını söyledi. Akat, ANAP iktidannın uygulamalannda geçmişin devamı olduğunu belirterek, "Serbest piyasa ekonomisiaden yana olduğunu soyleyen iktidar özgiir sendikacılığı da getirmelidir" dedi. Prof. Akat, sorulan yanıtlarken de yüzde 80 enflasyon ile bağdaşabUecek liberal bir iktidann dünyanın hiçbir yerinde görülmediğini söyledi. Fakat, döviz sorununun çözüraünden dolayı Türkiye'nin ANAP'a müteşekkir olduğunu ifade ederek, "Ama biz 1979\la yaşamıyonız. O zaman yasasaydık oynmuzu ANAP'a verirdik. Biz şimdi 1989'u Urtışıyonız" dedi. TÜStAD eski Başkanı Ali Koçman da ANAP'ın "yepyeni bir zihniyete" imza attığım ifade ederek, Başbakan Turgut Özal'ı övdü. Koçman, ANAP'a şu önerilerde bulundu: Devlet eliyle bazı özel teşebbnse leşvikier yapmayınu. Devlet bankalannın her hareketJne dikkat edin. Yerel seçimlere kadar geçen siırede bazı devlet bankalan ve genel mudürlerk Ugili yapılan yayınlar, sizin boynunuza vebaldir. Basını suçlamayın, basınla iyi geçinmeye mecbnrsunnz. Unntmayınız ki, iktidariann sona geldikçe basından şikayetler artar. ANAP Istanbul MUletvekili Bülent Akarcah demokrasinin ancak kalkınma ile mümkün olduğunu belirterek, gelişmenin siyasi istikrar olduğu dönemlercıe mümkün olduğunu savundu. Başbakan özal'ın yeğeni eski Tanm Orman Bakanı Hiisnü Doğan da ANAP'ın ilk kez politikasını açıkça ortaya koyduğunu ancak uygularnada bazı hatalar yapıldığıru söyledi. Doğan, "EnflasyoDun kababaii bize aittir. Bundan sonra antienflasyonist politikalar uygulanması lazımdır" dedi. Sempozyumu düzenleyen ANAP Genel Başkan Yardımcısı Halil Özsoy, kapanış konuşmasıru yaparken, dile getirilen görüslerden ANAP'ın yararlanacağını kaydetti ve katılanlara teşekkür etti. 'Propaganda yetersizliğinıiz var' Burgiba'dan Bin Ali'ye... AHMETTAN KültürBakanı Zeybek, ANAP'ın, fıkir hürriyetine büyük ivme kazandırdığını söylediGUNLERIN KOPUGU TUNUS Tunus ile Türkiye arasındaki benzerlik yalnız ayyıldızlı albayrakları değil. İki ülke de zengin bir tarih ve kültür mirasının paydaşı. Roma, Bizans, Osmanlı imparatorluklarının egemen oldukları topraklarda şimdi ikisi de bttmez tükenmez gibi görünen bir "demokrasi mücadelesi"nin içinde görünüyor. "Tunus demokraslsi", Türkiye demokrasisinden biraz daha genç. Bu durum bağımsızlık savaşındaki gecikmesinden kaynaklanıyor. Habip Burgiba'nın ülkesini Fransız egemenliğinden kurtarmasının üzerinden yalnızca 33 yıl geçmiş. Bağımsıziığın demokrasi ile "taçlandınlması" için vakit biraz erken deniyor. Burgiba, bundan 18 ay önce yapılan bir "operasyon" ile devre dışı kalmış durumda. "YÜCESAVA$ÇI" 86 yaşındaki Burgiba, seçilen değil seçen olarak geçen ay Tunus'ta yapılan ilk "serbest" seçimlere katıldı. Bir zamanlar "yüc« savaşçt" diye nitelenen Burgiba1yı "zihni yetenekterlnde gldlp gelmeler olduğu" gerekçesi ile doktor raporuyla koltuğundan indiren Cumhurbaşkanı Bin All, rakipsiz olarak seçimlere gırdi. Türkiye'de Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in kazandığı zafere benzer bir zafer kazandı: Yüzde 99.3. Büyük zaferi ile Bin Ali, kendisini Tunus'un yeni "kuvvetli adamı" olarak "belgeledi." Bu arada "Ihtiyatlı olmak" amacıyla Burgiba zamanı her yerde karşılaşılan gizli polis mekanizmasını "sökmek" için herhangi bir girişimde de bulunmamış. Tunus'un demokrasiye "adım adım" ilerteyişi engellerle karşılasacak olursa 52 yaşındaki cumhurbaşkanının yeniden sert önlemlere döneceginden kuşku duyulmuyor. Bin Ali'nin Evren'den farkı "açıkça" bir partisinin olması. "Anayasa Demokrasi Biriiği" adlı başkanlık partisi parlamentodaki 141 sandalyenin tümünü kazandı. Bu seçim zaferi ile Bin Ali, Tunus'ta "demokrasiyi güçlendirmek İçin harekete geçti." Kadın Rurultayı'nda çatlak Feminist, sosyalistfeminist ve bazı sosyalist kadınlann "antidemokratik uygulamalar" gerekçesiyle terk ettiği 1. Kadın Kurultayı'nın kapanış bildirgesinde sonuçların başarıya ulaşması açısından değerlendirilmesinde iki farklı görüş ortaya çıİctı. Haber Merkezi Feminist, nı somut ve özgün Mçimler arunsosyalist feminist ve sosyalist ka da tarbşmasının ve kadınlar yaradınlarm "antidenıokratik uygu nna sonyçlar üretebümesinin anlamalar" gerekçesi ile terk etti lamlı oiacagını belirtirken, geleği 1. Kadın Kunıltayı dün Yıldız cekte yapdacak ortak kadın etkinParkı'nda yapüan bir piknikle so Hklerinde bu ilkelerin gözetflmenaerdi. Kurultayın Yıldız Parkı'n si eerektiği konusunda birleşiyor. da yoğun sivil polis denetimi alIkinci göruş ise uzun bir aratında Yeşil Sera'da okunan kapa dan sonra kadın hareketi ve kadın nış bildirgesinde, kurultay sonuc özgörfcşmcsi konulannda farklı lannın başarıya ulaşması açısın görüslere sahip kadın gnıplannı dan değerlendirilmesinde iki farklı bir araya getiren kunıltayı bn görüş ortaya çıktığı belirtildi ve farklüığı ve veşitliliği yansıtması Kadın Platformu'nun ortak talep bakınundan basarüı oldngunn ve leri dile getirüdi. kadınıo özgürieşme mücadelesi2 bin 500 kadının katılımı ile nin sınıf sal, tophunsai larihsd tegercekleşen 70 tebliğin okunduğu raeUerinden soyntlanmadan ele ve 150 konuşmacının söz aldığı alınmasının gerekliligini vnrgulabelirtilen bildirgede ortaya çıkan yarak, kadın hareketini temelradeiki farklı görüş şu şekilde ki ilketi güç ve eylem birtigine her haztr olduklannı ifade ediözetlendi: "BB görüşlerden bâri kadın knr•• yor." utaş ndcadeksiBde tarihsel, top"Kadın Platfbrmo" imzalı Karamsal, suufsal, ıriusal farldıhkian panış Bildirgesi'nin okunmasıngözardı etmeden, özgül kadın ta dan sonra, PlatfomVun kadınlalepieri çerçevesinde, özgil ve ba ra karşı ayrımcılığın önlenmesi guraz kadin möcadelesiniıı gerek için ortak talepleri dile getirildi. Uttgiııi vorguluyor. Feminist, sos Platformun eğitim, siyasal ve ekoyalist feminist ve bazı sosyalist nomik yaşarn, yasalar, kültür, bikadınlann çekUdigj bu knrultay lim, din, kadın cinselliği, kadındakl tarttsmalann, kadın sonın lar üzerinde şiddet, ailenin sorgulanm yeterince ifade edetnemesi lanması ve Kürt kadınları konunin ve b*şka aJantara kaymasuun, sundaki uzun talep listesinin en knvHayı amaandan uzaklaşürdı önemli noktaları şunlar: gnu benrtryor. Bondan sonra top• Ceza Kananv'nda dns ayrunfamacak bertuuıgi bir kadın plal cılıginı köriikleyen 438, 440, 441, formonan ancak kadıa sorunlan 429. 434. 468, 453, 472, 456 ve BİR STAJYERLİK DÖNEMİ Tunus şu sıralarda açık bir topluma doğru hızla ilerliyor. Ancak bu ilerieyişte İslamiyeti "kullanma" eğiliminde. Bin Ali, bir yandan kendi konumunu güçlendirirken öte yandan da "pariamento dışı" muhalefet olarak beliren İslamcı hareketi elinin altında tutmayı amaçlıyor. Batılılar özellikle ABD, Tunus'taki gelişmeleri yakından izliyor. Burgiba'nın İçişlert Bakanı olan Bin Ali, zamanında bakan olarak içeri attığı siyasi suçlulan şimdi cumhurbaşkanı olarak affediyor. Bu çerçevede geçen dönemde üç bin tutuklu serbest bırakıldı, siyasi mahkemeler dağıtıldı. Tunus'ta da İnsan Makları Derneği var. Başkanı Muhammed Çarfi, "Bin Ali'nin iyi niyetinden kuşku duymuyorum" diyor. Ülkenin zorluklarını kabul ediyor, demokrasinin "bir stajyerlik dönemi" gerektirdiğinı söylüyor. Turizm kenti Monastır'daki evinde gözetim altında yaşayan Burgiba, halk önüne kısa süre ile çıktığında kadın haklarına İslamiyetten gelen tehdidi ima ederek gazetecllere, "Tunus'ta nalA monogami var mı?" diye sormuş. Pek de masumane olmayan bu soru, Tunus gazetelerinde yer almamış. Burgiba'nın iktidarımn son ytllarında islam militanlarına karşı yönelttiğı baskılar, İslam adaylara desteğin artmasına yol açmış. Bu adaylar Tunus, Gabes ve Susse de dahil olmak üzere kentlerde oylann yüzde 30'unu kazanırlarken ülke çapında yüzde 14.5 oranında destek sağlamışlar. Pikıik • 1. Kadın Kurultayı Yıldız Parkı'ndaki piknikle sona erdi. (Fbtoğraf: Sina Koloğlu) 462. maddelerinin yenMen düzenlenmesi. • Gayri meşru meşru çocuk aynmının ortadan kaldınlması. • Medeni Kanun'da aile reisligini erkeğe veren maddenin kaldınlması. • Ceza hukukunda ırza geçme suçu fahişeye karşı işlenirse hafifletici sebep sayılmaktadır. Bu, anayasaya aykındır. Bu madde kaldırılmalıdır. • EvlUik sonrası soyadı degişikligi zornnlu olmaktan çıkanlmaudır, • Kim tarafından olursa olsun kadına dayak atılmasının yasaklanması, dayak atmanın suç sayılması, dayak atanın cezalandınlması, • Kırsal kesim kadulannın BağKur kapsamına ahnması, • Kadının kendi bedeni üzerinde özdenetimi kabul edilmelidir. • Hayat kadınlan, eşdnseller ve travestiler üzerindeki polis baskısı ve şiddet uygnlamasuun kalkması, bu kişilere çalışma mekanı ve karne verihnesi, televizyonda ateyhlerinde program yapümasının yasaklanması, farklı iş kollannda kendilerine aynm yapılmaması, • Kadın erkeğin evlenmeden birlikte yaşamasımn meşru sayılması, • Aüe içi hiytraışi ve kadın erkek arastnda geteneksd isbölıiınünüreddi, • Ucuz, yaygın ve sürekli hizmet veren çamaşırhaneler, yemekhaneler ve kreşler kurulması, • ts hayatında kadın lehine demokrâtik talepler (sigorta ve sendikalaşma) için çalışılması, • Kadınlara çalışma yaşamında uygulanan eşitsiz ücrete son verilmesi, • Kiirt kadınlanna dillerini özgiirce kollanma bakkı verilmesi, çoCTiklanna tstedikleri ismi koyma •akla verilmesi, • Kürt kadınlanna ayrı örgütlenme hakkı, • Kürt kadınlannın iizerindeki devlet, guvenlik ve kolluk kuvvetlerince uygulanan baskıya son verilmesi, • Kadının yükselmesi önündeki bütün engellerin teşhiri. AT ve Türkiye'de basın özgürlüğü konferansı AÇIK TOPLUM RÜZGÂRI Tunus'un Fransız geçmişini reddeden ve milli servetin daha adil bir bicimde dağıtılmasını isteyen İslami adayların bu denli destek görmeleri, ülkedeki politikada kutuplaşmaya neden olmuş. Bu arada, ülkedeki Burgıba aleytv tarı Batı destekçilerinı bir araya getiren Ahmed Mestri'nin "Demokratik Sosyalist Hareketi" oylann sadece yüzde 3.8'ini alabilmiş. Tunus tarıhınde yeni bir sayfa açan Bin Ali, Burgiba'yı doğrudan eleştirmemeye özen gösterıyor. Burgiba da Bin Ali'ye oy vermekle Monastır'da kendisi için yaptırdığı anıtkabire gömülmeyi garantilemiş bulunuyor. Yeni cumhurbaşkanı, Burgiba ile ilgili olan bazı tatil günlerini kaldırdıysa da "yüce savaşçı"nın resmi halen Tunus parasında yer alıyor ve portreleri tüm ülkede görülebiliyor. Bu arada Tunus kentinın bellı başlı caddelerinden biri de adım taşıyor. Ancak Tunus kentinin en büyük alanında bulunan Burgiba'nın at üzerindeki bir heykeli, buradan atınarak salaş La Gulet Limanı'na sevkedifrniş. Tunus'ta şu sıralarda diktatöriükten çok açık topluma yönelen rüzgârlar esiyor. Öyle ki geçenlerde Herald Tribune Gazetesi, Sovyet lideri Gorbaçov'un bile Tunus'tan alabileceği dersler olduğunu yazdı. Geçmiş dönemle "hesaplaşma"bakımından Tunus yine de Üçüncü Dünya'da hıç yaşanmamtş bir "hoşgörüsel" "hosgörü"yü ve yumuşaklığı oluşturuyor. >1NKO 6. ULUSLARARASI İŞ MAKİNE 6. INTERNATIONAL CONSTRUCT1ON T.C.BAYINDIRLIK BAKANLIĞI VE İNŞAAT TEKNOLOJİSİ FUARI NERY AND BUILDING TECHNOLOGY FAIR K'89 ANKARA (Cumhuriyet Bürosa) Kitle Iletişim Derneğj Başkanı Hıfn Topnz, televizyonun özelleştirilmesi durumunda büyük sermaye sahiplerinin ve iktidardaki partinin kendi yayınıru yapacaklannı savundu. Çağdaş Gazetecüer Derneği tarafından düzenlenen "Avrupa Toplulugu ve Türkiye'de Basın ÖzgartiigB" konulu ulusiararası konferansın dünkü bölümünde, yabancı basın örgüüerinin temsil:ileri ve Türk gazeteciler "Kitle betişiminin Toplumdaki Rolii ve rürkiye'deki Dnrnm" konusunu tartıştılar. İlk sözü alan Kitle tletişim Derneği Başkanı Hıfzı Topuz, Türkiye'de 40 milyon kişi tarafından izlenen televizyonun topluma etkisinin saruldığı kadar çok olmadığını söyledi. Televizyon ellerinde olduğu halde tran şahı Pebievi'nin devrildiğine, Marcos'un kactığına, Pinocbet'nin istediği oyu alamadığma dikkat çeken Topuz, "ANAP televizyonu agır şekilde knllandıgı halde oy oranı yüzde 22'nin altına düştii. Televizyon azınlıgın sesi olunca sanıidıgı kadar etki yapmıyor ve onu kullanan bükümetleri kurtarmıyor" dedi. Topuz, televizyonun çoksesli olması ve halkın sonınlannı yansıtması durumunda daha etkili olacağını söyledi. TKTniıı özelleştirilmesi konusundaki çalışmalara da değinen Topuz, Avnıpa'da yayın saatleri giderek artan özel televizyonlann, bütün sakıncalanyla birlikte program ithal ettiklerini, devlet televizyonlarımn gücünü yitirdiğini anlattı. Türkiye'de de televizyon özelleştirilirken bu konunun göz önüne alınması gerektiğini soyleyen Topuz, "Bizitn asıl sorunumuz televizyonun özelleştirUmesi degil, özerkliğe kavuşturnlması. Televizyon özelleştirilirse büyük sermaye sabipJeri Ue iktidarda olan parti kendi yayınını yapacak. Sermayeye dayanmayan ve ictidarda olmayan kitlekr ne yapacak o zaman?" diye konuştu. Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı Ahmet Abakay ise televizyonun kitleler üzerinde "doping" etkisi yaptığını vurguladı. TV'nin doping etkisine karşın "ANAP'ın müstakbel sonunun" belli olduğunu anlatan Abakay sözlerini şöyle sürdürdü: "Doping etkisi bir süre sonra kalkar. Dopingle yanş kazanan bir atın, bir süre sonra posasını özerkliğe 9 kayuşturulnıah çıkmış gönnek miinıknn. Doping geçici olabilir, ama tophunda kaba etkiler bırakabBiyor. Yıkıa etkikr yapıyor. Yani bedeii agır oluyor. Sunftan kendi suufına yabanalaşdrabOiyor. Bir kusagı ortadan kaldırabiliyor. Toplnmda depolitizasyon ortaya cılayor." Televizyonun özelleştirilmesi konusuna değinen oturum başkanı Mahmut Tali Öngören de, televizyonun yayın saatlerinin arttırüması konusunun bile askerlerinde bulunduğu Milli Guvenlik Kurulu'na götürüldüğune dikkat çekerek, "Böyle bir konuya bile askerler karar veriyor. Bunu göz önttne alırsak, özel televizyonnn kundmasına gercekten izia verilir mi? Özelleşme başlayınca TRT ne olacak?" diye sordu. ANKARATURKEY İstanburda vapımı devam eden binamızın elektrik ve mekanik sistemlerinin çalışmasını vönetmek ve denetlemek üzere: • İyi düzeyde İngilizce bilen • Askerliğini yapmış (erkek adaylar için) • Tercihan bina işletim sistemleri (building management systemj konusunda deneyimli • Elektrik Mühendisi alınacaktır. İsteklilerin. bir fotoğraflanyla birlikte. en geç 26Mayıs 1989 Cuma akşamına kadar • İstanbul'da: İnönü Caddesi 96/1. Avaspasa. 80090 İstanbul • Ankara'da: Cinnah Caddesi 3. Kavaklıdere. 06680 Ankara adreslerimize şahsen ya da mektupla başvurmalannı rica ederiz. ^^^?^ ^ . r (International Busincss Machines) Türk Limited Shketi ve ISKAN , SERGt MERKEZİ SKİŞEHİR YOLU 8 KM OfiGANtZAâYOM FAZAALAMA V t TlâwET Ü M T K SaMrn* Hotufı Comfi Sck. 1140 FndMMSTANBUL THL 143 42 20 143 42 2< Hx 25 06) a t M t r Fot 143 42 20
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear