28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 MAYIS 1989 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 'Tornado rüşveti'ne yalanlama RİYAD (AA) Suudi Arabistan, ordu için gerekli olan Tornado savaş uçaklanmn satışım kolaylaştırmak amaayla aracılara ve kraliyet ailesine para verildiği şeklinde basında yer alan haberleri kesin olarak yalanladı. Suudi Arabistan Haber Ajansı SPA'nın bildirdiğine göre, basında yer alan haberlerin lamamen "asılsız" olduğunu belirten Suudi Arabistan sözcüsü, Londra'mn "Suudi Arabistan ordusuna Tornado savaş uçaklanmn satılmasmı öngören kontratın, herkesin gözü Onünde hiçbir aracı olmadan Suudi Arabistan ve Ingiltere hükümetleri arasında imzalandığmı bildiğini" söyledu FKÖ lideri ilk kez bir AT ülkesinde devlet baskanı sıfatıyla kabulgörecek Arafat'm Parîs çıkar ıııası Bu ziyaretinden diplomatik planda önemli kazançlar umduğunu belirten Arafat, "Fransa'ya silah satın almaya değil, banş için geliyorum" dedi. Fransız sağı ve Yahudi çevreler Arafat'ın ziyaretini protesto ediyorlar. Baskanı ve hükünıetiyle Ortadoğn'da banş s ü c d n i gettşürme yönündeki tutmnianmız arasında eşgüdüm sağlaınayı" amaçladığını Paris'e gelmeden önce vurguladı. FKÖ lideri, Ortadoğu banşımn anahtanmn ABD'de olduğu şeklindeki düşOncesini tekrarladı. Ancak Batı Avrupa ülkelerinin bu sttrece önemli katkılan olabilecegıni de söyledi. Buna karşılık gerek lsrail hükümeti, gerekse Fransa'daki Yahudi topluluğunun belli bir bölümü, Arafat'ın Paris'e gelişine şiddetle karşı çıkıyorlar. Dünden başlayarak, Yahudi örgütlerinin temsilcileri son yülar içinde Fransa başkentinde gerçekleşen üç kanlı terörist saldınnın cereyan ettiği yerlerde Arafat'm dönüşüne kadar sürecek nöbetler düzenlediler. Paris'in toptan gi nu başkanlığını yürütüyor. Sağ yim eşyası satış merkezi olan muhalefet liderlerinin büyük bö"Sentier" semtinde de Yahudi lümü Mitterrand'ın, Arafat'ı kokenli bir çok dukkân sahibinin Fransa'ya davet edişine temdden bugün alarm dudüklerini çalıştı değüse bile çeşitli gerekçelerle karrarak Arafat'ın gelişini protesto şı tutum aldılar. Buna rağmen söz edecekleri duyuruldu. Çarşamba konusu tutumların iç politik günü Paris'te Arafat'ın ziyareti amaçlara dönük olduğu sanüıyor. ne karşı ya da bu ziyareti destek Ancak gerek Mitterrand, gerekse leyen ayn gösterıler yapılacak. Yaser Arafat açısından bu gezirun Önümüzdeki ay yapılacak Av "başan"yla sona ermesi için barupa Parlamentosu seçimterinde nş sürecini Uerletme doğrultusunsağ muhaJefeün liste başı olarak da yeni bazı sonuçlar alınması geyeniden politika sahnesinin önü rektiği üzerinde duruluyor. Arane geçmeye çalışan eski Cumhur fat açısından Paris'e resmi konuk başkanı Giscard d'Estaing, Ara olarak davet edUmek bile başlı bafat'ın Paris'e geüşirrin ve yapacağı şına önemli bir diplomatik başagörüşmelerin resmi hüviyet taşı n sayılabilir. Fransızlar, kendi hümasına karşı çıktı. Giscard d'Es kumetlerinin Filistin liderliği ile taing, aynı zamanda Fransız par ilişkilerinin hayli eski olduğunu lamentosunda dışişleri komisyo hatırlatarak, Arafat'ın Paris'e çağnlma koşullannın, geçen yılın sonbaharından itibaren FKÖ tarafından başlatüan banş taanruzundan sonra yerine geldigini belirtiyorlar. Pans, haziran ayından sonra AT'nin döııem başkanhğını devralacak. Mitterrand, gerek Fransa'nın gerekse Avrupa'nın Ortadoğu'da cereyan eden gelişmelerle daha yakından ilgilenmesi gerektiğini düşünüyor. Yaser Arafat'm Paris'te banş yönünde gerçekleştirebilecegi yeni bir jestin süreci hızlandına bir etkiye sahip olması Fransız diplomasisinin bu geziden beklediği azami hedefi oluşturuyor. Fransa, Arafat'a kapüannı açan ilk Batılı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Daimi üyesi olarak bir armağana hak kazandığuu düşünüyor. tsrail Başbakanı tzak Şamir'in, tsrail işgali altındaki topraklarda seçim önerisinden sonra Yaser Arafat'ın nispeten yumuşak bir tutuma girmesi, Paris'in beklediği yeni adım olabilir. Ancak gözlemciler, Arafat'm lsrail ordusunun işgali altında seçim önerisini kabul edebileceğine dair hiçbir işaret vermediğini belirtiyorlar. DUN^VDA BUGUN ALİStRMEN SABETAY VAROL PARÎS FKÖ üderi Yaser Arafat, bugün ve yann Paris'te resmi konuk olarak ağırlanacak. Fransa'ya gelraeden önce Le Figaro Gazetesi'ne verdiği demeçte, "40 yülık savaş yeter, Fransa'ya silah almaya değil, banş aramaya geUyorum" şeklinde konuşan Arafat'ın ziyareti, başkentte çok yönlü çeşitli tepkilere yol açıyor. Görülmemiş güvenlik önlemleri altında gerçekleşecek 48 saat sürecek gezisi sırasında FKÖ lideri Arafat, Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterrand, Başbakan Michel Rocard, Dışişleri Bakanı Roland Dumas ve Fransa'daki Yahudi topluluğundan çeşitli kişilerle göruşecek. Fransa, geçen yüın kasun ayında ilan edilen Filistin devletini tanımamakla birlikte Yaser Arafat, Filistin Kurtuluş örgütü lideri sıfatıyla ve Cumhurbaşkanı Mitterrand tarafından düzenlenen bir gezi sonucu Paris'i ziyaret edecek. Bu ziyaret, Yaser Arafat'ın Filistin hareketinin liderliğine gelmesinden sonra Paris'e ilk gidişi.. Arafat, bu gezisinden "her seyden önce politik sonuçlar" umduğunu ifade ederek, "Fransa Devlet Bir Kanlı 1 Mayıs Daha Dün dünyanın bütün demokratik ülkelerinde bayram vardı. 1 Mayıs emeğin bayramı, kimi yerlerde resmi dinlence günü olarak kutlandı, kimi yerlerde ise işçiler, emekçiler dinlence günü olmamasına karşın yürüyüşler, şenlıkler yaptılar. Doğallıkta, baskı yönetimleri bu kutlamanın dışında kakjılar. Emeği sömürmeyi bile beceremeyen talan düzeninin temsilcileri, polisleri, askerieri, yılın bir gününde vaıiığını ve sesini duyurmak isteyen emekçtlerin üzerine saldılar. Türkiye onlardan biriydi. Dün, ülkemizin en büyük sanayi kenti metropol İstanbul'da yeni bir kanlı 1 Mayıs daha yasadık. Bu satırların yazıldığı ana kadar göstericilerle polıs arasında çıkan çatışmada 10 kişi yaralanmış ve 1 genç de polisin kurşunuyla can vermişti. Umarız siz bu yazıyı okurken kanlı bilanço daha da ağırlaşmış olmaz. Dünkü kanlı 1 Mayıs'ın sorumlusu Özal iktidartdır. İşçiye yaşayabilecek ücreti çok gören Özal, 1 Mayıs kutlamalarının barışçı bir şenliğe dönüşmesini de engellemiş, devlet in potisini emekçilerin üzerine salmış ve ateş açtırmıştır. Oysa bütün bu olaylara yol açmadan tam bir şenlik yaşanabilir ve yeni toplumsal gergınlıklere zemin hazırlanmasının önü alınabilirdı. Türkiye'de son haftalarda yoğunlaşan ve gözlemlerimize göre, geniş halk topluluklarının etkin desteğını degılse bile sempatisini toplayan işçi gösterileri ile yürüyüşlerındeki olgunluk da, 1 Mayıs'ın olaysız bir şenliğe dönüşebiieceğinin kanıtıydı. Üstelik, 26 Mart seçımi sonuçlarına göre Türkiye'nin 1. siyasal partisi olan Sosyal Demokrat Halkçı Parti, Genel Baskanı inönü ve Genel Sekreteri Baykal'ın aracılığıyla yaptığı açıklamalarda, bu yürüyüşlere katılabıleceğıni, örgütünü harekete geçirerek olaysız bir şenliği sağlayabıleceğini belırtmişti. İnönü ile Baykal'ın açıklamalan, SHP'nin yalnızca demokrasinin gereği olarak özgürlükleri savunmalarının sosyal demokrasinin kaçınılmaz gereği olarak, işçilerin yanında yer almalarının değil, aynı zamanda her türlü kışkırtmaya karşı güvence oluşturacaklarının da habercisiydi. Ama kışkırtma, ıktidarın dizginlerini, halkın istencine karşın elinde tutmaya çalışanlardan gelince SHP'nin yapacak bir şeyi kalmıyordu. Başka bir deyişle, güvence işlemıyordu. Dünkü kanlı 1 Mayıs'ın sorumluları, kimsenın kuşkusu olmasın ki, günün birinde bu girişımlerinin ve devlet güçlerini halka karşı kullanmanın hesabını verecekierdir. Şimdıye kadar hıç hesap verilmemiş olmasının bazı kişileri yüreklendırdığı görülüyor. Oysa hemen belırtmek isteriz ki, bu kişilerin hesapları büyük bir yanlış üzerine kuruludur. Çünkü tarihın belirli dönemterinde, daha önce sorulmamış hesaplar sorulur. Demokrasiye yönelen Türkiye artık bu eşiği aşmak üzeredir. Kuşku yok ki, İstanbul Valisi de, olayların üzerine böylesine bir haşiniikle varmasının nedenlerini bir gün açıklamak zorunda kalacaktır. O vali ki, kendi bulunduğu binanın birkaç yüz metre ötesinde, laiklığe, cumhuriyetin temel ilkelerine ibadet kisvesi altında yapılan eylemli gösteriye seyirci kalmıştır ve dün de, pekâlâ silah kullanmadan dağıtılabılecek birkaç yüz kişilik gösteri sırasında, polısın tabancalarını çekmesine neden olan açıklamalan yapmıştır, elbette bir gün bu davranışının nedenlerini anlatmak zorunda kalacaktır. Nereden kostuğu artık bilinen Turgut Bey, şımdi tabanı kalmamış iktidarını puslu hava içinde sürdürmeye çalışmakta, devlet terörünün artmasına yeşıl ışık yakmaktadır. Bu yöntemın bir çıkış yolu olmadığı açıktır. Ruzgâr ekenın fırtına biçtiği, herkesin bildiği bir gerçektir. Özal'ın sorumsuzluğu tabansızlığıyla (yani tabanındaki desteğınin azalmasıyla) ters orantılı biçımde artıyor. Anlayacağı dille söyHeyelim: "Allah encamını hayreylesin!" Girne Konferansı LEFKOŞA (AA) Uluslararası Girne Konferansı, bu yıl 1213 mayıs tarihlerinde yapılacak. Konferans dolayısıyla, Dışişlerj Bakanı Mesut Yılmaz ile devlet bakanlan Mehmet Yazar ve Kâmran tnan, Kuzey Kıbrıs Turk Cumhuriyeti'ne gelecekler. Bu yılki konusu "Türkiye'nin Ortadoğu'daki yeri" olan konferansın açılışını, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş yapacak. Koordinatörlüğünü Prof. Dr. Erol Manisah 'nın yaptığı konferansa, işadamı Asil Nadir, BBC eski direktörlerinden Andrew Mango, gazeteci Cengiz Çandar, bazı yabancı bilim adamları ve uzmanlar katüacak. Konuşmacılar, Türkiye'nin Ortadoğu'daki ekonomik ve politik konumuyla ilişkilerini tartışacaklar. Tahran, MoskovaVlan silah satın alıyor TAHRAN (AP) Iran Dışişleri Bakan Yardıması Ali Muhammed Beşerati, ülkesinin yakmda Sovyetler Birligi'nden silah alacağını ve bazı ülkelerle de gelişmiş avcı bombardıman uçaklan alımı için temas halinde olduklannı açıkladı. tran'ın resmi Islarn Haber Ajansı'nın bildirdiğine göre, Talıran'da çıkan tngilizce "Teoran Tlmes Daily" Gazetesi'ne demeç veren Beşerati, silah alımı konusunda Sovyetlerle kapsamlı görüşmeler yapıldığını ve tüm sorunlann çözümlendiğini söyledi. Beşerati, Sovyetler Birligi'nden ne tür süahlar alacaklan konusunda ise bilgi vermedi. Beşarati, Iran Meclis Baskanı Haşemi Rafsancani'nin de haziran ayında Sovyetler Birliği'ni ziyaret edecegini açıkladı. Rafsancani, bilindiği gıbı aynı zamanda tran Sılahlı Kuvvetler Başkomutanı. Beşerati, "Bu ziyaret ilti iilke arasındaki ilişkileri daha da geHştirecektir" dedi. Londra'da Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü'nden askeri uzmanlanndan Hans Kopietz AP muhabirine verdiği demeçte, "Sovyetler Birtigi, Irak'a en fazla silah satan iilke. Moskova şimdi lran'a da silah satarak Tahrania da ilişkilerini düzeltmek istiyor" dedi. Siyasal gözlemciler, Sovyetler'in Afganistan'dan çekilmesinden sonra MoskovaTahran ilişkilerinin gelişmeye başladığını belirtiyorlar. tran, savaş sırasında Kuzey Kore aracüığı ile önemli miktarda Sovyet silahı almıştı. tslam Devrimi'nden önce ise tran ordusunda Amerikan silahlan kullanılryordu. Körfez savaşı sırasında ABD'nin uyguladığı silah ambargosu nedeniyle tran, elindeki Amerikan uçaklan için yedek parça bulamanuş ve bu jetlerin önemli bolümünü kullanamamıştı. IRAN ISVICRE ABD Büyükelçisi'nin veda demeci CEKOSWVÂKYÂ Ortega Atina'da ATtNA (Cumhuriyet) Nikaragua Devlet Baskanı Daniel Ortega, üç giinluk resmi bir ziyaret için Yunanistan'm başkenti Atina'ya geldi. Ortega Atina Havaalam'nda Yunanistan Dışişleri Bakanı Carolas Papulias tarafından karşılandı. Nikaragua Devlet Baskanı Avrupa'da 10 giin sürecek olan gezisinde ülkesi için 250 milyon dolar yardım sağlamaya çalışacak. Ortega aynca, ABD ile ilişkileh düzeltmek için Avrupa liderierinden destek anyor. Dubçek: Çoğıınluk £arklı düşünüyor BUDAPEŞTE (AA) Çekoslovakyada 1968'de Sovyetler Birliği tarafından iktidardan nzaHa^tırüan eski Komünist Parti lideri Akxander Dubçek, Macar radyosunda önceki gün yayımlanan bir demecinde, Çekoslovakya basınında sert tepkilere yol açan Macar televizyonuyla yaptığı görüşmeyi savundu. Dubçek, telefon aracüığıyla yapılan görüşmede "Propagandaalanmız, televizyonda yapbgun gorüşme için beni lunayacak birilerini balabilirler, ama halkın çogunlagu farklı duşundyor" dedi. Eski Çek lideri Dubçek, Macar televizyonuna verdiği demeçlerde, Sovyetler'in Çekoslovakya'yı işgalini eleştirmiş ve Brejnev'i "sosyalizmi bozmalda" suçlamıştı. Dubçek 'in Macar televizyonuyla yaptığı görüşmenin ilk bölumu 17 nisanda yayımlanmış ve Çekoslovakya'da hükümetin ve basının sert eleştirilerine hedef olmuştu. Ancak tüm eleştirüere karşın görüşmenin ikinci bölümü de yayımlanmıştı. Çekoslovakya'da bulunan yaklaşık 700 bin Macar azmlığın bu görüşmeleri izleyebildiği belirtilmişti. AJexander Dubçek, Çekoslovak basınuun, vatandaşlann kendisini kınadığı şeklindeki haberleri konusunda ise "Macar annlıga mensup 5 ya da 6 kişinin bu iş için rastgele seçikügini duydum, ancak onlann görüşleri Çekoslovak Macarlarnnn büyük çogunlagunun görüşieriyle nyıışmanukür" dedi. Strausz Hupe: ABD, yanınızda Türkiye biliyor" diyen Robert Strausz Hnpe şoyle devam etti: "Ankara'daki görevimi, geldi| i m gündekinden daha kötn bir şekilde bırakmıyonım. llişkilerimizi dikkate alan ve bn Uişkilerin iyileşmesi için çalışan ve bunu da başaran bir büyükelçi olarak anımsanmak isti>orum. Benia için en büyük duş kınklığı, AnkaANKARA (AA) 18 mayısta ra'nın AT'ye tam uyelik için başgörev süresi dolacak olan ABD' vurnda bulunmasından sonra, banin Türkiye Büyükelçisi Robert zı Avnıpa ülkelerinin Türkiye'ye Strausz Hnpe, "Ankara'nın, karşı tutumu oldu. Bu ülkeler, komşulan, SSCB, Iran, Irak, Su Türkiye'nin topluluğa girmesi için riye ya da Bulgaristan'ın saldır gerekli adımlan atmakta ayak ganlığı ile karşı karşı \ a kalması sürttüler. Türkiye'ye karşı direnidunımuada, ABD'nin yanında şin, başta insan haklan konusuuolacagı jolundaki kararhhğını bil dan kaynaklandığını sanıyorum." digini" söyledi. Hupe, Reuters'in Ankara Bü Hupe, Türklerin çağdaşlığın ro Şefı John Owen Davies'e ver eşiğinde ve yükselmekte olan bir diği demeçte, "Ankara'dan ayn halk olduğunu belirtti. Ankara'lırken, ABD ile NATO ittifakı da 8 yıl görev yapan Büyükelçi içindeki müttefiki Türkiye arasın Hupe'nin yerini, Morton Abro; daki iuşkilerin korunmasına kat movitz alacak. 18 yıllık diplomakıda bulunduguma eminim" ifa tik kariyeri bulunan Robert Stradesini kullandı. usz Hupe, yaşamını ABD'nin "SSCB, tran, Irak, Suriye ya Philadelphia kentindeki çiftliğinda Bulgaristan'dan gelebilecek de sürdürecek. Avusturya'nın herhangi bir saldırgan eylem iie başkenti Viyana'da doğan Hupe, karşı karşıya kahrsa, bir müttefiki 1923 ydında ABD'ye gitmiş ve daolarak ABD'nin yanında olduğu ha sonra bu ülkenin yurttaşbğına nu ve bu konndaki karariıhgını geçmişti. 18 mayısta Ankara'daki görevi sona erecek olan Hupe, "Benim için en büyük düş kırıklığı bazı Avrupa ülkelerinin AT'ye üyelik konusunda Türkiye'ye karşı tutumu oldu" dedi. Erkeklerden kadınlara oy hakkı Dış Haberier Servlsi tsviçre'de demokrasi ve kadın hakları yönünde gecikmiş bir ileri adım atılarak Hundvill kantonunda yaşayan kadınlara seçimler de oy hakkı tanındı. Bu konuda yapılan ve sadece erkeklerin oy kullandığı referandumun sonucu kadınlar yüz yılı aşkın bir süredir ilk kez seçimlerde oy kullanma hakkına sahip oldular. Beş bin kadar erkeğin oy verdiği referandumda sonuç kadınlann oy hakkı lehinde üçte iki bir çoğunluk şeklinde çıktı. Bu konuda daha önce pek çok kez referandum yapılmış, ama her seferinde erkekler kadınlann oy hakkı aleyhinde karar almışlardı. Bilindigi gibi çok kantonlu bir federal ülke olan tsviçre'de kadınlann oy kullanmaları ancak 1970'lerin sonunda gerçekleşti o da ancak bazı kantonlarda. Paraguay'da seçim yapıldı ASUNCtON (AP) Güney Amerika ulkelerinden Paraguay'da 1928 yılından bu yana dün ilk kez serbest seçimler yapıldı. Yaklaşık 2 milyon seçmen dün sandık başına giderek devlet başkanım, 36 senatörü ve 72 milletvekilini belirlemek için oy kullandı. Devlet. başkanlığının en güçlü adayı ve halen ülkeyi yönetmekte olan General Andres Rodriguez önceki gün seçimlerden önce yaptığı açıklamada, zaferden emin olduğunu söyledi. l^ÜBNAN Arap Birliği'nin çağnsı üzerine geçen cuma günü başlayan ateşkese rağmen topçu ateşi sürüyor. dinleyen kalmadı Ateşkesi Haddam'dan Fransa'ya uyarı Dış Haberier Servisi Şam'da Le Monde Gazetesi'nin özel olarak gönderdiği muhabirine verdiği demeçte, Suriye Başkan Yardımcısı Abdülbjüinı Haddam, Fransız hükumetine bir noktayı çok açık ve çok kesin bir dille anlatıyor. Le Monde'un da sayfada boydan boya başlığa cıkardığı bir cümleyi üstune basa basa sarf ediyor: "Fransa'nın Lubnan'da özel sorumluluklan olduğu kanaatinde degilim. Bunun ne >eri var ne de gerekçesi. Fransa ile Lübnan arasındaki ilişkiler Lübnan ile berhangi bir ölkenin ilişkilerinden farklı degildir." Fransız gazeteci, Suriye Başkan Yardımcısı'ıun bu sözlerini aktardıktan sonra, bir başka Suriye yetkilisinin olduğunu kaydettiği şu sözleri ekliyor: "Bu özel Uişki eğer 'manda'ya dayandınlacaksa o giinler çoktan geride kaldı". Kısacası Suriyeliler, Fransa'nın Lübnan sorununa son sıraJarda "biraz fazla özel bir biçbnde burnunu sokmaya çalışması"ndan duydukları rahatsızlığı Suriye Başkan Yardımcısı £t Tdtnfa'a Lübnan konusunda sert konuştu ^Fransa'nın Lubnan'da özel sorumluluklan olduğu kanaatinde değilim." "Felakete uğramış bir halka her türlü insani yardım, ama sadece insani yardım olumlu bir jesttir." hiç saklamıyorlar ve kendilerine güverüi bir biçirnde, kararh bir üsiupla açıkça dile getiriyorlar. Le Monde'a göre Suriye yöneticilerini rahatlatan tek etken Fransa'nın Lübnan üzerindeki manda (güdüm) yönetiminin pek gerilerde kaldığı ve bugün Fransa'nın buna dayanarak Lübnan'a karışmak hakkını kendinde bulamayacağı, böyle bir şeyin maddi temellerinin bu ülkede olmayışı değil. Suriyelileri asıl rahatlatan olgu, iki süper gücün, gündemlerinde birinci sırayı işgal etmeyen bu bunalımda tarafsız kalacaklarından emin olmaları. Bir başka olgu da Fransız hükumetinin Lübnan'daki gelişmelere kanşma girişirninin başlangıçta Hıristiyanlara destek verme şeklinde iken doğan şiddetli tepkiler üzerine "Hem Hıristiyanlara hera de Müsliimanlara eşit insani yardım" şekline dönuşmüş olması. Böylece Fransa'nın mudahalesi tek yanlı bir 'siyasal girişim' olmaktan çıkıp 'insani yardım' şeklini almıştı. Nitekim Fransız gernilerinin getirdiği yiyecek, ilaç vb. yardım malzemesinin de savaşan taraflardan sadece bir tekine, Hıristiyanlara değil de ikisinebirden iletumesi üzerine Lüb Senegal'de ölü sayısı 55 DAKAR (AA) Moritanya'nın başkenti Nuakçot'ta geçen hafta Moritanyalılarla Senegalliler arasında çıkan olaylarda 150 kadar Senegallinin öldürülmesinin ardından, cuma ve cumartesi günleri de Senegal'de çıkan çeşitli olaylarda 55 Moritanyalımn öldüğü bildirildi. Moritanya'nın başkenti Nuakçot'ta Senegallilere ait dükkânlarm yağmalanması ve evlerin kundaklanmasından sonra, Senegal hükümeti Moritanya 'yı protesto etmişti. Bu kez Dakar'da yağmalama olaylanmn şiddetlendiği ve Lübnanlı ve Faslı dukkân sahiplerinin işyerlerine de sıçradığı bildirildi. Yağmacı grupların, Moritanyalılann oturduğundan şüphelenilen evlere girmeye çalıştıkları haber verıldi. BEYRUT (Ajanslar) Lübnan'da Hıristiyan ve Müslüman birlikler arasındaki çarpışmalan sona erdirmek amaayla geçen cuma günü uygulamaya konulan ateşkese rağmen Suriye desteğindeki Müslüman kesimden Doğu Beyrut'a yönelik t o p ateşi sürüyor. AP'nin haberine göre Hıristiyan kesimine cumartesi gecesinden bu yana 40 top mermisi düştü. Topçu ateşi nedeniyle Hıristiyanlann Beyrut ümanlanna çıkan tüm yollan kesilmiş dunımda bulunuyor. Bazı top mermilerinin Hıristiyan yönetimin lideri General Michel Aoun'un banndığı Baabda'daki başkanlık sarayı ile çahşmalannı yürüttüğü Yarze'deki Savunma Bakanlıfı binası yakınlanna düştüğü de haber verüiyor. Bu arada AA'nın haberine göre Iran'ın Şam Büyükelçisi Muhammed Hasan Ahtan, Lübnan'daki Hıristiyan hükümetin baskanı General Michel Aoun'un "Müsliimanlan ve tslamı yok etmek" amacında olduğunu belirterek, "bütun mücahit ve ezilenleri güçlerini kanıtlamayg ve General Aonn'a karşı saflannı sıklaşbrmaya" çağırdı. nan'daki iki başlı hükümetin sadece Hıristiyan lideri Micbel Aoun değil, Müslüman lideri Selim El Hos da Fransa'ya teşekkür mesajı gönderdi. Fransız politikasında son iki hafta içinde Lübnan sorununa aşın bir "ilgi" duyulmasını, Suriyeli yöneticilerin, "Fransu iç politikasının yönetim üzerindeki baslosından kaynaklandıgı şeklindeki açıklamalan kabul etmiş gözüktüklerini" belirten Le Monde muhabiri, Suriye Başkan Yardımcısı'nın şu sözlerini de aktanyor: "Mitterrand'ın Fransa'nın bütün Lübnanlılann dostu olduğu şeklindeki demeci olumlu bir adımdır. Fransız politikasının Liibnan'ın içişlerine kanşmamak temeli üzerinde süreceğini ve Fransa'nın Lübnanlılann bir bolümünü desteklediği izlenimini vermeyecegini umuyonız." Abdulhalim Haddam sözlerini şöyle tamambyor: "Fetakete ııgramış bir halka her türlü insani yardım, ama sadece insani yardım olumlu bİT jesttir." AFGANISTAN "... bugün lcömür kullanıyoruz, yarın doğal gaz gelince sistemi çöpe mi atacağız?" KAT KALORIFERI s ÖNEMLt KARAR Kabll'den insan manzaralan Mücahitlenn yoğun bombardımanı ve kısmı ablukası altında bulunan Kabil'de yiyecek ihtıyacının bir bölümü Birleşmiş Milletler Ûrgütü nün aracılığıyla sağlanıyor Fotoğrafta önceki gun BM görevlılerının Fansı kökenlı ve Şıı gelenekierıne uygun gıyimlı bir kadına yıyecek dağıtışları görülüyor Kabilden gelen haberlerde Afganistan başkentinde tehlıkelı bir yiyecek sıkıntısımn olmadığı ve açlık çekilmedığı bıldiriliyor. (Fotoğraf. Reuter)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear