Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
1 MAYIS 1989 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Yunanistari'da 1 Mayıs ertelendi ATÎNA (AA) Yunanistan'da bu yılki "1 Mayıs İşçi Bayramı" törenleri, Ortodoksların en önemli dini bayramı olan Paskalya yortusu ile aynı güne denk düşmesi yüzünden 7 mayısa ertelendi. Yunan îşçi Sendikalan Konfederasyonu ve ülkenin çeşitli iş kolu merkezleri, Paskalya yortusu nedeniyle çalışanlann tatile gideceklerini göz önüne alarak, 1 Mayıs gösterilerinin 7 mayıs pazar günü yapılmasım kararlaştırdılar. Böylece, 7 mayıs pazar günü başta Atina ve Selanik olmak tizere Yunanistan'ın bütün şehirlerinde gösteriler düzenlenecek. tki lider kısa menzilli nükleer füzeler için anlaşamadı İngiltere Başbakanı Margaret Thatcher dün F. Almanya Başbakanı Heltnut Kohl ile kısa menzilli füzelerin (SNF) geleceği konusunda bir görüşme yaptı. Kohl, iki Almanya'nın SNF'lerle birbirini vurmasını istemiyor. DE1DESHEIM (AA) F. Almanya'nın Palatinat bölgesindeki Deidesheim köyünde dün bir araya gelen İngiltere Başbakanı Margaret Thatcher ile F. Almanya Başbakanı Helmut Kohl, kısa menzilli füzelerin geleceği konusunda göriış birliğine varamaddar. Mayıs sonunda, Brüksel'de yapılacak NATO donığuna bir ay kala, ittifakı ikiye bölen konu üzerine 3 saat görusen Kohl ve Thatcher, daha sonra düzenledikleri orbir kuşku duymaksızın inanmaya devam ettiğini vurguladı ve "Kısa menzilli füzelerin modernleştirilmesine esnek mukabele stratejisi için hayatî ihtiyaç var, NATOi nun bu stralejisi, saldırıya uygun cevabuı verilmesine dayabdır" şeklinde konuştu. Thatcher, F. Almanya'daki tngiliz birliklerinin de "bu stratejiyi desteklemek amacıyla" bu ülkede bulunduklarını vurguladı. Federal Alman hükümetinin, karada üslendirilen SNF füzelerinin sayısının azaltüması için NATO ve Varşova Paktı arasında görüşme yapılması yolundaki isteğini de üstü örtülü bir şekilde reddeden Thatcher, "Çoğuniuğu F. Almanya'da bıdunan S8 Ameri Thatcher, Kohl'ti ikna edemedi tak basın toplantısında, göriiş ayrılıklarının nasıl giderilebüeceği konusunda bir ipucu veremedıler. Thatcher, geçen yü Brüksel'de yapılan NATO doruğunda belirlenen "lusa menzilli füzelerin gerektigi yerlerde raodernleştirilmesi" görüşünün hâlâ tek güvenilir ilke olduğunu savundu. "Demir Lady", basın toplantısında menzili 500 km'den kısa olan füzelerin (SNF) modernleştirilmesinin gerekli olduğuna hiçkan lance fiize fıriabcısının bulundaklan yerde kalması kcsinlikk gereklidir" dedi. Basın toplantısında bütün Alman ulusu adına konuştuğunu belirten Kohl ise kısa menzilli füzeler, yalnızca Abnan topraklannı vurabildiğı için, Almanların SNF füzelerine özel ilgi duyduklanru belirtti. Gazetecilerin önünde Thatcher'in kendisini "üçlü sıfır çözümü" reddetmesi için sıkıştırması üzerine de Kohl, tercümanına perşembe günü F. Alman parlamentosunda okunan hükümet açıklamasınr İngüizceye çevirtmekie yetindi. Bu açıklamada, F. Alman hükümeti, üçlü sıfır çözümü "şimAlmanlar'ın "yalnızca cografi nedenlerte" SNFler konusuna "çok özel bir Bgi" gösterdiklerini belirten Kohl, "Almanlar derken snunn bu yaniDdakiler kadar öbür yanındakileri dc kastediyorum" dedi. POLTTIKADA SORUNLAR ERGUNBALa diki koşuUanU reddettigini" belirtiyor. Ekonomi ve Devlet Mutlu bir rastlantı olarak yazımızın çtktığı gün 1 Mayıs İşçi Bayramı'na denk düştü. Tüm işçilerin kendilerine kutlama hakkı verilmeyen bayramlannı candan kutlarız. Şili'de bile kutlanan 1 Mayıs'ın Türkiye'de kutlanacağı günler er geç gelecektir. Polonya'da bulunduğumuzdan 17 nisanda Sayın özal, Sayın Demirel ve Sayın inönü arasında yapılan açıkoturumu izleme o<anağını bulamamıstık. Yurda döndükten sonra videodan izledik. Tartışmanın bir yerinde Başbakan, SHP'nin programında ekonomıye devietin müdahalesinin öngörüldüğünü söyleyerek, "Sovyetler Birhği'nde bile devlet ekonomiden çekiliyor" dedi. Başka bir deyişle, SHP'yi çağın gerisinde kalmakla suçladı. Bu suçlamayı yaparken de tümüyle değişık koşullara sahip olan Sovyetler Birliği ve diğer sosyalist ülkelerle Türkiye'yi kıyaslayarak konuyu saptırmış oldu. Günümüzde sosyalist ülkelerde ekonominin hemen tümü devletin denetimi altındadır. Devlet tüm üretimi ve dağıtım mekanizmasını kontrol etmekte, ekonomi, merkezi plana göre yönetilmektedir. Rekabetin ve kazanç motivasyonunun bulunmadığı bu durum, ekonomide önemli tıkanıklıklara yol açmış; işletmeler kendilerini yenileyememişlerdir. Bu tıkanıklıkların şimdi piyasa, özel sektör ve rekabet unsurlart ile açılmasına çalışılmaktadır. Devletin temel ağır sanayiyi özel sektöre bırakması söz konusu değildir. özel sektörün ağır bürokratik mekanizmalarla çalışan hantal devlet işletmelerinden daha hızlı ve dinamik blçimde çalışacağı, ekonomiyi cantandıracağı umut edilmektedir. Ama o devlet işletmelerinin hantal ve verimsiz olmalarının nedeni de rekabetin mevcut otmayışı, kararlarda ekonominin gerekleri yerine siyasal etkenlerin ağır basmasıdır Rekabet ortamında, devlet işletmelerinin kendilerine çekidüzen vermek, verimli çalışmak zorunda kalacakları hesap ediliyor. Türkiye'de ise iyı kötü bir piyasa, rekabet vardır. Kamu işletmeleri, bu piyasada rekabet ederek kendilerini yenileyip verimli çalışma olanağma sahiptirler. örneğin Sumerbank, başarılı bir çalışma göstermektedir. Fransa'da iç ve dış rekabete açık bir devlet işletmesi olan Renault, dünyanın birçok ulkelerinde otomobil üretmektedir. Sorunu; özel işletme iyi, devlet işletmesi kötü şeklinde ortaya koymak ve "Sosyalist ülkelerde bile devlet ekonomiden çekiliyor" demek büyük bir saptırma olur. Sorun, rekabetin mevcut olmadığı, tüm ekonomik kararların bürokratik mekanizma tarafından alındığı bir ortamda, devlet işletmelerinin hantallaşması ve verimliliğini yitirmesidir. Sosyalist ülkelerde katı merkezi plan gerçi bugün tşletmelerin üzerinde boğucu bir etki yapmaktadır, ama unutmamalı ki bu ülkelerde sanayiyi kuran da merkezi plandır. Türkiye gibi sanayiteşme çabasında olan bir ülke, devleti ekonomiden çekerek, planı rafa kaldırarak sanayileşmesıni nasıl tamamlayacaktır? Sayın Erdal İnönü'nün yerinde biz olsaydık, Başbakan'ın SHP'nin ekonomik programı hakkındaki sorusuna bu soru ile karşılık verirdik. Sovyetler Birliği'nde günümüzde sadece hizmet sektöründe ve ufak tamirhanelerde özel sektöre izin verilıyor. Bizim tahminimize göre ileride imalat sanayii ve dış ticaret de özel sektöre açılacaktır. Ama bu hiçbir zaman devletin ekonomiyi terk edeceğı anlamına gelmez. Devlet, Batılı kapitalist ülkelerde ekonomiden çekilmiyor ki Doğu Avrupa'da çekilsin. İngiltere'de Margaret Thatcher'ın devleti ekonomiden tümüyle çekme denemesi sağlık, eğıtım ve ulaşım gibi alanlarda büyük gerilemelere yol açmıştır. Sosyalist ülkelerde özel sektör, ülkeyi sanayileştırmek için değil, kurulmuş olan sanayiyi hantallıktan kurtarma amacı ile devreye sokulmakta ve ağır sanayii kurma görevini tamamlamış olan devlet geri çekılerek, bize göre bir tür karma ekonomiye gidılmektedir. Polonya'da zarar eden devlet işletmelerinin özelleştirilmesi konusu tartışılıyor. Türkiye'de ise Sayın Başbakan, kâr eden kamu işletmelerini özel teşebbüse devretmeye çabalıyor. Rekabetin bulunmadığı ve yaratılmasına çalışıldığı sosyalist ülkeleri Türkiye ile kıyaslayıp "Sovyetler Birliği'nde bile devlet ekonomiyi terk ediyor" demek ve devleti bir "umacı" gibi göstermek ancak Sayın Turgut Özal'ın yapabileceği çapta büyük bir saptırma olur. Kohl ile Thatcher arasında F. Almanya'daki SNF tartışması sürerken ABD'nin Brüksel'deki NATO daimi temsilcisi John Kornbjum, Brüksd doruğunda Washington ile Bonn arasında SNFler konusunda anlaşma sağlanmasa bile F. Almanya'daki Amerikan birliklerini çekîneyi düşünmediklerini açıkladi. Güney Kore'de 1 Mayıs önlemi SEUL (AA) Güney Kore'nin başkenti Seul'de, 1 Mayıs yürüyüşünü engellemek için 20 bin polis görevlendihldi. Yürüyüşü düzenleyen gruplar ise, bütün engellemelere karşın, yürüyüşü gerçekleştireceklerini söylediler. Antiterör polisinin, başkentteki otobüs terminalleri ve tren istasyonlarmı tutarak, 1 Mayıs yürüyüşü için Seul'e gelen işçi ve öğrencileri engellemeye çalıstığı bildirildi. Askerlerin ise, yürüyüşün yapılacağı meydana giden bütün yoltarı kapattığı ve saldırılara karşt büyükelçiliklerle hükümet binaları çevresinde güvenlik önlemleri atdığı kaydedildi. Çiırde sonuçsuz diyalog BükUmetin kendine muhatap aldığı öğrencilerin kendilerini temsil edemeyeceğini savunan Bağımsız öğrenci Birliği liderleri toplantıyı kınadılar. Toplantıya katılan öğrencilerden biri, hükümetin öğrenci isteklerini karşılamaya niyetli olmadığmın anlaşıldığını ve toplantmın başansızlıkla sonuçlandığım söyledi. Dış Haberkr Servisi Çin hükümeti ülkede iki haftadır süren öğrenci gösterileri üzerine önceki gün ilk kez bazı öğrenci temsilcileri ile bir toplantı yaptı. Ancak bu toplantı daha önce gayri resmi "Bağımsız Öğrenci Biriigi" oluşturmuş olan ve bu toplantıya davet edilmeyen öğrenci liderlerince kınandı. Görüşmeye katılan bir öğrenci temsilcisi ise toplantının başansızlıkla sonuçlandığını, hükümetin öğrencilerin resmi örgüt dışında kurduklan örgütü yasa dışı saymayı sürdürdüğunü söyledi. AP'nin Pekin kaynaklı haberine göre, hükümet ile kendilerine muhatap kabul ettikleri seçme öğrenciler arasındaki görüşme 3.5 saat sürdü. Toplantıya hükümet tarafında sözcu Yuan Mu, Eğitim Bakanı He Dongçang ile ust düzeyde bazı yetkilüer kauldı. öğrencüer adına da toplantıya 16 üniversiteden 45 öğrenci girdi. Hükümet sözcüsü Yuan, toplantıda yaptığı ve televizyondan yayımlanan konuşmasında, öğrencilerden protesto gösterilerine ve boykota son vermelerini istedi. Yuan, öğrencilerin demokrasi için gösterdikleri destek ve yolsuzluklar karşısında duydakları nefreti yöneücilerin de paylaştığını vurgulayarak sözü 196676 arasındaki "KiUtiır Devrimi" sırasında yaşanmış şiddet olaylanna ve öğrencilerin yarattıklan kaosa getirdi. Hükümet sözcüsü, şimdiki öğrenci gösterilerinin de aynı yola girmesi tehlikesine işaret ederek, "Kültür Devrimi sırasında yaşanan kaosu bir daha yaşamak istemediklerini" söyledi. Hükümet, bazı öğrenci temsilcileriyle görüştü Afgan ordusuna gaz maskesi WASHINGTONtSLAMABAD Afgan hükümetinin, mücahitlere kârşı kullanmayt planladığı kimyasat silah nedeniyle, askerlere gaz maskeleri dağıtıldığı bildirildi. Washington Post Gazetesi, Afganistan tslami Ulusal Cephesi Komutam General Abdülrahim Wardak'a dayanarak verdiği haberde, Celalabad'a gelen Afganlı mültecilerin, Afgan ordusundaki askerlerin ellerinde bu maskeleri gördüklerini yazdı. Gazeteye göre, General Wardak, kimyasal silah kullamlmasınm, Kabil hükümetini devirmek amacıyla Celalabad'da yaklaşık 2 aydır mücadele veren mücahitler için "ciddi bir tehdit oluşturduğunu" söyledi. öörencller eylemterhıde direniyor İki haftadır demokrasi ve özgürlük amaçlı göstenler yapan Çinli öğrenciler. yönetim çevrelennden gelen sert tenditlere de, yumuşakça eyleme son ricalarına da aldırmayarak dersleri boykotu surdüruyortar. Her geçen gün öğrencilerin karariılıklarının arttığı ve örgütlendikleri dikkatj çekiyor. yı tanımadıklarım belirten bağımsız öğrenci liderleri, yönetimin kendi örgütleri ile diyalog içine girmesi gerektiği görüşünü savundular. Bağımsız öğrenci derneği taraftarları bu arada, "Nevs Herald" adlı bültenlerinın ilk sayısım ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği'ne hitaben yazdıklan bir mektubu gazetecilere dağıttılar. "Demokrasi İçin Savaşan Ögrencikr" imzalı mektupta, öğrencilere kötü davranan polislerin cezalandırılması, basın özgurlüğü ve demokratik reformlar; içeren 7 maddelik bir istek listesi sunuldu. Daha sonra toplantıdan çıkan bir öğrenci temsilcisi, hükümet Ue görüşmenin başansızlıkla sonuçlandığım, yetkililerin öğrenci isteklerini az da olsa tatmine yönelik sotnut bir adım atmaktan kaçındıklannı, öğrencilerin resmi demek dışında bağımsız örgütlenmelerine kesinlikle karşı olduklannı anlattı. noktasına çıkan "Kültür Devrimi" sırasında on binlerce kişi "egitilmek üzere" kırsal bölgelere sürülmüş, üniversiteler kapatılmış ve bu dönem daha sonra "kayıp OD yıl" olarak nitelenmişti. Hükümetle toplantıya iki haftadır süren öğrenci eylemini tam olarak temsil edebildikleri tartışmah 45 öğrencinin katünuş olması, bu diyaloğun dışında tutulmuş bağımsız öğrenci örgütlerinin tepBilindiği gibi, 1968'de zirve kisini çekti. Söz konusu toplantı BRÜKSEL (AA) Yaklaşan Avrupa Parlamentosu seçimleri dolayısıyla yayımlanan bir belgede, AT Ulkelerinde 5 yıldan daha uzun süre oturan yabancılar ve aile bireyleri için sürekli oturma ve yerel seçimlerde oy hakkı tanınması istendi. Merkezi Brüksel'de bulunan ve bütün Avrupa ulkelerinde temsil edilen Katolik Kilise Kunıluşlan Enformasvon Bürosu tarafından yayımlanan "Demokrasiyi Ciddiye Alalım" adlı broşürde, yabancılar açısından ilginç talepler ortaya atıldı. 1992'de gerçekleşecek Avrupa tek iç pazarının insancıl boyutu üzerine dikkatleri çekmek amacıyla yayımlandığı belirtilen broşürde Avrupa'nın kendi içine kapanık değü, dünyada acık, şeffaf ve gerçek anlamıyla demokratik bir toplum olması gerektiğine işaret edildikten sonra, "mülteci, insan haklan ihlaUeri, a$lık ve issizlik" gibi sorunl ira çözüm getirilmesi isıendi. Bugün Avrupa ülkeleriride yaşayan insanların kaderini etkileyen siyasi kararların Avrupa Parlamentosu kontrolunden uzak bulunduğuna da değinilen belgede, sorunlann başında güvenlik, göç ve sığınma hakkının geldiği vurgulanıyor. Belgede, "Topluhık ulkelerinde yaşayan herkesi ilgilendiren bu konulardaki kararlar, AT Bakanlar Konseyi'nde kapalı kapılar arkasında alınıyor" denilerek, bu husus eleştiriliyor. Belgenin "yabancılann korunması" başlıklı bölümünde şu istekler dile getiriliyor: 5 yıldan daha uzun süre topluluk Ulkelerinde oturan kişiler ve aile fertlerine sürekli oturma izni Bu kişiler, oturdukları ülke halkı ile eşit haklara sahip olmahdır. Bunlara yerel seçimleTde oy hakkı tanınmalıdır. Çalışma veya diğer bir deyişle, "el emegi ortak pazan" kurulmadan gercek anlamda bir Avrupa ortak pazan kurulmasının mümkün olmayacağını belirten Katolik Kiliseler Enformasyon Bürosu yetkilileri, topluluk ulkelerinde oturan bütün yabancüara diledikleri işte çalışma imkâru tanınmasını da istediler. Yabancüara oyhakkı istendi PARAGUAY 60 yıldan beri ilk genel seçim DlS BASIN GDANSK (AA) Bağımsız Dayanışma Sendikası lideri Lech Walesa, Polonya'da gelecek haziranda yapılacak seçimler için kampanyayı geleneklere uygun bir şekilde başlattı. Polonya'da seçim konuşmaları, geleneksel olarak tahta bir fıçı üzerine çıkarak yapılıyor. Walesa, Dayanışma'mn doğduğu Gdansk kentindeki St. Brygid Kilisesi yanında hazırlanan bir platforma konmuş tahta bir fıçıya çıkarak yaptığı konuşmada, "Polonya'yı düsünuyorsamz, seçimlere katılın ve oy verin " dedi. Walesa, sözlerme, "Kazanmayı severiz, ben de kazanmayı severim ve daha iyi bir Polonya, daha önce hiçbir zaman olmadığı kadar bize dayalı bir Polonya kazanacağız" diyerek devam etti. Jfalesa'nın seçim kampanyusı Sovyetler'de 'ölü canlarm' tasfiyesi felaketinde olduğu gibi, Gürcistan olaylannı da kendisi için bir avantaja dönüştürmüş göriinüyor. Tstifalar üst düzeyli ordu görevlilerini de kapsıyor bu da reformcuların ordu karşısında kendilerine güvendiğini gösteriyor. Ordusunun sadakati konusunda kuşkuları olan bir lider, birçok yaşlı askere bu kadar rahat yol veremezdi. Komünist Parti Merkez Komitesi'ndeki temizlik ABD'nin müttefikleri tarafından değerlendirilecektir. Müttefıkler aylardır Beyaz Sapay'ı Gorbaçov'un gücünün ve politikalarının kaynağmın Sovyet yaşamımn kasvetli gerçekleri olduğuna ikna etmeye alışıyorlar. Müttefiklerine göre Moskova'nın iki blok arasındaki gerginliği azaltmaktan başka çaresi yok. George Bush'un yavaş hareket etmesini mazur gösteren nedenler ortadan kalkmaktadır. Temkinli Amerikan yönetimiyle, dinamik Sovyet liderliği arasındaki çelişki giderek keskinleşiyor. Moskova'nın Avrupa'da nüfuzu artarken Washington'un yaşlı kıta üzerindeki nüfuzu gerileme tehlikesiyle karşı karşıyadır. (28 nisan) George Bush yönetiminin yetkilileri Sovyetler Birliği ile ilişkilerde büyük bir temkinlilikle hareket etmeyi öneriyorlar. Mihail Gorbaçov'un iktidardan düşebileceğini ve onun yerini alabilecek kişilerin de dış politika konulannda Gorbaçov'dan daha az ılımlı olabileceğinden korkuyorlar.. Bu yetkiülere göre So^et liderliğinin kaygan bir zemin üzerinde olduğu bir sırada silahsızlanma ve bölgesel sorunlarla ilgili görüşmeierde riske girmenin ne anlamı olabilir? Geçen hafta içerisinde Komünist Parti Merkez Komitesi'ndeki sertlik yanlılarının temizlenmesi bu kuşkulardan bazılarım gidermiş olmalı. Mihail Gorbaçov'un istikrar ve güç gösterisi olarak nitelendirilebilecek bu gelişme Başkan George Bush'a DoğuBatı arasındaki güvenın sağlanmasında daha cesaretli girişimlerde bulunması için bir başka gerekçe sunuyor. Sovyet tarihinde şimdiye kadar bu kadar büyük bir değişiklik görulmedi. Merkez Komitesi'nin 301 üyesinden 74'ü "gönüllü" olarak istifa etti. tstifa edenler arasında Devlet Başkanı Andrei Gromiko, eski Başbakan. eski Le Monde'dan Savunma Bakanı, dokuz general, partinin çeşitli bölgelerinden sorumlu liderleri ve eski Politburo üyeleri bulunuyor. Gidenlerin çoğu Brejnev döneminden kalan kişilerdi, yani Gogol'ün çarlık dönemindeki yolsuzluklan anlatan kitabının adını çağrıştıracak bir deyişle: "Ölü Canlar". Gorbaçov'un zaferi zamanlama açısından mükemmeldi. 9 nisanda Gürcistan'da güvenlik guçlerinın 20 kişinin olümüne neden oldukları etnik olayların ardından gerçekleşti. Merkez Komite toplantısında muhafazakârlarla reformcular arasında dramatik sürtüşmeler olduğu yolundaki söylentiler doğrulanmış oluyor. Ama " ö l ü Canlar"ın Mihail Gorbaçov'un yaşayan destekçileri ile değiştirilmesi reformcuların parti içinde güçlü olduklannı gösteriyor. Kitlesel istifalarla, Kremlin'in "Gürcistan'da askerlerin göstericilere karşı kullanılması karan yerel yöneticiler tarafından alınmıştır" şeklindeki açıklamasının denk düşmesi tesadüf değildir. Mihail Gorbaçov'la görüşen bir oyun yazarı Gorbaçov'un askerlerin zehirli gaz ve ucu sivri küreklerle silahsız insanlara saldırdığını öğrenince şoke olduğunu dile gctiriyor. Gorbacov, Çernobil LüBNAN Michel Aourfa Batı'dan baskı PARİS (Ajanslar) BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar, kendisinin ve başta Fransa olmak üzere BM Güvenlik Konseyi'nin daimi üyelerinin amacının, "Lübnan sonınuna çözüm bulunması için Arap Birliği'nin çalışmalannın desteklenmesi" olduğunu söyledi. Cuellar, dün Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterrend ile Lübnan dosyası üzerine yaptıkları görüşmeden sonra gazetecilerin sorulanru yanıtlarken, "Şimdilik Beynıt'a gitmeje niyeti olmadığım" söyledi. Cueliar görüşme sırasında, Cumhurbaşkanı Mitterrand'a, Arap Birliği Bakanlar Komitesi Başkanı ve Kuveyt Dışisleri Bakanı Şeyb Sabah ElAhmet ElSabah ile Cenevre'de yaptıklan görüşme hakkında bilgj verdiğini belirtti. Cueılar, ElAhmed EiSabah ile görüşmelerinde, "Lübnan'daki Hıristiyan lider General Michel Aoun'un limanlardaki ablukayı kaldırrnasının, Arap Birliği'nin arabuluculuk çalışmalarında en önemli nokta olduğunda" görüş birliğine vardıklarını kaydetti. Öte yandan, Fransa Dışisleri Bakanı Roland Dumas'm önceki gece General Michel Aoun'a telefor ederek, "Arap Birliği'nin Lübnan konusunda aldığı kararlara nyması" yolunda çağrıda bulunduğu bildirildi. Arap Birliği geçen perşembe günü Tunus'ta yaptığı toplantıda Lübnan'da çarpışan taraflara ateşkes çağrısında bulunmuş, ateşkesi denetlemek üzere Arap gozlemcilerden oluşan bir heyetin Beynıt'a gideceğini bildirmiş ve limanlardaki ablukanın kaldırılmasını istemişti. General Aoun Ue ablukanın kaldınlması yolundaki çağrıyı reddetmişti. Dlkede bugün yapılacak serbest seçimlerde devlet başkanlığım, Diktatör Stroessner'i deviren General Rodrîguez'in kazanması bekleniyor. ASUNCION (Ajanslar) Güney Amerika ülkelerinden Paraguay'da 1928 yılından bu yana ilk kez serbest seçimler yapılıyor. Bugun düzenlenecek seçimler demokrasiye geçiş sürecinin çok önemli bir aşaması olarak değerlendirüiyor. İki milyon seçmenin katılacağı bugünkü secimlerde halk, devlet başkanını, 36 senatörü ve 72 milletveküini belirleyecek. Seçimlerde cumhurbaşkanlığı için sekiz partinin adaylannın mücadele etmesine karşın, kamuoyu yoklamalanna göre, geçici cumhurbaşkanı sıfatıyla halen ülkeyi yöneten General Andres Rodriguez, büyük bir farkla rakiplerinin önünde bulunuyor. AP'nin haberine göre, cumartesi günü, General Rodriguez ve muhalefet liderlerinin de dahil olduğu binlerce Paraguaylı başkent Asuncion'daki tarihi Ulusal Katedrali önünde toplanarak milli marşı söyledüer ve seçimlerde birbirlerine başan dilediler. Katolik Başpiskoposu Ismael Rolon toplantıda yaptığı konuşmada "Paraguay halkı ilk kez özgür seçimlere gidiyor. Ve bunu, bugünkü toplantıda görüldügu gibi kardeşçe bir hava icinde yapıyor" dedi. General Rodriguez, geçen şubat ayında liderliğini yaptığı bir darbe ile 35 yıllık diktatör Gene Havaalanlarına antiterör ajanı NEW YORK (AA) ABD'nin dört Avrupa ve Ortadoğu üikesinin havaalanlarına, antiterör ajanlan yerleştirmek istediği bildirildi. U.S. News and World Report Dergisi, ABD Ulaştırma Bakanı Samuel Skinner'm, lngiltere, ttalya, Federal Almanya ve İsrail'e, havaalanlarına ajan yerleştirmesini kabul edip etmeyeceklerini sorduğunu kaydetti. Dergi, eğer bu ülkeler öneriyi kabul ederse, bu yılın sonuna kadar Federal Havacılık Dairesi 'nin ajanlarımn havaalanlarına yerleştirileceğini belirtti. General Rodriguez ral Alfredo Stroessner'i devirmişü. General Rodriguez, daha sonra serbest secimlerin I mayısta yapılacağını açıklamıştı. Hem General Rodriguez hem de General Stroessner iktidardaki Colorado Parti üyeleri olmalanna karşın bir süreden beri görüş anlaşmazlıkları içinde bulunuyorlardı. ANKA'nın haberine göre Paraguay'daki muhalefet, seçimlerin darbeden sadece üç ay sonra yapılmasına iktidann lehinde bir karar olduğu gerekçesiyle karşı çıkmıştı. Uzun yıllardır yasa dışı koşullarında faaliyet gösteren muhalefet partileri, üç ay gibi kısa bir süre içinde gerekli hazırlıkların yapılmasının mümkün olmadığını savunuyorlar. Muhalefet ayrıca, paralı televizyon propaganda konuşmalarının da iktidardaki parti lehinde işlediğini öne sürerek seçimlerde eşitlik ilkesine ters düşen birçok uygulamaların olduğunu iddia ediyor. Paraguay'daki seçimler, aralarında ABD, Kanada ve Güney Amerikalı parlamenterlerin de yer aldığı 18 yabancı gözkmci tarafından izlenecek. KIMLIK KARTI PARAGUAY Nüfusul 3 milyon 881 bin (1986) Başkenti: Asuncion V üzolçumü: 406.752 km J Resmi dil: fspanyolca Sanayi: Gıda. kereste, tekstil, çimento Kişi başına gefir: 1260 dolar (1984) Dışalım: 478 milyon dolar (1986) Dışsatım: 304 milyon dolar (1986) KAT KALORIFERI ÖNEMLİ KARAR projesıne ayrı, sistemine ayrı, radyatörüne ayrı vadeyie ödenmez ki?" CİDDİ İŞ! Vıüanca* J~\ / Encwn»cdfl ARJANTIN / ^