Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURÎYET/10 Atind'dan PAZARYAZILARI 26 KASIM 1989 Bertirfden Gece karanlığından yararlanarak "hayvani" duygulannı tatmin etmek için genç kızlara saldıran genç erkeklerin sonu ya . ömürboyu hapis ya da ölüm cezası oluyor. Ancak bu cinayetlerin ardı kesilmiyor. STELYO BERBERAKİS~ ATtNA Yunanistan'da son 10 yıl içinde işlenen cinayetler arasında en çok yankı uyandıranları kuskusuz cinsi sapıklann işlediğı cinayetler oldu. Gece karanhğın. dan yararlanarak "hayvani" duygulannı tatmin etmek için genç kızlara saldıran genç erkeklerin sonu ya ömür boyu hapis ya da ölüm cezasıyla noktalanıyor. Ancak bu cinayetlerin ardı kesilmiyor. Son olarak Yunanistan'ın Türkçede Dedeağaç olarak tanınan Aleksandropolis sınır kentinde dolaşmaya başlayan bir sapık, bütün genç kızlan ve hatta genç çiftleri terör altına abnış bulunuyor. Kimliği bilinmeyen bu sapığın kullandığı silah, bir çifte ile domuz avında kullamlan domdom kurşunlan. Hedefı, özel otolarının içinde sevişen çiftler. Sapık, Alicia ve Esther Koplowitz kardesler, kocalan kendilerinden aynldıktan sonra dev holdinglerin yöaeticiligini üstienmek zorunda kaldılar. 1988 yıhndan bu yana tam 4 çifte saldırmış 6 gencin ve bir ihtiyann camna kıymış bulunuyor. Polis, bütün sınır bölgesinde yaptığı aramalara karşın henüz eline bir ıpucu gecırmiş değil. Aleksandropolis sapığmm er ya da geç ele geçeceğine inamlryor. Tıpkı bundan önceki cinsi sapıklann yakalandıgı gibi. Bunlardan biri ve en azüısı olarak tanınan bir komando subayıydı. Adı Kiryakos Papahronis. Papahronis, 1982 yılında silah yoluyla toplam 15 kızın ırzına geçmiş, bunlardan ikisini hunharca öldürmuştü. Papahronis öldurduğü kızlardan birinin çantasından bir çakmak almıştı. Bu çakmak daha sonra asker ocağında bulunacak ve atletik yapılı yakışıklı genç komando subayı, askeri mahkeme tarafından iki kez ölüm, 20 yıl hapis ve 10 yıl sosyal haklanndan mahrumiyet cezası alacaktı. Papahronis halen cezaevinde. Cins cins cinsel sapıklık Duvar'ın dibinde îstanbullu günler için antaştık. Ama Berthı we lstanbnl iki Urihi knltür şehri. Biz daBERLİN lnsamn yüzünü bı ha çok kiUtnrei ve sosyal alaniarçak gibi kesen nemlı, soğuk esin da işbiriigine girecegiz. Somnt tinin altında, Berlin duvanna bi projeier yok, ama konseptler var." tişik "Zeytinbarna sokakiannda" Sözen, Scönberg'in Brandenhızlı bir yüruyüş sürüyor. tstanbul burghalle salonunda Batı Berlin'in Belediye Başkanı Narettiıı Sozen, >'eni sosyal demokrat belediye başönune her çıkanın elini sıkıyor. kanı VValter Momperie dostluk ve KEMAL KÜÇLlt Hatır sorma dahil 3 saniye süren bu görüşmeleri izlemek güç; görüntülerse ilginç, Başörtülü, başörtüsüz kadınlar olanlara şaşınyor. Baası belki elkrinin sıkdmasına kızıyor, ama Sözen aldırmıyor. Arkasından şaşkın şaşkın yurüyen Berlin'in Zevtinbumu'su olarak anılan Kreuzberg tlçesi Belediye Başkanı Könning'e yan yan bakarak "Bizim seçim çalışmalgrımızı izleyen arkadaşlar ahşkındır" diyor. Sözen'in 5 günlük Berlin zıyaretinin amacı yeni bir seçim kazanmak değil hem Berlin'in hera lstanbul'un secimi kaybeden eski belediye başkanlan döneminde başlayan "özel dostInga dayalı" ilişkileri, iki kentin kültürel ve sosyal alanlanna kaydırmak. işbirliği anlaşmasını ımzalarken de aynı sözlerı özellikle vurguluyor Momperte. Özellikle çevre konusundaki deneyleriyle tstanbul'a yardıracı olmak istediklerini söylüyordu. Ama asıl önemlisi, tstanbul'da Sözen'in "gerçek metro" dediği kuzey güney metrosunun yakında çıkacak ihalesinde, Almanlann şansını arttırmak isteyen Momper'in konuşmasındaki bazı bölümlerdi. Daha önce çevresindekilerin, "İnsan haldan konu ğa katliamına uğradığını, sorunlara sosyal demokrat çözümler getiraıek istediklerini söylüyordu. Sözen bir ara Romalı generalin "Önce özgürhik sonra ekmek" sözünden bahsedince alternatif listeden senatör Volkhulz, oturduğu yerden "Brecbt öyle demlyor" diye laf atınca. Sözen'in daruşmanı BUtm Toker "Brecht yambMş, Dognlu Almanlar özgurib|e getadyor mu?" diyor, ama bu sözler Sözen'in konuşması arasında eriyordu. Sözen, dünyanın en iyi müzik dinlenebilen konser salonlanndan biri olan Berlin Konser Salonu'nda, Berlin Filarmonu Orkestrası'nı şef Andre Previn'in yönetir minde dinledi. Dünyanın > aşayan en iyi kemancılanndan İshak Feriman'ı konser arasında tstanbul'a 'Mutsuz' kızkardeşler MİNE G.SAULNIER dık gidiyoruz. Cannen alanına, banş duvanna ve orta sıklet tangoculann lokaline bir selam çakıp Granvia'ya çıktık. Istanbul'dan konuşacak kadar Türk, flamenkodan bıkkın ve tspanyol yemeklerine burun kıviracak kadar Madridliyiz bu akşam. Bu mantığın doğal sonucu olarak bir Japon lokantasına gidiyoruz! Bu benim ilk çiğ bahğım, ilk yosun salatam olacak, çok heyecanlıyım. Sıcak saki, tstanbul haberleri, bir paket sigara, Memet'in güzel piyesleri ve dostluk üçgenimiz. Yediğim Taki Makusita'ya (ya da yaklaşık bir şeridorlanna yersiz yurtsuzlar parketmiş. Yanlanndan geçen yolcu akışını bozmayacak biçimde, koridorun bir yanına, hurda arabalar gibi art arda yığmışlar, hasta, yoksul ve sarhoş gövdelerini. Ne kadar çoklaı yarabbı, ne kadar çoklar! Altlanna kutudan bozma kartonlar seriyor, ustlenne ambalaj naylonlan örtüyorlar. Metrodan dışarı süzülüp, Madrid'ın başka bır alanına uçuyor duşüncemiz. Torre Picasso, bembeyaz bir gökdelen. Cozlerimi kapayınca daha iyi görüyorum: Geceyansına pek az kaldı, ama son gidişinden epeyce sarsılan holdingin işleri de başlarına kaldı. Çamaşır değiştirmekten başka bir şey bilmeyen sosyete gülleriyle ilgisi yok bu iki kadının. Herkesler çok takdir ediyor kendilerini. Soylulukla susuyor, gazetecilerden kaçıyor ve sek votka içiyorlar. Alicia ve Esther şu an sıkmtüı faiz hesaplan eşliğinde Smirnoflannı yudumlamaktalar. Biz sıcak sakimizi içiyoruz. Metro altı serserileri ise sülfürlü kırnualannı dikiyorlar başlanna. Koplowitz kardeşlerin mi, yoksa metro altı serserilerinin mi daha mutsuz olduklannı bilmiyorum. Bundan birkaç yıl önce tereddütsüz, "serseriler", derdim, şimdi o kadar emin değilim. Ama biz üçümüz bu gece mutsuz değULz, o kesin. Belki yann sıra bizimdir diye, geceyansı bir taksiye atlayıp, "Bailen sokafiBa" diyoruz sürücüye. "Tolderia", kapılarını onikiden sonre açan minik bir müzik tavernası. Yalnızca Latin Amerika müziği yapılıyor. Beş altı grup çıkıyor sabaha kadar. Dedelerinin Kızüderili, Inka, Maya olduklan öylesine belli ki. Amerika topraklannda değişik bir tat kazanan tspanyolcaları, lama derisinden davullan, bin yıüık bambu flütleriyle koca bir kıtanın sesini iletiyorlar kulaklanmıza. tspanyollann Latin Amerika'da sahip ve cellat olduklannı kabul ediyonım. Ama bu kıtanın ezgilerini, geleneksel aletlerinin yanı sıra, lspanyol gitan olmadan düşleyemiyorum. Kızılderili, Aztek ve Inkaların torunlan da bunu düşünemiyorlar, beUi. Rami'nin şesi 'Radio İslam'da MADRİD Bir havai fişek patladı. Çocuk sisleri, kadın kahkahalarına kanştı. Kilisenin çanı biten saatleri çaldı. Lokantalardan taşan (özellikle sarmısakh) kızartma kokulan, laterna tınılan, cankurtaran sirenleri ve araba kornalamla Madrid, geceye uyanıyordu. lspanyol başkentinde, sokaktaki insan sayısı ilerieyen saatlerle doğru orantılı olarak artıyor. Yani geceyansı on ikıde dışarıda, ögleden sonra altıda olduğundan daha çok insan var. Bu dünyanın hiçbir yerinde böyle değil. Sabaha karşı üçte, Paris'te soğan çor Alicia ve Esther Koplowilz Ispanya'nın en bası, lstanbul'da işkembe içilir zengin, en güzel ve en mutsuz kadınları. ken; "Madrilen" takımı henüz sarhoş bile olmamıştır. Yalruz, te Babalanndan kaima dev şirketier zincirini 20 orik olarak dokuzda açılan resmi yıîdır yöneten kocalan yüklü tazminatlarla daiıelerde bile mesai ondan önce kendilerinden aynldılar. Holdingin işleri bu başlamaz. Ancak, sabaha karşı beşte yatan adamı saat ondan son iki kadının başına kaldı. Öteyandan metroaltı ra vızır vıar çalışır bulursunuz. serserileri sülfürlü kırmızılarınıiçiyorlar. Sizde bet beniz uçuk, gözler çukurda, akıl yatakta kalmıştır. ye) bayılıyorum. Bundan böyle katında hâlâ ışık var. Alicia ve Madridlinin ne zaman uyuyup Madrid'e her gelişimde "Japon" Esther Koplowitz, holdingin Musevi aleyhtan Ahmet uyanıp ikı dırhem bır çekirdek ise yiyeceğim. önemli bir dosyası üstünde çahşıRami'nin yerel radyo geldigıni asla anlayamazsınız. ÇoGarson kızımız, yelpazeli ve ej yorlar. Alicia ve Esther, Ispanya'Radio tslam'daki ğuna dört, beş saat uyku yetiyorderhalı bir duvar tabağına raodel nın en zengin, en güzel ve en mutkonuşmalan, hakkında muş, öyle diyorlar. özellikle Madlik edebilecek kadar Uzakdoğulu. suz kadınlan. Babadan kalma dev dava açılmasına yetti. rid'in bu kıvrak gece yaşamına Masamıza minik mavi porselenler şirketier zincirini ve lspanya'mn "Movida" adını takmışlar. Madiçinde nefasetler diziyor. Oysa Ci en büyük bankalanndan birini YAVUZ BAYDAR rid'in "Movida"sı bitirim. Madrid'de uyku yok. Bu kent zevkten beles Meydanı'na birkaç kilometre yirmi yüdır kocalan yönetiyordu. STOCKHOLM Basın ve ya öldürür insanı! yakınlıkta, ama binlerce ışık yılı Söz konusu talihli damatlar son yın özgürlüğünün sının, tsveç'te uzaktayız. Cibeles Meydam'mn olarak kollanna genç birer sevgişu sıralarda yenıden tartışma günBiraz da biz ölelim dedik ve bir ortasında kocaman bir havuz var. li taktılar; kırkından sonra azmademine gelen konulardan biri. Bu cumartesi gecesi üç kafadar, Mad Ortasında Tannça Kibele'nin hey lan yetmiyormuş gibi, kanlanntemel demokratik özgüılük, son rid'in movidasına vurduk kendi keli. İki aslanın çektiği arabasına dan da epeyce yüklü tazroinatlar derece liberal yasalann geçerli ol mizi. Memet Baydur, karısı Sina, binmiş, gidiyor, yavrum Kibele. alıp ikinci gençliklerini yaşamaya duğu lsvec'te ne ölçüde kullanıla bir de kuhınuz. Kendimizi bıcır bı Meydanın altından Madrid met koyuldular. Alicia ve Esther'in bilecek? Ozgür söz ile tahkir ve cır Madridli kalabahğma kaptır rosu geçmekte. Sidik kokulu ko kalpleri kınk. Aynca, kocalann kışkırtma arasındaki sınır nereden geçiyor? Bu tür sorulara, Stockholm'de yaklaşık üç aydır sürmekte olan bir dava sonucunda ortaya cıkan kararla kesin sayüacak yanıtlar verilmiş gibi görünüyor. Sanık sandalyesinde oturan Vdşi, "aykm" kitap ve radyo yayınlan ile tanınan ANAP ıcındekı Guzel ekıbı. hükümete Fas kökenli Musevi aleyhtan Ahmet Rami'ydi. Rami, adını önce karşı ilk eylemlennı ve hedeflerını •İsndl Nedir?" başlıklı, Hitler'in Noktaya açıkladı Genel başkan Samıa Akbulut Konut'un ve kendı Avrupa Türkiye Karma Parlamento "Kavgam"ından ahntıları ve Muyardımcılığından ıstifa eden Gürdere, kışısel dünyasının kapısını ilk kez Komısyon toplantısında. hükumetın sevılere hakaretvari suçlamalan istıfa etmeyen Demirtaş ıçın açık Noktaya açtı, eşiyle tanısmasını. okuvacağı raporu acıklıyoruz SHP ve içeren 400 sayfahk bir kitapla dukonuşuyor' "Oyarlar onu" hobılerinı ve eşinin karizmasına olan DYP lı uyeler: Rapor bizı bağlamaz yurmuş; şimşekleri üzerine çekgüvenıni anlattı. Biz kendı göruşlenmızi açıkiayacağız" meye, yayın saatleri çeşitli siyasi ve Stockholm'den Hele Dalan ve Diepgen dostluğunun iki kentteki iş adamlarının görüşmeleri arasında kısıtlı kalması, iki kentin yeni baskanlan sanda çok sert bazı sözler için yeteTİi görülmeyen bir "kar bckieyin" demelerine karşın, bu deşiik bafı" olarak nitelcndirüi konuda kısa bir "dilekle" konuyu geçiştiriyordu Momper. Bu yor. S günlük gezinin sonuna dog arada Bakırköy Radyosu projesiru 40 bın Turkün yaşadığı Kreuz ni haarla>an Nazmi Kavasoğhı da berg sokaklannda koştunırken clayı "kaçınlmaması gereken bir Sözen'in Berlin zıyaretinin hızlı bir fırsat olarak" nitelendırerek "Berlin'de 3 kablolu TV kanalından değerlendirmesini yapıyoruz: edindigimiz tecnibeyle tstanbni Geçen yıl başmda kadim dostu BeJediyesi'ne önemli katkılar sagEberhard Diepgen'i ziyaret için layabiliriz, özellikle BcrlİB'deki Berlin'e giden eski belediye başka Türk işadamlan ile Uişkiler rmfa nı Bedretdn Dalan'ın Hıristiyan kaldınlmamah" diyordu. Demokrat Parti'den Belediye Başkanı Diepgen'le 120 bin Türkün Bu arada Sözen'in Berlin'in külyaşadığı Berlin'de dostluk kurraa tür evi Urania'da yapüğı, "KiUtür sı, özellikle Türkler arasında me Kenti tstanbul" başlıklı konuşmarak uyandırmış. Yabancılara seç sı ilginç anlara sahne oluyordu. me ve seçilme hakkına kesrn olarak karşı olan CDU'lu Belediye Daha önce bir konuşma yapan Başkanı Diepgen, Dalan'la nasıl Berlin Parlamentosu üyesi, alterböylesine yakın dostluk kurmuş natif liste mensubu Sybille Volktu? Sorunun yamtmı Berlin'deki hule, "CDU'lu esld belediye başbazı iş adamlan, "tstanbul'un alt tanı Diepgen, 'Benim her an tsyapısı ve Alman kredileri için" di tanbul'a gitmeye hazır bir bavuye yanıtlıyordu. Peki Sözen'in Inm var' diyordu. Oysa benim tsKardeşlik Anlaşması için gittiği tanbol'da bir evim var" derken tsBerlin'de bu ilişki işadamlan se tanbul'da açılmaya çalışılan bir viyesinde aynen sürecek miydi? kültür evinden söz ediyor ve buSözen, Berlin'e ayak basüğı gün nun işadamlannın ilişkilerinden "tki belediye kendi başianna tica daha önemli olduğunu ima ediret yapan kuruluşlar degil, Çin^ yordu. de Şanghay Bdediyesi yapıyor, biSözen de konuşmasmda tszim pazariarda Çin mab satmalan tanbul'un son yıllarda tarih ve do tstanbul ve Berlin'in seçimi kaybeden belediye başkanlarının kurduğu dosıiuk, bu kez yeni başkanlar Sözen ve Momper tarafından sürdürülecek. Sözen'in gezisi ise en çok, Türklerin yoğun olarak yaşadığı Kreuzberg'deki Belediye Başkanı Könning'e yaradı. davet ederek bir plaket verdi. Sözen kulıste ılerlerken "Bu salonnn kuiisi bile bizim yeni konser salonundan büyük yahu" demekten kendini alamıyordu. Almanca tabelah Türk dükkânlanna gire çıka Uerlediğimiz Kreuzberg sokaklannda geçmiş dört günün akhmızda izleri bunlardı. Sonunda Halkçı Devrimci Federasyonu'nun Türkler için yaptırdığı Kültür Evi'ne vanyoruz. Sözen'in burada Türklere yapacağı konuşmadan önce Kreuzberg Belediye Başkanı Könning, sahneye çıkıp Sözen'e bakıp nefes nefese ekliyor. "Şimdi secim propagandasının nasıl yapilacagını anladun. Bu bana iyi bir ders oldu." Gerçekten Sözen gezisınin en çok Kreuzberg ilçe belediye başkamna yaradığı kesin. Könning ilçedeki 40 bin Türke sıcak bakan bir belediye başkamrun SPD'nin programında bulunan yabanalara seçme seçilme hakkının ne zaman verileceği konusunda kesin bir bilgisi yok, ama Kreuzberg'ten milletvekilligıne giden yolun 40 bin Türkün oyundan gectiğinin bilincine vardığı belli oluyor. Güzelcilerin Başbakan'ın yeni hedefleri esi ilk kez koıtuştu Avrupa Pariamentosu'nda Türkiye skandalı mesleki örgütler tarafından paylaşılan ve finanşe edilen bagımsız "yerel radyo" yayınlan bünyesinde kurduğu "Radio tslam"daki programlan ile devam etmişti. Rami, gittikçe artan bir ilgiyle izlenmeye başlayan yayınlarında anti semıtistlerin sık sık başvurduğu komplo teorilerini Musevilere yönelik ağır suçlamalarla birlikte işlemeye koyuldu. ö n e sürdüğü şeyler pek çok kişinin **malunnydu": Museviler dünyayı ele geçirmek için çalışmaktaydılar. Hemen her yerde fınans ve kültür mafyalarıyla kök salmışlardı. Dünyadaki pornografi ve şiddet salgımnın baş sorumlusuydular. Bütün sapıklıklar onlardan kaynaklaruyordu. Yahudi soykırımı da, propaganda amacıyla uydurulmuş dev bir yalandan başka bir şey değildi vs. vs. "0GRBKIUR... FAHBEIER SÜRriİKl£R,VS..." Nokta, gençliğjn hayatını karartan Milli Eğitim'in hasta katalı mudürlerini teşhir ediyor. Oğrencilerin el ele dolasmasını yasaklayan Edirne'deki müdur Cemil Fevzi Goksu: ' Cumhurbaskanımız da el ele geziyorsa esiyle geziyor, yabancı karıylan değil." Kız öğrenciler Bolu'daki müdireyi anlatıyor: Bize Fahiselere benziyorsunuz, hepinizi bekâret kontrotüne göndereceğim. Surtükler' dedi.'Kredi Yurtlar Genel Müdurü Osman Filiz: "Müdiremiz haklı, öğrenciler dışarıda ne b.k yerlerse yesinler, ben onların nerede düzüstükleriyle mi uğrasacağım " Dr. Yıldırım Aktuna: "Bunlar kisilik bozuklukları olan insanlardır." Milli Eğitim Bakanı Akyol: "Bunlar genc yahu, tabii el ele tutusacaklar, önüne geleni öğretmen yaparsanız sonuc böyle olur." Zurıb'teki Bahnhofstrasse'de dükkânlann toplam ederi 13 trilyon lira civannda. Zürih*ten Unlü istasyon caddesi Bahnhofstrasse'de, 82 numaralı modaevi Wollenkeller'e verilen para yeryüzünde 100 santim çarpı 100 santime ödenen en yüksek paraydı: 360 milyon lira. Şimdi bu cadde üzerinde, zamanında bir yer kapanm yerinde olmak, hiç değilse onun kütüğünde olmak, köşeyi dönmekle eşanlamlı. DOĞAN ABALIOCLU ZÜRİH Zürih'in ünlü istasyon caddesinde (Bahnhofstrasse) metrekare ederi üstsının şımdiye kadar 5060 bin frank (7080 milyon TL) diye biliniyordu. 1985'te posta adresi 46 numaralı VValdisbühl evine bir banka bu kadar ödemişti. Metrekareye 80 milyon nolu modaevi Wollen keller'e verilen yeryüzünde 100 santim çarpı 100 santime ödenen en yüksek paraydı: 250 bin frank (360 milyon TL. Yani şöyle de tanımlanabUir; okuma yazması olmayan bir kişinin parmak bastığı yer kadanmn ederi yukardaki sayırun binde biri. Bir de ayağınızı koyduğunuz alaru hesaplamaya kalktığınızı düşünün, cebinizden kerrat cetvelini çıkarmanız gerekecektir. Bütün bu suçlamalar, Rami hakkında "etnik bir azınlıgı tahkir etmek"ten dava açılmasına yetti. Rami'nin dava konusu olan toplam 30 saatlik yayınlan başta tncil olmak uzere çeşitli eski dini yazüann yorumlanm içerdiği için, eylül başmda açılan dava, giderek bir siyasi teolojik tartışmaya dönüştü. Son aşamada etnik bir topluluğun saygınlığının ve onurunun kınlması sorusu konusunda tavır be'irlemeye dönüşen dava, Raminin yayınlar sırasında 18 ayrı yorumdan ötürü suçlu bulunmasıyla geçen hafta sonuçlandı. tsveç'te adı iyice duyulan "aylun" yayıncı, 6 ay hapse mahkum edildi. Rami, karan "adli dnayet" olarak niteliyor ve temyizde kazanacağına inanıyor. bir canavar Tunçbilek'in tam göbeğine kurulu santral. tozuyla, külüyle günün her saatınde insaniann, evlerin, ağaçların uzerıne kâbus gıbı çökuyor Uykuda dnayet ' Gece teröru' hastalığına yakalananlar eğer hastaiığa mudahale edılmezse uykularında cmayet bile ışleyebılıyorlar • Fenerbahçeli Nezihi: "Futbol kitle avutuculuğu." • Gecmis Bahar Mimozaları'nın Esen'i Ceylan Palay: "Vücudumla kazanmak istemiyorum." • Fotoğraflarla son Rus aristokratları. • Yapımcı Spielberg, suh Jessica'yı nasıl baştan cıkardı? Tavşan Rabbit, kendi filmini anlatıyor. HAFTALIK HABER DERGİSİ O zamankı hız eksildi mi düşuncesi kafalarda yavaş yavaş küllenmeğe başlarken, aynı kuruluş Herhangi cuzdanı dolu birinin yeni bir bomba patlatu. Bu kez 82 b u U kilometre uzunluğundaki "dünyanm en liiks mfli" kabul edilen caddeden yer sahiplenmesi de başh başına bir sorun. Notere gidebilmek için gereken kapitalin yüzde yirmisinin salt akpara olması dışmda tsviçre kökenli obna, başka bir değişle kazancın da belgelenmesi koşulu var. Böylece kontratlar bittiğinde kdralarda da tınnanma sürecek. öylesine ki şimdilik 6 milyon TL metrekare / ay ödentilerinin ne olacağı bilinemiyor. Bilinen "dtayanın en luks mili'nin 85'e kadar 3 milyar frank (yaklaşık 4 buçuk trilyon TL) değeri olduğu varsayüıyordu. Şimdi Bahnhofstrasse'nin iki yanını sıralayan dükkânlar bu rakamın 5 katma çıkmış durumda. Zamanında bir yer kapanın yerinde olmak, hiç değilse onun kütüğünde bulunmak köşeyi dönmekle eşanlamlı. Bu da Loto Toto'nun başka bir türü sayıhnaz mı?