Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet Tesislere genelge gönderildi Sahibı Cumhuriyet Malbaacılık vt Gazeıecılık Turk Anonim Şırketı adına Nadir Nadi • Genel Ya> ,ı M,ıduru: H n ı ı Ctmal. Mueuese Mudurü Ennt U**klıgil. Y121 I5İC11 Müduru: Ok«y Gorasta. • Haber Merkrzı Mudılrıl Yatpı Btyer, Sayfa Duzenı Yönetmenı: Ali Actt, # Temstlcıler ANKARA Y«km D o t » . IZMİR Hikncl Çetiakayı. ADANA CtüU Isıanbul Haberlerı. Ertaa Akyddız, Dış Habcrler. hrpım Bala, Ekonomı. O n n Umgaj, Kultur. Cetal tjster, Spor Danışmanı Abdalkadir Vacdnu. Duzchmc: Rıfik Dnrbaş, BıhmEgıtım: Şahiı Alpıy. İşSendıka. Ş a k m Krtrad, Yun Haberlen. Necdel Ootaa, Oizı Yazılar: Kerrm Çalçkaa. • Koordınatör. Akmcl KonılUB. • Mali tjlcr Eral Erkul, • Muhasebe: Baicnl Vmt • BuıçePlanlama. Scvgi A™. • Reklanv Ajrçc Tonıo, Ek Yayınlar: Halyı Akyol 9 Idare: Hueyin f.um Işleıme ÖadtrÇtlik, Bılgıljlem Nail Inml. Bası/ı vr faym CumhunyR Malbucılık vt Gazeucüık T A 5. TOrk Ocafc Cad. 39/41 CaUk> 34334 Isı PK 246lsunbul Td 512 05 05 (20 hM). Tdec 22246 fa. (1) 526 «0 72 • Bumlar A a k K Zıya GOkılp Blv Inkıl.p S. No 19/4. Td 133 II «147, Tda. 42344 Fıx 133 II 41/428 • lznin H Zıya Blv. 1352 S.2/3. Tcl 13 12 30, Tekx: 52359 Fu: (Sl) 13 12 0 Admm: Inönıl Cad 119 S No 1 K*ı 1. Tel U4SJ0II9731, 1U»: 62155. Fu: (71) 32i ( TAKVtM: 25 AĞUSTOS 1988 tmsak: 4.43 GOneş: 6.16 Öğle: 13.11 tkindi: 16.55 Akşam: 19.56 Yatsı: 21.23 Turizm&e 1989 fiyatı serbest Gözyaşlarının Turizm Bakanlığı genelgesinde, fiyatlann tesislerce serbest olarak belirlenmesinin ana ilke olarak benimsendiği ve bununla "satılabilir "fiyatlann amaçlandığı belirtiliyor. ANTALYA (AA) Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın, sektör temsilcısi derneklere gönderdiği genelgede, 1989 yıhnda fiyatlann tesislerce serbest olarak tespit edilmesinin ana ilke olarak kabul edildiği bildirildi. Bu uygulama ile iesislerin 1989 ve sonraki yıllarda iç ve dış pazarlara gerçek ve satılabilir fiyatlarla girmelerinin amaçlandığı bildirilen genelgede, "SablabilirHğin üzerinde fiyat belirieyen ve fiyatlann afişe edilmesini mttteakip, sezon içinde zamansız dampinglere giden tesislerin, haksız rekabete yol açacagı ve özelliklc dış piyasadaki pazariama soreleri geçtikten sonraki bu uygulamalann, kendilerine bir yarar sağlamayacağı gibi, ülkenin döviz kaybına da neden olacağı bilincinde olmalan gerekir" denildi. Turizm Genel Müdürü Tankut Ünal imzası ile gönderilen genelgeye göre, seyahat acentelerine uygulanacak grup fiyatlan, belirlenen fiyatlan aşmamak üzere, taraflar arasında tamamen serbest pazarlık ilkesine göre belirlenecek. Belgeli turizm işletmeleri, her türlü piyasa şartlannı da dikkate alarak oda, yatak, kahvaltı, tabldot, alakart, yemeiçme ve yan hizmet ünite fiyatlarını serbestçe hazırlayabilecekler. Fiyatlann hazırlanmasında, rakip ülkelerin fiyatlan ile rekabet edilebilir olması, yöredeki emsal tesislerin fiyatlan ile uyum sağlanması, fıyatlann gerçekçi \e pazarlanabilir olması göz önünde bulundurulacak. Tüm konaklama tesislerinde 1989 yılı oda, yatak, kahvaltı ve tabldot fiyatlan ABD Dolan ve tarifenin hazjrlandığı tarihteki karsılığı olan TL olarak düzenlenecek, pazarlamalannda, Tüık Lirası ve diğer konvertibl para birimierini de kullanabilecek olan tesisler, her ayın birinci günü Merkez Bankası'nca ilan edilen ABD Doları'nın döviz alış kurunu ve bu kura göre tespit edecekleri Türk Lirası fiyatlan ile öteki konvertibl para birimleri fiyatlarını o ayın bitimine kadar değiştirmeyecekler. Aynca, tesislerin 1989 yılı için uygun görülecek tarifeleri, daha önce yapılmış rezervasyon ve anlaşmaları etkilemeyecek. Bayramlarda, özel günlerde ve diğer tatil günlerinde de bakanlığa bildirilen fiyatlann üzerinde bir fiyat uygulaması yapılamayacak. Konaklama tesisleri, fiyat tarifelerinde ölü sezon, yan sezon ve grup indirimi oranlannı da belirtecekler ve bu oranların altına hiçbir şekilde inmeyecekler. Tesisler, genelgede belirtilen esaslara göre hazırlayacakları fiyat tarifelerini, en geç 1 Ekim 1988 tarihine kadar ba|lı bulunduklan derneklere gönderecekler. Bir derneğe bağlı olmayan tesisler ise tarifelerini 1 Eyliil 1988 tarihine kadar bakanlığa ulaştıracaklar. Turizm sektöründe halen Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan belgeli tesislerin uyguladığı yatak fiyatlan şöyle: Bir yıldızlı tesisler 1020 dolar, iki yıldızı tesisler 2040 dolar, üç yıldızlı tesisler 4065 dolar, dört yıldızlı tesisler 65100 dolar, 5 yıldızlı tesisler 100135 dolar. "Başkaldınyorum" kasetiyle Ahmet Kaya değişik bir duyarlığı seslendiriyor muhalefeti besk sanatçısı böyle yaşar"dı? 12 Eylül'den sonra bir tek "Ahmet Kaya çıkmıştı ortaya." O olmasa diğerleri de "olmazdı", "önder olmasa mürit ohır muydu?" tki çocuğu vardı ve eşi Gülten "kendisini aşmasına" çok yardım ediyordu. "Fanatik biri olmadığı için" koşullara ayak uydurabilirdi. O yüzden de kendisine "Türkiye'de alternatif çıkacağına" hiç inanmıyordu. "Devrimci ahlak ve disiplinin kurallannı uyguladıkça" korkacakbir şey yoktu. lspanya'da Palma de Mallorca'da her yıl yapılan Akdeniz Festivali'ne davet edilmiş, "pasaport alamadığı için" gidememişti. Yakınlarda "Nikaragua'dan da konser teklifi" gelmişti. "Aiman ZDF Televizyonu ve Yunan Tdevizyonu program yapmak" istemiş, Yunanlılar, "Kıbns sonınu ile ilgili bir şeyler" söylemesini istemişlerdi. Bunun "yanlış" olacağını düşündüğü için pürüzler çıkmıştı. Çok büyük ihtimalle kasım ayında "Maria Farandouri ile Istanbul'da bir konser" verecekti. Üst düzeyde temasları vardı, ama "Cnmhuriyet Gazetesi de desteklerşe Türkiye'deki tüm E tipi cezaevlerinde birer resital vermek" istiyordu. Kasetleri iyi satıyordu. İyi de para kazanıyordu. Önümüzdeki günlerde bir film çekecekti. Filmin "230 kişilik kadrosu" vardı ve "hepsi amatör'Mü. "S«naryo yazan, yönetmen, baş oyuncu Ahmet Kaya olacak", "filmin müzigini" de kendisi yapacaktı. "Göreceksiniz, Türkiye halkı filmime nasıl sahip çıkacak" diyordu. "Film çok, ama çook büyük hasüat yapacak, aydınlar gene beğenmeyecek, gene yırtıp atacaklar." Sinema hakkında "teorik bilgisi" vardı. Yönetmenlik "duy a r h l ı k " u . " K a r e " y i zaten "kafasında" yaşıyordu. "Usta bir kameraman" yeterdi. Filmin jeneriği de hazırdı kafasında: "Kıpkırmızı perdenin ortasında yalnızca iki siyah nokta vardır. Yavaş yavaş kalp atışlanna benzeyen bir ses duyulmaktadır. Kızıllıgın ortasındaki iki siyah nokta ses yükselirken büyümeye ve şekillenmeye başlar. Birkaç saniye sonra bu iki noktanın bir oda içinde ayakta duran iki insana dönüştüğiinü göriiriiz. Genç kız sinirli hareketlerle karşısındaki erkeğe bir şeyler söylemektedir. Biz bu konuşmalan işitmeyiz. Ama belli ki kız, çocuğu suçlamaktadır. Genç çocuğun elinde bir saz vardır. Saçlan kısa kesilmiştir. Muhtemelen hapisten yeni çıkmıştır. Kızın suçlamalan karşısında çocuk öfkelenir ve sazını hırsla fırlatır. Bu sırada biz yavaş çekimle yalnızca sazı havada dönerken göniniz. Derken saz gönintüsu flulaşır, deforme olur ve bir raartıya dönüşur. Martı gökyüzünde özgürce uçmaktadır. Bir silah sesi duyulur. Martı parçalanır. Perde gene kıpkırmızidır ve AHMET KAYA!" Ortadoğu'ya işçi göçü ERGANÎ (Cumhuriyet) Iraklran savaşmm sona ermesinden sonra Türkiye'den iş bulmak umuduyla Or{adoğu'ya gö başladı. Güneydoğu'da işsizlerin en yoğun görüldüğü Ergani ilçesinde binlerce kişi Iran ve Irak't çahşmak için başvuruda bulunuyor. İşçi Bulma Kurumu 'nun yanı sıra çeşitli inşaat fırmalarına dı başvuranlann çoğunluğunı inşaat işçileri oluşturuyor. Savaşın surdüğü sıralarda işçi ücretlerini iki bölümde değerlendiren Irak'ın şu anda işçi isteminde bulunmadığı bildirildi. Irak'ın savaş günlerinde çalıştırdığı işçilere cephe gerisi bin, cephede ise 3 bi dolar ücret ödediği öğrenildi. Ahmet Kaya'nın "Ağlama Bebeğim" adlı 1. kaseti bir ay içinde 60 bin sattı. Toplatıldı. Bilirkişi heyeti suç unsuru bulamadı. Tekrar piyasaya verildi. Satış: 325 bin. Konserlerinde ağlıyordu insanlar, buna "gözyaşlarının muhalefeti" diyordu. Bizim "oyun havalarımız bile kederliydi". Kadifeden kesesi hüzünlü değil miydi? İki çocuğu vardı ve eşi Gülten, "kendisini aşmasına" çok yardım ediyordu. "Fanatik biri olmadığı için" koşullara ayak uydurabilirdi. O yüzden kendisine "Türkiye'de alternatif çıkacağına" hiç inanmıyordu. "Devrimci ahlak ve disiplinin kurallarını uyguladıkça" korkacak bir şey yoktu. Cezaevlerinde resital vermek istiyordu. MÜRŞİT BALABANLILAR O gün Diyarbakır Stadyumu'nda 20 bine yakın insan vardı. Her yanını ter basmıştı. Zangır zangır titreyerek sahneyeçıkıyordu... Bir gece, tstanbul'un ünlü diskoteklerinden birinde, bir adam "Bunu çal" diyerek "An Gelir"i uzatıyordu diskjokeye... "Sana fırlınalar yakışır, Ahmet Kaya" diyordu ilanlar, o dayeni kasetinin adıyla yanıthyordu: "Başkaldınyornm." Ahmet Kaya, "somut koşullann, somut lahlilinden hareketle" işe girişti. "Özgürliik ve demokrasiden" söz edecekti. Şimdi yaptığı müziğe 1978 yılında başlamıştı. O zamanlar 22 yaşında, "Sen benimle nasıl böyle konuşursun" diyen bir gençti. "Gençler ülkemizde ciddiye alınmadığı için" o da bundan nasibıni almıştı. "Biraz yaşlanmak" gerekiyordu, "kelli felli olmak" gerekiyordu. tşte yıllar da akıp gidiyordu. Fikirtepe Eğitim Enstitüsü öğrencisi Ahmet Kaya, sonraları 1984 yıhnda ruhsatsız silah taşımaktan cezaevine düşecekti. Dört buçuk aylık bir hapislikten sonra yine işsiz, güçsüz, "dostluklan aşınnuş" Ahmet Kaya şimdi film çekmeye hazırtanıyor. "Kare"yi zaten "kafasında" yaşıyor. Usta bir kameraman yeterti! biri olarak çıkmıştı cezaevinden. Kısa süreli işler buluyor, ama AHMET KAYA^DAN YAŞAMI ÜSTÜNE fazla tahammül edemiyordu. "Üzülnyor, eve kapanıyor, saatlerce bağlama çalıyor"du. Arasıra arkadaşlanyla "ocakbaşlanna" gidiyor, "dost loplantılanna" katılıyor, "kendi bestelerini" çalıyordu. "Eskiler bir kenara çekil• tvde Beatles, Pink Floyd dinliyorum. Biz kilemiyor. mişlerdi." Şarkılanyla "insanla• Feministler bana çok enteresan geliyor. Hiç den Muazzez Abacı'yı çok beğeniyorum. Batı'nn açlığım kısmen de olsa" giderda "Protest Song" yapan hiçbir grup ya da şar ciddiye almıyorum. Hiçbir şey yapmamaktansa diğini "gözlüyordu." Sonra bir kıcıyı dinlemiyorum. Joan Baez'i hiç sevmem, bunu yapmak değil mesele. Bu bana biraz ayıp gün, H. Demirel adlı bir arkadageliyor. Bir zamanlann devrimcileri, şimdi femibizim Selda ondan daha iyi. şıyla Hodri Meydan Kültür Mer• Bestelerimi evdeki bilgisayanmda yaparım. nist oldular, ayrımalığa soyundular. Attan inip kezi'nde bir konser vermeyi düSakin bir hayatım vardır. Cumhuriyet Gazetesi eşeğe binmek diye buna denir. şündü. Her şeyini kendilerinin ha• Yurtdışından, yabancılardan 3 bin küsur okururn. Şimdilerde kitap okuyarnıyorum. zırladığı, biletlerini bile kendile• Yönetmenlerden en çok Zeki Ökten'i sevi mektup aldım. Baalarını çevirtipokudum. Avrinin sattığı konser 10 Mart yorum. Sinan Çetin tipik bir Ahmet Kaya. Aıı rupa'da da dinliyorlar beni. 1985'te gerçekleştirildi. "Diişiin• Yurtiçinden şimdıye dek 200 bini aşkın meklaşümayan, anlaşılmak istenmeyen bir adam. Ondüğünün çok ötesinde bir ilgi" da kendimi görüyorum, benim şarkılanmda an tup aldım. özellikle hapishanelerden çok mekgörmuştu. "Bu dönemde böyle tup geliyor. thtiyacı olanlara para yardımı da yalatmak istediğim şeyi anlatıyor o. şeyler söylenir mi?" dedi bazıla• Yabancı yönetmenlerden Alan Parker beni pıyorum. n; "korknıuştu", ama "polisten • Bundan sonraki kasetimin adı " 5 . Kural" "şok" derecesinde etkiliyor. "Şeytan Çıkmazı"ra değil", "çok tezahiinıt vardı, ontam altı kez izledim. Yedincide oynamadığı için olacak. dan korkmuştu." Bir hafta uyu• Şimdiye kadar herhangi bir baskıyla hiçbir gidemedim. "Duvar" (Pink Floyd) ve "Geceyayamadı. nsı Ekspresi" de müthiş filmlerdi. Yalnız "Ge konserim yarım kalrnadı. Olmaz öyle şey. Beni Peki şimdi ne olacaktı? ceyansı Ekspresi"nde biçimsel hatalar vardı. sahnede öldürmeleri lazım. Ayru yılın nisan ayında BİLAdam tanımıyor ki burayı, ne yapsın. • Birtakım insanlar para kazandığımı görünSAK yöneticisi M. Kemal Ağaoğ• Kadir tnanır ve Hale Soygazi'yi çok beğe ce değiştiğimi sanıyorlar. Oysa ben bir duble ralu'na gitti. Ağaoğlu "Burası eııniyorum. Bir de thsan Yüce'yi. Miijde Ar bir ab kı içince yine kederleniyorum. Bir cezaevi aratercsan bir yerdir. Baglama çalınla, bir anne görünümü verdiği için beni fazla et bası görünce yine kederleniyorum. maz, ama bir dinleyelim seni" dedi. Ahmet Kaya bağlama çaldı, resitalin adı "Bağlama Böyle de kultanarak" yapıyordu besteleri nın muhalefeti" diyordu. "Yüz lanmaktan yana"ydı. Mesele üç Çahnır" oldu. Sonra Şan Müzik ni. Oysa "Ban miiziginde çeyrek yıllardır halka httzün ve keder öğ beş tane adam için müzik yapmak holü'nde bir konser verdi. Aynı sesler yok"tu. Zaten, "ondan retilmişti." değildi. Ne demişti Mao: "Önce gün de kaslt doldurdu: "Ağlama sonra biiyük orkestraya göre besAhmet Kaya'nın konserlerinde halkın ogrencisi, sonra öğretmeBebeğim." teler yapmaya" başladı. de "gözyası vardı, hüzün vardı." ni olacaksın." Eleştirileri yapaıı"Ağlama Bebeğim" bir ay içinKısa bir sure önce piyasaya çı Birilerı de çıkıp "coşkuyu öğret lar "onun halkından öyle uzakde 60 bin sattı. Toplatıldı. Bilir kan "Başkaldınyorum" 6. kase sin"di, Bizim "oyun havalanmız taydılar ki." kişi heyeti suç unsuru bulamadı. tiydi. Her kasetinin çıkışından he bile kederii"ydi. "Makamsal içeAslında "bu eleştirileri Tekrar piyasaya verildi. Satış: 325 men sonra bir konser veriyordu. riğinden dolayı", örneğin "Kadibin! Dört ay sonra ikinci kaseti Bunda da öyle olacaktı. tstanbul, feden Kesesi "nin hüzün veren bir yapanlan" en fazla rahatsız eden ni dolduracağı zaman plak şirke Ankara, tzmir ve Adana'daki müziği "yok mu?"ydu? "Hüzün, yanı "gerçekten devrimci" olutine, "Ben senfonik orkestra konserlerinde "tek tabure" boş keder olunca arabesk temalar di şuydu. Pasaport alamıyordu. isüyorum" dedi. Henüz hazır ol değildi, "kitlelere" ulaşmıştı. yoriar, duyarlılığa neden böyle "G«celeri polis evden alıp götümadığını "düşiinememişti." Halk Konserlerinde "ağlıyordu insan diyoriar" anlamıyordu. Eğer yap rüyor"du. Dtfvlet Guvenlik Malıdilinde "garip ayağı" da denilen, lar" ve slogan atıyordu: "Kahrol tığı müziğe ille de bu ismi koyu kemeleri'nin "kapısım aşındın"Hicaz ve Hüseyni makamlannı sun faşizm!" Buna "Gözyaslan yorlarsa, Ahmet Kaya, "onu kul yordu". "Nasıl olur da bir ara Variller için iddia Dıs Haberler Servisi Karadeniz sahillerine vuran ve kimyasal atık ıhıiva eden varillerin muhtemelen bir İtalyan gemisi tarafmdan alıldığı öne surütdü. Bir Federal Almaı gazetesinin haberinde varillerin ülkenin en büyük kiınya kuruluşu olan Hoechst'e ait olduğu iddia ediliyor ve varillerde zehirl, boya ve cila artıkları ile biriikte sanayi kuruluşlarının zehirli atıklannın bulunduğu kaydedilıyor. Pakdemirli 'nin ziyareti WASHINGTON (AA) Türk Hava Yollan'nm (THY) New York seferlerine başlaması nedeniyle ABD'de bulunan Ulaştırma Bakanı Ekrem Pakdemirli, New York'tan sonra geldiği Washington'da, Turkiye'nin fırlatacağı ilk haberleşme uydusu ve ekonomik konularda temaslarda bulundu. PinkFloyd ve M. A bacı Zakkumda 'önem' tartışması Dr. Ziya Özel'in, kendısinin safdışı bıraktlmak istendiği ve zakkıtm ekstresinin kendi dışında kişiler tarafmdan kullanümasma izin vermeyeceği yolundaki açıklamalarına tepki gösteren tlaç Geliştirme ve Değerlendirme Komisyonu Başkanı Prof. Bor, "Konu aydınlatılmamıştır. Ziya Beyin iddiaları/ıa önem veriyoruz. Ziya Bey hiçbir zaman alınmasın, önem vermesek aylarca çalışmazdık" dedi. ANKARA (AA) îlaç Geliştirme ve Değerlendirme Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Naci Bor, "Dr. Ziya Özel, komisyonun neye karar verdiğini bilmeden ileri geri laflar söyliiyor" dedi. Doktor Ziya özel'in, "Kendisinin safdışı bırakılmak istendiği ve zakkum ekstresinin, kendi dışında kişiler tarafmdan kullamlmasına izin vermeyeceği" yolunda görüş belirtmesi tartışmaya yeni bir boyut getirdi. tlaç Geliştirme ve Değerlendirme Komisyonu üyeleri, zakkumun denenmesi sırasında doktor Özel'in devre dışı bırakılmasının söz konusu olmadıSını söylediler. Prof. Dr. Naci Bor, komisyonun aldığı karan "gayet mantıklı" olarak nitelendirdi. Bor, "Konu aydınlaülmamıştır. Ziya Beyin iddialanna da önem veriyoruz. Ziya Bey hiçbir zaman alınmasın. Önern veriyoruz. Vermesek aylarca çalışmazdık" diye konuştu. "NO ekstresinin kontrolsüz bir şekilde verilm'esini önle>en bir orU yol lercih ettik" diyen Prof. Bor, "Bakanlık da kanunlara, anayasoya, Dünya Sağlık Örgiitüniin öngördügü esaslara, hekimlik andına uygun görmesi halinde bunun bir tedavi raetodu olup olmadığı ortaya çıkacak" dedi. Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Nihat Kitapçı da komisyon kararının ve protokolünün bakanlığa yeni geldiğini söyledi. Kitapçı, inceleme sonucu karar verileceğini belirtti. tlaç Geliştirme ve Değerlendirme Komisyonu üyeleri tartışmalar konusunda görüşlerini beürttiler. Komisyon üyesi Prof. Dr. Hüsnü Can Beser, Doktor özel ile polemiğe girmek istemediklerini söyleyerek "Bence Özel, bakanlığın önerdiği yollardan gitraeli" dedi. Prof. Beşer "Bu preparat bize ve kimseye göre ilaç degil. Üzerinde daha çok çalışılması lazım. Deneme safhalanru henüz aşmamış" diye konuştu. Prof. Dr. Feriha Öz de Dr. Ziya Özel'in çalışmaların içinde olduğunu vurgulayarak "Metodunun ispalını bilim adamlanna bırakması lazım. tş dedikodu)!! dökülmemelidir. Herkes Ziya Bey ve insanlık için çalışıyor" dedi. Zakkum tartışmasının TRT'nin yanlış bir yayıruyla ortaya çıktığını söyleyen Prof. Dr. Kasım Cemal Güven ise "Ben kamuoyundaki yanlış tarbşmanın silinmesi için komisyonda evet oyu kullandım. Dr. Özel komisyon karannı kabul etmezse, bu kendi bileceği bir iştir" diye konuştu. Dr. Özel'in açıklamasına bilim adamları tepki gösterdi Dışişlerinde atamalar ANKARA (AA) Hartun Büyükelçisi Zeki Çelikkol, Dışişleri Bakanlığı Hukuk ve Sosyal İşler Genel Müdürlüğü görevine getirüdi. Resmi Gazete'de dün yayımlanan atama kararlarına göre, Oslo Büyükelçisi Üstün Dinçmen, Bonn Büyükelçis Oktay tşcen ve Paris Büyükelçisi Faik Melek Dışişleri Bakanlığı müfettişliklerine atandılar. Bu arada, Başbakanlıkta açık bulunan müşavirlik görevine atama yapıldı. Başbakanlık Müşavirliği'ne Mehmet Fatih Utku tayin edildi. Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı Yayınlar Dairesi Başkanı Tevfik Göksel ile Talim ve Terbiy> Kurulu Daire Başkanı Aysal Aytaç bakanlık müşavirliğine getirildi. Temîz Sapanca için inıza kampanyası Marıııara Adası nasıl korunacak? Marmara Adası'nın eski ve yeni belediye başkanları, çevre kirliliği ve atık sular konusunda farklı görüşlere sahip. Çevre sorunu adada giderek önem kazanıyor. NİHAL ÜN Kapıdağ Yanmadası'nm 6 mil kuzeybatısında bulunan Marmara Adası 110 km 2 . Ülkenin ikinci büyuk adası. Kış aylannda 3460 olan nufus iki ay süren turizm sezonu boyunca 15 bine yükseliyor. Turizm öncelikli yöreler arasında yer almayan ada henüz "yağmalanmış" değil. Karşısındaki Avşa Adası ile karşılaştırıldığında oldukça sakin. Adanın eski ve yeni yerel yöneticileri ısrarla turizmi geliştirmek üzerinde duruyorlar. Ancak ada sakinleri zeytincilik, bağbahçe tarımı, balıkçılık ve mermercilik alanlannda desteklenmek istiyorlar. Son yıllarda zeytincilik alanlarının verimli bir biçimde değerlendirilemediği belirtilen adada bağcılık yok olmaya yüz tutmuş. Biz İller Bankası'na bir proje yaptırdık. Kanalizasyonu tek bir yerden denize vereceğiz. Gerçek bir antma sistemimiz yok. Çökertme sistemi diyebileceğimiz basit bir sistem var. Bu sonınu ileride Marmara Denizi'nin kirlenmesi ve çözebileceğimizi düşünnyorum. ihracata yönelik "karides avcılığı" Su sorununu da mevcut su hatnedeniyle trol çekilmesi balığın tütını onararak ve yeni hat döşeyekenmesini getirmiş. Adanın ilk adı "Elafonesos". rek çözümledik. Tabii yine de ucu Geyik adası anlamına geliyor. Bu ucucuna idare ediyoruz. Yeni kaygün adada tek bir geyik bulunma naklar ilave etmeye devam edecedığı gibi geçen kış çok sayıda tav giz. Adayı turizm yatınmları açışan bilinemeyen bir hastalık sonu sından cazip hale getirebilmek için alt yapıya yöneldik. Telefon sonıcu ölmüş. nu tam çözümlenmiş değil. Oto1984 yılından bu yana belediye matik bağlantımız yok. Daha önbaşkanlığı görevini yürüten ce hastanemiz yoktu, var olan sağANAPTı Hatfl Kınk ada sorunlan lık ocağını )~ataklı tedavi merkeUzerine şunlan söylüyor: zinc dönüşlürüyoruz. Lojmanla"Yömtime geldiğimiz yıllarda n ile biriikte hastane inşaatı süriidaha çok sorunumuz vardı. Su ve yor. Eyliil ayında hizmete girecek. kanalizasyon bunlann en önenıtki aya kadar adaya Anadolu celisiydi. 1980'li yıllara kadar kanareyanı da bağlanmış olacak. lizasyon sonınu foseptik çukurian Balıkesir Belediyesi bize itimat ile çözümleniyordu. Ancak o yıldan sonra çukurlar yukü taşıya gösterdi bu konularda büyük çımaz hale geldiğinden birçok nok kar hesapları döner çevre adalaUdan denize verilmeye başlandı. n mücavir alanımız içine aldık. (Avşa ve Paşa Limanı adalan ile nna en başta birlik üyesi beledi9 küçük ada) Belediye gelirlerimiz yelerin engel olduğunu belirten arth. Yapamadığımız iki iş var. Enön, bu konuda şunlan söylüYat rurizmini geliştirmeye yönelik yor: yat limanı ve iskele yapmak isti"Güney Haliç Projesi'ni devreyoruz. Henüz bu isteği Turizm Ba ye sokmakla başta Bedrettin Dakanlığı'na kabul ettiremedik. Tu lan olmak üzere tum belediyeler rizm ve kalkınma öncelikli yöre kanalizasyonlanm gerçek bir antler arasında yer almadığımız için ma tesisleri olmaksızın denize boburaya turizm yatınmlarını çek şaltıyorlar. Oysa böylesi bir olamekte zorlanıyoruz." ya en başta belediyelerin karşı çıkması gerekir. Marmara Denizi'nin Marmara Adası Belediyesi'nin günden güne artan kirliliğine kakuruluş yılı olan 1972'den 1977 yı yıtsız kalınmamalıdır." lına kadar başkanhğını yürüten Marmara Denizi'nde trol çekilAhmet Enön ise birçok konuda ANAP'lı yöneticilerden farklı dü mesinin önlenemediğini belirten şünüyor. Bugun partileşme aşa Enön, yerel yönetimlerin bu konumasına gelen "çevreci hareketin" da sahil güvenliğe Ihbar" etmeköncülerinden olan Enön, çevre ko ten başka bir şey yapamadıklanrumasına yönelik ilk kamu kuru na dikkat çekti. luşunun ortaya çıkmasma öncüAhmet Enön, kendisinden sonlük etmiş. Şu anda başkanhğını raki belediye başkanlannın yaptığı Bedrettin Dalan'ın yaptığı Mar işleri "tamiri imkânsız" hatalar mara Belediyeler Birliğİ'nin kuru olarak niteleyerek, kanalizasyonun cusu olan Enön halen birliğin denize verilmesine, adada yapılan onursal başkanı. "orman kadastrosıTna, imar plaBirliğin Marmara Denizi ve çev nında yapılan değişikliklere karşı resini korumaya yönelik amaçla olduğunu belirtiyor. Önce kendi kodunu öğren ANKARA (AA) Posta gönderilerinin ayırımı ve dağıtımını hızlandırmak, yanlışlıkları önlemek amacıyla PTT tarafmdan 1985'te başlatılan "posta kodu" uygulamasına vatandaşları alıştırmak için önlemler almıyor. Bu konuda yapılan yoğun tanıtım çahşmalarına rağmen, yuttaşların büyük bir bölümünün bulundukları adresin posta kodunu henüz öğrenmediği ve bunu gönderilerine yazmadığı tespit edildi. PTT Genel Müdürlüğü bunun uzerine, uygulamamn tamtımma hız vermek amacıyla "Önce kendi kodunu öğren" kampanyası başlatmayı kararlaştırdı. ADAPAZARI (Cumhnriyet) Adapazarı ve çevresinde yaklaşık 200 bin kişinin içme suyu aldığı Sapanca Gölü'nü korumak için bir kampanya başlatıldı. Adapazan'nda yayımlanan "Sakarya" Gazetesi'nce başlatılan kampanyaların ilkinde Sapanca Gölü'nün korutna altına alınması, göl kenanndaki yerleşim merkezlerinin kanalizasyonlarının gölü kuşatan kolektörde toplanıp antıldıktan sonra başka yere verilmesi isteniyor. Söz konusu istemleri içeren metin imzalandıktan sonra Birleşmiş Milletler'e, Dunya Sağlık Örgütü'ne, Cumhurbaşkanı Kenan Evren'e, TBMM Başkanhğı'na, Başbakan Turgut Özal'a, siyasi partilerin genel başkanlarına, Sağlık Bakanı Nihat Kitapçıya, Devlet Planlama Teşkilatı'na, yabancı haber ajanslarına, TRT Genel Müdürlüğü'ne, ulusal gazete ve dergilere, ulusal haber ajanslarına, Çevre Sağlığı Müsteşarlığı'na, Sakarya ve Kocaeli Valiliği'ne, Sakarya ve Kocaeli milletvekillerine, Adapazarı ve Sakarya Ticaret ve Sanayi Odaları'na verilecek. Kampanyamn ikinci bölümünde ise göl kenarında halen çalışmalarını sürdüren ve atıklarını doğrudan göle veren sanayi kuruluşları ve kanalizasyonlanm doğrudan göle veren yerleşim merkezlerini belediye başkanları ile golün kirlenmesine neden olan öteki işyerleri hakkında Hıfzıssıhha Kanunu'na dayanılarak savcılığa suç duyurusunda bulunulacuk. Tüm Adapazarlılann açabileceği davanın gerekçeli şikâyet dilekçesi Sakarya Barosu'nca hazırlandı. Baro bu konuda açılan davaları ucretsiz olarak takip edecek. tzmir'de golf turizmi Dış Haberler Servisi İspanya, Portekiz, İskoçya gibi ülkelerin turist çekmek için yıllardır etkin biçimde kullandıkları golf kulüpleri fikri, Hilton Oteli ile yerli ve yabancı ortaklardan kurutan Interclub şirketinin öncülüğü ile ilk kez Türkiye'ye de getiriliyor. İzmir'in Kemal paşa ilçesinde kurulacak olan tzmir Hilton Golf & Country Club'da uluslararası turnuvalar düzenlemeye elverişli bir golf sahasının yanı sıra binicilik ve tenis tesisleri, sauash ve raketbol sahaları, jimnastik ve güzellik salonları, açık ve kapalı yüzme havuzları ile villalardan oluşan bir dinlenme ve spor beldesi dt yer alacak. Radyasyonlu külle inşaat ANKARA (Cumhuriyet Burosu) Denenıe amacıyla yakılan radyasyonlu çayların kullerınde yapılan ilk analiz sonuçları, havada herhangi bir radyoaktivite artışı olmadığını gösterdi. 150 dolayında analizin daha yapılacağını bildiren Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) Başkanı Aülla Özmen, diğer sorıuçların da aynı olması durumunda yakma işlemine devam edileceğini soyledi. Radyasyonlu çayların kullerinin imha edilmesinin kendileri için problern olmadığını kaydeden Ozmen, "Tabii külün yenmesi, gıda maddesi olarak tüketilmesi mumkün değil" dedi. Özmen, 60 bin ton radyasyonlu çayın, ÇayKur'un 45 fabrikasında yakıt olarak kullanılabileceğini ve kullerinin de inşaatlarda dolgu malzemesi olabileceğini söyledi. Yakılan çayların küllerinde yapılan analizlerin, radyasyonun havaya geçip geçmediği ve kulde hacim ve ağırlığın ne kadara düştüğünu belirlemeye yönelik olduğunu kaydeden Ozmen, şöyle dedi: "Bizim laboratuvardaki denemelerimiz radyasyonun havaya geçmediğini gösterdi. Ama büyük ölçekte yakıldığında ne olduğunu da tespit etmek istedik. Onu tespil etmek pek kolay değil. Çünkü şarllar değişik. Laboratuvarlarda gayel kontrollu yakıyorsunuz. Obur larafta fırında yakıyorsunuz, 800900 derece sıcakhk çıkıyor. Alınan ilk sonuçlara göre havada aktiviteartışı gözlenmedi." Ozmen, kull.ı ın başka ne şekilde kullanılabileceğinin sorulma.. uzerine, "Bir yerde dolgu yapıyorsanız atın uzerine, inşaat temellerine filan. O tip bir değerlendirme olabilir. Nasıl olsa uzerine bina yapılıyor, (oprak doluyor" diye konuştu. TAEK Başkanı Ozmen, "Tabii küllerin yenmesi mümkün değil, inşaatlarda dolgu malzemesi olarak kullanılabilir" dedi.