Catalog

Cumhuriyet Sahıbı: Cumhunyeı Maıbaacılık ve Gazetecılık Turk Anonım Şırkeıı adm? Nadir N«li 0 Genel Yayın Muduru Hasaa Ccnul. Muessesc Müdurü: Emine Uşaklıgil, Yazı Işlerı Muduru Oka> Göneasin, • Haber Merkezı Muduru: Yalcıa Bayer. Sayfa Duzenı Yönetmeni: Ali Ac»r, # Temsılcüer. ANKARA: Valcıa Dojtın, İZMİR Hikmet Çciinkaya. ADANA Olal Ba;langıc. tsıanbul Haberlerı: Erku Akyıldu, Dış Habericr Ergan B»lcı, Ekonomı: Osmaa Ullgay, Kullur Olal Usler, Spor Danışmanı: AMıilkadir Yucrlman. Duzelıme: Rtfik Durbaş, BılımEğiıım: Şahin Alpay, I;Sendıka: Şİıkraa Kcttnei, Yurt Haberlen Nccdtl Dogaa, Dızı Yazılar: Kcrtıa Çalışkaa, Bursa: Lcvtnl Gençelli. 9 Koordına lor. Ahmel Kondsaa. # Mali Işler: Erol Eriurt, • Muhasebe Bntrnl Y«KT # BulçePlanlama Sevgi Anın % Rtklanv Ayşe Tona, Ek Yayınlar Hulya Akyol % tdare: Hiscytn Ganr, Işleıme: Önder Çtlik, Bılgılşlem Nail tnal. Basm ve Yayan Cumhurı>« Matbaaahk ve Gazaecılık T A Ş Turk Ocagı Cad 39/41 Cajaloiiu 34334 Isı PK 246lsUnbul Tei 512 05 05 (20 hatl. Trtex 2224» Fax. (1) 526 6 0 72 • Burolar A r t ı , » : 7 ı y a Gokatp B!v Inkılap S N o 19/4, Tcl I 33 11 4147, TtİM 42344 F a i ' I4| 1 3 1 8 2 6 4 • 0 IzmirH 7ıya Blv 1 3 5 2 S 2 / 3 , T e l l 3 l 2 3 O . T r t e x 52359F»x (51)13 1230 Adana: InonuCad 1 1 9 S No I K a ı l . T e l 114550119731 T e l e ı 6 2 1 5 5 , F a * ( 7 1 ) 3 2 8 0 5 6 TAKVtM 30 NİSAN 1988 lmsak: 4.19 Güneş: 5.57 Öğle: 13.06 tkindi: 16.56 Akşam: 20.05 Yatsı: 21.37 ABD, Kıbrıs'ta jest bekliyor ABD, Özal'ın Davos ruhu konusundaki iyi niyetinden kuşku duymuyor. özal'ın Atina ziyaretinin başarılı geçmesinin ABD'de olumlu etkileri olacağı ima ediliyor. Askeri çevreler, özal'ın rahat karar almasını engelleyen faktörler arasında sayılıyor. Bu konudaki tepkiler, "Sizi kim yönetiyor, seçtikleriniz mi, seçmedikleriniz mi?" biçiminde ifade ediliyor. Türkiye'nin telaffuz ettiği ileri sürülen "Kıbrıs'tan 5 bin asker çekme" jestinin yetersiz olduğu, ancak kısa vadede bu konuda bir gelişme kaydedilmesinin beklenmediği belirtiliyor. UFUK GÜLDEMÎR WASHINGTON Ankara ve Atina'da meydana gelen son iki günlük gelişmelerin ABD cephesindeki yansımalan şöyle özetlenebilir: Özal'ın samimiyetinden kuşku duyulmuyor, Davos ruhu sekteye uğrarsa Papandreu'nun "kötü adam" sayılacağı mesajı veriliyor. ABD"deki konuya vakıf askeri çevreler, KKTC'nin politikalanna eleştirel yaklasımlarını açıkça dile getirirken Kıbrıs'tan asker çekme konusunda Türkiye'nin telaffuz ettiğini ileri sürdükleri "5 bin" rakamını yetersiz buluyorlar. özal'ın Atina ziyaretinde başanlı olması halinde asıl zaferi Atina'da kazanacağı ima edilirken bunun 7/10 oranını değiştirme fırsatı olabileceği bile telaffuz ediliyor. Aynca Davos ruhunun sürmesinin, ABDYunanistan üsler anlaşmasında istismara yol açmayacağı konusunda da güvence verüiyor. Ankara ve Atina, son günlerde, NVashington'un, ruhu yukarıdaki cümlelerle özetlenebilecek mesajlarırun bombardımanı altında. Ancak tek gelip gidenler, mesaj değil. örneğin önümüzdeki hafta Kongre'nin güçlü adamları, kısa bir süre önceye kadar Cumhuriyetçi Parti'nin başkan adaylanndan Bob Dole, Ermeni ve Rum lobisinin en önde gelen adarnı ve Türkiye'yi soykınmla suçlayan karar tasarılannın metin yazarı Larry Pressler, Charles Grassle> ve Don NickeJsdan oluşan bir kongre heyeti Atina ve Ankara'da temaslar yapacak. Heyet, cumartesi günü Yunanistan'da olacak, salı günü ise Türkiye*de Çok kısa bir süre önceye kadar da, gerek Ankara gerekse Atinada, farklı amaçlan olan iki ayn Amerikan heyeti müzakereler yaptı. Ankara'daki heyet, müzakere konusu SEİA olmasına karşın "Davos konusunda izlenimler edinmeye biiyiik öncelik" verdi. Sivil ve askeri yetkililerden oluşan heyetin, Başbakan Turgut özal'la görüşmesinde, Başbakanın "iyi niyetli yaklaşımı" heyetin tüm üyeİerinin dikkatini çekti ve Başbakanın "Başan, knçük olsa dahi elde etmekiçin uğraşmaya değer" cümlesınin altı özenle çizildi. Özal'ın bu yaklaşımda olması, heyette, Papandreu'nun, şimdi eğer yan çizerse, "kötii adamlıgını teyit edecegi" izlenimi uyandırdı. Heyet, Türk kanadı ile müzakerelerinden önce Türkiye'deki Amerikan misyonunun sivil ve askeri liderleri ile 5 saat süren bir toplantı yaptı. Burada "Özal'ın Davos ruhunnn Kıbns'a tahvili konusunda bir gecede mucizc yaratamayacagı" görüşu hayli taraftar buldu. Bu ziyaretin Davos ruhu ile bağı konusunda bilgi veren aynı çevreler, ABD'nin, üsler muzakeresinde Yunanistan'a "Türkiye'ye karşı garanti vermesinin düşönülemeyeceğini bile" kaydetti. Cumhuriyet1 in öğrendiğine göre, Yunanistan da üsler anlaşmasını müzakere eden Amerikan heyetine merkezden hiç bir zaman "Yunanistan'ın bu konudaki taleplerini karşılayın" yollu direktif gıtmedi. Bu konu Büyükelçi Şukrü Elekdağ'a da anlatıldı. ö t e yandan Yunanistan'da bulunan Amerikalılar da "Davos süred" konusunda bazı izlenimler aldı. Buna göre, efer Davos ruhu sekteye uğrarsa, Kıbns'taki de facto durum varhğıru korur. "Bu bakımdan siirecin kilitlenmesi uzun vadede Türkiye'den ziyade Yunanistan'ın aleyhine. Tiirkiye askeri, Atina siyasi timitlerini aşmadığı sürece kiİiUenme tehlikesi var" ancak bu tehlike aşılırsa, "kanıtlanmış iyi niyeli", Özal'a VVashington'da da bir zafer kazandınr. Hatta, "Özal Atina'ya gidip nahoş bir tutumla karşüaşsa dahi", Washington'da zafer garanti. Bir yetkili sözlerini şöyle sürdürüyor: "Anahtar konu Kıbrıs. Türk tarafında 5 bin rakamı konuşuluyor. Böylesine küçuk bir miktann fazte anlamı olacagına inanmıyorum. Üstelik KKTCnia pasaport tesisi yanında, topraklanndaki asker variığı hayli zararsız kalır. Denktaş'ın bu tutumu adaya askeri bir liklerden daha çok zarar vermiştir. Çiinkü pasaport tesisi, adayı izole etmektedir. Kıbnslı Türkler, bir Türk deyimiyle, şapkayı önlerine koyup duşunmelidir. Acaba bu aşamada siyasi manevralar nc kadar menfaatlerinedir. Uzun yıllardan beri ilk kez Davos gibi bir fırsal çtkıyor. Papandreu bunu iç politik nedenlerie kuDanmak isteyebilir. Bunun önemi yok. Önemli olan Davos'un anlamlı sonuçlarıdır." Bu çevrede aldığımız bir başka izlenim de, "Özal'ın rahat karar almasını engelleyen faktöriere duyulan tepki". Bu faktörler arasında basın ve askeri çevreler de var ki kısa bir süre oncesine kadar Washington'un Türk askeri cevrelerine tepki göstermesi beklenemezdi bile Bu ka> si'iıda verilen örnek şöyle: "Bizim SSCB ile olan Uişkileri(A rkası 8. Sayfada) Washington 'a göre Davos ruhu sekteye uğrarsa adadakifıili durum sürecek MGK toplandı ANKARA (AA) Milli Güvenlik Kurulu Cumhurbaşkam Kenan Evren 'in başkanlığında dün saat 14.30'da toplandı. Çankaya Köşkii 'nde yapılan toplantı yaklaşık 4 saat sürdü. MGK'nın bu toplantısında iç ve dış olaylarda meydana gelen olayların gö'zden geçirildiği, genel asayiş ve güvenlik durumunun değerlendirildiği bildirildi. Antika Dergisi kapandı tSTANBUL (AA) Antika alanında tek yayın orgam olan ve Türkçelngilizce yayınlanan aylık Antika Dergisi, karşılaştığı ekonomik sorunları aşamadığım belirterek 36. sayısıyla yayın hayatmdan çekildi. Nisan 1985'te yayın hayatına giren Antika Dergisi'nce yapılan açıklamada şöyle denildi: "Antika'mn yayın hayatmdan çekilme kararım almasmda en önemli etken, karşılaştığı ekonomik sorunlar oldu. Hep maliyetinden düşük fiyatla sattık dergimizi. Madidi olumsuzlukları, sorunlarımm çözmeye çalışırken içerikten, baskı kalitesinden ödiin vermeden ayakta durabilmenin yollanm aradık. Ancak, gereken desteği bulduğumuzu söylemek ne yazık ki mümkün değil" Papandreu: Özal'uı sözleri tatmin edici ATİNA (Cumhnriyel) Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu, " D a v o s ve Bnıksel'de açılan yolda iki ülkenin (Türkiye ve Yunanistan) birlikte çahşmalan ve içtenlikk hareket etmderinin kcodi çıkarlarına oiacagına inanıyoram" dedi. Papandreu, Başbakan Turgut özal'ın Atina'yı ziyaret etmemek için bir neden göremediği yolunda önceki gün söylediği sözleri değerlendirirken de " S a y ı n Özal'ın söyledikleri olumlııdur ve bu bizi özellikle tatmin etmektedir" diye konuştu. Papandreu, Norveç ziyaretinden sonra gittiği ttalya'nın Bologna kentinde tstatistik Bilimleri Fakültesi'nde düzenlenen bir törenle fahri doktorluk unvanını aldı. Bologna'da Yunanlı gazetecilerle konuşan Papandreu, özal'ın önceki günkü konuşmasını değerlendirirken şunları söyledi: "Sayın Özal'ın söyledikleri olumludur ve bu bizi özellikle tatmin etmektedir. Ben de geçen gün Sayın Özal'ın Atina ayaretini ertelerpesi için hiçbir neden görmediğimi söylemişüm. aynca Sayın Özal'ın Davos ve Brüksel'deki göriışmelerimizden sonra açılan yolu olumlu bir biçimde degertendirmesi de cesaret vericidir. İki ülkenin bu yolda birtikte çalışmalannın ve içtenlikle hareket etmelerinin kendi çıkarlanna olacagına inanryonım. Bu yolun, 'savaşa hayır' ilkesine bağlı kalarak iki iılke halkının iyi bir işbiıiiği yapmasına ve karşılıklı gıivenin sağlanmasına yardımci olacagından kuşkum yok." Bu arada Yunan Dışişleri Bakanlığı'nın TürkYunan tlişkileri ve Kıbns Daire Başkanı Büyükelçi Dimitrios Serbos'un görevinden istifa ettiği açıklandı. Serbos'un, TürkYunan ilişkilerindeki son gelişmelerden kendisine yeterince bilgi verilmediği gerekçesiyle istifa ettiğinin bildirilmesi anlamlı bulundu. Serbos'un istifasının kabul edilip edilmediği henüz açıklanmadı. Dıplomatık çevrelerden verilen bilgiye göre Atina'da yaygın görüş, Papandreu'nun TürkYunan ilişkilerinde birkaç seçkin diplomatın dışında hiç kimseye bilgi vermediği. Bu çevreler, özal ve Papandreu'nun aldığı kararlann sızması endişesine karşı böylesine ketum davranıldığmı söylüyorlar. Dünkü Yunan gazetelerirJn hemen hepsi özal'ın önceki gün Atina ziyaretinden vazgeçmediği yolundaki açıklamasını manşetlerinden verdiler. Bu gazeteler, konuşmayı tam metin yayımlarken, "Özal Atina'ya geiecegini açıkladı", "Özal iyimser", "Papandreu Özal'• söylediklerinden tatmin n oldu" başlıklarını kullandılar. Hazine davadan feragat etti YAVUZ ŞİMŞEK özal hükümeti, Yunanistan'ın AT Ortakhk Konseyi'ndeki olumsuz tavnna karşın 'Davos nıhu'nu sürdürmeye yönelik yeni bir adım attı ve 1964 Kararnamesinin yol açtığı "lartışmair 1 sorunlardan birini daha çözümledi. "Davos yamnşaması" sonrasında 1964 Kararnamesinin yürürlükten kaldınlması ile ilginç bir aşamaya gelen ve Yunanistan'da büyük bir ilgi ile izlenen Pinelopi Panas'ın miras davasında Hazine, Maliye ve Gümrük Bakanı Abmet Kurtcebe Alptemoçin'in yazılı onayı ile davadan feragat etti. Pinelopi'nin Büyükada'daki şimdiki değeri 3 milyar lirayı bulan taşınmaz mallannı konu alan ve Hazine ile mirasçılardan Elpida Frangopulo'nun karşı karşıya geldiği davanın bu şekilde sonuçlandınlmasının benzer davalar açısından da örnek oluşturacağı bildirildi. Istanbul II. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dün sonuçlandırılan Pinelopi Panas'ın miras davasını Yunan basınından gazeteciler izlerken Yunanistan'ın Istanbul Başk o n s o l o s u LeonidasChrysanthopoulos da karar hakkında bilgi aldı. "Davos yumuşamas" ile birlikte Türkiye Yunanistan ilişkilerinin gündemine de giren Pinelopi Panas'ın vasiyetnamesine ilişkin dava 1981'de başlamıştı. Hazine Pinelopi'nin Büyükada'daki 4 ayn kümetinden güvence aldıklarını" açıklamıştı. Bu gelişmelerin sonrasında özal hükümeti 6 şubat tarihli kararnameye ek olmak üzere 23 Mart 1988'de ikinci bir kararname çıkararak, "Öliıme bağlı tasamıf yoluyla lehlerine hak tesisi amaçlanan kişiler veya veraset yoluyla yasal mirascılar adına tescil edilememiş olan gayri menkullerin anılan kişiler adına tesciline" olanak sağlamıştî. Kararnameninardından dava dosyası tstanbul 11. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gelmiş, ancak 22 nisanda yapılan duruşmada davayı izleyen Hazine avukatının "hastalık mazereti" nedeniyle karar düne kalmıştı. Dünku duruşmada Hazine avukatı Gülsüm Saatçi, mahkemeye, Maliye ve Gümrük Bakanlığı Başhukuk Müşavirince hazırlanan ve davadan feragat edilİD vazgecilmesini öngören 7 sayfalık değerlendirme yazısını verdi. Söz konusu yazının Bakan Ahmet Kurtcebe Alptemoçin tarafından onaylandığını belirtti. Elpida Frangopulo ve avukatlan da söz alarak "adaletin tecellisinden memnun olduklanm" bildirdiler. Bu arada dlnleyiciler arasında bulunan bir avukat bayan "Hazineye değil de Papandreu'ya teşekkür edin. Davayı o kazandı'dedi. Mahkeme yargıcı Ali thsan Rua ise bu sözler uzerine "Biz ne Özal'dan ne Papandreu'dan etkilenmeyiz. Bizim kararlarımızı >asalar belirler" dedi. PinelopiPanas'ın miras davası sonuçlandı Dini Mdyın Fuarı İSTANBUL (AA) "Türkiye 6. Dini Yayınlar Fuarı" Sultanahmet Camii avlusunda, istanbul Müftüsü Selahattin Kaya tarafından açıldı. 150 yayınevinin katıldığı fuar 13 mayıs cuma günune kadar açık kalacak. Concorde IstanbuVa inecek İSTANBUL (AA) Fransız Hava Yolları'nm, sesten htzlı uçan "süpersonik" Concorde uçağı 3 mayıs salı günü iki kez Atatürk Havalinanı'na inecek. Paris'ten alacağı 100 yolcuyla öğle saatlerinde İstanbul'a gelecek Concorde, iki saat kaldıktan sonra yeniden Nice'e hareket edecek. Uçak saat 18.20'de yeniden tstanbul'a inecek ve akşam Paris'e uçacak. 7 YMJMISÖRCI M t t Dunku duruşmada Hazine avukatı Gulsüm Saatçi, Maliye ve Gumrük Eakanlığı Başhukuk Mu$avıri'nce hazırfanan ve davadan feragat edilmesini öngören yaayı mahkemeye verdi. Dava 1981'de başiamıştı. bina ve arsalardan oluşan malları için ölümünden bir yıl önce (1978'de) düzenlediği vasiyetnamenin 1964 Kararnamesine göre geçersiz olduğu iddiası rte iki mirasçısı aleyhine dava açmıştı. Davada bu gerekçe ile Pinelopi mirasçıları halen Atina'da yaşayan oğlu Kosmo Panas ile T.C. vatandaşı İstanbul Barosu avukatlarından Elpida Frangopulo'nun mirasçılık belgelerinin iptali isteniyordu. Kosmo Panas için açılan dava mahkemece reddedilmiş, bu karar Yargıtay'ca da onaylanarak kesinleşmişti. Pinelopi'nin mallarının dörtte birini bıraktığı Elpida'nın davası ise oldukça ilginç bir hukuk maratonuna konu olmuştu. Mahkemelerle Yargıtay arasında mekik dokuyan davada, mahkemeler her keresinde Elpida lehine karar vermiş Yargıtay 2.Hukuk Dairesi de bu kararlan bozmuştu. Sonuçta davada belirleyici karan Yargıtay 2. Hukuk Dairesi vermişti. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin karannda Pinelopi resmi kayıtlara göre ikisi de Osmanlı vatandaşı olan ana ve babasının Rum adİarı taşımaları yüzünden Yunan asıllı sayılmıştı. Bu gerekçe ile 1964 Kararnamesi kapsamında değerlendirilerek vasiyetnamesi iptal edilmişti. Bu karar, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nca da onaylanmıştı. Elpida'nın bu kararın düzeltilmesi isteğiyle Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'na yaptığı başvuru henüz incelenmeden Davos göruşmeleri gerçekleşmiş, hemen arkasından da 1964 Kararnamesi 6 Şubat 1988'den geçerli olmak üzere yürürlükten kaldırılmıştı. Ancak bu gelişmeye karşın Yargıtay Hukuk Genel Kurulu görüşünü değiştirmemişti. Yargıtay'ın9 Mart 1988 tarihli bu karan Yunanistan'da eleştirilere yol açmış ve Yunan basını davaya ilişkin haberlere 1. sayfadan geniş yer vermişti. Konu, aynca Yunan Parlamentosu'nda gundeme gelmiş ve Başbakan Andreas Papandreu "da\anın olumlu sonuçlanacagı konusunda Türk Hü Organ naktinde pilot uygulama ANKARA (AA) Organ ve doku nakline imkân tanıyan yasaya işlerlik kazandırılması amacıyla ilk kez Ankara'daki iki hastenede pilot uygulama başlatılacak. Organ nakli ve transplantasyon kurulunun aldığı karar uyannca, Numune Hastanesi ile Türkiye Yüksek thtisas Hastanesi'nde iki merkez oluşturulacak. 24 saat görev yapacak uzr.ian ekipler, Numune Hastanesi'nde uygun bir verici bulunduğunda, hemen Yüksek İhtisas Hastanesi'ne bildirecekler. Gerekli hazırlık yapıldıktan sonra vericiden alınan organ, uygun koşullar altında Yüksek İhtisas Hastanesi'ne ulaştırılacak. Organ nakli de bu hastanede gerçekleştirilecek. Sovyetler: ABÎ) isterse Kıbrıs'ı görüşürüz LEFKOSA (AA) Güney Kıbns'ı ziyaret etmekte olan Sovyetler Birliği Dışişleri Bakanlığı görevlisi Büyükelçi Igor Andropov, Kıbns sorununun Reagan Gorbaçov görüşmesinin gündeminde bulunduğunu söyledi. Lefkosa'nın Rum kesiminde bir basın toplantısı düzenleyen Andropov, ancak konuyu göruşmenin, ABD'nin de isfemesi halinde mümkün olacağını belirtti. Büyükelçi Andropov, Moskova'da yapılacak zirvede Kıbns konusunun ortaya konup konmayacağı yolundaki bir soruyu cevaplandınrken şunlan söyledi: "Bizim girişimimiz uzerine Kıbns sorunu, Amerikan Sovyet görüşmelerinin gündemine girmiştir. Halen, bu giindemdeki meseleler arasındadır. Tabii her şey bu kadar kolay degikür. Birçok şcy her iki tarafın da bu meseleyi göriişmeyi arzu etmesine bağhdır." Bir soruyu cevaplandınr(Arkası 8. Sayfada) 11 AT ülkesinin büyiikelçileri Dışişleri Bakanhğı'na çagrıldı Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Kandemir, büyükelçilere, Türkiye'nin Lüksemburg'da Ortakhk Konseyi ile ilgili olarak ortaya çıkan sonuçtan duyduğu hoşnutsuzluğu dile getirdi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AT üyesi ülkelerin büyükelçileri ile Avrupa Komisyonu'nun Ankara temsilcisi dün toplu halde Dışişleri Bakanlığı'na çağnldı ve Türkiye'nin Ortakhk Konseyi'nin toplanamamış olmasından duyduğu "üzüntü" bildirildi. Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Büyükelçi Nüzhet Kandemir, Türkiye'de herhangi bir temsilcisi bulunmayan trlanda Cumhuriyeti dışındaki AT üyesi 11 ülkenin büyükelçilerini dün saat 10.00'da kabul ederek Türkiye'nin görüşlerini aktardı. Kandemir, siyasi konuların Ortaklık Konseyi toplantısı ile ilgili çalışmaları başından beri engellediğini bildirdi ve Türk AT ortakhk ilişkilerinin normalizasyonundan yana olan ülkelerin konseyın yeniden toplanması için gereken çabayı göstereceklerine ilişkin umudunu dile getirdi. Dışişleri Bakanlığı'nda bir saat süren görüşmeyle ilgili açıklamada şöyle denildi: "Ortakhk Konseyi'nin 25 nisan günü Lüksemburg'da yapılması öngonılen toplantısının gerçekleştirilmeyişi ve bunun nedenlerine değinen müsteşar Kandemir, topluluk ülkeleri temsilcilerine yaptıgı açıklamada, bu semeresiz neticeyle karşılaşıirnasının bir iıye ülkenin Ortakhk Konseyi toplantısının hazırlık çalışmalannın başından beri ortaklık ilişkilerimizin özü ile hiçbir ilişkisi bulunmayan bir sorunu ısrarla gündeme getirme çabalanndan kaynaklandığını belirtmiştir." Türkiye'nin böyle bir siyasi sorun ile ortakhk ilişkilerinin geliştirilmesi arasında bağlantı kurulmasını Kiçbir zaman kabul etmeyeceğinin büyükelçilere bildirildiği belirtilen açıklamada, daha sonra "Bunun Ortakhk Konseyi'nin yeniden toplanması yolundaki girişimlerde dikkate alınmasının beklendiği vurgulanmıştır" dendi. Öte yandan büyükelçilere verilen ve açıklamaya eklenen İngilizce notun metninde Türkiye'nin Lüksemburg'daki sonuçtan "üzüntü" duyduğu bildirildi. Notta, tüm çabalara rağmen, AT üyesi ülkelerin başta beyan ettikleri pozisyona ters düşen ve Türkiye'nin temel politikasını göz ardı eden bir sonuca nasıl vanldığının anlaşılamadığı belirtildi. Tüm siyasi sorunların, sadece doğrudan ilgili olan taraflan değil, aynı zamanda sorun ile meşru biçimde ilgili olanlann yanı sıra bölgesel konulan takip edenleri de ilgilendirdiği belirtilen notta, "Öte yandan söz konusu sonınun (Kıbns sorunu) ikili tabiatı, başından beri tek ülkenin (Yunanistan) konuyu konseyin gündemine sokma gayretlerinden bdlidir" dendi. Notta daha sonra, Yunanistan'ın bu inisiyatifınin başarıya ulaşması durumunda, Türkiye'nin topluluk ile ortaklık ilişkisinin ipotek altına gireceği ve tek bir üyenin Türkiye'den ileride bulunacağı talepleri meşrulaştıracağı kaydedildi. "Nispelen ılımlı" bir atmosferde geçtiği bildirilen görüşme sırasında Nüzhet Kandemir'in bir ara Yunanistan'ın Ankara Büyükelçisi Dimitrts Makris ile karşılıklı olarak konuştuğu öğrenildi. Ancak bu konuşma hakkında bir bilgi edinilemedi. Bu arada AT üyesi ülkelerin büyükelçiliklerine yakın kaynaklar, görüşme ile ilgili olarak şunları söylediler: "Kandemir'in, görüşme sırasında daha çok topluluğun iç çalışma düzeni üzerinde durması ve bir ülkenin, diğer ülkeleri etkiledigini vurgulaması dikkat çekti. Bu alışılagelmiş yaklaşımın dışındadır. Lüksemburg'daki sonuçtan hemen sonra Briiksel'de üye ülkelerin diplomatlan, Ortaklık Konseyi'nin açılış konuşmasına eklenmeye çılışılan ve Ankara'nın Ortaklık Konseyi'ni terk etmesine yol açan cümlenin Türk diplomatlan tarafından değiştirilmesi girişiralerinden memnun olmadıklannı bildirdiler. INedeni ise Türkiye'ye karşı olmalanndan değildi. Hoşnutsuzluklan AT'ye üye olmayan bir ülkenin üye ülkeler tarafından alınan ortak karan etkilemeye çalışmasından kaynaklanıyordu. Bu gibi durumlar daha önce de ortaya çıkmıştı. Örneğin ABD birkaç kez kimi AT uvesi ülkeler yoluyla topluHık karariannı elkilemeye çalışmış, bu da tepkilere yol açmıştı." AIDS tedavisinde yeni ıunut İKİSİ DE 28 YAŞ1KDA Dün başlayan şampivonada ülkemizi temsil eden sporculardan Zeynep Everi'nin 1, Adnan Sır'ın 10 Türkiye şampiyonluğu var. Vücutçulann ikisi de 28 yaşında. (Fotoğraf: Taner Kutlay) WASHINGTON (AA) Amerikalı ve Japon bilimadamlan, kan pıhtılaşmasını önlemede kullamlan dextran sülfat adl maddenin, AIDS virüsünün insan vücudundaki antikorlara yapışmasını engellediğini ortaya çıkardılar. ABD Ulusal Kanser Enstitüsü ve Japonya'nın UENO Kimya Araştırma Enstitüsü'ne bağlı bilimadamlan, laboratuvar deneylerinde, dextran sulfatın birlikte kullanıldığında başka maddelerin AIDS virüsüyle mücadele kapasitesini de artttrdığını söylediler. Avrupa Vücut Geliştirme Şampiyonası dün başladı ^Erkeklerîn kuvvetlî olan kadınlara tahammülü yok' TANER KUTLAY Avrupa erkekler ve bayanlar vucut geliştirme şampiyonası dün Portekiz'in başkenti Lizbon'da başladı. 1 mayısa kadar sürecek ve 23 ülkeden 150 sporcunun katıldığı şampiyonada ülkemizi temsil eden sporculardan Adnan Sır ve Zeynep Everi ile Portekiz'e hareketlerinden bir gün önce görüştük. Her ikisi de 28 yaşında olan vücutçulardan Zeynep'in bir, Adnan'ın on Turkiye şampiyonluğu var. Adnan 1984'de Balkan şampiyonluğunu da tatmış bir sporcu. Erkeklerin vücut geliştirmeleri pek yadırganmadığı için, sorularımızın büyük bölümü Zeynep Everi'ye yönelikti. Zeynep senin vüculçu oldugunu bilmeyen bir erkekle tanışıp, sözgelimi bir plaja gitseniz ve sen kabine girip soyunduktan sonra 'pat' bu halinle o erkegin ~kar$ısına çıkıversen.. Ne olur? ZEYNEP Ha ha ha... Herhalde şok geçirir zavalh. Ama sonradan yadırgamak veya kabullenmek onun kafa yapısına bağhdır tabii. Bayanlann bu spora yönelişi ülkemizde henüz çok yeni olduğu için, bu hayreti şimdilik doğal karşıhyorum. Hatta benim bu yönümü tanıdıktan sonra da değişik tepkiler gösteren erkekler var. Örneğin benimle pazu ölçüştürmek, bilek güreşine tutuşmak isteyenler çıkıyor. Ee, erkeklerimizin 'kuvvelli' bir kadına tahammülleri gelişmemiş daha.. Peki nasıl başladı bu merak? Niçin vücut geliştirme sporu yapmaya yöneldin? Ucunda 'köşeyi dönme' olasılığı mı vardı? ZEYNEP Ben 1974'te Beşiktaş kız takımında basketbol oynuyordum. Ondan sonra da Ortaköy, Nişantaşı ve Fenerbahçe'de yıllarAma basketbol bir takım oyunuydu, ben ne kadar çahşırsam, ne kadar iyi oynarsani başarıdan hakkım olan payı alamıyordum. O sıralarda İstanbul'da 'aerobik' adı altında salonlar açılmaya başlamıştı. Ben de bu salonlarda kondisyon ve güç arttırıcı çalışmalar yapmak istedim. İlk hocam Gürbüz Bey *Get seni vücutcu japaiım' deyince, 'Neden olmasın' diye düşündum ve spor hayatımda her zaman yaptığım gibi, bu ışe de ciddi bir şekilde sanldım. Adnan sana dönelim. senin gözünde vücutçu bir kadın nedir, erkek olarak nasıl bakarsın? Daha doğrusu cinsellik aşılmış olur mu, kadının vücul geliştirmiş olmasıyla? ADNAN Asla! Ben 45 yıldır yurtdışında bir çok yarışmaya katıldım. Orada öyle vücutçu kal\rka\ı 11. Sayfada) TRT'nin gafı Vorontsov'un sözleri çarpıtüdı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TRT'nin, Sovyet Dışişleri Bakanı I. Yardımcısı Yuli Vorontsov'un Kıbrıs'tan Türkiye'nin asker çekmesi konusundaki sözlerini haber bültenlerinde "yanhş" tercüme etmesi diplomatik çevrelerde "büyük bir gaf" olarak değerlendirildi. Dışişleri Bakanlığı'ndan bir üst düzey yetkilinin TRT Genel Müdürii Cem Duna ile bu konuda bir görüşme yaptığı öğrenildi. Sovyet Dışişleri Bakanı 1. Yardımcısı Yuli Vorontsov Ankara'daki temaslarını tamamladıktan sonra önceki (A rkası S. Sayfada) Portekiz'de milli formayı giyen Zeynep Everi ve ca bu sporu yaptım. O zaman takım içindeki görevimi iyi yapabilAdnan Sır "vücut güzeli" olmadıklannı mek için zaten kondisyon ve ağırsöyleyerek, "Sporcuyuz, her sporcu gibi başarıya hk çalışıyordum. Yani hep kuvvetgiden yolda yapılması gerekeni yapıyoruz diyorlar. lenmek arzusu egemendi bende. Hollanda'dan 60 uçak AMSTERDAM (AA) Hollanda, Türk Hava Kuvvetleri'ne 60 adet avcıbombardıman uçağı satacak. Hollanda Savunma Bakanı Jan Van Houwelingen, dün akşam Amsterdam'da yaptığı açıklamada, Türk yetkililerin, Hollanda'dan 60 adet F5 uçağı satın almayı kararlaştırdıklarım bildirdi. Bakan, uçak satışının toplam değerini ise belirtmedi. Açıklamaya göre 1989 ile 1993 yılları arasında aşamalı olarak Türkiye'ye gönderilecek uçaklar teslim edilmeden önce kontrolden geçirilecek. BİRİŞİNİBİLEN