26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
30 KASIM 1989 GÖRÜŞ Öğretmen HAYVANLAR İSMAİL GÜLGEÇ CUMHURİYET/7 İNSANLAR Tecrübe pek zalim bir öğretmendir. Insant önce sınavdan geçirir, sonra dersini öğretir. Spuitems FÜSUN ÖZBİLGEN İSLERİ TIKIRINDA' GİDEN LİDER: DEMİREL Sağım solum sobe;saklanmayan.. 26 MART yerel seçimlerinin ertesi gu merkez yönetiminin uygulamaları partinü ile aradan geçen 8 ay sonra bugunkü yi istifalar noktasına getirmiş, bir de Kürt durumda siyasi parti liderlerinin ve bazı konusu ayağına dolanmış krizdeki parti politikacılann birer poz siyasi fotoğraf lideri gorünumunde. larını çekelim: Turgut Özal 27 mart: Partısınin bütün kent belediye başkanlıkları elinden gjtmiş, oy oranı üçuncu parti konumuna duşmuş ve Karadeniz'de gemileri batmış bir görünumde. Bugun: Cumhurbaşkanı olarak Çankaya Köşku'ne tırmanmış, partisinin genel başkanlığına ve başbakanhğa istediğı ısmi getirmiş konumda. Tek sıkıntısı bir seçim sonrası kendisini koltuğundan indirmeye söz vermiş iki parti ile karşı karşıya bulunması. O da uzun vadeli bir sıkıntı. Btilent Ecevit 27 mart En buyuk rakibi SHP'nin birinci parti olduğunu görmenin derin uzüntüsu içinde. Bugun: Kamuoyu yoklamalannda partisinin oy yuzdesi yukseliyor. n yaşıyor. Bugiin: Seçim sonrası bakanlık koltuğunu yitirmiş, cumhurbaşkanı olan eski parti lideri özal'a karşı muhalefet bayrağı açmış, genel başkanlık yanşını yitirmiş,' şimdi ANAP içinde veya zorda kalırsa dışında politık liderlik arayışı içinde. HIZLI GAZETECİ NECDET $EN Y4PILAU CtfLAMA SoNVÇlARlM PA&Tı MECÜŞİ UYELİKLERIHE ASAĞICK APLARl YAZIU fAKiK ELPE BTTİK AZTlK ÖEft/EL 3ASKAM KAgARlARiHPÜ BiZı YA Ve Muhteşem Süleyman Erdal İnönü 27 mart Yerel seçimlerde oy oranını birinci parti konumuna yükseltmış, bütun büyük illerin belediye başkanlığı seçimlerini kazanmış partinın galip ve mağrur lideri... Bugun: Parlamentodaki cumhurbaşkanı seçıminde başarılı bir muhalefet sergileyememiş, kamuoyundaki muhalefet heyecanını partisinin peşine takamamış, 27 mart* Yerel seçimlerinde ANAP'ın önüne geçmiş olmanın sevincini yaşıyor. Özal'ı ezme heyecanı içinde. Yıldırım Akbulut Bugun: Muthiş keyifü. ANAP'm üç par27 mart: Taşra avukatlığından gelip çaya bolunmesinin hesabını yapıyor. AkbuTBMM Başkanlığı'na oturmuş olmanın lut başkanhğındaki ANAP ile Güzel harederin memnuniyeti içinde. Tek endişesi keürun koparacağı parça. Aynca Dalan parbir erken seçim olmasın. ti kurarsa uçe bölunebilecek ANAP oyları Bugiın: 27 martta ruyasında görmuş sağında. olsa inanmayacağı biçimdeJıem ANAP DSP ile SHP arasında bölünen sol oylaGenel Başkanı hem başbakan. ra bir de üçüncü parti hazırlığı yapan SHP'den ihraç edilen ve istifa edenlerin başBedrettin Dalan lattığı partileşme hareketi ekleniyor. Bu uç 27 mart: İstanbul Belediye BaşkanhgY parça da solunda. nı yitirmenin büyük hezimetini yaşıyor, Süleyman Demirel'in sağı solu ebe olmuş mosmor. doğuruyor. Üçe bölünmüş ANAP ile üçe Bugiin: Yeni bir siyasi parti kurmanın bölünmüş sosyal demokraüar kendi içlerinhazırlıkları içinde. de saklambaç oynarken Demirel de büyuk bir keyifle gelecekteki "iküdanna" hazırHasan Celal Güzel lanıyor,. Bakalım bundan sonra da işleri tıkınn27 mart: Mağlup bir partinin MUli Eğitim Bakanı olarak erken seçim endişele da gidecek mi? ÇtZGİLİK KÂMİL MASARACl EL KOYMAYA HAZIRIM ŞARTLAHMALAR Beyin fırtınası AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAN GÜRSES "BtR işadamının çalışma odasının penceresinin eni ve boyu birerroetreimiş. Hem enine bem de boyuna birerroetredaha eklenmiş, ama pencerenin eni ve boyu yine bir metre kalmış. Nasıl olmuş acaba?" Bu soruyu Sheraton Oteli'nin tepesindekı kuçük bir salonda toplanmış 11 kisilik bir gruba yönlendiren yönetici, aldığı yanıtlan karatahtaya yazjyor Kımse sorunun yanıtuu bilemiyor. Sonunda yönetici açıkkyor: "Peocere diV uçgen biçiminde imiş. Şimdi buna ters bir dik uçgen daha ekJeyin en ve boy yine birer metre kalır ama hacim iki misline çıkar. tşte bu sorunun yanıtını bulamayışınızın nedeni "petıceır'' denilince aklınıza kare veya diktortgen bir şekiL gelmesidir." Yönetıcıyı dinleyenler çeşitli firmalann ve şırketlerin yoneticilen. Seminerı yöneten kişı ise "Yönetim Geüştinne Merkeri"nin müdüru Mehmet Özcan. Konu: Beyın Fırtınası. GARFIELD JM DAVIS ANAP oyları uçe bölünebflirmiş. Sosyal demokrat oylar da uçe bölünsan, nc çıkar. Ben vanm ya. Ütke yonetimine el koymaya haanm. Her zaman başkaları koyuyor, bu sefer de biz koyalım. Hem ben şu ülkenin yonetimine bir el koyayım, sonra gorun bakalım Çankaya'nın yollanna ne dikenler doşerim. Hazır olun geliyonım... (Fotograf: Rıza Ezer) MULKIYE HAF1ASIETKINUKLERI Dalan'a Sözen'den davet ARAL1K ayı yaklaşınca Mülkiye Mektebi mezunları arasında bir kaynaşmadır başlıyor. 4 Arahk Mülkiye Gunu öncesinde Ankara'da Istanbul'da ve son iki yıldır da Kıbns'ta Mülkiyeliler çeşitli etkinlikler duzenliyorlar. Mülkiyeliler Birliği İstanbul Şubesi bu yıl 130. kuruluş yıldönümü etkmliklerini pazartesi akşamı bir kokteyl ile başlattı. Hafta boyunca Yıldınm Akbulut'tan Demirel'e, İnönü'den Ecevit ve Erbakan'a kadar siyasi parti liderleri "Degişen Dunya'da Turkiye'nin Gündemi"ni nasıl gördüklerini anlatacaklar. Aynca sinema, tiyatro, roman, öyku, şiir gibi kulturel konularda söyleşiler düzenlendi, fihn gösterileri >apılıyor. Macar siyaset bilimcisi Atilla Agh ile Polonya Dışişleri Siyaset Daire Başkanı Dr. Jarzy M. Nowak ise "Değişen Dunyada Uluslararası Denge" konusunda konferans veriyorlar. Pazartesi akşamı açılış kokteylinde belediye başkanları, vali yardımalan, eski mılletvekilleri, genel mudür ve şirket yöneticilerinden oluşan mulkıyeli bir kalabalık vardı. İstanbul Belediye Başkanı Nuretün Sözen ise Mulkiyeli olmadığı halde kokteylde hazır bulundu ve çevresini saranları değişik anlatımlan ile guldürdu. Sözen TRT'den şoyle yakınıyordu: "TRT benim çalışmalarımı göstermiyor. hatta beni de ekranda gostermemeye dikkat ediyor. Son olarak SHP İstanbul Danışma Kurulu toplantısında da bunu yaptılar. Şimdi genel başkanımız oturuyor, yanında Fatma Girik ve ben oturuyoruz. Mehmet Moğultay oturuyor. Kamera genel başkanımızı çekiyor, sonra Fatma Hanımı çekiyor, bana gelinee bıda atlayıp Moğultay'a geçiyor..." Bunu şöyle yorumluyor Sozen: "HerhaJde fazla fotojenik olmadıgıra için." Dinleyenler gülüşurken bu kez bir davetli Dalan'ın adını ortaya atıyor. Eski belediye başkanının parti kurmasını acaba nasıl değerlendiriyor? Sözen'ın kaşiarı fena halde çatılıyor ve şu yanıtı veriyor: "O şabsın parti kurmasını bizim insanımız için bir saygıSızlık olarak degerlendiriyorum..." Sözen, daha sonra Mulkiyeliler Birliği İstanbul Şube Başkanı Hüseyin Ergttn'e dönerek şoyle diyor: "Dalan burada yaptığı konuşmada çok yakında Istanbul'un susuzluktan kınlacağını soylemiş. Gelsin burada tarttşalım. Mert bir insansa gelir, burada her konuyu tartışınz. Sizin önuniizde söz veriyonım»." Dalan kabul ederse Kuruçeşme lokalinde kıran kırana bir tartışma izleyeceğiz demektir. Ancak nedense Dalan, Sözen ile aynı masa etrafında oturmayı bir türlü kabul etmiyor... Ortada çok çözümlü bir problem varsa, şimdiye dek uygulanan modeller çözum içın yetersiz kalıyorsa, değişik ve ilgınç bir başka çözüm aranıyorsa, bir mekânda toplanan 1012 kişı bu konuya yoğunlaşır ve akla gelen her şeyi söylerler. Beyin fırtınası yaratmanın başlangıcı "şartlanmalan" kırmaktan geçiyor. Yaslı yönetıcilerin veya kamu yöneucılennın şanlanmışlıklanrun daha fazla olduğunu belırtiyor Mehmet özcan. "Önce aüeden gelen şartlanmalar, sonra okullann verdiği ezber egitim, erkeklerde askeriik. iş yaşamında yoneticilerin kendi bildiklerini empoze elmeleri sonucu şartlanmış beyinli insanlar oluşuyor bu da yeni fikirler uretilmesini engelliyor" diye anlatıyor. Beyın fırtınası galiba bugünlerı'e toplumun butun kesunlerine gerekli. özellikle de siyasi parti yöneticilerine tavsiye olunur. HARBİ SEMtH POROY TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARDUJS 30 Kasım INCEUKU GULDURU FILMLERININ OYUNCUSU SAĞIHIZA SOUINUZA DİKKAT Hayati Bey çevrenizde HAYATİ Bey bir gun barda oturmuş içkisini yudumluyor. Bir yandan da sıkıntıh sıkıntıh çevresine bakımyor. Sonra barmene dönüp şimdilerde pek moda olan gezer telefonu getirmesıni istemiş. Barmen çevredeki kalabalığa içki yetiştirirken telefon istendiğini unutmuş. Hayati bey bıraz sonra yeniden barın üstünü tıklatmış ve çevresinin hiç akşmadığı şekılde kızgın bir ifade ile soylenmi$: Barmen çabuk getir şu telefonu... Barmen telefonu getirmiş. Hayati Bey eklemiş: Bir de jeton ver... Barmen jetonu da uzatmış. Hayati bey bu kez boynunu bukmüş. Şimdi bir de telefon numarası rica ediyorum.. Hayati bey kendi halinde, iddiasız, şakayı seven, olaylara esprinin irdeleyicı iğnesiyle yaklaşmaya çauşan, yaşamın içinden biri. Aynca ifİah olmaz bir iyimser. Hayati Bey'in "değinmeieri"nın 70'li yıllarda pek uzun sayılmayacak bir omru obnuştu. Şoyle bir ortalığa çıkıp kaybolmuştu, kimileri bu espri kırıntılarını belki anımsar, çoğu okurun da belleğinden silinip gitmiştir. Şimdi, Hayati Bey'in deginmeleri ya da yasamdan aktarılan kısa öykuleri yeniden bu köşede yayına giriyor. Peki kim bu Hayati bey? Doğrusunu isterseniz böyle bîri yok. Yani boyle biri hem yok, hem var. Arada bir karşınıza çıkacak. 1386'OA BUGUN, UNLU AMBR.IKAU SINEMA OYUNCUSU CABY 6RANT (KEKl 6S*A/r) OLMUÇTV. INSlLTCeE'DE DOĞAN AHCHI&ALP AtEXAND£fî l£ACH, 8lR AKROSASl GRU&UYLA ASP'PE TveNEOEYtCEN SINEMA OYUNCULUĞUNA M£/eAK SARMIŞ, &4zt /dJçu*: eoe.L£ieLE Su MESLEĞE AIDIM *rMIŞTI ADIAlr OtJSy GBASJr OLAGAK DEĞıfrıGC>tlÇ7EN SoNSA İUC C&JEMU Fl£ML£&lMt A*AQL£M£ DlETKlCH VE AA4£ K/eST (LE Ç£tf<eMlŞT7. /Yl B(R KOMEDYEN OLUŞU DlĞEtS OZEUlKLE lgLEŞlMCE, g/Qf/t£t yOLU AÇfLMIfrt YAKIŞIKLt, AZ RASTU1NAN HAVASt VE iMGiLıZ DAVISAMıŞ fl&Z/YLA DrHKATr ÇEICEN GGANr'IN, *AKSENIC AHt> OLD LACE*(ARSEMIK K.URBAMLARl), *TO CATCM A TUtEP"(K£L£PÇEU AŞt/c'), "MOIOV BY NOeruu/Esr'ÇGizu TEÇKILAT) eıgı FILMLEBI ORMEK GÖSTERlLEBlLlK: SAĞOAj GRANT'ı, MAPlLYN MOfJEOE İLE "MONi KEY BuSıUESS' (8lli MELEŞfN AÇtCl)FtLMlNPE SOeuYORsaNÜZ. Hayati Bey'in deginmeleri TÜRK ve DÜNYA KARİKATÜRÜNDEN Ah şu ilkokul arkadaşları! İNS AN yülardır görmediği bir ilkokul arkadasına rastlarsa ne yapar? Sevtnir tabıi... Sannaş dolaş olunur, hasret gıderitir, çocukiuk aıulanndan söz , edüir. Bunlar madalyonun bir, yuzu. öbur yüzu biraz farklı. Bakın nasıl? Geçenlerde Çıçek Bar'da şu sıralar sınema tarafmdan sevilenler demeği dense yeri sinema dünyasının "Buyüksun Baba"« Anfm yılîardır gözden yitirdiği bk iSkokul arkadası çıkagehr. Ve her se> yukarıda anlauldığı gibı olur. Sarmaş dolaş olmalar, hasret gidermeter falan. Hepsi ıyî, hep&ı hoş. Ama bir ara Arif telefona çağrıhnca. ılkokul arkadaş: fırsattan yararlanıp, Arifin yanında arüatrrtaktan kaçındığ) bir anısmı anlaımaya girijir. Ve işler o andan baslayarak fena halde farklılaşıı. Arif, Adana'nın Osmaniye kazasında ılkokula başîamak uzeredir. Babacığı, oğlum okuyup adam olsun diye parçalanmaktadır. Oglunun okul ihtiyaçlarını büyOk bir titizlıkle eksiksız tamanılar. Siyah önlUk, beyaz yaka, çanta, defter, kitap, kalem açacagı, ne varsa hepsi tamam, yepyeni, gıcır gıcır... Bir gün, iki gttn, beş gun, coşkuiu baba, oğlunun okul dönuşünü gözier. ^rif uykuva yatınca da, neler okuvup yazdıgını öğrenmek için defterine göz atar Defterde tek bir satır da olsa yazıya rastlamaz. Müthiş canı sıkıiır. Bızim oğlan okuiu asıp haylazhk mı ediyor yoksa diye hayıflamr. Bir gün Arif m pesine takıhr Onu okula kadar izler. Oysa kuşkuları boşunadır. Arif, bekfedığımn aksme, koşa kosa okula gıder, en ön sıraya oturur, büyük biT dıkkatle öğretmenıni izlemeye başlar. öğretmeni karatahtaya yazı yazar, Arif, arunda kaiemine sanlıp hocasının yazdıklannı defterine geçinr Hocası karatahtayı sılınce, Arit, bu kez sügısine sarılıp defterinde ni var ne yok sıler. Chanson (F.ALMAıNYA)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear