Catalog

CUMHURİYET/12 HAVA DURUMl' MeMnıtoiiCGend Mudurtujü nden afcnaı bigtye göre yuıdun batıtosmleriparçalı yer >«r çok buMkı. Mamara. kuojr v« iç E«e. gBI * Mlgea Iç AnadoVnun kuaytatıs ıle Bab Kndenz'ın « tesmtoi yv yar safrnak w ; tk gArMulu sajan* pfelı 4Wd yerter I * k H M l S I C N a j â M 28°17 0iy3rtalor > 26°»* Edime 34" 17" Erancan 27° W° Erzunım 22° O°EsU^taı 0 TURKIYE DE BUGUN 35° 12° Manısa 27° 13° K Marcş 27° 6°M«sin 24°2°Mu0la 2B°12°:\tuş i 29°W°6BİII*Ç A 3g 34°19°Ginsun A 21c13°CWu 33°20°GumşhaneA 24° 5 ° l t e 24° 10° HaHdrı A 24° 10° Samsun 35°20°lspam Y 30° 14° Swt 28° 14° Istanbul B 25°15°Sınop 27" 12° tanır Y 30°20°&vas A 28°10°Kai5 20° 1° TetartaO A 24° 8°Kasa™nu Y 26° 8°Trateon Y 26° 8°Kaysen 28° 8°1ünceli 25° 15° Kırttareiı 27°t2°U$ak 0 23 16°Kon»a 27° 14° tagat 27° 7°Kutahya 29°W°ZDnaul«tak 3O°18°Mafatya A B A A Y t DUNYADA BUGUN Amstenlam B 22° Amman A 37* Almı B 26° A 38° Bamlons B 23" A 22» Basal Y 19° 8 25° B 24° Bonn B 22° Brttsal Y 22° A 22° Cenevre B 25° Ceayır A40° Odde A 41° Dutnyı Franlcfurt B 25° A 37° Gkn 8 13° A 33° K*we Kopenhjg B 20° B 24° KMn A 37° Lenngrad Londra B 20° B 20 B 28° B 23° Y 28° 8 18° B 23° A 28° New\ B 1 w Osto B 24° Pans B 25° Prag A 41° B 23° noma Y 22° Sofya A 37° $am A 29° A30° lünus B 24° \feradik B 20° Vtyana A 2?> VtehmgtonA 25° Zund A 22° dafenKyecck. R Z A : Ytadun btf MmÛGR ^ " " V ı " .vu. v<s/« r**"» ^TYierindeguncy«MHyeritfdehuayw *•* U.Jr •" \j* 'Vf<" bttyManknhaMnsvaomiıımMıyt'~' " 0«annliyvytrlıııw«aaas8Ctk.taU>ıMakıü2||lr;MdenzUeyUıtaKndSfliz«i OMD0wwlıes*me.MeMdenderim^niz«ımıMdri^alKak.ıl^y«MdWI»15l^^ *IMwlodosttı35Kraltnztto6ku^nıelndolvndabulun>AVtaGMl'ndelia«azbı*ılkıw DENtZ: I M f çrtomlı KanKto 1x0 dalga yuksekSOi 0 5 ^ 8 metre dolayinda buhjnacak. iZ?f^ ?,?5î ZZ* ?T ?^a ^ l ^ ç^nT^ D<m2 * V 31° 18° A 33° 18° A 32° 20° B 32° 18° A 22° 7° A 28° 11° A 21° 13° A 22° 14° A 22° 12° A 34° 17° B 22° 14° A 24° 6° B 22° 14° A 22° 14° A 29" 9° Y 18° 15° A 22° 6° A 24° 6° B 20° 14° MUST4FA EKMEKg ANKARANOTLAM 21 MAYIS 1989 BT Ataç'lı Günler Uzabilikçi (tarihçi) Mete Tunçay, Almanya'nın Bielefeld kentinde, bir söyleşi sırasında; Ankara'daki "Demokrasi Kurultayı" nı anlatırken, Süleyman Demirel için "Leninist" dedi; "Marksist değil, ama Leninist!" Mete'yi dinleyenlerin çoğu gülümsediler. Süleyman Bey'in kuruttaydaki konuşması, demek Mete Tunça/da o izlenimi bırakmıştı. Ankara'ya döndüm; usum, bir ayağım Holianda'da, Almanya'da sanki. Taşlamacı M. Eşref, yazmış şu dörtlüğü: "Kaybolmuş idi mühru Süleyman nicedir / Çalmıştı onu belli ki şeytan nicedir, / Hiç bulmadı mührün o Süleyman amma / Seytretmeli şimdi, bu Süleyman nicedir?" Şimdi yazacağım dörtlük de ismail Gülgeç için: "Kim demiş aç kalınır Türkiye'de / Gözünü aç, çakıver çakmagını / Baksana Gülgeç'e, aylar var ki, / Klozetten çıkarır ekmeğini!" Ali Yüce, Almanya'da aylarca kalıp döndükten sonra sormustum: Nasıl, yurduna ısınabildin mi? Uyum kurslarına gidiyorum demişti... Ülkeyi bu duruma getirenlerin başlıca sorumlulannın yöneticiler olduğunu kim, ne zaman anlayacak? Hacı Turgut Bey, işcilere verdiği son, zoraki zamlardan sonra bile, kafasının içindeki faşızmi sergileyiveriyor; işçilerin çoğunluğunun 1 Mayıs yürüyüşlerine katılmadıklarını söyleyebilrvor. Bunlar, "milliyetçi"ymiş! Milliyetçi demek, faşist mi demektir? Almanya'da Düssetdorf kentinde, 1 Mayıs gösterilerini, Alman Sendikalar Birliği (OGB) düzenlemiş. DGB adına, Alman Polis Sendikası Başkanı Hermann Lutz bir konuşma yaparak, çalışanların 1 Mayıs bayramlarını kutlamış. Yürüyüşe de katılmış. Dilşat, eşi Halil, oğullan Barış birlikte yürümüşler polislerle. Beş yaşındaki Barış, annesine şöyle demiş: Anne, burada polisler, insanı tutup götürmüyorlar; bizimle birlikte yürüyortar! Türkiye hiçbir zaman, gerici yönetimlere layık değildir, olmamalıdır. Hoilanda'nın Leiden kentinde, saynevinde bakıyoriardı. Bir ara elimi göğsüme gotürmüş müyüm ne? Bir hemşire koşarak geldi: Elinizi gögsünüze götürdünüz, bir ağrınız filan mı var? Güldüm, "Yok dedim, ağrım filan yok. Elim rasgele göğsüme gitmiş!" Sağınlar, hemşireler bir çeşit grevdeydiler. Aylıklarına yüzde beş zam istiyorlardı; hükümet yüzde 1.5 mu ne veriyordu. İşler iyiden iyiye yavaşlamıştı. Duvariarda; "Yüzde 5 zammımızı istiyoruz" yazıları vardı. Karşılaştıklarıma: Grevinizi destekliyorum diyordum. Seviniyorlardı... Ankara'da da sağınlar, eylemdeler. Onlann eylemlerini de destekliyorum... Dil Derneği'nin düzenlediği "Ataç 91 Yaşında Toplantısı", Ankara'da yapıldı. Onu izledim 17 mayıs günü. Cevat Geray, Erdal öz, M.Şerif Onaran, Mustafa Canpolat, Meral Ataç konuştu. Toplantıyı Emin özdemir yönetti. Cumhuriyet'ten Ayşe Sayın konuşmaları teybe aldı. Bu yazıyı yazarken, ondan da yararlandım. Buna ben "Ataç'lı Günler" diyorum. Emin özdemir, Ataç'la ilgili konuşmasında özetle şöyle diyordu: Ömer Asım Aksoy, Ataç için diyor ki: "Türk diline Atatürkten sonra en çok katkısı olan kişidir Ataç." Bu tümce Ataç'ın Türkçe içindeki serüvenini bütün boyutlarıyla özetler. Özellikle bir dil sanatçısıdır, hem de ödün vermeyen türünden. Örnektir, devrimci yönünden. Bunun yanı sıra Ataç, Türk düşüncesini kalıplaşmış, klişeleşmiş ağır yüklerin altından kurtaran bir düşunce sanatçısıdır. Bunun yanı sıra Ataç, değişik dillerin ürünlerini, eski Yunan'dan, Fransa'dan dilimize aktaran kişidir. Dilci Ataç, çevirmen Ataç; onun yanı sıra ynşadığı günlerde ses getiren bütün yazarları, beğenisiyle, ince değerlendirmeleriyje yöniendiren eleştirmen Ataç. Ataç'ın ölümünden bu yana 32 yıl geçmiştir. Bu, dirimbilim açısından iki kuşak değişmesi demektir. Böyleyken Atsfç'ın unutulduğunu, düşüncelerinin aşıldığını, eskidiğini, daha kestirme bir deyımle defterinin kapandığını soyleyenler var. Acaba gerçek böyle mi? Ataç, unutulmuş mudur? Yoksa bugün geçmişe oranla daha büyük bir gereksinimle yaşıyor mu? Yaşatılması gerekiyor mu? Can Yayınları yönetmeni, Ataç'ın tüm kitaplarını yayımlamaya başlayan Erdal Öz de konuşmasına şöyle başladı: Ataç bugün yaşasaydı işlemediği bir suçtan dolayı düşürvce suçlusu olarak cezaevine konurdu! 91 yaşında düşünce suçlusu! Mustafa Canpolat, Ataç'ı, Türk Dil Kurumu'nda burslu bir öğrenci olarak calışmaya başladığında kendi odasında tanıdığını anlattı; "Bir yerde, Ataç'ın mutfağını tanımış oldum" dedi. Şöyle konuştu: Çünkü Ataç, yazılarının bir bölümünü kurumda yazardı. Onun nasıl çalıştığını, nasıl yazdığını yakından görmüş oldum. Kurum, 1956'da yeni binasına taşınırken, birtakım gereksiz eşyalar atılırken, Ataç'ın odasında dağıtılan birtakım kağıtlar vardı. Ben bir kısmını kurtardım da aldım. Hep bekledim ki, bir Ataç müzesi kurulacak ve ben o müzeye vereceğim bunlan. Bu yazılara bakacak oiursanız, Ataç'ın bir yazıya üç defa, beş defa başladığını, yarım bıraktığını görürsünüz. Öylesine trtiz bir çalışması vardır ki, bir tek daktilo tuşuna yanlış bastığı zaman; kâğıdı çıkarıp atmıştır. O yazılarında iyi bir öğreticiydi. Geriye dönüp bakıyorum, "Öğretmenlerimden ne aldım, Ataç'ın kitaplarından ne aldım?" diye. Ataç'tan çok şey aldığımı, pekçok öğretmenimden hiçbir şey almadığımı görüyorum... Mustafa Canpolat, Ataç'la ilgili anılarını anlattı; akşam üzerleri kurumda soyleştikten sonra, zamanın geçtiğini gören Ataç, şöyle dermiş: "Bırakarak bu gülşeni / Eve kıralım dümeni / Yoksa bizim hanım beni / Döver herif herif diye..." Aaçıfc B0ukı!iu Ggune« * kanı S sısı t yagmur Kahıre • BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Bir kâğıt oyunu... Doğu Karadeniz bölgesine özgü yelkenli bir kıyı teknesi. 2/ Bir tür pembe elmas... Aynı kökten çıkıp aynı ttlkede yaşayan ve bir başın yetkesi altında bulunan aileler topluluğu. 3/ Ateş... Kunduracının, dikişi gizlemek için taban astarına ya da taban köselesine açtığı yank. 4/ Şarkı... Erkek kümes hayvanlannın en iri ve yaşlı olanı. 5/ Kuzey Amerika'da yaşayan bir Kızılderili kabilesi. 6/ Bir tür ince ve şeffaf kumaş... Bir şeyin dogru olduğunu belirtmek için yapılan işaret. 7/ Terlemekten ya da sıcak vucutta görülen küçük pembe kabartılar... Su. 8/ tskambilde bir kâğıt... T.C.BAYINDIRLIK BAKANLIĞI nanlılara verilen bir ad... Okur. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/Kadınların takmtıkları süs iğnesi... Bir dilin, bölgelere göre değişen söyleyiş özelliği. 2/ Küme, yığın... Ulaştırma. 3/ Eli işe yatkın, becerikli... Fazladan kılınan namaz ya da tutulan oruç. 4/ Ay... Çiçek tozu. 5/ Ipekten, sarımttrak dallı nakışlarla işlenmiş bir tür beyaz kumaş. 6/ Bir cins sülün... Sazı kurmaya yarayan burgu. 7/ Tuluat tiyatrolarında Doğu giysileriyle yapılan dans... Radyumun sirngesi. 8/ Aynı erkâkle evli olan kadınların birbirine göre adı... Çeşitli bitkılerin yaprak ve kabukları ile kokulandınlmış acımtırak bir içki. 9/ Bir yerde biriken sıvılan akıtmakta kullanılan oluk ya da boru... Beyaz etli bir baük. Eski yapı ya da kent kalıntısı. 9/ Yu 6. ULUSLARARASIİŞ MAKİNELERİ VE İNŞAAT TEKNOLOJİSİ FUARI 6. INTERNATIONAL CONSTRUCTfON MACHINERY AND BUILDING TECHNOLOGY FAIR K'89 MAy:2228 MAYIS 1989 ANKARATURKEY 60 YDL ÖNCE Cumhuriyet 21 MAYIS 1929 Kurbon Bayramı nedeniyle gazetemiz bugün yayımlanmamıştır. 30 YIL ONCE Cumhuriyet Hrutçef Arnavııdluğa gidiyor Marsa mı, Zühreye mi, yoksa Venüse mi?" demiştir. öte yandan Cenevre Konferansma bugün de devam edilmiş, Batılılar, kendi planlanmn neden Sovyetlerinkine tercih edilmesi lazım geldiğini izah Sovyet Başbakam ve etmişlerdir. Komünist Partisi Şefi Hrutçefin 25 Mayıs 6 4 büyük Devletin Dış tşleri Haziran arastnda Bakanlannın, aralanndaki Amavutluğu ziyaret edeceği ihtilafları halletmek bugün Moskovada maksadıyla Doğu ve Batı açıklanmıştır. Böylece Almanya temsilcileri Hrutçef, Sovyetlerin Berlin olmadan gizli müzakerelere ultimatomunun son bulacağı basvuracakları 27 Mayısta, Rusyadan uzaktaanlaşümaktadır. Şimdiki bulunacaktır. Moskova halde, Doğu ve Batı Radyosu, Hnıtçefm Tiranaya görüşlerini aynen muhafaza nasıl gideceği hakkında etmekte, 2 taraf da tavize açıklama yapmamışsa yanaşmamaktadır. Siyasi da,uçakla yola çıkacağına müşahitlerin kanaatlerine muhakkak nazan ile göre, taraflar hafta sonuna bakılmaktadır. Hava yolunu doğru propaganda tercih etmediği takdirde, nutuklanndan uzaklaşmak denizden Türkiyeden ümidiyle, Cenevre Boğazlan geçmek suretiyle Konferansmın aktedildiği veya trenle Yugoslavya salon dışında, delegasyonlara tankiyle Arnavutluğa tahsis edilen villalarda kapalı gidecektir. celse akdine karar Hrutçef, bugün Amerikalı iş vereceklerdir. Nitekim adamlarını Kremlinde kabul Amerika Dış Işleri Bakanı ederek onlarta konuşmuştur. Herter, tngiltere ile Fransa ve Komünist Partisi Şefi, Berlin Rusya Dış Işleri Bakanları Lloyd, Murville ve hakkmdaki Batılı planı reddetmiş, "Berlinin tek şehir Gromykoyu, yann akşam haline gelmesi neticesinde, ikametine tahsis edilen özel villada bir akşam yemeğine Doğu Almanya başkentsiz kalacaktır. Doğu Almanyamn davet etmiştir. baskentini nereye taşıyalım? 21 MA YIS 1959 LIK ve İSKAN B SERGİ MERKEZİ ESKiŞEHIR YOLU 8 KM OfiGANCAIYO» PA2MIAMA VE TtCARET ÜMtTÇO ŞİRKE71' S«lm« Hotufı Comi» Sok » I O F l s r N R t TîL 14J « 20 143 « 2< Tbı 25 0 6 ) ot»xff F«a 143 « 20 VEFAT Bu yaz Ingiltere'deki "Yaz Okullan"na gidecek 1015 yaş grubu öğrenciler için EKSPO özel bir program hazırlamıştır. 2,9 ve 16 Temmuz tarıhlennde hareketle, 4 hafta süreli bu programlara katılacak öğrencilere bizzat kuruluşumuz yetkilileri nezaret ve refakat edecektir. Gerek öğrencı ve gerekse velilerın tam bir huzur ve güven içinde olabilecekleri Lu özel programa katılabilmek için, en kısa zamanda kuruluşumuza müracaatla ön kayıtların yaptırılması önemle duyurulur. İ Merhum Hasan ve Sıdıka Togay'ın oğullan, merhum Hamdi Togay'm kardeşi, Gün Kalender ve Evin Büytikünal'ın sevgili babalan, Ural Kalender ve Cenk Büyükünal'ın kayınpederleri, Neriman Gürtan'ın eniştesi, Erol ve Burcu'nun sevgili dedeleri, Behire Togay'ın kıymetli eşi, Milli Eğitim Bakanbğı Emekli Müşavir Başmüfettisi, Kabataş, Işık ve Şişli Terakki Lisesi emekli öğretmeni, mOmtaz insan, GEÇEN YIL BUGUN Ortadoğu Alt Komitesi toplantısında Başkan Hamilton, Dışişleri Bakan Yardımcısı Ridgeway'e Amerikan yönetimi Incirlik "Türklerin güçlükler üssüne her biri seksen kişilik çıkararak anlaşmayı ihlal edip etmediğini" sordu. kimyasal savaş sığınakları inşasına izin koparmak için Hamilton, bu sorusuyla, bir bakıma Amerikan yoğun girişimler yapıyor. yönetiminin söylemek isteyip ABD Dışişleri Bakan de söyleyemediği duygulara Yardımcısı Rozanne tercüman oldu. Ridgevray, ö'nceki gün Temsilciler Meclisi Dışişleri özellikle Pentagon çevreleri Komitesi Avrupa ve Türkiye'nin "Ek mektubun Ortadoğu Alt Komitesi'nde ruhu doğrultusunda sorunsuz üyelerin sorularını evet diyebileceği, ancak yamtlarken Türk nedense demediği bazı hükümetinin SEİA'ya ilişkin pürüzler bulunduğu" ek mektubu onaylamasına iddiasinda. Edinilen bilgiye karşın "tam işbiriiğine göre bunlann başında geçilememiş olmasından" Adana'daki încirlik üssünde yakınmıştı. Ek mektup, yapılacak "iyileştirmeler" bilindiği gibi tek başına var. değil, ek mektubun da "ek mektubu"var. ABD yönetimi üstelik buna vade bile biçmiş: 1990. Buna göre Bu tarihe kadar Încirlik Incirlik'teki F16'ların sayısı üssündeki tüm üniformalı 48'e çıkarılıyor, aynca personelin, adam başına dört Amerikan uçaklan Israil • tane düşecek şekilde, Negev çölünde olduğu gibi dokusunda kömür bileşimleri Konyadaki atış alanında da olan özel kimyasal savaş eğitim yapabiliyor. elbiseleriyle donattlması Ek mektupta "ek mektup"un öngöhilüyor. ABD'ye sağladığı bir başka Kimyasal. yarar da bir süreden beri tehlike sürdüğü sürece uykuya yatmlmış olan üs personel, içinde tuvalet modernizasyon faaliyetlerine ihtiyacının giderilmesine izin vermesi. yardımcı olacak özel cepler Ancak de bulunan elbiseyi modernizasyona ilişkin çıkarmıyor. maddelerin yorumlanışında Bu elbise ancak görüş ayrılıklan var. Bunlar her biri seksen kişilik özel öylesine belirgin ki nitekim kimyasal savaş sığınaklarmda önceki günkü Avrupa ve çıkarılabiliyor. 21 MAYIS 1988 Kimyasal stğınak \ \ EKSPO YURT DIŞI EĞİTİM DANIŞMANLIĞI Yıldız Posta Cad. VUIa Sok. 74/2 Yuva 3 Apt 80280 EsentepeISTANBUL Tel (1) 16626721673968 Fax: (1) 1754410 Not: Bir gun mullaka ihtiyacınız olabileceğini düşünerek bu ilanı kesıp saklayınız lutfen. MAHMUT TOGAY 16 Mayıs 1989 Sah günü hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 21 Mayıs 1989 Pazar günü Burhaniye Büyük Camisi'nde kılınacak öğle namazıru müteakip Burhaniye Kabristam'na defnedilecektir. SORULARI/SORUNLARI YDUMAZ ŞİPAL "12 yılhk BağKurluyıınr 1950 doğumJn olup 12 yılhk BagKurluyum.BağKur sigortalılıgım 1987'de son buldu. Sonılanm: 1) Bir işyerinde SSK kapsamında sigoıialı olursam, kaç >ıl sonra emekli olahilirim? 2) SSK kapsamında, istege bagb sigortadan ysrarUnsam, kaç yıl sonra emekli olabilirim? 3) Isteje ba£lı sigortalı olmadan önce, belli bir süre SSK kapsamında sigortalı olmak gerekiyor mu? 4) 19STden bu yana, çauşmadan geçen söremi SSK'ya borçlanabilir miyim? CU. ÜANIli 1) Öncelikle, BağKur kapsamma alındığınız 1975 yılı, SSK kapsamına girdiğinizde sigortalıük başlangıcı sayılacaktır. Sigorta başlangıç tarihleri 11 Ocak 197110 Ocak 1976 arasında olan erkek sigortalılann, Sosyal Sigortalar Kunımu'ndan yaşlılık (emekli) ayhğına hak kazanabilmesi için 25 yıllfk sigortalüık suresi içinde en az 5.000 gün (13 yıl 10 ay 20 gün), malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalan primi ödemiş olması ve bunun yanı sıra 46 yaşını da doldurmaları koşuldur. 25 yıllık sigortalılık süreniz 1997 yüında, 46 yaşınız da 1996 yılında tamamlanmış olacaktır. Buna göre, 25 yıllık sigortalılık sürenizin dolduğu 1997'de emekli olmaya hak kazanabilirsiniz. 2) Bir işyerinde, SSK kapsamında calışmaya başladıktan 8 yıl sonra, 1997'de emekli olabilirsiniz. 3) Isteğe bağlı sigorta kolundan yararlanabilmek için aranan en az 5 yıldan beri sigortalı bulunmak ve bu süre içinde en az 750 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalan primi ödemiş olmak koşulu kaldınlmıştır. Bugün, bu sigorta kolundan yararlanabilmek için başvuru tarihinden önce 506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasasına göre "tescil edilmiş olmak" yeterlidır. Bir işyerinden sigortaya giriş yaparak "tescil" edilmeniz size isteğe bağlı sigortadan yararlanma hakkını sağlar. 4) Değişik yıllarda, sigortasız geçen çalışma sürelerini borçlanabilme hakkı getiren yasaların, borçlanmaya ilişkin hukümleri 1 yıl süreli olarak yürürlükte kalmış ve bu yasalardan sonuncusu olan 2167 sayılı yasanın borçlanma hakkı getiren geçici 1. maddesi 11 Temmuz 1978 ile 10 Temmuz 1979 tarihleri arasında geçerH olmuş ve 11 Temmuz 1979'da yürürlükten kalkmıştır. BugUnkU uygulamada, askerlik suresi dışındaki sürelere borçlanma hakkı tanıyan bir hüküm bulunmamaktadır. Kısaca, 1987'den bu yana çaiışmadan geçen süreniz] borçlanabilmeniz olanaksızdır. SORU: AİLESİ Devrek Gazeteler Bayii MEHMETDA1O 1 Mayıs mücadele gününde polisçe öldürüldü. Mucadelemizde yaşatacağız. DEMOKRASl MÜCADELEStNDE ÖĞRETMENLER ADHNA Ş.ÖGEYÜC 12 Mayıs 1989 günü vefat etmiştir. Kederli ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. CUMHURİYET TEŞEKKÜR 2 Mayıs 1989 günü yitirdiğimiz, bütün güzelliği ve sıcaklığıyla içimizde yaşamaya devam eden canımız, oğlumuz, SEZONLUK Y\ZLIK EV Erdek, Narlı Köyü'nde denize yakın.. Bahçe içinde... OKT4Y TAYANÇ'ın büyük acısını, varlıklan, telefon, telgraf ve çelenkleriyle paylaşan ve sıcak dostluklanyla yaramızı saıan tüm arkadaşlarına, akraba, dost ve komşulanmıza teşekkürü gönttl borcu biliyoruz. Tel: (9) 197711 37 TATİLE GİDERKEN KALBİNİZİ KONTROL ETTİRİNİZ TÜRK KALP VAKFI 175 12 44/45148 58 66 373 6957 AİLESt