02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet Alman Yeşil Milletvekili Hensel Sahıbı Cumtaıriyei Matbaaalık ve Gazcıecilik TUrk Anonim Şirketi adına Nadir N«H 0 Genel Yayin Müdürü: H H I I Cenud, Müessese Müdürü: Emiac Lşmklıgil, Yazı tşlerı Mudurü: Ok«y Göneasiıı, # Habcr Merkezi Müdürı): Yalfin Bayer. Sayfa Düzenı Yönetmenr AD Acar, 0 Temsılcıler. ANKARA: Yalcın Dogan, İZMIR: Hilunel Çetinkıyl, ADANA: Cri»l Istanbul Haberlcri: Erhan AkyıMu. Dı; Haberler: Ergua Balcı, Ekonomi: Osman Ulagay, Külıur: Cctal Üster, Spor Danışmanı: Abdalkadir Yacttaan, DUzelıme. Renk Durbaş, BilımEgııım Şahin Alpa>, lşSendıka: Şnkran Kctnci, Yun Haberlrrı: Nccdrt Doftu. Dızı Yazılar: Kerem Çalışk», Bursa: Lcvrnl GtnçelH, # Koordınalör: Akmd Korulsaa, # Mali Işlcr Erol Erkul, # Reklam A » e Tonın, Ek Yayınlar: Hiilya Akyol • Idare HtKtvm Gnrer, Işletme: Öndtr Çdik, Bılgı tşlcm: Nail tnal. Basan w Yayan Cumhunyet Matbuatık ve Guetealık T.A Ş. Turk Oafr Cad 39/41 Ca$üoilu 3433f tsl PK 246lstanbuI Tel 512 05 05 (20 hu). Tekx 22246 F M (1) 526 60 72 % Bürolar Aokır»: Zıya Gökalp Blv Inkılap S. No 19/4, Tel: 133 II 4147, T d a : 42344 F«x: (4) 1338264 % lımlr: H Zı»a Blv 1352 S.2/3, Tel. 13 12 30, Tckı: S2359FU. (51) IJ 12 » # Adaıu: InSnll Cad 1I9S No l K a l l . T d U455OI1973I, Tele» 62155. F«x: (71)32805* TAKVİM 28 MART 1988 Imsak: 4.21 Guneş: 5.49 Öğle: 12.14 lkindi: 15.44 Akşam: 18.31 Yaısı: 19.51 Dalyuita otel yupıhnamak Yeşil parlamenter Karitas Hensel, "TUrizm uğruna kaplumbağalar feda edilemez. Almanya'dan gelecek krediyi durdurmak için çalışıyoruz" dedi. HAKAN KARA IZMİR Alman Yeşıller. Dalyan'ın peşinı bırakmıyor. Dalyan'dakı *on gelışmeleri izlemek amacıyla Türkiye'ye gelen ve Başbakanlık Çevre Genel Mudurluğü ile Kultur ve Turizm Bakanhğı yetkilileriyle goruşen Alman Yeşıller Partisi Milletveküı Karıtas Hensel, "Turizm ugnına kaplambagalann yok edümesine göz yumulamaz. kaplumbağalann yaşaman için elimizden gelen ber şeyi yapacagız" dedi. Yeşil Milletvekili Hensel, Küttür ve Turizm Bakanı Tınaz Titiz'în. "Dalyan'da yatınmcı firmanın olelden vazgeçmesini aniayışla kaışılanz' soZünu "olumlu" bır vaklaşım olarak değerlendırdığıni söyledı. Hensel, "Alman Mecliskıe \erilen önerge so•ucu. konuvla ilgili tartışmalar sonuca baglanmadıkça. Dalyan'daki olel jrapımı için Almanya para termetecek. Biz Veşillcr olarak bu paranın Türki>e'ye verilmesinden yanayız. Ama para olel yapımı için degil, bolgenin dogal konıraa alanı haiinc getirilmesi için verilmelidir" diye konuştu. Onceki gün Ankara'da Başbakanlık Çevre Genel Mudürlüğu yetkilileriyle, dun de tzmir'de Kultür ve Turizm Bakanhğı Müsteşar Yardımcısı Mustafa Türkmen ile gönlşen Alman Yeşil Hensel, Dalyan'daki otel yapımı ile ilgili olarak gelişmeleri şoyle Ozetledi: "Almanya'da biz Yeşillerden üç milletvekili verdigimiz önergede, görtislerimizi dile getirdik. Bizden sonra benzer dogrultuda Sosyal Demokrat Parti de bir onerge verdi. Sonuçta, alman karara gore. Dalyan'daki otel inşaatıyla ilgili olarak ilgili komisfonda kesin bir karar verilince>e kadar inşaat için Alman tarafından para gonderilmemesine karar verildi. Alman balkının odedigi vergilerle Dalyan'daki kaplumbağalann yok edilmesine göz yumulanuz. Aynca burada otel yaptmı Almanya'nın da, Tiirkiye'nin de imzaladıgı Bemrr Konvensiyonu'na aykın. Çiınku bu konvensiyona gore ulkeler, ender bulunan ha>vart turlerinin korunmasını laahhüt ederler." Türkiye'de goruştuğü yetkililerin, konuya gosterdiklen ilgiyı de olumlu bulduğunu bdirten Hensel, konuşmasıru şöyle sürdurdu: "Yetkililerin konu uzerinde çok hassas olduklan dikkatimi çekti. A)nca Türkiye'de çevre koruma alamndaki çaba>ı da destekliyorum. Daha öncc 10 bin yatak için planlama >apdan bolgede sayı 620'ye duşlu. E>et. bu da olumlu. ama \eterli degil. Otel yapımından tıimuyle vazgeçilmelidir. Otel başka bir yerdc vapılrnalıdır. O bolge>e yalun bir yer ulabilir. Tıirkiye için turumin ne denli onemli oldugunun bilincindeyiz. Türkiye bu alanda çok hızh bir gelişme gosteri>or. Ama henüz >olun başında. tspanja, İlalya gibi iılkderin yanlışlanna duşmemelidir. Evet, turizm önemli. ama doganın >ok olması pahasına degil. l'nutmayalım. >ok olan doga. sonunda turizmi de yok eder." Kultür ve Turizm Bakanhğı Müsteşar Yardımcısı Mustafa Turkmen ise, bolge için hazırlanan daha Onceki planda 10 bin yatak düşünülurken, kaplumbağa olayının ortaya çıkmasından sonra sadece 620 yataklık bır tesise izin venldiğinı belirterek, "Tiirkiye, buraa için yiptıgı yüz milyonlarca liralık alt yadnmı (urislik gelişme için yapmıştır. Ama insanlıgın ortak degeri olan kaplumbagalan korumak için bunca alt yatınmı bir kenara ittik. Bunu kolay kolay hiçbir ülkenin >apma>acsgını düşunü>orum. Ye bu, Türkiye'nin bu konuda ne kadar hassas olduğunu gostermeye >eter" dedi. Türkmen, Dalyan'da otel yapımı konusundaki planın revize edilmeye çalışıldığını sövledi. ABD'nin eski Başkanı Richard Nbcon, Sovyetler'in yeni lidehni değerlendiriyor Gorbaçov atağına dikkat! Dış Haberler Servisi "trorbaçov çağının başlangıcı, iki super guç arasındaki rekabetin sonu degil. tam lersine. mucadelenin daha tehlilceli ve dinamik bir safhaya girisinin simgesidir." ABD'nin eski başkanlanndan Rkhard Nixon, SSCB'nin, yönetime gelişinden bu yana tum dunyayı kendinden soz ettiren liderinı böyle tanımlıyor. Ni.xon, New York Times Gazetesi'nin 13 mart tarihli pazar ekine yazdığı uzun yazıda, Mihail Ş£orbaçov'un hem kişisel yönlerini hem de yonetimdeki yerini ve Sovyet dış politikasmın ayrıntılı bir çözümlemesini yapıyor. Gorbaçov yönetimi altında Sovyetler Birliği'nin dış politikasmın daha "ustalıkla ve incelikle" yürütulmeye başlandığını vurgulayan Nixon, ancak bu politikanın "eskisine oranla daha atak" olduğunu kaydediyor. 1986'da Moskova'ya yaptığı ziyarette lanışıığı Gorbacov'u, daha önce tanıştığı Sovyet liderlerine oranla "en yeteneklisi" saydığını belirten Nixon, "57 yaşında, yani göreve gelişi itiban>la Kruşçev, Brejnev ve Andropovdan çok genç olan Gorbaçov, ülkeyi bir nesilden daha fazla sure >onelebilir" diye yazıyor. Sovyet liderinin dış görünüşü ve tav ırlannın pek çok kişiyi yanılttığını da savunan ve bundan sakınılması gerektiğini söyleyen Nixon şöyle Radyasyona sorumlu yok ANKARA (ANKA) Maliye ve Giimrük Bakanı Kurtcebe Alptemoçin, radyasyonlu çaylartn piyasada görülmesinden dolayı kimsenin sorumlu tutulmadığını açıkladı. Kurtcebe Alptemoçin, SHP Tekirdağ Milletvekili Güneş Gürseler'in yazılı sorusuna verdiği yanıtta, radyasyonlu çaydan dolayı kimsenin sağlığının bozulmadığım ileri sürdü. Nhcon, The New. York Times'ın pazar ekine yazdığı bir makalede, Gorbaçov'un ustalıklı ve ince politikası ile SSCB'nin eskisine göre daha "atak" bir politika izlediğini söylüyor. Gorbaçov'un samimi olarak savaş istemediğini söyleyen Nhton, "Ama aynı samimiyetle savaşsız zafer kazanmak da istiyor." dedi. devam ediyor: "Rafine davranıslan, gıizel eşi, özenle dikilmiş giy§ileri. yumuşak tavn. basın ve diplomalik yetkililerin gözunde kendisini bir yıldız yapıyor. Bir Amerikalı yetkili, el sıkışmasından, göz gözr bakışından ve mdodik sesindcn çok etkilendigini söylüyordu. Hatta bir Ingiliz politikacı, silah riXM En etkilendiğim lider, 'at gözJüğu takmayan' Gorbaçov olmuştu. lann indirimi göriişmelerindeki tavnnı 'tsa'ya bile benzetmişti. Tüm bunlar saçmalıktır. Josef Stalin'le karşıtaşan bir Amerikalı diplomat da 'Kahverengi gözlerindeki sevecenlik bir çocuğu dızıne oturmaya, bir köpeği kucağına tırmaıımaya çağıran nitelikteydi' degerlendirmesini yapmıstL Oysa SlaSn'in kibar, kahverengi gözleri onun acımasız zihnini perdeliyordu. Aynı, Knışçev'in masura çiftçi tavırlannın Berlin duvanm ordurmesini engeDemedigi y& da Brejnev'in hitabetleki beceriksizliğinin. dunyanın en buyiik saldırgan askeri gucunü oluşturmasını onlemedigi gibi. Eger hayranlan tarafından ortaya atılan göruşieri kabul edecek olursak kendimizi psikolojik olarak, dunya RİCHARD NtXON'A GÖRE SOVYETLER^LE YARIŞMANIN 6 YOLU Insancıl yayınlar, örtülü harekât Nixon'dan SSCB ut yanşabilmenin 6 yolu: (deolojik güç: Amerika'nın özgürlük ve demokrasi değerleri dünya çapında büyük bir takdir görmektedir. Bunlann guçlülüğü, insanlann nasıl yaşaması gerektiğine ilişkin bir reçete verilmemesi, ancak kişilerin ve ulusların nasıl yaşayacaklarına kendilerinin karar vermesini öngörmesindedir. Moskova Radyosu'nun çeşitli dülerden tüm dünyaya dağıttığı yayınlara, Sovyetler'in yayımlayıp dünyaya dağıttığı kitap, dergi ve gazetelere, her yıl üniversitelerinde verdikleri burslara karşılık, bizim de Hür Avrupa Radyosu, özgürlük Radyosu gibi silahlarımız var. Bu alahlarımızla, özelİikle Doğu Avrupa'da yaşayan şeyleri anlatmanuz gerekiyor. Diplomasi: Sovyetler Birliği, diplomasisini bütunlüklü bir strateji içinde yürütmesim ustalıkla beceriyor. ABD'nin diplomatik başanları olmuştur, ama diplomasinin uzlaşma değil, yarışmacı bir taktik olduğunu unuttuğumuz pek çok durumla da karşılaşmışızdır. örneğin Iran'daki rehine krizinin bize gösterdiğı gibi, çoğu zaman diplomatlarımız böyle bir durumda görüsmeler yapmaktan yana tavır alıyorlar. Ancak, bu arada. düşmanın. bunu zaman tcazanmak için kullanabileceğini düşunmüyoruz. ABD, bazen göruşmeyi sürdurürken zor da kullanabilmelidır. Ekonomik yardım: Bu alanda, Sovyetler'in iki misli btr ekonomik güce sahip olan ABD'nin yanşma gücü daha yuksektir. Dolann miktanna göre buna sahibiz, ama etkisini düşünürsek böyle olmadığını görürüz. Dış yardım programlan ABD'de siyasi olarak hiçbir zaman fazla popüler olmamıştır. Hele bütçe açığı nedeniyle şu anda en düşük düzeydedir. Devam etmeleri isteniyorsa köklü şekilde gozden geçirilmelidir. Bugüne kadar ulusiararası kuruluşlar aracılığıyla çeşitli ülkelere verilen yardımlann, ya gereksiz yerlere harcandığı ya da yozlaşmış yetkililerce heba edilmesi nedeniyle boşa gittiği doğrudur. Ama akıllıca harcandığında, dış yardım hiç de israf sayılmaz. Dış yardım yoluyla stratejik amaçlanmıza hizmet etmesini öğrenmemiz gerekir. Orta Amerika demokrasilerine yaptığımız yardım bunun en güzel orneğidir. Askeri yardım: Amerikahlar kendilerini silah tüccan gibi düşıinmeyi sevmezJer. Ama askeri yar (Arkası 10. Sayfada) TÜP BEBEK SEMPOZYUML lOyüda 35 bin kadın tüpten hanıile kaldı Haber Merkezi Dunyaca unlu üç "lüp bebek uzmanı" İstanbul'a geldi. Çocuksuz çiftlerın vücut dışı döllenme yöntemiyle (tn vitro fertilizasyon) yaklaşık 40006000 dolara çocuk sahibi olmasmı sağlayan bu uzmanlar, Organon firmasının düzenlediği ve bugun başlayacak Tup Bebek Sempozyumu'na katılacaklar. Briiksel Free Üniversitesi'nden Prof. Dr. P. Devroey, Rotterdam Erasmus Üniversiles'nden Prof. Dr. G.H. Zeilmaker ve ABD'deki California Üniversitesi'nden Prof. Dr. J.P. Balmeceda dun Istanbul'da duzenledikleri basm toplantısında, tüm dunyada 1978 yılından bu yana, "tup bebek" yöntemiyle 35.000 hamileliğin gerçekleştirüdiğini söylediler. Falop borularının olmaması ya da tıkalı durumda bulunmasının kadmların gebe kalmasına engel oldu|una değinen uzmanlar, "Bu durumda p falop bonılan görevlerini > apamadıklanndan sperm ile yumurta hücresinin birleşmesi miimkun olmaz ve döllenme ancak laboratuvar koşullannda gerçekleştirilir" dediler. California Üniversitesi'nden Şilili Prof. Jinekolog Dr. jose P. Balmeceda, tüp bebek yöntemıne başvuran her 100 kadından 20'sının başarılı sonuç aldığını belirtti ve normal yollarla çocuk sahibi olmayı deneyenlerde de başan oranının yüzde 25 olduğunu hatırlattı. Hollanda'da, tüp bebek alamndaki ilk gebeliği Rotterdam'da Erasmus Üniversitesi'ndeki laboratuvarında geliştiren Prof. Zeilmaker, tup bebek yönteminin önemli bir tıbbi gelişme olduğunu hatırlatarak, bu alandaki uygulamaların ileride tum dunyada yaygınlaşacağı göruşünde olduğunu söyledi. Prof. Zeilmaker, aralarında Türklerin de bulunduğu pek çok yabancı çiftin tüp bebek sahibi olmak için Erasmus Üniversitesi'ne başvurduğunu söyleyerek "10 Türk çift başvurdu. Bunlardan iki çiftin ikiz bebekleri dogdu bile" dedi. Riyad, Jakarta, Essen ve Oslo'da, tüp bebek laboratuvarlarının kurulması çalışmalarına katılmış olan Prof. Zeilmaker, Türkiye'de de böyle bir laboratu"arın kurulmasının mümkün olduğunu dile getirdi. Uzmanlar, bir tüp bebek Laboratuvarının kurulması ile ilgili maliyetin yaklaşık 2030 bin dolar arasmda olduğunu belirttiler. Belçikah Jinekolog Prof. Dr. Paul Devroey de tüp bebek uygulamasına bazı ülkelerde yasalann izin vermemesini eleştirirken, "Bu tıbbi bir gelişme, kalbc yapılan bypass operasyonu ile in vitro fertilizasyon arasında tıbbi olarak herhangi bir fark goırmiyorum" dedi. Türkiye'de Ege Tıp Fakültesi'nde tüp bebek alanında başlatılan çalışmalarda ilerleme kaydedılmesini olumlu karşıladıklannı ifade eden yabancı uzmanlar, bugun ba;!ayacak olan sempozyumda Türk jinekologlar ve Turkiye'deki tup bebek komisyonun uyelerıyle görüş alışverişinde bulunacaklar. Vitaminleri öldürüyoruz Dış Haberler Servisi tnsanın yaşamını sağlıklı olarak sürdürebilınesinde besinlerden aldığı vitaminler büyük rol oynuyor. Ancak yaygın mutfak alışkanlıklan çoğu kez besinlerin içinde bulunan vitaminlerin buyük bir bölümünu olduruyor ya da yararsız hale getiriyor. "Frankfurter Altgemaine" Gazetesi'nin sağlık ekinde yer alan bir yazıda da, vitaminlerin büyük bir bölumünün ışık, oksıjen, su, ısı gibi etmenlerle yok olduğuna değiniiiyor. Yapılan araştırmalar insanlann, besin maddeleri içinde bulunan vitaminleri bilinçsiz bir şekilde yok ettiklerini ortaya koyuyor. Dış etkilerden çok fazla etkilenen vitaminler özellikle gıdaJann saklanması, işlenmesi ve hazırlanması aşamalannda fark etmeden yok ediliyor. Örneğin lahana ve karnabahar türünden sebzeler oda sıcaklığında saklandıklan takdirde iki gün içinde içerdikleri C vitamininin yandan fazlasını yitiriyorlar. Bu oran örneğin ıspanakta yuzde 80'e kadar çıkabiliyor. Saklama süresi uzadığı ve saklama derecesi arttığı sürece vitamin kayıpları da fazla oluyor. Vitamin kayıplan sebzeler dışında etler için de söz konusu. örneğin et ızgarada pişirildiğinde B vitamininin yüzde 30'unu yitiriyor, kızartmada bu oran yüzde 3040 arasında, buğuda pişirme durumunda ise yüzde 60 oranıru buluyor. Besinlerdeki vitaminlerin "öldüriildiilderi" en önemli yerler ise mutfaklar. Yıkama, kesme, pişirme, kızartma, buğulama gibi tüm işlemler, söz konusu besinlerin vitamin durumunu olumsuz yönde etkiliyor. Besin maddelennin üretilme, nakliye ve tüketiciye iletilme zaraanlannın kontrol edilemeyeceği ve besinlerin büyük bir bölümünun pişirilmeden yenemeyeceği düşunülürse, besinlerdeki vitaminleri korumak için bazı noktalara daha fazla dikkat etmek gerekiyor. Bu konuda uzmanlann verdikleri bazı ipuçlan şöyle sıralanıyor: • Taze sebze ve meyve ihtiyaçtan fazla alınmamalı. Alınan besin maddeleri mümkün olan en kısa süre içinde tuketilmdi ve bu arada da denn ve karanlık bir yerde saklanmasına özen gosterilmeli. • Sebze ve meyveleri çok az ve parçalara ayırmadan yıkamalı, suda bırakmamalı. • Az suda ve az pişirmeli, mümkünse kaynatma suyu yeniden kullanılmalı. • Besinleri alüminyura folyo içinde pişirmek, suda kaynatmak ya da buğuyla pişirmekten daha az vitamin kaybettirir. Besinleri mikrodalga ile kısa bir sure içinde yenebilir duruma getirmek ise daha sağlıklıdır. • Pişirilen besinlerin bekletme suresi en aza indirgenmelidir. Mutfak'ta katliam yapmayın nîcî l o n l f c n n Michael Jackson'ı ABD'de erkek ve dişi tanımlan dışında "3. cinsiyet" olarak tanımlayanU 1 9 I « I Ü U I V O U I I ter çnkjur. A n c a )( Michael'ın kuçuk kız kardeşi Lateya Jackson'ın cinsiyetinden kimse kuşku duymuyw. Tıplo ağabeyi gibi rock muzik alanında oldukça ünlü bir ısim yapan dışı Jackson, yeni bır rock ilahesi olmaya aday. Lateya Jackson, Atlanöc City'de bir kumar salonunun açılışında ızleyicıleri kendinden geçtrrii. (Fotoğraf: Reuter) nın en guçlıi silahlı kuvvetlerine komuta eden bir adamın karsısında silahsızlandırmış oluruz." Mihail Gorbacov'u; "çok yıiksek bir zekâya sahip, sofistike bir adam ve üsiiin iletişim yetenegiyle 'dunyayı havaya uçurmaya çalışan sakallı Bolşevik' imajının antitezi" olarak lanımlayan Richard Nixon, 1986'daki buluşmalarından ne derece etkilendigini şöyle anlatıyor: "Beni. 1 saal 45 dakikalık goruşmemiz için daha önce Kruşçev ve Brejnev'den daha ozenli ve zengin doşeli bir odada agıriadı. Aynı haftanın başlannda Devlet Başkanı Gromiko ve Dıs Politika Danışmanı Anatoly F.Dobrynin ile silahsızlanma konulannda göruşmeler yapmışb. Gorbaçov, bir gün önce polilburo uyeteriyle uzun uzun goruşmuş olmasına ragmen. sorulanndan ve yonımlanndan, bizim onlaıia konuştugumuz her şeyden haberdar olduğunu anladım. Ama yine de aradaki nuanslan y^ıkalamaya ve yeni bir sev çıkarmaya çalışıvordu. Yaklaşık 40 yıl bo>unca duma liderleriyle yaptığım ikili gonışmeler içinde en çok etkilendiğim, bu olmuştur." Richard Nixon, Gorbaçov'un kendine guveninden ve kontrol etme yeteneğinden de övgüyle söz ederken, Sovyet liderinin "konuşmadan önce dusünmesini" de takdir ettiğini belirtiyor. Gücunün ne olduğunu ve onu nasıl kullanacağını iyi bıldiğini de söylediği Gorbacov'u şöyle tanımlıyor; "İnançlı bir komünist. Ama, dunyada Sovyetler'in konumuna bakarken.ideolojik at gözlukleri takmıyor." Eski ABD Başkanı: "Gorbaçov1la geçinmek" başhklı yazının büyük bir bölümünde de Sovyetler Birliği'nin içinde bulunduğu ekonomik ve siyasal durumu ele alıyor. SSCB'de büyüme hızının sıfıra yaklaştığını, üretkenliğin düştüğünü, yaşam standardımn Batıya oranla çok düşük olduğunu kaydeden Nixon, Kruşçevin 1961de "Sovy^tlerTn ABD'ji 10 yıl içinde vakalayacagım" öne surduğunu, Brejnev'in de sorunlan hasıraltı etmeye çalıştığını hatırlatarak Gorbacov'u bu konuda gerçekçi buluyor. Nixon, "Gorbaçov, gelişen bir ekonomi olmadan ülkenin ulusiararası durumunun ve askeri gucunün zayıflayacagım anlıyor. Ekonomik gelişme olmadan askeri harcamalan karşılayamayacagının farkında" diyor. Yazıda, Sovyet liderinin reform hareketleriyle büyuk zorluklar altma girmesine de geniş yer verilirken, hatta bu yüzden bazı çevrelerin Gorbaçov'a bir 5 yıl daha iktidarda kalması konusunda yüzde 50 şans tamdığı kaydediuyor. Richard Nixon, Gorbaçov "uri hemen hemen her konuşmasında reform karşıtlarına değindiğine dikkat çekerek şunlan yazıyor: "Gorbaçov'u, reformlar yüzunden Kruşçev gibi bir sonun bekledigine inanmıyonım. Gucunü çok iyi kullanmasını biliyor. Stalin gibi rakiplerini öldürmüyor." Richard Nixon, Sovyetler Birliği'ndeki iç gelişmelerin, ABD'de ve dunyada fazla büymülmemesi konusunda da uyarıda bulunurken şöyle diyor: "Moskova'yı Sovyet basuunda iç sornnlaria ilgili her yazı vayımlandığında takdir etmeyi surdünırsek, biz gazete kupurleri biriktirirken onlar stratejik kazançlar elde edecektir." Silahsızlanma gorüşmeleri, INF Antlaşması gibi konulara da değinen Nixon, stratejik silahlar konusundaki pazarlığın "yuzde 50 yüzde 50" esasına göre yapılmasımn hatalı olduğuna da işaret ediyor. "Böyle bir indirim, ilkvuruş (firststrike) silahlannda buyiik bir üstıinlüğe sahip olan Sovyetler'e yarayacaktır. Hedefimiz, Sovyetler'in bu silahlarda daha büyük bir kesintiye gitmesini saglamak olmahdır" diyen Nixon, Gorbaçov'u "daha çok ne alabileceginin" ilgilendirdiğinı vurguluyor. Richard Nixon, gelecek ay piyasaya çıkması beklenen "1999, Savaşsız Zafer" adlı kitabımn bir bölümünu de oluşturacağı belirtilen yazısını şoyle tamamlıydr: "Gorbaçov'un samimi olarak banş isteyip istemediğini soranlara şunu soyleyebilirim. Samimi olarak, savaş istemiyor. Ama, aynı samimiyetle zafer kazanmak da istiyor. Sovyetler Birligi, savaşsız zafer kazanmak istiyor. Eğer, biz zafer kazanmadan banş istersek, yenilmeye mahkum oluruz." Kolesterola karşı ilaç LONDRA (ANKA) tnsan vticudunda çok zararlı yan etkiler yaratan kolesterolün artık tehlike olmaktan çıkacağı öne sürüldü. New England Journal of Medicine 'de yayımlanan bir makalede, "Gem Fibrazil" adı verilen ve "Lipur" ticari adıyla piyasaya sürülen bir ilaan, benzeri kolesterol üreten ilaçlardan farklı bir özellik taşıdığı kaydedildi. "Lipur" adı verilen ilaan yalmzca vücuda zarar veren ve LDL diye adlandınlan kolesterolü azalttığı öne sürülen makalede, ilaan aynı zamanda HDL diye adlandınlan ve vücuda yararlı olan kolesterolü de arttırdığı ifade edildi. Makalede, 5 yıldır uzerinde çahşılan yeni ilaan, 4 bin kolesterol şikâyeti olan hasta uzerinde denendiği ve sonuçlanmn başarılı olduğu bildirildi. tlaçla tedavi olanlarda kalp ve damar hastalıklarının üçte bir oranmda azaldığının gözlendiği kaydedildi. Kaplum bağalar KKTC'de LEFKOŞA (AA) Kuzey Kıbrıs sahillerinin, denizkaplumbağaları "caretta carettaların" en önemli üreme alanı olduğu belirlendi. Soylarının tükenmesinden endise edilen caretta caretta ve chelonia mydas türü kaplumbağalann, Dalyan ktyıları ve Yunanistan'm Zakinthos Adası ile birlikte Kıbrıs'ta da yumurtladıkları biliniyor. Ancak kısa bir süre önce sonuçlanan arastırmalar, Kuzey Kıbrıs 'taki 35 kumsalm üreme alanı olduğunu ortaya çıkannca, Avrupalı çevre korumacılarm dikkatleh KKTC'ye çevrildi. Fikret Biyal Laboratuvarı Istanbul Haber Servisi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Merkez Laboratuvarı'nın adı kısa bir süre önce ölen Prof. Dr. Fikret Biyal'in anısına "Fikret Biyal Laboratuvarı" olarak değistirildi. Laboratuvar, Istanbul Tıp Fakülteleri arasında en gelişkin araçlara sahip laboratuvar. Turistlere kuvvet macunu MERSİN (Cumhunyet Güney tUeri Bürosu) Bu yıl Mersin 'e gelecek yabana turistlere konakladıkları tesislerde kuvvet macunu dağıtılacak. Halk arasında kuvvet macunu olarak bilinen "cezerye"lerin 200'er gramlık paketler halinde hazırlanmasına başlandı. 1522 nisan tarihleri arasında kutlanacak "Turizm Haftası" dolayısıyla Vali Yardımcısı Fahir Işıksız başkanlığında geniş kapsamlı bir toplantı yapıldı. Mitterrand'ın adaylığını ilan etmesinden sonra seçim kampanyası hareketlendi. Fransa'da 'afiş savaşı' kızışıyor SABETAY VAROL PARİS Mitterrand'ın adaylığını açıklaması, seçim kampanyasının kilometre saaüne sanki bir anda vites değiştirtti. Adayların Fransa'nın dört bir yanına seçim gezisine çıkması ile radyo, TV ve gazetelerin programlarında ağırlığı seçim aktüalitesine kaydırması, "polilika" adındaki ilacı henüz bulunmamış illetin bir kaç bin kişiyi geçmeyen topluluklardan halka halka yayılması sonucunu doğuruyor.. Duvarları kaplayan dev boyutta afişler, bir kaç bin kişinin davetli olarak geldiği "Cumhuriyrtçi" ziyafetler, üpkı bizde olduğu gibi çarşıpazar dolaşıp vatandaş eli sıkmalar, hal hatır sormalar, TV ve radyo programlan için hazırlık, miting söylevleri, kampanya için gerekli sübvansiyonun "cömert" ya da "eli açık" sempatizanlardan toplanması, daha neler neler... Dunyada Fransız toplumunun en politize toplumlardan biri olduğu şeklinde genel ve yaygın bir kanı var.. Sanırsınız ki, seçim deyince bütün Fransızlar birbirleriyle saatlerce politika tartışması yapmaya, mensup olduklan akım ya da partinin adayını dinlemek üzere meydanlara koşmaya, ekranın başına geçip siyasal nutuk dinlemeye çocukluğundan beri alıştınlmıştır. Ne gezer? Vatandaşın oylannı almak için siyasal liderler nelere katlanmıyorlar ki... Dev reklam şırketlerinin en yetenekli sıhirbazları, adayın binlerce fotoğrafını çektiriyor. Verilmek istenen siyasal doğrultuya ve tasarlanan taktiğe uygun olan, "dolu baluş", "gözıind ufuk hizasına dikme", "vatandaşın gozünün içine bakış", "yeşH kazaklı playboy", "ayagr terlikli aile babası" gibi unsurlar bulunan fotoğraflardan biriki tanesi haftalar suren ayıklamalardan sonra yeğteniyor. Dinamik ve matkap gibi delip geçen aday, toparlayıa aday, kan ve gözyaşından başka vaat edecek şeyi olmayan Churchill'vari aday, vatandaşı dinleyen aday, karşıtlannın saldırılarına kulağı sağır aday, iç barış ve sosyal barış garantisi veren sol aday, sürpriz ya da at yanşı deyimiyle "out sider" ırkçı aday, yenilikçi komünist aday. Bütün mesele fotoğraf, slogan, TV'deki göruntü ve uygulanan taktiğin uyum içinde olması. Bir de karşı aday afişlerinin üzerine yapıştırılmak uzere hazırlanmış, "bozguncu afişler" var. "Mitterraod kuşagı" afışinin üzerine yapışlırılan "gerileme devri kuşagı" afişi gibi.. Ya da Chirac fotoğraflı afişlerin yerine yapıştınlan, kendi içinde kafiyeli "Chirac c'est l'arnaqoe" (Chirac, üç kagıt demektir) yazısı içeren Başbakanın çirkin mi çirkin fotoğrafıyla süslü ufak boy afiş gibi. Bir de kamyonlann üzerine yapışünlan "seyyar jandarma" afişler var. Önceki gün üginç bir tanesine tanık oldum: Mitterrand'ın reklam işleri danışmanı ve "Reklam Çocuğn" (L'enfant de Pub) kitabımn yazarı Jacques Seguela'yı 1981 Cumhurbaşkanlığı seçimınden sonra bu işin piri mertebesine ulaştıran "Mitterrand, sakin kavvet" afişinden esinlenme bir bozguncu afiş.. Devlet Başkanının arkadan çekilmiş bir kafa fotoğraf 1 ve "sakin yolculuk" anlamına gelen bir cümle. Hani bizde "ense öraşını göreUm" denir ya, o cinstan işte.. Tabii, ünlü popüler sanatçdardan gelen destek de ayrı bir konu.. Alain Deion, Raymond Barre'ı destekliyor. Şarkıcı Mireille Mathieu'nun oyu Chirac'ın.. tsabelle Adjani'nin de Başbakanı desteklediği açıklanmışü ancak, Jacques Chirac'ın "Irkçılıga karşıyım ama, nedenieriai anlıyorum" sozleri üzerine Cezayir kökenli sinema oyuncusu desteğini geri aldı. Jlk tura bir aydan az zaman kaldı. En çok oy alan iki aday finale kalacak, öburleri elenecek.. Mitterrand, Barre ve Chirac dışında seçilme şansı olmamakla birlikte bellı akımlan temsil eden beş aday daha var. Jean Marie Le Pen aşırı sağuı adayı. Postu, klasik sağ adaylara elinden geldiğince pahalı satmak istiyor. Mitterrand'la aralanndaki farkın, "yüksek vitesli çöküş"le "düşük vilesli çöküş" arasındaki farktan ibaret olduğunu tekrarlıyor. Seçim öncesi rejim yaparak kilo veren Le Pen, saç modelini de değişürdi ve kendi deyişiyle 'gençleşti.' Komünist Partisi her seçimde ikiye katlanıyor. Adayı Andre Lajoinie, onceki gün TV'deki en onemli siyasal prograra olarak bilinen "Gerçek Saati" adlı programa katıldı. Lajoinie yüzde 10'luk bir oyu başan sayacağını kabul etti. Bu partiden koparak aday olan eski sözcu Pierre Juquuı, Lajoinie'ye oranla daha sempatik bulunmakla birlikte yüzde 23'ü geçeceği sanılmıyor. SÜSUNÜZ Mitterrand'ın "Birleşmiş Fransa " adlı seçim afişi De Gaulle'üanımsatıyor KİTAP YOK ETME KARARLARI İLE BİRLİKTE 24. KÜTÜPHANE HAFTASI BAŞLIYOR I..
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear