Catalog

MART 1989 HABERLER CUMHURÎYET/1İ EREL SEÇİM' GÖRÖŞ İleri Erdal İnönü, Muğla'da halka hitaben konııştu OzaTın saçmalıklaraıa kanmayın yor. Vatandaşlar giiliip geçsin ve mette bir gün daha durmaması ge26 Mart'ta karariı bir şekilde reken insanlar olduğu meydanda. Onlann en başında Başbakan geMUĞLA SHP Genel Başka ANAP'ı süpürsiinler" dedi. liyor. Açıkça yolsuzluklan konıın Erdal İnönü, Başbakan Turgut SHP Genel Başkanı Erdal tnö yan bir insan önce kendisi Özal'ın "Ban güç odaklannın talebiyle belirli yanlışlıklar yaptlır nu, dün sabah gazetelerde yer sorumludur" diye konuştu. İnönü, Özal'ın, "Bu secimde da işi göciirmeraiz zorlaşırsa gö alan baa haberler ve Başbakan'revi bırakmayı ciddi olarak ın bir gazetedeki demeciyle ilgili almacak o> oranına degil, beledibaşkanlarının sayısına düşünürüm" sözleri için, "Vatan olarak gazetecilerin sorulannı ya ye daşa tavsiyem Özal'ın hiçbir sö nıtladı. Başbakan Özal'ın, "Hö bakacağız" sözleri için de şu dezüne inanmasınlar. Çaresizlik kümeti sillceleyecegim" sözleri ğerlendirmeyi yaptı: içinde böyle saçma şeyler söylö için, "Önce Demird söylemiş "Mesele basit. Bu seçimlerin rÜREY KÖSE nettirn. Hangi hükümeti silkeleyeSâpnrün banları SHP'nin seçim sloganı cek anlamadım. Hiçbir şeyi silke"Bu iktidarı süpürün"ü sık sık tekrarlayan leyecek degil. O kendini silkelesin. Milb Savunma Bakanı'nın bir gün İnönü, "Özal hangi hükümeti silkeleyecek. durmaya hakkı yok. Soruşturma Kendini silkelesin. Vuralhan'ın bir gün bile komisyonunun aleyhinde çalışmadurmaması lazım. Vatandaş, 26 Martta kararlısı var. Başbakan da daha evvel bir şekilde ANAP'ı süpürecek. Özal'ın halkın söyledi. 'Bir yanlış hareket bulunursa tutar kolundan atanra' degörüşüne saygı göstermesi gerekir"diyekonuştu. di. Niye lulup atmıyor? Hıikıiyerel seçimlerin ölesinde bir anlamt var. Belediye başkanlan da önemli. Ama kimin birinci parli olacağı U genel meclisi oylanyla belli olacak. Bu secimde vatandaşlar halkoylamasında başlatnklan işin sonunu getirecekler. Özal'ın söyledikleri kandırmaca. Bu şekilde oy almaya çalısıyor. Bunlar müphem suçlamalar, tehditler, kuru sıkı sozJer. Özal çaresizlik içinde ANAP'lı belediye başkanlan bile ANAP'lı olduklannı saklıyorlar. Şimdi de Başbakan çıkıp 'hükümeti silkeleyecegim' diyor. Başbakan hep göğsünü gere gere hep kendi Utedikleriai yaptıgını söyledi. Şimdi o yolun uçunıma gittiğini gördü. Bugünkü sıkınülann nedeni olan Özal dersini de alacak." Yurttaşlardan Başbakan Özal'ın hiçbir sözüne guvenmemelerini, inanmamalannj isteyen İnonu, "Oy almak için aklına ne geiirse, danışmanları ae derse onu söylüyor" dedi. Başbakan Özal'ın söz ettiği "Bazı güç odaklannın kim olduğu" sorusuna da tnonu, "Herhalde aile içi bir kavgadan bahsediyor. Ben kimsenin ailesine kanşmam, ama kendisi böyle söylüyor. Biz ailece iş yapıyoruz diyor, ondan sonra da güç odaklan diyor. Güç odaklan en başia ailede var. Ona kanşmam kendi meselesi. Başbakan çıkıp da müphem bir şekilde guç odaklan nasıl der? Onu seçen halktır. Halkın görüşüne saygı göstermesi gerekir. Böyle halka saygısızlık, demokrasiye saygısızlık anlamında sozler soylemeye hakkı yok. Seçildiğinde onu seçenler iyi oluyor, ama aleyhinde hava yayılınca onu seçenler çeşitli guç odaklannın esiri oluyor. Olur mu böyle şey?" yanıtını verdi. Başbakan Özal'ın halkın karanna saygüı olmasını ve halka doğruları anlatmasını isteyen İnönü, "Niye bu enflasyon var onu söylesin. Enflasyon çok fenadır, indireceğiz diyordu. Şimdi enflasyon çok iyidir diyor. Pahalılığın nedenini anlatması gerekir. Vatandsşın sıkınusı nereden kaynaklanıyor onu anlatması gerekir" dedi. tnönü gazetecilerin "Başbakan bu sefer gerçekten bırakacagım diyor" sözleri üzerine de "Başbakan'ın hiçbir sözüne inanmıyorum. Birisi böyle saçma sapan şeyler söylerse onun üzerine yorum yapmak dogru degil. Vatandaştan ricam gülüp gecsinler, kararh bir şekilde ANAP'ı süpürsünler" diye konuştu. tnönü, bazı gazetelerde yayınlanan kamuoyu araştırmalannm sonuçlarıyla ilgili olarak da "Arastırmalar ilginç, ama ben seçim sonucunu beldiyonım. Vatandaşın karan seçim sandıgında belli olur" dedi. İnönü, Ahmet Özal'ın "oy oranının düşmesi durumunda babasının yerinde kendisi olsa çekileceğF'ne ilişkin demeci anımsatıldığjnda, "Oglu muhatabım değil. Ona hiç kanşmam. Babaoğul arasındaki işler beni ilgilendirmez" karşılığını verdi. SHP Genel Başkanı Erdal tnönü, ile DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, lzmir Adnan Menderes Havaalanı'nda karşılaştılar. tki genel başkan tokalaşarak birbirlerine başarılar dilediler. Bu arada SHP Aydın MiUetvekili Hilmi Ziya Postacı söze karıştı ve "aynmız gaynmız yok, hedef belli" dedi. Demirel ise, '"hayır öyie değil, aynmız gaynmız var" yanıtını verdi. SHP Genel Başkanı İnönü, Demirel'in elindeki fötr şapkasını göstererek "yanmışsınız, şapkanız ise yaramıyor galiba" şeklinde espri yapınca Demirel, "hayır, sadece selamlamak için" yanıtını verdi. Daha sonra Demirel ve tnönü, özel uçaklarla peşpeşe Adnan Menderes Havaalanı'ndan Ankara'ya döndüler. E\SAJ\LAR F Ü S U N Ö Z B İ L G E N Duraksamak yannların yıkımıdır. Takeshi Araki (Hiroşıma Belediye Başkanı) ÇALIŞAN KADIMLAR ÜZERİNE BİR ARASTIRMA Kadın neden siyasete giremiyor? TARIM dışında kentlerde ücret ve maaş karşılığı çalışan kadın sayısı 1.5 milyona yakın. Bu kadınların yaşamları, sorunları ve ilgi alanlarını konu alanı daha doğrusu Türkiye'de "çalışan kadın "ın durumunu saptayan belki de ilk geniş kapsamlı araştırma Gazi Üniversitesi öğretim üyesi Ooç. Mete Törüner tarafından gerçekleştirildi. Türkİş için hazırlanan araştırma, çeşitli kesimlerde çalışan kadınlardan örnekleme metodu ile seçilen 1116 kadına 50'şer soru sorularak gerçekleştirilmiş. Çalışan kadınlar araştırmasının pek çok ilginç bulgulan var. Bunlardan bazılarını kısaca özetlersek, Türkiye'de kadının niye siyasete atılmadığını veya bu konuda yetersiz kaldığını da anlamak mümkün olacak. Araştırmanın sonuçlanna göre Türkiye'de çalışan kadınların ortalama günlük çalışma süresi 8.8 saat. Yolda geçen süre ise 1 saat. Ev hizmetleri ve çocukların bakımına ayrılan süre ise günde ortalama 3.6 saat. Böylece çalışan bir kadının günde 13.4 saati işte, yolda ve ev işlerinde geçiyor. Geriye kalan sürede okumak, TV seyretmek, haber dinlemek, kendine zaman ayırmak ve uyumak tercihleri ile karşı karşıya. Evde sorumluluK paylaşımı ile ilgili soruların yanıtlarından ev işlerinin büyük ölçüde kadının üstünde olduğu anlaşılıyor. Ev işlerini eşlerinin paylaştığını söyleyen kadınların orar.ı yüzde 5 gıbi çok düşük bir seviyede kalıyor. Çalışan kadınların yüzde 67'si evin temizliğinin, yüzde 70'i yemek yapmanın, yüzde 72'si ütü işinin ve yüzde 71'i bulaşık yıkanmasının da kendileri tarafından yapıldığını belirtiyorlar. Çalışan kadınların yüzde 91 'i en son seçimlerde oy kullanmışlar. Çalışan kadınların yüzde 57'si eşi ile aynı partiye, yüzde 19'u ise değişik partilere oy vermiş. Çalışan kadınların yüzde 85'i siyasi faaliyetlere yeterli ölçüde katılamadıklarını söylemişler. Katılamama nedenleri arasında ise yüzde 49'unun belirttiği en önemli neden siyasete aktif katılacak zaman bulamayışları. Siyasi görüşüne uygun parti olmadığını söyleyenlerin oranı da yüzde 14. Bu araştırma sonuçlanna göre çalışan kadın kişiliğini bulmuş, siyasi rüştüne de ermiş, ama gündüz mesai, akşam ev işi yapmaktan başka sosyal faaliyete zaman bulamıyor. Evde eşleri, ev işleri ve çocuklarla uğraşırken, "Türk kadını Atatürk'ün kendisine verdiği siyasi haklannı neden yeterince kullanamıyor" diye nutuk atan siyasetçi beylere önemle duyurulur. ATAKULE VE OOGU BERLİN Atakule Beıiın TV kulesı Bınkımn haa SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, Özal'ın "Bazı güç odaklannın talebiyle belirli yanlışlıklar yapılır da işi götürmemız zorlaşırsa görevı bırakmayı ciddi olarak düşünürüm" sözleri hatıriaölınca "Vatandaşa tavsiyem Özal'ın hiçbir sözüne inanmasınlar dedi. (Fotoğraf AA) Milleti eze eze yönetiyorlar DSP Genel Başkanı, "Türkiye kendi buğdayını, tavuğunu satıyor, yüzde 50 fazlasıyla geri alıyor Konya Ovası'na Amerikan kovboyu resmi dikmişler. Bu mudur milliyetçilik, Türk köylüsünü Avustralya çobanlarına ezdiriyorlar" dedi. ÜMİT ASLANBAY KONYA/ŞEREFLÎKOÇHİSAR DSP Genel Başkanı Biilent Ecevit, "Küçuk bir azınlığın partisi, milletin çoğunluğunu eze eze, çigneye çigneye ülkeyi yönetiyor" dedi. Ecevit, Konyalılara seslenirken, "Konya Ovası'nda Amerikan sigarası içirmek için Amerikan kovboyu resmi dikmek mi milliyetçilik, mukaddesatçılık?" diye sordu. DSP lideri, dün Ankara'nın Şereflikoçhisar ilçesinde halka hitaben bir konuşma yaptı. Ecevit, 1980 sonrası getirilen ekonomik modeli "çıkmaz sokak" diye nitelerken, bu modelin uygulanması için "halkın bogazının sıkılmasının, elinin kolunun bağlanmasının" zorunlu olduğunu dile getirdi. Ecevit, bütün dünyada enflasyon düşerken, Türkiye'de yükseldiğine dikkat çektikten sonra, ANAP'ın seçim sistemi sayesinde azınlık olmasına karşın iktidarı ele geçirdiğinı söyledi. SHP'nin de bu sisteme göz yumduğunu, bunun gerekçesinin ise "yüzde 25 oyla iktidara gelme omudu" olduğunu söyleyeıı Ecevit, DSP'nin ise gün geçtikçe güçlendiğini öne sürdü. Ecevit, "Erimedik, bitmedik, milletin kacagında büyüdük" dedi. Daha sonra Konya'ya geçen DSP lideri, burada toplanan kalabalığa hitap etmeden önce, belediye başkan adaylanyla birlikte alan üzerinde güvercin uçurdu. Nüfusun yansını oluşturan köylülerin 10 yıl, işçilerin ise 25 yıl öncesini aradıklannı dile getiren Ecevit, esnafın da buna bağiı olarak işlerinin bozulduğunu anlattı. Ecevit, şöyle dedi: "Halka çektirilen bunca sıkıııtiya karşın, Türkiye ekonomisi güçlendi mi? Hayır. Ekonomide başannın ölçütlerinden biri enflasyon hızıdır. Sayın Özal 1978 öncesini örnek gösteriyor. O ABD'yi hepimizden daha iyi bilir. O yıllarda Tıirkiye'de yüksek enflasyon vardı. Ama bütün dıinyada da vardı. Şimdi butun dünyada enflasyon düşüyor, ama Özal her yıl kendi enflasyon rekorunu kınyor. Halkın yashğının altındaki paralar dörtle birlik kesimin cebine gidiyor. tşçi, köylü yoksullaşırken, memleket kalkınmıs demenin kirae yaran var. Paralann ustüne Türk büyüklerinin resmini basraak ayıp diyor bir vatandaşımız. Artık Turgut Özal'ın resmi basılsın." Ecevit, Şereflikoçhisar ve Konya'da konuştu: Ûzal'ın dün yan açılışını yaptığı Atakule'nın Petek Gazetesi'ndeki tanıtımında şöyle deniliyor: "Şehirlenn sembollen deöışiyor ' Başkentte Nurettin Koçak'ın Kutlutaş firmasının yapmakta olduğu Atakule'nın fotoğrafının yanına Doğu Berlin'de yıllardır sembol haline gelmış TV kulesinin fotoğrafını koyup baktık. Acaba Ankara ne zamandan beri şembol olarak Doğu Berlın'in sembolünu seçti anlayamadık GAZETECI DIPLOMATIN ATLATMA ÖYKÜLERİ Erbakan: Bunlar doktor değil, üfürükçü ERGANİ (Cumhuriyet) RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan, Turkiye'nin AT'ye girmesi halinde tsrail'le birleştirilerek tek devlet haline getirileceğini savundu. Ergani'de RP ilçe örgütünün düzenlediği mitıngde konuşan Erbakan, mitinge katılanlara kendilerine oy vermeleri için yemin ettirdi. Erbakan, yemin sırasında ellerini kaldırmayanlara, "Siz tsrailli misiniz" diye sordu. Önceki gün yapılması gereken, ancak helikopterin arızalanması sonucu ertelenerek dün yapılan mitingde Erbakan, kendi partisi dışındaki tüm partileri "üfürükçü" diye tammladı. Erbakan, "Bunlar ülke içindeki hastahğı çözemeyecek durumda. Bunlar doktor değil, üfürükçü" diye konuştu. 60 milyon Türk'ün hükümete U trilyon ödediğini, bu paranın 2.5 trilyonunun tsrail'e ödendiğini öne süren Erbakan, hükümeti Yahudi köiesi olmaJda suçladı. Beraberinde getirdiği ilçe belediyelerinin tanıtldığı "Teşhis ve Tedavi" isimli video kasetlerinin izlenmesini isteyen Erbakan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Eski Yunanlının kadın oynattıgı Aspendos'a yol, Doğu'ya 40 yıldır hapishane ve karakol yapıyorlar. Ergani'ye ise şeker fabrikası kuracağız diyoriar. Seni elma şekeri ile aldatacaklar." Erbakan, Türkiye'nin ATye girmesiyle 60 milyon Müslüman Türk'ün Yahudilere teshm edileceğini, Türkiye'nin de tsrail'le birleştirilerek tek devlet haline getirileceğini öne sürdü. Erbakan, seçimlere iyi hazırlandıklannı belirterek "Bugünden itibaren bütün faizleri kaldırdık. Bütün vergi kanunlanıu lağvettik. Holdinglerin vatandaşın cebindeki hortumlannı kırarak her şeyi yüzde 30 ucuzlatacagız" dedi. yüzde 36 dolayıııdaki bu artışta hayali ihracat olmadığını da belirttikten sonra, bugünkü ihracatın üçte birinin hayali olduğunu söyledi. DSP lideri, şöyle devam etti: "Türkiye kendi buğdayını, tavugunn satıyor, 34 ay sonra da yüzde 50 fazlasıyla geri alıyor. Bunun adı dostlar alışverişte görsnndür. Türkiye bir larım ülkesi, ama ANAP döneminde Türkiye'nin tanm ünınlerine ödediği döviz 5 kat arttı. Köylülerden ucuz ucuz alınıyor, 23 katıyla şehiriere satılıyor. Gelirken gördnm, Amerikan sigarası içirmek için Konya Ovası'na Amerikan kovboyu resmi dikmişler. Bu mudur milliyetçilik, mukaddesatçılık? Ben bu konularda çok katı degilimdir. Ama Türk köylüsünü Avustralya çobanlanna ezdinnek mi milliyelçiliktir, mukaddesatçH lıktır?" DSP lideri, karayoluyla geldiği Şereflikoçhisar ve Konya'dan Ecevit, ihracatı arttırmanın ilk sonra yine karayoluyla Ankara'ANTAKYA (Cumhuriyet Gükez CHP'nin azınlık hükümeti ya döndü. Ecevit, bugün Adana' ney tlleri Bürosu) SHP Genel döneminde gerçekkştiğiııi, üstelik da konuşacak. Sekreteri Deniz Baykal seçime çok az bir süre kalmasma karşın Başbakan Turgut Özal'ın mitinglere katılamadığını öne sürerek "Başbakan minder kaçağı. Biz çıktık meydana hazırlandık, ama onu bulamıyoruz" dedi. Hatay ve ilçelerinde partisince düzenlenen miting ve toplantılara katılan SHP Genel Sekreteri Deniz Baykal, kadınların çiçekli sevgi gösterisini görünce, "Yörenizde bilinçli kadınlann, uygar insanların olmasından kıvanç duyuyoram" diye konuştu. Yurttaşlardan oyların bölünrnemesiııi isteyen Baykal, "Size, *SHP'nin adayı olarak seçime girmiyonız, ama seçimden sonra SHP'ye gireriz' diye konuşanlara, SHP'ye ihanet edenlere sesleniyonım. Burası yolgeçen banı degildir. Sosyal demokrat birikimi kurda kuşa yedirmeyin" dedi. 27 Mayıs, Kıbrıs ve Nasır FRANSA'nın Ankara Büyükelçisi Eric Rouleau, hafta içinde istanbul'da gazetecilere bir yemek verdi. Rouleau'nun diplomatlık mesleğinden önce uzun yıllar Le Monde Gazetesi'nin Ortadoğu muhabirliğini yaptıgını bilen gazeteciler, bir süre sonra diplomatik konuşmayı gazetecilik öykülerine getirdiler. Bir gazetecı, Büyükelçi'ye gazetecilik döneminde önemli bir atlatma başarıp başarmadığını sordu. Rouleau şöyle yanıtladı: Doğrusu bu atlatma konusunda hiç de mutevazı olamayacağım. Çünkü gazetecilik yasamımda üç önemli atlatma olayım var. Birincisi 25 Mayıs 1960 tarihinde Türkiye ye gelmemdir. 23 mayısta Le Monde'da bir başyazı çıkmış ve Türkiye'de Harp Okulu'nun yürüdüğünü, ordunun huzursuz olduğunu yazmısiı. Ben de atladım Ankara'ya geldim. Ayın 26'sında zamanın Dışişleri 'Minderden kaçıyor' Baykal: ANAPadayları Başbakanı görmek istemiyor Makarios Zorlu Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ile görüştük ve bu konuları sorduk. Zorlu, ordunun hiçbir harekette bulunmayacağını, aralarında sorun olmadığını anlattı, ertesi sabah da 27 mayıs oldu. İkinci önemli olayım 14 Temmuz 1984 günü Kıbrıs'a gidişimdir. Biliyorsunuz 15 temmuzda da Sampson bir darbe ile Makarios'u devirmişti. Tam bu olayın üstüne gitmiş oldum. Üçüncüsü daha da enteresan. Kahire'ye ayak basmamdan 3 saat sonra Nasır Nasır ın ölüm haberi duyuldu. Üç kez de çok fazla haberim olmadan tam olayın üstüne gelmiş oldum. Gazeteciler bundan sonra nasıl bir atlatma yapabileceğini sorunca büyükelçi. "Bana böyle üzücü sorular sormayın" diye espri yaptı. Ne de olsa her üç atlatma olayı da neşeli ve güzel olaylarla ilgili değildi. Daha sonra gazetecilerin ve eski gazeteci, yeni büyükefçinin kadehleri gazetecilik mesleği için kalktı. SEÇİM SONUCUNU BILIYORLAR Mİ? ; VİDEO KASET ransız thtilâli'nin 200. yıldönümünU kutlama Milli Komitesi sabah yapılacak basın topUntısından sonra, ayni yerde ve saat 12.00'de, tstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Bedrettin DALAN'ın " Fransız Ihtilâll ve Türklye'ye etklsl " konusunda vereceği konferansı Dalaıfın 5 nisandaki kimliği FRANSIZ Ihtilali'nin 200. yükşehir Belediye Başkanı yıldönümü için tüm ülkelerde Sayın Bedrettin Dalan" bir kutlama programları düzenle konuşma yapacak ve Fransız niyor. Türkiye'de düzenlene İhtilalı'nin Türkiye'ye etkisini cek program da 5 nisan çar anlatacak. şamba günü yapılacak. Henüz Yerel seçim yarışı sürerken yerel seçimler yapılmadan da acaba Fransızlar, Dalan'ın yeğıtılan kutlama programına niden seçileceğini nereden göre 5 Nisan 1989 günü Fran bildiler de bu davetiyeyi bassız Sarayı'nda "İstanbul Bü tırdılar merak ettik. ALMANYA'da yaşayan Türk işçilerine yönelik farklı bir video kaset ve film piyasası gelişmiş durumda. Ya çok eski, Türkiye'de artık hiçbir biçimde gösterilmeyen, kötü Yeşilçam filmleri, videocularda kalmamış kasetler ve Almanya için özel olarak yapılmış filmler 10 marka satılıyor. 25 film alana bir adet de arabesk müzik kasetinin hediye edildiği Türklere yönelik video kaset kiralayan firmaların listelerinde yer alan bazı filmler şunlar: Zeynepler Ölmesin (Dini film) P.Öz, Y.Turgut Garibim Ceylan Küçük Ceylan, Münir Özkul Bahtı Karalı Yarirn Nuri Sesiguzel, F.Belgen Hamayli Boynundayım H.Subaşı, N.Saatçi Tapulu Irgat Belkıs Akkale, Tuğrul Meteer Acı Çekenler Küçük Demet, Yılmaz Köksal Badi (Çocuk filmi) Tolga Sönmez, C.Seyhan Yaklaşık bir buçuk milyon vatandaşımızın yaşadığı Almanya'ya yönelik olarak Türkiye'nin uyguladığı belli bir kültür politikası da göze çarpmıyor. Uyanık kasetçilerle gurbetçiler kendi aralarında kültür sorunlarını böylece çözümlemeye çalışıyorlar. Almanya'da Türk f ilmleri Liderler nerede? Bugün Özal: Ankara. tnönü: Ankara. Baykal: Sinop toplantısı (11.00), Boyabat (13.30), Taşköprü (15.00). Kastamonu (16.30), Ankara'ya dönüş (17.30). Demirel: Konya. Ecevit: Adana'da toplantı (11.00), Tarsus (13.00), tskenderun (17.00). Erbakan: Van (09.30), Diyarbakır (13.15), Adana (16.30), Mersin (20.00). Türkeş: K. Maraş. Edibali: Nazilli Yarın Özal: Ankara. tnönü: Ankara. Baykal: Konya toplantısı (12.00), Ankara'ya dönüş (13.30), Antalya toplantısı (16.00), Ankara'ya dönüş (18.30). Demirel: Erzurum, Erzincan, Trabzon. Ecevit: lzmir. Erbakan: Ereğli (09.00), Karaman (11.00), Beyşehir (13.30), Doğanhisar (15.15), Konya (16.30). Türkeş: Elazığ. Edibali: lzmir, Bergama. * H y ö n e t i c ı l e r i , T R T G e n e l Müdürlüğü önünde "zincır" ve "pranga"larla düzenledikleri basın toplantısında, TV'de kendilerine propaganda olanağı tanınmamasını protesto ettiler Konvoy halinde dün TRT Genel Müdürlüğü binası önüne gelen IDP'liler, "pranga'ya vurulmuş bir partili ile, "zincırle bağlanmış" TV cıhaanın ardında toplanarak, bir basın toplantısı duzenledıler I0P Genel Sekreter Yardımcılarından Bayram Girayhan, seçim propagandalarında partisine yer verilmemesini eleştırdi. Girayhan, "IDP bu seçimlere, ağzı bantlı, elleri kelepçeli ve ayakları prangada katılıyor. IDP ye ne Hazine'den tek kuruş verildi ne de radyo ye TVden yararlandınldı, bu adil mi?' diye konuştu. Bu arada, Başbakan Özal hakkında, radyo ve TV'dekı konuşmalarında yasaları çiğnediği ıddiasıyla IDP tarafından "suç duyurusu"nda bulunulduğu bıldirildi. (Fotoğraf AA) IDP'nin Drotestostıl l l r lullCOUiau (> Başbakan Özal'ın halkın karşısına çıkmaktan korktuğu ve bu nedenle de mitinglere katılmadığı yolundaki görüşünü yineleyen SHP Genel Sekreteri Baykal şunları söyledi: "Başbakan seçime az bir süre kalmasına ragmen meydanlara çıkamıyor. Biz hazırlandık ortaya çıktık, ama başbakan ortada yok. Başbakan minder kaçağı. ANAP adaylan da Başbakanı görmek istemiyor. Seçimlerde kendi isimlerini ön plana çıkanyorlar." Samandağ ilçesinde düzenlenen açıkhava toplantısında da konuşan Baykal, "4 gün önce Kırkpınar'daydım. Biz soyunduk, kıspeti giydik, yaglandık, peşrev yapıyoruz, karşımızda başpehlivan yok. Başbakan yok. Pazar günü seçim var. tşte o gün Özal'ı tuş edecegiz" dedi. ANAP'ın oylarının 26 Mart'ta yüzde 30'ların altma düşmesi halinde, Özal'ı başbakanlıktan uzaklaştıracaklannı ileri suren Baykal, "ANAP'ın gemisi battı, ancak biz içindekileri kurtarmak, iyileşlirmek isliyonız" diye konujtu. ÖZALA YAZIK Mİ OLDU? Hakkındaki yolsuzluk ıddiaları üzenne gorevden alınan eski Eminönü Belediye Başkanı Tahır Aktaş. aynı ılçeden bu kez bağımsız olarak adaylığını koydu ve kampanyasını diğer adaylara karşı değil de Özal'a karşı surdürüyor Özal'ın eski dostları ile şımdıkı düşmanlığı da Eminönu esnafını güldürüyor. (Fotoğraf Mert Alı Başarır)