26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
24 KASIM 1989 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/9 ÇEKOSLOVAKYA Dubçek, baharmı geri istiyor "Yaşasın Dubçek" şeklinde sloganlar atarak Komünist Partisi yonetimini istifay'açağırdı. Prag'daki gösteride bir haftadır ilk kez 10 binlerce işçinin de yer aldığı goruldü. Burada bir konuşma yapan rejim karşıtı ünlu oyun yazarı Vaclav Havel, tüm çalışanları 27 kasım pazartesi gunü uygulanacak genel greve katılmaya çağırdı. Havel "ülke>i yıllardır yöneten bir avuç Stalinciden kurtarmak" gerektiğinden söz etti. Bu arada önceki gece Prag'daki gösterileri canlı olarak bir sure ekrana getiren Çekoslovak televizyonu, dun gece Aleksandr Dubçek'in Bratislava'daki konuşmasının görüntülerini de verdi. Ancak bu görüntuler ekranda Dubçek'in sesi olmadan yayımlandı. TV çalışanları binaya çok sayıda polis ve resmi guvenlik gorevlisinin dolduğunu belinerek yayının engellenmesi halinde greve gideceklerini söylediler. Ancak TV yetkilileri, bu tedbirlerin binaya dışarıdan gorevi olmayan kişilerin girmesini engeliemekle sınırlı olduğunu belirttiler. Bu arada Çekovlovakya ordusu, ülkede bir haftadır devam eden demokrasi yanlısı gösterilere ilk defa tepki gösterdi. Çekoslovak ordusu tarafından dün akşam yayımlanan bir bildiride, sosyalizmin getirdiği kazançları korumaya kararlıyız denıldi. Hükumeti, ulkeye sukunetin ve düzenin yeniden getirilmesi için önlem almaya çağıran ordu, içeriden ve dışarıdan yaratılmaya çalışılan anarşi ve kanşıklığı reddettiğini bildirdi. Ordunun bildirisinde, ülkenin ve ınsanların geleceğinin tehlikeye atılmasının kabul edilmeyeceği belirtildi. Öte yandan Çekoslovak Komünist Partisi politburosu dun bir toplantı yaparak ülkedeki son gelişmeleri değerlendirdi. Politbüro toplantısından sonra yapılan açıklamada, Parti Merkez Komitesi'nin de bugün (cuma) bir toplantı yapacağı kaydedildi. Ajanslar, merkez komite toplantısında parti yönetiminde yapılması planlanan bazı değişikliklerin de gundeme gelebileceğini belirtiyorlar. Bu arada yaklaşık 80 bin öğrencinin üniversitelerde başlattığı oturma eyleminin yanj sıra 27 kasım için yapılan genel gre\ çağrısının da taraftar toplamaya devam ettiği bildiriliyor. AP'nin haberine göre ülkenin dort bir yanındaki işçi orgutleri, oğrenciler ve aydınların başını çektiği gre\ ve süreli iş bırakma eylemlerine destek olacaklarını açıkladı.Öte yandan Çekoslovakya"da muhalif gr".pi?rın işbirliğiyle oluşturulan "sivil forum" adlı kuruluş, Sovyet iiden Mihail Gorbaçov'a bir mektup göndererek, Varşova Paktı askeri birliklerinin 1968 yılında Çekoslovakya'yı işgalini kınamasını istedi. Yönetim aieyhtarı sivil forumun sözcusü dün başkent Prag'da düzenlediği basın toplantısında, SSCB'nin 1968 işgalini kınamasının, ülkede halen iktidarda olan hukumetin yasalhğını kaldıracağını kaydetti. J. V Ö Ö Prag Baharı'nın simgesi sayılan Çekoslovak Komünist Partisi eski Genel Sekreteri Aleksandr Dubçek 21 yıldan sonra dün ilk kez Bratislava'da halka hitap etti. Çek ordusu da ilk kez göstericileri uyardı. Dış Haberler Servisi 1968 Prag Baharı'nın lideri ve Çekoslovakya Komünist Partisi'nin eski Genel Sekreteri Aleksandr Dubçek 21 yıl sonra yeniden sahnede. Çekoslovakya'da geçen cuma gunünden bu yana sayılan giderek artan yüz binler dün de meydanları doldururken Dubçek dün ilk kez Bratislava kentinde 50 bin kişiye hitap etti. Dubçek konuşmasında 1968 yılında meydana gelen ve Varşova Paktı ülkelerinin müdahalesi ile bastınlan olaylara değindi. Son günlerde ülkede durumun çok hareketli olduğuna işaret eden Dubçek, şiddete başvurmadan bir çözum bulunması gerektiğini söyledi. Prag'da da VVenceslas Meydanı'nda aynı saatlerde toplanan yaklaşık 300 bin kişi PöKTRE ALEKSANDR DUBÇEK Prag Baharı'nın simgesi Aleksandr Dubçek adı, 1968 'Prag Baharı' ile birlikte anılıyor. 68 yaşındaki Dubçek'in yaşamındaki en önemli dönum noktası olan 1968i Sovyet müdahalesi, o günlerde 48 yaşındaki reformcu liderin çabalarını yerle bir etmiş,' Çekoslovak halkının reform umutlarını bir anda söndürmüştü. 1968'in ocak ve ağustos aylarındaki unutulmaz bahar gunlerinin mimarı Dubçek, ocak ayında Komünist Parti kongresinde genel sekreterliğine geldi. Göreve başlar ba*lama7 parti organlarında tepeden tırnağa bir yenilenme hamlesine girişen Aleksandr Dubçek, ağustos ayında Sovyet tanklarını Prag sokaklannda gördü. Bu gelişmelerin ardından Dubçek Türkiye'ye 'sürgün' niteliğinde büyükelçilik görevine gönderildi. Üfkesine dönüşünden bu yana Bratislava'da yaşamını sürdüren Dubçek o yıllardan bu yana siyasi demeçler veremiyor ve komünist yönetimi eleştiremiyordu. Geçen yıl yabancı yayın organlarına verdiği demeçler yüzünden yönetimin şimşeklerini üzerine çeken Dubçek, Devlet Başkanı Husak tarafından "megalornan" olarak da suçlanmıştı. Honecker geçmişin hesabını veriyor U»Almanya'da bugünden itibaren kaçakçılığın engellenmesi için sınırlardaki kontroller arttırılacak. DİLEK ZAPTÇIOĞLU BONN Demokratik Almanya'nin eski Devlet Başkanı Eric Honecker, Komünist Parti'den ihraç ediliyor ve hakkında soruşturma açılıyor. Demokratik Almanya Cumhuriyeti'nin kurulmasında başlıca rollerden birıni oynayaıı Honecker, 1971'de Komünist Parti Genel Sekreteri, 1976 yılında da devlet başkanı olmuştu. 77 yaşındaki Honecker, Doğu'dan Batı'ya göç ve kitlesel protesto eylemleri üzerine ekim ayında görevinden istifaya zorlanmıştı. Dün Komünist Parti Merkez Komitesi binasında yapılan bir toplantıda, politbüro üyesi Siegfried Lorenz, Honecker'in hastalığı yüzünden şimdiye kadar hakkında soruşturma açılamadığını bildirdi. Aynı toplantıda 13 yıldır partinin ekonomi sorumlusu olan eski politbüro uyesi Gunlber MitUg'ın partiden alpldığı açıklandı. Karar MK'da alkışlarla karşılandı. Eric Honecker'in hakkında ruşvet ve çıkar sağlama suçlanndan soruşturma açılması Batı'da da sürpriz yarattı. Hitler faşizmi döneminde komünist olduğu için tutuklanan ve yillarca toplama kamplarında kalan Honecker'in Demokratik Almanya devletinin kurulmasında ve bugüne gelinmesinde büyük katkıları olmuştu. Bu arada Federal Almanya ARD televizyonuna bir demeç veren Komünist Parti Başkanı Egon Krenz, Honecker ile birkaç kez telefon görüşmesi yaptığını söyledi. Krenz, ülkenin içinde bulunduğu son duruma atıfta bulunarak Honecker'in, durumun sorumluluğunun büyuk bir bölümünün kendisinde olduğunu kabul ettiğini kaydetti. Egon Krenz, Honecker'in kamuya açıklama yapamayacak kadar hasta olduğunu da bildirdi. 1971 yılından sonra yönetimde bulunan 77 yaşındaki Honecker, 18 ekimde gorevinden alınmıştı. 1966 yılında politbüro uyesi olan ve Honecker'e yakınlığı ile tanınan 63 yaşındaki Mittag, ekonomiyi yanlış yönetmekten suçlanıyor. Öte yandan iki Almanya arasında 61. geçiş noktasının yakında açılacağı bildirildi. Ulaştırma Bakanı Alfred Schmid, bugün yaptığı açıklamada, yeni kapının Demokratik Almanya'nın HeringenLeimbach ile Federal Almanya'nın Dippach kentleri arasında açılacağını söyledi. Schmid, yeni kapının açılışının yaklaşık 1.2 milyon marka mal olacağını belirtti. Demokratik Almanya bugünden itibaren kaçakçılığı engellemek amacıyla sınırlardaki kontrolleri arttıracak. Demokratik Almanya'nın 9 kasımda Berlin Duvarı'nı açmasından sonra Demokratik Almanlarla aralarında özellikle Poloııyalıların bulunduğu yabancıların, Federal Almanya'da pahalı olan yiyecek ve giyeceklcri satın alarak Batı Berlin'de kâr amacıyla sattıkları belirlenmişti. Demokratik Almanya hükümet sözcüsü VVolfgan Meyer, hükümet toplantısından sonra düzenlediği basın toplantısında, sadece ülkede yaşayan Demokratik Alman vatandaşlarıyla yabancıların yiyecek, giyecek ve sanayi ürünleri almalarına izin verileceğini belirtti. Meyer, sınırdaki gümrük görevlilerinin bundan sonra daha ciddi bir şekilde aramalar yapacağıru kaydetti. Sozcü, Demokratik Almanya vatandaşlarıriın en kısa zaraanda, önceden vize için başvuruda bulunmadan Batı'ya geçmelerinin sağlanacağını da bildirdi. Meyer, yeni oluşturulan yasanın seyahat kurallannı kolaylaştıracağım ve en kısa zamanda parlamentoya sunulacağmı söyledi. Wolfgan Meyer, ülke dışına seyahat etmek isteyenlerin her istedikleri an çıkabileceklerini ve harkesin pasaportu olacağını bildirdi. Federal Almanya hükümetinin yoğun gösterilerden sonra sının açmasından bu yana, 11 milyondan fazla kişi vize için başvuruda bulundu . BONN BULGARİSTAN SOFYA (Ajanslar) Bulgaristan Komünist Partisi Politbürosu'nun önceki gün yapılan toplantısında, Parti Merkez Komitesi'nin, 11 aralık tarihinde özel olarak toplanması kararlaştırıldı. Politbüro toplantısında, ülkenin eski lideri Todor Jivkov hakkındaki yolsuzluk iddialarını araştırmak üzere üst düzeyde bir komisyon kurulduğu ve Todor Jivkov'un oğlu Vladimir Jivkov1 un parti Merkez Komitesi Kültür Bölümü'n' deki görevinden alındığı açıklandı. Politbüro, ayrıca, Todor Jivkov'un konuklarını ağırlamakta kullandığı çok sayıda resmi konutun ve av alanlannın kamulaştınlmasına karar verdi. Bulgaristan resmi haber ajansı BTA'nın haberine göre, Komünist Parti Merkez Komitesi, II aralık tarihinde özel gündemle toplanacak. Merkez Komitesi'nin bu toplantıda, ülkede yaşanan ekonomik ve sosyal kriz ile diğer güncel konulân ele alacağı bildirildi. BTA, haberinde önceki günkü Politbüro toplantısında kurulması kararlaştırılan soruşturma komisyonunun, 'sosyal ve ekonomik yaşamdaki bozulmalardan kaynaklanan acil sorunlan' inceleyeceğini duyurdu. Eski lider Todor Jivkov dönemindeki yolsuzluk iddialarını inceleyerek sonuca bağlaması beklenen 11 üyelı komisyona, Politbüro uyesi Andrey Lukanov başkanlık edecek. Soruşturma komisyonunda, başsavcı ve anayasa mahkemesi başkanınm da bulunması, yolsuzluklar hakkındaki soruşturma sonuçlarının, mahkemeye intikal ettirileceği şeklinde yorumlanıyor. Jivkov'a soruşturma Özal'ın değerlendirmesi Cumhurbaşkanı Turgut özal, Bulgaristan'daki son siyasi gelişmeleri değerlendirirken, "Biz Bulgaristan'la bir düşmanlık icerisinde değiliz" dedi. TOBB yönetim kurulu üyelerini dün Çankaya Köşkü'nde kabul eden Özal, Bulgaristan konusunda daha önce söylediği sözlerin bazı kimselerce ciddiye alınmadığını ileri sürdü ve "Ama bu söylediklerimizin hepsi netice itibarıyla meydana gelmiştir" diye konuştu. Jivkov'un görevden alınmasında, ülkedeki ekonomik sıkıntıların rolü olduğunu söyleyen Özal, Bulgaristan'daki Türklerin sosyal ve kültürel hakiarının verilmesi için mücadele ettiklerini de kaydetti. Bush: Soğuk savaş bitsin A B İ J Başkanı, Malta zirvesine 9 gün kala SSCB liderine çağrıda bulunarak 'barışm kurulmasını' istedi. WASHINGTON (Ajanslar) ABD Başkanı George Bush, Sovyeıler Birliği Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov'u, soğuk savaşı sona erdirmeye çağırdı. Bush, Doğu Avrupa'daki değişiklikler konusunda da temkinli adım attıklannı belirterek ">eni Avrupada ABD'nin rolü değişcbilir. Ancak bu değişiklik kökten bir degişiklik olmaz. Avrupalı dostlanmız bize ihtiyaç duyduklan sürece Avrupa'da kalacağız" dedi. Bush, "şükran gunü" dolayısıyla yaptığı bir televizyon konuşmasında, 23 aralıkta Malta açıklannda yapılacak zirvede, Mihail Gorbaçov'dan, Doğu Avrupa'daki reformların devam edebilmesine ilişkin garanti isteyeceğini söyledi. Gorbaçov'u, "Sovyet reformlarının dinamik raiman" olarak niteleyen ABD Başkanı Bush, Demokratik Almanya'nın Berlin Duvarı'nın işlevini sona erdirmesinin "memnunluk verici" olduğunu kaydetti. AP'nin haberine göre Bush, şöyle konuştu: "Doğu Avrupa'daki değişiklikleri. memnunlukla karşılıyonız. Bu konuda, şiradilik temkinli adım atıvoruz. Demokratik Almanya'nın sımrlanm açma karan, gerçekten önemli bir gelisme. Ancak hâlâ Doğu ile Batı arasında şüphelerden, yanhş anlamalardan ve yanlış hesaplardan doğan görülmez bir duvar var." Televizyon konuşmasının daha sonraki bölümünde Bush, Sovyetler Birliği lideri Gorbaçov'u, Malta zirvesinde, dünyada banşın yerleştirilmesi konusunda yardıma çağıracağını ifade etti. Bush, Küba ve Nikaragua'da hiçbir değişimin göze çarpmadığını belirttiği konuşmasında, Gorbaçov'un Orta Amerika'da barışın sağlanması için yardıma olması çağnsında bulundu. Bush, zirvede Gorbaçov'u, özgurlük konusundaki son engelleri kaldırmaya çağıracağını da kaydederek "Gorbaçov'un benimle birlikte çalışmasını istiyorum. Soğuk savaşı sona erdirelim. Kuracağımız barış, iki askeri kampın daha önce tanıdığı banştan farklı olmalıdır" dedi. Dunya gundeminde önemini ve güncelliğini korumaya devam eden iki Almanya1 nın birleşmesi konusuna değinmeyen Bush, ortaya çıkan son gelişmelerin, NATO'ya yapacağı etkiler konusunda hiçbir kaygılarının bulunmadığım belirtti. Bush, şunları söyledi: "NATO yeni roller iistl«nebilir. Ancak hiçbir zaman yok olmaz. Doğu Avrupa'daki son gelismeler ve Avrupanın alacağı yeni durum, ABD'nin buradaki rolünii degiştirebilir. Ancak bu hiçbir zaman temelden bir degişiklik olmaz. ABD ve Sovyetler Birliği, güçlerini Avrupa'da azaltsaiar bile biz, Avrupalı dostlanmız bize ihtiyaç duyduğu sürece burada kalacağız." WASHINGTON POLONYA PRAG'DA COŞKU Geçen hafta cuma gunünden bu yana Praglılar adeta evlerine girmek istemiyorlar. Sayılan her geçen gün daha artan Çekoslovak vatandaşları, başkentin ve diğer büyük kentlerin mevdanlannı, "özgürliik" ve "reform" haykınşlarıyla, Komünist Parti'yi ve Sovyetler Biıiiği'ni kınayan ateşli nutukları dinliyorlar. (Fotoğraf: Reuter) Türkiye'nin Karadeniz ikilemi A n k a r a , Sovyetler Birliği'nin amfibik güçlerinin elindeki malzemenin Avrupa'da Konvansiyonel Kuvvet Müzakereleri'ne dahil edilmesini istiyor. SEMİH İDİZ ANKARA Doğu ile Batı arasındaki hızlı yumuşama süreci, konvansiyonel silahlarda bir an once indirimlere gidilmesi için basküan arttınrken Türkiye'nin uzun vadeli güvenliği açısmdan bazı ikilemleri de gündeme getirdi. Türkiye'nin savunmasından sorumlu askeri ve sivil çevreleri düşündüren konulann başında, indirimler sonrasında Sovyetler Birliği'nin Karadeniz'de deniz üstünlüğünü surdürecek olması geliyor. Deniz Kuvvetleri'nin de silahsızlanma sürecine dahil edilmesi konusunda müttefikleri ile fikir birliği oluşturamayan Ankara, en azından Karadeniz'de Sovyetler Birliğine ait amfibik güçlerin elindeki malzemenin Avrupa'da Konvansiyonel Kuvvetler Müzakereleri'nin (AKKUM) kapsamına dahil edilmesini istiyor. Ancak Ankara'nın, NATO forumlarında canlı tutmak için çaba harcadığı bu konuya, başta ABD olmak üzere bazı NATO müttefıklerinın, "arzu edilmeyen bir emsal yaratacağı" gerekçesiyle "sıcak bakmadıklan" gözleniyor. Sovyetler Birliği'nin, Karadeniz için "özel bir uygulamayı" kabul etmeyeceği, Ankara'nın bu önerisini Akdeniz'de ABD'ye ait 6. Filo'nun da aynı kısıtlamalara dahil edilmesi koşuluyla kabul edebileceği belirtiliyor. Oysa ABD'nin buna şimdilik yanaşmadığı kaydediliyor. Türkiye'nin Karadeniz'e ilişkin temel kaygıları şöyle Ozetleniyor: 1) Ana üssü Sivastopol'da olan Sovyetler Birliği'nin Karadeniz filosu, sovyet deniz gücünün üçte birini oluşturmaktadır. Söz konusu güç gerek nitelik, gerek nicelik bakımından yerel savunma gereksinmelerinin çok üstünde bir düze>fde bulunmaktadır. Ayrıca güçlü amfibik kuvvetler tarafından desteklenmektedir. Türkiye'nin Karadeniz kıyıları ise 1634 km. uzunluğundadır. Bu durum karşısında Türkiye, Kara Kuvvetleri'nin önemli bir bölümünü bu güce karşı savunmaya tahsis etmek zorundadır. 2) Sovyetler Birliği Karadeniz'i bir güvenlik bölgesi olmaktan çok, Akdeniz'de üstünlük kurmak için bir saldırı üssü haline getirmiş bulunmaktadır. Bu bakımdan Boğazlar, Sovyet askeri planları açısmdan hayati önem taşımaktadır. Olası bir çatışmada İstanbul Boğazı'nı içine alan asıl taarruzun, taktik çapta bölgede yapılacak amfibik hareketlerle desteklenmesi ve hızlandırılması söz konusudur. 3) Konvansiyonel indirimler gerçekleştiğinde NATO'nun güvenliği göreceli olarak artacak. Ancak kısa ve orta menzilli nükleer silahların ortadan kaldırılmasından sonra denizden fırlatılan ve indirime tabi olmayan füzelerin tehdidi de belirginleşmiş bulunuyor. Doğu ile Batı arasındaki gelişmelerin, Türkiye'nin uzun vadeli güvenliği açısmdan "fırsatlar taşıdığı kadar tehlikeleri de beraberinde getirdiğini" belirten askeri kaynaklar, bu durum karşısında Ankara'nın, Karadeniz konusundaki duyarlılığını açık bir bicimde ifade ediyorlar. Öte yandan başta Deniz Kuvvetleri'nin indirim kapsamına alınmasından yana olan Sovyetler Birliği'nin, "diğer alanlardaki indirim müzakerelerinin tehlikeye düşmemesi için" bu yaklaşımından şimdilik vazgeçtiği belirtiliyor. AKKUM Mersin krizinde ikinci baskı V iyana'da devam eden Konvansiyonel Kuvvet Müzakereleri'nde, Yunanistan'ın Mersin konusundaki itirazını yinelemesi NATO'nun Varşova Paktı'na sunacağı anlaşma taslağını engelledi. nı konudaki itirazı üzerine vanlan "ara formülün" uzun vadede soruna bir çözum getirmediği somut bir bicimde ortaya çıkmış oldu. NATO ve Varşova Paktı'na mensup 23 ülke arasında yapılan ve Av rupa'da konvansiyonal kuvvetlerin daha ait duzeylerde dengelenmesini amaçlayan AKKUM'da Türkiye'nin güneydoğu bölgesi müzakere alanı dışında tutulmuştu. Yunanistan AKKUM yönergesinin mart ayında kabul edilmesinden once, Turkiye1 de kapsam dışı kalacak bölgenin batı sınırının Mersin'i de içermesine itiraz etmişti. GÖRÜŞMELERİÇIKMAZDA ANKARA (Cumhuriye! Bürosu) Kısaca AKKUM olarak bilinen Avrupa'da Konvansiyonel Kuvvet İndirimi Müzakereleri'nde, Yunanistan'ın "Mersin" konusunu yeniden gündeme getirmesi nedeniyle Batı'nın hazırladığı antlaşma taslağının Doğu1 >a sunulmasmın engellendiği bildirildi. Viyana'da devam eden ve yönergesi Mart ayında kabul edilen AKKUM'da 4. tur toplantılar 9 kasımda başlamıştı. Atina'nın ise son aşamaya kadar suskun kaldıktan sonra Mersin'in AKKUM uygulama alanı dışında kalmasına itiraz ettiği belirtildi. Böylece, Yunanistan'ın Mart ayında ay Başta ABD olmak üzere, NATO muttefiklerinin araya girmesiyle Ankara, "AKKUM gibi önemli bir süreci engellememek" duşüncesinden hareketle saptanan bir ara formülü benimsemişti. Buna göre, yönergede, Türkiye"de alan dışı kalacak olan bölgenin batı sınır çizgisi konusunda yer alan ve Yunanistan'ın itiraz ettiği "Gözne'den Erdemli'ye ifadesi, "Gözne'den denize" olarak değiştirilmişti. Türkiye bu formülü kabul ederken müttefiklerine, söz konusu ifadelerden "Mersin'in alan dışı bölgeye dahil edildigini anladığını" söylemişti. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Murat Sungar konu ile ilgili olarak dün bilgi verirken, uygulama alanı dışında kalan bölgenin sınırlarına ilişkin Yunanistan'ın şimdi çıkardığı sorun dışında hiç bir görüş aynlığının bulunmadığım söyledi. VARŞOVA / MOSKOVA (Ajanslar) Polonya'da Nova Huta kasabasmda bir grup genç, Lenin'in heykeline saldırdı. 40yıllık ülke tarihinin ilk komünist olmayan Başbakanı Tadeusz Mazowiecki, S günlük bir ziyaret için Sovyetler Birliği'ne gitti. Polonya'nın Nova Huta kasabasında bir grupgenç tarafından Vladimir Lenin'in heykeline boya atıldığı ve ateşe verildiği bildirildi. Zycie Warszawy Gazetesi, saldırının, Başbakan Tadeusz Mazowiecki'nin, Moskova ziyaretininin hemen öncesine rastlamasına dikkatçekti. Gazete bir hükümet sözcüsüne dayanarak verdiği haberinde, saldınnın, komünizm karşıtı "Savaşan Gençlik" hareketi tarafından düzenlendiğiniduyurdu. Sozcü, Varşova'nın 400 kilometre güneyindeki Krakovv yakınla, rındaki kasabada meydana gelen olayda gençlerin heykele boya attıklannı ve yaktıklarını açıkladı. Sozcü, olayla ilgili soruşturma açıldığını bildirdi. Polonya'nın son 40 yıllık tarihinin Komünist Partisi üyesi olmayan ilk başbakanı Tadeusz Mazovviecki, Sovyetler Birliği Başbakanı Nikolay Rijkov'un konuğu olarak beş günluk resmi ziyaret için Moskova'ya geldi. Sovyet resmi haber ajansı TASS, Mazovviecki'nin, 'Bir Varşova Pakn üyesi ülkenin ilk Kalolik başbakanı olmasının', bu ziyarete büyük bir önem kazandırdığını belirtti. Ziyaret boyunca Rijkov'un yanı sıra Sovyetler Birliği Devlet Başkanı Mihail Gorbacoı v ile de görüşecek olan Tadeusz Mazowiecki ayrıca, İkinci Dünya Savaşı sırasında, Stalin'in emirleri sonucu olduğu anlatılan bir katliamda hayatıru kaybeden binlerce Polonyal ı subayın öldürüldüğü yer olan Katin Ormaru'nı ziyaret edecek. Bu arada Polonya Parlamentosu, yan askeri gönüllu poüs gücünü yasakladı. Polonya haber ajansı P AP, ORMO olarak bilinen sivil askeri gücun dayanışmamilletvekillerinin önerisi üzerine yasaklandığını bildirdi. Dayanışma parlamenterleri ORMO'yu "Stalinizmin bir kalıntısı" olarak nitelendirdiler. ORMO polis gücünün komünist ve komünist olmayan 328 bin 510 üyesi bulunuyordu. Lenin'in heykeline saldırı
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear