24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
25 EKİM 1989 HABERLER CUMHURİYET/ll Mezun olan mühendisler boşta gezerken özellikle ara eleman sıkıntısı büyük boyutlara ulaştı YOK, îşsizler ordusu üretiyor Sonunlu, YÖK Ziraat Mühendisleri Odası Seri üretim YÖK'ün kontenjanları arttırması sonucu üniversiteler seri halde 'yeni Başkanı Mahir Gürbüz, bugün ziraat mühendislerinin yüzde 90'ının işsiz olduğunu mezun' vermeye başladı. Ancak buyeni mezunların büyük bir çoğunluğu iş bulamıyor. ve bunun tek sorumlusunun YOK olduğunu bildirdi. Barolar Birliği Başkanı önder Sav da Fakültelerde verîlen eğitim kalitesinin çok sağlıksız hukuk eğitimini eleştirdi. düştüğü görüşü hâkim. Ttpta sorun ne? AT'ye tam üyelik için başvuran Türkiye'nin bu koşullarda üyeliğinin çokzor olduğunu önesüren Prof. Dr. Nusret Fişek, "Sorun hekim sayısının azlığından değil, hekimin doğru kullanılmamasından kaynaklanıyor" dedi. kendi bildiklerini okuyorlar. Gerekçeleri ise şu Türkiye'de üniversite mezunn oranı diğer Avrupa ülkelere göre çok duşükmüş. O orana yetişebümek için üniversiteiere fazla ogrenci almak gerekirmiş. Bunun için de tıp fakültelerine de fazla öğrenci almak gerekirmiş. Ama eğitim kalitesini düşünen yok. Türkiye'nin sağlık alanındaki sorunu, hekim sayısının azlığından değil, hekimin doğru kullanılmamasından kaynaklanıyor" dedi. Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Mahir Güriız ise şu an odalarına kayıtlı 14 bin üye olduğunu söyledi. Ziraat mühendislerinin yüzde 90'ının işsiz olduğunu belirten Mahir Gürüz, "Türkiye AT'ye girmek istiyor. Avrupa ülkelerinin, sanayideki gelişmelerine ragmen tanma çok büyük önem verdikleri bir gerçek. Türkiye de saıuldıgı kadar loprağı bakımından zengin bir ülke değil. Tarım alamnda, aslına bakarsanız ziraal mühendisi fazlalığı da yok. Ama ülkenin şartlan bunu gerektiriyor. 1976 yıhndan 1989 yılına kadar öğrenci sayısında 5 kat bir artış olurken ögretim görevlisi 1 kat artmış. Bunun yanında ziraat fakülteleri için alan gerekli. Aynı tropikal bölgelerde birkaç ziraat fakültesinin olması bizce saçma. uygulamalı bir eğitinvbu. Öğrenciler bu konularda yelerli derecede eğitim gormeli. Ancak bu oimuyor. YÖK'ten kontenjanı düsürmesi için başvunı yaptık." diye konuştu. ABD'li oramiralin temasları • ANKARA (AA) Resmi bir ziyaret amacıyla Ankara'da bulunan A B D Deniz Piyade Kuvvetleri Komutanı Oramiral A. M. Gray temaslanna devam ediyor. Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Orhan Karabulut'u bu sabah makanunda ziyaret eden Gray, öğleden sonra da Milli Savunma Bakanlığı Müsteşarı Korgeneral Doğan Çelikay ile bir araya geldi. Gray'm MSB Safa Giray ile yapacağı görüşme, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turu nedeniyle bakanın Meclise gitmesi üzerine gerçekleşemedi. MERİH AK İZMİR YÖK uygulaması ik birlikte kontenjanları arttınlan fakultelerın vermeye başladıklan mezunlar, "üniversiteii işsizier ordusu"nu oluşturmaya devam ediyor. Mezun olan mühendisler boşta gezerken, sanayide özellikle ara eleman sıkıntısının büyük boyutlara ulastığı bildirildi. Meslek odaları ve birlik başkanları, YÖK'un bu tür uygulamadan en kısa zamanda vazgeçmesini, kontenjan arttırımının nitelikli eleman yetiştirilmesine büyük darbe vurduğunu savundular. Her yıl üniversitelerden on binlerce öğrenci mezun olurken işsizler ordusu büyüyor. özellikle 1983 yılından sonra fakülte kon Oramiral Beyazat DTO'da • tstanbul Haber Servisi Harp Akademeleri Komutanı Oramiral Vural Beyazıt, Deniz Ticaret Odası'nı (DTO) ziyaret etti. Meclis Başkanı Ziya Kalkavan ve Yönetim Kusulu Başkanı Cengiz Kaptanoğlu'nu ziyaret eden Beyazıt, denizcilik sektörünün sorunlan ve çözüm konusunda yapılan çalışmalar hakkında bilgi aldı. Oramiral Vural Beyazıt'a ziyareti sırasında, sektöre gösterdiği yakın ilgiden dolayı DTO'nun bir şilti verildi. tenjanlarının sürekli olarak arttırılmasından en çok şikâyetçi olanların başmda meslek oda ve birlik başkanları geliyor. Oda ve birlik başkanları, fakültelerde verilen eğitim kalitesinin çok düştüğü görüşünde birleşirken, AT'ye girmek için başvuran Türkiye'nin fazla üniversite mezunu vererek bunun gercekleştiremeyeceğini de belirtiyorlar. Barolar Birliği Başkanı Önder Sav, 1983 yılından sonra YÖK'ün uygulaması ile birlikte birdenbire artan avukat sayısını hiç iyi karşılamadıklanm söylüyor. Önder Sav, •'Mesleğe saglıklı katıiımlar bizi memnun eder. Ancak sağlıksız bir eğitimle mezun etliğimiz kişiler meslege zarar verebiiir. Sadece avukaüar için konuş muyonım. Hukuk fakültesinden mezun olanlar savcı, yargıç, idari kademede görevli, hatta kaymakara bile ohnakta. Bunun ileride çok sancılan çekilecektir. Şimdi Erzincan'da hukuk faküllesi var deniyor. Var mı, yok mu? Ben Baro Başkanı olarak bilraiyonım. Hatta şu an Türkiye'de kaç hukuk fakültesi var, onu da bilemem. Bu sağlıksız gelişmeye dur denilmeli" dedi. Türkiye'de eğitim seviyesinin çok düştüğüııü öne süren Inşaat Mühendisleri Odası Genel Sekreteri Fikri Kaya, iş talebinin daha çok birkaç üniversite üzerinde yoğunlaştığını söyledi. Fikri Kaya, "Urfa'da inşaat fakültesi var. Devlet dairesinden toplanan kişiler burada ders veriyor. Türkiye' de inşaat mübendisine betti bir talep var. İşveren bu talebi, büyük okullardan sağlama yoluna gidiyor. Onun dışında biriki yabancı diii bilen alınıyor. Diğerierinin adı, 'üniversite mezunu' olarak kalıyor. Bunun yanında 1402'lik bocalann ders verememesi, öğrenci sayısının devamlı artması eğitim kalitesini de düşürdü" diye konuştu. AT'ye tam üyelik için başvuran Türkiye'nin bu koşullarda üyeliğinin çok zor olduğunu öne süren Tabipler Odası Başkanı Prof. Dr. Nnsret Fişek, Türkiye'de bu kadar çok hekime ihtiyaç olmadığını söyledi. Prof. Dr. Nusret Fişek, "Tıp rakültelerine öğrenci alııaının diişüriilmesi konusunda defalarca YÖK'e başvufduk. Ama Dövizle askerlikte son gün • ANKARA (AA) Yabancı ülkelerde yaşayan yurttaşlardan 32 yaşını doldurdukları halde askerliğini yapmamış olanların dövizle askerlik hakkından yararlanabilmeleri için başvuru süresi bugün doluyor. Aynı şekilde, askerlik çağnsına uymadıkları için yurttaşlıktan çıkanlanlar da bu akşama kadar başvuruda bulundukları takdirde yeniden yuntaşlık hakkını kazarup dövizle askerlik yapabilecekler. Türk Islam sentezi propagandası Milli Eğitim Müdürlüğü 'nün çıkardığı gazetede "Tarih şeritleri burcu burcu Türklslam tarihi kokmalıdır'' dendi. ÖMER YURTSEVEN ~ DENtZLİ Milli Eğitim Müdürlüğü'nun çıkarmaya başladığı "Denizli'de Milli Egitiın" başüklı gazetede Turkİslam sentezinin propagandası yapılıyor. Denizli'deki ilkokullara ücretsiz olarak gönderilen gazetede "Tarih şeritleri, burcu burcu Türkİslam tarihi kokmalıdır" başlığıyla bir yazı yazan ilköğretim müfettişi Tarkan Kozan, "Bizim ilkokullarda kullanılan tarih şeritleri çeşitii basımevlerinde basılmış, Türkİslam tarihini unutmuş, Hıristiyan âleminin tarihine hizmet edercesine ve Batı kültüriinü bize empoze etmek gayesi ile hazviannuş gibidir" görüşüne yer verdi. Atalar llkokulu öğretmeni Lotife Türkoğlu ise tarihi olaylarm ihmal edildiğini belirterek yaasında bu eksikliğin tarihi zamanlara uygun haritalarla gidenlmesıni istedi. Aynı konuda "Tarih şeridi Türk tarihinin bölümleri ile şekiUenmeli" başhklı bir yazı yazan Denizli H.Halil Bektaş llkokulu Müdürii Mesut Ediz de bugün kullanılan tarih şeritlerinin Avrupa tarihini belirleyecek şekilde düzenlendiğıni, bu yüzden öğrencilerin Türk tarihini tam olarak anlayamadıklarını savundu. Halk Eğitim Merkezi müdür yardımcısı Hasan Kallimci'nin yazısında da "Türk tarih çağlannın lespitinde, Türklerin İslamiyeti kabul etmesi ve 1071 Malazgirt zaferi mihver olaylar olarak kabul edilebilir" önerisi yer aldı. Gazetede Türklslam sentezi ile ilgili yazılara yer verilmesine büyük tepki gösteren bazı ilkokul öğretmenleri, "Milli Eğitim Müdürlüğü'nün gazetesinde açık bir şekilde ideolojik yon beiirieniyor" dediler. Konu hakkındaki tepkileri dile getirerek görüşünu aldığımız gazetenin mesul mudürü ve Mhli Eğitim Müdür Yardımcısı Nnrettin Uçak, Türk Islam sentezi ile ilgili yazıları derinlemesine incelemediğini söyledi. Uçak, söz konusu yazılara yüzeysel baktığmı da itiraf ederek, "Bundan sonra da ba çok dikkat ederiz" diye konuştu. Açıköğretim içinKHK operasyonu Kanun hükmünde kararnameyle, Yükseköğretim Yasası'nm üniversitelerin akademik teşkilatlanmasını sayıca sınırlayıa hükümlerinin, Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi için değiştiri/eceği öğrenildi. HAKAN AYGÜN ANKARA öğrenci yığüması yüzünden iş göremez duruma gelen Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi'nin hazırlanacak bir kanun hükmünde kararname Ue "kurtanlacağı" öğrenildi. Hazırlanan kanun hükmünde kararname ile, 2547 sayılı Yükseköğretim Yasası'nın üniversitelerin akademik teşkilatlanmasını sayıca sınırlayıcı hükümlerinin Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi için değiştirileceği kaydedildi. Edinilen bilgiye göre, Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. YUmaz Büyükerşen, Milli Eğkim B«. kanı Avni Akyol'a isteği üzerine "Açıköğretim Fakültesi'nin kurtanlması" için bir kanun hükmünde kararname taslağı sundu. YÖK'ü de konuyla ilgili olarak bilgilendiren Büyükerşen, Akyol 1 dan özellikle 2547 sayılı Yüksek öğretim Yasası'nın rektör yardımcısı ve dekan yarduncısı sayısını sınırlayıa hükmünün bir kanun hükmünde kararname ile değiştirilmesini istedi. Milli Eğitim Bakanı Akyol tarafından incelemeye alınan Açıköğretim'le ilgili rapor ve kanun hükmünde kararname taslağının, bakanlığın yetkilileri tarafmdan değerlendirilmesine başlandı. lncelemelerin tamamlanmasından sonra Bakan Akyol tarafmdan Bakanlar Kurulu'nda gündeme getirilmesi beklenen kanun hükmünde kararname taslağında Açıköğretim Fakültesi'yle ilgili şu düzenlemelerin yeraladığı kaydedildi: " Ünivenitelerde akademik teşkilatlanma yönetmeliğinin en çok üç rektör yardımcısı ve iki dekan yardımcısı atanabileceğine ilişkin hükmünün Açıköğretim Fakültesi istisna olacak şekilde değişlirilmesi. Açıköğretim'e kayıtlı 262 bin 387 öğrenciye yeterli hizmet verebilmek için dekan yardımcısı sayısının arttınlması, Açıköğnim Fakültesi'nin halen 81 olan oğretim üyesi sayısının kadro miktan arttınlarak yeterli hale getirilmesi, KKTC ve Bab Avnıpa'mn alb ulkesindeki Türklere eğitim verilmesi amaayla yünirtüğe konan 'Batı Avrupa projesi' için gerekli 10 kişilik yürütücü kadrosunun verilmesi, yurtdışına gönderilen yüriitüciilerin yolluklannın arttınlması, yurtdışında otunna izinlerinin alınması gibi bazı bürokratik engellerin ortadan kaldınlması, Halen 22 0de verüebüen yüzyüze akademik damşmanlık hizmetinin bütün illerde verilebUmesi için gerekli mali olanaklann ve kadronun sağlanması, Kadro iyileştirilmesine gidildikten sonra, açıköğretime bağlı işletmeiktisat programlan dışında yeni programlann açılması." öte yandan Rektör Büyükerşen'in, Akyol'dan öğrenci sayısının arttınlması konusunda YÖK'ün yanı sıra üniversitenin de söz sahibi olmasını ve yeni kadrolar verihneden öğrenci sayısının arttırımı yoluna gidilmemesini istedıği belirlendi. Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri ise, Bakan AkyoFun Açıköğretim Fakültesi'nin isteklerinin karşılanmasına olumlu baktığım kaydederek, "Üniversite diplomasına sahip kişi sayısı Avrupa Topluluğu'na giriş öncesinde Türkiye için oldukça önemli. Halen iki üniversiteliden birinin okuduğn Açıköğretim Fakültesi de bunun için önem arz ediyor. Söz konusu kanun hükmünde kararname, Bakanlar Kurulu'ndan rahathkla geçecektir" diye konuştular. Kurtarma hazırlmı Italya Başkonsolosu'ndan veda • İstanbul Haber Servisi Görev süresi dolan İtalya'nın İstanbul Başkonsolosu Ermanno Squardilli, tstanbul Valisi Cahit Bayar'a veda ziyaretinde bulundu. Squardilli, lstanbul'da bulunduğu süre içinde kendisine gösterilen yakın ilgiden ötürü Vali Bayar'a teşekkür etti. Evren Ankara'ya döndü • DALAMAN (Cumhuriyet) Cumhurbaşkanı Kenan Evren 5 günlük gezisini bitirerek dün sabah Ankara'ya döndü. Evren Marmaris'te geçirdiği 5 gün içinde görev süresinin bitiminde yerleşecegi Armutalan'daki evine eşyalarının yerleştirilmesiyle ilgilendi, bir ilkokul açarak gazetecilerle sohbet etti. Marmaris'ten Dalaman'a karayolu ile geçen Kenan Evren, havaalanında Muğla Valisi Erol Çakır, Ege Ordu Komutam Orgeneral Fikret Sönmez ve ilgililerce uğurlandı. * ~ • SaniRİar ve müjde Bazı okullarda dersler hâlâ öğretmensiz geçiyor. Öğretmeni olan okullarda ise smıf mevcutları eğitim açısından ıdealının cok ustunde. Bütün bu sorunlar gündemde iken "mîıjde" olarak sunulan ev ödevi yasağı, yönetmelik üzerinde kalmaya mahkum görünüyor. Bülent Ersoy'un ifadesi alındı • A D A N A (AA) Adana'da program yaptığı gazinoda kurşunlanarak ağır yaralanan ses sanatçısı Bülent Ersoy'un olaydan sonraki ilk ifadesi dün alındı. Adana Cumhuriyet Savcısı Kemal Mercan, bugün Ozel Ortadoğu Sağlık Hastanesi'ne gelerek Ersoy'un ifadesini aldı. Savcı Mercan, "Ifade için sanatçmın iyileşmesini bekledik" dedi. Savcı, alınan ifade konusunda herhangi bir açıklamada bulunmasının mümkün olmadığını kaydetti Ağır öğrenen ve geç kavrayan öğrencilerin başanlı olması zorlaşacak Odev yasağına kırık not bulunmayacaklandır. Endişelendiğimiz bir başka nokta da ilk üç yıl içinde odev yasaİlkokullarda ilk üç sınıfta uygulamaya ko ğımn olması, buna karşılık 4 ve 5. sınıflarnulan ödev yasağına tepkiler sürüyor. Bu ya da ödevin rahathkla veriliyor olmasından sakla ağır öğrenen ve geç kavrayan öğren kaynaklanıyor. İlk uç sene ödevsizliğe alışcilerin bilgiyi özümlemesinin ve başanlı ol mış bir çocuğun dördüncü sınıfta birdenbimasırun zorlaşacağı belirtildi. Konunun, bir re ödev yapar hale gelmesinin zor olacağıyasal düzeniemeyle zorunluluk haline geti na inanıyorum." rilmesini sakmcalı bulan İstanbul UnîversiProf. Haluk Yavuzer, yönetmelikte olumtesi Edebiyat Fakültesi Eğitim Bilimleri Bö lu bulduğu noktalardan söz ederken, geçlüm Başkanı Prof. Dr. Haitık Yavuzer, bu mişte, baa okullarda bazı öğretmenler ve veyönetmeliğin olumsuz taraflarının olumlu üler tarafmdan çocuklara ödev yaptırma yayanından ağır bastığını vurguladı. nşma girildiğini belirterek, aşırı ödev yük"Ev ödevi yasağı" konusunda Cumhuri lenen öğrencilerin ruhsal durumlannda boyet'in sorulanm yanıtlayan Prof. Yavuzer, zukluklar görUldüğünü anlatu. "Anadolu Bbirtakım yönetmelik değişiklikleriyle eğitim seleri ve buna benzer okullann sınavlanna sisteminin iyileştirilmesinin mümkün olma çocuklan hazuiarken kimi oğretmenler ve dığına işaret ederek, eve ödev verilmemesi veliler yoğun bir rekabet ortamı oluşturmuş uygulamasının yavaş öğrenen öğrencilerin ve çocuğa hiç oyun fırsatı venneden acımaaleyhine olacağım söyledi. Yavuzer'in ko sızca ödev yükler duruma gelmişti" diyen nuyla ilgili görüşleri şöyle: Prof. Dr. Haluk Yavuzer, şöyle devam et"Her şeyden önce konunun bir yasal dü ti: "Batı ülkelerinde ödev gerçekten yok. zeniemeyle zorunluluk haline getirilmesi bence sakmcalı olabflir. Bu yönetmelik hak Ama sınıf mevcutları 1015, azami 30 kişi. kında olumlu ve olumsuz düştincelerim var. Dolayısıyla öğretmen bilgiyi okulda veriyor, Olumsuz gördüğüm nokta, bunun bir yasa çocuk bilgiyi okulda özumluyor ve eve ders ya bağlannuş olması. Diğer önemli bir nokta laşımıyor. Bu ideal sonuç, ama yöntem, perda çocuklann okulda edindikleri bilgileri, sonel, öğretmen, araç gereç, fiziki kapasite evlerinde tekrar etme olanağı bulamayacak uygun değilken, birtakım yönetmelik değilan ve 'ödev kalktı' şeklinde yorum yapa şiklikleriyle sistemi iyileşdrmek mümkün derak evde hiçbir bilgi değerlendirilmesinde gildir. Halen tekli tedrisata geçebilmek için ÜLKER GÖKTÜRK Paşakapısı'ndan 4 firar • tstanbul Haber Servisi Üsküdar'daki Paşakapısı Cezaevi'nin onarımında çalışan 4 mahkum firar etti. Cezaevi yetkililerinden alınan bilgiye göre bir süre önce boşaltılmak istendiği sırada çıkan olaylarda hasar gören Paşakapısı Cezaevi'nin onarımı için çeşitli illerden getirilen mahkurnlardan dördü dün akşam saat 21.00 sıralannda firar etti. Adi suçlardan hükümlü olan mahkumlann isimlerinin Nurettin Baysal, Fahri Öztürk, Ramazan Çınar ve Mehmet Türk oldukları saptandı. 40 bin dersliğe ihtiyaç varken, sımf mevcutları çok kabankken, çocuklann okulda öğretmen tarafmdan tek tek ele ahnması mümkün değilken, özlediğimiz Batı ölçülerinin ülkemizde gercekleşmesi söz konusu olamaz." Prof. Yavuzer, "Eve ödev verilememesi, öğrencilerin başansını nasıl etkileyecektir" şeklindeki bir soru üzerine şöyle dedi: "Çocuklann zihinsel kapasiteleri farkh olduğuna göre, tahtada verilen bir orneği her öğrencinin farklı sürelerde anUması gerçeği ortada iken, bu yasak ağır öğrenen, geç kavrayan öğrencinin bilgiyi özümlemesine engel olacakür." Bu çocuklann anne ve babalarına büyük görevler düştüğünü sözlerine ekleyen Yavuzer, şu uyanlarda bulundu: "Bu uygulamayla, yavaş öğrenen çocuklar zor durumda bırakılacaktır. Eğer evde ailenin çabası olmazsa sorumluluk duygusu pekişmemiş çocuklar okuldaki dersini evde tekrar etmeden okula dönecektir. Bu da o çocuklann başansız olmasına yol açar. Bu durumda mutlaka anne ve baba olarak sımf içinde çocuğunuza öğretilen bilgilerin pekiştirilmesi rolünü ustlenmelisiniz. Çocuğunuzun oyun saatlerini de gözardı etmeden onun bilgi özümlemesine yardımcı olmahsınız." GAP'ta toplantı • ANKARA (AA) Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Bilim ve Teknoloji Komisyonu, bugün Ankara'da toplanacak. Toplantınm bir bölümü G A P bölgesinde gerçekleştirilecek. Komisyonun Ankara'daki toplantısı, bugün Avrupa Konseyi Türk Delegasyonu Başkanı Mükerrem Taşçıoğlu'nun konuşmasıyla açılacak. Türkçe kitabı sınıfta kaldı Halkalı'da yangın • İstanbul Haber Servisi İstanbul Halkah'da bulunan Altınel Melamin Sanayi'ye ait fabrikada çıkan yangın maddi hasara yol açtı. Dün akşam saat 20.00 sıralannda çıkan yangın itfaiye ekipleri tarafmdan kontrol altına alındı. Yetkililerden alınan bilgiye göre hasarın yaklaşık 150 milyon lira civannda olduğu öğrenildi. (Fotoğraf: Uygar Gürkan) Ukokullarda okutulan kitap, anlam, kavram, dilbilim veyazım hatalarıyla dolu DÜZELTME • Oy Gazetemizin 22 ekim pazar günkü sayısında 9'uncu sayfada " A N A P ' t a istifa bayrağı" başhklı yazıda cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk tur oylamasında adaylardan Başbakan Turgut Özal'a oy vermeyenler arasında adı geçen Çanakkale Milletvekili Mümin Kahraman bir açıklama gönderdi. Kahraman, açıklamasmda, oyunu Özal'a kullandığını belirterek, "Ben, yapılan oylamada oyumu başbakanımız, genel başkanımız ve cumhurbaşkanı adayımız Sayın Turgut ö z a l lehinde kullandım ve oy pusulalarında mümkün olsa yapılacak bir inceleme ile de bunu ispat edebilirim" dedi. • Sinei millet S H P Eskişehir MiUetvekili ve Genel Sekreter Yardımcısı Cevdet Selvi'nin açıklaması: " B e n sinei milleti hiçbir şekilde önseçün garantisine bağlamadım. Koşulsuz bir şekilde sinei millete dönülmesini savunuyorum. Bunu da açıklıkla ifade ediyorum. Bu konudaki yanlış bilgilennıenin düzeltilmesini rica ederim." ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkçe eğitimde tek kitaba doğru yönelen eğitim anlayışının sonucu olarak Milli Eğitim Bakanlığı tarafmdan yaklaşık 2 milyon adet bastırılan ve anadili öğretiminde önemli bir yaş grubuna seslenen "İlkokul Türkçe Ders Kitabı 3 " pek çok Türkçe yanlışını çocuklara öğretirken, kitapta yapılan yanlışlar aynı konuda farklı farklı olabiliyor. Türkçe kitaplan ile ilgili incelemeler yapan Dil Derneği Saymanı Sevgi Özel, Milli Eğitim Bakanlığı'nın Türk Dil Kurumu'nun yeni imla kılavuzunu okullara tavsiye etmeyeceğini açıklamasına rağmen, kitaplann içine, "Bu kitabın hazırianmasında TDK kılavuzundan yararlanılmıştır" diye yazarak "saman altından su yüriitür" bir lavırla kılavuzu içerdiği yanlışlarla yaygınlaştırmaya çalıştığını dile getirdi. Kitapta anlam, kavram, dilbilim, dil kavrama ve anlatma açısından çocuklann yanlış bilgilerle donatılmasına yol açacak ve ana dili eğitimini çağdışı kılacak unsurlann bulunduğunu belirten Özel, Milli Eğitim Bakanlığı'run tek kitaba doğru yönelmesinin eğitim açısından sakıncaları bulunduğunu dile getirdi. i Eğitim Bakanlığı tarafmdan 2 milyon adet bastırılan ve anadili öğretiminde önemli bir yaş grubuna seslenen "İlkokul Türkçe Ders Kitabı 3" çocuklara pek çok Türkçe yanlışı öğretiyor. Ana dili eğitiminde önemli bir araç olarak kullanılan ilkokul Türkçe 3 kitabında ayrıca çocuklara dayak atma konusunda anlaşılmaz ve "dayağa övgü sonuçlu öykülere" yer veriliyor. Cumhuriyet Türk halkının değil "Atatürk'ün cumhuriyeti" olarak tanımlandınlıyor ve cumhuriyet, rüşvet ve Atatürk konusunda kitapta neden yer aldığı anlaşılamayacak şu öyküye yer veriliyor: "Ataturk'ün cumhuriyeti Atatürk, Mudanya yolu ile Bursa'ya gidiyordu. Kalabalık bir halk topluluğu, iskelede çevresini sarmışti. Yaşlı bir kadın e'.inde bir kâğıtla Atatürk'e yaklaştı: Beni tanıdın mı oğul? dedi. Ben sizin Selanik'te komşunuzdum. Bir oğlum var. Devlet Demir Yollan'nda bir işe girmek istiyor. Siz onu işe alsınlar dediniz. Fakat müdür dinlemedi. Oğlumu işe almadı. Ne olur, bir kere daha söyleyiniz. Ataturk'ün keskin bakışlı gözleri içtenlikle parladı: Oğlunu işe almadılar mı? Ben istediğim halde mi almadılar? Ne kadar iyi olmuş. Çok iyi yapmışlar. tşte cumhuriyet böyle anlaşılacak... tşte cumhuriyetten beklediğimiz sonuç budur, dedi." Kitabın "açıklama" başlığı altmda yer alan bölumünde de "güzel Türkçe'mizi" diyerek mizi kesme imiyle ayrılırken, aynı sayfamn daha ak paragraflarında rılarak hemen tüm ilkokullarda tek ders kitabı olarak okutulan İlkokul Türkçe 3 ders kitabında gün ve ay kavramlan birbirine kanştırılıyor. 28. sayfada, Türkçe dil bilgisi kurallanna aykırı olarak gelmeye, gitmeye gibi sözcüklerin y harfleri düşurülerek bunun yerine gelmeğegitmeğe' gibi y'nin yerine ğ harfleri kullanılıyor. Omza diye vazılması gereken kelime yine dil bilgisî kurallanna aykırı olarak u harfi düşurülmeden "omuza" diye yazılıyor. Kavram ve kelimelerin anlamları da yan"güzel Türkçemiz" kesme imi lış olarak öğretiliyor. İlkokul 3. sınıf oğrencisine kikullanılmadan bitişik yazılıyor. tapta anlatılan "Kıaalı Mehmet" Kitabın içindekiler kısmında yer adlı bir öyküde ise askerdeki oğalan yazar adları arasında çağdaş luna mektup yazan bir anne şundil eğitimine uygun düşecek çağları dile getiriyor: daş Türk yazarlarından hiçbirisi"Allah bepinize güç, kuvvet ne yer verilmiyor. Türkçe'de kısa şiir veya yazı yokmuşçasına ki versin. Komutanına de ki. bizde taba alınan metinlcrin hemen hep üç şey için kına yakılır: Gelinlik sinin altında "sadeleştirilmişlir" kızlara kına yakanz, evine barkıibaresi bulunuyor. Kitapta yer na sahip olsun diye. Kurbanlık alan yazarlardan sadece 6 tanesi koynnlara kına yakanz. Allah'a nin ismi Türk edebiyatıyla ilgili kurban olsun diye. Bir de yavantolojilerde yer alıyor. Bunlar rum, askere giden yiğitlere kına Halim Yağcıoglu, İlhan Geçer, yakanz. Kına yakanz ki, >alana Özer Arabul, Onıer Faruk, Arif kurban olsun diye. Dedeni Balkanlar'da amcanı da Çanakkale'Nihal Asya. Bekir Tez. de kurban verdik. Gerekirse sen Milli Eğitim Bakanlığı tarafın de bu vatana kurban olacaksın evdan yaklaşık 2 milyon adet bastı ladım."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear