Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet AIDS'e karşı güvenüporno ABD'de 'best seller' video Sahıbı Cumhurıyeı Matbaacıhk ve Gazetecilik Turk Anonim Şırketı adına N«dir Nadi • Cenel Yayın Müdüril: Hısaa C a u l , Müessese Müdürü: Eninc UHİüıtii, Yazı Ijlcn Müdürü. Okay Gontnsln, # Habcr Merkezi Müdürü Yttçıa Bıyer, Sayfa DUzenı Yönctmeni AU Acar, • Temsılcıler: ANKARA: Valçıa Dot«n, İZ.MİR: HJIUMI Çethkayı, 1DANA: Olal Batlaoııc. istanbul Haberten. Ertaa AkyıUu, D15 Habcrler: Erjuı Balcı, Ekonomı: Osmu Ll»g«y, KttltOr Cdal ÜMcr, Spor Danışmanı: Abdulktdjr Yncetaum, Düzeltme Reflk Durbı*. BılımEjitira: Şaaia Alpıy, IşSendika: Şfikrın Kcteaci, Yun Haberlerı: Necdet D o f » , Dızı Yazılar: Kertm Çıkfkan, Bursa Lrveal GeacclU, # Koordinatör Ahıael Konıbaa, • Malı Işler: Erol Erkvt, • Reklam: A™* ToniB, Ek YayrnUr. Harya Akjrol • ldare HHKVİ» Gürer, Işkımc: öadcr ÇcUk, Bılgiljlem: Nai] (aal. &ZKUI Mt Yaym. Cumbunya Malbualık vc Guacdlik T A.Ş Turk Ocafc Cad. 39/41 Cıtllotlıı 343)4 l a PK' 246tsunbul Tcl 512 05 05 (20 lul), Tefc*: 22246 Fax: (t) 526 «0 72 % Buroltır Aakırm: Zıya COkalp Blv. InkıUp S No: 19/4, Tel 133 11 4147, Tckı: 42344 Fax: (4) 133 12 64 # lınlr H Zıyı Blv 1352 S.2/3, Td: 13 12 30, Tdex: 52359 F u (51) 13 12 30 # A a u u : Inona C«d 119 S No i Ku I.Td: 114550119731, Tekx;621S3, Fıx: (71)32*056 TAKVIM 13 MART 1988 Irasak: 4.48 Guneş: 6.13 öğje: 12.18 Ikindi: 15.36 Akşam: İ8.14 Yatsı: 19.33 Lacrovc, Lagerferd, Montana Paris'te podyum arenasına çıkıyorlar Doruktaki heyecan Bakalım kimler parlayacak, kimler sönecek?Renkler?.. Yoksa derin kış renkleri mi? Boylar mini mi gene? Yoksa öpüyor muyerleri? NECLÂ SEYHUN Gidiyorum. Paris'te kış moda şovu başlamak üzere. Bakalım kimler parlayacak, kimler sönecek gene. Heyecan dorukladır. Son modeller, son provalar... Christian Lacroix aynı çılgın sükseyi 8889 kış modasında da sürdurebilecek mi bakalım?.. Gelen daveııyeler arasında onunkini de bulunca, sevinmedim desem, yalan. Eh şu anda moda dünyasırun burnu en havada modacısı o! Ona bir davetiye bulabilmek için herkes birbirini kınyor. Bakalım kışa aynı canlılık var mı? Canlı renkler?... Sarılar, kırmızılar, veşüler?.. Yoksa derin kış renkleri mi? Pas kırmızılan, çam yeşilleri, bordolar, sisli kış sabahlarım anımsatan dumanlı mavıler mi?.. Boylar yazki kadar olmasa da minı mi gene?.. Dizkapağı çevresınde .ıkıllı uslu mu?.. Yoksa midi mi, yok^a ve yoksa handiyse öpüyor mu yerleri?.. Birinden biri kuşkusuz. Ama hangisi?.. Saçın öne duşmesine az kaJdı. \k mı, kara mı gorecegız. "Kısa olacak" diyenler de kazanmayacak, "uzun olacak" diyenler de... Kazanan yaJjıızca modacıiar olacak. Ama LacrOLx, ama Lacroix dcgil de Lagerfeld, ama Lagerfeld degil de Montana... Gidip bir göreKm. Nedir, ne degüdir? Şu anda görmediğimiz kış modası hakkında bir şey söyleme olanağı yok. Ama, modacıiar için coktar> bitmış, buna karsjn daha yaşanmaya başlamamış yaz modasının "arkasmdan" ya da "önünden" söylenecek Saatler 27martta ileri ahnacak ANKARA (AA) Cün ışığından daha fazla yararlanmak için ileri saat uygulamasına geçilecek. Resmi Gazete'nin dünkü sayısmda yer aian Bakanlar Kurulu karanna göre, bütün yurtta saatler 27 mart pazar gunü saat 01.00'den itibaren 1 saat ileri ahnacak. ABD'de bir video şirketinin AIDS tehlikesine karşı çıkardığı ve "güvenli seks tekniklerini" içeren video kaset kapış kapış satıhyor. ŞEBNEM ATİYAS NEW YORK "Yazıh yönlemler yeterli değil; videomuzu alın, AIDS tehlikesi olmaksmn garantiliseks vönterolerini (adından bir şej kaybetmeden biz/at izleyin." Bu ve benzeri ifadeler, şimdi video dukkânlarının pomo köşelerinde kırmızı bandajlı "xxx" videoların üzerinde yer alıyor. Ve kapış kapış satılıyor. Öyle kı, piyasada şu anda 30'dan fazla garantili seks videosu çıkaran video şirketi mevcut. AraJannda en tamnanı "The Sequel." The Sequel için piyasada "Bu konuda gerçekten standardı saptaımş" denıliyor. Adult Video Nevvs dergısinin editörü Paul Fbnbein'a göre, The Sequel, diğer 30 yeni şirketle karşjlaştınlamayaeak derecede başanlı. AIDS'e karşı korunma yöntemlerinin "nasıl zevk verebüecek hareketlere" dönuştürulduğunü profesyonel bir biçimde sergiliyor. The Sequel, başansının ürünlerini gayet iyi topluyor. lsıatıstiklere göre, geçen yıl kıralanan ve loplam 1.15 milyar dolar kâr getiren porno videolann ytızde 23'u "garantıliseks" türü. The Sequel'in bundan net geliri ise 500.000 dolar Fıshbein The Sequel'i şöyle övüyor: "Şimdi bazı porao film yapnncılan, insanlann gerekli tedbirleri almasını sağlamak uzere egitilmeleri gerektiğini. bunda da kendilerine duşen sorumluluğu jerine getirmeleri gerektiğini duşunuyoriar. Gecen bafta bo soruoılu davranış, garaatiliseks videolannın satışlarda liste başı olması ile karşılığını gordü." tşin en garıp tarafı ise The Sequel'in "garanlüiseks" piyasasına ilk adımı atmasını saglayanın "muhafmzakâr ve eline erkek eH degdirmtyrn" bir Salt Lake City guzeli Bayan Elisa FJorez olması. Geçenlerde The New York Times gazetesi, Bayan Elisa Florez ile yapılan bir röportajı yayımladı Bu Ûginç röportaj şöyle başlıyordu: "1984'te George Tona İ'niversilesi'Bde si>asal bBimlerde okurken Elisa Florez. AIDS'in ne oklugunu bilmiyordu. Florez, Salt Lake City'de eline erkek cii bik değdirmeyen muhafazakâr bir kızdL Bugiin 26 yaşında olan Florez, "ftşil Kapının Ardında' adlı The Sequel Serisi Video'nun yıldızı ve baş ögreticisi olarak AIDS'e karşı açlıgı seferi surdunıvor. Tbe $equel, emin seks serili ev videolannın onculerinden." Gerçekten de tıpik XRay yıldızlarından hayli farklı görünen Bayan Florez Times'a şunlan söylemiş: "Guvenli seksin de son derece eglenceli ve erotik olabilecegini kanıtlamak isledim. Saglık bakanının çıkıp insanlara koroyucu kullanmalannı, garantili seks uygulamalannı tavsiye etmesi tabü ki son derece önemli. Ancak eger onlara birisi bunun da son derece cekki olabilecegini gos(erirse bu daha onemli olacakür." "Yeşü Kapının Ardında" adlı 88 dakikalık video kaset, daha piyasaya çıktığı anda 22.000 kişı tarafından kapışılmış. Habere göre filmdeki karakterler, koruyucu kullamlmasımn çeşitli yönıemlerini ve AIDS'e karşı, sevişırken alınabilecek teknik tedbirleri tıpik bir porno diyaloğu içinde ızleyicılere sunmaktalar. Bayan Florez'in geçmişi de ilgınç. Son derece muhafazakâr bir aileden gekü&i belırtılen Florez, 15 vaşından itibaren çeşitli görevlerle ABD Senatosu'nda çalışrraş. özeüikle Cumhuriyetcilerle. En son Cumhuriyetçi Milli Komite'de, aıdından 1984'te Reagan'ın seçım kampanyasında çalışmı$. Hülyu Koçyiğü, Yunan TV^sinde ATtNA (AA) Sinema sanatçısı Hülya Koçyiğit, Yunanistan'ı ziyaret etmek istediğini söyledi. Koçyiğit, Yunan televizyonunun birinci kanalındaki magazin ve aktüalite konulu "Saat 3 " programında yayımlanan röportajında, Yunanistan 'da çok sayıda hayranı bulunduğunu ve Yunanlı hayranlarından sık sık mektup, hatta hedîyeler aldığını belirtti. Sinema sanatçısı Hülya Koçyiğit, Yunan televizyonu muhabirinin "Filmlerinizde niye herkesi ağlatıyorsunuz?" sorusuna da "Bu benim suçum değil. Filmlerin senaryolan öyle gerektiriyor" şeklinde cevap verdi. Ağca için af başvurusuna ret 88 yazımn kocaman çıçeklı şapkalan, XV. Louis stiHndeftyonklaf,Oıor'dan. sözler var. Her şeyden önce canlı bir yaz 88 yazı. Biraz çılgın, biraz gözü pek. Ama renksiz değil, her anlamda. Hareketli, yajama sevıncı dolu. Mininin minısi etek boyları, görkemli sepet etekler, fiyonklu saten pabuçlar, çiçeklerle dolu kocaman şapkalar. Bir süriı görmedea geçilmesi olanaksız yenilık. Giyilir, giyilmez, sevilir sevilmez. O ayrı hikâye. Ama Lacrouc « i J I I , JIIBVIVUI IIIVAUI U U I I J Q sarstı, silkeledi moda dünyauıvıuuı sını. Moda için çok tehlikeli olan uyuşukluktan, bıteviyelıltten kurtardı. Bir anda zirveye yukselerek, rekabeti kamçıladı. lyidir. Kım kazamrsa kazansın. Bize göre hava hoş da, onlara göre ölüm kalım. Ne soluk soluğa, ne yürek afızda meslek. Hele sivrilmişseniz.. Hele dünya ayaklannızın altındaysa. tp cambazlıgından bin beter bir iş... Nasıl tutturulur o denge?.. Nasıl ulaşılır düşmeden, bir mevsimden ötekine... Bır anda 7 kat gökyuzune çıkabıu ı ı O1 U .1 O ikdl K*Jli.y UZ.U1IC LtKdUl" lir, bır anda 7 kat yerin dibıne girebilirsinız. Moda bu!.. Şakası yok.'.. ROMA (A A) Papa İkinci Jean Paul'e, 1981 yılında suikast teşebbüsünde bulunan terorist Mehmet AU Ağca'nın annesi tarafından • yapılan af başvurusu, Italyan Adalet Bakanlığı tarafından reddedildi. Bakanlıktan yapılan açıklamada, Müzeyyen Ağca'nın geçen yıl eylül ayında oğlunun affı için yaptığı başvurunun kabul edilmediği bildirilirken, konuyla ilgili aynntıya girilmedi. Ağca'nın annesi, geçen yıl Papa ile görüşmek için gittiği Roma 'da bir af başvurusu daha yapmış ve o başvuru da reddedilmişti. ittlyan modacı CompltceVıin bu moöefi. heftesc göre deflif 6twt. Basile'nin çiçetdi kısaok, omuztan açıkta tnrakan bir elbtsesi. unden düömefi, açık. 'aris, merakla ^Djo'yu bekliyor Ses sanatçm tbrahim Tatlıses'in, nisan ayında Paris'te Zenith Kapalı Salonu'nda vereceği konserin Fransa'da yaşayan Türkler kadar Fransızların da ilgisini çekeceği tahmin edüiyor. Tatlıses Strasbourg'da da bir konser verecek. SABETAY VARDL PARİS Ses sanatçısı tbrahim Tatlıses nisan ayında Paris'te iki, Strasbourg'da bir olmak uzere Fransa'da üç konser verecek. Paris'in Bercy Spor Saionu'ndan sonra en büyük kapalı salonu olan Zenith'e çıkacak olan ünlü sanatçırun, Fransa'da yasayan Türkler kadar, Fransulann da ilgisini çekeceği tahmin ediliyor. 6000 kişilik "Zenhh" kapalı salonu büyük oldugu kadar, Fransanın en çağda$ aıünk ve toplanü merkezlerinden biri olarak tarunıyor. Genellikle rock topluluklannı konuk eden "Zeatth", Cumhurbaşkanhğı seçimine bir aydan az bır süre kala büytlkkücük adaylann politik toplanlılanna sahne oluyor. Başka bir deyişle tbrahim Tatlıses ve 17 kişilik saz topluluğu, Serge Geinzbourg gibi Fraosa'da çok tanınan ve sevilen bir rock şarkıcısıyla bir politik toplantı arasında sahneye çıkacak. Alüminyura tfirti hafif malzemeden üretilen ve dev bır sirk çadınnı andıran Zenith'in yöneticılen, salonlannın ses ve ışik dtizeni konusundaki olumlu şöhrete leke düşmemesi için organızasyonu yapan AISTye CTürk Topluluğunun Bütünleşmesı ve Bügılendirilmesı Dernegi) koşul üstüne koşul ileri sürmüşler. Dernek yöneticilerinin bildirdiğine göre, tbrahim Tatlıses'in sesine ve orkestrasyon özelliklerine göre ışik ve ses düzeni yenjden düzenlenmiş. tbrahim Tathses'e Paris'te konser verdirme işini ustlenen AIST, göçmen i$çilerin sorunlarıyla uğraşmayı görev edinmiş, eşine Batı ülkelerinde çokça raslaoan bir kurulu$, daha önce çeşitli sergüeT ve kultUrel faaliyetlerde bulunmuş. önümUzdeki aylarda da Türk ressamlannm tablolannı sergileme tasarılanndan soz edıyorlar. tbrahim Tatlıses'i davet etme fıkri yöneticilerden birinin aklına bir anda gelivermış. Her şey o "bir an" dan başlıyor. önce Tatlıses'in menajen Hasan Bora ile temasa geçilmi$. Yakın tarihJerde Tatlıses'in Almanya1 da tumede olacağı öğrenilince, bem işler kolaylasmı$ hem de kollar ijı'ce sıvanmış.. "İkinci hamk Zenith salonumı klrahunak olacakü" dıye anlatıyor aynı yönetici.. Tlna Tamerin ve Fransa'ya gelen bemen türn uluslararası ünlülerin uğrak yeri olan Zenith'in ayarlanması kolay olmamı$. Güçlükler çesitK.. Birincisi Tatlıses Fransa'da tarunmıyor ve Zenith öyle her önüne gelenin boy gösterecegi bir yer değıl. lkincisi, Almanya turnesi tarihiyle salonun boş olduğu tarihler birbirini tutmuyormuş. Başka bir konserin iptal edılmesiyle bu engel biraz tesadufen de olsa 10 nisan olarak halledilmiş. "Işik ve ses dozenine 125 bin, salon kiraana 175 bin frank verdik" diyor yönetim kurulu üyeleri. "Ama, Air France, tarizm şMıetleri, Rmaoit gibi yerierden reklan saglanınca işler biraz kofatyfaça" diye de ekliyoriar.. Biletler 100 Fransız Frangı'na satışa çıkanldı. latlıses'li reklam afişleri şimdilik "StmfeowsS^nl Denta" gıbı Türklerin yogun olduğu bir mahaJlede gözükuyor, ama ni>a tüm Paris'i d o natmak. 12 nisanda da Strasbourg'da "Halles de TivoH" adlı salonda konser verecek Tatlıses'ı bakalım jımdıye kadar birçok ünlü görmüş "miıskiilpt«ent" Parisliler nasıl buUcak? EskiATKomisyonu GenelSekreteriNoeL AT üyeliğinin gecikmesi Türkiye'nin ışvneyarar Marmara Üniversitesi tarafından 'Fahri Doktor" unvanı verilen Emil Noel, "Türkiye'nin topluluğa tam üyelik başvurusu, A T'nin iç sorunlannın yoğun olduğu talihsiz bir döneme rastladı. Bu nedenle tam üyelik süresi uzun zaman alabilir" dedi. NİLAY KARMAN Marmara Üniversitesi'nin "fahri doktor" unvaru verdiği Avrupa Topluluğu Komisyonu'nun geçen yıl kasım ayrna kadar. 30 yıl surev !e genel sekreterliğini yapmış olan Emil Nod, Türkiye'nin AT'ye tam üyeliğinin gecikmesinın, uzun vadede Türkiye1 nin işine yaradığını ve topluluğa giriş kredisini arttıracağmı sandığını söyledi. Emü Noei, dün tstanbul'da basınla bir sohbet toplantısı yaparak, çeşitli sorulan yanıtladı. Emil Noel, Türkiye'run topluluğa tam üyelik başvurusunu, ATnin iç sorunlannın yogun olduğu talihsiz bir döneme rastladığı ve uygunsuz bir zamanda yapüdığıru hatırlatırken, bu nedenle tam üyelik sürecinin uzun zaman alabileceğinı ifade etti. Ancak Noel, Türkiye'nin onündeki bu uzun zamanda, politik, ekonomik ve sosyal bakımdan Avrupa'ya kendini tanıtma şansuun bulunduğunu belirtti. Noel, Türkiye'nin hazırhk asamasmda, öncdikle ATyle arasındaki ortakhk anlaşmasım işletmesi gerektiğini belirterek, bunun, Türkiye'nin AT ile üiskilerinde acemüik dönemini daha iyi atlatmasını sağlayacağı görüşünü savundu. Noel, Türkiye'nin hazırlık döneminde ayrıca üniversiteler aracılığıyla Avrupa uzmanları yetişünnesi ve iş çevrelerinin Avrupa'nın koşullanna hazırlanması gerektiğini söyledi. Noel, Türkiye'nin ATye tam üyeuTt sürecinin uzamasının Türkiye'yi sarürlendirmemesi gerektiğini de belirtti. Noel, tngiltere!nin Ortak Pazar'a girmek için ilk başvurusunu 1961 yıUnda yapoğuu söyledi.Ceçeıı yıl Avrupa Topluluğu Komisyonu Genel Sekreterliği'nden emekli olduktan sonra, Floransa'daki Avrupa Üniversitesi Enstitüsü Rektörluğü görevini ustlenen Emil Noel, pazanesi gunü tktisadı Kalkınma Vakfı'nın (İKV) "onur üyehğini" aldıktan sonra. Floransa'ya dönecek. "Yurtiçi flora" sistemi kuruldu Haber Merkezi "Interflora" adı verilen ülkelerarası çiçek servisine üye olan Türk çiçekçiler "Ay hariç her yere çiçek gönderiyoruz" diyorlardı, ama bunu yurtiçinde gerçekleştiremiyorlardı. İstanbul'dan Kars'a, Mersin'den Sinop'a, Bakırköy'den Kadıköy'e çiçek gönderebilmek için şimdi de "Yurtiçi flora" kuruldu. Kuruluşa öncülük eden çiçekçi Mehmet Emin Coşkun, "Adana için istanbul'da sipariş verildiğinde, çiçeği Adana'daki arkadaşımız teslim edecek, parasını İstanbul'daki arkadaşımız gönderecek. Sistemden yararlanacak tüm çiçekçi arkadaşlarımızın adreslerinin ve telefon numaralanmn bulunduğu kataloğu hazırladık" dedi. tbrahim Tatlıses Özel Menekşe mıılıabbetleri HALİL NEBİLER Yuz elliıki vuz kişiydiler. Seksen kadar otomobılle gelmişlerdi. tkiıiç saat kadar kalıp gidıyorlar, yerlerine yenilerı gelıyordu. Balıkçıların denizden çıkardıklan balıkları satış tezgâhına koymalanna olanak tanımadan satın alıp kum uzerine kurdukları ızgaraya diayorlardı. Florya ile Küçükçekmece arasında kalan Menekşe semtinin sahili, her cumartesipazar artık gelenekselleşen, bır panayır havasını taş'maya başlayan "Menekşe mahabbellerf'ni yaşıyor. Öğle uzeri kalabalıklaşmaya başlayan 200 metrelik sahil şeridinde balık ızgara kokuları, yıllarca Karagumruk'te Maço'nun yerinde sazendelik eden "HüseyinŞerifKemal" uçlusunun, akşamları Sulukule^ye "takılan" "ŞenolNuriŞenolEkrem" dörtlusur.ün darbuka, klarnet ve keman seslerine karışıyor. Rakılar çoban salatayla ve balıkla birlikte tatlı bir sarhoşluk vermiyor rnu, o zaman yaklaşıyor yanınıza saz ta kımı: "Çabhm mı bir hsvalar be abi?" Çalınması yonünde talımat alınırsa, başlıyor "Geceler", başlıyor "Makber", başlıyor "Çeşmi Siyah." Gerçi anık Huseyın, AÇf\nı aşmış, sesi de uçedörde çatlamış, ama fukara eğlencesi bu. Gobek atıp atıp binliği klarnete sokuşturuvor adam. "HuseyinŞerefKemal" üçlüsü, bir günde adam başı 67 bini, "ŞenolNuriŞenolEkrem" dörtlusu adam başı 2025 binı doğrultuyor. "Çalalım mı bi havalar be abi" sorusu, kimı zaman "is»emez"le karşılaşırken, Menekşe muhabbetlerinin mudavimlerı, çatgıcılarıru kırmamak için kendi argolarıru kullanıyorlar. "Bugun cenazemiz var. Kederden içiyoruz. Gitmez şimdi bize ince saz. Başka zaman bekleriz." Balıktı, rakıydı, salaUydı derken, don kişilik bır grup, 12 bın14 bin lirava üç saat kadar "kenar sahilde" ve kafalanna göre eğleniyor. Kimi hemen balıkçı tezgâhlarının ardındakı kumluğa, kuni kızağa çekilmiş kayıklann içine açıyor sofrasını. Sonra rouhabbet rabiı. On yıl önce miymiş, on beş yıl önce mi? Bir dayak yemişler kız yuzunden Tevfikbey mahallesinde. Bu trfan da sözde asker arkadaşı olacakmış. Kıiını bile kıpırdaimamış Mehmet abi dayak yerken. Yok yok, kaşındaki yank o zamandan değilmiş. Araba kazasında olmuş. Hani çok sarhoşmuş bir akşam. Bir fotografınızı çekebilir miyiz? Çekin kardeşim. Yahu Mustafa, gazetelik olduk, iyı mi? Şimdi bunlar basıldı mı, millet bize rezil olur vallahı. Yaklaşık bu çerçevede her hafta sonu Menekşe muhabbetlerı. 'Badyasyonun azı yararhdır9 # Cumartesipazar Menekşe kıyıları panayır yerini andırır. Taze bahklar, rakı kadehleh eşliğinde denizden ızgaraya düşer. Darbukaklarnet ekipleri "Çalalım mı bi havalar be abi" diye yanınıza sokulur. Louis Maüe'e 7 Cesar MEHMET BASUTÇU I "ftbajımda bukıt, kadehimde gökyüzu, bu ne biçim meyhane be ApostoP" (Fotoâraf: Uygar Gurkan) PARİS Fransız sinemasının bir yıllık üninlerini ödüllendiren Cesarlar dün gece verildi. Sonuçlar "Loois Malle"in zaferiyle noktaland.. Yönetmenin "Hoşcakahn Çocuklar" filmi 7 tane Cesar aldı. Bunlann içinde en iyi film, en iyi yönetmen, en iyi senaryo, en iyi ses ve en iyi montaj Cesarlan bulunuyor. Louis Mal200 milyon lira dolayıada bir parava mal olur. İstanbul, Kocale'in filmi, gelecek ay tstanbul Sineeli ile Izmlr ve belki de Akdeniz bölgesinde birer laboratuvar ma Günleri'nde de gösterilecek. Aykurulması yelerli olur. Yoksa yapılması gereken analizler kolay nca yine tstanbul Sinema Günleri'nkolay kimsenln altından kalkamayacağı bir yiık olur." de izlenecek olan "Öne Kaydırma" Ankara'da yoğun bir endüstri olmadığı içın, izne bağlı kuruadlı filmin genç erkek oyuncusu Thiluşlann başvurulannın özellikle İstanbul ve Izmir'deki ünivererry Fremont "Umut Oyuncu" Cesitelerde yoğunlaştığı bildirildi. Ege Bölgesı Sanayi Odası yetsan'nı aldı. Geleneksel Yabana Film kilileri, üniversiteye 2 bin dolayında başvuru olduğunu belirteCesan ise Bernardo Bertoincci'nin rek, "UnJvenite sanayicilerin isteklerine hemen cevap venne filmi "Son lmpajrator"a verildi. En yince belediyeyt başvurdnk. Analiz olmadan üniversiteye başiyi kadın ve erkek oyuncu Cisarları vuru dBekçelerini kabal ettiler. Bunlan daha sonra mahalli çevre "Büyük Yol" adlı fılmin yorumculan kurulan defcrlendirecek" dediler. Dokuz Eylül Üniversitesi Çevolan Anemone ve Richard Bohrinre Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Orhan Uslu da, yöreger'e verildi. de başka analiz yapacak laboratuvar olmadığı için kendilerine Buyük bir başan kazanan Louis büyük ölçüde başvuru olduğunu belirterek sözlenni şöyle sürMalle kendisine verilen Cesar'lann dürdü: bir noktada fılminin konusuna verildiğini sandığını söyledi. kkçılığa ve "Bu konuda Tiirkiye'de sıkıntı var. Dogu Anadolu'ya kadar hoşgörüsüzlüğe karşı bir film olan öiçümler yapmaauz gerekiyor. Çok hızlı çalışıyonız. Elimizde"Hoşcakahn Çocuklar" günümüz ki 2 bin do4a>.odaki dosyayı bir >ıl içinde erilebiliriz. Bu Işleri Fransası'nda yaşanan bazı olaylara Çevre Genel Müdürlüğü'nun taşra örjtutu yapmalı. Bolgesel debir uyan niteiiğini de taşıyor. aetim laboratuvarian knrulmalı." SİDE (Cumhuriyet) Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fahretün Kurt, Türkiye'de nükleer santraller kurulması gerektiğini savunarak, "Radyasyonun azı yararhdır" dedi. Fahretün Kurt, Manavgat Barajı'nın açılış törenine katılmak üzere Başbakan Turgut özal ile birlikte geldiği Side'de gazetecilerle sohbet ederken, nükleer santraller kurulması gerektiğini savundu. Dünyadaki en temiz yakıtın ve enerji kaynağınm nükleer santraller olduğunu ifade eden Kurt, Çernobil kazası ammsatılmca, "Radyasyonun azı yararhdır. Sizler olayı fazla abarttınız. Bir tek kazayı bu kadar büyutmeye gerek yok" dedi. Kaliteli havaya laboratuvar engeli Hava Kalitesinin Korunması Yönetmeliği'nin yürürlüğe girmesinden sonra, izne bağlı sanayi kuruluşları "kaliteli" hava için analiz yaptıracak laboratuvar bulamıyorlar. İZMİR (Cnmhuriytt Ege Bürosu) Hava Kalitesinin Korunması Yönetmeliği'run yürürlüğe girmesinden sonra, izne bağlı kuruluşlann "kaliteli" hava için analiz yaptıracak laboratuvar sıkıntısı çektikleri bildırildi. Türkiye Çevre Sorunlan Vakfı Genel Sekreteri Engin Ural, Türkiye*de objektif inceleme yapacak laboratuvar bulunmadığını belirterek, "Hep unlversitelere gidiliyor, üniversitelerin temel gorevi bu degil. Üniversitelerin, devletin dçısda Urafsız, ciddl laboratuarlar kurulmalı" dedi. Dokuz Eylül Üniversitesi Çevre Mühendishğı Bölüm Başkanı Doc. Dr. Orhan Uslu da, Çevre Genel Müdürlüğü'nun sadece "koordisasyon" yapan bir kuruluş değil, "denetim" de yapan bir kuruluş olmasmı, bunun için taşra örgütleri kurulması gerektiğini söyledi. Hava Kalitesinin Korunması Yönetmeliği, 2 Kasım 1986 günü yürürlüğe girdi. Atmosfere vayılan is, duman, toz, gaz, buhar ve aeresol halindeki emisyonlan denetim altına almak amacıyla çıkanlan yönetmelikle, izin alması gerekli tesislere baş\uru için 6 ay süre verildi. Bu süre içinde "iznt tıbi tesbler" kapsamına giren kuruluşlar yerel yönetimlere başvurdular. Ancak bu başvurular için bazı analizler gerekmesi, sanayicilerin başını ağrıttı. özellikle tstanbul ve Kocaeli yöresindeki kuruluşlar İstanbul; Ege bölgesindeki kuruluşlar Dokuz Eylül Üniversitesi; Ankara yöresindeki kuruluşlar da ODTÜ'ye başvurdular. Dokuz Eylül üniversitesi'ne analiz yaptırmak için Doğu Anadolu kentlerinden bile başvurular olduğu bildirildi. Sanayiciler, analiz yaptırmak için universılelerde sıraya girerken, üniversitelerde de binlerce dosya birikti. Türkiye Çevre Sorunları Vakfı Genel Sekreteri Engin Ural, Türkiye'deki laboratuvarlann yetersizliğine değınerek şunlan söyledi: "Objektif, bflimsel inceleme yapacak laboratuvar yok. Hep iiniversitelere gidiliyor. Tamam, universiteier bu işi vapıyor, ı m ı üniversitelerin temel gorevi bu degll. Üniversitelerin ve devletin dışında Urafsız, ciddi laboratuvariar kurulması gereklr. Çok kabaladak bir rakam vennek gerekirse, bu iıir bir laboratuvar Tıp fakültelerine / ıncı kontrolü ynbaı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) "Tıp Eğitimi Sempozyomu"nda konuşan Dünya Tabipler Birliği Genel Sekreteri Dr. A. Wynen, A T'ye girmek isteyen Türkiye'deki tıp eğitiminin diğer üye ülkeler tarafından kontrol edilmesi gerektiğini belirterek, "Tıp eğitiminin sayısal niteliğinden çok kalitesi önemlidir. Türkiye'deki eğitimi kontrol etmek zorundayız. Çünkü ülkenizde tıp fakültelerine alınan öğrencı sayısı çok fazla" dedi. Türk Tabipler Birliği Genel Başkanı Prof. Nusret Fişek de yeni açılan bazı tıp fakültelerini "gecekondu" olarak niteledi ve doktorların yakın bir gelecekte "işsiz" kalacağını söyledi.