Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURÎYET/12 24 NİSAN 1988 Atina'dan Bübao'dan Cuntanın katil tank'ı sürgünde şimdi Kuyruk terbiyesizliği Bundan tam 21 yıl önce, 21 Nisan 1967'de Atina'mn geniş caddeleri askeri araçlarla dolmuştu. Şafak vaktiyle uyanan ordu, henüz yataklannda uyuyan halkı, tank paletlerinin çıkardığı gıcırtı sesleriyle uyandırmıştı. STELYO BERBERAKtS ATtNA Bundan tam 21 yıl önce 21 Nisan 1967'de, Atina'mn geniş caddeleri askeri araçlarla dolmuştu. Şafak vaktiyle uyanan ordu, henüz yataklannda uyuyan halkı, tank paletlerinin çıkardığı gıcırtı sesleriyle uyandırmıştı. Albaylar Cuntası, demokrasiye son vermeye ve iktidara el koymaya karar vermişti. Gerekçe, çok alı* şüagelmiş, monoton bir gerekçeydi: "Komönizm ve anarsizm teoHkcsini basürmak.." Albaylar Cuntası, Yunanistan'da yedi yıl ayakta kalabildi. 1974 Kıbns olaylanndan sonra panik halindeki askeri yönetim, başa çıkamayacağını anlayınca, siyasetçilerin yardımım istemek zorunda kaldı. Sürgünde bulunan başbakanlardan Konstantin Karamanlis'i bin bir zorlukla Atina'ya getirten cunta, iktidan da daha sonra demokrasiye devretti.. 21 Nisan 1%7'de "Ctunkurijref'in Atina muhabiri Merhum Kosta Daponte, "Yunanistan'da demokrasi öldn" bashğı altmdaki yazısından ötürü, Albaylar Cuntası'nın "suunhşı tehdkU" ile karşılaşmıştı. Ancak Kosta Daponte gibi, cuntaya karşı çıkan birçok yabancı gazeteci, o yülarda oldukça tartaklanmış ve "özd muamdelere tabi" tutulmuştu. Darbeciler, V975'te yapılan duruşmalann kararlan uyannca ilk önce ölüme mahkum edilmişler, daha sonra bu cezalan ömür boyu hapse dönüştürülmüştü. 13 yüdan bu yana Pire'deki "Koridallos Cezaevi"ndeki avluda tespih döndürerek ve tavla oynayarak vakit geçiren darbe sorumlulanmn bugünkü sayılan on dört. Geri kalanlan ya yaşlılıktan ya da hastahktan ölmüş, baası da serbest bırakılmış bulunuyor. 14 mahkumun Koridallos Cezaevi içinde kendilerine aynlmış tam 120 odadan yararlandığı söyleniyor. Geri kalan adi suçlu sayısının 8S0 olmasına karşın, adi suçlulara ancak 350 oda aynlmış olmasından ötürü bazı sorunlar ortaya çıkıyor. Darbecilerin başı Albay Yeorgios Papadopulos'a karşı darbe yaparak ikinci cunta hükümetini kuran Dimitrios Yuannides ve bunların yandaşlan ayn ayn katlarda yatıp kalkıyor. Çünkü aralanndaki çekişme halen durulmuş değil. Birbirlerini gördukleri an karşüıklı küfürleşmeler, suçlamalar, iftiralar havada uçusuyor. Yaşlan 68 ile 75 arasında degişen "67 palikaryaları" (genç askerleri) bütün umutlanm, Avrupa Parlamentosu'ndaki aşın sağ grubuna bağlamış durumdalar. Yunanistan'ın aşın sağ partisi EPEN, Papadopulos yandaşı olduğunu ve hatta onur baskanı ilan ettiği Papadopulos'dan talimat aldığını gizlemiyor. Fransız aşın sağ partisinin ve Avrupa Parlamentosunun aşın sağ grubu başkanı Le Pen ile sürekli temas halinde olan Yunan " E P E N " partisi, darbecilerin "siyasi tutuklu" olduklan gerekçesiyle "Demoknıtik düzende siyasi tutuklu olamaz" sloganıru Avrupa Parlamentosu'nun gündemine getiriyor. Bu konuda aşın sağcüann yaptığı üç girişim de henüz bir sonuç vermedi. Yunanistan'da cunta denince akla gelen ilk şey "işkence ve düşünce laadaması ohıyor." Her yılın 21 nisan günü Yunanistan'da 1967 darbesinin ülkeye getirdiği zaraıiar anımsatılıyor. RadyoTV programlannda cunta yülannın sıkıntüı günleri yayımlanıyor. Okullarda öğretmenler, genç öğrencilere özel ders veriyor cunta hakkında. Ordu içinde de bu bövle oluyor. öyle ki Sosyalist PASOK hükümeti iktidarafeeldiğiilk günden itibaren ordu içindeki "cunta hayranı" subaylan ayıkladı. Başbakan Andreas Papandreu, başbakanlığının ilk yıllannda savunma oakanhğını da üstlendi ve orduya hâkim oldu. Kısa bir süre sonra ordu içtüzüğü değiştirildi. Bu değişikliklere göre, olası askeri darbelerin önlenmesi için askerlere, bir üst subaylanrun kendilerine vereceği "darbe" emrini yerine getirmeme hakk: tanmdı. Bu gibi durumlarda emri alanlann Başbakanlığa dahi haber verme yetkileri var. Aksi halde, darbeden kendilerinin de sorumlu olacağı hükmünün geçerli olacağı belirtiliyor. Her yüın 21 nisan günü radyo ve TV'lerde devrim şarkılan ve cunta ile ilgili programları dinleyen Yunanhlar, bu darbeyi "demokrasinin beşigi" olarak tanınan ülkeleri için büyük bir "leke" olarak kabul ediyor. Yunanistan'm bugünkü Kültür Bakanı Melina Mercuri, ünlü bestecisi Mikis Tbeodorakis gibi kişiliklerin, cunta yıllannda sürgünde bulunduklan yurtdışmdan cuntaya karşı verdikleri mücadeleler dillere destan oluyor.. Cunta ve her türlü askeri darbeye karşı hiçbir olumlu bakışı olmayan Yunan halkı, cunta döneminde askeri polis ESA'nın işkence yeri olarak kullandığı ve bugün "Özgürlük Parkı" adi altındaki bahçelere dönüsen yerleri geziyor.. ESA'nın diğer bir işkence yeri olan, Atina'mn ünlü Babnlinas sokağmdaki binası, bugün Yunanistan Komünist Partisi (KKE)'nin bürolanm banndınyor. Cuntaran yıkılışına bir yıl kala, yani 1973'te kanh Politeknik olaylannda kullamlan ve Teknik Üniversite'nin demir parmakhklannı çiğneyerek, direniş yapan öğrencilerin uzerinden geçen "katil tank" bugün kuzey Yunanistan'da "sfirgiiB"de bulunuyor. 4 Başbakan Gonzalez'in yardımcısı ve yakın arkadaşı, îspanyol ekonomisinin altın çocuğu Alfonso Guerra, vatandaşlarına karşı yaptığı terbiyesizlik yüzünden az kalsın koltuğundan oluyordu. MİNE G. SAULNIER BtLBAO Ispanyollann kuyruk terbiyesi, bizim politikacuann koltuk terbiyesine benzemiyor. Başbakan Gonzalez'in yardımcısı ve yakın arkadaşı, tspanyol ekonomisinin altın çocuğu Alfonso Gnerra, vatandaşlanna karşı yaptığı kuyruk terbiyesizliği yüzünden az kalsın koltuğundan oluyordu. tki haftadır Sierra Nevada Dağlan'nı titreten, Don Kişot'un ucsuz bucaksız Mancha Ovası'nı gümbürdeten, baanda mecal ve kapı komşuluklannda tükürük bırakmayan kuyruk terbiyesizliği şöyle gelışti. Başbakan yardımcısımn: GUERRA Gonzalez'in yardımctsı. nın içinden (kendisi Portekizli polislerin ısrar ve ricalarını kıramadığıru öne sürüyor,) oğlunu çişe götürmek üzere Alfonso Guerra'nın indiğini görünce şaha kalkan yüzlerce araç biı anda yolunu kestiler başbakan yardımcısının. Sonuna dek pompalanan kornalann cehennem gürültüsü, sürücülerin el kol dahil büdikleri tüm diUerden haykırdıklan küfürlere kanşıyordu. Demokrat tspanya'.un üçüncü adamı önüne geçtiği kuyruğu süklüm püklüm gerisin geriye katedip kınlan gururunu Vila Verde kentine taşıdı ve şu günlerde halı gibi çırpılmasına neden olan tarihsel karan aldı: Madrid'den resmi uçak çağırtacaktı. Madrid askeri havaalanından görevlendirilen Mystere (Giz!) tipi bir jet uçağı çok geçmeden Portekiz'e iniyor, normal olarak yalnız resmi ziyaretlerde ya da görev başı yapmak için kullamlması gerekirken, Guerra ve ailesini mışıl mışıl uyusunlar diye Sevilla'daki evlerine uçuruyordu. Alfonso Guerra, ertesi sabah normal tarifeli tberia seferiyle Madrid'e doğru yol almaktayken muhalefetin soru önergesi parlamentoya sunulmuştu bile. Her uçuşu üç milyon Türk Lirası'na mal olan Mystere ucaklannın başbakan yardımcısına ilk keyfi hizmeti değildi bu. "Bay Guerra'nın Utflini kiminle geçirdigi değil, ama kimin cebindcn gecirdigı," ilgilendiriyordu parlamentoyu vb... Gonzalez'in, "Guerra'nın tek yanlışı Mystere uçaklannı daha sık [tııllanmannKjfhr," diyerek savun Zürih'ten Dertsiz başa dert açmak Olay, kent parlamentosunca alınmış bir karardı. tki helikopterle havamn açık olduğu bu gece* seçilmiş, damlann üzerinde dolaşarak kamuya ve özel kişilere ait yapüarm ısı grafığinin ne dereceye kadar işlevlerini yerine getirdiklerinin saptanmasma girişilmişti. POĞAN ABALIOĞLlT ZÜRİH 74 petrol açmazırun neden olduğu konulardan biri de yapılardaki ısı kaybıydı.O zamanlar, Federal Parlamentoca konutlardaki yalıtım işlerinde kullanılmak üzere alınacak önlemler için verilmesi öngörülen kredilere çok düşük faiz uygulanacağı açıklanmıştı. Amac, halkın işi benimsemesiydi. Mülk sahibi kişiler bu olanaktan yararlanmış ve yapılarda büyük çapta restorasyonlara girişilmişti. Aşama aşama uygulanan kabuk değiştirme işlemlerinde sonuç neydi? Çarşambayı perşembeye bağlayan gece kent polisinin ivedi konulara özel 117 No'lu telefonu sürekli çalıştı. Numarayı düşürmek olanaksızdı. Yüzlerce Zürihli saat 23.00Iten sabah 7.3O"a kadar bu hattı bloke ettiler. Kanun sözcüsü Hollinger; ne yapacaklarım şaşırdıklarını, korkanları yatıştırmaya çalıştıklannı, ama bağınp çağıranların söylediklerini de sineye çekmek zorunda kaldıklanm açıkladı. Yerel radyolar ve TV'den halkı bilinçlendirme istekleri yetersiz kalmıştı. Olay kent parlamentosunca alınmış bir karardı. tki helikopterle havamn açık olduğu bu gece seçilmiş, damlann üzerinde dolaşarak kamuya ve özel kişilere ait yapıların ısı grafığinin, başka bir deyişle ısı yalıtımlannın ne dereceye kadar işlevlerini yerine getirdiklerinin saptanmasma girişilmişti. Bu 8,5 saatte, alçak uçuşla milletin ensesinde boza pişirilirken kırmızı ötesi ışınlarla 100 binin üzerindeki yapııun fotografları (bilimsel terimle termografigi) ceküdi. Böylece kritik noktalardaki (düşey borularda, panjur kasalarmda, çatı egimlerinde) kaçak yerler tek tek saptandı. \% özürlü yerler resimlerde kendilerini açığa vurdular. Bir yerde de mimarlann veya insaatı üstlenenlerin ayıplan ayan beyan o'rtaya çıktı. Birkaç aylık çalışmadan sonra elde edilecek bilgiler özel yapı sahiplerine de sunulacak. Bunlara, uzman kişilerce alınması gereken önlemler anlatılacak ama demokrasi gereği, zorunlu olmadıklan vurgulanacak. Bu iş için kent kasasından ödenen 380 bin frank (yaklaşık 370 milyon TL.) "Çok büyük bir gider degiT'miş. Eğer biride birlik bir enerji kısıtlaması sağlanabilinirse, petrol dışalıraında bu paranın çok üstünde kazanç dde edilecekmiş. Işlev hep aynı; bir şeye bağımlı kalkmaktan kurtulma konusu. Geçen ve bu yılki Rotterdam pazarmda petrol neredeyse sudan ucuz. Ama neyin ne olacağını kestirmek zor. Kendi kaynaklarmız kısıtlıysa veya hiç yoksa "Biz önlemimizi alalım da..." mantığı geçer1İ. Duvardaki kıırşun izi Birçok Fransız ailesinin kuşaktan kuşağa aktardığı bilgilere inanacak olursak, Fransız sosyalist lider Jean Jaures öldürülmeseydi l. Dünya Savaşı çıkmayacaktı. Jaures'ı bir 'cafe'de otururken öldüren 1914 öncesinden kalma kurşunun izi, uzerinden nice sağcı hükümetler, Alman işgalleri geçmesine rağmen korunmuş. SABETAY VAROL PARİS Tarih kitaplan, Birinci Dünya Savaşı'nın çıkış nedenleri arasında AvusturyaMacaristan veliahtının Saraybosna'da bir Sup milliyetçisi tarafmdan öldürülüşünü gösterir. Resmi tarihlerin aktardığı bu değerlendirmeye değil de birçok Fransız ailesinin kuşaktan kuşağa aktardığı bilgilere inanacak olursak işin doğrusu şöyle: Asıl Fransız sosyalist lider Jean Janres öldürülmeseydi savaş çıkmayacaktı. Jaures, Fransız sosvalizminin en büyük isimlerinden biridir. Milletvekili olarak savaş kredilerine karşı çıktığı için tutucu Fransız sağı tarafmdan tutulan bir kiralık katilce "Faubourg Montmartre" sokağmdaki bir u «fe"de otururken kurşunlanarak öldürülür. Emile Zola ve Jean Janres gibi isimler konuşma arasında geçtiğinde, birçok Fransızın heyecandan titrediğini görraek günümüzde bile olanak dışı değildir.. "Jean Janres Bulvan", büyükküçük birçok kentte, kentin en büyük caddesine verilen isimler arasında görülür. Croissant (Hilal) sokağının köşesinde gene aynı isimli bir kafe.. Üzerine kocaman mermer bir plaka vurulmuş. "Jean Jaures, 31 Temmuz 1914'te burada öldürüldfi" şeklinde. Paris Borsası'mn hemen arkasında döşeraeleri yenilenmiş, tipik bir Paris kafesi.. Yan yana masalar, bir köşesi yanm daire şeklinde kıvnlan bir Amerikan bar.. Sutlü kahve renkte duvarlar, duvar tarafından ters çevrilmiş içki şişeleri, ortalara doğru basmçb bira ve limonata musluklan, hernen yan tarafında bulaşık yıkamakla, musluk suyu içmek isteyenlere bardakta su doldurmaya yarayan iki lavabo; kısacası, diğerlerinden hiçbir farkı yok.. Amerikan bardaki taburderden birine oturup bir kırmızı şarap ısmarlarsanız bir an ister istemez yüzünüzü kapıya döneceksiniz. Işte o zaman Jaures'in mennerden büstü ile karşılaşacaksımz. Beyaz büstün oturduğu kaidenin yan tarafında ters çevrilmiş şarap bardaklan, bir sıra boş raeyve tabağı ve lokantacılık mesleğinde kullamlan tuzluk, kürdanlık türünden şeyler.. Hemen arkasında üzerine cam geçirilmiş bir pana. 1 ağustos tarihli "L'Humavib? Gazetesi, şimdiki Fransız Komünist Partisi'nin yayın organı. O zaman daha Komünist Partisi diye bir şey yok. S.F.I.O. var. "Işçi Enternasyonaünin Fransa Şubesinin baş harfleri. Jaures, "L'Humanite"nin başyazan ve kurucusu. 1 ağustos tarihli sayı, gazetenin kurucusunun bir gün önce katledildiğini manşetten haber veriyor ve "Savaşı engeflemek için çok önemli mesdeleri künuştugumuz bir sıra Faristen da, göziimüzüB öniinde öMürüldii'1 diye vaayor haberi kaleme alan kişi.. 198rden sonra Fronçois Mitterrand cumnurbaşkanı olunca yapO£ı ük islerden biri "Croissant" lokanta ve kafesini ziyaret etmek olmuş. Cumhurbaşkanlığının Uç rcnkli kurdelesi o zaman panoya konmuş. Cumhurbaskanlığj secim kampanyasında Mitterrand, her konuşmasında Jaures'ten aktarmalar yapmadan geçmiyor. Sadece Mitterrand mı? Aşın sağm lideri Jean Marie Le Pen, de Jaures'ten aktarma yapmadan geçemiyor. Geçen çarşamba gUnkü "Le Figaro" Gazetesi'nde "Lt Pen, Lille kentinde Jaures'e aüfta buluodn" başlıklı bir haber.. "Fakirlerin vatanlanndan başka bir şeyleri kalmadı" demişmiş ünlü sosyalist. Le Pen ekliyor, "Evet, miflet fajdrlerin en güvenecefci variıklandır." Paskalya tatili için tber Yanmadası'm yönetmek işinin ağır sorumluluğundan nasüsa sıynlabilmiş, değişiklik olsun diye de "berkes" gibi yasal kansını, yasal oğlunu ve "yasak" kansından olma AJma (Türkçesi Ruhiye) adlı küçük kızını arabaya atmış, "hadi", demişti, "şu Portelüz'deki Club Med'e gidelim." Yine değişiklik merakıyla Ford Scorpio arabasım da kendisi kullanıyor, sayılan yolculuğun başında iki, sonunda dörde yükselen izbandut koruyuculan da başka bir arabada peşin peşin geliyorlardı. Alışkın muşterisi bulunduklan Balaia tatil köyünde olaysız geçti dinlenceleri. tspanya'mn kral ve başbakandan sonraki tannsı, olağan (ve zengin) insanlar gibi golf sopası salladı, güneşlendi, hatta tenis h o casının değişiyle "ne iyi ne kötii; vasat oyuacu" sınıflandırmasında tenis bile oynadı, tüm tberli soydaşlan gibi oğlunun şımankhklanna kalenderce göğüs gerdi. tspanyol parlamento tartışmalanna yeni boyutlar kazandıran olay, dönüş yolunda pusu kurmuştu: tspanya ile Portekiz sınınndaki Guadiana Nehri'nin kıyısında kilometrelerce uzayan bir arabalı vapur kuyruğu ile karşılaştüar. En iyimser tahmınlere göre dört beş saat sıra beklemeleri gerekiyordu. Alfonso Guerrr. ile koruyuculannj taşıyan iki araba, Portekiz'den dönen önemsiz tspanyollarm boncuk gibi dizüdikleri arabalı kuyruğunu agır ağır sollayıp sıra başına kuruluverdiler. Bakire Meryem'in değerli dölünden sonra önemsedikleri en köklü toplumsal kurum kuyruk terbiyeleri gereği kuzu kuzu sıralannı beklemekte olan tspanyolların, türkiyemiz'de halkın alkışlanyla destek olacağı bu girişime tepkileri, bir iç savaş görkeminde oldu. önlerine geçen resmi araba Jean Jaures'in yurt sevgisiyle ilgili sözleri, Türkiye'de de entemasyonalizmle yurtseverliğin banştınlmak istendiği bir tarihte, 6O'lı yılların sonlannda, Mihri Belli tarafından aktarılmıştı. "Croissant" lokantasmdaki panoyu incelerken bunları kafamın içinden geçiriyordum ki fotoğrafların ait tarafında Jaures'i vuran kurşunlardan birinin duvarda bıraktığı izi fark ettim. Fransa tarihinin bir parcası, bu panonun dört çıtasıyla camekân arasında sıkışıp kalmıştı. Kurşun izi, isimsiz bir sıva ustasmın malasıyla 1914 öncesinden kalma duvar arasında yitip gitmemiş, üstünden nice sağcı hükümetler, Alman işgalleri geçmesine rağmen korunmuştu... JEAN JAURES Fransıziara göre Bırincı Dünya Savaşı'nın çıkış nedeni tarih kitaplarında yazdığı gibi AvusturyaMacanstan veliahtının bir Sırp milliyetçisi tarafından öMürulmesi değil. Fransa1 nın sosyalist lideri Jean Jaures'in öldurulmesi. BrükseVden 6 Mülkiyet hırsızlıktır ve çalmak kutsaldır yıllann ortasına kadar ise, Bakunin okuyup, Leo Ferr6 dinleyen bazı kendini bilmezler, mağazalardan aşiremento yapmamn mübah olduğunu teorize ederler ve bunu pratiğe uygularlardı. Mülkiyet hırsızlık ve çalmak kutsaldı. Leo Ferre hâlâ genç ve çok ihtiyar. Artık aşka, ihtiyarlığa ve ölüme dair şarkılar söylüyor. Bakunin ise okunmuyor gibi. Mülkiyet ise her zamankinden daha kutsal. Mal canın yongası. Ancak seksenli yülarla birlikte mülkiyet ideolojisinin yeniden kutsallık kazanması, mağazalardan, özellikle de selfservis usulü iş gören büyük mağazalardan hırsızlık yapılmadığı anlamına gelmiyor. Tam tersine, perşembe günü yayımlanan yülık istatistiklerine baküırsa, 1987'deki aşiremento vukuatı 1986'ya oranla daha da artmış. Elli iki bin yedi yüz yetmiş üç Belçikalı, gccen yıl iş üstünde yakalanrmş. Toplam tutan bir buçuk milyar lirahk 95.586 adet mal, raporda kullamlan deyimle, "adabı az müşteriler" tarafından "gasp edilmeye" çahşümış. üniformah ya da sivil giyimli 1.294 hafiye, bu "adabı az muşterileri" cürmümeşhut halinde yakalamış. Hepsinin kimlikleri merkezi bilgisayara kaydedilmiş. Böylelikle, 1980 yılının başından beri bilgisayara yazılanlann sayısı 364.685 kişiye çıkmış. Yani, son yedi yıl içinde, her yirmi sekiz Belçikabdan biri, kasarun yanından teğet geçme temayülüne kapılmış. Mağaza yönetimleri ise, işi büyütmemek için, isimleri kaydetmekle ve çalınmak ıstenen mahn meta değerini ödetmekle yetinmiş, üç yıl içinde bu işi ikinci kere deneyenleri ise polise havale etmiş. Perşembe günü yayımlanan hırsızlık istatistiklerine göre, suçlann yüzde otuz biri on sekiz yaşından küçük gençler tarafından işlenmiş. Bunlann en önemli böHimü de dar gelirli sosyal kategorilere aitmiş. Ancak, süslü püslü kibar mahalle kızlannın, harum hanımcık ev kadınlarının, kelli felli beyierin, yaşlı başh hanımlann da, Mont Blanc dolmakalemleri, Christofle servis bıçaklannı, çizgili Dior kravatlarım, sinirsiz biftek dilimlerini, cebe, cantaya, fıleye atması da ahvali adiye sayıhyormuş. Aşirementonun en yoğun olduğu tezgâhlar, sırasıyla, parfüm, kuru yemiş, tütün edevatı, kadın elbisesi, kırtasiye ve plak reyonlanymış. Eğer daha fazla hırsızlık vakası olmuyorsa, bunun nedeni de son yülarda emniyet önlemlerinin olağanüstü arttı 9 Anarşist ideolog Bakunin, 'mülkiyeî hırsızlıktır" derdi. Ancak seksenli yıllarla birlikte mülkiyet ideolojisinin yeniden kutsallık kazanması, mağazalardan hırsızlık yapılmadığı anlamına gelmiyor. Şimdi kredi kartı kullanan eski mülkiyet düşmanlan var. HADİ ULUENGtN BRÜKSEL Anarşist ideolog Bakunin, "mülkiyet hırsızlıktır" der. Leo Ferr6 de, atmışh yıllann sonunda ve isyandan hemen sonraki dönemde söylediği bir şarkıda, "Kelam etti Bakunin / Bizim yoldaş vitamin" diye kelime oyunu yapar, özel mülkiyet aleyhtarUğının mesajım iletirdi. Yetmişli Osaka'dan Gez dünyayı, gör Osaka'yı ALİ R1ZA BALAMAN OSAKAHani,"Gez dünyayı gör Konya'yı" derler ya; Türkiye özelinde geçerli olan bu deyim, dunya genelinde kullanıldığında "Gez dünyayı gör Osaka'yı" şeklinde yeni bir anlam kazanacak. Japonlar, birçok alanda olduğu gibi müzecilik alanında da epey yol almışlar; Osaka'da dünyanın en görkemli etnoloji müzesinı kurmuşlar ve geliştiriyorlar. Müze, Japon ulusal üniversite sistemiyle butünleşme içinde; EğitimBilim ve Kültür Bakanlığı'nın denetimi altında. Bu bağlamda Etnoloji Müzesi, Japonya'da etnoloji çalışmaları için üniversitelerarası akademi görevini görüyor ve Japon üniversitelerinden ıtıezun etnologlann mezuniyet sonrası eğitimlerini üstleniyor; onların "master" ya da "doktora" çalışmalannı gerçckleştiriyor. Müzede, Japon ve dünya halklarının etnolojik (etnografik) Urünlerinin sergilenmesiyanında, 70 adet kultürelsosyal antropoloji, prehistorya, muzikoetnoloji, halkbilımi vb. alanlarda doktoralı akademik personelle, dünyayı harita üzerinde parselleyerek 5 ayn araştırma bölümüyle etnografik malzemeler toplanmakta, araştırmalar yapümakta, kimi olay ve olgulann fümleri ahnmakta, 138.000 etnografik malzeme, 36.000 film, 235.000 cilt kitap, 6.000 süreli yayınlarla (dergi, bülten, broşür, katalog vb.) akademik çalışmalar dev boyutlarda yürütülmekte. Güney Batı Asya grubu içerisinde yer alan Turkiye bölümünde işleme bakırlar, halılar, kilimler, tarım araçları yanında çoban çanları, çoban giysisi (kepenek), çalgılar, HacivatKaragöz'ün bir dizi resimleri bulunuyor. Bu bolüme yaklaştığınızda otomatik makine size, oradan ayrılıncaya değin Türk müziği dinletiyor. Giriş bileti yanında size bir iki adet de videoda kullanmak uzere özel kart veriliyor. Bu kartlarla videotek bölümune girdiğinizde özel bölümler içerisindeki televizyon ekranının karşısına oturuyor, önunüzdeki katalogdan (Japoncaİngilizce) bir konu seçiyorsunuz. örneğin, "Türkiye'de Ramazan" konusunu seçerseniz bir kuçuk Karadeniz köyü karşınıza çıkar: Türkçe fon müzikli, rcnkli çekimli, on dakıkalık bir tanıtma filmi. Bunun için, seçtiğiniz konunun kod numarasını bilgisayara vermeniz ve "başla" işaretine basmanız yetiyor. Robotun sizin istediğiniz belgeseli hazırlamasına kadar geçen birkaç dakikalık zamanda da Türkçe müzik dinliyorsunuz. Dilerseniz birinci fılmden sonra "Yörüklerde Yoğurt Nasıl Çalınır", "Pe>uir Nasıl Mayalanır?" konulannı da izleyebilirsiniz. Danışmanım müzede öğretim üyesi Prof. Dr. Masatake Matsubara, Türkiye'de bir yıl (19791980) süreyle AydınDenizli yörelerindeki yörukler üzerine bir araştırma yapmış. Bu araştırma şu anda kitapçılarda 1983 baskılı, Japonca, "Yörüklerin Dünyası" başlığıyla satılıyor. Cep kitabı büyükluğündeki, Türkiye haritalı ve bol fotoğraflı kitap, sevimli mi se,vimli... Dr. Matsubara'ran Türkçesi doğal olarak köylü ağzı, "Kulakasma" sözcuğunü ezik ve uzunca "gulasma" diye duymak beni şaşırımadı ama görüp ettiklerim, duyup tşittiklerim karşısında Japonları kıskandım. Gün gelecek, acaba kendi kültürel özelliklerimizi, Japon müzesine başvurarak mı oğreneceğiz? rumasıymış. Çahnmak istenen her malın ortalama değeri de yirmi bin lira civanndaymış. tstatistiklerde, eskiden Bakunin okuyup, Leo Ferre dinleyip, "mülkiyet hırsızlık, çalmak kntsaldır" şiarıru teorize edenlerin hâlâ aşirementoya devam edip etmediğine dair bir bilgi yok. Ancak kendi mütevazı tecrübeme dayanarak bunlann adına teminat verebflirim ki, artık onlar böyle densiz işler yapmıyorlar. Tam tersine, henüz "mülkiyet kntsaldır" şiannı teorize etmeseler dahi, büyük mağazalara gittiklerinde, Mont Blanc dolmakalemleri, Christofle servis bıçaklarını, Dior kravatlanm, sinirsiz biftek dilimlerini büyük bir itinayla secip, uslu uslu kasarun önüne geliyorlar. Hesabı nakit, çek ya da kredi karüyla ödüyorlar. Pararun üstünü ahrken, tezgâhtar kızın "tesekkür ederiz beyefendi" dernesinden de, kendi kendilerine itiraf edemedikleri gizli bir haz duyuyorlar. Belki yamlsalar dahi meta değerini ödeyerek mülkiyet edinmenin de, kendi çapında bir anlam taşıdığını düşünüyorlar. Fakat bazı bazı, tezgâhlann arasında dolaşırken, eski tecrilbelerin getirdiği uyamkhktan dolayı, heyecanh Faslı oğlamn ceketinin altma plak yerleştirdiğini, ufaktan Useli kızın sütyeninin içine başka sütyen soktuğunu farkettiklerinde, FasL oğlamn, liseli kızın yamna gidip çaktırmadan, "dikkat et, soMan üçiincü kadın sivil hafiye" diye uyarmayı surdürüyorlar. Leo Ferre, isyandan hemen sonraki dönemde, "Kelâm etti Baknnin/Bizim Yoldaş Bakunin" diye şarkı söyledi. Bakunin okuyanlar ve Leo Ferrt dinleyenler, "Milkiyet hırsızhk, çalmak kutsaldır" şiarım teorize ettiler ve bunu pratiğe uygulayarak büyük mağazalardan aşiremento yaptılar. Şimdi onlar nakit, çek ya da kredi kartıyla ahşveriş yapıyorlar ve tezgâhtar kızın "teşekkür ederiz beyefendi" demesinden gizli haz duyuyorlar. Şimdi mülkiyet kutsal, mal canın yongası ve Belçika'da üç yüz atmış dört bin altı yüz seksen beş "adabı az" büyük mağaza müşterisi var. Şimdi isyan bitti. Şimdi, "adabı az" müşteriler ve kredi kartı kullanan eski mülkiyet düşmanlan var. duğu yardımcısı, başbakarun "üçüncü dünya çapb bir taroşma" tammlamasına rağmen, "El Pais" gibi prestij basını dahil tüm yayın organlanrun baş sayfalanndan ve oldukça yıpratıcı ırgalamalanndan kurtulamıyor. Mystere olayı birdenbire, bu tartışmadan çok, araba sayısı binlerce kez katlanmasına karşın yirmi yüdır üçüncü dünyalık bir durum gösteren ve yalnız Paskalya tatilinde 198 kişinin canını alan tspanya yollarını ve sosyalist yöneticilerin iktidara geldiklerinden bu yana giderek artan "Inkse düşkiinlüklerini" gündeme getirdi. Alfonso Guerra'nın özel yaşamı ve devlet kararlanna karşı yönelülen bugüne değin üstü kapalı eleştirüeri ise iyice gün ışığına çıkardı. Devlet uçağıyla gittiği metres seanslan, krahn giyindiği butikten ahşveriş etmesi, arabalan, evleri, aldığı maaş, oturduğu devlet lojmanı Moncloa Sarayı'nın banyo ve tuvaletlerinde devletin kesesinden yaptırdıgı değişiklikler, hepsi, hepsi ortaya döküldü. Örneğin emrindeki seksen kişilik personele her yıl adam başı Uç milyon liralık giyim kuşam satın alma zorunluluğu koymuş... Dostlar başına bir patron yani. Şimdilerde tüm tspanya, bu biraz züppe ve şımank başbakan yardımcısının ulusa kaça mal olduğunu hesaplamakla eğleniyor. Zaten ahşümışın dışında, parlamento kürsüsünden kendini savunmak zorunda kalan başbakan yarduncısının da kendinden beklenmeyecek ölçüde süngüsü düşüktü kürsüde. Tatilini daha iyi planlamış olması gerektiğini itirafla yanlışım kabul edip, suçu Portekizli polislerin üstüne yıktı. Geçmiş ve gelecek metresleri ve Mystere yolcuhıklan Guerra'yı yüreklerden oynatmakla birlikte yerinden etmeyecekse de kendisini savunan partili bir arkadaşını oldukça güç duruma düşüreceğe benzer. Hakkında soruşturma açılması önerilen Cantabria Senatörü Juan Gonzalez Bedoya şöyle savunmuştu dostunu: "tktidara ucknr ve miras yolnyla gelen kral hazrederi devlet malını kullanınca hak da halkın oylanyla secilen Gnerra koüanınca •için hak degil?" tÇİ SEVDA DOLU YOLCULUK Cahit Kiilebi 1000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınları Türkocağı Cad 3941 Cağaloğluhlanbul Bayanlar çocuk bakarak lngilizce oğrenmeyi AuPairlik yaparak gerçekleştirebilirsiniz. 1 ; 158 53 42 4 213 68 67 Yoksa kendilerine iş, dertsiz başlanna dert mi çıkanyorlar dersiniz? Japonya'nm önemli kentierinden Osaka Etnoloji Muzesi dışında kalesiyie de üntu.