02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
19 MART 1988* CUMHURİYET/13 4 yaşındaki çocuğu köpek buyütmüş DÜSSELDORF (AA) Federal Almanya'mn Düsseldorf kentinde bir çoban köpeği tarafından büyütülen 4 yaşında bir çocuğa rastlandı. Polis, anne ve babasınm evde sürekli olarak yalnız bıraktığı küçük HorstWerner'in, bir köpek yavrusu gibi havladığmı, etrafı kokladığını ve uyuduğunu söyledi. Büyükbabasınm ihban üzerine eve giren polis, küçük çocuğu çıplak olarak köpeğin karşısında bir battaniyenin üzerine uzanmış, kernikle oynarken buldu. Bir polis yetkilisi, "Ev tamamen terkedilmiş gibiydi. Duvarlarda ve zeminde pislikler vardı. Çocuğun odasında kirli bir battaniye ve yerde yiyecek kınntüan bulunuyordu" diye kortuştu. NATO a RnSit ÇhfMU teknelerinden şişme botjara, yelkenliH t l O l wllWw lerden deniz fnotorlanna dek denizle ılgıli çeşitli eşyalann sergilendiği "8. BoatShow" dun Hilton Otel Conventıon Exhıbition Center'da açıldı Türkiye'nın yanı sıra ABD. Japonya, Ingıltere, f. Almanya, Fransa, Italya ve Hollanda'dan çeşıtli firmaların yer aldığı BoatShow'da "deniz dunyasınm" son yenılikleri sergılentyor Yeikenlıler. sürat tekneleri, her türtu tekne donanım ve aksesuarian. şışme boBar. ıçten ve dıştan takma deniz motortarı, sörfler, su kaynaMarı ve sualtı malzemelerının bulunduğu BoatShovv'da sergilenen teknelerin fiyatları ise 800 bın ıle 100 mılyon lira arasında değisıyor. BoatShow, 27 mart pazar gunune dek saat 11 0021 00 saatted arasında 4 bin 500 üra ödenerek geatebılecek. (Foto^raf Uygar Gurkan ı Sürat TUtuklama mizanseni 1 irtanda'nın başkenti Dublin'de. St. Patrick günü dolayısıyta düzenlenen törenler sırasında Chicago pohs müdurlüğunden iki polis bir tutuklama mizanseni sergilediler. Oublm'deki özel kutlamaya yakiaşık 300 bin Amerikalı katıldı (Fotoğraf: AP) tSTANBUL (AA) Uluslararası Stratejik Araştırmalar Derneği ile Türk Atlantik Antlaşması Derneği'nce ortaklaşa düzenlenen "NATO Semineri" sona erdi. Marmara Üniversitesi Rektörlük binasında düzenlenen seminerüı ikinci gününde, "Türk dış politikasnun temeJ ögeJerTni konu alan bir konuşma yapan Dışivleri Bakanlığı NATO Daire Başkaru Selim KaraosmanoğID, Türk dış politikasının önemli öğelerini, Türkiye'nin jeopolitik durumu, ekonomik rengi ve Türk milletinin beklentilerinin oluşturduğunu söyledi. Karaosmanoğlu, Türkiye'nin Yunanistan'la olan iüşkilerinde, menfaatlerini sonuna kadar korumaya kararh olduğunu belirterek, şöyle dedi: "YunanisUn'la ilişkilerde en ufak bir taviz söz konusu degildir. Kıbns sorununun mevcudiyeti, Türkiye'nin dış politikada manevra kabiliyelini biraz kısıtlamaktadır. Bu kısıtlamayı isteyenler, Kıbns sorununu sürüncemede bırakmaktadırlar." Semineri hil yolundaki Rmeileh, tcuzeydeki son sınır kenti. Kuzeygüney yolu üzerindekı bu kent aynı zamanda alkol satışlannın serbest olduğu son durak. RmeilehJi bir Lübnanlı karayolu üzerine kurduğu açık hava barında, kuzeyden güneye doğru gıden otomobıllere, serbestçe alkol alabıleceklen son lırsat uyansını bir ştşe viskiyi uzatarak yapıyor. (Fotoğraf: AP) Lübnaıftta alkol cenneti flJSSS,lsssS HABERLERİN DEVAMI (Baftarafı l. Sayfada) m muhalefetle diyalog içinde bulunmasının yararlanndan söz açmıştı. Muhalefet tabanı, parlamento dışmdayüzde 64'ü buluyordu; parlamento içinde muhalefeti devre dışmda bırakmak yanlış olurdu, öyle görünüyor ki 29 kastm seçimlerinin sonuçlanndan tedirginlik duyanlar haklı çıkmaktadırlar. ANAP çoğunluğu, Mecliste muhalefeti dışlamakta ve "benim dediğim dediktir" diyerek, en .temel konularda bile diyalog kurmaktan kaçmmaktadtr. Son gunlerde Meclis Genel Kurulu'nda süregelen kavganm özü budur. Dış ve iç siyasette ANAP, mu• hale/eti dışlarken, iktidann yalnız özal ve yakın çevresinin karnrlarma bağlı olarak yürütüldüğü unutulmamahdır. Bir yandan ekonomik dengeler bozulurken, öte yandan muhalefet ile iktidar arasmdaki köprülerin atılması, 29 kasım seçimlerinden "istikmr" bekleyenleri umutsuzluğo düşürecek bir iç siyaset ortamı yaratmaktadır. Her toplum yaşayarak öğrenir. Türkiye 1950'lerde istikrann yalnız parlamento çoğunluğuna bağlı olmadığını öğrenmeliydi; ama "hafizai beşer nisyan ile maluldür" özdey'ışine hak verdirecek bir umursamaziık ortalığı sarmıştır. Eğer ekonomi dar boğaza girmeseydU 4 Şubat Kararlan'nı almak zorunluğu doğmasaydı, sırada, yıirttaşın sırtma vurulacak yeni zam paketleri bulunmasaydı, ANAP'ın parlamento çoğunluğu belki bir istikrar unsuru olabilirdi; demokrasiyi ve özgu'rlü'kleri dışlayan iktidar, muhalefeti hiçe sayarak ve 29 kasımda sağladığı sandalye sayısım kullanarak yönetimini ülkede büyük çapta gerilimler oluşmadan bir süre yürütebilirdi. Oysa şimdi ANAP'ın muhalefeti hiçe sayan siyaseti, her gün topluma istikrarsızlık tohumlan ekmektedir. •• * • * : Konut ^ a^ii^n ^ 1 ^ , ^ Zafen'nın Fonu kalksın, Zafen' ARD1NDAK1 m.» ı • ARDBNDAKI ± ĞERCEK Tıırkıye taran urunu alsın 7 3 , HADt ULUENGtN BRÜKSEL 25 nisanda dışişleri bakanlan düzeyinde gerçeklesecek Türkiye AT Ortaklık Konseyi öncesinde topluluk tarafırun müzakere pozisyonlannı belirleyen Brüksel Komisyonu, bu oturumda Ankara'dan, gürnrük tarifelerinin indirilmesini ve ithalatta Konut Fonu Vergisi'nin kaldınlmasını istemeyi; Türkiye'nin AT ülkelerinden tanm ürünü satın alması "düeğiııi" de duyurmayı kaıarlastırdı. Dün "Akdeuz Grubu" adı altında toplanan ve Türkiye AT Ortaklık Konseyi'nin hazırlığı yapılan özel oturumda, esas olarak, Ankara'ran topluluk ülkelerinden ithal edilen ürünlere uygulaması gereken gümrük indirim tarifeleri üzerinde dunıldu. AT uzmanlan, Türkiye'nin anlaşmalar uyannca öngörülen indirim takvimini yıllardan beri gerçekleştirmediğini kaydettiler ve 25 nisanda Ortakbk Konseyi'nde bir "çıluş" yapılması gerektiği üzerinde anlaştılar. Böyle bir "çıkışa" ihtiyaç duyulmasının temel nedenlerinden birini de AT'den ithal edilen ve Türkiye tarafından "lüks luketim m»h" olarak adlandırüan ürünlere uygulanan yüzde yirmi oranındaki Konut Fonu Vergisi oluşturdu. Brüksel uzmanları, bu ek verginin gizli bir gümrük arttınmı olduğu görüşünden hareket ettiler ve Türkiye'de şu anda geçerli "him»yeci" Önlemlerin iki yıl öncesinden daha fazla olduğunu belirttiler. Bu yüzden de 25 nisanda yapılacak "çıkışın ", 1986 eylül ayı Ortaklık Konseyi'ndeki "hattriatmad»n" daha sert olması gerektiği üzerinde anlaşıldı. Öte yandan, dünkü "Akdeniz Grubu" oturumunda Ortakbk Konseyi sırasında Türkiye'ye bir "düekte" de bulunulması kararlaştınldı. Soz konusu "dUek", Ankara'nın bundan böyle AT ülkelerinden tanm urünleri ithalatı da yapmasında odaklaşıyor. Tanm ithalatı son derece sınırlı olan dışalımını yaptığı urünleri de genellikle AT dışı pa2arlardan sağlayan Türkiye'ye böyle bir "dilekte" bulunacak olmasının nedeni, Ortak Pazar tanm fazlasındaki yükseklikten ve Ankara'nın ithalatta serbestleşme poUtikasına paralel olarak AT'nin de bundan yeni bir hisse almak istemesinden kaynaklanıyor. ÇANAKKALE (Cumburiyel) 18 Mart Çanakkale Zaferi'nin 73. yıldönümü, Çanakkale'de ve yurdun çeşitli yerlerinde düzenlenen törenlerle kutlandı. Çanakkale'de düzenlenen törenlere Adalet Bakanı CMuuı Sunguriu da katıldı. tlk tören saat 09.00'da Cumhuriyet Alanı'nda Atatürk Anıtı'na çetenklerin konmasıyla başladı. tstiklal Vlarşı eşliğinde göndere bayrak çekilmesinden sonra Vali Muzaffer Ecemiş, Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Tuncer Erdinc, 2. Jandarma Er Eğitim Tugay Komutanı Tuggeneral Osman Çitim ve Belediye Başkanı Orhan Uğur, törene katılanların bayramını kutladılar. Cumhurbaşkanı Keaan Evren'in zaferin yıldönümü nedeniyle gönderdiği mesaj okundu. Mesajda Evren, "Yüce milletimiz kazandığı bu zaferle Tiirkun tıikenmez gucunu, yenilmczligini ve duşmanlan araç, gereç bakımından ne kadar kuvvetli olursa olsun imkânsızlıklar ve en kölü şartlar içinde btte nelere muktedir olduğunu dünyaya bir kere daha göstermiştir" dedi. SHP Genel Başkanı Erdal Inonü de bir mesaj gönderdi. Bakan Sunguriu, Belediye Başkanı Uğur ve Tuğamiral Erdinç'in konuşmalanndan sonra törene 18 Mart Spor Salonu'nda devam edildi. Öğleden sonra ise Seddülbahir'de Mehmetçik Anıtı'nda tören yapıldı. Törenlere daha sonra Hasan Meysuf, Barbaros, Hastane Bayın, Kumkale ve Seddülbahir ilk şehitler anıtında devam editdi. Askeri bandolar, şehrin çeşitli alanlarında konserler verdi. Gece de fener alayları düzenlendi, gemilerden havai fişek atıldı. Yurdun çeşitli yerlerinde düzenlenen törenlerde de Çanakkale Zaferi'nin önemi anlatıldı. Nikaragua'da çatışma (Baştarafı 1. Sayfada) halde \apıldıgı" öne suruldu. Hon duras savaş uçaklannın saldınsı sırasında, Sandinist hükümet tarafından bölgeye getirilmiş bulunan çok sayıda yabancı gazetecinin de büyük tehlike atlattıklan bildirildi. Nikaragua hükümetinin protesto noıasında, ABD'den, "bu ahlaksızca ve devletlerin bir arada vaşamasmı öngören uluslararası en temel kurallan hiçe sayan polilikasına son vermesi" de istendi. Başkent Managua'da bir basın toplantısı düzenleyen Devlet Başkanı Daniel Ortega, Honduras ve ABD'yi suçlarken gazetecilerin "Sandinista bnüklerinin Honduras"* girip girmedikleri" yolundaki ısrarlı soruları üzerine "Önemli olan paralı Contra askerlerinin Honduras'ta ne arsdıklandır'' dedi. Bu arada Nikaragua Devlet Başkanı Ortega'nın çağrısı üzerine BM Güvenlik Konseyi'nin acil olarak toplandığı bildirildi. Konseyin, NikaraguaHonduras arasındaki gerginlik ve ABD birliklerirun Honduras'a gitmesi olaylarını görüşeceği bildirildi. Bu arada, Nikaragua Dışişleri Bakanlığı sözcüsu, sınırdaU Sandinist birliklevn Honduras'taki Contralan püskürtme harekâtını başanyia tamamladıklannı ve sırurdan daha içeri çekilebileceklerini söyledi. n tepki gösJenmekle" suçladı. Arias, önceki gece düzenlediği basın toplantısında, son gelişmelerin, Nikaragua hükümeti ile Contralar arasında pazartesi günü yapılması planlanan barış görüşmelerini tehlikeye soktuğunu söyledi. Sorunlann savaş yoluyla değil, barış içinde çözülmesi gerektiğini vurgulayan Arias, Nikaragua'yı da gerilimi tırmandırmakla suçladı. Arias' ın bölgede banşın sağlanması için hazırladıgı plana imza koyan 5 ülkeden biri olan Guatemala da, imzacı 5 ülkenin dışişleri bakanlannın bir araya gelerek Nikaragua ve Panama'daki bunalımlan görüşmelerini istedi. Ancak bu çağn Honduras tarafından reddedüdi. Güney Amerika ülkelerinden Uruguay Devlet Başkanı Jnlio Sanguinetti de ABD'ye "Orta Amerika'ya müdabaJe edilmemesi" çağrısında bulundu. tngiltere Başbakanı Margarel Thatcher bölgedeki durumdan endişe duyduklannı açıklarken, SSCB ve ABD'yi "yersiz ve tehlikeli biçimde duruma müdahale etmekle" suçladı. bu açıklamasma karşın ABD'de, Demokratlann, bü sevkjyata tepkisi sürüyor. ABD'nin Honduras'a asker gönderilmesi Kongre dışında da büyük tepki yarattı. Beyaz Saray önünde düzenlenen protesto gösterisinde 24 gösterici tutuklanırken, California Eyaletinde, düzenlenen gösterilerde protestocular "Ogullanmıa eve geri getirin" ve "Emiriere degil aklınıza göre harekel edin" şeklinde pankartlar taşıdılar. Gdişen tepkiler üzerine ABD Savunma Bakanı Frank Carlucci, Honduras'a gönderilen Amerikan birliklerinin, burada yaklaşık 10 gün kalacaklanm açıkladı. New York muhabirimiz Şebnem Atiyas'ın haberine göre, Demokratlar kararın nedenleri arasında şunlann olabilecegi kanısındalar: Önümüzdeki haftalarda Contralara yardım paketini yeniden Kongreye sunması beklenen yönetimin zemin hazırlama girişimi, trangate olayınm önbas edilmesi ve dikkatin başka bir yere toplanması girişimi, Sandinistlerin pazarlıklar öncesinde iyice sıkıştırmak istedikleri Contralara Kongrenin onayına ihtiyaç kalmadan doğrudan yardım sağlanması. Demokratlar, benzeri ginşimleri daha önce de gördüklerini belirterek 1986 martındaki olaylan anımsatıyorlar. 1986 maründa >ine 1500 Sandinist, Contra kamplarım dağıtmak üzere Honduras sınınnı gecmişti. Bu arada Honduras Devlet Başkanı Jose Azcona tatildeydi. Amerikan yönetiminin ısrarı üzerine Azcona baskı altında yardım talebinde bulundu. Böylelikle yönetim, Kongreden 20 milyon dolarbk Contra yardımını geçirme irakânı buldu. Bu sırada Azcona'nm tatiline ara dahi vermedigi ve istifıni bozmadığı belirtiliyor. ABD yönetimi Nikaragua sınınna askeı göndermelerinin gerekçesini, yine Honduras Devlet Başkanı'ndan gelen talebe dayandınyor. Eleştiriler özellikle bu konuda yoğunlaşıyor. Demokratlar Amerikan askerlerinin Honduras Devlet Başkanı'nın yardım talebinden çok önce alarma geçirildiğini ve hazırlıklara başladıklarını belirtiyorlar. Talebin çok daha sonra geldiğini, Honduras'ın yine ABD baskısı altında yardım talebinde bulunmak zorunda kaldığım bildiriyorlar. Demokratlar, yönetimden, Honduras Devlet Başkanı'mn mektubunu açıklamasını ya da mektubun tarihinin bildırilmesini istiyorlar. Ancak yönetim ısrarla bundan kaçımyor. öte yandan Demokratlann arasında yönetimin yanında yer alanlar da var. Amerikan birlikkrini, Arias banş planının hayata geçirilmesinde Nikaragua'yı zorlayıcı bir güç olarak nitelendiren bu grubun başını Senatör Sam Nunn çekiyor. kutlandı Ttip bebeğe (Baftarafı 1. Sayfada) tanbul Universitesi Capa Tıp Fakültesi'nin aynı yöndeki başvurusunu ise birtakım eksiklikler bulunduğu gerekçesiyle reddetti. Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı Müsteşan T«ndogan Toksöz toplantıdan sonra yaptığı açıklamada, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin başvurusunun yönetrnelik hükümlerine aynen uydugunu söyledi. Büimsel kunılun bütün üyelerinin 8 nisan tarihinde Izmir'e giderek ap fakültesinin Tüp Bebek Merkezi'ni inceleyeceğini, ruhsatın bu incdemeden sonra verilece|ini belirtü. Ruhsat verilene değin bir işlem yapılmayacağı, uygulamaaın bu ineelemeden başiayacagı bildirildi. Müsteşar Toksöz, Türkiye'de yapılacak tüp bebeğin maliyetinin 45 milyon lira dolayında olacağını bildirdi. Tüp bebek için her yıl tngillere'ye Türkiye'den 150 çiftin gittiğini ve her çiftin onalama 8 bin sterlik harcadığını belirter. Toksöz, Türkiye'deki maliyetin bunun yansı kadar olacağını söyledi. Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı Müsteşarı Toksöz bir soru üzerine evli çiftlerde tüp bebek uygulaması yapılmasına karar verildigini kaydetti. Toksöz tüp bebek uygulamasımn çok pahalı olduğunu vurgularken insan gücü, araç gereç ve fınans bakımından güçlerin bölünmemesi için uygulamamn bir merkezde yürütülmesine karar verüdiğini söyledi. Baîman 'da 15 bin kişi yürüdü IsraiTi protesto Yıldız Üniversitesi'nde 7080 kadar öğrenci Israil bayrağını yakarak sloganlar attılar. BATMAN (AA) İsrail'in Arap topraklan üzerindeki FUistin halkına karşı uyguladıgı baskılan protesto etmek amacıyla, Sürt'in Batman ilçesinde yaklaşık 15 bin kişinin katıldığı bir yürüyüş ve miting düzenlendi. Batman'da cuma namazından sonra çevre il ve ilçelerden gelen ve eUerinde "Kahrolsun tsrail", Fflistin'eözgürtük", "Mücabil FUisÜn'' gibi pankanlar taşıyan kalabalık Atatürk Bulvan'na doğru yürüdü. Düzenleme komitesinden bir kişi, meydanda toplanan vatandaşlara hitap ederken tsrail'in insanlık dışı uygulamalarının er geç cezalandınlması gerektiğirü belirtti. Alanda toplanan vaıandaşlar, daha sonra ABD, Sovyet ve tsrail bayraklannı ateşe vererek çeşitli olaylan kınayan sloganlar attılar. Yürüyüş ve miting olaysız sona erdi. Yıldız Üniversitesi'nden bir grup öğrenci de İsrail aleyhine gösteri yaptı. Sayiları 7080'i bulan bir öğrenci grubu öğle saatlerinde dersten çıktıktan sonra okulun bahçesinde toplandı. Filistinlilere yapılan basküar nedeniyle tsrail aleyhine sloganlar atan grup, bir tsrail bayrağını üzerine gaz dökerek yaktıktan sonra dağıldı. ABD'deki tepkiler ABD'den önceki gün sevkedilmelerine başlanan 82'nci Hava Tümeni'ne bağlı birliklerin de Honduras'a tamamen ulaştıklan bildirildi. Kuzey Karolina'daki uslerinden 26 uçakla taşınan birliklerin Honduras Nikaragua sımrından uzak tutulacakları ve "yalmzca caydına amaç" taşıdıklan, Beyaz Saray tarafından önceki gün açıklanmıştı. Ancak Beyaz Saray yönetiminin Arias öte yandan Orta Amerika Barış Planı'nın mimarı olarak bilinen ve bu çabasıyla 1987 Nobel Banş Ödülü'ne sahip olan Kostarika Devlet Başkanı Oscar Arias, "ABD'yi aşı CÜNEYT ARCAYÛREK yaz.yor (Baftarafı 1. Sayfada) ANAP'lıların engin küttüıieriyle anlayamadıkları Demirel deyimiyle "tezyii, müzeyyifin kadnyla mütenasipse" Keçeciler'in nitelemesi "hakareti yapanın 'değeri' ile ölçülecek" boyutta. Asıl önemli olan ANAP'ın siyasal yaşamımıza bakış açısını içeren Keçeciler'in şu cümlesi: "Muhalefet partileri sayılarına bakmadan bizi burada engellemek ve Anavatan Partisi'nin çdgunluğunu yok farz etmek istiyorlar. Buna müsaade etmeyeceğiz." İztiyoruz ANAP, bakanryla milletvekiliyte bu cümleyi yürekien alkışlıyor. Oysa daha sonra muhalefet partilerinin büyük hkkletle karşı çıktıkları bu mantık. bu kafa yapısıyla yoğrulmuş, örgütlenmiş bir siyasal yapının gerçek zihniyetini sergilıyor. Demirel'in kuliste söylediği gibi, "Güdümlü bir rejimin mirasçısı olan ANAP, güdümlü bir muhalefet istiyor". Bu nedenle özal, 1983 Meclisini kimı yerde özleyen içerikte sözlerle bugunü karalıyor. Bir Calp'le, bir Sunalp'le "kuzu gibi munaleietin" özlemini çektiğini duyumsatan dokundurmalar yapıyor. Keçeciler, muhalefetin "sayılarına bakmadan" Anavatanı engellemeye çalıştığını söylerken Meclis kavramını hangi görüşle değerlendirdikJerini bir kez daha açığa vuruyor. Meclisin manevi bütünlüğünü basit aritmetik dengelere oturtmaya neredeyse elmalarla armutları toplamaya calışan kafa yapısıyla demokratikleşme sürecinde nereye varacağımızı artık kim kestirebilir? Bir muhalefet milletvekili kürsüye çıkar. sıfatından kaynaklanan hakkı kullanır, Kürt sorunuyla ilgili görüşlerini söyleT, ANAP derhal ayağa kalkar. Meclis kürsüsünün "suiistimal edildiğinden" başlayarak ülkenin bölünmezliğine dinamıt konulduğunu ifade eden bir önergenin hazırlanmasma önayak olur. Muhalefet halkın sırtma vurulan yeni zam zincirlerini içeren yasanın geçmesini önlemek, hiç değilse geciktirmek için içtüzuk kurallarına uygun engellemelere başlayınca, Keçeciler yine feryadı basar: "Bu aziz kürsüyü ve 'söz hürriyetini', milletvekilinin konuşma serbestisini istismar etmeye, suiistimal etmeye.. Geçecek kanuniarı engellemek maksadıyla kullanmaya hakları yokturrrr" diye bağırır, alkış toplar. Hatta Başbakanınca sırtı sıvaztanır. ANAP'a göre, muhalefetin neye hakkı vardır?.. İktidara göre, ANAP bir yasa getirir, muhalefet ancak kısıtlı sürelerde yarım yamalak konuşmalarla düşüncelerini söylemelidir. işi burada biter. Bundan sonrası artık yüzde 36lık oyla iktidara gelen ANAP'ındır. Yasayı isterse aynen, dilerse daha da ağırlaştıracak hükümlerle Meclisten geçirmek yetkisi iktidarındır. Muhalefet sözünü söylemeli, bir kenara çekilmeü, Nüfus cüzdanımı kaybetıim. Hükumsuzdür. MEHMET GÜNA Y Nıılti' cü/daııımı zayi eıcim Hukuuituzdur. Sf VY4Z L/X \ : Mecliste adeta bir izleyici durumuna girmelidir. Önceki gün Mecliste izlediğimiz kavga ANAP'ın Meclis kavramından habersiz bu tutumuna, bu zihniyetle yaşayan siyasal özüne karşı yapıldı. Demirel, "Bu kursü bir şartla hür olur, çoğunluğun tahakkümünden kurtulduğu zaman" <3iyor, ardından ANAP'ın siyasal hamuruna bir tuzak kurarak "Muhalefet bu kürsüyü istismar ediyor mu" diye soruyordu. ANAP çoğunluğu Demirel'in mantık satınna boynunu uzatıyor, hep bir ağızdan "ediyor, ediyor" diye bağınyordu. O zaman hak ettikleri yanıtı alıyorlardı: "Bu, doğrudan doğruya muhalefeti içine sindirmemenin işaretleridir". Daha sonra Demirel son seçimin rakamsal dayanağını ANAP'ın başına vuruyor, sekiz buçuk milyon oy alan iktidara karşı on buçuk milyon oyu temsil eden muhalefet gerçeğini anımsatıyordu. Yakın geçmişe değmen anımsatmasında "Üç partinin seçıme sokulup üç partinin seçime sokulmaması gibi bir durum Olmasaydı, >983 seçimlerini ANAP'ın kazanamayacağını" vurguluyor, tabii iktidar nimetleriyle kimi çarpık yöntemlerle 1987'yi hiç alamayacağı gerçeğinı zaman zaman suskuniaşan ANAP'lıların yüzüne fırlatıyordu. Kuliste beleşten gelen iktidarı özetliyordu: "Askeri dönem devlet olanakları çarpık seçim yasası." SHP adına Hasan Fehmi Güneş aynı duzeyde, ikinci olumlu konuşmayla kimi sonuçlar çıkaran demokratik bir ders veriyordu. Yaklaşımı Demirel'e koşut, ancak ayrımlıydı. "Muhalefet sıraları buradan giderse ulusun yüzde 64'ü gitmiş olur ve siz çoğunluğu temsil edemezsiniz, meşruiyetiniz tartışılır, azınlığı temsil edersiniz" derken, gerçeğe projektör tutan bu irdemeleri ANAP çoğunluğu, hele Özallar, Keçeciler kavrayabiliyor muydu, çok kuşkulu. ANAP zihniyetini, yapısını açık seçık ortaya koyan sözlerine ya o dakika kavrayamadıklarından ya da yanıt bulamadıklarından tepki gösteremeyen iktidara bir durum saptaması yaparak şöyle sealeniyordu: "Sizde bir kişi söylüyor, hepiniz teksir makinesi gibi yineliyorsunuz!" Güneş'e göre, "Devleti batırmaya yönelik bir iktidara asıl muhalefet tahammül" ediyor, bu çoğunlukla 'bir arada yasamayı' sürdürüyor. Güneş bu yargıyı söylerken asıl dayanılmaz olan, halka hemen hergün yasayla ya da aldığı ekonomik kararlarla cehennem hayatı yaşatan gucün, Meclis dahil her şeyi rakamlarla bakkal hesabına çeviren ANAP olduğunu göstermek istiyordu. Gerçekten muhalefet "tahammül" ediyor, en azından kürsüden ılkel bemokratik anlayışın adresi belli kime ve kimlere egemen olduğunu ad vererek söylemıyordu. Şu cümle ANAP'la gelen genel manzarayı yeterince özetliyordu: 'Çağ atlamak için çağdaş olmak lazım!" Bu kadar kısa sürelerde dolgun içerıkle ülkenin içine duştuğü siyasal, ekonomik yapıyı anlatan iki konuşmaya karşı yönetıcılerimizjn durumu iki sözcükle özetlenebilirdi: Kös dinlıyorlardı!.. yarası (Baştarafı 1. Sayfada) 938 liralık ücretin harcama şekline göre yaklaşık 1.2 milyon lirası da dolaylı vergi olarak, ücretlinin elinde biraz durduktan sonra devletin kasasına doğru bir yolculuğa çıkıyor. Yıllık toplarn 15 milyon lira brüt geliri olan bu çiftin ödediği Gelir Vergisi, brüt ücretinin yüzde 23.16'sını buluyor. Bu oran, 9 milyon 861 bin 938 liralık net geürle karşılaşunldığında Gelir Vergisi oranının ytlzde 35.2'yi bulduğu ortaya çıkıyor. Eşlerden, brüt 5 milyon lira kazancı olanın yıllık Gelir Vergisi 1 milyon 39 bin lira tutuyor. Bu kişinin aylık brüt maaşı 416 bin 667 lira, net kazancı da 270 bin 83 lira düzeyinde kalıyor. Yıllık brüt ücreti 10 milyon lira olan bir kişi de bu paraıun 2 milyon 435 bin 849 lirasını Gelir Vergisi olarak odüyor. Bu kişinin de aylık brüt kazancı 833 bin 333 liraya, net kazancı da 551 bin 749 liraya geliyor. Aynı çiftin, yıllık sigorta primi gideri de toplarr. l milyon 603 bin 168 lirayı buluyor. 5 milyon lira brüt ücreti olan eş yüda tam 700 bin lira sigorta primi ödüyor. 10 milyon lira yıllık brüt ücreti olan diğer eşin yıllık sigorta primi 903 bin 168 lirayla 1 milyon liraya dayanıyor. Aynı çiftten bir yıl içinde 60 bin lira da Damga Vergisi kesiliyor. Ücretli çiftin diğer harcamaları ve ödediği dolaylı vergüeri hesaplamak . için önce zorunlu dayanıklı tüketim mallarını hesaplamaya aldık. Yeni evli çifte, elektrikli süpürge, buzdolabı, camaşır makinesi, renkli TV ile bir yatak, yemek masası ve iskemle için toplam 3 milyon 89 bin liralık fatura çıkardık. Bu faturanın içindeki 402 bin 913 liralık bölüm, bir dolaylı vergi olan KDV'yi oluşturuyor. Çiftin yıllık gıda maddeleri harcamasına da ayda 150 bin liradan toplam 1 milyon 800 bin lira ayırması gerekiyor. Bu gıda maddelerinin tümünün KDV'de yüzde 3'lük orandan işlem görmesi durumunda bile ödenmesi gereken dolaylı vergi 54 bin lirayı buluvor. Ayıu çiftin giyim, Tekel maddeleri, taşıma ücreti, yakıt gibi diğer zonınlu mallarla diğer giderlere harcamalan da işin içine girince, ödenmesi gereken toplam dolaylı vergi 1 milyon 193 bin 134 ürayı buluyor. Çanakkale belgeselî için TRT'ye büyük tepki "Kececüer züıniyetini ayakta tuHaber Merkezi Çanakkale Zaferi'nin 73. yıldönümü nedeniyle Su lan ve Keçeciler'in temsil ettigi bu udi kaynaklı Faysal Finans Kurumu hükıimetin Atatürk müiiyetçiligine tarafından reklam olarak hazırlanan aykın programlar yapması da gayet program büyük tepki uyandırdı, dogaldır, başkaa beklenemez." SHP "Atatürk'ün adınm anılmadığı ve ta Grup Başkan Vekili Hikmet Çetin ise rihi natalar ^apridığı*1 bildınlen prog program konusunda yayından sonramla ilgili olarak gazetelere telefon ra partiye çok sayıda telefon geldiyağdı. TRT protesto ediürken Ata ğini söyledi. "Beni genel merkezden türk'ten neden bahsedilmediği, arayarak protesto telefonlan yağdıTRT'nin bu programı neden kendi ğmı söylediler" dedi. hazırlamadığı soruldu. Çanakkale Zaferi ile ilgili program Keçeciler: TRT özerktir dün gece televizyonun birinci kanaANAP Genel Başkan Yardımcısı lında yayınlandı. 25 dakika 11 sani Mehmet Keçeciler, programla ilgili ye süren programda Mehmet Akif sorumuzu yanıtlarken, TRT'nin Ersoy'un "Safahat" adlı kitabı ve şi özerk bir kuruluş olduğunu savunairlerine yer verildi. Bir tiyatrocu da rak "TRT kendi kanonlan çerçevegazi rotünde savaş bölgesini gezerken sinde çalışır. Hükümetin ve iktidar görüntulendi. partisinin müdahalesi söz konusu Programın bitiminden sonra yur olamaz. TRT kendbi böyle bir şey dui her yerinden TRT'ye ve gazete yapınış" dedi. Keçeciler, Fikri Sağlere protesto telefonlan yağdı. En çok lar'ın, "Kececiler zihniyetinin hâkim tepki "Ataturk'ten bahsedilmemesi" olduğu bir hüküraetten başka bir şey üzerinde yoğunlaştı. Bunun yanı sı beklenemeyeceği" yolundaki sözlera pek çok tarihi hata yapıldığı bil ri ammsatılınca. "Fikri Saglar'dan dirildi, özetlikle Çanakkale Savaşı ancak böyle bir açıklama beklenirnda kullamlan savaş malzemelen ye di. Faisal Finans'ın hazırladıgı bir rine 2. Dünya Savaşı'ndan kalma programla böyle bir bağlantı kurmak araç ve gereçlere yer verildiği, tarihi çok iptidai" biçiminde konuştu. kişilikler konusunda pek çok hata yapıldığı belirtildi. Kahveci Programı izleyenlere göre, Seyit Devlet Bakanı Adnan Kahveci, onbaşırun 240 kiloluk mermıleri kal"programı görmeden bir değerlendırarak yerleştirıldiği toplar yanlış dirme yapamayacağını" söyledi. gösterildi. Kahveci, "KaJdı ki TRT bana bağlı Bir bayan okur programla ilgili bir kuruluş değildir. Bir ilgili kurugörüşlerini ağlayarak şöyle dile geluş olarak da bakanlığa gelişimden tirdi: bu yana bir kez bile açıp da herhan"Ben Çanakkale savaşlarında şegi bir program hakkında herhangi bir hit vermiş bir ailenin bire>i)im. Yadüşüncemi sövlememişimdir. TRT yımlanan bu programdan ulanç duyile programlar düzeyinde bir ilgim dum. Böylesi bir programı Faisal Fi yok" biçiminde konuştu. nans Kunımu'nun finanse etmesi. TBMM'deki vergi yasa tasansı göprogramın içeriği Alatürkümüzün ruşmelerine katılan milletvekilleri, adından bile söz edilmemesi oidukprogramın ya>ımlandığı saatlerde geca onur kınadır. Bu, bir şirkeün reknel kurul çalışmalan devam ettiği için lam filmidir, bizim ulusai zaferimiprogramı izleyemediler. zi anlatan bir program olamaz." Telefon protestosunda "Bu bir reReklam filmi zalettir. Cumhuriyet bayramınuzla Filmin Faisal Finans Kurumu tailgili programı acaba hangi yabancı rafından bir reklam olarak hazırlankuruluş finanse edecektir" denildi. dığı bildirildi. Edinilen bilgiye göre Muhalefet partileri de programa program önce ön anlaşma imzalanbüyük tepki gösterdi. SHP Genel madan denetime tabi tutularak uySekreteri Fikri Sağlar, programla ilgun bulundu, daha sonra reklam gili olarak "Bugünkü hükumellen dairesi tarafından on anlaşması imzaten Atatiirk milliyelçüigi belüemek zalandı. TRT'nin programın yayınmümkiin değil" dedi. Sağlar şunlalandığı süre için Faisal Finans n söyledi: Kurumu'ndan para aldığı öğrenildi. Şans makinesinden 127 milyon kazanan çift yargılandı lsUnbul Haber Servisi Büyük Sürmeli Oteli'ndeki kumar makinelerinden en büyük ikramiye olan 127 milyon tirayı kazandıktan sonra haklarında dolandırıcılık savıyla dava açılan MenlMehnıet Sungur çiftiyle Uluk Bahar'ın vargüanmalanna başlandı. Kumar makinesine her hangi bir müdahalede bulunmadıklarını anlatan samklar, suçlamaları kabul etmediler. Istanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki dünkü dunışmada sorguları yapılan samklardan Mehmet Seçmen Sungur, büyük ikramiyenin eşi tarafından kazanıldığı sırada otelde olmadığını, ileri sürüldüğü gibi makineyi elle bozacak teknik bilgiye sahip olmadığını ve bir gazetede yayımlanan açıklamalannın çarptırüdığını savundu. Meral Sungur ve Ufuk Bahar ise, kumar oynarken makineden sinyal sesi geldiğini ve makıne ekranında "5 bar" yazdığını belirterek bü>iik ikramiyenin kazanıldığmı başkalanndan öğrendiklerini anlattılar. Daha sonra otd yetkililerinin kendilerini kutladıklannı ve ikramiyenin 7 milyon liralık bölümünün nakit ödendiğini geri kalan bölümün ise sonra ödeneceğinin bildirildiğini belirten Sungur ve Bahar, makinelere her hangi bir elle müdahale etmelerinin olanaksLz olduğunu söylediler. Sanıklardan şikâyetçi olan Tur Otel Turizm ve Otelcilik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkaru Erdal Onal da, olayın basın aracıhğjyla kamuoyunda duyulmasından sonra, sanıkların başka otellerde de hileyle büyük ikramiyeler kazandıklanna dair kendilerine yapılan ihbarlar üzerine sanıklardan şikâyetçi olduklarım anlatiı. Önal, ikramiyenin kazarulması sırasında hile yapılıp yapılmadığmı bilmediğini de sözİenne ekledi. Duruşma, tanık otel yöneticilerinin dinlenraesi için ertelendi. Mücadeleci Ağaç Bayramı'nda ücretsiz fidan tstanbul Haber Servisi Orman Haftası, Ağaç Bayramı ve Dünya Ormancılık Günü nedeniyle 2127 mart tarihleri arasında İstanbul'da çeşitli etkinlikler düzenlendi. J istanbul'da Uk tören pazartesi günü saat 10.00'da İl Genel Meclisi binasında Vali Cahh Bayar'm konuşmasıyla başlayacak. Aynı gün Bakırköy Belediye Başkanlığı'nın Atışalanı'nda geleneksel ağaç dikim töreni yapılacak. Semra Özal'ın da katılacağı törenden sonra Bakırköy Adile Naşit Kultür Merkezi'nde, şiirresimkompozisyon yarışmasında derece alan öğrencilerin ödülleri verilecek. Bu arada Istanbul Şehirliler Derneği, ellerindeki 1000 fidanı isteyen resmi kunımların bahçesine ücretsiz dikebileceklerini bildirdi. Dernek Başkanı Erol Akkartal, cuma günü Üskudar'da İncirlibostan futbol sahasının çevresine 250 fidan dikeceklerini bildirerek, "fidan isteyen kurumların kendisinin 350 50 5", öteki dernek üyelerinin 339 26 16, 350 48 95, 131 70 01, 169 52 29 numaraU telefonlanna basvurabileceklerini" söyledi. (Baftarafı 1. Sayfada) lü "INoel Parusi Baskım" sırasında rehin alınan 12 devlet adamının yaşamı karşılığında 13 arkadaşı ile birlikte serbest bıraküdı. Sandinistle. iç savaşın bittiğini açıkladılar ve yönetimi devraldılar. Ulusai Muhafızlan dağıttılar. FSLN'nin başkan adayı olarak 1984'te seçimlere katılan Daniel Ortega, oylann büyük çoğunluğunu alarak 6 yıl için devlet başkanı seçildi. (Baftarafı 14. Sayfada) lenen firmalar şutılar: Siemens (F. Almanya), VVestinghouse (ABD), Hughes (ABD), Thomson (Fransa), Marconi (İngiltere), General Electric (ABD), Plessey (İngiltere), Selenia (ttalya), Telefunken (F. Almanya). Proje kapsamında 9 radar bulunuyor. Tekliflerin ahmından sonra değerlendirme çalışmalarına başlanacak. Helikopter iiıetimi projesi: Bu proje için 5 ülkedeki 6 firmadan teklifler alındı. Bu fırmalar şöyle: MBB (F. Almanya), Aerospatziale (Fransa), Westland (İngiltere), Agusta (ttalya), Skorsky (ABD), BeU (ABD). Proje için gelen teküfler Genelkurmay Başkanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, kuvvet komutanlıklan, Emniyet Genel Müdürlüğü ve TUSAŞ temsilcilerinden oluşan uzmanlar heyeti tarafından değerlendirmeye tabi tutuluyor. Bu sonuçların da en kısa süre içerisinde Savunma Sanayii İcra Komitesi'ne sunulması bekleniyor. Alçak irtifa hava savunma sistemi üretimi projesi: Kara kuvvetlerinin sabit tesislerini, hareketli birliklerin'ı, alçak irtifa tehditlerinc karşı korumak için açılan bu projede yanşan fırmalar şöyle: British Aerospace (İngiltere), Euromissile MBB (FransaAlman konsorsiyumu), Ford Aerospace (ABD), Contraves (Isviçre), Buhrle Switzerland (İsviçre). Proje için firmaların verdikleri teküfler üzerindeki teknik ve ekonomik değerlendirmeler surdürüluyor. Ineiltcıc'Je İngilizce, haftada 94 pound'dan itibaren BARAT 147 44 88 148 43 57 Savunma BURSA İŞ MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 1987/358 Davaa BağKur Genel Müdürlüğü tarafından davalılar Orhan Dilgen, Metin Delegen, Rıfat Delegen, Meliha Delegen, Şeniz Delegen ve Çetin Delegen aleyhlerine mahkememize açılan rücuan alacak davasının yapılan duruşması sırasında davahlardan Orhan Dügen, 1257 sk. No: 7 IZMtR adresinde bulunmadığından adına çıkanlan davetiye tebliği edilememiş ve ilanen tebligat yapılmasına karar verilmiştir. Adı geçen davalı ORHAN DtLGEN, 22.4.1988 Cuma saat 9.30'da dunışmada hazır bulunması, bulunmadığı takdirde bir vekille kendisini temsil ettirmesi, bu dava ile ilgili ibraz etmek istediğiniz belgeleri duruşma gününe kadar göndermeniz veya duruşmaya getirmeniz gerektiği, dunışmaya gelmediğiniz veya bir vekil tarafından temsil edilmediğiniz takdirde yargılamaya yolduğunuzda devam edileceği ve karar verileceğı zımnında davetiye yerine kaim olmak uzere ilanen teblifc olunur. YENİ TÜRKÜ DERYA KÖROĞLU SELÎM ATAKAN FUAT OBUROĞLUİMURAT BUKET CENGtZ ONURALTUĞRUL BAYRAK 1 9 MART Cumartesi Saat: 1 V. BUGUN ATLAS SİNEMASI Beyoğlu143 75 76 J
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear