26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
30 KASIM 1989 KULTURSANAT YAYIN DUNYASINDANINCELEMEARASTIRMA CUMHURİYET/5 6 Strasbourg Kollokyıımu • Kültür Servisi Strasbourg Insani Bilimkr Üniversitesi Turk Etüdleri Enstitüsu'nde kasım ayı içinde yapılan kollokyumda sunulan tebliğler önce Fransızcada sonra Türkçede kitaplaştmlacak. Kollokyum "Fransız Devrimi ve Osmanh lmparatorluğu" konusu uzerine düzenlendi. Tebliğ sunan bilim adamları arasmda Paul Dumont, Stephane Yerasimos, Sina Akşin, Zafer Toprak, Arslan Kaynardağ, Irene Melikof, Server Tanilli, François Georgeon, Geroges Livet, Barbara M.Kellner, Henri Laurens, Jean Berenger, Gerard Groc, Anahide Terminassian da yer alıyor. Konuşmacılar devrim ile imparatorluk arasındaki çeşitli ilişki ve bağıntıları gundeme getirdiler. tlk aşamada Fransızca yayımlanacak olan kitabın Türkçeye çevirisini Strasbourg'ta öğretim üyeliği görevini sürdürmekte olan Profesör Server Tanilli yapacak. Maden işçisV Rurtuluş Savaşı'nda Tbplum Ege'deki Sivil Direnişten Kurtuluş Savaşına İlhan Tekeli Selim llkin TTK Yayını Ankara 1989 579 s. BÜLENT TANÖR "Kurtuluş Savaşı'nın Türk tarihi içinde özgun olan yanı, Osmanlı geleneği içinde bulunmayan bir sivil toplum örgütlenmeşi" olması (s. 1), yani "Var olan merkezı siyasal otoritenin denetimi dışında, onun benimsediği amaçlan ve çözüm kalıplarını aşan, bir yöredeki değişik toplumsal güçlerin kaülınuyla ve onlara dayanarak gerçekleştirilen hareketler" (s. 50) uzerine oturmasıdır. Tekelitlkin ikilisinin Ege'deki Sivil Direnişten Kurtuluş Savaşı'na Geçerken Uşak Heyeti Merkeziyesi ve tbrahim (Tahtakılıç) Bev başlıklı kapsamlı kitabının odak teması, kendı ka lemkrinden böyle özetlenebilir sa nıyorum. Yazarlann kitap boyun ca yanıdamaya çahştıklan soru ise "Osmanlı toplumsal düzeni içinde var olan devlet otontesi dışında, sivil toplum esasb (temelli/BT) bir direnişin nasıl doğduğu, bu hareketin toplumun hangi kesimlerine, toplum içindeki hangi çelişkilere dayandığı (ve) ne tür işlevleri ne tür örgutlenme biçimleri içinde gerçekleştirmeye çakştığı"dır (s.5) lncdenen sürecte başlıca şu aşamalar ön plana çıkmaktadır: (1) tşlevsizleşen Osmanlı otoritesinin boş bıraktığı alanda "sivil temelli direnişler"in doğuşu, (2) bunlann kendilerini sürekli olarak yeniden üretebilmeleri, (3) dolayısıyla Kurtuluş Savaşı'nın "halk hareketi olma boyutu", (4) yeni bir siyasal güç odağının (Heyeti Temsiliye, TBMM) belırmesinden sonraki sürecte de "sivil toplum örgütlenmelerinin ortadan kaldınlması" (s.6). tizlikleriyle ortaya koydukları bu yeni yapıt, tarih bilgisi dağarcığını zenginleştirmenin ötesinde, tarih yazıcıhğı (histonografi) açısnıdan da buyuk bir katkı sayılmahdır. Kurtuluş Savaşı'nı "Tek Adam", "bir avuç kahraman" ya da "mucize" gibi elitist ya da akıldışı yaklaşımlarla efsaneleştiren resmi tarihçiliğin sığlığı, bu kitabın "toplum"a bakan bilimsel yöntemi karşısında ıyice açığa çıkmaktadır. Kitap aynı zamanda, resmi tarihçiliğe karşı çıkacağım diye tarihsel rol ve saflaşmalara keyfi bir şekilde yer değiştirten fantezilere, "bnrokrasihalk ntbgı" tezinden hareketlenen yaklaşımlara, "sivil toplum" söylemini dilinden duşurmedıği halde yakın tarihımizin bu açıdan en bereketli dönemini bu gözle süzmeyen ve "bürokrasiye" takılan anlayışlara da esaslı bir eleştiri niteliğindedır. Nihayet tarih yazarlığının, konu ne kadar dar görunse bile onu genel butun içinde görmek ve cesaretle genellemelere gitALAçLHIR HE^ETtt MERKEZİYESt Oturanlar (soldan saga) Mazhar Nurullah. İbrahim Tah mek gibi bir işlevi varsa, yazarlar takılıç. Alaşehir delegesi Nazrai Bey ve ayaktakiler (soldan saga) Kula delegesi Raşit Bey, Gediz delege bu görevi de yerine getirmiş sayılsi Şaphaneli Mehmet Fuat Bey, Salihli delegesi Abdullah Salim Bey. malıdırlar. tama yer almaktadır. Mesleği tarihçilik olmayan, sadece işin "meraklısı" bir kişi olarak bunların birkaçına değinmek isterim: Sivil temelli Ege hareketinin yalnız tstanbul hükümetinin işlevsizleşmesinden değil, Ittihat ve Terakki duşmanı ve intikamcı yeni politikaya karşı duyulan tepkiden de doğması; yalnız sivil ve asker bürokraside değil, iş çevrelerinde ("milli tüccar" politikası), eşraf arasında ve hatta çağdaşlaşmaya açık din adamları çevresinde desağlam kökleri bulunan tttihat ve Terakki'nin "merkez"deki iktidardan düştükten sonra bile 'çevre1 de önemli bir siyasal güç durumunda olması; bu partinin üyeleri için âdeta bir nefis mudafaası için de orgütlenme ve direnmeden başka bir seçenek bulunmayışı (s. 51 53); kurtuluş stratejilerinin aynı zamanda birer iktidar arayış ve Kitabın çeşitli bölümlerinde, hesaplaşmasıru da yansıtması (s. ana sorunsala ışık tutan ve sanı 341); Araplann çoğunlukta oldurım özgün nitelikli pek çok saprekli gelgitlerle işlemektedir. Teoripratik birliktelıği kitabın bir başka dikkat çeken yonudür. Kurunısallaşmanın kavramsal çerçevesı Uşak örnek olayına uygulanmakta ve burada sınanmakta, sonra yeniden teorik çerçeveye ya da "genel"e dönülerek bir senteze ulaşılmaktadır. Böylece çalışma ashnda birbirine sıkıca eklemlenmiş iki bütünden oluşmaktadır: Ege sivil direnişinin yapılanması ve işleyişi ile Uşak'taki hareketin tarihçesi ve bu bağlamda tbrahim Bey'in ilginç yaşamöyküsu. Din eğitiminden gelen bu aydın ve yurtsever insana çevresi tarafından takılan "Tahtakılıç" lakabının, benim de bugüne kadar sandığım gibi Tahta(dan)kıuç" değil, "Tahta (karşı) kılıç" anlamında kullanıldığını öğrenmek de bu arada hoş bir sürpriz oluyor! ğu bölgelerde de görülen kongre hareketleri uzerinde, "halka dayanarak iktidara gelmenin biçimlerini geliştirmiş" olan "Sovyet devrimleri"nin etkisi (1921 Anayasası da bu bağlamda "Nahiye Şüralan"ndan söz edecektir/BT) ve payı (s. 169); Batı ve Doğu Anadolu olmak üzere başlıca iki "kongreler sistemi"nin varlığı (s. 170); kongre genel kuruUannın birer yürutme kurulu dunımundaki heyeti merkeziyeler uzenndeki, sivillerin de silahlılar üzerindeki sürekli denetün isteği (s. 1756, 193, 211); yerel güçlerle kaynaşmış kongrelerin ve heyetlerin "umumi seferberlik" ilanı gibi çok netameli konularda bile cesur davranabilmelerini mumkun kılan psikososyal avantajlara sahıp bulunmaları (s. 247), vb. Bence bu çerçeve içinde kitapta eleştirilebilecek belki de tek bulamklık, Kurtuluş Savaşı yorumlanndaki "efsane öğelerinin baskıa"ndan kurtuUTianın (s. 340) gerekleri bütün sayfalar boyunca yerine getirilmişken, son anda Nutuk'taki ıfadeyle "milli sır" teonsinin, genel bütün içindeki payı pek belirtilmeden ortaya çıkıvermiş olmasıyla ilgilidir. Kanımca, kitaptaki butün veri ve tahlillerin de gösterdiği gibi kongreler dönemi hareketleri ideolojik, siyasal, kurumsal ve örgütsel açıdan, milli egemenlik ve kuvvetler birliği ilkelerine dayalı, askersivil aynmına ve askerin sivile bağunhlığı esasına sadık, milli ve demokratik devleti, siyasal aktörlerin ve yerel önderlerin bilinç ufukları dar bile olsa, tarihsel ve objeküf olarak mümkün ve hatta zorunlu kılmış bulunmaktadır. (Bkz. "Türkiye^ de Kongre tktidarlan", Yapıt, sayı 13, 1985, S. 429). YÖNETEN: ŞAHİN ALPAY Türk oyunları Avustralya'da • Kültür Servisi Gungör Dilmen'in "Midas'ın Kulaklan" ile Tuncer Cücenoğlu'nun "Kadıncıklar" ve "Çıkmaz Sokak" adlı oyunları Avustralya'run Melbourne kentindeki "Square One Theatre"da sahnelenecek. Her üç oyunu da ödenekli bir topluluk olan tiyatronun genel sanat yönetmeni Gino B. Timisich sahneye koyacak. Yardımcıhğım da aynı tiyatronun dekor ve kostümcüsü Gülin Asüyazıcı yapacak. "Midas'ın Kulaklan" daha önce îngilizceye çevrildiğinden kısa süre içerisinde sahneleniyor. Tuncer Cücenoğlu'nun "Kadıncıklar" ve "Çıkmaz Sokak" oyunlan ise 19901991 tiyatro sezonunda sahnelenmek üzere "Square One" Tiyatrosu'nun repertuvarına alındı. Cücenoğlu'nun oyunlarını Ahmet özırmak Îngilizceye çeviriyor. • Kültür Servisi TMMOB Maden Mühendisleri Odası Zonguldak Şubesi'nce duzenlenecek olan 4 Aralık Dünya Madencilik Bayramı kutlama etkinlikleri çerçevesinde Zonguldak Fotoğraf Grubu bir saydam gosteri sunacak. 9 aralık cumartesi günü saat 14.30"da Maden Mühendisleri Odası'ndaki saydam gösteride Aclan Uraz, Birol Üzmez, Emine Kart, Faruk Akbaş, İbrahim Akyurek, Ismail Ofluoğlu ve Şirin Kuçüktabak'ın yapıtları yer alacak. Klasik Türk • Kültür Servisi Eminönü Lions ve Lioness kulüplerinin Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda düzenledikleri klasik Türk müziği konserinde devlet sanatçısı Serap Mutlu Akbulut solist olarak yer alacak. Şef Muzaffer Birtan'm yoneteceği konser 9 aralık cumartesi günü dinlenebilir. öte yandan Kıaltoprak Lions Kulübu de 21 aralıkta Lütfî Kırdar Spor Salonu'nda bir Mevlana Şöleni düzenliyor. \ 'Tavşan Roger' videolarda • Kültıir Servisi Sinemalarda gösterilmeye başlanan "Masum Sanık Tavşan Roger"ın yapımcı fırması Touchstone/Walt Disney'in urettiği filmler, ocak ayından itibaren video izleyicisine sunulacak. Audio Visual Turkey (AVT) fırmasınca video haklan satın alman dünyanın en büyük film şirketlerinden Walt Disney Touchstone çizgiyle gerçek oyunculan bir araya getiriyor. Miki Fare, Vakvak Amca, Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler, Pinokyo, Kül Kedisi, Alis Harikalar Diyannda, gibi uzun çizgi filmlerin de yapımcısı. Şirketin ocak 1990'dan başlayarak Türkiye'de videoda izlenebilecek filmler listesinde "Beverly Hills Serserisi", "Deniz Kızı", "Fedakâr Dost Menji", "Mucize Deney", "Ormandaki Göz" adh bes film yer alıyor. Tahta karşı kılıç Kitap, başlığının da haber verdiği, "genelözel" iç içeliğini su Bilinen titizlik Tekeliİlkin ikilisinin bilinen ti Fosforoğlu Tıyatrosu • Kültür Servisi Enis Fosforoğlu Tiyatrosu Kadıköy Halk Eğitim Merkezi'ne "Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım" adlı oyunu sergiliyor. Haldun Taner'in yazdığı oyunu Enis Fosforoğlu yonetiyor. Oyun, cumhuriyet dönemini yaşayan Vicdani ve Efruz adlı iki arkadaşın memleketin sosyal, ekonomik ve siyasi durumlarına göre değişen konumlannı anlatıyor. Hicivle bezenmiş guldurü çarşamba, cumartesi ve pazar günleri sunuluyor. KISA KISA şunlan söylüyor: "Bu anılar günMtLATTAN SONRA / lük olayların not edildiği bir ha TELBOYU İNSANLARI Kemal Anadol, Akyüz tıra defteri değildir. Burada sade Celal Başlangıç, Boyut Yayınevi, Ağustos 1989, 94 s. ce, görevle bulunduğum memle Yayınlan, Kasım 1989,188 s. 197380 arasında CHP, 1987'den bu yana SHP mületvekili Kemal Anadol, Kartal Maltepe'den Sağmalcılar'a tnsan Manzaralan adlı kitabı ile Barış Derneği davasına, 12 Eylül Günleri adlı kitabı ile de 12 Eylül döneminde bizzat yaşadığı olaylara ilişkin gözlem ve izlenimlerini kaleme almıştı. Anadol'un yeni kitabı, 12 Eylül sonrasına ilişkin gözlemlerini farklı bir uslupla anlatıyor. Ataol Behramoğlu, kitaba ilişkin olarak şunlan söylüyor "MilatUn Sonra"da Kemal Anadol kendi yaşantılanndan ve ulkemizin yaşamından çarpıcı belgeler sunarken, romancı eğüimini ve yeteneğini de duyumsatıyor okuruna!' ru Guneydoğu insanı ne duşunuyor, nasıl yaşıyordu? Gördüğu baskılar, ışkenceler nelerdı? Eğitimleri, kultur duzeyleri, özgurlflkleri, tutsaklıkları, umutlan, umutsuzlukları neydi; nasıl geçiniyorlardı?" gibi soruları 19861989 arasında Guneydoğu olaylanru Cumhuri)et adına izlerken yaptığı gözlemlere dayanarak yarutlıyor. ketlerin bana çarpıcı gibi gelen bir iki özelliği ile meslek hayatımda Celal Başlangıç'ın buyük ilgi tanıklık ettiğim olaylardan ılginç uyandıran Kanlı Bilmece adlı kiolduğunu sandığım birkaçına kı tabını tamamlayan yeni kitabında, "1980'li yıllann sonuna doğsaca değinilmektedir." BEN TARtHtM BAY BAŞKAN / Erbil Tuşalp, Bilgi Yayınevi, Kasım 1989, 254 s. Salih Coşkun kapak oklu • Kültür Servisi Paris'te yaşayan Turk heykeltıraşı Salih Coşkun, Boulogne Billancourt Information Dergisi'nin kasım sayısına kapak oldu. Paris yakmlanndaki Boulogne Billancourt bolgesinde hazırlanan dergi, kültür ve sanat etkinliklerini duyurarak tanıtıcı bilgiler veriyor. Ayda bir yayımlanan dergi, Boulogne Billancourt Centre Culturel'in Plastik Sanatlar Atölyesi'ne profesör olarak atanan Coşkun'un yeni göreviyle ilgili açıklamalara yer vererek biyografisini yayımladı. 1980 yılından bu yana Paris'te yaşayan Coşkun, heykel, resim ve gravür çalışmalannda dışavurumcufigüratif bir çizgi izliyor. Heykellerinde bronz, ahşap ve şeffaf pleksiglas malzemeleri kullanan sanatçının son çahşmalan 1990 yılında tstanbul'da sergilenecek. CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ'NDE YENİ KİTAPLAR DtakııMı 007 451 007 452 021342 022 395 022 399 022 400 022401 022.402 022.403 022.404 022 405 022.406 022.407 022.408 022 409 023 070 079.082 079.083 126 080 152 495 152.493 183.037 308.035 306.036 SonCasus RusEvı Ktz Ûpme Kuyrujju Türk Edebtyatı Clzenne Öykuler Karabasan Bütun Şiineri Gerçekçiltk Yolunda Ayak İzlen Umut İçin Senfonı Ben Aranıyor Ask ve Minyatürler SaMı Sevmezdın Yalnızlırjı Türkıye'de Tek Parb Yönehmtnın Kurulması Istanbul Barian Prcasso Sana Gül Bahcesı Vadetmedım Nâzım Hikmet'in Gerçek Yaşamı6 Sosyoto|ik Dusuncenın Evrelen Ben Tarifıim Bay Baskan Frankhırt Okulu Kıskançlık Cağdaş Ortamda Teknık YazarlÇeirimei John Le Carre/M Harmancı Jonn Le Carre/M Harmancı Naztı Eray Svetlana Uturgauri Fazıl Iskender/M Ûıgül Talıp Apaydm F.Glorca/Said Maden Feridun Andaç Peter Curman/OzkökKayaoğlu Uğur Kökden Yüksel Paarkaya Guttekin Emre Ayfer Tunç Aysın Uğur Kezer Mete Tunçay JakOeteon John Berger/SalmanGürsoy Joanne Greerberg/N Kasap Kemal Sulker Raymond Aron/K.AIemdar Erbil Tuşalp Phıl Slater/Ahmet Ozden A R Gnllet/'B Onaran Nermı Uygur Yajmni Tiı Fuat Acaroglu gergisi • Kültür Servisi Ressam Fuat Acaroğlu'nun sergisi 530 aralık tarihleri arasında Tem Sanat Galerisi'nde yer alacak. 1979 yılında Istanbul Devlet Giizel Sanatlar Akademisi Yüksek Resim Bölümü'nü bitiren Acaroğlu, 19861988 yılları arasında çalışmalannı ttalya'da sürdurdü. 1980'li yıllarda "Çağdaş Turk Resminde Figür" uzerine araştırmalar yapan Fuat Acaroğlu, genç kuşak sanatçılan arasında sıkça tartışılan "figür" resminde dışavurumcu bir yol izledi. Fransa ve Almanya'da sanatsal araştırmalar yapan ve litografi, gravür çalışmalan da bulunan Fuat Acaroğlu, 1978'den bu yana karma sergilere katıhyor ve kişisel sergiler açıyor. Sergilerinden bazıları şunlar: 1987'de Galeri BM'de "Genç Sanatçılar" sergisi, Galeri Baraz'da "Modernleşme Surecinde Türk Resim Sanatı" sergisi, II. Uluslararası Istanbul Bienali kapsamında Askeri Müze'de "SO'li Yıllarda Türk Resmi" sergisi. ALMANYA'DA TÜRK tŞÇÎLERİYLE tÇ İÇE / Sacit Somel, Ankara, Temmuz 1989, 157 s. Emekli elçi Sacit Somel başkonsolos olarak Lübnan, Amerika, Etiyopya, Danimarka ve Almanya'da görev yaptığı yülarda yaptığı gözlemleri ve anılanm bir kitapta topladı. Somel kitabı için Altın Altn Can Cem Cem Cem Cem Cem Cem Cem Cem Cem Cem Cem Cem Cep Metıs Meös Yalçın Bilgi Bilgı BFS Ara Ara Roman Roman Ûykü mceteme Ûyku Öyku Ş.ır Deneme Şıır Deneme Roman Şıır Öyku Öykü Inceleme Anı Inceleme Roman Bıyografi Inceleme inceteme Inceleme Roman Inceleme Erbil Tuşalp Eylül İmparatorluğu, Zehir Yiiklü Buluüar ve Bin tnsan adlı kitaplannı izleyen yeni kitabında, acüar, tutsaklıklar, 15 750 ışkenceler, yolsuzluklarla dolan 12 600. bir zaman diliminde yaşananları 5 5 0 0 yeni bilgi ve belgelerle, bir roman 6 0 0 0 akışıyla irdeliyor. 60004 0 0 0 FELSEFE 20 0 0 0 TARTIŞMALARI / 6. 80003 0 0 0 Kitap, Haz. Vehbi 5 0 0 0 Haakadiroğlu, Panorama 10 0 0 0 Yayınlan, Istanbul, Ağustos 3 0 0 0 1989, 119 s. 30004000Febefe Tardşmaian kitap dizd20 0 0 0 sinin altıncı kitabı çıktı. Bu kitap5500ta Vehbi Haakadiroğlu'nun "Zi15 0 0 0 8 5 0 0 binBeyin Sorunu", Cemal Yüdj'' 5 0 0 0 nm'ın "Bilim ile tdeoloji", Gü20 0 0 0 rol Irzık'ın "Nedensellik 9 0 0 0 Kuramlan" ve Betül Çotuksö8 5 0 0 ken'in "Felsefı Söylem Nedir 4 5 0 0 Uzerine" baslıklı incelemeleri dik6 0 0 0 kat çeken katkılar arasında. H.H.Denıirel'in turnesi • Kültür Servisi Müzisyen Hasan Hüseyin Demirel, önümüzdeki günlerde Avrupa'da bir dizi konser verecek. Federal Almanya'nın sekiz kentinde; Isviçre, Fransa ve Hollanda'da konserler verecek olan sanatçı, Türkiye'ye dönuşünde de Diyarbakır, Silvan, Kızıltepe ve Van'ın da yer aldığı birçok yörede resitaller sunacak. Beste ve prodüksiyon üzerine çalışmalan bulunan Hasan Hüseyin DemirePin "Halepçe" adlı ilk kaseti geçen aylarda piyasaya çıktı. Zeynep Oral'ın "Esintiler80'li Yıllar" kitabı da yayımlandı Yaşadığmuz dönemin bir panoraması Zeynep Oral'ın otuz kadar sanatçıyla yaptığı konuşmalan derleyen "Sözden Söze" adlı kitabı da baskıda. Oral, "Esintiler"deki yazıları için "Beni kalpten vuran, isyan ettiren öyle şeyler oluyor ki bunlan paylaşmak istiyorum" diyor. ALPAY KABACALI Zeynep Oral, Milliyet Gazetesi'nde haftada bir "Esintiler" başlığı altında değinme yazıları yayımlıyor. 1982'de başladı. O yıl çıkan yazılannı Esintfler '82 adlı kitabında toplamıştı. 1982'den bu yana yazdıklarmdan seçmeleri ise şu gunlerde Esinüler '80'li Yıllar baslıklı kitabında bir araya getirdı. Sözden Söze adını verdiği, otuz kadar sanatçıyla yaptığı konuşmalan derleyen kitabı da baskıda. Gezi ve tiyatro alamndaki yazılanyla tamnan gazeteciyazar Zeynep Oral'ın dokuz kitabı var. "Esintiler" köşesinde, o hafta içerisinde kendisini en çok etkilemiş olan, en onemli bulduğu konııyu ele alıyor Zeynep Oral. Bu nedenle, kitapta belirli bir konu ağırhğı yok. "Beni içten yakalayan, kalpten vuran, isyan eltiren, ofkelendiren o>le şeyler oluyor ki toplumun büyuk bir kesimiyle bazen de çok kuçiik bir kesimiylebunlan paylaşmak istiyorum" diyor. Başlangıçta, bunalımlı bir d o nemde yazmaya girişmesinden kaynaklanan sorunlarla karşılaşıyor: "Yazilann, sanat ve külturle ilgili olması zorunluğu vanlı. Oysa kimi zaman yaznıak istediğim konu doğnıdan doğruya siyasal ya da ekonomik olabiliyordu. Mutlaka yazmak geregi duyunca, çeşitli bahaneler uydunıp yazı>or ve sonunda sanata, kultiıre ilişkin bir bağlaç kullanıyordum. Gazeteyi ya da o sayfayı yönetenlere paravan olarak..." Zamanla bu zorunluk kalkıyor. Bu arada Zeynep Oral, "satır aralannda çok şey söylemeyi" oğreniyor. Şöyle açıklıyor: "Zaten sanat ve kültür konulan da gökten zembitte inmiyor. Vaşadığımız politikayla, ekonomiyle çok iç içe, çok bağlantılı. Her ne kadar 'sanat yapalım, politika yapmayalım' ya da 'sanat sanat içindir' gibi şeyler söyleyenler varsa da onlann da bir yerde politika yapüklanna inanıyonım. Ya da politika yapmak demeyelim buna... Politikadan, politik olgulardan, politik bilinçten soyutlayamayız kendimizi..." "Esintiler" köşesinde yayımlanan yazılar bir araya geldiğinde yaşadığımız dönemin bir panoraması çıkıyor ortaya. Nasıl bir panorama bu? "Önce ne kadar çekingen yazıldıgjnı goruyorsunuz. Örneğin Nâzım'dan iki dize>i araya sıkıştırabilmenin buyuk bir basan olduğu gunleri hatırlıyorum. Çıinkü her alanda yasaklar egemen. Tiyatroda, kitapta, mustehcenlik perdesi altında plastik sanatlarda..." Kitabındaki bir yazıyı anımsatıyorum Zeynep OraPa: Sakal yasağı var, sakal yasağını yazmak da yasak!.. "Yani bazen kendimi Fellini filmlerinde filan sandığım oldu" diyor. "Murettiphanede beyaz onluklu insanlann, ellerinde kretuarlar. sözcuk ayıkladıklannı gördum. Sakal sozcüğu ayıklanıyormuş. O gün de tesadüfen benim yazdıgım için o izlenim ediniliyor. Butun gezip gorduğüm yerleri öyle sonsuz bir inat ve coşkuyla paylaşmaktan yanayım ki bugune kadar gidip gorup de kendime sakladıgım bir şey olmadı. Benim ilgi mi çeken hiçbir şeyin bende kalmasından yana değilim. İçimde engelleyemediğim, başka dnnyalan, başka insanlan tanımak gibi bir tutku var." Gittiği yerler onemli değil, gitmek istediği yer önemli. Ve oralarda neler bulduğu, neler tamdığı, nasıl insan ilişkileri kurduğu... Gitmediği yer var mı? "Latin Amerika" diyor. "En çok Meksika'ya kadar gittim." Ve yolculuk tutkusunu coşkuyla anlatmayı sürdürüyor: "Ben yolculuk durumunu, yolculuk olayını seviyorum. Çünkü her yolculuk bir parantez. Parantezleri çoğaltıyorum. Aynntılan çok seviyorum. Yolculuklarda derinlemesine ayrıntı var. Buradan tzmit'e gittiğim zaman da neyecan duyuyurum ve daha oteye gitmek istiyorum. Doğu Karadeniz. Hakkâri yolculuklan da benim için keyifli yolculuklardı. Çunkü nereye gidersem gideyim, daha otesi var. Benim için önemli olan da o daha otesi... Yolculuk bence bir düşünce biçimi. Dunyayı tanımak istemekle, öğrenmek istemekle çok ilinuli..." Ve "meraklanmız"la ilgili bir gözlem: • "Başka ülkelerle karşılaştırdığınız zaman, Türkiye'de çok az gezi kitabı yayımlanıyor. Merak etmiyor kimse. Ömeğin, 'Bucumbura'dan geldim' dediğim zaman kimse pek bir şey sormuyor da 'Dün akşam Aririn banndavdım' dediğimde herkes sekİ7 on soru sonıyor." "Film BittT söyleşisi • Kültür Servisi Dünya Sineması'nda yann gösterime giren, Yavuz Ozkan'ın "Film Bitti" adlı filmi ile ilgili olarak, sinemanın fuayesinde saat 19.00'da bir söyleşi yaphyor. Söyleşiye yönetmen Yavuz Ozkan'ın yanı sıra filmde önemli rolleri üstlenen Kadir tnanır, Zelıha Berksoy, Halil Ergün, Meral Oğuz ve filmin tüm çalışanları katıhyor. Karagöz gösterileri • ISTANBUL (AA) Istanbul Büyukşehir Beledıyesi Kutüphane ve Muzeler Müdurlüğü'nce, çocuklar için karagöz gösterileri duzenlenecek. 'MedCezir Manzaraları' • Kültür Servisi Çekimlerine 6 aralıkta başlanması planlanan Mahinur Ergun'un yoneteceği "MedCezir Manzaralan" filminin tanıtım kokteyli, Cemil tpekçi Bar'da dun akşam yapıldı. Geceye, fılmde başrolleri paylaşan Kadir Inanır, Zuhal Olcay ve Yılmaz Zafer'in yanı sıra Atıf Yılmaz gibi tanınmış sinemacılar da katıldı. Özgun senaryosu Mahinur ErgunNeslihan Eyüboğlu ortak ürunü olan filmin finansmanını Erka Film üstleniyor. Filmin muziğini, Yeni Turkü grubunun kurucu elemanlanndan Derya Köroğlu hazırhyor. Film, manik depresif bir ust düzey bankacının sevgilisi Zeynep ile yaşadığı bunalımlı ilişkiyi anlatıyor. 'GEZt KİTABI AZ YAYIMLANIYOR' Zeynep Oral, "Başka ülkelerle karşılaştırdığınız zaman Türkiye'de çok az gezi kitabı yayımlanıyor, çunku kimse merak etmiyor" diyor. yazım baştan sona sakal doluydu. Ayıklanamayacagı için yeni bir yazı yazmam gerekü. Bu çok sık oluyordu. Yaşadığımız gunlere baktığımda, kimi zaman en doğal baklardan bile yoksun bırakıldığıraızı gonıyonım. Beni en çok etkileyen olaylardan biri, Ruhi Sunun cenazesi. Sevdiğimiz bir insanın cenazesine saygı gostermemize bile izin verilmediğini, Zincirlikuyu Mezarlığı'nda yaşanan polisle kovalamacayı hatırlıyorum. Bunlann yanında, ısrarla, inatla nmut aşılamaya çalıştığımı gönıyonım." Yaşanan bütün bu olaylar küitürümuzu, sanatınuzı ne yönde etkiledi? "MagazinJeştiğini; ucuz, kolay şeylerin ber zaman daha çok alkışlandığını goruyorum. Bu yazılar biraz da ona tepki. Belki orr nek seçeceğimiz, alkışla> acağımız şeyleri işaret etmek..." Geliyoruz "Esintiler"de de serpintılerıni bulduğumuz gezi yazılarına... Zeynep Oral, ayın 15 gunü tstanbul'daysa 15 gunü dışarda... Türkiye'de en çok gezen gazetecı denebilır mi ona? "Sanmıyonım" diyor. "Benden daha çok dolaşanlar olduğuna kesinlikle inanıyorum. Belki çok UGUN • Söyleşi Can Yucel ve Latife Tekın'ın söyleşileri saat 20.30'da Time Club (Kalamış Manolyalı Sok. No: 6) da yer alıyor. Yucel ve Tekin söyleşiden sonra kitaplannı da imzalayacaklar. TATİLE GIDERKEN KALBINİZİ KONTROL ETTİRİNİZ TÜRK KALP VAKFI 17512 44/45 148 58 66 172 87 24 BroadwayVien nıüzikaJ • Kültür Servisi 101 yaşındaki ünlu yönetmen George Abbot'ın, Frankeştayn öyküsunden esinlenerek yazdığı "Frankie" adh muzikal New York'ta sahnelenmeye başladı. "Pajama Game", "On Your Toes", "Damn Yankees", 'Abbot'ın muzikal klasikleri arasında girmiş çalışmalarından bazıları.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear