28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet Simavi Edebiyat Ödülü kazanan Vedat Günyol: Sahıbı Cumhunvct Matbaacıhk ve Gazeıecılik Turk Anonım Şırkaı adına N»<iır N«dı 0 Gene] Va>ın Mudüru H«s«o Ccmal. MUcssese Muduru Emint Lşaklıgıl. Yazı Işlerı Mıiduru Ok«> G o a c a a n . • Haber Merkezı Muduru Vllçın B«5*r, Sayfa Duzenı Yoneımenı. AU Acar. • Temsılaler ANKARA. AhmK T u , IZMİR: HOanM Çttinkayl. l ç Mıtıka. CcM I h g h i J t . Du Haberla E I J M Bakı. Ekonomı Ccafb Ttotıa. Iş Sendıka. Ş A n n Kıttna, KulrOı CcU Us«rr, Egmm Gtaay ŞaylBB, HabCT Arastırma I r â » Bcrfcn, Yuri Haberkn N«crict DofM. Spor Danısmanı ^Maludir Yucckau, Dıa Ymlar K m a <T«M'" Araşümıa Srtio AJp«y. Düzeltme Abdoto» YUKJ. • Koorduıaıor Akracı IforaİMiı # Malı ljlcr Eral ErtaK, • Muhasebe Baknt Vncr • But<tPlanlama S«ji OwiMİır)fn|lı • Fteklam Aj?e Ton«, • Ek Mıyınlar Hrtjı Alryol • Idarc. H«tyiD Garer. • Islnme Önder Çdik. • BılgıişİHn N ı l InL • Pcrsond. Sevfi Baan ur Yayan. CumlıumK Maıbualık *c Gazctealık T.A.Ş. Tuık Oajj Cad 39/41 Cajalo*hj M33J ! s Pk. 246lsunbul Ttl 512 Oî 05 (20 han TÜOL 2 2 i » F« (1) 526 60 "7 • Suroiur W n Zıva Goulp BN Inkılap S. No 19 4. Td 133 11 41r. Tetet 42344 Fax. (4) 133 05 65 • b : H Zıya Bh 1352 S2/3. Td 1! 12 30. Ttta. 52359 Faı. (51) 19 53 60 • InOoü Cad 119 & No 1 Kaı I, Td 19 37 52 (4 hat). Tdm. 62155, Fax (71) 19 37 52 TAKVİM: 11 ARALIK 1989 Imsak: 5.39 Güneş: 7.11 Öğle: 12.02 Ikindi: 14.22 Akşam 16.42 Yatsı 18.09 Jurı uyehgı zor görex? Gölgeden Işığa adlı eseriyle Simavi Edebiyat Ödülü kazanan Vedat Günyol, şöyle diyor "Bu benim için sürpriz oldu. Köşeme çekilmişken, âdeta durup dururken bu ödül bana verildi. Sanırım kitaba değil de benim yaşamıma verilen bir ödül bu." ZEKİ COŞKUN 'Laiklık buldozer gibi ALPAY KABACALI Prof. Tank Zafer Tunaya, "Türkiye'de SiyasaJ Partiler Cilt 3 lttihat ve Terakki" adlı eseriyle Sedat Simavi Vakfı Sosyal Bilimler dah ödülunu kazandı. Türkiye'nin çağdaşlaşma surecindeki oluşumlan inceleyen Hürriyetin llanı, Baühlaşma Hareketleri, tslamalık C*reyanı, Türidye'nin Siyasal Gelişmeleri gibi önemli yapıtlanyla tanjdıfımız değerli bilim adamı Prof. Dr. Tank Zafer Tunaya, siyasal partiler Uzerinde Hukuk Fakültesi'nde asistanlığa başladığı günlerden beri çalışıyor. Dokuz yıllık çalışmasının ürünü olan Türkiye'de Siyasi Partiler 1952'de yayımlanmış ve kendi alanında tek kaynak olmuştu. Tunaya, öğretim ve yönetirn görevleri sırasında da bir yandan öteki kitaplarını hazırlarken, aynı konu üzerindeki çalışmalarını sürdürdu ve altı cilt olarak planladığı Türkiye'de Siyasal Partiler'in ilk cildini yayımladı. 1952'de çıkan kitabının ikinci basırru olmaktan çok büyük boyutlu yeni bir yapıt olarak değerleııdirilmesi gereken bu calışmamn birinci cildınde "ikinci Meşrutiyet", ikinci dldinde "Mntareke" dönemlerinin siyasal dernek ve partileri ele aluuyor. Bu yıl çıkan üçüncu cilt ise yalnızca "Ittilıat ve Terakki "ye aynlmış. Bundan sonra yayımlanacak üç ciltte Müdafaai Hukuk döneminin ve Cumhuriyet rejiminin (192360 ve 196080) siyasal partileri incelenecek. Tunaya, bu konuyla ilgilenmeye hocası Prof. Cbarles Crozat ile çalışırken başladığını belirtiyor: "Fransa'nın, tngiltere'nin siyasal hayatını inceliyoruz. Insanın aklına geliyor ister isteraez: Bnniar Ittihat Terakki incelemesiyle Simavi SosyalBilim Ödülü kazanan Prcf. Tarık Zafer Tunaya: Aynalı sazan tiretinıi • NtGDE (AA) Niğde'deki baraj ve göletlere 90 bin aynalı sazan yavrusu bırakıldığı bildirildi. Niğde Valisi Ahmet özyurt, il genelinde su ürünlerine olan talebi karşılamak ve yeni bir sektör oluşturmak amacıyla Antalya Kepez Su Ürünleri Üretme tstasyonu'ndan 90 bin aynalı sazan yavrusu getirtildiğini söyledi. Vali Öztürk, aynalı sazan yavrulannın gelişmesi ve üremesi için Çatın Barajı, Ihlara ve Pınarbası Çayı ile Gümüşler, Balcı, Bahçeli göletlerine atıldığını kaydetti. PORTRE PROF. TUNA YA Yakın tarihe ışık 1915 yıhnda tstanbul'da doğdu. 1937'de Saint Benoit Lisesi'ni ve 1940'ta tstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. 1942'de aynı fakültede asistan olarak görev aldı. 1949'da doçent, 1960'ta profesör oldu. 1961 'de kurucu meclis üyeliğine seçilerek Anayasa Komisyonu üyeliğine getirildi. 1968'de Jstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi dekanlığına seçildi. 1969'da bu görevden istifa etti. 1979'da kurulan Istanbul Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi'nin ilk dekanlığını yaptı. Tunaya, anayasa, hukuk ve siyaset bilirai alanında araştırmalar yapmış, özellikle Tanzimat sonrası Türkiyesi'nde siyasal ve toplumsal akımlar ve gelişmeler konusunda önemli yapıtlar vermiştir. Başlıca yapıtları: Türkiye'de Siyasi Paniler, 1952; Hürriyet'in llanı, 1959; Türkiye'nin Siyasi Hayatında Batıhlasma Hareketleri, 1960; Islamcılık Cereyanı, 1962; Devrim Hareketleri Içinde Atatürk ve Atatürkçüluk, 1964; Siyasi Müesseseler ve Anayasa Hukuku, 1966; Türkiye'nin Siyasi Geiişmeleri, 1970; Insan Derisi ile Kaplı Anayasa, 1979. Tunaya coşkuyla anlatıyor. Bu coşkusu, konu aldığı çağın olaylan içerisinde yaşamasından geliyor. Nitekim kitap, "Bir çağın. bir kuşagjn, bir parti nin tarihi" altbaşhğını taşıyor. Yazarken, bir romancı gibi, olayların akışına kendisini kaptıran bir tarihçi o: "GecenJerde televizyonda bir artisl hanım, 'Ben film bitinceye kadar o rolümde >aşıyonım' diyordu. Kammca Tdm biter bitmez bıçakla kesilir gibi de kesilmiyor... Odönemi vaşıyorsunuz, inceliyorsunuz. Onlar siri tarihin dehMzterine sokuyor, orada onlarla birlikte „ gezijorsunuz. Daha da gizler kalıyor. Işte bunlan çozmek gerek..." , .. . . Tarık Zafer Hoca'yı dınlerken Sedat Simavi Vakfı edebiyat ödülünu bu yıl "Gölgeden Işığa" adlı eseriyle Vedat Günyol kazandı. Günyol 78 yaşında. Eleşü'rmen, çevirmen, denemeci. Yayımcılık, dergi yöneticiliği, bu sayfa kapandıktan sonra 1980'lerde öne çıkan ve bugün de süren ansiklopediciliği ise epey eskilere; İslam Ansiklopedisine, Meydan Larousse'a dek uzamyor. Bunlann da ötesinde saygın bir eğitimci, öğretmenCÜNYOL Şimdi bir gelenek likten emekli, unutmaya, unutturmaya çalışsa da hukukçu; Sorbon oluşmuş. Gerek o kişiler çalışmane'dan uluslararası hukuk dokto lanm gönderip değerlendirmemi, görü4İerimi istiyorlar. Ya da yayınrası var. cıları ricada bulunuyorlar. Yani 1979'da kapanan Çan Yayınlabir tür "görev"le karşı karşıya kan'yla Türkiye^de bir tur hümanizlıyorum. Bunu da seve seve yama kitaplığı oluşturmuş Günyol. pıyorum. (Ferit Edgü'nün ilk kitabı da ora Bugun yine bir edebiyat ödüda çıkmış. 1977'de kapanan Yeni Ufuklar ise Yılmaz Güney'den lünün juri uyeliği onerilirse, kabul Ferhan Şensoy'a, Selim İleri'den eder misiniz neden? GÜNYOL Sedat Simavi Nedim Gürsel'e birçok ünlünün ilk çalışmalarımn günışığına çık Vakfı ödülü için böyle bir görev onerilirse kabul ederim. Çünkü masını sağlamış.) oradaki diğer üyelere, tarafsızlık25 yılı aşkın bir dönem Çan Yalanna inancım, güvencim tam. ymları ve Yeni Ufuklar'ı yöneten Günyol TRT, Orhan Kemal, Fikret Madaralı roman ödülleri, Sait Faik Öykü Ödulü başta olmak üzere 70*li yıllarda birçok edebiyat ödülünün jurisinde gorev almış. Günyol'la kazandığı son ödül üzerine söyleşiyoruz. Ödül üsriine söyleyecekleriniz nelerdir? GÜNYOL Bu benim için bir Seramik, cam, porselen, sürpriz oldu. Köşeme çekilmişken, deri, ahşap gibi adeta durup dururken Simavi maddelerden el emeğiyle Vakfı bu ödülü verdi bana. Red üretilen takı, anahtarhk, dedemem: Jüri üyelerinin hepsi biblo, kalemlik, sabunluk, dostum. Demek ki bir insan detespih, bardak, kolye ve ğeri veriyorlar bana. Ama ödüle yine de şaşırdım. daha niceleri. Bir başka Bence buna değer olan bir Cevdet yanda iki genç kız şeffaf Kudret vardı örneğin. Neden ona cam tencerelerdeki verilmedi diye soruşturduğumda yemekleri satıyorlar. bu yıl yayımlanmış kitabı olmadığını söylediler. Samrım kitaba YALÇIN ÇAKIR ~ değil de benim yaşamıma, etkinSaçı, sakalı ağarmış. Elleri, çizliğime verilen bir ödül bu. Bir tek gi çizgi, kırış kırış. Yüzü de aynı kitaba değil. Sedat Simavi Vakfı Edebiyat elleri gibi. Kalınca bir deri yelek ödülü'nü 50 yıllık çabalarıma ve içine giydiği gömleğinin düğmelerilen bir ödül olarak alıyorum, de rini boğazına kadar kapatmış. Başında hafif sağa doğru yatırdığı ğerlendiriyorum. dövme at kılından yapılma bere Bu yönde daha önce Variık siyle, Ortaköy'de sahilde, sabahın Dereisi bir plaket vermişti size. alaca karanlığında yavaş yavaş GÜNYOL Evet, Variık Emeanlatıyor. Sesinin davudiliğinde ğe Saygı diye birşey düzenledi dave bakışlarında hiç mi hiç kırgınha önce. Ama ondan da önce Celık, hüzün ve sinirlilik belirtisi mal Süreya kendi adına edebiyatyok. Tüm sevecenliğiyle yıllardır çılann cumhurbaşkanı ilan etmişti yasadığı mekândaki "degişikligi" beni. Yani asıl kazığı o attı. Bu özetliyor. "Ahh o sabahlar ve o öduller, değerlendirmeler de orasakinlik" diyerek giriyor söze ve dan başlıyor. Öyle düşünüyorum. oturduğu banktan sağa doğru dö Peki, bir ay önce hayli tar nüp az ilerisindeki Ortaköy Caminşınalı bir cumhurbaskanlıgı se si'nin girişine kunılan "Sanatkârçimi oldu ülkemizde. Diyelim ki lar Çarşısı"nı gösteriyor... o evrede bir parti tarafından aday gösterilseydiniz. Ne yapardınız? Sabahın alacasında Ortaköy'de GÜNYOL Kabul etmezdim. 'O' harfi gibi bir dizaynla sıraiaıımış tahta tezgâhlann başında hızlı Neden? GÜNYOL Yükümlülükleri, bir çalışma sürüyor. Çoğu üniversorumluluğu çok ağır bir iş cum site çağında genç kız ve erkekler, ev hanımı görünümlü orta yaşta hurbaşkanlığı. Diyelim ki secildiniz. tik işi kadınlar, saçı sakalı ağarmış yaşlı adamlar. Mukavva koliler, tahta niz ne olurdu? sandıklar, denkler açılıyor, çıkan GÜNYOL İstifa etmek... Simavi Ödülü'ne degin. ödül malzemeler özenle tozlan aünarak verenlerden ödüllendirilecek ede tezgâhlann üzerine diziliyor. biyatçılan seçenlerden biriydiniz. "Şmgırmıngır" sesler geliyor her Kaç ödülün jürisinde bu yandan. Seramik cam, porselen, deri, ahşap ve daha akla gelebilundunuz? lecek pek çok maddeden el emeGÜNYOL Beş altı. Bildiğim kadanyla on >ıl ön ğiyle uretılmiş takı, anahtarhk, ce bütun jüri üyeliklerinden aynı biblo, kalemlik, sabunluk, nazarlık, kolye, tespih, bardak, hediyeanda çekilmiştiniz. Neden? GÜNYOL Seçimde dürüst lik eşyalar ve daha niceleri. Bir lük ölçütünün kaybolduğunu, ta başka yanda iki genç kız şeffaf rafsız olunamadığmı gördüm. cam tencerelerdeki yemekleri kuKendim de tarafsız kalamıyor çük kuçük kaplara bölüştürüyordum. Bu da ödül kurumunu ze lar. deleyici bir durum yaratıyordu. Çekilmenin uygun olacağını düşündüm. Ama bundan sonra da yine benzer işlevler üstlendiniz. F. Oguz Bayn Edebiyat Ödülü'ne "fahri juri*1ik yapıyorsunuz. Nevzat Çelik başta olmak üzere, yeni sanatçılann tanıtılmasında gerek yazılannız, gerek kitaplanna yazdıgınız onsözlerie katkıda balundunuz. Bunu nasıl açılclıyorssnuz? o çaJkantılı döneme, "tmparatorlugon en uzan on y ı l ı " n a (19081918) doğru bir tarih yolculuğuna cıkar gibi oluyorsunuz: "Bunun beş yılı çok partili bir hayao icerir. Beş yılı da tttihat ve Terakki nin tek parti olarak ortada kaldıgı bir dönemdir. 190813 arası. çok partili bir rejim sert ilişkilerle kurulmak istenmiştir. Daha dognısu, anarşik bir rejim vardır. Hiç olmanuş bir şey Türkiye'de: Bir parti kuruluyor, çoğulcu bir siyasal hayat kuruluyor... İnsan bakJanyla ugrasan dernekler, insanlar bir araya geliyoriar... Çok önemli bir basın hayatı kuruluyor: Kitaplar, özellikle broşürier yayımlanıyor... Ve bir adliye kâtibinden sadrazama kadar, insanlar durmadan kendi tavsiyelerini yazıyoriar. Artık Abdulhamid'in kullan degil bunlar, vatandaş olma yolundalar ve âdeta toplumun nasıl kurtulabilecegine iUşkin receteler yazı>oriar..." Niçin kurtulamadı Osmanlı Imparatorluğu? Yalnızca tttihatçılann yanlışlarından dolayı mı? "Hasan Amca gibi 'dogmayan bürriyet" dememek gerek. Hürriyet dojdu. Zaten bu çocuğun dogmastnı hiçbir dogal yasa engeüeyemezdi. Ama biraz hasta dogdu o çocuk. Çok büyük problemler içinde dogdu... tttihat ve Terakki'nin asıl belini büken, dış olaylar olmuştur. Çünku emperyalizm, 20. yuzyılın başında başka bir şekil almıştı. Osmanlı Imparatorlugu'nun gelişmiş bir ülke olmadıgı açıktı. Iste bu sosyal yapı üzerine Batı, ticaret anlaşmalanyla, emperyalist baskılarla geldi ve Osmanlı devleünin i k ü s a d i tatsaklığı da kunılmus old u B u s f a l e m j ç j n d e j t t i h a l v e Te ^ ^ a ^ yapacagı çok şey de yoktu. Sonunda Birinci Dünya Sftyaşl'M g i r d i v e b j r d a n a ç ı k a . madı, tarihin o demir parmaklıgı içinde mahpus kaldı." tttihat ve Terakki deneyimi, bugünkü rejim bunalımlanna ışık tutabilir mi? Tunaya, "Kendi feneriyle aydınlatabilir, ders verebflir" diyor. "Bazı şeyler tekraıianmıştır. Neden bunlar yapıimışbr, bunlara cevap verilebilir. Ancak sormasını bilmek e o dönemi yaşamak gerek." Tarih, her zaman günceldir... Buradan günümüz Türkiyesi'ne geliyoruz. Anayasa hukuku hocası Tunaya, sosyal yapı bakımından "gelişmekte olan bir ülke" olarak görüyor Türkiye'yi ve ekliyor. "Birçok şeyler eksiktir, tamamlanması gerekir. Sadece kurumlan oluşturahm diye bir binanın kapısına bir tabela asmakla. o kurumlann oluştuğu gorulmemiştir. Bugün en çok dikkati çeken de bu gerçektir. Asıl ulkenin kendi gelişmesi, kendi toprağının verdiği ve yetiştirdiği bitkiler bu memieketi kurtarabilir. Kişi başına düşen gelirie kurtulması, kurtulmuş sayılması yanlış. Bövle olsaydı petrolcü Arap ülkeleri en uygar kesim olurdu. Kültür sonınu büyük önem taşıyor. Bu da yalnız okuma yazmakla değil, bu havayı teneffüs ettirecek ortamın ortaya çıkması ile raümkün. Atılacak çok büyuk adımlar olduğunu hesaplamak gerekiyor. Bu hesaplamanın en büyuk unsuru laikliktir. Laikiik, devrimcilerin buldozeri olmuştur. İnsanlann karşısına engelleri koyan, ilerlemeye set çeken ne varsa onlann hepsini temizleyen bir araç..." Boşanmada artış • ANKARA (AA) Boşanmaların geçen yıl bir önceki yıla göre 4 bin 208 arttığı, 197687 yıllan arasında binde 0.35 dolayında se>Teden boşanma oranının binde 0.4'e yükseldigi bildirildi. DİE tarafından çıkanlan boşanma istatistiklerine göre geçen yıl 22 bin 513 çift boşandı. Boşanma nedenleri arasında yüzde 90.2 ile geçimsizlik birinci sırayı aldı. Bunu yüzde 5 ile terk, yüzde 1.9 ile zina izledi. Boşanmaların illere göre dağılımında ise 4 bin 625 boşanma Ue tstanbul birinci, 2 bin 793 boşanma ile tzmir ikinci, 1667 boşanma ile Ankara üçüncü, 834 boşanma ile Konya dördüncü sırada yer aldı. Hakkâri ise 7 boşanma olayı ile son sırada bulunuyor. TUNAYA Tarihin coşkusunu duymak. bizim ülkemizde yok muydu, diyorsunuz ve bu soruya cevap aramak için Himalaya'nın tepesine doğru çıkmaya başlıyorsunuz." Daha önce bu aJanda hiçbir inceleme, araştırma yapümadığı, belgeler çok dağıruk olduğu için başlangıçta büyuk güçlüklüklerle karşılaşıyor: "Bir kere tkind MeşraÜyet döneminin meclis zabıtlannı bolamtyorsnnuz. İki meclis var, zabıtlan binlerce sayfa tutuyor. Hepsini okumak. fîşlemek gerekiyor. Sonra gazeteleri taramak... Ama hangi gazeteler, hangi olaylar? Bunlan bümek gerek. Başladıktan sonra belgeler bir şelale gibi ak manın kocaman bir cildi tttihat ve Terakki'ye ayrumış. Bu önem nereden geliyor? "Türkiye'de siyasal partiler ve yakın Urib özerinde çalı^mak isteyince" diyor Tunaya, "Bu sahnenin tek kahramanj vardır, o da tttihat ve Terakki'dir. Her şeyi o başiatır, her şeyi o sürükJemeye çalışır ve sonra her şeyin önünde kendisi sariiklenir, tarine gömülur gider... Yalmz, öyle bir ruh yaratmışar ki, hâlâ, 80 yıl sonra, tttihatçılık devam ediyor diyebilirsiniz bazı eski adamlan gördüjünüz zaman. Bir önemli nokta da „ şudun Türkiye'de hiç ol, mayan şeylerle karşılaşmış, hiç olmayan şeyleri yaratmak duruAltı cilt olarak planlanan çalıs munda kalmış bir partidir..." Ortaköy'de panayır havası Sanatkârlar Çarşısı 'nda takıdan tespihe, plaktan bibloya dek ne ararsanız var Tıırizın konferanslan • BURSA (AA) Balkan ülkeleri resmi turizm kuruluşlarının 22., Balkan Ülkeleri Seyahat Acenteleri Birlikleri'nin de 17. konferanslan bugün Bursa'da başlayacak. Konferanslara Romanya, Yugoslavya ve Yunanistan'ın turizm bakanları ile Bulgaristan ve Arnavutluk'un resmi turizm kuruluşları temsilcilerinin davet edildiği bildirildi. Her iki konferans da 15 aralığa kadar sürecek. Bu arada geçen yıl Sofya'da yapılan Balkan Ülkeieri Resmi Turizm Kuruluşları 21. Konferansı'nda Balkanlar'ı tanıtıcı belgesel bir film yapılması kararlaştınlmıştı. Hastanede panik • TOKAT (AA) Tokat'ta yeni hizmete giren Karşıyaka Devlet Hastanesi'nin kalorifer dairesinde dun sabah patlama oldu. Nedeni henüz anlaşılamayan patlamanın hastane binasında yaklaşık 500 milyon lira dolayında maddi hasara yol açtığı bildirildi. Tokat Cumhuriyet Savcılığı'ndan alınan bilgiye göre hastanede tedavi edilmekte olan 62 hasta, Birinci Devlet Hastanesi'ne nakledıldi. Mehmet Tek, 10 dakikada 10 bin liraya karikatür çiziyor. Eger 1 dakikada çizdinnek isterseniz 3 bin lira ödüyorsunuz. (Ugur Saner) Tam bir panayır yerini andırıyor. İlk olarak yaşlı ressamın yanına sokuluyoruz. Oturtmuş karşısına genç ve neşeli bir genç kızı "10 dakika 10 bin lira" sloganıyla portre çiziyor. Eğer 1 dakikada karikatürünü çizdinnek isteyen varsa 3 bin lira ödüyor. Bir yandan çizerken bir yandan da anlatıyor öykusünü, "Adım Mehmet Tek. Kendi kendimi yetistirdim. Bir de Bayrampasa'da galerim var. Hafta sonlan burada, bafta içi orada çalışıp gidiyorum. Havasını seviyonım Ortaköy'ün, gençlerini, dinamizmi seviyonım" diyerek. Yanımıza gözleri görmeyen bir genç yaklasıyor. Hayli duyarb. "Gazeteci misiniz" diye soruyor. Bir naylon torba içine doldurduğu "Kıbns malı" yapma bebekler satıyor. Kabataş Erkek Lisesi öğrencisi Kemal Özyurt'a bebekleri, okulda okuyan diğer öğrenci velileri temin ediyor. Kimlere geçim kapısı olmuyor ki Ortaköy? Ciddi sekilde bir sanat alışverişi de yaşanıyor Sanatkârlar Çarşısı'nda. Amatörce resim çizen de bir köşelere sıkışıp bunlara müşteri anyor, profesyonelce çalışanı da! Plaklar, saydamlar, afışler... Ayla Çaştaban adL ev haruıru, kendi üretimi olan kuçük küçük kabartma İstanbul evlerini eşi Asım Çaştaban'la birlikte pazarlıyor. Tahta, porselen, yosun ve kunıtulmuş çiçekler kullanarak yaptığı el emeği ürünleri 50 ila 300 bin liradan satıyor. Pazann belki en ilginç ve renkli kişiliği ressamşair Bekir Sıtkı Tuncer. Kıbns savası gazilerinden ve komando albaylıktan ayrılma Tuncer, seramik biblolar ve hediyelik eşyalan kendi şiirleriyle süslüyor. Nesrin Çelik ve Kimile Akına, üniversite öğrencisi iki genç kız. Tuttuklan bekâr evlerinde "kısır, kek, ıspanaklı börek, mozaik pasla, kavurma ciğer" pişirip bunlan satıyorlar. Kısırın bir tabağı bin 500 hra, böreğin dilimi 750 lira. Deri eşyalann çokluğu dikkat çekiyor. Çakmak kılıflan 5 bin, üzerine isim yazdınlan anahtarhklar on bin lira. Bir tezgâhın üzerine koyduğu verniklenmiş ağaç kütuğunu Musufa Şahin adlı genç elindeki oyma aletleriyle şekillendiriyor. Yıldız Üniversitesi Restorasyon Bölümü Mezunu Şahin, Osmanlı ve Selçuklu dönemi desenleri baz olarak alıp modernize ediyor. Büyük boy bir oytunun fiyatı 200 bin lira. Döniip tekrar sahilde oturduğu bankta çayını yudumlayan yaşlı adamın yanına geliyoruz. "Nasıl, güzel değil mi" diye sonıyor. Adı, Ahmet Mudumulu. 40 yıilık Ortaköy lü olduğunu söylüyor. "lşte şu denizin günden güne artan kirliligi ve gökyüzünün her giin biraz daha artan griliğini sevmiyorum" diyerek kesiyor konuşmayı. Tunaya, laikiik ilkesine bunca önem vermesine karşın, 141142 ile birlikte 163'ün de kaldırılması gerektiği inancında: "Ancak ölçülü olmak. adaletli ve hesaplı hareket etmek gerek. Bazı insanlar mazinin kovuklanna saklanarak geleceği inşa etmek umudundadırlar, ama Turkiye kalkındıkça bunun yanlış olduğunu hissedeceklerdir." Sedat Simavi Vakfı Armağaru'nı kazanmaktan mutluluk duyduğunu belirtiyor Tunaya. "Bu olay beni biraz yakın geçmişe götürdü" diyor. "Daha 1960'ta Erol Simavi dostum böyle bir vakfın kunılmasını düşündüğunü anlatmıştı. Hem onun isteği gerçekleştiği için çok mutluyum hem de sosyal bilimlerin değerlendirildiğini gördügüm için..." Derslik açiffl • ANKARA (ANKA) Türkiye'nin her yerinde ilkokul, ortaokul ve liselerde 40 kişilik "ideal" sınıflara ulasmak ve tam gün eğitime geçmek için 38 bin 880 derslik yapılması gerekiyor. MEB yetkilileri, dersliklerdeki öğrenci sayısını azaltıp Avrupa standartlanna uygun 2030 kişilik sınıflar yapmak için ise yaklaşık 50 bin derslik gerektiğini bildirdiler. Türkiye'nin taşra bölgelerinde 100 ve daha fazla mevcudu bulunan sınıflara rastlanıyor. Maxwell, Macar basmına da el atü Daily Mirror, pazar günleri yayımlanan Sunday Mirror, ayrıca People, Sporting Life, Daily Record ve Sunday Mail gazetelerinin patronu olan Maxwell, son olarak Macaristan'da 'Magyar Hirlap' Gazetesi'ne ortak oldu. ra, Doğu Avrupa'da o tarihte "ürkek bir kıpırtı" şeklinde başlayıp sonradan "çıg"a dönüşen demokrasi hareketi, "The European'ı durdurdu. Oysa basın meslek dergilerinde "En son teknoloji Ue çabşacak, haber toplayıp aktaracak elemanlar aranıyor" diye renldi ve cazip ilanlan epey önce çıkmaya başlamıştı. "Mirror Grubu" diye bilinen "Daily Mirror", pazar günieri yayımlanan "Sunday Mirror", ayrıca "People", "Sporting Life", "Daily Record" ve "Sunday Mail" magazın gazetelerinin patronu olan Maxwell, esas "Dail> Mirror" ile öne çıkıyor. Tirajı 3 milyon civarında oynayan bu kitle gazetesi, rakibi Rupert Murdoch'un "Sun"ı ile yarış halinde Oturduğu Oxford yakınlanndan, 100 kilometrelik yolu helikopteriyle alarak, "Mirror" binasının damına inen ve trafiğe girmeyen Maxwell'in hisse sahibi oiduğu ya da doğnıdan yonettiği kuruluşların listesi uzun, "Mirror" grubunun yani sıra yerel gazeteler, British Magazine Publishing Group'a da sahip. Bu yayınevi, aralarında "Banking World" gibi tngiliz Havayolları1 nin yoiculara parasız dağıttığı tamtım dergisi gibi 162 dergi yayımhyor. Maxwell'in, tngiltere'de Bağımsız Televizyon (ITV) şebekesine bağlı "Central TV"de yüzde 20, Fransa'da TFl'de yüzde 12, Ispanya'da yeni uydu yayın televizyonu 10. Kanal'da yüde 10 hisseye sahip. Bir Fransız haber ajansında da yüzde 66.8 hissesi bulunuyor. tsrail'de grafik firması Scitex ile Maariv Gazetesi'nde de hissesi var. Ayrıca, "Musk Tdevision"ın (MTV) yüzde 25 hissesi onun. Davudi sesi, kocaman cussesi, aşağı kayan kaslan, güzel yuzü ile sık sık televizyonda, basında görülen Maxwell'e, kendi gazetelerinde de hemen her gün rastlarur. Hakkında hemen her yıl biyografı yazılan, her fırsatta bunlara ta/minat davası açan, her fırsatta irili ufaklı çeşitli şirketlerden hisse ahp satan bir işadamı aslında. Çekoslovakya'da Yahudi bir ailenin 9 çocuğundan üçüncusü olarak doğan Maxwell, başlangıçta sadece "Ludvig Hoch"du, 4 kardeşi ve ana babası Auschwitz'de ölen Maxwell, tkinci Dunya Savaşı sırasında kaçarak Fransız Direniş Kuvvetleri'ne katıldı. Sadece uç yıl eğitim görmuş olmasına rağmen, zekâsı, işbilirliği, girişkenüği ve tabii doğup büyüdüğü bölgelerdeki dil bohçasından öğrendiği diller sayesinde kısa sürede "ise yaradı!' Fransızlardan, tngiliz Ordusu'nun Çekoslovak Alayı'na katılan Maxwell, sınıf ve ülke atlayarak İngiliz ordusunda subay olmuş. Savaş sırasında üstün cesaretlı nedenıyle madaiya almış. Hayatımn bu dönemi epey karışık olan Maxwell, kimsenin bu konuda araştırma yapmasıru istemiyor. Kendi iznı olmadan hayat hikâyesini yazanlara tazminal davası açıyor Yaygaı Eğitim Şurası • ANKARA (ANKA) Kasımda İzmir'de yapılması planlanan ancak daha sonra ertelenen "Yaygın Eğitim Şurası" 1519 ocak tarihleri arasında Ankara'da düzenlenecek. Milli Eğitim Bakanhğı Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdür Yardımcısı Zeki Özkan, şuraya aralarında YÖK üyeleri, MEB temsilcileri, üniversite öğretim üyelerinin de bulunduğu yaklaşık 600 yetkilinin katılacağını söyledi. Şuraya eski milli eğitim bakanlan ve eski milli eğitim müsteşarlan da davet edilecek. EDtP EMÎL ÖYMEN LONDRA Ingiliz basın imparatoru Robert Maxwell, bir Avrupa gazetesi çıkartmak için uğraştıktan sonra, bir Avrupa gazetesi satın almayı daha uygun buldu: Maxweü'in İngiltere'de sahip olduğu gazete, dergi, radyo ve tele\'izyon hisselerine şimdi bir de Macaristan'da "Magyar Hirlap" Gazetesi'nin yüzde 40 hissesi eklendi. Macaristan, Doğu Avnıpadaki hızlı değişim süreci başlamadan çok önce de Batı Avrupa tipi yaşam ve piyasa biçimini j'avaş ya vaş benimsemeye baslamış bir ülke olarak, yatınmcıların ilgisini çeki yordu. "Magyar Hirlap"ta yanya yakın hisseyi alan Maxwell, gazetenin şimdiye kadar biriken borçlarını ödeyecek, yeni teknoloji getirecek. Bütün bunlar, Londra ve Frankfurt'ta günde 1 milyon basılması ongörulen "The European" (AvrupaJı) adlj gazetevi pkartmaktan daha kolay ve emin bir yatırım. Avrupa gazetesinin 1989 baharında çıkması gerekiyordu. Yazı işlerine ilişkin sorunlar, eşgudum güçlükleri gibi nedenlerin yaru sı
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear