25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
28 EYLÜL 1988 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Nobel Barış Odülü yurın OSLO (AA) Nobel Banş ödülü'nün sahibi yarın açıklanaeak. Birleşmiş Milletler'e bağlı kuruluşlarla bazı görevlilehn, Nobel Banş Ödülü'nü alma şanslarımn, ReaganGorbaçov ikilisinden daha yüksek olduğu belirtiliyor. Norveç basınına göre ödüle aday gösterilen BM Banş güçleri, BM'nin Afganıstan özel temsilcisi Diego Cordovez, ya da Diinya Sağlık Örgütü (WHO), Banş Ödülü'nü almaya daha yakın. Israil yîne kan döktü israil'in yaygın biçimde plastik mermi kullandığı ve bu nedenle yaralı sayısında büyük artış meydana geldiği belirtiliyor. Dış Haberter Servisi Batı Şeria ve Gazze Şeridi'nde tsrail'in Filistinli göstericilere karşı uyguladığı yöntemler giderek sertleşiyor. İsrail askerleri önceki gün 4 Filistinliyi öldürdüler, 70'ini de yaraladılar. Bir Filisıinlinin de dün öldürülmesiyle 8 aralıktan bu yana süren Filistin ayaklanmasında ölenlerin sayısı 276'ya yükseldi. Batı Şeria'daki Arap hastanesi yetkilileri dün ilk kez üç Filistinlinin plastik mermilerle vurularak öldürüldüğünü açıkladılar. Birleşmiş Milletler Yardım ve Çalışma Komitesi (UNRWA) tsrail'i yaygın biçimde plastik mermi kullandığı gerekçesiyle protesto etti. ABD Başkanı Ronald Reagan, onceki gün Nevv York'ta Mısır Dışişleri Bakanı İsmet Abdıilmecit ve tsrail Dışişleri Bakanı Şimon Peres ile görüştü. Gazetecilerin, Ortadoğu konusunun, başkanhk dönemindeki en büyük dış politika başarısızlığı olup olmadığı yolundaki bir sorusunu Reagan. "Hepimiz şimdikinden daha fazla ilerleme sağlanmasını istiyoruz. Ancak, ben bugune dek yaptıklarımızın bir başansızlık oldtıguna inanmıyonım. Bir araya geliyoruz Işgal altındaki topraklarda son 48 saat içinde 5 Filistinli öldü, 85 yaralı var Şevardnadze 'Güvenlik AUSIRMEN Konseyi daha aktif Dil Bayramı ohnalC Sovyet Dışişleri Bakanı, BM Güvenlik Konseyi daimi üyelerinin belirli aralıklarla bu araya gelmelerini önerdi ve Moskova'da bir toplantı yapüması için hazır olduklarını söyledi. BİRLEŞMİŞ MİLLETLER Sovyetler Birliği Dışişleri Bakanı Edvard Şevardnadze, dun Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, kuruluşun insanlığı tehdit eden konularda daha aktif bir rol alması için çağrıda bulundu. Şevardnadze, Dışişleri Bakanlan düzeyinde BM Güvenlik Konseyi toplantısının Moskova'da yapılabileceğini söyledi. Şevardnadze, Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesi ile BM Genel Sekreteri'nin belirli zamanlarda bir araya gelerek sorunlar üzerinde görüşmesi gerektiğini söyledi. Şevardnadze, bu toplantıların,beş daimi üye ülkelerin başkentlerinde yapılabileceğini belirtti. Şevardnadze, "BM Gend Sekreteri ve BM Güvenlik Konseyinin beş daimi üyesi Dışişleri Bakanlan düzeyinde, belirli zamanlarda bir ara>a gelerek sorunlarla •Igili olarak görüşraeler yapması gerekmektedir. Bu topiantılar daimi üye olan beş ulkenin başkentlerinde yapılabilir. Boyle bir toplantının Moskova'da yapılması için biz hazınz. Aynca ozel güvenlik konseyi toplanülannın sorunlu bolgelerde yapılması da kayda değer bir konudur" şeklinde konuştu. Şevardnadze, insanlığı nükleer felaketten kurtarmak için Birleşmiş Milletler'e önemli rol duştüğünu belirterek "BM'nin öncelik vereceği alanlardan biri de uzay olmalıdır. L zayın, askeri yanş alanı olmasının engellenmesi yolunda uluslararası duzeyde Hiyük bir istek mevcut" dedi. Şevardnadze, konuşmasında orta ve kısa menzilli füzelerin kaldınlmasına da değinerek "Orta ve kısa menzilli füzelerin kaldınlması konusundaki anlaşma, askeri füze teknolojisinin gelişmesini sınırlayan bir diğer anlaşmayla daha da güçlendirilebilir. Bu alanda çok taraflı bir anlaşma yalnızca Birleşmiş Milletler'in gözetimi altında gerçekleşebilir" dedi. BUGUN Tibet'te durum gergin PEKİN (AA) Çin'de, Tibet bölgesinde çıkan etnik çatışmalann yıldönümü dolayısıyla Tibet'in başkenti Lhasa'da çok sıkı güvenlik önlemieri alındı. Lhasa ve çevresine çok sayıda polis gönderildiği ve kentteki manastırlann sıkı kontrol altına alındığı haber verildi İsrail askerleri tarafından önceki gün öldürülen 4 Filistinlıden bın olan Cemal Matar'ın cenaze töreni sırasında da ojaylar çıktı. İsrail askerien, Filistin bayrakları taşıyan, FKÛ yanlısı sloganlar atan 4 bin kişıyi dağıtmak ıçin yaygın biçimde göz yaşartıcı gaz kullandı. (Fotoğraf: Reuter) ve gorüşiiyoruz" diye yanıtladı. 8 aralıktan bu yana süren Filistin ayaklanmasmda önceki gun ilk kez bu kadar çok sayıda Filistinli yaralanırken, İsrail'in gösteri yapan Filistinlilere karşı giderek daha fazla mikıarda plastik mermi kullandığı dikkat çekiyor. İsrail Savunma Bakanı tzak Rabin, dün duzenlediği basın toplantısında plastik mermi kullanmaktaki amaçlarının gösterilere katılanlar arasında yaralı sayısım arttırmak olduğunu söyledi. Rabin gözyaşartıcı bomba, kauçuk mermi \e dayak gibi yöntemlerin göstericilerle başa çıkmakta yetersiz kaldığını belirtti. tsrail Savunma Bakanı, plastik mermilerin ağustos ayından itibaren kullanılmaya başlandığını yuzden de ölümcül yaralanmalakaydetti. ra yol açmadığını da belirtti. İzak Rabin, ağustos ayında İsAP'nin bildirdiğine göre Arap rail askerlerine Filistinli gösterici hastanesi yetkilileri önceki gün leri dağıtmak için doğrudan plas Gazze Şeridi'nde ve Batı Şeria'datik mermi kulianılmasını serbest ki Han Yunus mülteci kampında bırakmıştı. Gozlemciler, yaralı sa iki Filistinlinin piastik mermileryısındaki artışı bu gelişmeye bağ le vurularak öldürüldüğunü belirtiiler. Gazze kentindeki Şifa lıyorlar. İsrail askeri sözcüsü dün Batı Hastanesi'ninyetkilisi de, dun ölen kalbine plastik Şeria ve Gazze Şeridi'nde 15 Fi Filistinlinin listinlinin yaralandığını, bu yara ıncrmi isabet etmesi sonucu yaşalanma olaylarının 8'inın plastik mını yitirdiğini açıktadı. mermi isabeti nedeniyle olduğuBatı Şeria ve Gazze Şeridi'nde nu belirtti. Sozcü, önceki gun de önceki gun "Avaklanmanın Birle36 Filistinlinin plastik mermiler şik Liderligi"nın çağrısı uzerine le yaralandığım kaydetti. Sözcu, genel gre\e gidildi. Grevin, tsrail plastik mermilerin insan vucudu cezaevlerinde bulunan binlerce Finu gerçek mermilere kıyasla da listinli tutukluyu desteklemek ha duşuk bir hızla girdiğini, bu amacıyla duzenlendiği bildiriliyor. Meksika ''da bina çöktü MONTERREY (AA) Meksika'nın başkenti MexicoGity'nin 750 kilometre kuzeyinde yer alan Monterrey kenıinde altı katlı bir binanın çökmesi sonucu ilk belirlemelere göre iki kişi öldü. Meksika Kızılhaç yetkilisi, AFP'ye yaptığı açıklamada kazada çok sayıda kişinin ölebiieceğini söyledi. Çevre sakinleri, binada öğrenci ve genç çiftlerin oturduklarını söylüyorlar. Edınilen bilgilere gore, binanın çokmesine "Giloert" kasırgası sırasında yağan yağmurların bıraktığı nem neden oldu. ABDSuriye planı suya düştü MICHEL NAUFAL BEYRUT 23 Eylül 1988: Lubnan ilk kez baskansız. Gezegen ölçüsünde bir yumuşama surecimn tomurcuklandığı, Kıbrıslıların, Korelilerin hatta Almanların birleşme olmasa da barışma niyeti gosterdikleri bir sırada Lübnanlılar kurumsallaşmış bir bölunmenin acı ön tadını tadıyorlar. Biri vekâleten işbaşında, oburü geçici iki hükümet birbirleriyle uluslararası tanınma için yanş halindeler. Ancak her ikisi de cumhurbaşkanlığı seçimini hazırlamak ya da kolaylaştırmakta aynı kaygıyı paylaşıyor, çunku aksi takdirde "ulusal birligin" bir daha geri dönmemek üzere uçup gideceğinin bilincindeler. İki tarafın da paylaştığı bu kaygı, toptan bir ekonomik ıflas korkusundan ileri geliyor. Biliyorlar ki böyle bir iflas hangi kesimden olursa olsun şimdiki siyasal liderlerin çoğunun yıpranıp zorunlu olarak siyasal arenayı terk etmelerine yol açar. Cumhurbaşkanı Cemayel'in görev süresinin dolduğu tarih olan 22 Eylül 1988 perşembe gecesi akla hayale sığmayacak bir şey oldu: Lübnan Ordusu Genelkurmay Başkanı Michel Aoun ile Hıristiyan milis gücü "Lübnan Kuvvetleri"nin başı Dr. Samir Geagea işbirliği ederek zar zor sağlanmış AmerikanSuriye anlaşmasına karşı mini bir askeri darbe yaptılar. Birkaç gün önce Şam'da ABD Dışişleri Bakanlığı Musteşarı Richard Murphy ile Lübnan'da cumhurbaşkanlığı seçimi yapılmasının gereği ve iktidarın Suriye'nin uygun goreceğı bir uzlaşma adayma devri konusunda vanlan anlaşma da boylece suya düşmüş oldu. Baabda Sarayi'nda geceyarısı çalmadan General Michel Aoun'un baş" kanlığında askerlerden oluşan bir geçiş hükümeti kuruldu. îstifasım veraıiş olan Dr. Selim Hoss'un hükümetini genişletme önerileri olumlu karşılanrhamıştı. Belirtelim ki Emin Cemayel sürpriz bir ziyareı yaptığı Şam'da bu formülün avantajlarmı ancak son anda kavramıştır. Ancak bu duzenleme pek anlamlı değildir çünkü General Aoun ile Dr. Geagea arasındaki ani banşma pamuk ipliğine bağlıdır. Öte yandan, Hıristiyan asıllı Cemayel'in Suriye: ye bu ilk başkaldırışı da değildir. 1985'te Suriye'yle bir anlaşma yapmaya hazırlandığı sırada Hıristiyan toplumunun tepkisiyle karşılaşan Cemayel 1986 yılında Şamda üçlu uzlaşmaya katılan Lubnan Kuvvetleri'nin o zamanki lideri Elie Hobeida'ya karşı oluşturulan muhalefet hareketine katılmıştı. Şimdiki duruma yol açan olaylann gelişiminin nesnel bir çözümlemesi, Suriye ile ABD arasında gerçekleşen uzlaşmanın zayıflığının tsrail'in çıkarları etkeninden kaynaklandığını gösteriyor. tsrail'in çıkarlannın Lübnan Cumhurbaşkanının iki buyük seçmeninin, yani Suriye ve ABD'nin çıkarlan kadar önemli olduğu anlaşılıyor. Buna bir de Richard Murphy'nin buldozer stiliyle belli bir kararı "dayatma" girişimi eklenirse Doğu Beyrut'ta yaşayan Hıristiyanların neden Batı'nın kendilerini terk ettiği psikozuna girmiş oldukları daha iyi kavranır. KONUK YAZAR Polonyn'da yeni başbakan VARŞOVA (AP) Polonya'da başbakanlığa liberal göriişleri ile tanman eski bir gazeteci olan Mieczyslev Rakovski atandı. Polonya Parlamentosu Rakovski'yi 5'e karşı 338 oyla bu göreve getirirken, 35 milletvekili oyiamaya katılmadı. Rakovski'nin adaylığı bir gün once Parti Merkez Komitesi'nde iıtifakla kararlaşlırıimıştı. 61 yaşmda olan Rakovski, 19581982 yıllarında partinin haftalık organı Polityka'mn genel yayın müdürlUğünü yapmıştı. LÜBNAN n» • Aoun lıükümetiııi kimse tanımıyor BEYRUT (AP) Lübnan'da eski Cumhurbaşkanı Emin Cemayel tarafından giderayak atanan geçici askeri hükiimetin Başbakanı General Mişel Aoun, tum çabalarına karşm Arap ülkeleri tarafından tanınmayı başaramıyor. Bu arada Suudi Arabistan Kralı Fahd Lübnanlılara çağrıda bulunarak parlamentoyu toplayıp, yeni bir cumhurbaşkanı seçmelerini ve "Kontrolden çıkmaya başlayan bunalımı sona erdirmelerini" istedi. Askeri hükümetin Başbakanı General Mişel Aoun önceki gun Arap ülkelerinin temsilcilerini Başkanhk Sarayı'na davet etti. Ancak bu daveti sadece Tunus ve Irak işgüderleri ile Mısır Elçiliği'nden alt duzeyde bir temsilci kabul ettiler. Bu temsüciler de Aoun'un hükümetini tanımayı reddetti. Diğer Arap ülkeleri ise daveti boykot ettiler. Bu arada dün yeni ABD büyükelçisinin, Hıristiyan Lübnan kuvvetleri tarafından Müslümanların yaşadığı Batı Beyrut'a girişi engelİenmek istendi. Çurbanov davası MOSKOVA (AA) Yüzbinlerce ruble rüşvet almakla suçlanan eski Sovyet lideri Leonid Brejnev'in damadı Yuri Çurbanov'un yargılanmasına devam ediliyor. Eski Iç'ışleri Bakanı Yardıması olan Çurbanov, dünkü duruşmada, Özbekistan lideri Şeref Raşidov'un gönderdiği bir "hediyeyi" geri vermek istediğini, ancak başaramadığını söyledi. •= 56. Dil Bayramı önceki gün kutlandı. İlginç bir kutlama oldu pazartesi günü; bir yanda ardında devletin gücü ve Atatürk'ün gaspedilmiş mirasının olanakları bulunan, Ttkkislam sentezci güzel Türkçemize karşı çıkanlardan oluşanlar toplanmışlar, dil devrimine neden karşı olduklarını anlatmaya çabalıyorlardı. Türkçeye ve dil devrimine gönül vermiş olanlar ise Metropol salonlannda toplanmışlardı. Kuruluş aşamasında çeşitli engellerle karşılaşan Dil Derneği, bu yıl Türk dilinin gelişmesine katkıda bulunanlara onur plaketleri sundu. Onur plaketi alanlardan biri de Başyazarımız Nadir Nadi idi. Nadir Bey, Dil Derneği'ne 56. Dil Bayramı dolayısıyla bir rrtesaj gönderdi. Türk Dil Kurumu'nun Atatürk'ün mirası çiğnenerek ortadan kaldırılmasına karşı çıktığı için sıkıyönetim mahkemesince 75 yaşında olduğu sırada, hapis cezasına çarptırılan Nadir Nadi'nin geleceğe umutia bakan mesajı tarihi bir belge niteliğindeydi. Mesajı hep birlikte okuyalım: "Sevgili Dilseverier, Bugün Atatürk'ün öndertiğinde toplanan DH Kunjttayı'nm 5& yüdönümü Böyle bir günde Dil Derneği'nce anımsa/ııp, onuıiandınlmaktan büyük sevinç duydum. Hepinize teşekkür ederım. 56 yıl önce Dolmabahçe Sarayı'nda toplanmış olan ilk Dil Kurultayı sanki dünmuş gibi gözlerimin önünde canlanıyor. Dolmabahçe Sarayı'nın büyük tören salonunda yüzlerce kişi toplanmış, yan gözle Atatürk'ü süzerek O'na karşı çekilen övgü söylevlerini dinliyordu. Her kürsüye gelen, bu alanda bir öncekinı geçmeyo çalışıyordu. Dilimizin gelişme olanaklanndan söz edenler azınlıkta idiler. Ortalıkta göze batan bir yaranma yanşı vardı. Havaya uymayan Hüseyin Cahit, dil sorununun güdümlü yöntemlerie çözülemeyeceğini söylediği zaman bana bir kahraman gibi gönJnmüştü. O sıralarda davanın büyuklüğunü kavrayamamış olduğumu şimdi itiraf etmelıyım. Belkı bilgisizltğim, belkı yaranıcılann çıritin manzarası yüzünden kafam ters işliyordu. CHanı biteni keyfi nedenlere bağlıyor, Hüseyin Cahit gibi ben de güdümlü dilcilik olur mu diye düşünüyordum. Oysa Atatürk'ün o gün açtığı çığır, uzun bir süredir dilimizi kapsayan devrim hareketine bilimsel bir yön vermek, böylece kendi kendimizi buluş demek olan uluslaşma surecimizi daha verimli kılmaktı. Bunu sonralan olgunlaştıkça öğrendim. Bir bütün olarak ete aldığımız zaman Ataturk devrimlehnm amacı, bu tarihsel koşullar içinde, bizi akıl ve bilim ışığından yamrlanarak ulus birimi ve bilind içinde en kısa yoldan en az zararla çağdaş uygarlık düzeyine, kurtuluşa ulaştırmaktr. Bu amacınm gerçekleştirilmesi için Ataturk, milli kültürümüzün geüşip yükselmesi uğruna çalışan iki kurumu göz önünde tutmuş, servetinin gelinni Dil ve Tarih Kurumlanna ayırmış, işleyiş ve yürütme işini de ölümünden bir hatta önce yazdığı vasiyeti ile normal hukuk düzenine bırakmıştı. Türk Dil Kurumu, uzun yıllar bu görevini yerine getirirken kurum üyeterinin kendi başlanna kaldıklannı söyleyecek değiliz. Yurdumuzda ulus sevgisının bilincine eren, ulusal bağımsızlığımızm ön koşullan uzerinde düşün biriiğine varan bütün aydmlanmız, kuruma yazılı olsalar da olmasalar da dil davasını yürekten savunmakta, Tün\ Dil Kurumu'nu desteklemekteydiler. Kurum da başanlı çabalan ile dilimizi sevenlere umut vermekte, onlan yüreklendirmekte, onlann güçlerine güç katmaktaydı. Ama ulusun yücelmesini, halkın uyanmasını istemeyen tutucu ve gerici çevreler, Ataturk'ten bize emanet kalmış ne varsa, hepsine yaptıklan gibi Türk Dil Kurumu'na da göz koydular. Kurumu gözden düşürmek, soysuzlaştırmak, hatta ortadan kaldınp yok etmek için yapmadıktanm btrakmadılar. Dilimizin yabancı sözcüklerden annması, günden güne daha ulusal bir niteliğe kavuşması uğruna çaba harcayanlanmızı ilkin alaya aldılar. Alay sökmeytncs, işi çirkin karaJamalara kadar götürdüler. En sonunda 12 Eylül yönetimi, Atatürk'ün vasiyetini ayaklar altına alarak Türk Tarih Kurumu ile Türk Dil Kurumu'nu ortadan kaldırarnk onlann her türiü mal varhklannı, gelirierini ve kitaplarını Ataturk Yüksek Kültür DH ve Tarih Yüksek Kurumu adı altında oluşturduklan örgüte devrettiler. Türk islam sentezini resmi görüş olarak yerieştrmeyi amaçlayan bu kuruluşun dünya görüşü ve dil anlayışının ne olduğu çok kısa sürede ortaya çıktı. Bu durumda, Atatürk'ün öngördüğü ve ulusal varlığımızın Onsuz olmaz'ı olan dil devrimini korumak, dilimizin gelişmosi çabalanna öncülük etmek, bu emaneti korumayı ilke edinmiş yazarlanmız, aydmlanmız, sanatçılarımız ve bilim adamlanmıza düşüyordu. Başlangıçta, çeşitli engellemelerie kar • şılaşan Dil Derneği, işte bu işlevi yerine getirmektedir. Dil Demeğı güç bir dönemde onuriu bir görevi yüklenmiştir. DU Kurumu'nda olduğu gibi, Dil Derneği'nde de kuruluşa üye olsun olmasın, yurdumuzda ulus sevgisinin bilincine eren ulusal bağımsızlığın önkoşullan uzerinde düşün biriiğine varan bütün aydmlanmız dil ülküsunü yürekten savunmakta, derneğe destek olmaktadıriar. Bugün Türkiye'de tarihimizin hiçbir çağında bir arada göremediğimiz sayıda sanatçılar, yazariar, ozanlar, tüm engellere karşm yetişiyor. Dilimizi bir kuyumcu titizliğiyle işleyen bu aydınlık kalemlerin müjdeledikleri aydınlık yannlara mutlaka ulaşacağız. Sevgili dilimiz özvariığına kavuşma yolunda hızlı adımlaria ileriye doğru yürümesini, tüm engeilemelere karşm sürdürecektir. Hiçbir tutucu güç onu yolundan alıkoyamayacaktır. Sevgili Dil Demekliler, Sevgili Dilseverler, Dil Bayramı'mızı kutlar, hepinize çalışmalannızda başanlar diler, saygılanmı sunanm. NADİR NADİ" YüGOSLAVYA POWR^5 Etnik bıınalım PoUtbüro'yu sarstı BELGRAD (AA) Yugoslavya'da, Kosova'yla ilgili etnik tartışmalar yüzünden, Komünist Parti politbürosunun bir üyesi istifa etti. Önceki gün politbüroya istifa mektubunu veren Franc Setinç, Sırbistan miUiyetçüiğini eleştirerek, bu cumhuriyetin yürüttüğu milliyetçi kampauyanın ülkeyi bir felakete sürüklemekte olduğunu savundu ve partinin bunu engellemek için hiçbir şey yapmadığım söyledi. Slovenyalı olan Setinç, Kosova'da bir aydır düzenlenen gösterilere katılan yüzbinlerce kişiyi suçlamadığını belirtti. Kosova'da yaşayan Sırp ve Karadağlı azınlık, Sırbistan'c bağlı bu özerk ilde çoğunluğu oluşturan Arnavutlardan baskı gördüğünü öne sürüyor. Setinç, "Ben, Kosova'daki Sırplann ve Karadağlıların şikâyetlerini kullanan kişilerden korkuyonım" diyerek, gösteriler sırasında sık sık halkın silahlanmaya çağrıldığıru ve bu durumun ülkeyi tehdit ettiğini söyledi. Göstericiler, Sırbistan'a bağlı olan özerk Kosova ve Voyvodina illerinin, Sırbistan Cumhuriyeti'nin doğrudan yönetimine girmesini talep ediyorlar. Sırbistan Komünist Partisi lideri Slobodan Miloseviç de aynı doğrultuda anayasal değişiklikler yapılmasını istiyor. Taba sorunu çözümlendi KAHİRE (AA) İsrail'in Mısır'la 1979 yılında imzaladığı barış anüaşması çerçevesinde Sina'yı terk ederken boşaltmayı reddettiği Taba şeridine ilişkin sorunu çözümlemekle görevlendirilen Uluslararası Hakem Kurulu'nun Mısır lehinde verdiği kararı İsrail de kabul etti. İsrail radyosu, Uluslararası Hakem Kurulu'nun, yarın Cenevre 'de resmen açıklanaeak olan kararmm Mısır lehinde olacağı.ıın anlaşıldığını ve Taba şeridindeki büyük otelle bir tatil köyunün Mısır'a bırakılacağını duyurdu. Yımanistan'a APden ret HADt ULUENGİN ~ BRÜKSEL AT'nin en yüksek yargı organı durumundaki Lükseraburg Adalet Divanı, dün aldığı kararla, Yunanistan'ın Türkiye konusundan hareket ederek Ortak Pazar Komisyonu aleyhinde açmış olduğu davayı reddetti. Bilindiği gibi topluluk yürutme organı durumundaki Brüksel Komisyonu, geçen yıl Ankara'ya verilmesi öngörülen ve daha önce dondurulmuş bulunan 10 milyon ECUIuk bir kredi dılimini serbest bırakmış, Atina da bunun kendi onayı olmadan gerçekleştirildiğini öne sürerek, AT Komisyonu kararırun iptal edilmesi için Luksemburg Adalet Divanı'na başvurmuştu. ABD, Körfez filosımım görevlerîni sınırlıyor Erivari'dan birtikler çekildi MOSKOVA (AA) Sovyetler Birliği'nde, Ermenistan Cumhuriyeti'nin başkenti Erivan 'a etnik huzursuziuk nedeniyle bir süre önce sevk edilen askerlerin büyük bir bblümünün çekildiği bildirildi. Dior WASHINGTON (AA) ABD, Basra Körfezi'ndeki filosunun gorevlerini alt düzeye indiriyor. Beyaz Saray'dan yapılan açıklamaya göre körfezdeki Amerikan savaş gemilerine, körfezden geçişleri sırasında Amerikan bandıralı tankerlere eşlik etmemeleri yönünde talimat verildi. Beyaz Saray Sözcüsü Marlin Fitzvvater, bu konudaki kararın, 20 ağustosta İran ve Irak arasında başlayan ateşkesin değerlendiritmesi sonucunda alındığını bildirdi. Fiuwater körfez poh'tikasında yapılan değişikliğin, "Körfezdeki Amerikan varugının azaitılmasııı da ilk adım" olduğunu kaydederek, "bu bölgedeki varlığımızı sürekli gözden geçireceğiz ve tehdit azaldıkça değişiklikler yapacagız" dedi. 1 Sozcü, Başkan Ronald Reagan ın emri uyarınca Amerikan savaş gemilerinin bundan sonra tankerlere doğrudan eşlik etmeyeceklerini ve körfezde belirli bolgelerde devriye gezeceklerini kaydetti. Sözcu Fitzwater, körfezdeki savaş gemilerinin görevlerinde yapılan bu değişikliğe rağmen ABunin, "Seyrüsefer özgurluğünü korumak" şeklindeki körfez politikasının aynen sureceğinı bıldirdi. '
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear