25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
9NİSAN 1988 * * • • HABERLERİN DEVAMI ANKARA'dan YALÇIN DOĞAN (Baştarafi 1. Sayfada) CUMHURİYET/13 ha da artacaktır." Gerçi, Demir Leydi "Kıbns sorununu Türkiye'nin nasıl çözmesi gerektiğine" ilişkin herhangi bir ayrıntıya girmiyor. Ancak bu çözümün adımlarından bırinin "Kıbrıs'tan Türk askerini çekmek" olduğunu herkes biliyor. Ankara bu mesajı not ediyor. Dogrudan Özal'ın karar vereceği konu da, Boğaz'a üçüncü köprü konusu. Thatcher "Ben köprü için geldim" diyor. Ancak arkasından açık bir kapı bırakmayı ihmal etmiyor: "Köprünün kendisini İngiltere yapmasa bile, köprüde kullanılacak malzemelerln İngiltere'den gelmesi bile, bizi memnun eder". Devlet Konukevi'nde konserin dinlendiği saatlerde binlerce kilometre ötede, sabahki görüşmelerin ve girişimin ürünü alınıyor. Kaçırılan Kuveyt uçağındaki on iki Ingiliz, Türkiye nin girişimiyle İran'da serbest bırakılıyor. İngiliz Havayollan'na ait bir uçak Kuveyt'te on iki ingiliz'i bekliyor. Aynca, İran Havayollan'na ait bir uçakla da, eğer Kuveyt'ten İngiliz Havayolları uçağıyla dönmek mümkün olmazsa, jngilizlerin Türkiye üzerinden İngiltere'ye gönderilmeleri için gerekli girtşimler sonuçlandınlıyor. Yemek sırasında iki başbakana bilgi venliyor. On iki İngilizin İran makamlannca Kuveyt'e gönderildikleri, oradan da Londra'ya dönmek üzere olduklan aktarılıyor. Bu haber ÖzalThatcher yakınlığını arttırıyor. Konu yeniden İranIrak savaşına dönüyor. özal'ın sözlerini bayan başbakan tamamlıyor: "En azından kentler savaşı, füze savaşının hiç olmazsa, sizin belirttrğiniz gibi, üçdört ay durdurulması, belki taraflara yeniden bir düşünme fırsatı tanıyabilir". Thatcher gözlemini dramatik bir biçimde noktalıyor: "Ama benim gördüğüm, bu savaş daha devam edecek". Gece Ankara'nın üzerine inerken, Özal'ın da Thatcher'in da yüzünü memnuniyet kaplıyor. Işçilşveren... (Baştara/ı 1. Sayfada) nuyor. İşyeri düzeyinde ve sendikaların da herhangi bir kararı olmaksızın uygulanan bu eylemlerin temelinde, artan hayat pahahlığı karşısında duyulan çaresizlik ve sıkıntı yatmaktadır. Ücretlerini zaten yeterli bulmayan işçiler, bazı iyileştirmelerden yoksun kalınca ya da haklarının ödenmesinde aksamalarla karşılaşınca, pasif direnişe yönelmekten baska yol göremiyortar. Toplusözlesme görüşmelerinin olumsuz seyretmesi de sessiz eylemlerin bir başka nedenidir. İşyerlerinde son zamanlarda çoğalan pasif eylem türlerinin çok azı kamuoyuna yansımaktadır. Sendikalar, kendilerini aşabilecek gelişmelerden duydukları kaygıyla bu eylemlerin kamuyayansımaması için özen göstermektedirler. Işveren kesimi ise eylemlerin yaygınlaşmasını ve sertleşmesini önlemek amacıyla sessizliği yeğlemektedir. işçı tabanında ücret yetersizliğinden kaynaklanan oluşum, sendikaları gün geçtikçe daha çok tedirgin etmektedir Bazı işyerlerinde birkaç önemli sendika yöneticisinin işçiler tarafından protesto edilerek işyerinden kovuldukları bilinmektedir. Bu durum ve dipten gelen baskı, sendika yönetimlerinde ister istemez bir hareketlenmeye yol açmıştır. Nitekim Türkİş de seçim sonrasındaki kayıtsız havasını bir süre önce değiştirmek duru munda kalmış ve "genel grev'ie noktalanabilecek bir dizi eylem kararı almıştır. Yemek boykotuyla başlayan eylemler, gerçekten etkileyici bir ortamda yapılan Sakarya ve Adana mitingleriyle sürmüştür. Ortaya çıkan coşkulu hava ve yaygın katılımın, sendika liderlerinde de şaşkınlık yarattığı söylenebilir. İşçi mitingleri öylesine canlı geçmiştir ki, bu durum kimi sendika yöneticilerini cesaretlendirirken, kimilerini de ürkütüp tedirgin etrniştir. Özal hükümeti, belli etmemeye çalışsa da işçi kesiminde yükselmeye başlayan muhalefet dalgasından rahatsızdır. Yüzde 70'lere dayanan enflasyonla gerçekten başedilmesi gitgide zorlaşan hayat pahalılığının birlncil sorumlusu Özal hükümeti, Türkİş yönetimini yumuşatabilmek için perde arkasında harekete geçmiştir. Özal hükümetinden işçinin yaşamını sınırlı da olsa rahatlatabilecek bazı jestler beklenebilir mi? Doğrusu bu soruya olumlu ve iyimser yanıtlar verebilme olanağından yoksunuz. Göz boyama ve zamana oynama taktikleri, güncel ekonomik koşullarda, hükümet kanadından daha çok beklenebilecek davranış biçimleridir. Özal nükümetinin enflasyonist politikalan, işçiişveren ilişkilerini yeni ve tedirginlik verici bir dönemin eşiğine getirip bırakmıştır. İşin özeti budur. THATCHER İSTANBUL'DAYDI Ingiltere Başbakanı Margaret Thatcher, dun Şale Köşkü'nde Beledıye Baskanı Dalan'ın verdiği yemeğe katıldı (ustte) Thatcher, İstanbul Büyükşehir Belediyesı binasına gelışinde. çalışanlann çocukları tarafından halkoyunları gösterisıyle karşılandı. (sağda) Konuk başbakan. İstanbul zıyaretıne Haydarpaşa'dakı Ingiliz Askeri Mezarlığı'na çiçek koyduktan sonra saygı durusunda bulunarak başladı (solda) (Fotoğraflar: Uğur Saner) TRTde sözcük yasağı (Baştarafi 1. Sayfada) da Anayasa'run ı ürkçesini temel alan bir Turkçe kullarulmasının istenildiği genelgede şöyle deniliyor: "Kurumumıızun yayın ünitelerinin iıreltikleri programlarda ve radyotelevizyondaki her tiirlü sözlü yayinlarda, bundan böyle dilin zenginleştirilmesi amacına yönelik; yaşayan, kolayca anlaşılabilir, duru, loplumda genel kabul görmuş kelimelerden oluşan ve Anayasamız'ın Türkçesini temel alan bir Tiirkçe kullanılması ilkesinin benimsenmesi, yönetim kurulumuzun 6.4.1988 gün ve 1988/51 sayılı karanyla uygun görülmüştur. Bu konuda daha önce yayımlanmış bulunan 1223 sayılı genelge iJe ekleri yiiriirlükten kaldınlmıştır. Uygulamada gereken hassasyetin gösterilmesini önemle rica ederim." TRT'de dört yıldır kullanılmayan 206 sözcüğün yasaklarınm kalkması yönündeki istek, TRT Genel Müdürü Duna'dan geldi. Duna yönetim kuruluna bu yönde sunduğu öneri yazısında, "Kurumumuz yayın ünitelerinin ttrettikleri programlarda ve radyotelevizyondaki her tiirlü sözlü yayınlarda, 2954 sayılı TRT Kanunu'nun, 5. maddesinin (g) bendindeki, "Kolayca anlaşılabilir, doğnı, temiz ve güzel Türkçe kulanılması" yolundaki hukmü ve başbakanhğın 26 Eylül 1984 gün ve 1928316269 sayılı "yazışraa dfli" konusundaki genelgede belirtilen, "Yayınlarda 2954 sayılı kanun hükümlerinin \e Anayasa dilinin ölçü kabul edilmesi yolundaki lalimatlarına aynen uyulduğu (espit edildiğinden, kunımumuz yayınlannda kullanılacak dil konusundaki 2 Aralık 1984 gün ve 271 sayılı yönetim kurulu karannın yiirürlükten kaldınlmasını tasviplerinize arz ederim" dedi. Duna'nın önerisi, yönetim k«nılu tarafmdan oybirliği ile kabul edildi. Thatcher'dan uzun vadeli güvence (Baştarafi 1. Sayfada) birliği ve Ingiliz teknısyenlerini bundan sonra Türkiye'de görmek dileğinde bulundu. Ankara'da resmi görüşmelerini tamanüayan konuk Başbakan dün tstanbul'a hareketinden önce Esenboğa Havaalanı'nda Başbakan Özal'la bir basın toplantısı düzenledi. Bayan Thatcher'a Türk ekonomisi hakkmda bilgiler iletti6ini ifade eden Özal, "Kendisiyle ıngiltere'nin ilgi duyduğu projeler üzerinde yararlı görüşmeler yaptık" dedi. Başbakan Özal'ın ekonomi politikasından övgüyle söz eden Thatcher ise özal hükümetinin çok çarpıcı bir ekonomik değişim gerçekleştirdiğini belirterek "Dogal olarak doğnı olanı yapmak bazen kısa vadeli sorunlara yol açıyor. Ancak uzun vadeli beklentiler iyidir" diye konuştu. Thatcher, İranIrak savaşı ve Ortadoğu sorununun çözumü için Başbakan Özal ile aynı görüşte olduğunu bildirerek Türkiye'nin AT üyeliği hakkında şunları söyledi: "Türkiye ile AT arasındaki ortakiık anlaşmasının daha etkin bir biçimde işlemesini istiyonız. Bu ay sonunda başanlı bir ortaklık konseyi toplantısı olacagını umuyoraz. Mali protokolü destekliyor ve bunun uzerindeki engelin kalkmasını istiyonız. Türkiye'nin AT başvunısu konusunda ise komisyonun mütalaasını vermesini beklemeliyiz. Ben Sayın Özal'a biaam bu konuya Türkiye ile olan yakın ilişkilerimiz açısından bakacagımızı söyledim." Kıbns'ta birieşmiş ve federal bir anayasaya sahip bir Kıbns devleti görmek istediklerini belirten Thatcher, "Vasiliu'nun secilmesi ve TürkYunan ilişkilerindeki gelişmeler, ilerlerae için daha fazla fırsat yaratacaktır. Umanm bu fırsatlar iki toplum liderleri arasında BM Genel Sekreteri'nin gözetiminde, dogrudan göriişmelere başlanması yönünde kullamlır" dedi. Thatcher'in Kıbns konusunda iki kesimlilikten söz etmemesi dikkat çekti. meden evet mi dememizi bekliyorsunuz? Bu yaklaşım basın için geçerli olabilir, ama yönetimdekiler için değil. Komisyonun raporunu beklemeliyiz. Ancak, Özal'ın ekonomi) i guçlendirmek ve halkın yaşam düzeyini duzeltmek için attıgı adımlann, komisyon raporunu düşünme zamanı geldiğinde buyük yararlan olacagına inanıyorum. Çünkü, aksi halde çok derin olan farklılıklar, böylece azaltılmış olacak." Başbakan Özal ise bugünkü ekonomik programın aksamadan uygulanması halinde Türkiye'nin, Avrupa Topluluğu'na tam üyelik için tahmin edilen süreden önce hazır duruma geleceğini söyledi Kıbns konusunda öneri getirmenin Ingiltere'nin işi olmadığıru belirten tngiltere Başbakanı, adadaki iki kesimin Perez de Cuellar'ın gözetiminde göruşmeleri sürdürmeleri gerektiğini belirtti. Diğer bir soru üzerine 29 Mart Belgesi'nin "çok değerli" bir belge olduğunu söylemekle birlikte, "esnek" olunması mesajını verdi. Thatcher, lnönü ile görüşmesinde, Türk ekonomisindeki kötü gidişattan bir izlenim alıp almadığı yolundaki soruya, "Almadığını. izlenimlerinin çok güçlü bir büyüme olduğunu, bunu da gözlerle görmenin mumkun olduğunu" belirtti. Ingiltere Başbakanı, "Türkiye'deki enflasyon konusunda ne düşünüyorsunuz" şeklindeki bir soruya karşıhk olarak, "Bizim de enflasyonumuz var. Eminim ki Başbakan Özal'ın amacı bunu indirmektir. Enflasyonu indirmek mümkündür \c Başbakan Özal'ın bunu indireceginden eminim" dedi. Dil Derneği'nin tepkisi TRT'deki sözcük yasağının kaldınlması Dil Derneği tarafından olumlu bulundu. Dil Derneği Başkanı Cevat Geray yasağı n kaldınlmasını, "Çok olumlu bir gelişme" diye karşıladı. Geray, "Dileriz ki Anavasa dili bahanesiyle üniversitelerden tutun ilkokullara kadar tüm eğitim kurumlannda ve devlel dairelerinde uygulanan bu tür yasaklar kaldınhr. Güzel Türkçemizi, an Türkçemizi simgeleyen sözcükler benimsenerek yaygınlaşır" dedi. TRT yayınlarının yalnızca dil açısından değil, özü ve içeriği açısından da yabancı ve öykünmeci olduğunu söyleyen Geray, "TRT'nin dili yanında, tüm yayınlann da özüyle ve içerigiyle çağdaş Turk toplumunun istemlerine yanıt verebilecek ve ulusal özekinsel değerleri halka mal edecek bir işlev kazanmasını da diliyoruz. Yalnızca 200 sözcuğü değil; kişileri, kişilerin yuzlerini sansür eden, yasaklayan davranışın da degişmesi gerekir" diye konuştu. folklorundan örnekler ızliyor. Bayan başbakanın onuruna verilen yemek, Yaylı Çalgılar Dörtlüsü'nün nefis konseriyle sürüyor. Müziğe politika karışıyor. Orada müzik, masada politika. Baş başa görüşmede başlayan politikanın hızı akşam yemeğinde de kesilmiyor. İkili görüşmelerin Türkiye açısından vurgulanması gereken, önümüzdekı dönemde Türkiye'yi çok yakından ilgilendirecek iki konusu Thatcher'in mesajlarında yer alıyor. Türkiye'nin Avrupa Topluluğu1 na üyeliği görüşülürken Demir Leydi aslında Ankara'nın çoktan farkına vardığı, ama ingiltere'nin altını çizdiği bir gözlemi aktanyor: "Sizin Avrupa Topluluğu'na üyeliğinizi asıl engelleyen Almanya. Bizden size zarar gelmez. Ama Almanya sizi köstekliyor. Siz AT konusunda Almanya'ya dikkat edin. Bizden çok onlarla bağlantıyı sıklaştırın". Ankara'nın değerlendirmesine göre, Fransa'dan sonra Ingiltere ile de bu ziyaretle birlikte önemli adımlar atılıyor. Böylesine bir yakınlaşma Thatcher'in bir başka mesajına kaynaklık ediyor: "Ankara'ya gelmeden önce ben Kıbns Rum kesimi lideri Vasiliu ile görüştüm. Vasiliu'ya söyledim, işinizi Denktaş'la çözebilirsiniz, diye... Sanırım, siz de böyle bir buluşmayayatkınsınız. Belki iki liderin bir araya gelmesi ve sizin Davos'ta Papandreu ile başlattığınız diyalogu, onların Kıbns'ta başlatmaları, Kıbns konusunda yeni gelişmelere yol açabilir." Bayan başbakan bir anlamda "arabuluculuk" yapmak istiyor. Özal'd an bu yönde olumlu yanıt alınca Kıbns'îa ügiü çok dahc önemli t>jr SÖZ söylüyor: "Türkiye'nin uluslararası alanda prestijini sağlamlaştıracak olan girişim, galiba Kıbrıs'tan geçiyor. Çok sayıda toplantıda, ben hatırlıyorum, herkes Kıbns için sizden bir çözüm bekliyor. Bunu çözerseniz, Türkiye'nin önemi da Köprü nerede? (Baştarafi 1. Sayfada) hırçın olduklan gözlendi. Türk guvenlik görevlileri ziyaret edilen tüm yerlere giriş çıkışta ve fotoğraf çekilmesinde zaman zaman gazetecilerle itişip kakışmaya varan anlamsız bir mücadeleye girerken Bay ve Bayan Thatcher'in korumaları "adeta" ortada gözükmedi. Beyaz üzerine siyah çizgili tayyörü, yüksek topuklu siyah süet ayakkabılan ve yakasına taktığı siyah ve beyaz renkli çiçekleriyle her zamanki gibi zarif ve vakur tavrını koruyan tngiltere Başbakanı Thatcher, Atatürk Havalimam'na inip Limousine'e bindikten sonra tstanbul'un Anadolu yakasına doğru yaklaşık 50 araçlık bir konvoyla "ralli' hızıyla yola çıktı. Konvoy, Boğaziçi Köprüsü'nden geçerken 1973 yılında tngiliz Cleveland Bridge rırması tarafından inşa edilen köprünün üzerinden ihalesini Japonlara kaptırdığı ikinci köprüyü görmek isteyen Bayan Thatcher'in Limousine'ianiden yavaşladı. Ancak havanın son derece puslu olması nedeniyle Bayan Başbakan ikinci köprüyü göremedi. Thatcher daha sonra Haydarpaşa'da 1. ve 2. Dünya Savaşlannda 450 ve 1854 Kınm Savaşı'nda ölen 6000 tngiliz askerinin mezarlarının bulunduğu "İngiliz Mezarlığı"nı gezdi. Thatcher, mezarlığın çok iyi düzenlenmiş ve bakımlı olması nedeniyle yetkililere teşekkür ederken, Türk basın mensuplanna ise koşuşturmaca sırasında mezarlann bazılarının üzerine bastıklan için kızdı. Ingiltere'nin Demir Leydi'si, tstanbul Belediye Başkanı Bedrettin Dalan'ın konuğu olarak öğle yemeğini yediği Şale Köşkü'nde konuşmasına başlarken, önünü kapatan çok sayıda foto muhabirinin açılmasını isteyerek "Ben konuşmamı yaparken katılanları görmek isterim" dedi. Thatcher'ın konuşması önemli siyasi ve ticari mesajları içerirken bir iki ince espri de metinde yeralıyordu. Konuk başbakan konuşmasının bir yerinde Dalan'ın Haliç'i temizleme çalışmalarına değinerek "Haliç'i gözleriniz kadar mavi yapmak istediğinizi söylediniz. Bu beni de sevindirecektir. Çünkü mavi benim partimin rengidir" dedi. Topkapı Sarayı'na gelişinde Bayan Thatcher ve beraberindekileri avluda Mehteran Bölüğu karşıladı. Mehter takımı Thatcher'a "Ya Allah Bismillah AUahüekber" ve "Elstergon Kalesi" turkülerini sundu. Bayan Thatcher "tstanbul Maratonu"nun öğleden sonraki bölümünde Yenikapı'daki tstanbul Su Antma Tesisi ile Otokar'ın ünlü tngiliz Land Rover araçlarını üreten fabrikasını gezdi. Yenikapı tesislerinde inşaatı gerçekleştiren ENKA Holding Yönetim Kurulu Başkanı Şank Tara, Otokar'da da Koç Holding Yönetim Kurulu BaşkanıRahmi Koç ve Vehbi Koç'un kızı Snna Kırac, Margaret Thatcher'a bizzat bilgi verdiler. tngiliz yetkililer, Margaret Thatcher'ın tstanbul'un tarihi ve turistik yerlerinden daha çok sanayi tesislerini gezmcsinin kendi isteğiyle gerçekleştiğini "Bayan Thatcher'ın cami, kilise, müzeden çok fabrika, tesis gezmeyi sevdigini" belirttiler. Akşam saat 19.00 sularında konuk başbakan uçağın merdivenlerinde kaybolup, harekete hazırlandığında çok sayıda basın mensubu hemen Bedrettin Dalan'ın çevresini almıştı. Soru tekti: "Köprüyü verdik mi?" Ancak, Dalan, bu soruları yanıtlamaktan kaçındı vegörüşülmediğini söylemekle yetindi. THY'ye ABD'de iniş izni (Baştamfi 1. Sayfada) güvence aldıklarT'nı öne süreıek Turkiye'ye sefer hazırlıklarına başladılar. THY bir süre önce, ABD ile Sivil Havacılık Anlaşması'nın kendisine verdiği haklarla ABD bürolarını kurma hazırlıklarına başlamıştı. Ancak seferlerin başlatılabilmesi için "iniş hakkı" alınması gerekiyordu. Bu başvurunun ABD makamlanna iletilmesi üzerine THY'ye, "konunun biikümetlerarası olması dolayısıyla resmi bir a o t a gerektigi" yanıtı verildi. Ancak notanın verilmesinden sonra da ABD kanadından ses çıkmadı. Bunun üzerine Türk Hava Yolları yetkilileri Washington'a gelerek ABD Dışişleri ve Ulaştırma Bakanlığı'nın ilgüi daireleriyle görüşmelere başladılar. THY'nin seferlere hemen başlamak istediği yolundaki isteklerine ABD makamlan, "Amerikan no'snrun ynksek kc.lıiıgı üolayısıyla böyle basit bir bildirimle seferlere başlanamayacagım, bunun hükümctler arasında müzakere edilmesi gerektigi" yanıtını verdi. ABD makamlan, Türkiye'ye bu hakkı veren 1946 Anlaşması'nın ise, "gözden geçirilmesi ve modernize edilmesi" gerektiğini ileri surdü. Türk makamları 1946 Anlaşması'nın revizyonunun gerekli olduğu duşüncesine katılmakla biriikte, bunun yıllar alacağını, ancak bu süre içinde THY'nin seferlere başlaması gerektigi önerisini masaya getirdi. THY makamlan, sefer sayısının çok mütevazı olduğunu, şimdilik sadece New York ve Washington'a olmak üzere haftada toplam iki iniş hakkı istendiğini bildirdi. Ancak ABD makamlan bu aşamada daha da fazla tepki göstererek, iki yere birden uçulamayacağını ileri sürdü. Türk makamlarının daha sonra Pan Am'ın hem Istanbul hem de Ankara'ya uçtuğunu hatırlatması üzerine ABD'li görüşmeciler, " P a n Am'ın Türkiye pazarından elde ettigi gelirle, THY'nin Amerika pazanndan elde edeceği gelirin aynı olmayacağım" söylediler. Türk makamlan bu arada, Pan Am'ın Türkiye'ye her gün seferi oldüğunu, aynca yılın aln ayında Amerikan charterlarının Türkiye'ye geldiğini kaydettiler. Amerikan tarafı, "Charttr'ların işe kanştırılmaması gerektiğini" belirtirken Türk kanadı, bir kez daha "1946 Anlaşraasrmn iyiniyetle yonımlandıgı zaman taraflara eşit haklar verdiğini ' bildirdiler. ABD'nin bu konudaki son sözü, " S o n tablilde THY'nin Amerika'ya uçmasına karşı degiliz, ama bunun için hükümetler arası ele alınması gerekir" oldu. Türk tarafı ise anlaşmadan doğan hakkını daha iyi kullanmak amacıyla bir hukuk şirketini devTeye soktu. Sorularyanıtlar Daha sonra Özal ve Thatcher gazetecilerin sorularım yarutladılar. Bayan Thatcher, "Türkiye'nin AT'ye başvurusu ile ilgili tam desteği niçin vermediniz?" şeklindeki bir soruya şu yanıtı verdi: "Yani, olası sonnçlan düşün ÖDEMİŞ TEKSTTL TİCARET VE SANAYİ A.Ş. YÖNETİM KURULU BAŞKANUĞrNDAN (2499 SAYIU KANUN HÜKÜMLERİNCE YÂPILAN DUYURU) BİLANÇO AKTİF 1 DÖNEN VARLIKLAR A. Hazır Deterler a Mcnkul Kıymeıler C Kısa Vadeli AUcaklar ( I K I ) D Sıoklar 1. llk Maddc v* Malzeme 1.039 37! l. Yan MamullCT 285.426 3 Mamulier vcya Emııa 434 880 4 Dığer 174.450 E Dıger Doncn Varlıklar II DURAN VARLIKLAR A Uzun Vaddı Alacak vc Fonlar (n«) a Ba£h Mcnkul Kıymtllcr C İ,tırakler (ncl) D Yaptlmakta Olan Yatınmlar E Sabil Dcteıler () Bınkmı; Amortıs Tukenm« v« hfa Payları F Digcr Duran Varlıklar III DİÛER VARLIKLAR 658 289 (1.00C 4 078 527 TL.) 31.12.1987 PASİF 1.446.046 1.934.127 40065 3 716.267 2.505.208 1 208 801 2 258 AKTİF TOPLAMI NAZIM HESAPLAR AKTİF GENEL TOPLAMI 7T»4.794 16.508 464 8 713 670 1 KISA VADELİ YABANCI KAYNAKLAR 4.164.045 A Uzun Vadeli Borc Taksıılen 59 130 B Banka Kredılen 2 536.683 C Dıger Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar (net) 1 568.230 11 ORTA VE UZUN VAD. YABAN KAYNAK 74 424 A Tedatuldekı Tahvıller a DıJ Ona ve Uz Vad Yabancı Kaynaklar (nel) 74 424 l l i ÖZ KAYNAKLAR 3 556 325 A Çlkanlmış veya Odenmı$ Sermaye 2 400.000 a Yedek Akceler 29 343 C Karsıhklar 73 441 1 Yatırım tndırımı 3 639 2 Yenıteme Fonu 3 D ı j Kar ve Ozel Fon 69 802 D Yemden Deg A n Fonu 483.203 E Isnrak De.Arl kar 28.380 F Da£ılılmamış Kârlar C DOnem Kân 541 958 H (1 Zararlar 1 Gecmış Yıllar Zararları 2 Dönem Zararlan 1\ DlCER KAYNAKLAR PASIF TOPLAMI 7 794 794 NAZIM HESAPLAR 8 713 670 PASIF GENEL TOPLAMI 16 508 464 Thatcher İstanburda tngiltere Başbakanı, daha sonra eşi Dennis Thatcher ile birlikte Ankara'dan Istanbul'a geldi. Karşılamadan sonra Boğaz Köprusü'nden geçerek Haydarpaşa'daki Ingiliz Askeri Mezarlığı'nı ziyaret etti ve saygı durusunda bulundu. Daha sonra 1. Ordu KomutanlığVna giderek Orgeneral Doğan Güreş ile bir süre görüştü. Thatcher, Şale Köşkü'nde, Belediye Başkanı Bedrettin Dalan'ın, onuruna verdiği öğle yemeğine katıldı. Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz, eski Dışişleri Bakanı Vahit Halefoğlu'nun yanı sıra, işadamları ile gazete sahip ve yöneticilerinin katıldığı yemekte konuşan Thatcher, Türkiye'nin AT'ye katılma konusundaki ısteğini "çok iyi anladığını" belirtti. İstanbul'daki konuşmasında Ankara'dakilerden daha fazla ekonomik konulara ağırlık veren Thatcher bu konuda şunlan söyledi: "Ben, zamanı geldiğinde, Ingiltere'nin Türkiye ile olan ilişkilerinin uzun tarihine, ortak ilgi alanlanmıza ve tıali hazırda birçok müşterek girişimin ortaklan olmamıza dayanarak, ağırlığını kovacağı konusunda güvence veriyornm." Belediye Başkanı Bedrettin Dalan da konuşmasında, köprü olayına dolaylı olarak değinirken şu ifadeyi kullandı: "Bugün İstanbuhımuzun birçok teknik problemi var. Bu problemleri çözmek için 34 yıldır geceli gündüziü çalışıyomz. İngiUz hükümetinin İstanbul'un sorunlannın çözümlenmesinde gösterdigi ilgi bizim için çok önemli. tnşallah bundan sonra da bu işbirliği devam eder ve daha fazla İngiliz teknisyenini bundan böyle de aramızda görürüz." tngiltere Başbakanı Thatcher, Şale Köşkü'ndeki öğle yemeğinden sonra Sultanahmet'e giderek, Topkapı Sarayı ve Ayasofya müzelerini gezdi. Buradan Belediye Sarayı'na gelen Thatcher, Bedrettin Dalan'ı makamında ziyaret etti. Dalan, kabul sırasında Thatcher'e "çeşmibülbül" tipi bir vazo armağan etti. Konuk Başbakan da kendisine İngiliz yapımı zarif bir masa saati sundu. Yenikapf daki su arıtma tesisini ve Türktngiliz ortak sanayi kuruluşlanndan Landrover tesislerini de gezdikten sonra Atatürk Havalimam'na giderek Türkiye'den ayrıldı. Thatcher'ı tstanbul'dan Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz ve diğer yetkililer uğurladılar. 1 liret 1 lira (Baştarafi l. Sayfada). Lireti, Özal iktidarları döneminde Türk Lirası karşısında yaklaşık 7 kat değer kazanmış oldu. Bir ttalyan Lireti sonunda Türk Lirası'nı yakaladı. Merkez Bankası 100 ttalyan Lireti'nin efektif satış kurunu 101.33 liraya çıkannca, 1 liret 1.01 liraya eşitlenmiş oldu. Merkez Bankası, ltalyan Lireti'nin döviz satış fiyatını 100.33 lira, döviz ahş kurunu 99.83 liıa, efektif alış kurunu da 97.83 lira olarak belirledi. Uluslararası piyasalarda, 1240 ttalyan Lireti 1 dolardan işlem görüyor. Merkez Bankası, dolann efektif satış kurunu 1257.53 liraya, markın efektif satış kurunu da 751.20 liraya çıkardı. Tahtakale'de dun dolar 1265, mark 757 liradan satıldı. Böylece kur makası dolarda yüzde 0.5, markta da yüzde 0.7 oldu. PENCERE (Baştarafi 2. Sayfada) rekabet kurmuş yabancılar arasında çelik çomak oynayarak devlet yönettiklerini sanırlar. • La Fonten'in "Karga ile Tilki" öykusü okul sıralannda çocuklara belletilir. Ne söyler tilki: "Karga cenaplan, Eğer tüyleriniz kadar güzelse sesiniz, Sultanısınız bu ormanın..." Karga sesini duyurmak için açtı mı ağzını, peyniri tilki kapıp götürür. Sonra: Karga karga, gak dedi... Çık bu dala bak, dedi. * Bir vakitler Abdülhamit Sultanıydı bu ormanın, ulu mu ulu, komprador mu komprador... Yönetirdi ülkeyi ustahkla, o yabancı şirket senin, bu benim, o yabancı kumpanya senin, bu benim... 19'uncu yüzyılın sonunda Osmanlı oyunu: 21'inci yüzyıla yaklaşırken yeniden "anya manya" oyununa kaptırdık kendimizi... Anya manya kumpanya Bir şişe şampanya... Bilaaço Dıp N o l t a n : 1) Ka>](lı sermaye lavanı 2) Slok değerieme yömemı. envamer ve amorusman yOnlemlerı. •rıalama malıyet. fîılı sayımlar. normal amortısman 3) Aklıf dcgerler uzennde mevcul bulunan loplam ıpoıek veya temınal luıarlan I 521 022 4) Akııf degerlcnn loplam sıgona lutan 4.900036 5) Alacaklar ıçın alınmıs olan ıpoıek ve dığer ıcmınaılann loptam luurı. 729 500 6> Pa&ıfte yer almavan laahhutlenn loplam lutan GELİR TABLOSU 1.1.1987 31.12.1987 (1.000, TL.) 1BRUT SATIŞ HAS1LAT1 11 654 051 1 Yunıçı Mamul Salrşlan ( + ) 9.579648 2. Ihracal ( + ) 1394.358 3 DıgerSanşlar (+ ) 443 747 4. Vergi ladnı. Vade Farkı ve Benzeıı Celırler ( + ) 236 298 llrMSILATTAN INDİR () 10.685 IIINET SATIŞ H*SILATI (•) 11643 366 1V.ASATILAN MAL VEYA HİZMET MALİYETİ (Sınaı Işletmeler ve Hızmel Sekıoru Içın) (> 8 « I 301 IV/BSATILAN MALIN V1ALIYETI (Tıcan ı^letmeler ıçın) VSATIŞ GİDERLERİ VE VERGİLER <) 137 352 VIBRUT SATIŞ KÂR VEYA ZARARI 1 •) 2 554713 VII GENEL YÖNETİM GIDERLERİ I) 727 684 VlllIŞLETME KÂR VEYA ZARAR («I I k27 1I2V 1XIŞLETME DIŞI KÂR VEYA ZARARI 1+) 3 155 1 tşlıraklerden Kar Pavları (t) 6 2 Kur Farklan (4| 96 831 3 Işlelme Dıjı Dıfer Kâr veya Zarar '*) 14 747 4 Işleime Dışı Dıger Zarar <•) 108 429 XFİNANSMAN GİDERLERİ () 1 2HS 22fı 1 Orla ve Lzun Vadeli Kredı Faızı ve Gıderı (.) 501)07 1. Tedavuldekı Tahvıllerın Faızlen 3. Diger Fınansman Giderlen (., XIVERG1DEN ONCEKI KÂR VEYA ZARAR 541 MlODENECEK VERGİLER VE DlCER YASAL YUKUMLULUKLER 131.918 XI1IDONEM KÂR VEYA ZARARI 410 040 Dağılılacak I. Temellu Tuları 2">0.000 Tl Dağılılacak Toplam Temetlunun Ödenmı^ Scrmaveye Oranıll 25"B DENETÎM RAPORL 31.12.1987 OÖNEMİ Onaklı£ın Umanı Merkezı Sermayesı Faalıyn Konusu ODEMİŞ TEKSTİL TİCARET VE SANAYİ A.Ş. GENEL KURLUINA Odemıs Tekslıl Tıcareı ve Sanayı : Odemiş 2.400.000.000 TL Dokuma Denetçı ve denelvılerın adı ve gorev surclen. onak olup olmadıkları MelOl Ofuz I yıl orlak dejildir Olcay Tanbay I yıl onak degildir Gul;ın Marlı I yıl onak degıldir Kaulınan Yönetim Kumlu ve yapılan Dcnelteme Kurulu loplannlan sayısı Orlaklann hesapları defler ve belgelerı uzerınde yapılan m>.elernenın kapsamı. hangı tanhlerde ınceleme yaptldı£ı ve varılan sonuc 13 adel loplanlı yapılmıslır Çîfte rezervasyon kavgası (Baştarafi 14. Sayfada) "Acenteler tarafından gelişignzel oda kapatmalar oluyor. Bir gruba mahsus olarak rezervasyon yapılmaz. Bazı turtar bize 1 vıllık zincir veriyorlar. Cantur bize mart ayı içinde iptal edebiliriz dedi. Bizimle devamlı olarak çalışacaklannı söylediler, ama çalışmayacaklar. Hem kaparo da vermediler." Bu ve benzeri tartışmalar artık İstanbul'da yadırganmıyor. Muammer Can, "Eskiden İstanbul'da böyle olaylar olmazdı. Bu yıl çok arttı" derken Zeki Kaya da "Bu yıl çok büyük tartışmalar çıkacak" saptamasını yapıyor. Tüm bu olayların en önemli nedeni tstanbul'da çekilen yatak sıkıntısı kuşkusuz. Bir başka önemli etken ise 'korsan' olarak çalışan seyahat acenteleri. Panda Tur'un yöneticisi Serdar Bıçakcı sorunu şöyle değerlendiriyor: "1618 sayılı kanuna göre seyahal acenteleri dışında, Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan belgeli ve TURSAB'a üye olmayan kişi ya da kunıluşlar acente faaliyetinde bulunamazlar. Bu fmtiyazı kazanmadan yurtdışından direkt rezervasyon yaptınyorlar ve sağlıksız bir ortam ortaya çıkıyor. Faturasu işlem yapıkyor, vergi kaybı doguyor. Boğaziçi Üniversiteâ'nce düzenlenen turlarda bOe ydda 3 milyar lira dönüyor." TURSAB Genel Başkanı Ferit Epikmen ise olaylar için tepkisini, "Olacak iş degü" tümcesiyle göstererek "Ne acente ne de otel 'rezervasyonu iptal ediyorum' diyemez. Ama verilen cezalar o kadar komik ki bir türlu önüne geçilemiyor. Oysa Türk lurizminin geleceği için bu durumun önüne gecilmesi lazım" diyor. 12.2.1987 28 5 1987 18 9.1987 31 12.1987 lanhlerınde vapılan ınceleme sonucunda lum t&lemlenn usul ve mezuaıa. bılanco, kârzarar hesaplarına uygun olduğu anlaşılmı$lır. Pazar ola!.. iurk İKdret Kjnunu nun 35i mjdıiCMnın 1 hkrdsinın 3 numaidlı bendı gercğınce ı.rıaklık \c/neMnUc vapılan savımların NJVISI ve sonu v ları Adana Altılısı 335 milyonla devreîti. 12 2 1987 28.5.1987 . 18 9 1987 . 31 12.1987 larihlerınde zamansız olarak yaptıgjmız sayım ve tespüler NOnucunda kasada mevcuı para mıkları, cekler ve damga pulu gibı kıymeller lespıt edılıp lutanak halıne geiırılmıs ve lespiı edılen bu değerlerın kanunı deftcr ile mulabakatında herhangi bir eksıklığe ve du7ensızlığe rastlanmamı>lır EVET/HAYffi OKTAY AKBAL (Baştarafi 2. Sayfada) Bugün Altılı Ganyan . oynayın Turk Ttcard kanunu'nun 353. maddksının 1 MkrdMnın 4 numaralı K'ndı gcregınıc yapılan ınceleme tanhlerı vr vonucları lnııkal cıicn stkâyct vc yolsu/lukldi vc bunlar hakkında yapılan tslemlcr Her ay loplanan deneuıler yukarıda /ıkredıleriier dışında >irket ve/nevinde hıfz olunmak u/ere vedıa olarak leslım olunan baskao kıymeılı evrak bulunmam3kıadır Yı.klur 1,5 milyar kazanınL Türkiye Jokey Klübü Odemıs TekMil Ttcareı vc Sanayı Aııoııını Onaklıgının I I 1987 31 12.1987 donemı hesap ve ıslcmlerını Turk Tıcarel kanunu. orlaklığın esas so/lcbmest ve dıger mevzual ile genel kabul gormus muhavebe ılke ve vlandanlaıına gorc ıncelemi) bulunmaklayı/ Gorusumuze gore KCrıjını benımsedıgımı/ eklı II 12 I98"1 laııhı ılıbarıyle du/enlenmış bılanvo, onaklıgın antlan larıhlekı gervek malı duruınunu, I I 1987 31 12 1987 donemıne an kârzarar lablosu anılan doneme an gercek malıyel sonuvtarını yansılmakla ve kârın dagılımı onerısı yasalara ve onaklık esas sözlesmesıne uygun bulunmaktadır Bîlanco ve kârzarar celvelının onaylanmasını ve Yonelım kurulu'nun aklanmasını oylarımıza arz ederız. Denetleme Kuıulu maz, yolundan döndürmez. Ama 'onur' denen cevher her yerde, herkeste görülmez ki! Bu cevheri kolaylıkla yapay değerlerle değiştirenler öyleçok, öyle çok ki!.. Seksen dört yrilık bir yaşamı onurla geçirmiş, dersleriyle, yazılarıyla, kitaplarıyla, davranışlarıyla, savaşımlanyla 'insanlık onuru1 nun güçlü bir örneğini vermiş bir kişi hiç bacağa, ayağa yenilir mi? Yenilmeyecektr. Bu güçlü direnç, Sayın Velıdedeoğlu nu bu yeni savaşta da üstün kılacaktır. Sayın hocaya geçmiş olsun der, güzel yazılarından ötürü bir okuru olarak tesekkürterirni bikJirmek isterim.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear