28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
29 NlSAN 1989 HABERLER CUMHURİYET/13 Ingiltere veFederal Almanya başbakanları Thatcher ile Kohl, yarın Bonn'da bir araya gelerek, kozlannıpaylaşacaklar NAIO'da modernizasyon krizi btiyüyoıj Ingiltere Dışişleri Bakanı Sir Geoffrey Howe, Federal Almanya tarafından savunulan, "Varşova Paktı ile görüşelim" önerisini "NATO'nun bunu yapması için aptal olması lazım" diye değerlendirdi. giliz kamuoyunda "güven uyandırmıyor." Ancak basında Hıristiyan Demokratlara soldan ve aşın sağdan yönelen ara seçim ve yerel yönetim yenilgileri karşısında Başbakan Kohl'ün, parti liderliğini bu sohbaharda kaybedebileceği tahmini yapılmakta, "Independent" başyazısında, şimdiki sorunun temelinde orta menzilli nükleer füzeleri yasaklayan (INF) Antlaşması'nın yatüğını hatırlatıyor ve "Bir kere bunlar ortadan kaldınlınca, Bab Alman>a'nın kısa menzillileri de ortadan kaldırma isteği kaçınılmaz olacakb" diyor. Başbakan Thatcher'ı, Kohl'e " t e p e d e n bakan bir ders vennemesi" için uyanyor. Economist"in başyazısında da alaya bir dil kullamlarak, "Şimdi NATO'yu bir tek Gorbaçov kurtarabilir. Sovyetler heniiz kısa menzilli füzdere ilişkin görüşmedl neyin taruşılabileteği hakkında bir göriiş belirtmediler" dendi ve Batı Almanya'nın şimdiki "telaşh" tutumunun sorunlann gözden kaçmasına neden olduğu öne sürüldü. AP'nin haberine göre Federal Alman Dışişleri Bakanı Hans Dietrich Genscher de dün yayımladığı mesajda, ABD ve Ingiltere'den gelen tüm baskılara rağmen kısa menzilli füzelerde indirim yapılması için çağrıda bulundu. Genscher, Batı dünyasmın diğer silahların yanı sıra kısa menzilli füzeier konusundaki indirimleri de Varşova Paktı ile görüşebileceklerini tekrarladığı demecinde, "Sovyetler Birliği'nde gönilen yeni açıklık politikasından cesur ve kararlı bir şekilde yararianmalıyız" dedi. Federal Alman Savunma Bakanı Garhard Stoltenberg de ülkesinin NATO'ya bağlılığının sureceğinden kimsenin şüphesi olmaması gerektiğini kaydetti. Bu arada Hollanda Başbakanı Ruud Lubbers'in de önümüzdeki hafta içinde Federal Almanya'yı ziyaret ederek Federal Alman meslektaşı Kohl ile bir görüşme yapacağı bildiriliyor. Çarşamba günü gerçekleşecek görüşmede Lubbers'in, Kohl'ü kısa menzilli füzeier konusundaki tutumunu değişrirmesî için iknaya çalışacağı sanılıyor. Büindiği gibi Hollanda "lusa menzilli füzeier krizi"nde ABD ve tngiltere'nin safında yer alıyor. Buna karşılık Federal Almanya da Norveç, Danimarka ve Belçika'nın desteğine sahip bulunuyor. ttalya da dun Dışişleri Bakanı Guilio Andreotn'nın ağzından Federal Almanya'yı desteklediğini açıkladı. Andreotti, dün ttalyan Senatosunda yaptığı konuşmada, "Varşova Paktı'nın Batı için bir tehdit oluşturduğuna inandıklannı", ancak "kısa menzilli füzelerin indirimi konusunda Doğu Bloku ile göruşmeler yapılmasından da yana olduklannı" ifade etti. Öte yandan AA'nın haberine göre ABD Savunma Bakanlığı Sözcüsü Dan Hovrard, SSCB'nin Doğu Avrupa'dan askerlerini çekmesinin doğru yönde atılmış bir adım olduğunu söyledi. Howard, SSCB'nin askerlerini çekmesine rağmen Varşova Paktı 'nın NATO'ya oranla daha fazla askeri bulunacağını kaydetti ve Sovyet lideri Gorbaçov'un açıkladığı tüm askerier çekildiğinde bile, SSCB'nin, 1968 yılındakinden 200.000 daha fazla askere sahip olacağını bildirdi. Howard, "Eminim ki, Poloııyalılar, Romanyalılar, Çekoslovaklar, Macariar ve Demokratik Almanyalılar daha fazla Sovyet askerinin çekildiğini gormek isterier" dedi. Bu arada, Batılı bağımsız bir baskı grubu, NATO'nun, Avrupa'daki bütün nükleer top nıermiİerini, kısa menzilli nükleer silahlarda indirim görüşmelerine bir başlangıç aşaması olarak kaldırması gerektiğini söyledi. Güvenlik uzmanlarıyla bilim adamlarından oluşan IngilizAmerikan Güvenlik Enformasyon Konseyi tarafından yapılan açıklamada, NATO'nun tek yönlü olarak, nükleer top mermilerini kaldırarak, SSCB'ye aynı şekilde davranma çağrısında bulunulması gerektiği kaydedildi. Konsey, Varşova Paktı'yla görüşme masasında Batılı muttefiklerin konvansiyonel silahlarda daha büyük indirimlere gıdilmesini önermeleri çağrısında bulundu. Konsey, Sovyet lideri Mihail Gorbaçov tarafından açıklanan indirimierle, SSCB askeri tehdidinin büyük ölçüde bertaraf edildiğini bildirdi. NATO BAŞKOMUTANIGALVEV: Dtş Haberier Servisi NATO'nun 2930 mayıs tarihlerinde Bruksel'de yapacağı zirveye bir ay kala alevlenen "lusa menzilli füzder krizi", ittifak içinde giderek yoğunlaşan bir göriişme ve mesaj trafığiyle sürüyor. Ingiltere Dışişleri Bakanı Sir Geoffrey Howe, Federal Alrnanya tarafından savunulan "Varşova Paktı ile görüşelim" önerisini "NATO'nun buno yapması için aptal olması laznn" diye değerlendirdi. Kohl ise tngiliz televizyonuna verdiği demeçte "Kimseden ders almaya ihtiyacım yok" diyerek sen bir karşılık verdi. Ingiliz Başbakanı Thatcher ile Helmnt Kohl arasmda yarm yapılacak görüşmenin "çetin bir carpçma" şeklinde geçeceği tahmın ediliyor. Londra muhabirimiz Edip Emil Öymen'in haberine göre, Ingiltere Dışişleri Bakanı Sir Geoffrey Howe, Federal Almanya'nın önerdiği gibi, nükleer silahlarda indirim yapılması konusunu görüşmek için "NATO'nun aptal olması gerekti|ini" savunarak, iıtifak içinde bu konularda daha önceden anlaşmaya vanldığın: öne surdü. Sir Geoffrey, "Bab Alman)a faalkının, görüşlerini hiikümet aracüıgıyla ortaya koymaya elbette hakkı vardır. Ama çok kısa süre önce konvansiyonel ve nükleer silahlanmmn eskimemesi için görüş birliği sağlamıştık. Kısa menzilli füzeier için de duram aynı" diye konuştu. Başbakan Margaret Thatcher'ın "sag kolu" olarak tanınan Sir Geoffrey'nin Ingiliz televizyonuna verdiği bu demecin, Thatcher'uı görüşlerini yansıttığı kaydediliyor. Federal Almanya Başbakanı Kohl, perşembe günü parlamentoda yaptığı konuşmada " B a ö Almanya, bu füzelerin kısa menzili yüzünden tehdil altında kalmaktadır. Bu nedenle muttefiklerimizin bizirn oolara geçmişte gösterdiğimiz anlayışı, şimdi kendilerinin göstereceklerini sanıyonız" demişti. Kohl daha sonra tngiliz televizyonuna verdiği bir demeçte de Margaret Thatcher'ın yarınki ziyaretini kastederek, "Kimseden ders almaya ihtiyaam yok" ifadesini kullanmışü. Bu ifadesine rağmen, tngiliz basını, Başbakan Kohl'Un gelecek yılki genel seçimi, nükleer silalılara ilişkin kamuoyu baskısı karşısında yaptığı 180 derecelik dönüş nedeniyle "yeşilkırmızı koalisyonu"nu kaybetmesi durumunda ne olacağını soruşturmaya başladı bile. Yeşiller ve sosyal demokratlar, bir ölçüde tngiltere'deki benzerlerinin yaptığı çağnşımlar nedeniyle olsa gerek tn Gorbaçovh, ^göre yürümek w yanhş olur NATO Başkomutanı, Der Spiegel dergisinde yaytmlanan söyleşisinde, kısa menzilli füzelerin modernleştirilmesinin şart olduğunu söyledi. Dış Haberler Servisi NATO Avrupa Müttefik Kuvvetler Başkomutanı Jotan R. Galvin, Gorbaçov ve NATO'ya ilişkin düşüncelerini F. Almanya'da yayımlanan Der Spiegel dergisiyle yaptığı söyleşide açıkladı. Soyleşinin bazı bölümlerini okuyuculanmıza sunuyoruz. Gorbaçov hakkında neler düşünüyorsunuz? GALVİN Kitabı "perestroyka"yı kelimesi kelimesine, notlar çıkararak okudum. NATO'nun, ABD'in, atom silahlarının kalkmasını istiyor. Aynı zamanda Varşova Pakb'nın da? GALVİN Evet, doğru. Bu çok ilginç. Batı'da "NATO'ya hayır" diyen var mı? Hayır. Her şeye rağmen çelişkiler taşıyan bir kitap. Gorbaçov, AmerikaJılara Avrupa ortak katında oturma hakkı tanıyor da sonra şöyle yazmaktan geri kalmıyor: "Insancıl Avrupa kulhırii kaba güce, şiddete, pornografiye da.?anan eğlence biçiminden, ucuz duygular selinden >e bayağı duygulardan elini eteğini çekiyor." Kastettiği ABD. Yani Moskova'nın hedefinin ber zaman oldugu gibi, Babyı zayıflatmak mı olduğunu söylüyorsunuz? GALVİN Şahsen Gorbaçov'un Sovyetler'i büyük bir dönüşümün eşiğine getirdiğine inanıyorum. Ama hedef hem onun hem bizım için billurlasmış değil. Bir yola girdiler. Yol taşlı ve bilinmeyene doğru gidiyor. Peki Sovyetler bu yolda daha önceden olduğu gibi kestirilebilir bir konumda mı? Benim için hayır. Dogu Bloku'nun önerileri cesur, gözüpek bir görünüm çiziyor. Bu, NATO'nun havasını bozuyor mu? GALVİN NATO her zaman geniş perspektifli, uzun zamana dayanan bir hareket biçimini yeğ' lemiştir. 40 yıl önce kurulduğu. muzda, amaç Sovyet yayılmacılı { ğını engellemekti. Şimdi Sovyet • ler yayılmacılık düşüncesini terk ettiklerini açıkladılar; öte yandan esaslı bir ideolojik değişime girdiler. Söylediklerimize geldiler. Biz geniş planda başarüıyız. Ama bu, futbol oyunundaki gibidir, kazanan bitiş düdüğüyle belli olur. Şimdi gerçek bir silahsızlanma sürecine girildi. Size gore Batı kendini şimdi kısa menzilli atom silahJanyla konımalıdır. GALVİN Lance'ler takviye edilmelidir. Füzeier etkilidir, hedeflerini daha kolay bulurlar ve diğer silahlaıa göre kolay kolay tahrip edilemezler. Bu nedenlerle Sovyetler geçen 10 yıl içinde 500 km. menzilli füzelerini tam anlamıyla yenileştirdiler. Biz Lance'leri geliştiremedik. Sov7etler şimdi işin sonuna geldiler ve birden ortaya çıkıp "füzeleri modernleştirmeyelim, bu kötüdür" diyorlar. NATO yonetimi Lance'lerin modernleştirilmesini islemezse, çekilir misiniz? .' GALVİN Hayır, bu tür kararlar sonucu çekilen bir insan de. ğüim. Politikacılar askerlere ülkeyi savunması gerektiğini söylerler. Asker politıkacıya döner: 'benim şuna buna gereksinimim var' der. Politikacılar yanıtlar: 'istediğin araçlann bir kısmını verebilirimi'ı ama ülke yine de savunulacakür'.: Askerin yanıtı şöyle olur: 'en iyi' sini yapmaya çalışacagım.' Demek ki NATO'yu Lance'lerin devamı oimadan da savunabileceksiniz? < GALVİN Ben önerimi yapa! rım. Ama iyi bir asker olarak si' yasal tercihleri yerine getiririm. • Kla klmi Ikna edecek? rederal Almanya ve Ingiltere başbakanları, Bonrîda daha önce yaptıkları göriişme sırasında. Alman istihbaratçı, Türkiye falıııa baktı Sovyetler Birliği'nin, Batı yanlısı tavır takınan Türkiye ve Mısır'ı cezalandırmak istediğini öne süren MAD eski başkanı Scherer, "Sovyetler, Türkiye'deki aşırı İslami akımları da ele geçirmeye çalışıyor" dedi. WASHINGTON (AA) Federal Almanya Askeri tstihbarat örgütü (MAD) eski başkanı eraekli General Paul Albert Scherer Sovyetler Birliği'nin, Ortadoğoı'da Batı yanlısı tutum takınan Türkiye ve Mısır'ı cezalandırmak istediğini, bu yüzden Türkiye'nin büyük bir tehlikeyle karşı karşıya bulunduğunu öne sürdü. Schiller Enstitüsü'nün konuğu olarak ABD'de bulunan emekli Alman Generali Scherer, bu görüşlerini ulusal basın merkezinde düzenlediği toplantıda açıkladı. Dünyada değişmekte olan stratejik durumu değerlendiren Scherer, Gorbaçov'un ülke içerisinde açıklık ve yeniden yapılanma girişimlerine ve Batıya karşı uyguladığı banş taarnızuna rağmen, Sovyetler'in dünya hegemonyası kurmaya yönelik emperyalist stratejiden vazgeçraediğini anlattı. Federal Alraanya Askeri Istihbarat örgütü eski başkanı, Gorbaçov'un Batı'yı hedef alan banş taarruzu ile birlikte yeraltı savaşını sürdürmek için Batılı ülkelere 25 bin dolayında Sovyet ajanı sızdırdığını savundu. Scherer, Türkiye'nin tehlikeyle karşı karşıya bulunduğunu savunurken şöyle konuştu: "Sovyetler Birliği'nin sürdürdüğü bu yeraltı savaşında, Tiirkiye'ye yöneldiğini belirgin biçimde görmekteyiz. NATO'nun en güney kanadında yer alan Türkiye, Sovyetlerin sert saldınsı ile karşı karşıya bulunmaktad.ır. Türkiye'nin, npkı Federal Almanya ve Güney Kore gibi iki blokun çakıştığı noktalarda yer aldığını unutmamah>ız. Geçmişte Türkiye"de büyük capta aşın siyasi cercyanlara tanık olduk. Asın siyasi akımlar olustu, çünkü bunlan Sovyetler Birliği geiiştirdi. Turkler teraelde bu sorunu çözümlediler. Askerier 1980'de yonetimi ele alana kadar, aşın sağ ve sol uçlar ülkede günde en az 10 kişinin canına kıyıyorlardı. Bildigim kadanyla askeri darbeden sonra bu asın uçların 800 kadar lideri ve elemanlan öteki Batı Avrupa iilkelerine kaçtılar. Sovyetler, Türkiye ve Mısır'ı cezalandırmak istemektedir. Çünkü bu iki ülke Ortadogu'da Bab yanlısı tutum takınmışlardır. Gorbaçov ise Ortadogu'da nüfuz kurabilmek için taze bir başlangıç yapmayı arzulamaktadır." Scherer, şöyle devam etti: "Sovyetler Turkiye'de aşın dini akımlann başladıgını gordüler. Bunlar aşın tslami akımlardır. Şimdi bu gruplan ele geçirmeye çalışıyoriar. Aşın tslami akımlar 1923'te yapılan devrimleri kaldırmak istemektedir. Tıpkı Mısır'da Enver Sedat'ın suikast sonucu Müsluman kardeşler örgütü tarafından öldürulmesi gibi, bu İslami akımlar, Türkiye'nin BaUülaşmaya olan taahhüdıinu kırmaja çalışıyor. Sovyetler, bloklann birbiriyle çakıştığı noktalarda yer alan ülkelerde kargaşa ortamı yaratmada şimdiye kadar daima başanlı olmuşlardır. Ortadoğu, Sovyetler Birliği açısından ha^li nneme sahiptir. Bu nedenle Sovyetler, bölge ülkelerinde istikran bozmak için aşın lslaıni akımlann yanı sıra Suriye'den de yararianmaktalar. Aynca bilindigi gibi BulgarisUn, Sovyet Gizli Polisi KGB'nin kirli işlerini gören eylera kolu olarak kullamlmaktadır. Bu açılardan Türkiye son derecede büyük teblikelerle karşı karşıyadır." Federal Almanya Askeri tstihbarat örgütü'nün eski başkanı General Scherer, Sovyetler Birliği'nin dünyadaki stratejik konumunu korumak için çeşitii senaryoları bulunduğuırü anlattı, senaryolardan birininjbjyilkede yaşayan Müslümanlara dayandığına işaret ederek, şöyle konuştu: "Sovyetler Birliği topraklan içerisinde 55 milyon Müsluman yaşıyor ve bunlar ülkenin güney kuşagı üzerinde bulunuyorlar. Gorbaçov'un, 55 milyon Müsluman uzerindeki kontroiü koruyabilmek amacıyla modern İslami akımlara yönelmesi ibtimali vardır. Bu durumda Sovyetler, dünyadaki temel stratejik önemlerini devam ettirebilirier. Bu açıdan Mosko»n'nın, Iran ile yakınlaşarak uzlaşmak istemesi ve bu amaçla dışişleri bakamnı, Tahran'a göndermesi dikkat çekiyor." DlS BASIN m f)ost hızlandıracağinı düşünüyorlar. Şimdi pek çok kişi şunu soruyor: Peki, bundan ne çıkar? Avrupa'daki Amerikan askeri varhğı, 40 yıldır ABD'nin Avrupa güvenliği konusundaki taahhüdünü simgeliyor. Ama eğer Sovyet tehdidi azalıyorsa, neden zaferimizi ilan edip gitmiyoruz. ABD, nasıl olur da Almanların ve Almanya'nın savunması konusunda onlardan daha fazla endişeli bir tavır takınır? Washington, neden NATO'nun dayanışmasına kendini adamak uğruna, (ki bu konuda Almanların inancı açıkça azalmış görülüyor) kendini nükleer bir yük haline getiriyor? Bu tür tepkiler hem hedef saptırır hem de pek değerü değildir. Amerika'mn sorumluluğu, Batı ittifakının lideri görevini, mevcut değişiklikler ve gelecekteki riskler konusunda da uyarıcılığını sürdürmeyi gerektirmektedir. Bu da eskimiş güvenlik tedbirlerinin, yenileriyle nasıl değiştirileceği konusunu da içerir. Bu, aym zamanda Almanların duyarlılığına saygılı olurken, Atlantik ittifakının yapısını da yok saymamayı gerektirir. Yine bu sorumluluk, ittifakın müzakerelerde bulunma yolundaki disipline (ve görüş ayrılıkları) uyarken ittifakın diğer üyelerinin de aynı şekilde davranmasını istemektir. Hepsinden önemlisi, u'derlik Avrupa'mn geleceği konusundaki Sovyet ve Amerikan rolleri konusunda akılcı bir tavır ortaya koyabilmelidir. Bu tavır Gorbaçov'un "Ortak Avrupa Evi" önerisi gibi çekici ve dramatik, ama "Batı'nın özelliklerine daba uygun" bir şekilde sunulabilir. tşte bu konu, Amerikan hükumetinin henüz geride olduğu bir alandır. Temel olarak Amerikan yönetimi bu hafta başında Washington'a gelerek Lance'lerin modernleştirilmesi konusunda görüş bildiren Alman bakanları "paylayan" bir tavır içine girdi. Bunu hak etmişlerdi, ama bu, sorunlara daha geniş perspektifle bakmanın yerine koyulmamahdır. 27 Nisan 1989 tVGİIİZ SAVUINMA UZMANICHIPMAN: Almanlar'a ne oldu? Batı Almanya'daki yaşlanmış Lance füze rampalarının değiştirilmesi konusundaki tartışma, Soğuk Savaş döneminden uluslararası ilişkilerdeki yeni sürece geçiş sorununun merkezine kadar gidiyor. Almanlar, Avrupa'daki diğer füzelerin sökülmesinin, konvansiyonel silahlardaki indirim görüşmelerinin, Sovyetlerin tek yanlı askeri indirimlerinin de etkisiyle Lance'lerin modernleştirilmesi konusundaki istekliliklerini kaybetmiş görünüyorlar. Buna gerekçe olarak da kısa menzilli bir silah olan Lance'lerin, fırlatıldığında yine kendi topraklan üzerinde patlayacağını gösteriyorlar. Amerikalılar da Lance konusundaki bir geri adımın Alman görüşü, Sovyetlerin isteği doğrultusunda bu tür silahların indirimi konusunda göruşmeler yapılması yolundaesnek mukabele stratejisindeki "anahtar" nitelikli bir unsurun yerinden söküleceğini ve caydırıcılığı zayıflatacağını, hatta Avrupa'daki Amerikan askeri birliklerinin çekilmesi yolundaki çağnlan NAID askeri içîn güvence sağlanmalı Merkezi Londra'da bulunan Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü'nün başlıca savunma uzmanlarından John Chipman, "Almanlar'ın, istemedikleri silahların kendilerine empoze edildiğine ilişkin görüşleri doğru değil, onları bu silahlara mahkum eden kendi coğrafyalandır" dedi. SEMİH İDtZ ANKARA Kısa menzilli nükleer füzelerin (SNF) modernizasyonuna ilişkin NATO içindeki tartışmaların büyüdüğü şu sıralarda, merkezi Londra'da bulunan Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü'nün (IISS) başlıca savunma uzmanlarından John Chipman, Cumhuriyet'in sorularını yanıtlarken "şahinler kanadının" görüşlerini yansıtarak, "modernizasyon değil, aksine "modemizasyona gidilmemesinin DoğuBalı dengesini bozacağını" savundu. Federal Almanya'nın, istemediDaha büyük indirim Ingilız/Amerikan Güvenlik Danışma Konseyi, Varşova Paktı'yla görüşme masasında Batılı ği silahların kendisine empoze müttefiklerin, konvansiyonel silahlarda daha büyük indirimlere gidilmesini önermelerini istiyor. Fotoğrafta bir tatbı edilmeye çalışıldığına ilişkin görükat sırasında "Lance" fuzesi. şünün bu ülkenin ön saftaki coğrafı konumunun getirdiği gerçekEYÜP 1. ASLİYE HUKUK ler açısından geçerli olmadığını ileri süren Chipman, daha düşük HÂKİMLİĞİ'NDEN bir derecede olsa dahi aynı şeyin Dosya No: 1987/649 Türkiye için de söylenebileceğini Davacı Nurten Guler Uçar tarafından davalı Yaşar Uçar'ın aleyima etti. hine açılan boşanma davasında: Istanbul, Vatan Mahallesi Inan Sokak No. 49 Bayrampaşa'da otuTürkiye'nin, "caydınctlık" ve rur, ikamet ettiği bildinlen davalı Yasar Uçar'a cıkarılan davetiye bila "esnek mukabele"ye bağlılığına tebliğ iade edilmiş emniyetçe yapılan araştırmalara rağmen davalırağmen ek nükleer yükümlülük isnın adresi tespit edilemediği anlaşılmış olduğundan davalı Yaşar Ucar'temediğınin anımsatılması üzeriın duruşma günu olan 6.7.1989 saat 10.40'da mahkememızde hazır ne "eleştirel bir t o n " kullanan bulunması veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi dava ile ilgili belChipman, "Kendi topraklannda gelerini getirmesi duruşmaya gelmediği lakdirde yargılamaya gıyanükleer silah istemeyen ancak bında devam olunacağı (H.Û.M.K. 509 maddesi) davetiye yerine kaim başkalarının bunlan kabul e»meolmak üzere ilan olunur. 27.4.1989 sini isteyen birkaç ulke var. ÖrBasın: 5269 neğin tspanya caydmcılığı kabul rdiyor ama nükleer silah istemiİLANEN TEBLİGAT yor. Bu açıdan Türkiye bir istisna değil" diye konuştu. ÜSKÜDAR 3. SULH HUKUK "Almanya ön safta bulunan bir ülke. Coğrafy a da değişmej eceğine göre o ülkede konuşiandınlmış bulunan yalnız Amerikan değil, aynı zamanda tngiliz askerleri için yelerli güvenliğin sağlanması şarttır. Bu güvenliğin sağlanmaraası durumunda söz konusu askerleri n geri çekilmesi bile soz konusu olabilir. Avrupa'da Varşova Paktı tarafından bir saldınnın en olası olduğu yerde konvansi>onel >e nükleer güçierin yoğunlaşbnlması kaçınılmazdır. Onun için Almanlann, istemedikleri silahların kendilerine empoze edilmeye çalışıldığına ilişkin görüşleri geçerli degildir. Kendilerini bu durumda bırakan coğrafi gerçeklerden başka bir şey değildir." Chipman güney kanadın ön safında bulunan bir ülke olan Türkiye için de aynı şeylerin geçerli olup olmadığı sorusuna karşılık olarak, "Pratik açıdan bakılacak oinrsa Almanya uzerindeki tehdit daha fazla. Ancak ön safta bulunması açısından a>nı tarlışmalar Türkiye için de geçerli olabilir" dedi. SNF'lerin modernizasyonunun niçin önemli olduğuna ilişkin soruyu da yanıtlayan Chipman şöyie konuştu: "Gerekli olduklanna inanılan nükleer silahlann modernize edilmeleri güç dengesinin sağlanması açısından önemlidir. Birçok kişinin inandığı gibi modernizasyon değil. aksine modernizasyona gidilmemesi güç dengesini bozar. Modernizasyon gerçekleştirilmediği takdirde 1994 yıhnda NATO, gücunun şimdikinden daha da fazla zayıfladığını görecektir. Modernizasyon, caydıncılığın eski diizeyinde konınması ile ilgilidir. Yoksa silah yarışına katkıda bulunmakla değil. Bu nedenle herhangi bir NATO ülkesinin buna karşı çıkarak veto elmesinin halalı olacağı inancındayım." ÖZEL BORA SÜRÜCÜ KURSU Trafikte imtihansız Ağır Vasıta ve Profesyonel Sürücü Belgesi verilir. Derahane: 343 67 82 Tarabya: 162 08 18 Kozyatağı: 362 47 33 CEM MÜZİK YAPIM İMZA GÜNÜ Nevra Bucak Roman (Nurdan Yayınları) Burcu Kitabevi ıı Kalamış Fener Cad. NO: 96 Fenerbahçe (29 Nisan 1989 Cumartesi Saat 1517 arası) ISSIZ KADINLAR 1. Baskısı tükenen kasetimizin 2.Baskısı tüm plak ve kasetcilerde Siparişlerinizi bekliyoruz... CEM MÜZİK VAPIM IMC 5Blok No 5211 Unkapam/IST Tel 512 54 38 HÂKİMLİĞİ'NDEN Davacı TEK. Vekili Av. Serap Davutoğlu tarafından davalı Nurcan Ercan aleyhine açılan tazminat davası nedeniyle; Adına cıkarılan tebligatta ve yaptırılan zabıta tahkikatına nazaran "Üskudur, Bağlarbaşı Gümuşyolu No: 30 D.3 adreslerinde bulunamayan ve başka adresleri de tespit edilemeyen davalı Nurcan Ercan'ın ilan tarihinden itibaren bir ay içinde dava ile ilgili belgelerini ibraz ile 15.5.1989 gunü saat I0.50'de mahkememizdeki dunışmada hazır bulunması veya avukat vekille kendisini temsil euirmesi aksi halde HUMK.'nun 509 ve 511. maddeleri delaleti ile 213 ve 377 uyarınca yokluklarında karar verileceği hususları dava dilekçesi yerine geçerli olmak uzere ilanen tebliğ olunur. Cumhuriyet muhabirinin telefonla yönelttiği soruları Londra'dan yanıtlayan IlSS'in Bölgesel Savunma Sistemleri Bolümu Başkan Yardımcısı Chipman, ABD ile tngiltere'nin Varşova Paktı ile SNF'lerin sıfırlanmasına yol açacak müzakereleri kesinlikle kabul etmeyeceklerini söyledi Chipman, Almanya üzerinde uygulanan baskıların nedenleri konusunda şunları söyledi:
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear