25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/8 Ankara Cezaevi HABERLER 12 MART 1988 'Tutuklu ve hükümlüier mutlu değlV ANKARA (ANKA) SHP Ankara Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu üyesi Kfimil Ateşoğulları, cezaevlerini insanca yaşanılan yerler haline getirmek amacıyla başlatılan çalışmalara hız verilmesi gerektiğini söyledi. Kâmil Ateşoğullan, TBMM Adalet Komisyonu üyelerinin Ankara Merkez Cezaevi'nde yaptıkları incelemelerle ilgili izlenimlerini ve tutukluların dile getirdikleri sorunları anlattı. Ateşoğulları, cezaevinde tutuklulann ziyaret surelerinin kısalığından, bazı yasal dergiler ile birtakım kitapların verilmemesinden, soyadı tutmayan üçüncü dereceden akrabalanyla görüşememekten yakındıklannı ve yakınmaların daha çok siyasi olmayan kesimlerden geldiğini açıkladı. Ateşoğullan, tutuklulann cezaevindeki yemekleri yetersiz bulduklarını ve radyo ile televizyonun verilmesine karşın, teyp konusunda sorun çıkmasından şikâyetçi olduklannı belirterek, cezaevi binasının çok eski olmasının yaşamı etkileyen en büyük sorun olduğunu söyledi. Ateşoğulları, "Cezaevi'nde nispeten bir düzelme havası göriilse de tutuklu ve hükumluler mutlu değU, herkes af çıkartılmasuu istedi. Çıkartılacak bir af, birçok soruou ortadan kaldıracak" dedi. Kâmil Ateşoğulları, cezaevlerinde yaşam koşullarını iyileştirme amacıyla son günlerde başlatılan çalışmalann da olumlu olduğunu kaydederek şöyle konuştu: "Bir an önce sonuca ulaşabilmek için bu çalışmalara hız verilmelidir. Çağdaş yargı ve infaz sisteminin amacı suç işleyen insanı topluma yeniden kazandırmaktır. Cezaevleri bu amaca uygun olarak düzenlenmelidir. Merkez cezaevinde olumlu adımlar atıldtğını gördük, ancak yetersiz. Ama zaman içinde başka duzenlemeler yapüacağı inancındayım. DUegitniz Tiırkiye'deki tiim cezaevlerinin kısa süre içinde tutuklu ve httkümliilerin insan onuruna yaloşır bir biçimde insan haklarıyla bağdaşır yaşam koşullarına kavuşturulmasıdır. Sorun, insan hakları sorunudur. Bir ulkede ygdaşhgın ölçütü de insan haklanna saygıya gösterilen ozendir." Buca Cezaevi için dayanışma j Görevsizlik Oturma eylemi yaptıkları gerekçesıyle îutuklanan 16 kişiden 10'u dun kefaletle serbest bıraküdı. Diğer 6 kişinin tutukluluk haline itiraz edildi. DGM görevsizlik kararı verdi. Maddi yardım: Ege ve Dokuz Eylül Üniversitesi öğrencilerinden bir grup, tutuklu ve hükümlü yakınlarına maddi yardım sağlayacaklarım bildirdiler. tZMtR (Cumhuriyet Ege Burosu) Buca Cezaevi önunde oturma eylemi yaptıkları gerekçesıyle tutuklanan 16 kişiden 10'u dun kefaletle serbest bırakıldj. Diğer altı kişinin tutukluluk haline de itiraz edildi. Ege ve Dokuz Eylül üniversitelerinden bazı öğrenciler, kişi başına 100 bin lira olan kefalet bedelinin bir bölümünü karsılamak amacıyla up fakültesi hastanesinde kan verdi. Tutuklu ve hükümlulerle yakınlannın açlık grevi de sürüyor. 8 martta Buca Cezaevi önunde pohsin "dagıkn" uyansına uymadıklan ve oturma eylemi yaptıklan gerekçesi nın iyi olmadığını ögrcfliyoruz. Yapılan tüm girişimlere karşın cezaevi koşullannda hiçbir iyileşme yok." Açlık grevındekı tutuklu ailelerden Hatıy Çarboga ve Hacay Yılmaz'ın rahatsızlandığı ve doktor muayenesi sonucu kendilerine ilaç verildiği öğrenildi. Ote yandan, aralannda ögrencilerin de bulunduğu tutuklu ve hükümlü yakınlanmn davasında 20 avukatın savunma yapacağı öğrenildi. Avukatlar ilk ayıma^ji tutuklamalara itiraz ettiler. SHP tzmir tl örgütü'nün de tutuklu ve hükümlü yakınlanna yardımcı olmak amacıyla bir hukuk burosu kuracağı belirtildi. SHP 1 Başkanı Kemal Karat*}, 1 açlık grevindeki tutuklu ve hükümlü yakınlanmn sağhk sorunlanmn çözümü için doktor getireceklerini belirterek, "Bu bir demokrasi mıicadelesidir. Bugün ulkemizde demokratik kazanunlar için gözaltına alınmayı. batta tutuklanmayı göze almak gerekiyor. Boylesi baskılan lanıyoruz. Tutnklu ve hukümlu yakınlanmn ber turiii sorununu çözam* için elimizden geleni yapacagız" diye konuştu. SHP Merkez İlçe Başkam Selahattin Gürsoy da oluşturduklan hukuk bürosunun sürekli hizmet vereceğini söyledi. öte yandan, Türktş 3.Bölge Temsilcisi Orhan Sorguç da cezaevleri konusunda son günlerde kamuoyuna da yansıyan olaylann kaygı veria olduğunu belirterek, "Btitua bunlar rejimin kapalı oluşundan kaynaklanıyor. Eger bir milletvekili cezaevine giremiyorsa, orada kamuoyuna dnyurulmaması istenen bir seyler var demektir" dedi. Öğrenciler kan verdi, ailelerin açlık grevi sürüyor. SHP ye Türklş destek verdi Üçüncü F16 teslim edildi ANKARA (Cumhuriyet Burosu) Turk montajı tiçuncü F16 uçağı da Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na törenle teslim edildi. Törende konuşan Milli Savunma Bakanı Ercan Vuralhan, "F16 projesinin Turkiye içın bir prestij kaynağı" olduğunu söyledı. Turk montajı uçuncu F16 uçağı olan 0070 nolu uçağın teslimı içın dun Murted'de Tusaş tesislerinde bır tören duzenlendi. Millı Savunma Bakanı Ercan Vuralhan, burada yaptığı konuşmada, F16 projesinin Turkiye'ye prestij kazandırdığını da kaydederek, "Hukümetımiz ülkemiz'm kalkınmasına katkıda bulunacak projeleri tasarlarken, prestij projeleri yaratmayı asla düşunmemiştir. Hepsinin sağlam ekonomik gerekçelere dayandırılmasında ve gerçek ihtıyaçlara cevap verecek mahiyet taşımasında azami tıtizlik gosterılmiştır " dedı. 100 tİH Ü M KEFALET Oturma eylemi sonunua DGM de yargılanan ve duruşma sırasında polıstekı ıfadelerım kabuı etmeyen sanıklardan 10'u kefaletle bırakıldı Sanıkların kefaletı içın arkadaşlan kan bağışında bulundular (Fotoğraf Necati Aygın) ile 110 kişi gözaluna alınmış ve 36'sı emniyet muduriügunce serbest bırakıldıktan sonra 74 kişi DGM'ye gönderilmişti. İki gün süren DGM soruşturmasımn ardından söz konusu kişiler hakkmda Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası'na aykın hareket etmekten dava açıldı ve tOm sanıklann tutuklanması istendi. Bu arada DGM, görevsizlik karan verdi ve dosya tzmir Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Önceki gece geç saatlere kadar süren yargılamada sanıklardan 16'sı tutuklandı. Diğerleri tutuksuz yarguanraak üzere serbest bırakıldı. Hakkında tutuklama karan verilenlerden 10'unun lOO'er bin lira kefaletle serbest bırakılması kararlaştınldı. Mujdat Yanal, Murat Ceviz, Tamer Sever, Veysel Donmez, tbrahim Sertçelik ve Volkan Postaaogln tutuklu olarak yargılanacaklar. Bırakılanlann isımleri şöyle: Leyla Donmez, Fatma Funda Akbfünt. Fatma GuJen Uzehın, Mehmet Aktf Aksezgin. Erdal Hasçeük, Nevzat Sagır. Ali Gnrateş, Ercan Koç, Ali Kıriı ve YuksH Aksu. Bu arada, Ege ve Dokuz Eylül üniversitelen öğrencüennden bir grup dün E.Ü. Tıp Faküitesı Hastanesi'ne giderek kan verdi. ögrencilerin bugun ve pazartesi günü de kan vereceği, tutuklu ve hukümlü yakınlarına maddi yardım sağlayacağı belirtüdı. Tutuklu ve hükümlülerin, tnsan Hakları Derneği Izmir Şubesi'nde 1 martta başlattığı açlık grevi de sürüyor. Dün dernek binasında bir açıklama yapan tutuklu ve hükümlü yakınları şunlan söylediler: "Avnkatlardan ögrendigimize göre, cezaevinde açlık grevini surdürmekte olanlann koğuşlannda şeker araması yapılmış. Çocuklanmızdan ne isliyorlar? Zalen 16 gundur 6lüme terk edildiler. Saglık dunımlan Bakan ÖzaVın kızı evlendi ANKARA (Cumhuriyet Burosu) Devlet Bakanı Yusuf Bozkurt özal'ın kızı Elıf özal, eski Adalet Partilı ulaştırma ve kultur bakanlarından Rıfkı Danışman'ın oğlu Ahmet Danışman ile evlendi. Dun saaı 21.20 de devlet konuk evinde düzenlenen nikâh töreniyle hayatlarını bırleştiren Özal ve Danışman, törenden sonra balaylarını geçirmek uzere Antalya'ya hareket ettiler. Nikâh törenine çok sayıda ust düzey bürokrat ve milletvekili katılırken, gazetecilerin nikâh törenıni izlemelerine izin verilmedi. Başbakanlık basın merkezinin, törenin Başbakanın programında yer aldığı ve gazeteciler tarafından izleneceğı yolundaki açıklamasına karşın, basın mensupları salona alınmadılar Devlet konuk evinin buyuk salonunda yapılan törenin kapıdan ızlenmesını engellemek için kırmızı perde konuldu. Öğrenciler dolandırıldılar tstanbul Haber Servisi Kısa adı DAP olan Doğrudan Araştırma Pazarlama şirketının yaklaşık 40 öğrenciyi dolandırdığı bildirildi. Merkezi Esentepe Gazeteciler Kalem sokak 4/2 numaralı yerde bulunan DAP'ın kendilerıne ve 40 kadar arkadaşlarma paralarını vermedıklerinı söyleyen Bülent Yüksel, Ekrem Sarı, Elmas Göze, Cansel Ersoyoğlu ve özlem Demir adlı unhersııe öğrencileri, "Biz oğrenımimızı surdurmek için bu gıbı işlerde çalışmak zorundayız. Oysa onlar anketler doldurulduktan ve iş bittikten sonra paramızı vereceklerinı söyleyıp paramızı vermiyorlar. Gerekçeleri ise anketler doğru değıl, adresler yanlış ya da dağıtılması gereken tanıtıcı urünler dağıtılmamış gibi saçma sapan gerekçeler" dedıler. öğrenciler çalışma koşullarını ve kadrosuz olarak çalıştıklarını da belirterek üniversite gençliğinın sömurulmesinı eleşıırdıler. Izmir Valiligî 4 öğrenci derneğinî kapattı İZMİR (Cumhuriyet Ege Burosu) Ege Üniversitesi Tip Fakültesi, Mühendislik Fakültesi, Fen Fakültesi ve tzmir Meslek Yüksek Okulu öğrenci dernekleri tzmir VaUliği'nin karanyla kapatıldı. öğrenci derneklerinin kapatılmasına gerekçe olarak Dernekler Yasası'na akın davrandıklan gösterildi. Güvenlik Şube Müdürlüğü ekipleri, dün akşam dernek yöneticilerine tzmir Valiliği'nin kapatma karannı ilettikten sonra kapılannı mühürledi. Güvenlik Şube Müdürlüğü ekiplerince kapatılan öğrenci demeklerinin kapüarı muhurlendıkten sonra üzerlerine "T.C tzmir ValUigi Emniyet Mudurlugu Güvenlik Şube Miidürlugu. ValiHk makammm 55.1988 gün ve bib» sayüı karan üe faaliyetten men edilmiftir" >az,lı kâğıtlar ılıstirildi. Bu arada, öğrenci demeklerinin kapatılmasını kınadıklarını belirten Sosyaldemokrat Halkçı Pani Grup Başkan veküı Denız Baykal ile yönetim kurulu ve il başkanının konuyla ilgilendiğini söyledi. Konu kendilerine aktanldıktan sonra bir durum değerlendirmesı yaptıklannı anlatan Baykal, "Konuyu inceleyip gerekli gjrişimi tzmir il örgütümuz yapacak. Ankara'da yapdması gereken girişimleri de bize telkin edecekler" dedi. Canver'e MIT raporu soruşturnuMSi ANKARA (AA) Ankara Basın Savcılığı, bir MtT görevlisi tarafından hazırlandığı öne sürülen raporu, TBMM'de çoğalttığı ve dağıttığı iddiasıyla SHP Adana Milletvekili Cüneyt Canver hakkında açtığı soruşturmayla ilgili olarak 6 gazetecinin ifadesine başvurdu. t Hart)| e oekl y $iM[ Amerıkan Bank'ın girişinde önceki gece patlayan bomba ile ilgili soruşturma sürüyor EmUIIUIIUC | ^ e t yetkıltlen, bomba parçalarının ıncelenmek uzere laboratuvara gundenlöıflını, patlamayı henuz herhangı bır örgutün ustienmediğinı befirttıler Cumhuriyet caddesı 235 numaradaki Çelık apartmanı ile Saudı Amerıkan Bank ın buıunduflu 233 numaralı Fera apartmanınm birleştığı yerdekı gırtşe bırakılan tahnp gücü yuksek bomba, saat 23 45 sıralannda patlamıştı Patlamadan kısa süre sonra olay yenne gelen güvenlık görevlılen ve siyasi şube müöüriüğOne bağlı bomba ımha ekıplen, çevrede yaptıkları araştırmada, e*e geçırdıklen bomba parçalarını toplayarak Istanbu! Emniyet MudürlOğO Knminal Laboratuvarı na gönderdıler Parçaların henuz ıncelemede olduğu öğrenıldı Emniyet yetkiliten ıse, olayia ilgili soruşturmanın surdurülduğunu, henuz kımsenın yakalanmadığını ve olayı herhangı bır örgutün üstlertmedığını söylediler (Fotoğraf Behza! Şahtn) nnîînfİP llsever, Ecevit'le raporu görüştü ANKARA (ANKA) Sosyalist Parti (SP) Genel Başkanı Ferit llsever, DSP'nin eski Genel Başkanı Bülent Ecevit'le görüştü. tlsever, SHP Genel Başkanı Erdal tnönü ve DYP Genel Başkanı Suleyman Demirel'den de randevu talebinde bulundu. SP Genel Başkanı Ferit tlsever, yaptığı açıklamada, Bülent Ecevit'le Oran'daki evinde görüştüklerini söyledı. Adana cezaevinde açlık grevi SHP gecesi bugün Haber Merkezi SHP tstanbul tl Başkanlığı'nın düzenlediği SHP gecesi bu akşam Yenikapı Çakıl Gazinosu'nda yapılıyor. SHP tl Başkanı Doğan öztunç SHP'lıleri kaynaştırmayı amaçladıklan geceye Genel Başkan Erdal tnönü ve diğer parti yöneticilerini de katılmasını beklediklerini söyledi. Mahkumlar yeniden Diyarbakırh istiyor ADANA (Cumhuriyel Güney IIleri Burosu) Adana E tipi cezaevindeki siyasi tutuklu ve hukümlülerden 10'unun açlık grevine başladığı bildirildi. Diyarbakır Askeri Cezaevi'nden Şanburfa Cezaevi'ne nakledilen tutukiu ve hilkümlülerin aileleri Şanlıurfa Cezaevı'ndeki yaşam koşullannın çok kötü olduğunu belirterek çocuklannın yeniden Diyarbakır'a götürulmesini istediler. Tutuklu ve hükümlu aileleri dun Şanhurfa'da bir basın loplantısı duzenlediler. Çocuklanna Şanlıurfa Cezaevi'nde çok kötü davranıldığını, zorla tek tip elbise giydirildiğini ve dayak atılarak günde bir tabak yemek verildiğini öne sttren aileler, Adalet Bakanlığı'nın Diyarbakır ve diğer cezaevleri için sağladığı olanakların, Urfa ve Gaziantep'te çiğnendiğini söylediler. Gaziantep'e nakledilen Yılmaz Uzun'un annesı Fatma Uzun, "Oglum bir aydan bu yana açlık grevi yapıyordu. Gittim, yarvardım, durdurdnm. Askeri cezaevinde okuduklan kiüıplan bura>a almıyorlar. Yatakhınnı ve battaniyelerioi de vennemişier. Diyarbakır'da kullandıklan eşyalan kabul etmeraişler. Adalet Bakanhgı'nca tanınan bütun hakiar burada çigneniyor. Oğluma gunde bir ekmek veriyortarmış. Diyarbakır Cezaevi'nde üç ögun ve iiç çeşit yemek verilirken, burada bir çeşide indirilmiş" derken Şanlıurfa Cezaevi'ne nakledilen Ali Kıbç'ın annesi Feride Kılıç da şöyle konuştu: Urfa Cezaevi, Diyarbakır Askeri Cezaevi'nden çok daha kotti. Çocuklanmızın saglıklan açısından askeri cezaevine geri donduriılrneleri uygun olacakür. Ali'yi dövmuşler, zorla tek tip elbise giydinnek istemişler. Oglıtm açlık grevinde basta düşmuş, kan kusuyordu. Adana E tipi cezaevindeki siyasi tutuklu ve hükümlülerden bir grubun sabah kahvaltılannı almayarak açlık grevine başladıkları belirtildi. İnsan Hakları Derncği Adana Şubesi Başkanı Avukat Mehmet Şerifoglu dun açlık grevine başlayan tutuklu ve hükumlüleri ziyaret ederek bir süre göruşiu. Daha sonra düzenlediği basın toplantısında sorunun büyük ölçude siyasi hükümlulerın adi tutuklulann kaldığı koğuşlara konmak istenmesinden kaynaklandığını söyledi. Bu arada açlık grevinın baslamasından sonra siyasi tutuklu ve hükümlulerin kaldığı koğuşta arama yapıldığı, gazete, sigara ve diş macunlannın cezaevi yönetimi tarafından toplandığı öne sürüldu. Saltuk'la konserlerinin 'sakıncalıhğı' üzerine: 6 tstanbul Haber servisi "Sakıncah göriUmaştur" gerekçesıyle Ankara Valiliği'nce konserine izin verilmeyen Rahmi Smhuk, yurütmenin durdurulması ve kararın iptalı için idare mahkemesine dava açtı. 456 Mart 1988 tarıhlerinde Ankara Derya Sineması'ndaki konserine izin verilmeyen Rahmi Saltuk, yargılandığı ve beraat ettiği bir davamn "gayri resni gerekçe" olarak gösterilip izin verilmemesini eleştirerek "tnsanlann çabsma bakkı, çalışma özguriuğn, aaayasayla guvence altına ahnmtştır. Bu benitn isim. Benim anayasal hakkım çigneni)or. Yasalar herkes için eşit uygulanmalı. Yorttaş olarak anayasal hakkımı eUmden alıyorlar. Bu zorbalıktır" dedi. Resmi makamlarca "sakıncah" görulüp konserlenne izin verihneyen veya konserlennde söylediği türküler nedeniyle hakkında davalar açılan Rahmi Saltuk'la "sakıncalılıgını" göruştuk. Bugune kadar An Anayasal lıakkun çiğneniyor' Rahmi Saltnk: Dünyanın hiçbir hukuk sisteminde böyle şey olmaz. Hukuk dışı bir olaydır. Çünkü konserden önce suç işlenip işlenmeyeceğini bilemezsiniz. însanların çalışma hakları, çalışma özgürlükleri anayasayla güvence altma alınmıştır. Benim işim bu olduğuna göre çalışma hakkım yok ediliyor. kara'da iki, lstanbul'da ve Kocaeli'nde birer konserine ızin verilmeyen, konserlennde söylediği türkuler nedeniyle hakkında açılan, üç ayn davadan beraat eden Rahmi Saltuk'a yöneltüğinüz sorular ve yanıtlan şöyle: Sayın Saltnk, bugune kadar konserierisizde karşılaş&jınız göçlükieri anlatır mıstnız? SALTUKAskerlikten sonra Egemen BosUna ile gerçekletırdığımiz Ankara ve lstanbul konserleri çok başanlı geçti. Sanınm bu konserlerden sonra benim sahnedeki tutumum, söylediğim türkuler ve dinleyicilerin muthiş ilgjsi resmi makamlan rahatsu etti. Bundan sonra olaylar basladı. llk olarak Bodrum konserimde liste dışı türkü okumaktan 1983 yıhnda dava açıldı. Mahkeme beni üç ay hapse mahkum etti ve cezayı paraya çevirdi. Haksız karan temyiz ettim ve bozuldu. Yargıtay'm bozma gerekçesine uyularak beraat ettim. 1984'te izin alınmış Ankara konserimi üç gün kala sıkıyönetim ıptal etti. Marmaris Festivali'nde 12.6.1985 tarihindeki konserimde 17. yuzyüın Fransız ozanı Beranje'nin "Tann Baba" adlı şiirinden Ruhi Su hocamın bestdediğı türkuyu okumam nedeniyle "hukumetin manevi şahshetini tahkir ve tezyif elmek" suçundan dava açıldı, beraat ettim. Sonra Ankara'da konserime izin verilmedi. Daha sonra izin verilen konserimde de "Hasandagı" adu Ruhi Su'nun türküsunu okuyarak "emniyet kuvvetlerine hakaret ettigiaı" savıyla dava açıldı, bundan da beraat ettim. Aynı türkü nedeniyle Balıkesir Savcılığı soruşturma açtı ve takipsizlik karan verdi. tstanbul ve Kocaeli'nde birer konserime izin verilmedi. Son olarak da bu ay başında Ankara'da vereceğim konsere izin verilmedi. Ben de Ankara 2. Bölge tdare Mahkemesi'nde dava açtım. Bir hukukçu oiarak konseriere izin verilmemesini nasıl degeriendiriyorsnnuz? SALTUKDünyanın hiçbir hukuk sisteminde böyle şey olmaz. Hukuk dışı bir olaydır. Çünkü konserden önce suç işlenip işlenmeyeceğini bilemezsiniz. Suç işlenirse de hukuksal prosedünı vardır, gereği yapıhr. tnsanlann çalışma hakları, çauşma özgürlükleri anayasayla güvence altma alınmıştır. Benim işim bu olduğuna göre, çalışma hakkım çiğneniyor. Yani anayasal hakkım çiğneniyor. Çalışma özgürluğüm yok ediliyor. Bu zorbalıktır. Bu idarecilerin bana karşı uyguladıklan bir çifte standarttır. Bu ulkede eğer yasalar geçerliyse, hukuk geçerliyse herkes için eşit uygulanmahdır. Ama Rahmi Saltuk için başka uygulanıyor, başka bir sanatçı için başka şekilde uygulamyorsa bunun adı çifte standarthlıktır. tdari makamlann bana karşı gösterdıği tavır hiçbir hukuka sığmayan bir uygulamadır. Ben sanat yapmak istiyorum. Duşüncelerimden dolayı cezalandırümam işkencenin en büyuğüdur. Bu zorluklardan sonra ben SHP il ve ilçe örgutlerinin isteği üzerine bir dizi konserler verdim. Halkçı Partıli, SODEP'li ve SHP'li arkadaşlar benim bu güçlüklerimi bildikleri için dayanışma göstererek partinın düzenlediği toplantılarda konser vermemi ıstiyorlar, ben de katıhyordum. Burada onlara teşekkür ederken, SHP Gend Başkanı Erdal lnönii'ye de aynca teşekkür etmek istiyorum. Birçok il ve ilçede partililerin dayanışmasıru görurken, ömegın Kocaeli'nde izin verilmeyen konser için partiye gittiğimde aynı ilgiyi görmedim. Eğer üenci milletvekilleri konuya daha fazla ilgi gösterseler polis bu tür engellemeler yapamaz. Çünku milletvekillerinin olduğu konserlerde polis daha dikkatli davranıyor." Rahmi Saltuk, Ankara Valiliği'nin 29.2.1988 tarihli karannda konsere izin verilmeme gerekçesinin "sakıncalı gorulmüştiir" olarak belirtildiğı yazıyı göstererek "Ne demek sakıncah gorulmüştiir. tçişleri Bakanı benim yargılanıp beraat etligim davayı gerekçe gösteriyor. Benıat etmeme rağmen bunu yapmak mahkeme karannı hiçe saymaktır" dedı. Oğrencîler başkentte yürüdü ANKARA (Cumhuriyet Burosu) Ankara'da bulunan üniversitelenn öğrencileri, öğrenci dernekleri uzenndeki baskılan protesto amaayla dun yemek boykotu ve protesto yürüyüşü düzenlediler. Yapılan eylemlerin olaysız geçtiği ve polis tarafından gözaltına alınan öğrenci bulunmadığı bildirildi. Türklş'in bütün Turkiye'de gerçekleştirdiğı yemek boykotu ile aynı saatlerde, başkentteki üniversite öğrencileri de eylem yaptılar. Hacettepe, ODTÜ, Gazi ve Ankara üniversitelerinden yüzlerce öğrencinin katıldığı yemek boykotu ve protoste yürüyuşü eylemlerinden soma öğrenci derneklerince yapılan ortak açıklamada şöyle denildi: "Son zamanlardaki tutuklauıalâr ve gözaltına alınmalar, öğrenci gençlik uzerindeki baskılann ne derece artUgım gostermektedir. İçeriye alınan arkadaşlanmıza yapılan baskıhw ve işkencelerle, yasadışı örgiıtlette ilişki içinde olduklannı kanıtlanuya çalışan mantıga son verilmesini istiyoruz. Son iki hafta içinde gözaltına ahnan 25 arkadaşımızın da serbest bırakılmasını istiyoınz" Uzan'a hakaret davasında beraat tstanbul Haber Servisi tmar Bankası Yönetım Kurulu Başkanı Kemal Uzan 'a yayın yoluyla hakaret ettiklerı savıyla yargılanan BASİSEN Sendikası Başkanı Metin Tiryakıoğ/u ile Guneş Gazetesi Sorumlu Yazı tşleri Mudüru Altan Aşar ve muhabır trfan Taştemur beraat etti. 4 Temmuz 1987 tarıhli Guneş gazetesinde yayımlanan, "tmar Bankası 'nda evlenme yasağıYa iş, ya eş" başlıklı haber dolayısıyla kendisine hakaret edildiğini öne suren Kemal Uzan, sanıklar hakkında davaa olmuştu tstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesı'nde dun tamamlanan dava sonucunda Metın Tıryakıoğlu, Altan Aşar ve İrfan Taştemur'un "hakaret kastıyla hareket etmediklen" gerekçesıyle beraatlerıne karar verildi. Cezaevleri için araştırma önergesi ANKARA (ANKA) TBMM'de cezaevlerindekı durum tartışılacak. SHP Kars Milletvekili Mahmut Alınak ve arkadaşlan cezaevlerindekı haksız ve insanlık dışı uygulamalar konusunda Meclıs araştırması açılmasına ilışkın onergeyi TBMM Başkanlığı 'na sundular. Önergede, cezaevlerindekı haksız ve insanlık dışı uygulamaların toplumun kanayan bır yarası olarak varlığını surdurduğu belırtılerek şoyle denıldı: "Tutuklu ve hukumluler tedavı olamadıklarından, yakınları ve avukatlarıyla uygun koşullarda goruşemedıklerınden, havalandırmaya çıkarıimadtklarından, en basit sıradan nedenlerle hucrelere atıldıklarından ve ınfazları yakıldtğından, başka cezae\ lenne nakledılmekten, kendilerıne dayak atılmaktan, yeıerı kadar beslenemedıklerinden ve bırçok haksız uygulamadan yakmmaktadırlar." Eski SSK Genel Müdürü görevden alınmıştı Üağmur için 'görevi ihmal' davası Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tarafından 'beceriksizlikle" suçlanan eski SSK Genel Müdürü Fikret Yağmur hakkında dava açılmasına karar verildi. ANKARA (Cumhuriyet Burosu) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tınreB Aykut tarafından "beceriksizMJde" suçlanarak görevinden ahnan eski SSK Genel Müdürü Fikret Yağmur hakkında dava açılmasına karar venldi. Yağmur ile birükte SSK Sigorta Işleri Primler Şube Muduru Hadi Ejse ve aynı şubede görevli Tiırkan Onakın, yargı karanm kasıtlı olarak yerine getirmedıkleri gerekçesiyle yargıç önüne çıkacaklar. Yagmur'la ilgili bu dava, eğlence yerlerinde gitarist olarak çalısan Mehmet Çınka'nın sigorta primlerinin işveren tarafından ödenmemesi üzerine gündeme geldi. Çırıka, orkestra arkadaşlanyla birlikte Haydar Demirel'e ait Gazino Grant adlı eğlence yerinde cahşmaya başladı. Günlük net 1500 lira ücret karşılığı 18 Kasım 198125 Aralık 1982 tarihleri arasında Gazino Grant'ta çalışan Çınka, bu sure içinde sigorta primlerinin işveren tarafından SSK'ya ödenmediğini öğrenince, orkestradaki arkadaşlanyla birlikte durumu iş müfettişlerine bildirdi. İş müfettişlerince yapılan inceleme sonucunda da bu durum saptandı. Çırıka, çalıştığı sürenin emekliüğine sayılmasım hem işveren hem de SSK'dan istedi. Bu istemi reddedilen Çırıka, Ankara 6. İş Mahkemesi'nde işvereni ve SSK Genel Mudürlüğünü dava etti. tş Mahkemesi, Çırıkayı hakh buldu ve bu sürenin emekliliğine sayılmasma karar verdi. İş Mahkemesi'nin bu karannın uygulanmasım ısteyen Çınka, SSK'dan olumsuz yanıt ahnca, görevini ihmal ettiği gerekçesiyle dönemin SSK Genel Müdürü Yağmur, Primler Şube Müduru Eyse ve görevli memur Onakın hakkmda Ankara Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyunısunda bulundu. Çınka'nm avukaü Argm Bozkurt tarafından yapılan suç duyurusunu soruşturan Savcı Yardımcısı V. Çelik DiDçer, "Saoıklar hakkında Ukibata mahal olmadıgına" karar verdi. Verilen bu takıpsızlik karanna avukat Argun, Alündağ Ağır Ceza Mahkemesi'nde itiraz etti. Argun, sanıklann kesinleşmiş mahkeme karannı Tıpta TürkYunan dostluğu tZMtR (Cumhuriyet Ege Burosu) tzmir Tabıp Odası 'nın düzenlediği "Tıp Fakulıelerinde Eğitım" konulu sempozyuma katılan konuşmacılar, Turkiye'de tıp eğıtınunın kalitesinin duşük olmasından yakındılar. Sempozyuma Yunanistan Tabipler Odası adına ka'ilan Yunanıstan Tabipler Birliğı Başkanı Irana Arapoutus, sempozyuma davet edildikleri için duyduğu memnunıyeti belirterek geçmiştekı onyargılann unutulmasını ve iki ülke araundaki îlişkılerın gelıştınlmesını istedi. Diyarbakır'da Israil'i kınama yürüyüşü ERGUN AKSOY DtY ARB AKIR 29 Kasım erken genel seçimlerındeRP'den milletvekili adayı olan Yakup Hatiboglu ve 7 arkadaşı tarafından düzenlenen "Israil'i kınama" yürüyüşvemitingine20 bin kişi katıldı. Geniş güvenlik önlemleri altında tstasyon semtındeki Sumer Camii'nde kılınan cuma namazından sonra Dağkapı'daki Zubeyde Hanım Alam'na yurunürken, "KahroJsunSiyotıizmve Israil", "Yaşasın Filistin halkı", "Kahrolsun Amerika" gibi sloganlar atıldı. Zubeyde Hanım Alam'nda yapılan mitingte, Israil'i kınayan konuşmalar yapıldı. Daha sonra kürsuyegelen eski Ulucami imamı ve 29 Kasım seçimlerinde RP milletvekili adayı olan Yakup Hatiboglu da'' brail'deki zulmun siyonizm, ABD ve Rusya gibi super devletlerin somurgeci, yayılımcı, zulumkâr politikalanmn bir sonucu olduğunu" öne sürdü. Aytaıt'un suctadığı Rkret Yağmur uygulamakla, anayasanın 138 ve Türk Ceza Yasası'nın 230240. maddelerini ihlal etüklerini öne sürdü ve takipsizlik karaıının ortadan kaldınimasını istedi. Altındag 2. Ağır Ceza Mahkemesi de yapılan itirazı 7 Aralık 1987 tarihinde inceleyerek, sanıklann olaydan sorumlu olduklarına karar verdi. Mahkeme, takipsizlik karannı kaldırarak sanıklar hakkmda dava açılması gerektiğini belirtirken, buna gerekçe olarak, "Sigorta primlerini tahsil etmek kurumun gorevidir. Samlüann kesinleşmiş mahkeme ilamını kasten yerine getirmemeleri, mahkeme karannı yok kabul etmeleri görevi kotuye kullanma suçunu olustunır. Bu hususlaki takdir mahkeneye ait olmak gerekir" dedi. Gecekondueuya yeni düzenleme ANKARA (ANKA) Beledtyelerce tahsıs edılen arsalar üzermde yapılan gecekondular 20 yıllık sure içinde borçlanma bedellerinın tamamının ödenmesı halınde de\ır ve temlik edılebılec 'r Resmi Gazete 'de yayımlanarak yururluğe giren Gecekondu Yasası 'nda değışiklik yapan yasaya gore, bu şekilde gerçekleştınlecek devir, temlik ve satışlarda öngorulen muaftyetler uygulanmayacak. Yasada avrıca gecekondu kanuna göre vapılacak hak sahiplığı tespıt işleminde beyan esasının dikkate alınacağı hukme bağlanıyor Bu arada belediye smırlun ile mııca\ır tıhın içinde kalan gecekondularla ılgılı çalışma/arı, Bayıntlnlık \c tskân Bakanhğı 'ndan, ılgılı beledıyelere devredıklı
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear