23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
30 NİSAN 1988 KÜLTÜRYAŞAM HAYVANLAR tSMAth GÜLGEÇ CUMHURÎYET/5 Hımk, aıııa kararlı savaşçı Geçenlerde 85 yaşında ölen Güney Afrikalı yazar Alan Paton'ın "Ağla Sevgili Yurdum" adlı kitabı bugüne kadar 20 dile çevrildi ve 15 milyon sattı. Költflr Servisi Bazı kitaplar vardır, yazarlannın ününü de geride bırakır. ö y l e ki, o kitaplann adlan, yazarlannın adlanndan daha çok anıhr. Geçenlerde 85 yaşında ölen Güney Afrikalı yazar Alan Paton da böyle bir kitabın yazanydı: "Agto SevgOi Yurdum" (Çeviren: tnci Gürel, Can Yayınlan.) Ük kez 1948 yıhnda ABD'de ve Ingiltere'de yayımlanan "Agla SevgOi Yurdum", Güney Afrika'da beyaz yönetimin siyahlara uyguladığı ırk ayrımının sonuçlannı ilk kez etkili bir biçimde dünyaya duyurmuş, yazanna da dünya çapmda bir un getirmişti. Bugüne kadar yirmi dilde yayımlanan ve 15 milyon satan "Ağla Sevgili Yurdum", sonradan sahne müzikaline ve beyazperdeye de uyarlanmıştı. Paton'ın romarunı sahneye Maxwell Anderson uyarlamış, besteyi ise Bcrtolt Brecht'ın birçok oyununun bestecisi Kurt Ueill gerçekleştirmişti. "Ajla Sevgili Yurdum", dunvada 15 milyon satarken, Güney Afrika'da da İncil'den sonra en çok satan kitap olmuştu. Bir Zulu rahibinin, kayıp oglunu, Johannesburg'un gecekondu mahaÛelerinde arayışuun öyküsünü anlatan kitap, hâlâ her yıl 100 bin kadar satıyor. Alan Paton, Güney Afrika'nın en ünlü yazan olmasının yaru sıra, kırk yılı aşkın bir süre ırk aynracılığının da yorulmak bilmez bir düşmanı oldu. Nitekim, 1958'de Liberal Parti'yi kurmasına kadar varan siyasal etkinlikleri, yaşamı boyunca anlatı türünde yalruzca dört kitap yazmasına yol açtı. Bir zamanlar, " P o Htika>la bu kadar uğraşmasaydınız, daha çok kitap yazma olanagı bulmaz mıydımz?" diye soran bir gazeteciyi, Paton şöyle yanıtlamıştı: "Evet, haklısınız. Ama oyle bir dönemde yaşıyoruz ki, asla böyle bir şey yapamam. 1953'te milliyetçi bukumet başa geceli daha S yıl olmasına karşın, siyahlar ustundeki baskı yasalannın sayısı bini aşmıştı..." Paton, sözunu ettiği bu yeni baskı yasalarını, 1981'de yazdığı üçuncü romanı "Yurdum O Kadar Gıizel ki"de ele alacaktı. Millı Parti yönetımınin ilk on yüını konu edindigi bu romanında, Paton, milliyetçilerin belü başlı ırk aynmı yasalanna karşı geliştirilen direnişi anlatacak, beyazlarla siyahlann evlenmesine getirilen yasağın, siyahların topraklanna el konulmasırun, dev boyutlu bir guvenlik aygıtı oluşturulmasının gundelik yaşamdaki sonuçlannı dile getirecekti. Aynı zamanda bir eğitımci olan Alan Paton, 1935'te Johannesburg kenti yakınlanndaki Diepkloff Islahevi'nin mudurluğune atandı. Paton, Afrika'nın en büyük ıslahevı olan Diepkloff Islahevi'nde yıllardır süregelen köhnemiş, zorbalığa ve baskıya dayalı eskı eğıtim sistemini kaldırdı, "özgurlnğe dayalı" modern bir sistem getirdı. Paton'ın ıslahevı konusundaki bu "dımlı" Alan Paton, ırk aynmına karşı 40yılsavaşmıştı ~ KÎM KİME DUM DUMA BEHtç AK Yazar Alan Paton ve özgurluk savaşçı» Netson Mandela tutumu, onun romanlanna ve politik yasamdaki yaidaşımlarına da yansıdı. Keskirüikten, dogmacıhkıan ve her şeyi aşın basiüeştirmekten uzak kalmayı yefleyen Paton, derinden nefret ettiği ırkçı sistemin haksızhklanna ve adaletsizlıklenne karşı ılımlı, ama kararlı bir savaşım yönternini seçti. Hükümetin ırkçı politikalanna karşı çıkarken, asırı solu, özellikle de şiddet eylemlerini eleştinnekten geri kalrnayan Paton, zaman zaman ırkçılığa karşı bazı beyaz eylemcilerin ve militan zenci milliyetçilerin sert tepkileriyle karşılaşmaktan kurtulamadı. 1954 yıhnda Liberal Parti'nin kuruculan arasında yer alan, daha sonra da bu partinin başkanlığına getirüen Alan Paton, yerli ve yabancı basında çıkan makalelerı, yaptığı konuşmalaı aracılığıyla "beyazlann ustunlügü" konusundaki bütun kuramlara meydan okudu ve siyahlarla beyazlara eşit haklar tanınmasını savundu. 1968 yıhnda, çıkartılan yeni ırkçı yasalar sonucu Liberal Partı kapatıldığında Paton'ın pasaportuna da el konuldu, ancak ırkçı yönetim, uluslararası ününden dolayı Paton'a daha ağır baskılar uygulamayı göze alamadı. Son döneminde romandan çok yasamöyküsü ve tarih alanında yazmaya yönelen Paton, özyaşam öyküsünün ilk cildini 1980 yıhnda "Daha Dogru" adı alunda yayunlamiîtı. ö z yaşam öyküsünün ikinci cildi olan "Yolcalvgun Sona"nu ise ölümünden kısa bir süre önce tamamlamışu. Paton, bugünlerde Güney Afrika'da, daha sonra da ABD ve Ingütere'de yayımlanacak olan bu kitabında, siyah özgürlük savaşımcısı Nelsoo Mandela'nın 1963'teki yargılanışına da değiniyor ve Mandela'nın kayıtsız şartsız serbest bırakılması için çağnda bulunuyor: "Mandela 70 yaşını geride bıraktı ve 24 yüdır hapiste. 70'lerinde bir insan hapiste tut»labilir mi? Devlel Başkanımız Bay P.W. Botha da tutulamayacağı kanısmdaydı ve 1985'te Maadela'yı sahverecegini açıkladı. Ancak bir şsrta vardı: Mandela şiddet kullanılmasını reddttmeliydi. Mandeia'dan şu yanıü aldı: Önce devlet şiddet kullanmayı reddetsin, o zaman ben de reddederim şiddeti... Bogun arük, Maodela'nın kayıtsız şartsız salıverilmesini isteyenler, yalnızea yabancı ulkeler degil. Ülkemizin çeşitli yörelerinden bu konuda gelen istekler durmadan çoğahyor. Niçin? Çunku birçoklan, Mandela'nın hapisliginin surmesinin artık ahlaksal olarak baklı gosterilemeyecegini düştinüyorlar. Çunkıi birçoklan, ülkemizin bugünku huzursuzluk ortamında, Mandela'nın kaüiraayacagı hiçbir çoznmun sonuç \ermeyecegiae iaanıyorlsr..." P İ K N İ K PIYALE MADKi İNSANLACl KÛB1NCAUM2A BEKZETlVOBLlM. VE»R VİZIR . BİR CRAYA B1C RLDOBLAE. \/ . BLMJK taiTULARA KiE SAÇAAA.LAR LAEA Ç BIMİP BIR VEBLEİ2E SİDİP Ü A B DEâL fflZLI GAZETECİ NECDET §£> StKlHTıSl fıARTıK YunusEmre anılıyor Kultür Servisi 610 mayıs tarihlen arasındakı geleneksel "Yunus Emre Kültur ve Sanat HaftasT etkirdıklerı bu yıl, Eskişehvr Anadolu Üniversitesi'nin çabalanyla tstanbul'da da gercekleştirilecek. Geçen yıllardan farkh olarak bu yıl, Yunus Emre'yi lstanbul Atatürk Kultür Merkezfnde de bir dizı etkinlikle anmayı vç yaşatmayı amaçlayan bir program duzenlendi. AKM'de 8 mayıs günü gercekleştirilecek bu programda "Yunus Emre'de İnsan Sevgisi" konuiu bir panel, "Yunus Emre Oratoryosu" ve "Sevelim Soilelim" konseri yer alıyor. 8 mayıs gunu saat 14.00'de "Yunus Emre'de tnsan Sevgisi" konulu panelde konuşmacı olarak Dr. Hıfn Topuz, Cevdtt Kudret, Vedat Gunyol, Atilla Ozkınmlı, Recep Bilginer, Prof. Dr. lnal Cem Aşkun, Prof. Dr. t. Agfth Çubukçu yer alacak. Aynı gun saat 17.00'de Adnan Saygun'un "Vunus Emre Oratoryosu" Şef Prof. Hikmet Şimşek yönetiminde lstanbul Devlet Opera ve Balesi'nce sunulacak. Yunus Emre'nin şiirlerırun Ayla Algan tarafındansunulacağı"Sev< ttm Sevilelim"koaseri de aynı gun 21.00'de yapılacak. MtUtiKOÜK 7AKIU İ0RUM. ÇİZGtLÎK KÂMİL MASARACI Fransa'nm önde gelen cazcılanndan Henn ^ d d t a k d oörtlüsüyle bırSkte önce 5 Uluslararası Ankara Sanat Festivalı'ne katılan unlu kontrbasçı, geçen pazartesı akşamı da Istanbul'da Atatürk Küitür Merkezı nde çaldı Bugüne kadar Bud Povrell, Kenny Clarke, Bıll Coleman, Derter Gordon, Art Farmer gıbı büyük ustalarla da çalan Texıer, daha önce 1987 martında da Fransız Kültür Merkezi'nın çağnlısı olarak Türkıye'ye gelmiş, Muhsın Ertuğrul Tıyatrosu'nda bir konser vermıştı (Fotograf Tarık Ersoy) AĞAÇ YAŞKEIV EĞİLİR KFMAL GÖKH4\ Salıııeleriıı asi kadınına alkıs EDİP EMİL ÖYMEN LONDRA Lıbya lıderi Albay Kaddafi'nin, lngilız Devrimcı Işçi Partisı adlı "ismi var, cismi yok" partiye, 19761984 arasmda, tanınmış lngiliz Yahudileri izlemesi, onlar hakkında bilgı toplaması amacıyla en az 500 bin sterlin (yaklasık 1 milyar 250 milyon lira) para yardımı yaptığj açıklandı. Tanınmış tiyatro oyuncusu Vanessa Redgrave ve kardeşi Corin de partinin bölunmes'ıne kadar üyesiydiler. Bu dönemde Libya'yı ziyaıet edip KaddaH üe görüştükleri anlaşüıyor. Redgrave, basında bu konudakı yayınlar hakkında hiçbir açıklamada bulunmadı. Basın ve televizyona mulakat vermeyen Redgrave, mulakat vermeyı zorlukla kabul ettiği "Time Out" dergisinın bu konudakı sorulannı dahi cevapsız bıraktı. Ancak yapüan soruşturma, Redgrave'in bir vergi borcunu ödemesi için, partiden yaklasık 90 bin sterlin (225 milyon lira) ödendiğini gösteriyor. Devrimci Işçi Partisi'nin, Kaddafı'den alınan parayı, basımına 1976'da başlanan parti gazetesi için, aynca gençlik merkezleri kurulması ve "beklenen devrime hazırlık" amacıyla telsizler, motosikletler, dahılı televizyon aygıtları alınmasına harcadığı anlaşıhyor. Buna karşıhk partinin Yahudi kökenli işadamları, bakanlar ve "Siyonistler" hakkında bilgi topladığı belirlendi. Aynca partinin tek para aldığı ülke Lıbya de değil. Kuveyt, Katar, Abu Dabi, Filistin Kurtuluş Örgütu ve Irak da toplam 1 milyon sterlin (yaklasık 2.5 milyar lira) para yardırru yapmışlar. Partinin muhasebe bakımından sıfır olmasının yanı sıra, Genel Başkan Gerry Healy'nin, partili 26 kadınla gayrı meşru ilişki kurduğunun ıhbarı, Healy'nin 1985'te genel başkanhktan ihracı ıle sonuçlanıyor. "Time Out" dergisindeki uzun araştırmada, partiden 7 fraksıyon birden doğduğu belirtihnekte. Ayrıca genel başkanla ilişki kuranlardan birinın, "Bizi iktidara getirebüseydi, ilişkim fark etmezdi" dediği de aktarıldı. Redgrave kardeşlerin, hâlâ partiye bir şekilde uye olup olmadıkları belüdeğü. Ancak Vanessa Redgrave, siyasal ve özel yaşamında ne kadar "dikkatleri üzerine çekici" davransa da sahnede de oyunculuğu ıle dikkatleri uzerine çekiyor. Halen Londra'da Eugeoe O'Neill'in "Şairin Dokunuşu" adlı oyununda, her zamanki gıbi çok duvarlı ve ustün düzeyde profesyonel bir dramatik sanatcı olduğunu gösterdi. Çok uzun boyu, kederli yüzü, dalıp gıden açık mavi gözlen, soluk benizli kumrallığı ile çarpıa bir guzeüiği olan Redgrave, egoist bir trlandalırun acı çeken, dayanan ve kendine bakmayı artık unutmuş kansını oynuyor 3.5 saat boyunca. Suskunluklanyla uzun paragraflar söylüyor aslında. Siyasal görüşlerle, özel hayatı ve sanatçıhğı birbirinden çok güzel ayıran lngiliz seyirci, oyunun sonunda ayağa kalkarak selamlıyor sahnelerin bu asi kadmını. Vanessa Redgrave, Eugene O'Neill'in oyununda ayakta alkışlanıyor TARIHTE BUGUN m \ntz NAPOLYON TOPRAK SAT/YOR!. 1gO3 T£ BUGUN, LERl 'NıN TDPGAKLAfZI B'H KAT 7U. O SıRAlAR ATLAS OKYANUSU'YLA SSİPPı KOMŞU SfA/l LOUISI4/WO//S. 1 OAHA MISSI OMCELE& SÖZ ZONUSU TOPfiAK, iBOOO£tO,SW (COe İADE EDrUL*ışn. NAPOLBUYUK 8/& YOM, GUÇ BüU>UĞUNt>AAJ SATIRA2I OLtoUŞTU ABD, •H.2.ÇO.OOO D 50 YIL ÖNCE Cumhuriyet 30 Msan 1938 hukumet konağının temellennden su çıkmış ve binanın alt katını otuz santım su kaplamıştır. Burası suyla dolunca kuçuk mıkyasta bir yerebatan sarayını andırmaya başlamıştır. Suların isiıla ettiği bu kat on bin lıraya malolmuş ve hukumet konağının esaslı şekilde yapılmış bir katıdır. Sular temellerden sızarak vukarı çıkmıştır. Jandanna daıresmı ve hapıshaneyı ıhtna edecek bu kat şıındı kuUanılamamaktadır. Suları sık sık tanzıfat amelesı boşalttığı halde gene bunun EUGENE OTEU.İN OTONUMM Vanessa Redgrave. şu sıralar Londra'da Eugene O'NeıM'ın "Şaınn Dokunuşu" adlı oyununda oynuyor Redgrave, oyunda başrollen tımottiy Dalton'la paylasıyor Çarpıcı bir güzellığı olan Redgrave, egoist bir IMandalının acı çeken. ama dayanan kansını canlandırıyor Emmönunde Valde hanımın yıktlmasına dıin sabah başlanmıştır. Bu gunden ıtıbaren hanm önundeki tramvay tevakkuf mahallı, başka bir yere nakledılecektır. Hanm ıçindeki bir mustecırm söyledığine göre otuz, kırk sene ıçmde hanm yıktırılmast bu suretle Yeni camı abıdesının etraftnın açılması için müteaddıd defalar teşebbuslerde bulunulmuş fakat bunlarm hepsı de Eminönüne ük kazma vuruldu muhtelıf sebebierle akın kalmıştır. Artık Eminönundeki salaşlara ilk kazma vurulmuştur. Bu, çirkinlikie, zevksizlıkle mucadelenm başladığma fıılı bir işarettir. 193S198S önune geçıleınemektedır. Bu vazıyete sebeb olarak bu katın toprak altında yapılarak temeüerımn derın kazılmış olması gosterılmektedır. Bursa hükümet konağının temeUerinden su çikıyor. Bursa (Hususı) Yenişehirde geçen sene yapılan yeni r r T A M MUHAFAZA VE.TOZOAN ' GUNEŞ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear