26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
23 ŞUBAT 1989* CUMHURİYET/15 Öğretmenlere bakan müjdesi ANKARA (AA) Ulaştırma Bakanı Ekrem Pakdemirii, 1 mart tarihinden itibaıen öğretmenlere trenlerde yüzde 50 indirim uygulanacağını, Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Hasan Celal Güzel de 5 yıl içinde 100 bin öğretmeni konut sahibi yapmayı hedefleyen Oğretmen Konut Projesi'nin temelini 23 nisanda atacaklarını bildirdi. Ulaştırma Bakanı Pakdemirii yaptığı açıklamada, TCDD'ye trenlerde yuzde 50 oğretmen indirimi için gerekli talimatlan verdiğini bildirdi. Pakdemirli, bir başka yenilikle emeklilerin, eşleriyle biriikte trentur kartı sisteminden yararlandınlacağmı kaydederek bu sistemden SSK ve BağKur emeklileri de dahil olmak üzere tüm emeklilerin faydalanabileceğini bildirdi. Türklere transit vize de kovboy giysilerini sergileyen minik mankenierden beş yaşındaki Daniela giysilerin hazırtanmasına da katkıda bulunuyor. Ailesının şirketince üretilen çocuk gıysılerinin desenlerini çizen Daniela belki de geleceğin önemli modacılanndan biri olacak. Daniela'nın kardeşi üç yaşındaki Ricardo ise şimdilik arkadaşı ıki yaşındaki Chartotte ile biriikte mankenlik yapıyor. (Fotoğraf: Reuter) ingiltere'nin başkenti Geleceğin modacısı ra'daki modaevierindenLondbirin Amazon yerlileri çağ girmemiş tropikal ormanlarında ılkel sayılır bir yaşam süregelen yerliler bir süredir uygarlıkla tanışmış bulunuyorlar. Bu yerliler arasında saçlarını Punk modasına göre kestiren ve transistörlu radyodan müzik dinleyenlere de rasrJanıyor. (Fotoğraf: Reuter) BONN (AA) Federal Almanya'nın, normal vize uygulamasının yanısıra, ülkeden geçecek Türk vatandaşlarından transit vize isteyeceği bildirildi. Federal Dışişleri Bakanlığı Sozcüsii Kuas Wunderlich'den alınan bilgiye göre, koalisyon partilerine rnensup milletvekillerinden oluşan bir uzmanıar grubu, Turk vaıandaşlanna transit vize uygulaması getirilmesi ile ilgili çalışmalarını tamamladı. Aynı raporun kendilerine de ulaştığını açıklayan Dışişleri Bakanlığı sözcüsu \Vunderlich, konunun Bakanlar Kurulu'nun mart ayı içinde yapacağı ilk toplantıda gündeme geleceğini söyledi. Dışişleri sözcüsü, Türklere transit vize uygulaması getirilmek istenmesınin, Federal Almanya'ya iltica talebinde bulunan Türklerin sayısında meydana gelen artıştan kaynaklandığını bildirdi. İsviçreae Züıih Hayvanat Bahçesi'ne salı gecesi yeni bir konuk geldi. Panang adı verilen yavrufildünyaya gelmesinden bırkaç saat sonra hemen anasının memesine saldırarak sut emmeye başladı. Hayvanat bahçesinin yeni sakini HABERLERİN DEVAMI Laiklik ve DemokrasL tarafta da olumlu izler bırakmış. Diplomatik çevrelere göre Ankara, Pakistan'ı biraz tedirgin edecek kadar ilgi göstermiş bu ziyarete. Özeliikle Başbakan Ozal'ın programda olmamasına karşın Hint Başbakanı'nı kendi özel uçağıyla İstanbul ve İzmir'e bizzat götürmesi, diplomatik kaynaklarca anlamlı karşılanmış. Bu arada Türk tarafının bir başka diplomatik jesti olarak 50 milyon dolarlık Eskişehir Ankara demiryolu elektrifikasyon projesinin Hintlilere verilmesi gösteriliyor. Ama ne var ki diplomaside bugünden yarına sonuç alınması kolay değii; sabır gerekiyor., Nitekim gerek Türk gerekse Hint diplomatik çevreleri, bunun bilinci içindeler; mucize bekledikleri yok. İlişkilerin arzulanan düzeye ulaşmasının zaman alacağını biliyorlar. Şimdilik her iki tarafta da ilişkilerin geliştirilmesine dönük siyasal irade, varlığını belli ediyor. İki ülke de birbirlerinin dış politikalarında birincil ağırlığa sahip değiller. Bununla biriikte Ankara ve Yeni Delhi ikili işbirliğini her alanda ileriye götürme konusunda kararlı gözüküyorlar. Değişmekte olan dünya ve bölge koşullarının dış politikada yaklaşımları etkilememesi olanaksız. Bu durum Hindistan için de geçerli. Moskova'nın Pekin'le uzlaşmaya yöneldiği bir dönemde, Hindistan'ın Çin'le ilişkilerindeki eski olumsuzluğu sürdürmesi beklenemez. Nitekim Rajiv Gandi'nin daha geçenlerde Pekin'i resmen ziyaret etmesi, bunun bir işareti sayılıyor. Pakistan'da Ziya Ül Hak'tan sonra seçimle işbaşına gelen Benazir Butto yönetimi Yeni Delhi'de daha iyimser bir havaya yol açmış. Rajiv Gandi geçen ay başında 28 yıldır Pakistan'ı ziyaret eden ilk başbakan oldu. Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkileri andıran HintPakistan ilişkilerinin bugünden yarına düzelmesi söz konusu değil; zira iki ülkeyi ayıran güven bunalımı çok derin. Bununla biriikte bir normalleşme sürecine girilmiş olması hiç yoktan iyi sayılıyor. Hindistan, Sovyetler'le özel ilişki yapısını sürdürmekle biriikte VVashington'a mesafesini daraltıyor. Özeliikle sermaye akımı ve teknoloji alanında ilgisini Amerika'ya çevirdiği dikkati çekiyor. Öteyandan Hindistan "Bağlantısızlar Ha(Baştarafı 1. Sayfada) Eski TBMMBaşkanı Karaduman Cumhuriyefe değerlendirdi: Hindistan reketi"rim eski etkisini yitirdiğinin de herhalde bilincinde. Bunlara ek olarak kapısında Afganistan'dan Sovyetler'in, doğusunda Vietnam'ın Kampuçya'dan çekilmesi... Değişen koşulların tümü, Hindistan'ın dış politikada ister istemez yeni arayışlara yönelmesine neden oluyor. Radikal İslamcı akımlann son yıllarda bölgede gittikçe güçlenmesi, Hint dış politikasını etkileyen bir başka ögedir. 800 milyonluk Hindistan'da 100 milyon Müslümanın yaşadığı anımsanırsa, bu durum daha kolay anlaşılır. Doğusunda Bangladeş, batısında Pakistan birer İslam devletidirler. Afganistan'da da böylesine bir olasılık uzak sayılmaz. Yeni Delhi, Afganistan'daki Suudi Arabistan İran rekabetinden de rahatsızdır. Tahran'daki Humeyni yönetimini de sempatiyle izlediği söylenemez. İran'ın Hindistan'daki bazı "kültürel faaliyet/en "nin de burada rahatsızlık yarattığı biliniyor. Onun içindir ki laiklik ve demokrasi, Hindistan'da altı en çok çizilen kavramlar arasında yer alıyor. Dünkü gazetelerde Hint Cumhurbaşkanı'nın bütçeyi açış konuşması manşetlerdeydi. Dinci radikal akımları "dar görüşlü şovenizm"\n büründüğü bir biçim olarak eleştiren Cumhurbaşkanı Venkataraman, dinle politikayı ayrı tutmakta kararlı olduklarını, dinsei kurumların politikaya alet edilmesini engelleyecek yasal önlemler alınacağını söylemiş. Demokrasi ve laikliği Cumhurbaşkanı Evren de dün akşamki yemek konuşmasında vurguladı ve bunları Türkiye'yle Hindistan'ın paylaştıkları ortak değerler olarak niteledi. Hindistan Başbakanı Rajiv Gandi geçen temmuz ayında kendisiyle Yeni Delhi'de yaptığımız mülakarta şöyle demişti: "Ülkelerimiz arasında daha yakın bir ilişki için laiklik ve demokrasinin hiç kuşkusuz ana dayanaklardan biri olacağını düşünüyorum." Laiklik ve demokrasi alanlarında her iki ülkede de düzeltilmeye ve geliştirilmeye muhtaç birçok yan olduğu biliniyor. Ancak bu iki ilkenin Türkiye'yle Hindistan arasındaki ilişkilerin gelişmesine katkıda bulunacağından da kuşku yok. Başkanhk sisteıııi olmaz BETÜL UNCULAR ANKARA TBMM eski Başkanı Necmettin Karaduman, "Cumhurbaşkanlığı seçimi ve başkanhk sistemi" konularındaki görüşlerini açıklarken, başkanhk sisteminin ulkemiz koşullarına uygun olmadığını söyledi. Başkanlık sisteminin Türkiye'de savunulmasını doğru bulmadığına işaret eden Karaduman, ülkemize en uygun sistemin parlamenter sistem olduğunu vurguladı. "Siyasi partilerin bir mutabakal halinde Cumhurbaşkanlığı konusuna yaklaşmalan" gerektiğine dikkat çeken Karaduman, bu diyaloğun seçime kadar başlatılma ihtiyacının duyulacağını belirtti. Cumhurbaşkanlığı için en kuvvetli adayın Turgut Özal olduğu görüşunü yineleyen Karaduman, "Meclisin içinden veya dışından anayasa değişikliğine gidilmeden cumhurbaşkanı seçilmesi lereihimizdir" dedi. ANAP'ta liberallerin önde gelen ismi sayılan Necmettin Karaduman, kutsal ittifakçılann lideri konumundaki Mehmet Keçeciler'in "başkanhk sistemi" ile ilgili düşüncelerinin tam aksi göruşü taşıyor. Karaduman, "başkanhk sistemi" hakkındaki görüşlerini şöyle açıkladı: "Başkanhk sisteminin memleketimizin şartlanna uygun düşmeyecegi, bagdaşmajacağı kanaatindeyira. Bilindiği gibi demokratik yönetimler halk iradesinin ustünİüğünii, memleket millet meselelerine bu irade doğrultusunda yon verilmesini ifade eder, bu anlamı taşır. Toplumlann siyasal gelişmesinde bu hedefe ulaşmalan biiyiik önem arzetmektedir. Demokratik toplumlarda milli egemenlik ilkesiyle anlatılan ve tarif edilen bu hedefe, ulaşılması asıriar boyunca süren uzun mücadeleler sonucu kazanılan biiyıik demokra tik tecnıbelerie ulaşılabilmiştir. Bu sistemle ongönılen halk iradesiyle yönetimin kontrol allında lutulması, icranın denetim altına alınabilmesi, böylece dogabilecek hukuki, siyasi, ekonomik ve sosyal darboğazlardan, açmazlardan olabildiğince kaçınılması, bir başka anlatımla, uygulamalardaki hataların asgarıye indirilmesi amaçlanmaktadır. Lygulamalann ve yapılacak lasarrufların parlamenter sistem içinde demokratik mekanizmalann denetim alanında kalması da esastır. Bu denetimin etkin bir şekilde surdurulebilmesi lazımdır. Bu hedeflere ulaşılabilmesinin en etkili ve geçerli yolu toplumlann uzun siyasi hayallannda kazanacaklan demokratik tecriıbelere bağlıdır. Bunlara dayalı olarak toplumlarda kunıiacak demokratik tecnibeler en saglam güvencelerdir. Bu gerçek birçok siyaset ve bilim adamı tarafından kabul edilmckledir. İngiltere'nin, 1215 yılında ilan edilen Magna Carta'dan beri yazılı olmajan anayasa ile idare ediliyor olması ise ilgi çekici lipik bir örneğidir. Buna karşılık yelerince demokratik düşüncelerini geliştirememiş olan ve dolayısıyla demokratik geleneklerini kuramamış toplumlarda ise bu guvencenin kavnaklannııı kurulacak hukuk sisteminde aranması kaçınılmazdır. Meseleye bu açıdan bakıldığında memleketimiz için başkanhk sisteminden zivade, parlamenter sistemin, yani burada bir parantez açalım; >asama ve yürutmenin birbirlerini karşıhklı ye surekli olarak denetieyebildiği ve gerektiğinde sistemin getirdigi yelkileri ve mueyyideleri kullanabildigi bir yönetim larzının ulkemiz şartlanna daha uygun düştiigü kanaatindeyim. Bu kanaatimi güçlendiren iki unsur daha vardır. Kanaatimce, bugunkü sistemimizin içinde Cumhurbaşkanhğı makamına diişen çok önemli bir görev ulkenin si>asal giiçleri ve miiesseseleri arasındaki uyum, ahenk ve diyaioğunun sağlanması yolunda hukukun ve siyasetin genel ilkeleri içinde çaba sarfetmesidir. Bir başka deyimle, bu yüce organın denge unsuru olmasıdır. Bu doğrultuda sarfedilecek çabalar genç demokrasilerin gelişmesi için azımsanamayacak bir katkı teşkil edecektir. Bu güçten toplumumuz, demokrasimiz \oksun bırakılmamalıdır. Sistem üzerindeki tartışmalar, demokratik gelişme sıirecimiz içinde kanaatimce daha ikri tarihlere ertelenmelidir. Siyasi çarklanmızın daha geliştiği, olgunlaştıgı, daha çok demokratik tecrübe kazandıgımız bir dönem ve tarihlerde bu meseleye yakınlaşılması gerektiği görüşöndeyim. Shakespeare'in dedigi gibi, 'Zamanı, bizi beklediğı şekilde karşılayalım.' Başkanlık sisteminin Türkiye'de savunulmasının dogru olmayacagı düşuncesindeyim." Karaduman, "Yerel yönetimlerin güçlendirilmesini ileride olası bir başkanhk sistemi açısından altyapı hazırlıgı • olarak değerlendirilmesi" görüşüne katılmadığım açıkladı. Yerel yönetimlerin "demokrasinin beşiği" olduğunu kaydeden Karaduman, 6 lferel seçim Ozal'ın sonu 9 hakkı var, ama terzinin, küçiik esnafın yok" dedi. Baykal, insan haklanna saygı göstermeden demokrasiden bahsedilemeyeceğini de \urgulayarak, "Demokrasi açıklık rejimidir. Ülkeraizde birbiri ardından karanlık tertip ve tezgâhların döndüğünü göriiyonız. Bir sure önce esrarengiz bombu patlayışlan başladı. Ama aradan aylar geçti, kim yaptı, neden yaptı, bilinemiyor" dedi. Bu arada salondan "Kendileri yaptı" sesleri duyuldu. Baykal, Sovyet lideri Gorbaçov'u da örnek göstererek, "En kapalı rejimler bile berraklaşmaya giderken, Türkiye'de bulanıklaşma oluyor" göruşünu savundu. SözJü sorular yanıtlanmadıkça gündem giderek şişiyordu. Şu anda gündemde birikmiş tam (Baştara/ı I. Sayfada) 319 sözlü soru önergesi vardı. Avrupa Topluluğu üyeleri İran'daki diplomatik temsilcilerini Muhatefet, aylardır Meclis Danışgeri çekme kararı aldılar, İran da bu karara misilleme olmak ma Kurulu'nun hemen her topüzere AT'deki büyükelçi ve işgüderlerini geri çekmeye karar verlantısında sözlü soruların görüdi! şülmesi için ayrı bir düzenleme "Şeytan işi" ne yapacaksınız? yapılmasını ister, ancak iktidar Burunlanndan gelecek Şeytanın Müslümanlıkta, Hıristiyanlıkta ve Yahudilikte adı ge kanadı umursamazdı. çer. tnönu, "aynhkcı geriüalar" eyNedense bir iki gün önce DaIslamlıktan önceki Arap toplumlarında da Şeytan'a inanılırlem yaptığı zaman yöre halkının nışma Meclisi'nde iktidar birdendı. baskı ve işkence görduğunu vurbire "tavır" değiştirdi. ANAP gulayarak, "Ana dili Kürtçedir Şeytan, kötü melek demek.. Düşman anlamına geliyor. Grup Başkanvekillerinden Müdiye bir şey olamaz. Bunda anaKuran'ın birçok ayetinde Şeytan'dan söz edilir. Ya "Şeytanlar" rerrem Taşcıoğlu, herhalde iktiyasaya aykınlık yoktur. Sadece biçiminde çoğul olarak ya da "folis" diye tekil olarak. darın tepe noktalarından esen eğitim dili Turkçedir. Kimse ana rüzgârlardan etkilenerek, muha"Nisa Suresi"r\in 117. ayetinde de "Allah'ı bırakıp dişi puttara dilini doğmadan önce konuşacalefete "ağızlarını tatlandıracak tapanlar"m cehenneme gideceği yazılıyor. ğına karar verecek durumda debir öneri" sunacağını bildirdi. "Necm SuresP'nde de dişi putlardan söz ediüyor. Üç dişi put gildir. Mesele ulusal bütünlük Muhalefet sözlü soruların gösuçlanıyor ve "Demek erkekler sizin, dişiler Allarfın mı?" diye içinde çogulculuktur" dedi. SHP rüşülmemesinden yakınmıyor soruluyor ve ekleniyor: lideri, Türkiye Cumhuriyeti'nin muydu? ANAP, bu haftanın iki "Öyleyse bu bir haksız paylaşım." siyasal bilinç eseri olduğunu da günü önergelerin görüşülmesini Humeyni'ninölüm fermanına neden olan kitap bir söylentiye vurgulayarak sözlerini şöyle istiyordu. Gündemdeki birikimi dayanıyor. surdürdü: Kitap konusu, öyle anlaşılıyor ki şu söylentiden kaynaklanı i ne öiçüde eritebilirterse o ölçü"Aynlıkçdık yapmak isteyenler ; de mutlu olacaktı. Soruların yayor: var. Bunu silahla yapmak istiyornıtlanması için iktidar ilgili balar. Onlann oyununa düşmemek Hazreti Muhammed, "Batmakta olan yıldıza ant olsun ki, ar lara "haber salacak", dün ve kan lazun. Silahla aynlmak isteyenlerkadaşınız Muhammed sapmamış ve azmamıştır" diye başlayanbugün Meclis sadece sözlü soMuhalefeti haklı çıkaracak ör le uğraşmak güvenlik güçlerinin Necm Sures/'ndeki 19 ve 20. ayetlerinde "LAt, Uzza, Menât" adlı rularla ilgilenecekti. nek önergeler de vardı. Örneğin işidir. Ama bunu yaparken halka tanrılarla ilgili vahiyleri yerine, "Bun/ar yüce turna/ardır, şefaatSHP ve DYP yetkilileri, tam 1987 yılında bir önerge verilmiş, baskı yapılırsa o zaman aynmcıleri umulur" demiş, bunlar Şeytan'ın ayetleriymiş, sonradan Ceb seçim arifesinde, ortada fol yok pancar üreticilerine o yıl hak etlar fırsat bulur. Aynmcılık hıisrail, bu ayetlerin vahiyde olmadığını söylemiş; bu sözler de böy yumurta yokken iktidardaki bu tikleri paranın ne zaman ödene ran getirir." lece Kuran'dan çıkarılmış. değişikliğe bir anlam veremedi: ceği sorulmuştu. Aradan iki yıl İnönü, Siirt'te SHP'ye üye olHatta, Taşçıoğlu'nun önerisini geçtikten sonra 1989 yılında ba mak isteyenlere baskı yapıldığını Bu konu dinler tarihinde de geçiyor. Diyanet İşleri Başkanlığı'nca yayımlanan V Montgomery biraz da şaşkınlıkla karşıladı. kan kürsüye çıkacak, ödentilerin da bildirerek "Bunlan yapanlann V Watf ın yazdığı "Hz. Muhammed Mekke'de adlı kitapta, peygam Aralarındaki konuşmalarda iki tümüyle yapıldığını söyleyecek burunlanndan gelecek. Bu, Tiirkimuhalefet partisi hangi dağda ti. Bu yılki durum göz önüne alın ye'yi bölmeye goturür. Bu lehliberin İslam öncesinde bu sözleri okuduğu ileri sürülüyor. kurt öldüğünü soruyor, ANAP' maksızın kamuoyuna bu yanıt, kelidir. Bize gelecek insanlara İster misiniz Humeyni, Hint kökenli Ingiliz yazarı Ruşdü'öen tan gelen son girişimin artında pancar üreticilerinin paralarının kimse kanşamaz, baskı yapama/" sonra "Neden böyle kitaptan çevirtip yayımtıyocsunuz?" diye biyatan "siyasal manevranın ödendiği içeriğiyle sunulacaktı. diye konuştu. zim Diyanet İşleri Başkanı hakkında da bir ölum emri versin? inceliğini" saptamaya çalıştyorMuhalefet bu türden oyunlara Humeyni bu.. verir. du. gelmek istemiyordu. Dün sabah Baykal'ın konuşması Özal ve partisinin Meclis de ANAP kendine göre hazırlık içinYoğun alkış ve tezahuratla kürYirminci yüzyıl akıl çağıdır. Bu çagda, tartışılmayacak bir konu yoktur. Bu konulan tartışabilmek için de önce "laik kafalara" sa netimıne önem vermediği göz ö deyken, muhalefet Özal'ın ma süye gelen SHP Genel Sekreteri nüne alınırsa, sözlü sorulara dö nevrasını önleyecek önlemleri Deniz Baykal da Türkiye'nin olahip olunması gerekir. nük sıcak yaklaşımın, olmadık bi pekiştirmişti. ğanın dışında önemli bir siyasi döBağnazlık, bilimsel düşünceyi yok eder. çimde iki gün sadece bu soruGerçek parlamenter sistemle neme girdiğini belirtti. "GüneyLaik eğitim olmadan bu konular tartışılmaz. Tartışılmadığı için nun çözümüne Meclis toplantısı re özgü denetim mekanızması doğu'da yaşamak zordur. Biliyo"inanç" ile "duşünce" birbirine karışır. Tartışılmayan düşünce nı ayırmanın bir hesabı olmak nın asıl amacından saptınlan nım, ama bir sosyal demokrat ler, zamanla birer kör inanca dönüşür. gerekiyordu. Sorular arasında si Özal'ın elinde hangı noktaya gel olarak yaşamak daha da zordur. Dinde de ideolojide de kalıplaşmış inançlar, gelişmeyi önler yasal içerikte olanlar elbet var diği, nasıl kullanıldığı bir kez da Onu da biliyonım" diyen ve alDinsei bağnazlık ile hiçbir sorun çözülmez. dı, ama çoğunlukla bölgesel ya ha ortaya çıkıyordu. kışlarla karşılanan Baykal, Türkiye'nin son 8 yıl içinde bir geri dö. Bugün Rüşdü'nün kitabı konu olur bu bağnazlığa, yarın baş da ekonomik sorunlara eğilenler tngilizce tezinizi bilgisayarda nüş süreci içine girdiğini, işçi, ağırlıklıydı. kası, öbür gün de AleviSünni çatışması yazdırın, hata oranınızı köylü ve esnafın zor durumda bıİktidar, TV'yi seçim öncesi si"Şeytan Ayetteff" romanımn yazan Rüşdü'nün öldürütmesi emsıfırlayın. rakıldığını söyledi. Baykal, "hinırini veren Humeyni, daha birkaç yıl önce "Şeytan" diye suçla yasal propaganda olaylarında 345 14 37 mete muhtaç" diye nitelediği Başkullanamıyordu. Ama, bu aşadığı Amerika'dan gizli yollarla silah almamış mıydı? bakan Turgut Özal'ın "Şimdi esmada yasalar, bölgesel sorunlaAlmıştı, yani Şeytan ile açıkça işbirliği yapmıştı. Kd/. Ereğli Askcrlık nafı gözüne kestirerek peşin verra bakanların verecekleri yanıtDemokrasinin, özgür düşüncenin, hoşgörünün ve bilimsel ların TV'den yansımasını engel *>ubesi'ndcn aldığım kimlığımı gi aldığım" bildirdi. SHP Genel ka>bellım, hukumsuzdur. liğin tek bir anahtarı var: Sekreteri, "İstanbul'da. Ankara'lemiyordu. VILDAN K1RAÇ Laiklik.. da büyük holdinglerin zarar elme Muhalefet, iktidarın ne yapa UGUR MUMCU GOZLEM CUHEYT ARCAYUREK yazıyor (Baştarafı 1. Sayfada) lıyordu. cağını hesapladı. Bölgesinde, yöresinde etkili olan konulardaki soruları bakanlar yanıtlayacak, TV'den bu açıklamalar geçecekti. ANAP bir yandan denetim yolunu açmış görünecek, aslında propaganda aracını seçim öncesi dolaylı yoldan çalıştıracaktı. 319 sorunun iki günde görüşülmesi olanaksızdı. Her önerge en azından 20 dakika içinde ele alınacak, iki günde olsa olsa, yirmi önerge görüşülebilecektı. Tabii, iktidar işine gelen konulan cımbızla seçecek ve kürsüye, propaganda düzeyine getirecekti. 3HP ve DYP grup yöneticileri karşı önlem aradılar. İktidarın propaganda aracı yapmayı düşündüğü soruların kürsüye gelmesini engelleyecek formülleri planladılar. Tüzük açıktı. Sorunun görüşülebilmesi için hem bakanın, hem de soru sahibinin Mecliste olması gerekiyordu. İktidarın propaganda malzemesi yapacağı konularda soru sahibi milletvekili Meclise girmeyecekti. (Baştarafı 1. Sayfada) nu var: Baskı sorunu, işkence sorunu. Ana dili Kürtçe, Arapça diye kimse\e baskı yapılamaz. Açıkça her şeyi konuşuruz. Türkiye'de halkın onurlu yaşaması için Türkiye Cumhuriyeti nasıl yaşaması gerektiğini açıkça ortaya koymuştur. Ana dili ne olursa olsun, Kürtçe, Arapça, Lazca olsun, Misakı Milli kabul etmiştir. Lozan Antlaşması ile Misakı Milli tüm dünyaya kabul ettirilmiştir. l'lusal bütünlük içinde demokrasi Türkiye'nin bütün sorunlannı çozecek araçtır, amaçUr. Kimse bizim birliğimizi bozamaz." Kafatası cumhuriyeti SHP Genel Sekreteri, konuyu "Dogu sorununa" getirerek, zaman zaman alkışlarla karşılanan konuşmasında şu görüşlere yer verdi: "Biz bir kafatası, ırk, kan cumhuriyeti değiliz. Bu cumhuriyet bir siyasal bilinç, anlayış cumhuriyetidir. Yaşayan insanların değişik etnik kökenleri olabilir. Arap, Çerkez, Türk, Kürt olabilir, herkesin etnik kökeni onun sorunudur. Cumhuriyetin sorunu degildir. Cumhuriyet karşısına alacağı insanın kafatasına bakmaz. Türkiye'de işkence var. Ama burada dikalâsı var. Baskı var, ama en büyük baskı burada. Olay budur. Eşkıya, eşkıyalık yapıyor diye devletin eşkı\alık yapmaya hakkı yoktur. Eşkıya mantıgı devletin mantıgına dönüşüyorsa, o devleti koy>er gitsin. Devlet zaten bitmiştir. Soruştururken cezalandırmak eşkıya yontemidir. Bir kamyon domates içinde çüriik domatesleri bulacağım diye üzerine çıkıp bütün domatesleri ezmek, devletin mantığı olamaz." SHP Genel Sekreteri, etnik kökenlilerin süper güçlerin elinde bir piyon gibi oynanmasına izin vermemek gerektiğini de vurgulayarak, "Siirt'in zerdali pilavı, Diyarbakır'ın içli köftesi, poşu, başortüsü ulusal kullunın içindedir" diye konuştu. Deniz Baykal, "Yeşilyurt olayı" soruşturmasının hangi aşamada olduğunu sorarak, "Her yerde bu sonışturmanın sonucunu bekliyoruz. F.ğer orada bir suç unsuru varsa, eger Binbaşı köylülere insan dışkısı yedirmişse ondan hesap sorulmalıdır. Eğer ondan hesap sorulmazsa bu, iktidann ayıbıdır. Bu olayla ilgili olarak, eğer yargı, sanıkları cezalandınrsa İçişleri Bakanı ve Başbakanı istifaya davet edeceğim" dedi. Olayın üzerine gidilmemesi halinde SHP iktidarında açılacak ilk Cumhurbaşkanı Kenan tvren, Hindistan'la Türkiye arasındaki ekonomik ilişkilerin, üç katına çıkanlabileceğini söyledi. Hava yolları ve deniz yollarının Hindistan'a sefer duzenlediğini hatırlatan Evren, Hindistan'dan da Turkiye'ye böyle seferler duzenlenmesini beklediğini belirtti. Hindistan Başbakanı Rajiv Gandi de ekonomik ilişkileri arttırmak konusunda Cumhurbaşkanı Evren'le aynı goruşu paylaştığını kaydederek işadamları ara" A N A P içinden 70 kisiyle muhalefetin tüm oylannın cumhur sında daha çok temas ve bankacılıkta işbirliği yapılabileceğine başkanını seçebilecegi" ıhıimaliişaret etti. ni "zayıf" olarak niteleyen NecGandi, mart ayında Hint Gıda mettin Karaduman, "En kuvvetli aday Sayın Özal'dır" dedi. Ka Endüstrisi Bakanı Jagdish T>itler'in Türkiye'ye geleceğini söyleraduman şöyle konuştu: • yerek bu ziyarete büyük önem "Ama Sayın Özal, bu göreve \erdiklerini belirtti. Gandi, Hintalip olmazsa hem Meclisin için distan Bilirr. ve Teknoloji Konseden, htm de dışından adaylar gös yi'nden de bir heyetin Türkiye'yi terilmesi, şuphesiz ki ikinci bir yol ziyaret edeceğini bildirdi. olarak üzerinde durulacaktır. Rajiv Gandi, Asya Kalkınma Meclisin içinden ya da dışından Bankası'na üye oimak isteyen anayasa değişikligine gidilmeden Türkiye'nin destek talebini olumbir ya da birkaç ada\ın ve bunlar lu karşıladı. arasından cumhurbaşkanının seCumhurbaşkanı Evren, dün çilmesi tercihimizdir." akşam Hindistan Cumhurbaşkanı Venkataraman'ın. onuruna verdiği yemekte yaptığı konuşmada. Türk Kurtuluş Savaşı meşalesinin Hindistan'ın hurriyet mu' dosyanın "Yeşilyurt olayi" olaca cadelesineüham vermiş o'.masınğını belinen Baykal, dışkı yedir dan bugun de gurur duyduklarıme olayının yargı yoluyla tescil nı belirterek "Alt kıta halkının edilmesi halinde, bunun ANAP'ın Atatürk'ün önderliğindeki mücasuçu ve ayıbı olacağını ve hesabı deleye sağladıgı maddi \e manenı soracaklarını söyledi. vi katkıları da en degerli hatıraTRT'nin yayın politikasını da lanmız arasında muhafaza etmekeleştiren Baykal, "SHP'li betediye teyiz" dedi. başkanlan bir kez bile çıkanluuuTürkiye'nin AT'ye tam uvelik ken, ANAP'lı belediye başkanlan için başvurduğunu hatırlatan Evdefalarca televizyona çıkıp propa ren, "Ancak bunu yaparken Asganda yapıyorlar. TRT, beş yıl ya ile mevcut baglarımızı gözardır ANAP'ın borazanı olmuştur" dı etmediğimizi de kaydetmek isdedi. terim," şeklinde konuştu. Baykal yeni bir döneme girildiTürkiye'nin Afganistan'daki ğini, bu dönemin sonunun yabancı askerlerin çekilmesi ile SHP'nin iktidarında aydınlık ola Hindistan'ın. Çin ve Pakistan'la cağını belirterek "Karanlık işleri ilişkilerindeki gelişmeyi de memyapanlardan hesap sorulacaktır. nunlukla karşıladığını kaydeden ANAP çeşitli vaat ve göz boya Cumhurbaşkanı Ev ren, konuşmalanyla oylarınızı almaya çalı masına sor. verirken Hindistan şıyor. Oyunuzu satmayın, o na Cumhurbaşkanı Ramas\\amy mustur, şereftir, satılmaz. Size Venkataraman'ı Türkiye'de resdağıtılan şeyleri alın. Bu ananızın mi konuğu olarak ağırlamaktan ak sütü gibi helaldir, ancak oyu duyacağı memnuniyeti ifade etti. nuzu namuslu, düriist bir şekilde Evren, dün Yeni Delhi'ye vanatın, oyunuzu satmayın" diye koşından hemen sonra Hindistan'nuştu. Devletin kin gütmemesi geın bağımsızlık liderlerinden Marektiğine de değinen Baykal, "15 hatma Gandi, eski Başbakanlaryaşındaki çocuğa düşüncelerinden dan Janaharlal Nehnı ve şimdidolayı ceza verilirken, hayali ihki Başbakan Rajiv Gandi'nin anracal yapanlar kollannı sallayanesi olan eski Başbakan İndira rak dolaşmaktadırlar" dedi. Gandi'nin mozolelerini zivaret ederek çeienk koydu. Evren, MaBaykal'dan sonra söz alan SHP hatma Gandi'nin mozolesini zivabelediye başkan adayları ve il başret eden yabancı devleı adamlan kanlarından bazıları göTüşlerini için ayrılan bolume bir de fidan şöyle açıkladılar: diktı. Mehmel tlhan (Kızıllepe belediye başkan adayı): Bir ülkede insana değer verilmezse ve duşunce suçu diye bir suç varsa, eğeT bir ulkede insanlar anadillerini konu (Baştarafı I. Sayfada) Abdullah Papu: Sağ serçe parşamıyorlarsa, o ülkede demokramakta 1 x 0 . 5 cm. ebadında ekisinin 'A'sından bahsedilemez. Mehmet Alagöz (Şanlıurfa be moz bulunup bir haftada iyileşir. lediye başkan adayı): İktidarın, Sağ ayak bileğinde 0.5 x 0.5 cm. muhalefet belediye yönetimlerine ebadında ekimoz. İbrahim Sanca: Sağ ayak başönem vermemesi kendi ayıbıdır. GAP yutturmacası içinde gidiyor parmağında birinci eklemde 1 x I lar, ama ortada bir şey yok. Bun cm. ebadında ekimoz. Seyfettin Vesek: Sağ el ayağınlann hepsi yutturmacadır. Urfa'nın altyapısı yoktur. Kentimiz bir da hafıf deri sıyrılması. viran halindedir. Hasan Baykara: Sol el sırtında Abdülkadir Odabaşı (Siverek 1 x 1 ebadında ekimoz, oksipitol belediye başkan adayı): 26 mart bolgede 1 x 0 . 5 ebadında muhteta ANAP gidecek, SHP gelecek melen kesici aletle yapılan sıyrık, tir. ANAP iktidarı döneminde sol hipokondriumda 2 x 1 ebadınşeyhlik, ağalık yeniden hortlamış da fıstıki yeşili ekomiz. Bedrettin Vesek: Tahminen on tır. Özal, bizzat Siverek'te bulunan Şeyh Cemal Pirpınar'ın mü gün kadar önce oluşmuş sağ dizrididir. ANAP Nakşibendi tarika de 1 x 1 ebadında ekimoz. rı olmuştur. Nimet Elçitorunu: Sağ bilekte Turgut Atalay (Diyarbakır be 1 x 1 cm. ebadında ekimoz. Abdurrahman Ugan: Sol ayak lediye başkan adayı): ANAP, DSP şunlan söylüyor; 'SHP bileğinde iyileşmiş vaziyette adaylan aynlıkçıdırlar'; bizi ihbar 0.5 x 0.5 cm. ebadında yanık izi. Yusuf Ecevit: Her iki konjiktimı ediyorlar, ihbarcılık görevini mi yapıyorlar? Oysa adaylarımız mite, hiperenit. Şemsettin Pişkin: Sol el bileğindemokrat, yurtsever, dürüst insanlardır. Doğu'da belediyecilik de 0 . 5 x 0 . 5 ebadında yanık izi, çok önemlidir. Devletvatandaş sağ ayak sırtında 1. x 0.5 cm. ebailişkisinin çarpıklığını düzeltmek dında yanık izi, glans peniste 0.25 için yerel yonetinılere çok önem cm. çapında sinatrika dokusu, anüs kenarında fisur. li görevler düşüyor. demokrasimizin gelişme yoiunda bulunduğunu belirterek, sözlerini şöyle surdürdü: "Bu mesafeyi saglıklı ve hepimizin özledigi biçimde geçirmemiz için Cumhurbaşkanlığı makamının, denge unsuru olarak fonksiyon icra etmesinin; siyasal güçler arasındaki uyum, denge ve ahengi sağlama yoiunda verecegi hizmetlerin genç demokrasimiz için buyuk bir kalkı değeri taşıdıgını vurgulamak istiyorum. Bugün Mecliste bulunan siyasi partiler arasında bir uyum içinde, bir mutabakat içinde konuya yaklaşılması halinde, toplumun bundan büyük bir güç kazanacağı, Cumhurbaşkanlığı makamının gelişmeler bu yolu izlerse, çok güçlü bir organ niteligini kazanacagını söylemekte ve bu görüşü savunmaktayım. Siyasi partilerimizin seçime kadar aralarındaki bu diyaloğu başlalmak ihtiyacını duyacağını ümit >e tahmin ediyonım." (Baştaraft 1. Sayfada) konusunda Afgan mucahit Iiderleriyle yaptığı goruşmeye de değinerek Türkiye'nin Afganıstan'da bırlik, butünluk içinde geniş tabanlı, islikrarh bir hukumet kurulmasını istediğini belirtti. Hindistan Başbakan Rajiv Gandi de Pakistan ile dostluğa verdiği önemi beiirterek Güney Asya Bölgesel İşbirliği Teşkilatı (SAARC) doruğu sırasındaki goruşmelerin olumlu olduğunu, Hindistan'ın, Pakistan'daki yeni yönetimin özeliikle Benazir Butto'nun tutumundan memnun olduğunu belirtti. Ekonomik ilişkiler işkence izi
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear