24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
10MAYIS 1989 HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/17 Gazetecileri de Vururlar. (Baştarafı 1. Sayfada) Türkİş'in zamhesabı yanlış (Baftarafı 1. Sayfada) yan kamu işverenleri, Turklş'in hukumete sunduğu ucret zamlarının hesabında karşı çıktıkları noktaları Şevket Yılmaz ve arkadaşlarına aktardılar. Kamu işverenleri, Türktş'in birinci yıl ıçinönerdiği yuzde 170 artı 60 bin liralık hesap yapılırken, özellikle 1987 ve 1988 yılları yitikleri için baz alınan tarihin 31 aralık 1986 değil, 1 Ocak 1987 olduğunu, bunun yanlış olduğunu ileri sürdüler. Kamu işverenleri, hesap yapıhrken baz alınacak tarihin 31 Aralık 1986 olrnası gerektiğini, eğer baz olarak 1 Ocak 1987 alındığı takdirde, o tarihte kamu işçilerine verilen ortalama yüzde 25'lik ücret zammının hiç dikkate alınmamış olacağını ifade ettiler. Ancak Türklş yöneticileri, ücret zamnu hesabında baz olarak 31 Aralık 1986'nın özellikle alınmadığııu, çünkü ucretlerin en çok aşındığı tarihin 31 Aralık 1986 olduğunu, dolayısıyla gerçek satın alma gücünün düşük olmadığ) tarih olarak 1 Ocak 1987'yi göz önune aldıklarını belirttiler. Devlet Bakanı Cemil Çiçek ve Türklş Genel Başkanı Şevket Yumaz başkanlığındaki Kamu Sözleşmeleri Eşgüdüm Komisyonu bu sabah yeniden bir araya gelerek kamu kesimınde çalışan yaklaşık 600 bin işçiyi ilgilendiren ucret zammı konusunu göruşecekleri bildirildi. madde kaçakçılığını araştınyormuş. Latin Amerika'nın önde gelen gazetecilerinden Hector Galvez, ülkesi Kolombiya'da uyuşturucu kartellerine. karşı yürüttüğü kampanya sırasında katledilmiş. Filipinler'de gecen yıl görev yaparken öldürülen gazeteci sayısı 6. Pinochet'nin Şilisi'nde yerli ve yabancı 20 gazeteci polisin sakjınlarına hedef olmuş. Kenya ve Güney Afrika'da da gazetecilik son derece tehlikeli bir meslek olmaya devam ediyor. Ya Türkiye? Ülkemiz de ne yazık ki hâlâ IPI direktörünün raporunda yer alıyor basın ve düşünce özgüriüğünü hiçe sayan yasa hükümleriyle... "Eylemlerı"nden değil "düşünceleri"nden dolayı, Basın Yasası çerçevesinde yargılanarak hapse atıtan gazetecileriyle... Sürekli toplatılan, el konulan "sosyalist basın"ıyla... Güvenlik güçlerinin gazetecilere yönelik son saldırılarıyla... Özal hükümetine ilişkin uyanlarıyla... Öyle gözüküyor ki IPI Genel Kurulu bunlarla da yetinmeyecek; büyük bir otesılıkla bugün Özal hükümetini basın özgürlüğü konusunda eleştiren bir karar tasarısını kabul edecek. Demokrasi ve basın özgürlüğü laf olmaktan çıkıp gerçeklik kazanıncaya dek bu durumun değişmeyeceği anlaşılıyor. Tek baştmıza yaşamıyoruz bu dünyada. Demokrasi ve özgüriük evrensel değerler. Bunları kendi ülkemizde yaşama geçirebilmek için verdiğimiz mücadeleye, yabancı meslektaşlarımızın da destek vermesi doğal. İnsan hakları tüm insanlığın, hepimizın ortak sorunudur. Demokrasi ve özgüriük... Bunları Berlin'de, Iki bambaşka dünyayı birbirinden bıçak gibi ayıran bir "Duvar"ın eştğinde düşünmek, belki daha anlamlı. Duvann öbür yakasında da demokratikleşme var gündemde artık. IPI Genel Kurulu'nu açış konuşmasında, kendisi de eski bir gazeteci olan VVitly Brandt şöyle dedi: "Evet, duvar hâlâ orada duruyor. Ama o da biraz şeffaflaştı artık." Büyük devlet adamı, "Duvar"ın tümüyle kalkacağım da umut etmiyor değildi. Yaşlı dünyamızda barış ve demokrasi rüzgârlarının estiği bir dönem yaşanmaya başladı. Biz de bu yeni döneme ayak uydurmalıyız. Demokrasinin tam anlamıyla gerçeklesmesini engelleyen setier ülkemizde de aşılabilmeli artık. Sadece birtakım yasa hükümlerinden oluşmuyor bu setler. Bir de kafamızın içindekiler var. Bu zihinsel duvarlardan kurtulmadıkça serbest düşünceyi de hoşgörü ve yaratıcılığı da oğrenmemiz kolay olmayacak. Basarı için gerekli deneyim ve birikime sahip oiduğumuza inanıyoruz. Karamsar değiliz yakın gelecek için. Çelikİş Çeliklş Sendikası Genel Başkanı Merin Türker, ANKA'ya yaptığı açıklamada, tskenderun ve Karabük DemırÇelik tesislerinde suren grevin istekleri karşılanarak sona erdirilmesi amacıyla önumüzdeki günlerde açlık grevine başlayacağını bildirdi. Türker, açlık grevinin anlaşma sağlanıncaya kadar süreceğini belirtti. Bu arada, sendikanın diğer yöneticileri ile işçilerin ise "Baskanımızı yalnız btrakmayız" diyerek açlık grevine katılmak istediklerı öğrenildi. Çeliklş yöneticilerinin bugün Devlet Bakanı Işın Çetebi'yle göruşmesi bekleniyor. Yöneticiler, toplusözleşme goruşmesi sırasında MESS Genel Başkan Yardımcısı Hulusi Çetinoglu'ndan hakaret gördukleri için, Devlet Bakanı Cemil Çiçek'le yapılan göriışmede ise Çiçek'in, "Grevin başlatdması için özel sektörden 5 railyar aldııuz" ıthamı nedeniyle kendilerinden özur dilenmediğı takdirde MESS ve Çiçek'le göriışmeye oturmayacaklar. DYP Genel Başkan Yardıracısı Mehmet Dülger, Karabuk ve Iskenderun DemirÇelik Fabrikalan'nda çalışan ıççilerin 27 yıldır ilk defa greve gittiklerini kaydederek, "lşçiler bir yandan grev yaparken, diger yandan da tesisleri buyük bir itina ile koruyorlar" dedi. Dülger, dün düzenlediği basın toplantısında, 24 bin demirçelik işçisinin grevine basın ve TRT'nin ilgi göstermediğini savunarak şunları söyledi: "DemirÇelik işçisi, 12 Eylülden önceki gelir seviyesıne tekrar ulaşmak istiyor. Bu donemde bir işçinin bir ayda aldığı ucret ile bir ton demirçelik mamulu satın alınabiliyordu. Oysa. bugünkü bir aylık ücretiyle. ancak 200 kilogranüık demirçelik mamulu alınabiliyor. Hukümetin vermeyi düşundügu yuzde 120'lik artışla, ancak 350 kilogramlık demircelik mamulu satın alınabilecek. Turkiye'nin ihracatında ikinci sırayı alan demircelik mamullerinin yuzde 50'si bu fabrikalardan karşılanıyor. Hukümetin sık sık ovundugu ihracat rakamlarının önemli bolümünü oluşturan bu fabrikalardaki grev en kısa zamanda çöziımlenmeli ve işçinin magduriyeti onlenmeli." Yapı Kredi Bankası çalışanlarının toplusözleşmesinin uzaması ve uyuşmazlığa gitmesinin ardından, işverenin banka şubelerinde çalışanlara sendikaları BANKS'ı kötulediği ve bu konuda video fılmler gösterdiği one surüldu. BANKS lzmır Şube Başkanı Ercüment Ozlu, "Şube mudurleri normaJde iş goruşmesi için yapılan salı toplantılannda sendikamızı hedef alan çalışmalar yapıyorlar. Veni ise girenlere sendikadan aynlmalan için baskı var" dedı. SovyeÜer eski gücünde (Baştarafı Sporda) büründürmüş. Yani takımdaki teknik becerisi yüksek oyunculann sayısındaki azalma sonucu etkilemede sorunlar yaraüyor. Sovyetler çok önemli iki adamından yoksun olmasına karşm, Demokratik Almanya karşısında çok başanlı bir futbol oynadı. Top karşı takıma geçtiği anda yaptıklan presle, adeta topla buluşan rakip futbolcunun arkadaşlanyla baglarım kopanyorlar. Yanm ay şeklinde sanlan karşıt futbolcu ya geriye oynamak veya topu kaptırmak zorunda kalıyor. Hatlar arasındaki dengeyi çok iyi kurdukları için her an topun oynandığı alanda çok adam bulundurabiliyorlar. Sovyetler'in bu presine karşı bizim top tekniğimizi çok etkili kullanmamız gerekecek. Ayakta çok kısa bir zaman bile olsa topu tutmamız, kaybetmemize neden olacak. Bu anlamda çok hareketli ve tek top oynamamız gerekecek. Sovyetler'in oyun içindeki en etkin oyunculanndan biri de Mihalichenko. Bu futbolcu Protassov'a çok yakın oynuyor ve iki futbolcunun iletişimi çok iyi. Orta alanda seıbest oynayarak kanatlara sızıyor ve yaptığı ortayı Protassov ile buluşturmaya çalışıyor. Demokratik Almanya'ya atılan üçüncü gol bu girişimin en belirgin örneği. Aynca Mihalichenko her iki ayağıyla çok iyi topa vuran bir oyuncu. Zaten Sovyetler takım olarak uzaktan şut yüzdesi yüksek olan bir takım. Bizim için en önemli sorun, Sovyetler'in presini bozabilmek. Sovyeter'in Demokratik Almanya karşısında yaptığı pres bizi korkutmamalı. Çünku E>emokratik Almanya top kullanmada becerili bir takım değil. Kaldı ki biz de o takımı deplasmanda 20 yendik. Preste o andaki psikolojik durum çok önemlidir. Maçın başında çabuk ve tek topla oynayabilirsek, bu durum Sovyetler'in presini bozacak, bize özgüven verirken onları demoralize edebilecektir. Futbol alanım enine ve boyuna çok iyi kullanabilmek ise Sovyetler'in presini bozabilecek başka bir düşünce. Kuşkusuz bu oyun anlayışı büyük bir fıziksel güç ister. Ama biz tekniğimizi etkili kullanarak, bu tehlikeye karşı önlem alabiliriz. Sovyetler'in takım olarak uzun boylu olrnası ve kaleci Dassaev'in yan toplardaki üstünlüğü, bizim stratejik olarak yerden oynamamızı gerektiriyor. GOZLEM UĞUR MUMCU TRT'desıkıntılı bekleyiş yok" biçimindeki açıklamalanna tepkilerini, "Daha ne kadar uzatacaklar?" diye sorarak dile getirdiler. TRT Genel Müdürü'nün atanması konusunun cuma gününe değin gerçekleşmesi beklentisi içinde olan kurul uyeleri, "Bu konu, bugün, yann, öbür gün, yani cuma günune kadar aydınlanır. Hükümetin bir an evvel karar verecegine inanıyoruz. Başka ne yapabilirler ki" diye konuştular. ö t e yandan yüksek kurulun Özal'ın kafasındaki isimlerin dışında aday belirlemesi, hükümet içinde de sıkıntı yarattı. Kurulun gösterdiği adayları beğenmeyen hukümetin bu adayları yeniden belirlenmesi için Yüksek Kurul'a geri gönderebilmenin yollarını aradığı öğrenildi. Hukümetin, kendisine önerilen Danyal Gürdal, Nedim Tekin ve Kerim Aydın Erdem'i seçme zorunda olup olmadığı konusunu da incelediği kaydedildi. Hükümet, kendi adayını TRT Genel Müdürlüğü'ne getirmenin yollannı ararken, kurul üyeleri bu konuda çıkan söylentilerden rahatsızlıklarım belirttiler. Hukümetin, belirledikleri üç adaydan birini seçmesi gerektiğini ve adayların kurula geri gönderilmesinin mümkün olmadığım vurguiayan üyeler, "Bu, Radyo ve Televizyon Yüksek Kurulu, hukumete begendirinceye kadar seçim yapacak demektir" dediler. TRT Genel Müdürü'nün atamasının geciktirilmesinin kurum içinde huzursuzluğa yol açacağını ve atamanm bir an önce yapılmasını beklediklerini bildiren kurul üyeleri şöyle konuştular: "Yayında, ekran arkası, mikrofon arkası iç huzursuzluğa dayanamaz. Huzursuzluk ister istemez ekrana, mikrofona yansır. Ama biz, hukümetin bir an evvel karar vereceğine inanıyoruz." TRT Genel Müdürü'nün atanmaması, kurum içinde de huzursuzluğa neden oluyor. En büyuk huzursuzluk ise görevinden istifa eden Cem Duna'ya vekalet eden ve genel müdürlük için aday gösterilen Danyal Gürdal ile Arastırma tnceleme Kurulu uyesi Kenan Yomralı arasında yaşanıyor. Duna'nın istifa etmeden önce genel müdürlük yardımcılığı görevinden aldığı Yomralı, atamanın usulsüz olduğunu belirterek genel müdürlüğe kendisinin vekalet ettiği iddialarında ısrar ediyor. Gurdal ve Yomralı'nın, kurum içinde genel müdürlüğe kendilerinin vekalet ettiklerıne ilişkin yazılar yayunlamalarından sonra da bu anlaşmazlık çözülemedi. Gürdal'ın, kendi genelgesinden sonra genel müdür vekili olduğunu savunan Yomralı hakkında savcılı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TRT Genel Müdürlüğü için Başbakan Turgut Özal'ın kafasın(Baştarafı 1. Sayfada) daki isimler olan Tuoca Toskay Kısa adı "Adalet Fonu" olarak bilinen "Adalet Teşkilatmı Guç ile Özcan Özal'm, Radyo ve Televizyon Yüksek Kurulu tarafınlendirme fönu"ndan sağlanacak paralarla neler yapılacaktır? Adalet Bakanlığı'nın "merkez ve taşra teşkilaü" ile bağlı ku dan aday gösterilmemesi, hüküruluşları, ceza infaz kurumları ve tutukevlerınin "bina, eğitim mette, yüksek kurulda ve kurumda huzursuzluk yarattı. Hükümetesisi, konut, araç gereç ve teftiş ihtyaçlannın karşılanmasına tin, "Yüksek kurulun gösterdiği yardımcı" olmak... Yasa bunlan öngoruyor. •daylan begenmedigi için a tam a yapmadıgı" soylentilerı giderek Bu fon hangi kaynaklardan para toplayacak? artarken, kurul uyeleri de atamaKonunun ilginç yanlarından biri de bu... Harçlar Yasası'na bağlı 1 ve 3 sayılı tarrfelere göre alınan harç nın geciktirilmesinden duyduklan rahatsızlığı, "Daha ne kadar uzalardan yüzde 50... Noter işlemlerinden yüzde 50... idari nitelikte para cezalan ile Basın Yasası ve Küçükleri Mu tacaklar?" diye belirttüer. Hüküzır Neşriyattan Koruma Yasası uygulamaları dışında kalan para metin, yüksek kurulun adayları olan Danyal Gürdal, Nedim Tecezalarının yüzde 25'i... kin ve Kerim Aydın Erdcm'i seçme zorunluluğu olup olmadığı koAdli sicil kayıtları nedeniyte alınan ücretler... nusunda yasal boşluk aradığı idYasada tek tek sayılan bazı davalar dışındaki davalarda kuldiaları da yüksek kurul uyelerini lanılan dosya gdmlekleri ve basılı kâğıtlardan alınan ücretler... kızdırdı. Kurul üyeleri, böyle bir Adalet Bakanlığı yayın hizmetlerinden sağlanan gelir... durumun, "Radyo ve Televizyon Yüksek Kurnlu'aun hökümete beFaiz ve sair gelir... gendirinceye kadar secim yapmaBaşka, başka? sı" anlamına geleceğinı ve bunun Bagış ve yardımlar! mümkün olmadığım belirttiler. Ferdînand Erzik (Baftarafı Sporda) yolcu Spor Servisi Beşiktaş'ın Ingiliz futbolcusu Leslie Ferdinand'a, kulubu lyeni sezon için lizin vermiyor. Bayram tatili nedeniyle lngiltere'ye gıden Beşiktaş Teknik Direktörü Gordon Milne, burada Queens Park Rangers yöneticileriyle Ferdinand'ın bir sezon daha Beşiktaş'ta oynaması için görüşme yaptı. Ancak Q.P. Rangers yöneticileri, bu futbolculanna ihtıyaçlan olduğunu ve kesinlikle, ne Beşiktaş, ne de başka bir kulube vermeyi düşünmediklerinı belirterek, Beşiktaş'ın isteğini geri çevirdiler. Milne, yaptığı açıklamada, Q.P. Rangers yöneticilerinin, Beşiktaş'ın teklifini geri çevirmesine rağmen girişimlerini surdureceklerini söyledi. Tıırist çift Bu yasaya göre holdingler fona bağışta bulunacaklar. Bu baRadyo ve Televizyon Kurulu'ğış ve yardımlardan resim, vergi ve harç da alınmayacak. nun TRT Genel Müdürlüğü için Bu fondan yapılacak harcamalarda ne Muhasebei Umumh adaylannı belirlemelerinin uzerinden ye Yasası uygulanacak ne Ihale Yasası... Saytştay Yasas/'ndaki bir haftaya yakın zaman geçmesine karşm Bakanlar Kurulu v'rze ve tescil işlemleri de uygulanmayacak. tarafından hâlâ atama yapılmaFonun "ita amiri" Adalet Bakanı. Bakan, bu yetkisini müsteması, kurul uyelerini kızdırdı. Kuşara bırakabiliyor. 11 Ağustos 1988 günlü yonetmelik defonyö rul üyeleri, atamanın geciktirilmenetimi ile ilgili ayrıntıları düzenliyor. si ve Başbakan özal ile TRT'den , Bu yasa, TBMM'de g&rüşülürken Adalet Bakanı Oltan Sun sorumlu Devlet Bakanı Mebmet gurlu şöyle konuşmuştu. Yazar'ın bu konuda "acdemiz Okuyakm: (Baştarafı 1. Sayfada) Littek (58), önceki gece saat 01.00 sıralarında kimliği belirsiz iki kişinin saldınsına uğradı. SaldırganIann kendilerini polis olarak tanıtıp karavana girerek arama yapmak isteyen iki genç olduğu öne surüldu. Kendilerinden arama yapmak için belge isteyen Helmut Littek'in karşı koyması üzerine silahlannı çeken kişilerin bu kez para istedikleri iddia edildi Silahlı kişilere karşı direnen Helmut Littek'i isteklerinı yerine getirmemesi üzerine silahlarını ateşleyerek öldüren kişiler, eşi Ida Erika Littek'i de tabanca kabzasıyla vurup başından ağır yaralayarak kaçtılar. Ağır yaralı olarak karayoluna çıkan Ida Erika Littek, bir yolcu otobüsü tarafından alınarak Ayvalık'a getirildi. Burağa şikâyette bulunmak istediği, da ilk tedavisi yapılan tda Erika ancak sonunda çok ağır cezalar. Littek, tzmir Devlet Hastanesi'ne alabileceğini düşunerek bundan kaldınlmak istenirken yolda can vazgeçtiği öğrenildi. verdi. dar berkes Milli Takımı düşünmeli" diyen Erzik, konuşmasını şöyle sürdürdü: "36 yıl sonra önümüze böyle bir fırsat çıkmışsa milletçe kenetleşip Milli Takım'ın başansı için el ek vermeliyiz. Kulup takımlanmız yurtdışında kamp yapacaklaria Milli Takım onceligini goz önunde bulundunıp oturup Milli Takım antrenörleriyle konuşurlar ve bir program yaparlar. Zaten böyle olması gerekir. Spor yazanndan seyircisine, kulup yonetkisinden futbolcusuna kadar berkes İtalya'ya gidebilmek için ugras vermeli. Ana tüzugu yeniden organize edip Federasyon Kupası'nı, ligleri, milli maç programlannı belli bir bedefe oturtmak zorundayu. " Bu kadar (Baştarafı Sporda) pan, "SSCB degişik ekolün temsilcisi bir takım. Süper kondisyona sahipler. Biz de çok iyiyiz. Futbolumuzdaki gelişmenin getirdigi sevindirici sonoçlardan birisini daha yaşamaya hazırianıyoruz. Bereberlik bile bizim için büyük kazanç sayılır. Ancak, bizim besaplanmız galibiyet üzerine kurulmuştur. Seyirdmizin destegi ile bu maçtan galip aynlacagımızı umuyornm" dedi. Faruk Akagün G.Saray'da Spor Servisi Basketbolda sezonu erken kapatan G.Saray takımı Avina'yı ülkesine gönderdikten sonra, yerji sezon için Paşabahçe koçu Faruk Akagün ile iki yülığına anlaştı. Bu fonun sahısiara hertiangi bir şey vermesi söz konusu değildir. Yani bu tasanda hâkimtem, savalara veya adalet personeline herhangi bir ücret ödenmesi söz konusu değildir; hizmete yönelik bir fondur; harcama suretteri belirlidir. (TBMM. B 72 275.1988, 0 2, S. 70) Bakan boyle konuşmuş, konuşmuş ama 1989 Bütçe Yasası'nın 64'üncü maddesi şu hükmü getirmiş. Bu maddeyi de okuyaiım: 27.5.1988 tarih ve 3454 sayılı kanunla kurulan Adalet Teşkilatım Güçlendırme Fonu'ndan, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay üyeleri ile hâkim ve savcılara, Adalet Bakanlığı merkez ve tasra teşkilatına, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay'da görevli personeie, Yüksek Planlama Kurulu'nca tespit edilecek şartfar dairesinde mesken kredisi verilebillr. Yargıç ve savcılarm konut gereksinmeleri elbette devtet tarafından karşılanmalıdır. Yargıç ve savcılann konut gereksinmelerini karşılamak için holdinglerden bağış almak ve yargıçları "kendi verecekteri para cezalan ile kendi konuflanna kredi sağtayaca/c" durumlara sokmak, "adliyenin manevi şahsiyetinr zedeleyen bir uygulamaya yol açar. Boyle bir yasadan ve boyle bir uygulamadan en çok tedirgin olanlar onurlu yargıç ve savcılarımızdır. SHP, bu yasanın iptali için Anayasa Mahkemesi'ne iptal istemi ile dava açtı. Dava, Anayasa Mahkemesi'nin gündemindedir. Anayasa Mahkemesi'nin bu yasayı iptal ettiğini düşünelim. Anayasa Mahkemesi kararları geriye yürümediği için bu arada yapılan ışlemler ve sağlanacak krediler de yasal olacaktır. Yasal olmasına yasal olacaktır, ama boyle bir durum hep tartışılacaktır. O zaman "şimdilik kaydıyla" sorulacak sorular şunlar olmalıdır: Adalet Bakanlığı'nda kaç yüksek bürokrat bu konut kredisinden yararlanıyor? Eski ve yeni adalet bakanları da bu krediden yararlananlar arasında mıdır? Nerede yapılıyor bu konutlar? Ve nedir kredi koşullan? "Adalet Teşkilatmı Güçlendirme föm/"ndan "Töptu Konut Fonu"na para aktarıp, krediler bu yolla mı yargıç ve savcılara verilecek? Binbir özveri ile çalışan onurlu yargıç ve savcılarımıza saygılarla... EVET/HAyiR OKTMAKBAL (Baştarafı 2. Sayfada) Bir Milli Eğitim Bakanı çıkar, Osmanlı oöneminin Enderun uygulamasını över, boyle bir seçkinci yönetim kadrosunun özel koşullarda yetiştirilmesini yararlı bulurl Eski bir içişleri müsteşarı, üstelik de ANAP genel başkan yardımcısı tutar devletin selameti için "kardeş katli vaciptir" der. Her cuma günu Cağaloğlu'nda irtica başkaldırır. Güvenlik güçleri yasadışı sokak ışgallerine seyirci kalır. Öte yandan gençler, emekçiler. öğrenciler bir yürüyüş mu yaptı, kafalarını kollarını kırar, kurşunlarla delik deşik eder yurttaşlan... Bir yolun sonuna mı geliyoruz? Demokrasiye yeni bir paydos borusu çalmak isteyenler mi var? Katli vacip olanlar kimler? ANAP'a oy vermeyenler, özal'a 'çek git' dtyenler, insanlık dışı yasaların kaldınlmasını, özgürlüklerin yerleşmesini isteyenler mi? Basında gerçekleri dile getirenler mi? Muhalefet partılerinin sozcüleri, yandaşları mı? Evet kimlerin katli vacip Bay Galip? ANAP hükümetinin bir an önce devrilmesi demokrasimizin kurtuluşu olacaktır. Ama nasıl olacak bu? Adam gayet rahat, "Ben 92ye kadar iktidardayım, istediğimi yapar, istediğimi uygularım" diyor. Halkımızın yüzde 80'i ise bu iktidarı istemiyor. Yapılacak iş muhalefetin Meclisi terk edip, sineyi millete dönmesi midir? SHP ve DYP'nin ortaklaşa bir tutum içinde demokrasinin temel ilkelerinde anlaşarak cetin bir savaşıma atılması mıdır? Ne yapıp edip Özalcıların "kardeş katli vaciptir" anlayışına dayanan zorbalıgını sona erdirmenin yolu bulunmalıdır. ANAP'ın gide gide gericilikle kol kola girmesi beklenmelidir. Tutunacak dal bulamayan bir iktidar, çağdışı tutumlarla yüzyıllar gerisinde kalan çarelerle bir süre daha ayakta kalmanın yollarını arayacaktır. MATRAŞ DERİ MAMULLERİ SAN. TİC. A.Ş. MERKEZFABRİKA: Numunebağı Cad. Rıhnm Sok. 6 Bayrampaşalstanbul Tel: 567 06 232425 Tlx: 30 353 matr tr. 23 795 mtsd tr. Fax: 567 48 13 ŞUBE: General Yazgan Sok. 24 Tünelİsranbul Tel: 149 01 75 149 99 15 Tlx: 30 353 matr tr.23 795 mtsd tr. SATÎŞ MAĞAZAS1: Ataköy Gallena lstanbul Tel: 559 45 7273 carooi»
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear