24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1 ARALIK 1989 DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/3 Gorbaçov'a EPFdan ınesaj • Dış Haberier Servisi Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), SSCB lideri MihaU Gorbaçov'a bir mesaj göndererek ülkenin Önde gelen yayın organlanndan Argumenti Fakti adb gazetenin yazı işleri müdürü üzerindeki baskılara son verümcsini istedi. IPI Direktörü Peter Galliner tarafından gönderüen mesajda, söz konusu yazı işleri müdürünün istifaya zoTİandıgı yolunda haberler alındığı kaydedilerek, iktidarı süresince basın ve düşünce özgürlUğünden yana tavırlar alan Gorbaçov'un bu güveni sürdîlrmesi istendi. Brüksel'deki Karma Parlamento Komisyonu Toplantısı sisleri dağıtmadı umut ve ısrar ralban, Turkiye'nin, insan haklan konusunda en çok "hesap vereıT ulkelerden biri olduğunu söyledi. Vuralhan'a göfe Türkiye'ye sık sık bu konularda yabancı heyetlerin gelmesi "açıklık ve demokrasinin göstergesTydi. Türkiye konulu raporlanndan ötürü Uluslararası Af örgütü'nü eleştirmekten de kaçınmayan Vuralhan, ANAP hükümetinin bu örgütle diyalog istefinin sürdüğünü, ancak bu isteğe yanıt alınamadığını öne Bu çerçevede, îtalyan yasalanrun örnek gösterilmesi de bir işe yaramıyor. Îtalyan Komunist Partisi'nin gücünü anımsatan bir Avrupalı parlamenter "uygulamaya bakmak lazun" dedi. Aynı anlayış Cumhurbaşkanı Özal'ın 9 kasım konusması değerlendirilirken de yinelendi. TBMM'de sürekli bir İnsan Haklan Komisyonu kurulması düşüncesi önemli bulunuyor. Ancak KPK'nm Batı Avrupaiı üyeleri, Cumhurbaşkanı özal'ın 141, 142, 163 konusundaki tutumunu "tatmin edid olmaktan uzak" görüyor. Brüksel Komisyonu'nun hazırladığı raporda Türkiye'ye ne denilecek? Ankara "üyeli|e evet" türünden bir yanıtı zaten beklemiyor. Tek istediği, tam üyeliğe ilişkin görüşmelerin 1992'den sonra "mutlaka" başlaması için ışık yakılması. Bu ışığın renginin "san degil, yeşil olmaa~" Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Bozer, KPK toplantısında yaptığı konusmada bunu ifade etti. Bozer, Avrupa'nın.yeniden biçimlenmesinde, Türkiye'nin kıtasal güvenlik açısından sahip olduğu jeostratejik önemi ile aktif ve yapıcı bir rol oynayabileceğini söyledi. "Topiulugun önceliklerinin ve ^üçlakleriain biUndndeyiz. Üyeliğimizin asamab olarak gerçekleşecek bir süreç gerektirdigini biliyoruz" diyen Ali Bozer şöyle konustu: "Ancak, AT, Türkiye'ye üyelik göıüşroeleri ve geçiş dönemine ilişkin açık ve ohunlu bir sinyal vermelidir. Türk kamuovund»ki AT coşkusunu sürdürebUmemiz ve AT'ye üyeliğe hazırianabilmemiz için bu siaymk gereksüunemiz w . n DU1VKADA BUGUN AIİSIRMEN İki Olay... Eğer politikaya bağcı dövmek amacıyla bakıyorsanız, kolay, duygusal çözümler, hemen kapılınan ölkelerin gözlüğünü takabilirsiniz. Ama bakış açınız pditikanın bağcı dövmek değil, üzüm yemek için yapıldığı yolundaysa, o zaman da duygusal davranışları, birden alevlenen öfkeleri ya da ilk bakışta herkese rtoş gelen popülist çözumleri bir yana iter ve soğukkanlılığı, uzun erimli düşünceyi yeğlersiniz. Milletvekili maaşları konusunda, bugüne dek hep ülkemizde egemen olan genel görüşün tersini savunarak, parlamenterlerimize, sınırları zorlamak pahasına da olsa elden gelen rahatlık ve güvencenin sağlanmasını savunduk. Yasama görevini yerine getiren, yürütmeyi denetleyen kişilerin, ekonomik kaygılardan uzak olmaları, geleceklerinın güvence altında bulunması, kendilerini daha bağımsız kılar kuşkusuz. Milletvekilleri için yaptırılan lojmanlar da yaptıranın amacı, seçilmiş olanlara bir lütufta bulunmuş olmak olsa bile, yararlı olmuştur. Eninde sonunda, koca devletin bütçesi içinde bu giderler denizde bir damla ölçüsünde kalır, ama bu rahatlık çok önemli bir işlevi yerine getiren kişiyi daha bağımsız kılar düşüncesindeydik. Hatta daha da ileri giderek, her milletvekiline bilgisayaria donatılmış birer büro, bir sekreter, iki uzman yardımcı verilmesinin de yaraıiı olacağı kanısındayız. Kuşkusuz, yüksek derecede maaş alan 1.300 kişinin masrafı ve bürolar için inşaat giderleri de bütçeye yük olarak eklenecektir bu durumda. Ama unutmamak gerekir ki boylesine donanımlı ve destekli parlamento üyelerinin yalnızca dörtte birinın bile, kendilerine sağlanan olanaklan tam amacına uygun olarak kullanmaları halinde, hiç kuşkusuz yasalar daha duzgün çıkacak, ülkenin sorunlarına, hiç degilse teknik bilgi açısından, daha uygun çözümler üretilebilecek, parlamentodaki tartışmalar daha düzeyli olacaktır. Doğrusu ya ileri sürülen bu görüşler çok özgün değildir. Batı ülkelerinde genellikle adayları varlıklı sımflardan gelmeyen sol partiler de pratik nedenlerle bu yönde öneriler ileri sürmüşlerdir. Ancak, bu görüşün de bir sınırı olduğunu kabul etmek gerek. Eğer yasaları yapanlar, ellerindeki bu yetkiyi, nalıncı keseri gibi, hep kendilerine yontarak, toplumun çok güç koşullar altında yaşadığı dönemlerde de kısa sürede kendilerine yarar sağlayan çözumleri birbirleri ardından çıkararak, parlamenteri halkın kcşullanndan kopuk bir rahatlığa ulaştırııiarsa, böyle bir davranışın geniş toplulukların tepkisine neden olmasını da doğal karşılamak gerekir. Nitekim ANAP ve DYP milletvekillerinin işbirliği ile komisyondan geçirilen ve milletvekillerine yalnız emeklilikte kolaylık sağlamakla kalmayıp borçlanma yoluyla 40 yaşını geçmiş parlamenterlere hem milletvekili hem de en yüksek dereceden emeklilik maaşı alma hakkını veren öneri de halkın yüzde 100'e varan enflasyon altında ezildiği bir dönemde büyük tepkilere yol açacaktır. Sanınz, SHP milletvekillerinin, komisyonda bu öneriye karşı çıkmalan ve girışimlerinin sonuçsuz kalmalan üzerine de toplantıdan ayrılmaları, bir sosyal demokrat partinin göstermesi gereken özene uygun olduğu kadar, aynı zamanda halkın tepkisinden çekinmenin de ürünüdür. Gönül ister ki, abartılmış ve çoğu kimse tarafından haklı biçimde "avanta" olarak nitelenebilecek avantajlar sağlama girişiminin sakıncaları Millet Meclisi Genel Kurulu'nun çoğunluğu tarafından anlaşılır da bu girişim önlenir. Rejimin iyice çürütülmeye başlandığı bir dönemde, parlamentonun güvenilirliğine yeni bir darbe indirmede parlamenterlerin hiçbir yararı yoktur. Parlamentonun itibarı ise yasalardan çok, parlamanterlerin kendileri tarafından korunur. Dikkati çeken ikinci konu ise hakkında "sahte imza toplamaktan" dava açılan Batı Trakyalı soydaşımız ve geçen dönem Yunan Parlamentosu üyesi olan Sadık Ahmet'in Atina'daki duruşmasıyla ilgili. Oavanın Sadık Ahmet tarafından değil de Yunan makamları açısından nasıl sahtecilik koktuğunu bir yana bırakalım. Yeri geldiğinde daha önce de değmdiğimiz olayı yine ele alacağız. Ancak bugün üzerinde durmak istediğimiz nokta, duruşmayı izlemek üzere Atina'ya gitmek için İstanbul'daki Yunan Konsolosluğu'na başvuran İstanbul Barosu heyetinin yalnız başkanı Turgut Kazan'ın isteminin kabul edilmesi, geri kalan üyelerin vize istemlerinın ise geri çevrilmesidir. Hiç kuşkusuz ki bu davranış, altında Yunanistan'ın da imzast bulunan, Helsinki Sonuç Betgesi'nin, "üçüncü sepet" denen, insan haklarıyla ilgili bölümüne aykırıdır. Nitekim İstanbul Baro Başkanı Turgut Kazan da haklı olarak, bu davranışı protesto etmiş, duruşmayı izlemekten de vazgeçmiştir. Ne var ki bu tepkiyle yetinmemek gerekir. Dışişleri Bakanlığı'nın olayı Yunanistan nezdinde, resmen protesto etmesi ve gerektiğinde tüm uluslararası platformlara gotürmesi gerekir. Unutmamalryız ki Türkiye'de görülen ve terörist bazı eylemler iddiasının da karıştığı bir davada Yunan yurttaşları duruşma sırasında mahkemeyi protesto edebiiecek kadar ileri gitmışlerdi. Şimdi aynı Yunanistan'ın Türkiye'nin en büyük barosunun heyet üyelerine vize vermemesı, önemle üzerinde durulması gereken bir konudur. Türkiye ile Yunanistan arasında, karşılıklı çıkarlara, karşılıklı saygıya dayalı bir dostluğu her zaman içtenlikle savunanlardanız. Ama şu noktayı da belirtmek gerekir, böylesi bir dostluk ne Atina'nın Ankara'nın insan haklarına veya karşılıklı saygıya aykırı davranışlarına göz yummasıyla sağlanabilır ne de Ankara'nın Atina'nın benzeri tutumlarını görmezden gelip aldırmamasıyla. Devletin, İstanbul Barosu Başkanı'nın gösterdiği haklı duyar' ' ğı göstermesi zorunludur. YASEMİN ÇONGAJt BRÜKSEL Avrupalılann gözleri Berlin'e, Prag'a, Budapeşte*ye çakılmış kalmış durumda. Doğu Avrupa'da yaşanan gelişmeler Avrupa Topluluğu'nun (AT) gündeminin ilk sırasına iyice yerleşti. Tek pazar sürecinin resmen başlayacafı 31 Arahk 1992'ye kadar sosyalist ülkelerdeki değişitnin nereye varacağı topluluğun kararlarını kaçınılmaz biçirnde etkileyecek. Gündeme gelen "dört balkalı Avrupa Birligi"nin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği, hangi ülkenin hangi halkada yer alacağı hep bu gelişmelere bağlı. Bu kanşıklık içinde Ankara'yı düşünen ise pek yok. Türkiye"nin AT'ye tam üyelik başvurusuna ilişkin "genel göriiş" niteliği taşıyan rapor, işte böyle bir ortamda son biçimini alıyor. Ankara'nın, her sözcüğüne büyük önem vereceği bu belgenin engeç 17 aralıkta Bakanlar Konseyi'ne iletilmek üzere KOREPER'e verilrnesi bekleniyor. Topluluk daimi delegelerinden oluşan KOREPER'in Bakanlar Konseyi gündemine koyacağı rapora dayanacak esas karar ise "iyimser bir tahminle" 1990 yılı sonlarında alınabilecek. Bu karara temel oluşturması açısından önem taşıyan raporun açıklanmasına iki hafta kala yapılan TürkiyeAT Karma Parlamento Komisyonu (KPK) toplantısı ; Türkiye'nin üyelik "umudu" azalırken, ısrannın sürdüğünü gösterdi. TBMM ve Avrupa Parlamentosu'nun 18'er üyesinden oluşan komisyon, yine her şeyden çok Türkiye'deki insan haklarını tartıştı. AT Komisyonu Akdeniz Havzası Sorumlusu Abd Matutes'in toplantıya çok kısa bir süre "yasak savarcasına" katüması Tttrkiyeli yetkililerce eleştirildi. Yetkililer bunu resmen açıklamasalaı da toplantıdan edindikleri izlenimin "üyelik açısından umut verici olmadıgım" özel sohbetlerde ifade ettiler. Bu olumsuz izlenimin arkasında ise yine, demokratikleşme ve insan haklan uygulamalannda Turkiye'nin Batı Avrupa anlayışına aykın bir devlet ve hukuk sistemini sürdürdüğü yo Belçika'da önceki gün çalışmalarınıtamamlayan Türkiye AT Karma Parlamento Komisyonu toplantılarının gündeminde Türkiye'deki insan haklan baş sırada yer aldı. Ankara, Brüksel Komisyonu'nun hazırladığı rapordan "üyeliğe evet" türünden bir yanıt beklemiyor, ama görüşmelerin 1992'den sonra mutlaka başlaması için yeşil ışıkistiyor. lundaki eleştiriler var. Uç gün süren KPK toplantısında, Türkiyeli milletvekilleri Batı Avrupalı meslektaşlarma sürekli bir bicimde "insan baklannda kat edilen yolu" anlaunak ve kanıtlarım göstermek zorunda kaldılar. KPK Eş Başkanı ANAP îstanbul Milletvekili Biilent Akarcalı, gözaltı süresinin kısaltılması, Avrupa insan Haklan Mahkemesi'nin yetkilerinin tanınması, cezaevleri yönetmeliğinin iyileştirilmesi ve TBMM'deki ilgili komisyonlarda bekleyen idam cezalanna ilişkin yeni yasa tasarısını uzun uzun anlattı. Komisyonun yeni üyesi eski Milli Savunma Bakanı Ercan Vusürdü. Toplanüya katılan yabancı parlamenterler ise başta Türk Ceza Kanunu'nun 141, 142 ve 163'üncü maddeleri olmak üzere temel özgürlükleri kısıtlayan duzenlernelerin geçerliliğini korumasından duyduklan rahatsızlığı dile getirdiler. Bu rahatsızlık arük Ankara'da hiçbir yetkili tarafından "içişlerine kanşmak" olarak rütelendirilip, bir kenara atılabilecek bir olgu değil. Çünkü 141, 142, 163 tartışmasının Batı Avrupa'nın "temel özgürliikler" anlayışına aykın sonuçlanması, Türkiye'ye "Batı Avrupa'yla bir arada olamaz" damgası vurulmasına yol acabilecek. Thatcher'ın rakibi • LONDRA (AA) lngiltere'de Muhafazakâr Pani Başkanı Başbakan Margaret Thatcher'a rakip olduğunu duyuran Muhafazakâr Parti Milletvekili Sir Anthony Meyer, öncekj akşam parti başkanlığı için başvunı süresinin dolmasına birkaç saat kala adayhğım resmen açıkladı. Sir Anthony, fiyelik başvurusundan sonraki açıklanıasında, "Bayan Thatcher'a karşı kazanma şansım olmadığıru biliyorum, ancak 373 Muhafazakâr milletvekiline seçme olanağı sağlamak istiyorum" demekle yetindi. FiLİPİNLER LüBNAN Aquinotya karşı darbe girişimi Filipinler Devlet Başkanı Aquino'yu devirmek amacıyla darbe girişiminde bulunan denizciler, Hava Kuvvetleri Karargâhı'm ele geçirdi.Başkanlık Sarayı bombalandı. MANtLA (Ajanslar) Filipinler'de Devlet Başkanı Corazon Aqnlao'yu devirmek için iki bin asker darbe girişimi başlattı. Aquino'nun Başkanlık Sarayı'nın darbecilere ait bir uçak tarafından bombalandığı haber. veriliyor. Darbecilerin hava kuvvetleri karargâhı ile iki yayın istasyonunu ele geçirdikleri, devlet televizyonuna ait bir istasyonun çevresinde de darbecilerle ordu birlikleri arasında çatışmalann sürdüğü bildiriliyor. Aquino, halka ve polis güçlerine özgürlüğü savunmak için kendisinin yanında savaşmalan çağnsında bulundu. Otomatik silahlann kullaıuldığı çatışmada zaman zaman bazukaların da atıldığı belirtildi. Savunma Bakanı Ramos, Genelkurmay Başkanı Renato de Villo ile birlikte kendisinin de isyancıların yanında yer aldığı yolundaki haberleri yalanladı. AOUN'TJ KORUYORLAR Gcncral Mkbel Aoun'un terk etmemekte direndigi Başkanlık Sarayı'nın öniinde nöbet tutan Bcyrutiu Hıristiyan gençler, 'Şimdiye kadar ordu bizi korudu. Şimdi biz ordumuzu ve generalimizi koruyoruz' diyerek Suriye biriikieri çekilene dek nöbeti bırakmayacaklannı söylüyorlar. (Fotoğraf: Reuter) TürkBulgar bulıışması • ANKARA (AA) Türkiye ve Bulgaristan arasında, Türk azınlığın durumu da dahil olmak üzere, ikili ilişkilerin bütün yönlerinin ele alındığı toplantılann ikinci turu 9 ocakta Kuveyt'te gerçekleşecek. Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, ikinci toplantıda Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz'ın muhatabı, bu kez, bir süre önce yönetim degişikligi çerçevesinde dışişleri bakanhğına atanan Boike Dimitrov olacak. YUmaz, 30 ekimde yapılan ilk toplantıda Bulgaristan Başbakan Yardımcısı Georgiu Yordanov ile bir araya gelmişti. YUNANİSTAN Geçici hükümet ekonomiye yüldeniyor STELYO BERBERAKİS ATİNA Yunanistan'ın üç büyük partisi tarafından desteklenen yeni hükümetin programı önceki gece parlamentoda açıklandı. Aynı zamanda ekonomi profesörü olan 85 yaşındaki Başbakan Xenofondas Zolotas'ın okuduğu hükümet programı parlamentonun 300 milletvekili tarafından alkışlandı. Zolotas'ın 55 dakika süre ile okuduğu hükümet programında daha çok ekonomik sorunlara verilecek çözüm yollanna ağırlık verildi. Dış politika ile ilgili bölurue ise ancak 1 dakikalık yer veren Zolotas, Yunanistan hükümetinin, uluslararası işbirliği çerçevesinde tüm ülkelerle ve özellikle komşu ülkelerle iyi komşuluk ve dostluk ilişkileri istediğini belirtti. Zolotas bu konuda şoyle konuştu: "Yfcnaabtan hüküiMii, dış siyasetini, üç bnyttk partinin verdiği desteUe yürütecektir. Y a n u b tan, uluslararası işbirligi ve Avropa'daki geUşmeler çerçevesiiHİe banşa yöneük eünden gden her bir katkıyı göstereccknr. YuoaaisUa, bötün ülkrierie ve özellikle komşu ulkelerie iyi kom$uluk ve dostluk ilişkileri yurütmek istemektedir. Kıbns sonınu konusuada ise Blrieşmiş Milletler Geoel Sekreteri ve Kıbns Cumburbaşkanının adil, kalıcı bir çözüm için gösterdikleri tıgraşılanı destek *ermeyi sürdürecektir. Yananbtan bükiimeti BM Gend Sekreterrnim, Kıbns sonınunun çözümmBi kolaylaşbrmak amacıyla BM kararlannın öngördugii ve zonınlu kddıgı bir bicimde Türkiye'yi ikna edecegJni ümit etmektedir. Ülkedeki ABD usteriniıı geiecegi konusunda ise ulusal çıkartara göre hareket edilecektir." Aoun yalnız kalıyor Israil, Suriye birliklerinin General Michel Aoun'a saldırması durumunda herhangi bir müdahalede bulunmayacağını açıkladı. Suriye birliklerinin Beyrut'taki asker ve silah yığınağı ise giderek büyüyor. Dış Haberler Servisi Lübnan'da, Suriye birliklerinin askeri yığmağını arttırmasıyla tırmanan gerginlik süriiyor. Suriye'nin, bölgeye yeni birlikler yolladığı bildirilirken Israil, Suriye'nin, Hıristiyan lider General Michel Aoun'a karşı bir saldırıya girişmesi durumunda, müdahalede bulunmayacağını açıkladı. Lübnan'da yeni kurulan Seüm Hoss hükümeti tarafından ordu komutanlığı görevinden alınmasına karsın, Baabda Basbakanlık Sarayı'nı terk etmemekte dırenen General Michel Aoun'u ve taraftarlannı saraydan atmak amacıyla, Beyrut çevresinde yığmak yapan Suriye'nin, dün de bolgeye MX füzelerine yer buhındu • WASHINGTON (AA) ABD'de, ray üstünde hareket edebılen stratejik MX füzelerinin altı cyaletteki üslcrde konuşlandınlacağı belirtildi. ABD Savunma Bakanlığı yetkilileri, MX füzelerinin konuşlandınlacağı üslerin Louisiana'daki Barksdak, Texas'daki Dyess, Washington'da Fairchild, Kuzey Dakota'da Büyük Forks, Arkansas'da Kttçük Rock ve Michigan'da Wurtsmith hava üsleri olduğunu kaydettiler. çok miktarda askeri malzeme yolladığı bildirildi. Askeri kaynaklardan ahnan bilgiye göre Beyrut'un güneyinde, çok sayıda tank, top, roketatar ve tankerle mevzilenen Suriye birliklerine takviye olarak, Suriye ordusuna ait yüzlerce kamyonla cephane ve askeri malzeme bölgeye ulaştınldı. Bölgeye getinlen malzemenin, Suriye birliklerine uzun süre yetecek kadar çok olduğu bildiriliyor. Bu arada Aoun yanlısı Hıristiyan Lübnanlılar, Baabda Başkanlık Sarayı önünde, Aoun'u Fransa, Lübnan'da bulunan korumak için nöbet tutmayı sür Fransız vatandaşlanmn can güdürüyor. Saray önünde nöbet tu venüklerini sağlamak amacıyla, tan büyük kalabalık, sarayın bölgeye bir savaş gemisi gönderönünden ayrümayacağını ve Ge meye karar verdi. neral Michel Aoun'u sonuna kadar koruyacağını açıklıyor. Suriye birliklerinin, Aoun'a karşı giriseceği bir saldırıya müdahale etmeyeceğini acıklayan tsrail ise Suriye'yi, Israil'in güvenliğini tehdit edecek eylemlere girişmemesi için uyardı. İsrail Hava Kuvvetleri Komutanı General Avihu BinNun, önceki gün radyoda yaptığı açıklamada, Suriye savaş uçaklarımn Lübnan'da İsrail birliklerinin bulunduğu bölgelere girmesinin, çatışmalara neden olacağını söyledi. İsrail yetkililerinden ahnan bilgiye göre Suriye birliklerinin, İsrail sınırına 40 kilometre kadar uzaklıkta bulunan Bekaa Vadisi'ne girmesi durumunda, Suriye birliklerine şiddetle karşıhk verilecek. Yeni hedef; elçilikler • SAN SALVAOOR (Ajanslar) El Salvador'da yönetime karşı savaşan solcu FMLN geriUaları, ateşkes önerilerinin reddedilmesinden sonra başkent San Salvador'da elçilerinin bulunduğu semtlere karşı saldırıya geçtiler. Gerillalann, Japonya elçüiği ile Fransa elçisinin evine saldırı düzenledikleri belirtiliyor. El Salvador'da 10 yıldır süren iç savaşın, ABD Başkanı GeorgeBush ile SSCB Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov arasında yann başlayacak zirvede de ele alınması bekleniyor. EAlmanya'da yangın • NEU ULM (AA) Federal Almanya'nuı Neu Ulm kenti yakınlarındaki Vohringen kasabasında Türklerin oturduğu bir binada dün sabaha karşı çıkan yangmda üç Türk öldü, üçü de ağır yaralandı. Vohringen polisinden ahnan bilgiye göre, 4 ve 9 . yaşlarındaki iki kız çocuğu ile 21 yaşındaki bir Türkün yanarak can verdiği yangının çıkış nedeni araştınlıyor. Bosch Türkiye'de yıllardır rakipsiz yabancıdır... tereddütsüz tercihtir. Çünkü Bosch Türkiye'de iki kere garantilLiki kat güvenlidir. Garantinin ilki Bosch'tur. Bosch'un ta kendisidir. Üstün Alman teknolojisinin Bosch ürünlerine kazandırdığı kalite.. sağlamlık ve dayanıklılıktır. Bosch markası yalnız Türkiye'de değil, bütün dünyada başlı başına bir garantidir. Garantinin ikindsi Dizel Magnet'tir.. Bosch'un Türkiye'deki tek resmi mümessilidir. Dizel Magnet başka hiçbir yabancı marka mümessilinin veremediği bol ve orijinal yedek parça garantisiyle.. Türkiye Umum Mümessili servris güvencesiyle üstün kaliteli Bosch ürünlerinin Türkiye'deki büyük garantisidir. Dizel Magnet'in Gümüşsuyu'ndaki Bosch perakende satış mağazasına,yada yurt çapında yaygın Yetkili lCARET VE SANAYı A Satıcılarına uğrayın. Dilediğiniz Bosch'a iki kere GÜMÜŞSUYU PERAKENDE garantiyle sahip olun. Yıllarca.. ama yıllarca gönül SATIŞ MAĞAZASI: Gumüşsuyu İnönü cad. 28/3 rahatlığıyla kullanın. Boş vermeyin; BOSCH alın. Taksim İSTANBUL BOSCH DİZEL MAGNET Tel: 152 57 72 152 57 84 Fax: 145 17 79 Dizel Magnet A.Ş. : ' Ahmet Veli Menger Holding Kurulusuciur
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear