Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET/10 HAVA DURUMJ TÜRKİYE'DE BUGÜN 5°Manrsa O°KMaras 0°MefSın 4 Mujla 1°MUS 4° fitğüt 7°0rl)u 2°Rue 1" SanKun 1°S«rt 3°S«ıop 4°s«as 5° TefcdaC 1°Trabzoo PTuncetı 0 Uîak B 8° Y 1 Y 21 y i° K 9° Y 3° Y 7° Y 12» Y 14° Y 9° Y 8° Y 7» B 4° Y 4° K 14» Y 4° K 5» V 4° O°Y<Hgat T>2onguldalı Y 4* 4° 8» V 3° 3° 2° 6° 8° 5° 4° 4° 0" 1° 7* 0° 1° 2° 0» 3* Y 10° 6° OyartHtot Acana 9° nmteorotaıı Genel Mudtjrtüflu nden 4° Mapaan Y 5° 2°Edıme 1" Y w° 5°Eronc»T ahnan bılgıye (jftre. Marmara'nın batısı y 2° Y 4" 1° Emmjm Afyon ile kıyı Eje dışınua kalan buttn yurtta ^ ^. . 4° K 2° 5° Esto$et>ır AOrı yaCış bektemyor Yauçlar yer yer ettalı £ y \ U 8° Y 5° 2°GaBjnlep Arfara ve sureldı olmak iaan Ooflu Anadolu. ^ ^ V 7°G«sun 13° Y 11° AnOkya Iç Ege * Iç Anadolu'da kaıia karışık Antalya Y 10° 5°Gumu5han«Y 6» yaOmur vc kar uteta yerterde yaflmur 4° AıNın Y 12° 5°HjlMn 5° A**n şeÜMeotaçak H A » SICAKIIĞİ Bıraz B 10° 4°lsparS 1° Istanbul Balıkcsr 6° aataeak.RÜZGÂR Kuzey ve doflu >6nT\ım Bılnk 9° terden hafff ara sıra orta kuvvette, aBmgtt 2° man zaman nuvveiiı olarak esecek DeBffls f 1° Kastamorm K 3" ruterte yıldLz w poyra2dan 35, zaman Bokı 3° 1 Kjysen 6° zaman 67 kuvvetınde saatte 1021 zaBtırça 4° 4° 2°tCırWarelt man zaman 2833 denız mıh hızta ese va Cok bulutkı ve kar yafiışlı geçecek Rüzgâr guney ve bat yon ÇanaMale Y 5° 2°Konya 4° 3°Kutahya cek DENİZ Mutedıl yer yer kaba dal lerden orta kuvvette zaman zaman kuvvetlı olarak esecek Gö* Conım OeraA 5° galı olacak Gfrrus uzaklıflı 510 km dal çalkantıh olacak Görüs uzaklıflı 15 km dolayında bulunacak ga yiksekügı 123 m , yer yer 4 metre a mı 1u A ap« B Muiki K kam S ss» Y yaOmut, dotayında bukınacak Van outende ha HABERLERİN DEVAMI .DÜNYA'DA BUGÜN Amstptfam Amman Ama Ba«tat Barcdona Bastl Belgrat Berlın Bonn B'ukseı Budapeş» Cenevre Cezayır Crtfc Oubayı Gırnc HelsııHg Kahre Koçentug KAIn LtflOM Y Y B B B B K Y Y Y K B B A A Y Y K Y Y Y Y 5° 16° 14° 18° 16° 4° 4° 5° 5° 4° 4° 18° 30° 33° 6° 15° 2° 18° 4° 6° 14° Lenmgrad Londra MMnd rtlano Moslova Munıh Ne* Yortc Oslo Pans Roma Sofya Y 8» B 15* B 14» B 4° K 2° 11 MART 1988 K 0° MÜŞERREF HEKİMOGLU Tel Avıv Tunus Ventdık Zunh P 'T ^ 0 " <*(«*,"''<** Kahire» Y 5° A 10° K 0° B 9° K 3° A 30° B 15° K 3° Y 17° B 16° B 14° K 3° B 14° A S° 8 8° B 5» Kadın Gününde Kadın gününde sevdığim tüm kadınlar canlandı gözümde. Analar, oğretmenler, doktorlar, yargıçlar, sanatçılar, polıtıkacılar, bilim dalında parlayan kadınlar, yıldızları uluslararası alanda da parlayanlar, çok parlak dönemlerınde ufkumuzdan kaybolanlar Her dalda, her kuşaktan ne güzel kadınlarımız var. En güzelı annem kuşkusuzl Aılemızde ılk şapka giyen kadın Lacivert rolöve ve şapkasıyia aynaya bakışını hâlâ görur gibıyım Latın harflennı ıkı çocuk annesıyken öğrendı, Cumhurıyet gazetesını okuyarak ilerlettı, seksenı aştığı yıllara dek elınden bırakmadı "Nadtr Bey şöyle yazıyor, llhan böylef' dıye her köşeyı dıkkatle okur, kımı zaman benım yazılarımı anlatırdı bana' Göztepe'deki komşumuz Melahat Abla (Ruacan) benı çok etkıleyen bır kışı, çocukluğumda. Annemın ve babamın örnek gösterdığı bır kız Ağır ceza yargıcı, ılk Yargıtay üyesı. gazetecı olunca, onunla bır röportaj yaparak çok onürlandım Bır de Saadet Abla var, ılk rontgen uzmanlarından Beyaz gömleğıyle upuzun bir doktor var belleğimde, mesleginın kurbanı oldu sonra Çocukluk yıllanmı aydınlatan kadınlardan bın taş okuldakı Fenha öğretmen hiç kuşkusuz Uzun yıllar sonra, bu köşede bır yazı nedeniyle sesını duydum ama yüzünü goremedim hâlâ Seksen yaşını kutladı bir süre önce Ama hayalımde hâlâ genç, Oğrencılennı sevgıyle saran, ıyıyı. güzelı doğruyu anlatmaya çalışan Fenha öğretmen var Sonra edebiyat öğretmenı Nahıt Hanım'a uzanıyor kollarım Bır gecede bir romanı bıtirmeyı, bir yazarın tüm yaprtlarını bır solukta okumayi, bir şıirin boyutlarını hissetmeyı ondan ögrendım Güzel bır olay yaşarken Nahıt Hanım'a teşekkür ederım her zaman Aslında hepsine teşekkür ederım, Behıce Boran'a, Halet Çambel'e, muzik dalında Batıya uzanan ilk Türk kızı Ferhunde Erkın'e ve onları ızleyen tüm kadırtlara onurla bakarım Ülkemızde böyte kadınlar da var dıye sevınç duyarım Çağdaş duzeylerıne saygıyla bakarım Kımı eskı, kımı orta, kımı yenı kuşaktan, ama her dalda boy veren, çağdaş duzeye ulasan kadınlarımız var Geçen akşam onlardan bir grupla beraberdık Kimı profesör, kımı doçent, kımı sosyolog, kımı Sovyetolog, kımı arkeolog, kımi plancı, kımı pazarlamacı, kımı kadın sorunlannı ıncelıyor bılımın ışığında, kımı kamuoyu araştırması yapıyor, kımıyurtdışında bır konferanstan dönmüş, kımı bır tonserden, kımı Pans Unıversıtesı'nde ders vermeye gıdıyor, kımı VVashıngton a bır konferansa. Onlarla konuşurken başka bır boyuta ulaşıyor ınsan Şuyfe bır doğruluyor, güzel bir soluk ahyor, dünyaya gülümsüyor Kimı çevrelere de "merhabsT demek ıstıyor Kadınca değıl, ınsanca bır merhaba Benım kuşağım "kadınerkek" ayrımı dıye bır olay yaşamadı belki de Çünkü Atatürk devnmlenyle yetıstık Bıraz önce söyledığım gibi, şapka devnmını annemın başında yaşadım ılk kez Öğretmenlerimiz de cumhunyetın öğretmenlen olarak eğıttıler bızı Laıklığı, eşıtlığı, ulusallığı sözlerte değıl yaşayarak, soluyarak öğrendık Hangı mesleğı seçersek seçelım, basarmak, görevımızın sorumluluğunu üstlenmek ıçın çaba gosterdık Sevgıyle, saygıyla çalıştık en azından, umutla Kimı genç arkadaşlanm röportajlar yaptı benımle, bır kadın gazetecı olarak duvarlarla karşılaştım mı erkekler engelledı mı ya da evlilik mesleğı mı etkıledı mı dıye sordular Mesleğımde kırk yıla ulaşryorum artık, böyle bır sorun yaşamadım henüz, bızım yokuşta bır tırmanışım oiabıldıyse çevremden kaynaklanıyor Hayat dergısınde çalışmaya basladığım zaman Vedat Nedım Tör'den görduğüm desteğı unutabılır mtyım? Yenı Sabah'ta Safa Kılıçlıoğlu ya da Şükrü Baban, Osman Nun Karacan çok destekledıler benı. Kımı tartışmalarımızın bile ıtıcı bır gücu vardı Rahmetlı Doğan Nadı, Alı Nacı Karacan'dan, çok yüreklendiren sozler duydum Evlılığım dönemınde de kocamın desteğını gördüm her zaman Tum arkadaşlarımdan sevgı ve saygı gördüm yıllar bovunca Ortak bır urün oluşturmanıtv ortak bır yarışa soluk vermenın mutluluğunu paylaştım Rahmetlı örsan öymen'i, Altan Öymen'i, Hasan Cemal'ı, Teoman Erel'ı, Uluç Gürkan'ı ve tüm arkadaşlarımı bu mutlulukla anımsanm her zaman O toplanttda çok güzel bir şey söytedı Profesör Nermin Abadan Unat. "Meşale el değıştınyor" dedi Siyasal Bılgıler Fakültesı'ndekı kürsüsune veda etmenın hüznünü bu sözlerle dağıttı bence Onu dınleyenler arasında master yapan genç kızlar da vardı Saatler boyunca onları dınleyerek aydınlandı gecemız Erkek arkadaşlanyta tartışmalannı ızlerken yarınlara da umutla bakiım ben Aynca saygı duydum bu gençlere Çünkü onlar Atatürk'ün gerçek yüzünü bile tanımadılar, devrımlerle değıl karsı devrimlerle yetıstıler, 27 Mayıs'ın getırdığı özgür düşünce ortamında değıl, 12 Mart'ın ve de 12 Eylül'ün yarattığı ortamda buyüdüler Çağdaş değil, çağdışı yöntemlerle yozlaşan bır ortamda Yıne guçlerını yıtırmiyor, güzel ürünler veriyorlar Bu, umutlu bir olay değıl m ı ' * * * Fshrülnise Zeyd, kadın ressamlanmızdarrblri, yüzyılrmızın ba^ındâ doğmuş sonuna doğru gıdıyor, hâlâ resımle uğraşıyor, renklı camlarla yaptığı portrelerın fotoğrafını yollamış bana Yaratma gücünü soldurmayan bır sanatçıya saygıyla seyrettım o fotoğrafları Kadın gununde Amman'a da selam yolladım Ankara'dan Urart Galerısı'nde de genç bır ressamm sergısını seyrettım Urart, genç ressamlara öncelık veriyor bu yıl Arzu Başaran da yırmı beş yaşında bır sanatçımız, ama ktmi portrelerinde olgun bır fırçamn ızlen var Bır tablosunu seyrederken şaşırdım bıraz. Bır aşk tablosu bu, bır kadınerkek kucaklaşması, yeşılmavımor renkler de güzel çelışıyor Ama erotizmın ötesinde bır şey var bu resımde Bır kucaklayışın sıcaklığı ve yumuşaklığı Her gün yaşadığımız acı ve tatsız olaylar arasında bu kucaklaşma çok etkıledı beru Bırbınne sevgıyle bakamayanlar, bırbırını tanımadan ıncıtenler, her şeyı kuşkuyla karşılayanlar da bu tabloyu gormelı bence Bıraz ısınır, yumuşarlar belkı Ben yalnız yılda bır kutlanan kadın gününde değıl, yılın her günü bir yumuşama sürecıne girmeyı özlüyorum özlemeyen var mı bilmem? Ozal İktidarı ve Basın. ın hiç olmazsa bir süre için Tercüman yazarlığına veda etmesi olmuştur. Nazlı llıcak'ın görüşlerine genel olarak katılmadığımız bılınmekledir. Ancak onun yazı yazma özgürlüğünu savunmak, hem mesieksel dayanışmanın hem de demokrasi anlayışımızın vazgeçılemez bir geregidir. Onun içindir ki bu konuda gerçeğın bir an önce aydınlanmasını ıstıyoruz. Sıyasal ıktıdann, Nazlı llıcak'ın yazılarının kesılmesı ıçtn Tercüman işverenine baskı yaptığı dogru mudur? Eğer bu ulkede demokrasıyı yerleştırmek ve yaşatmak ıstıyorsak, bu sorunun suskunlukla geçıştirılmesi olanaksızdır. İkinci örnek, Günaydın gazetesiyie ılgilidir. Kamu bankalannın Günaydın'a secim öncesinden başlayarak gıttıkçe yogunlaşan bir ilan ambargosu uyguladıkları belırtılmektedir. Bazı banka genel müdürterinin bu konudaki sorulara "Ne yapalım? Talimat yüksak yerden..." karşılığını verdıklerı öğrenilmiştir. Gazete yönetimı de ılan ambargosunun varlığını doğrulamaktadır. Günaydın grubu bir başka açıdan daha baskı altındadır. Bu grubun üyesi olan Tan gazetesi, "muzır yasa "dan ötüru 900 mılyon liralık para cezası ödemek durumundadır. Altı ayrı davada verilen mahkumiyet kararları halen Yargıtay aşamasında kesinleşmeyi beklemektedır. Sadece bu örnekler bile siyasal iktidann ne kadar yanlış yolda olduğunu açıkça göstermektedır. öyle anlaşılıyor ki, Ozal iktidannın başarı grafığı ınışe geçerken basına dönük tahammulsüzlüğu yukselış grafıği çizmeye başlamıştır. Demek ki radyo ve televizyon Sayın (Baftarafı I. Sayfada) Özal'a artık yetmıyor; gunlük basını da "hizaya getirme" ve tekeline alma hevesındedir. Bu tutumun demokrasi küttüründen ne kadar yoksun olduğu açıktır Siyasal ıktıdar her rejimde vardır. Muhalefet ve özgür basın ıse yalnız demokrasilere özgüdür. Bir rejıme "demokratlk" nrteliğini kazandıran, muhalefetın varlığıdır Her şeyden önce bu noktanın hem Sayın Başbakan hem de onun bazı akıl hocalan tarafından özenle değerlendırilmesınde yarar vardır. Altı çızilmesi gereken ıkıncı bir nokta da şudur: Dört yılı aşkın bir süredir ekonominin bir türlu dikiş tutmayışından basın mı sorumludur? Enfiasyon dolu dizgın giderken, Türkiye borç çıkmazına saplanırken basın mı görevini yapmamıştır, yoksa ıktıdar mı? Çalışan yığınların geçim sıkıntısının kıskacında kıvranmasının temelınde gazetelerin haber ve yorumları mı yatmaktadır? Yoksa Özal hükümetinın kendısi mı? Geçelim. Demokrasıye tümüyle aykın çizgiler taşıyan yasalar, yasa tasarı ve taslakları... Ilan ambargolan... Gazete ışverenlen ve gazetecıler arası rekabetlerden sözde kumazca yararlanma çabalar.. . Kâğıt fiyatlarına bir yılda yüzde 125 oranında zam... Hosgeldin 1950'ler, demeye dilimiz kesinlikle varmıyor, varamaz da... Ancak en iyı öğretmen tarihtir. iyi öğrenebilirsek, çıkaracağımız derslerle yınelenmesını engelleyebılirız Bızden uyarması, Sayın özal.. oyunu Sigorta NtHAT HALICI Federal Almanyalı sigorta şırketlennın Turkiye'ye yolculuk yapacak Federal Alman yurttaşlan ve bu u > kede çalışan Turk ışçilerının yalnız ca Avrupa yakasındaki yolculuklannı sıgortaladıklan Anadolu yakasında yapılacak yolculukları sıgortalamayı reddettıkleri belırlendi. Federal Alman sigorta şirketlennın bir sure önce yaptıkları bir toplanııyla alman bir karar, tunzm patlaması beklentısı ıçındekı Turkıye'de bu yıl uygulamaya konulacak. Yaklaşık 120 Federal Alman sigorta şırketının uye olduğu "HLKVerband" adlı bırlik tarafından alınaıı karar bir süredir "sessiz sedasız" Federal AImanya'da çalışan Türk ışçılenne uygulanmaktaydı. Sigorta şırketleri bu konuda ortak bir "yönlem" saptamadılar. Türk ışçılenne uygulanan farklı dört "yonlem" ıse şöyle: 1) Sigortalıya "Anadolo'ya gıtmeyin" deniyor Sigortalının Anadolu'ya gıtmekte ısrar etmesi uzerine sıgonalıdan aynca bir para isteminde bulunuluyor 2) Anadolu'ya yapılacak yolculukta karşılaşılabılınecek olan zararları ödemeyeceğını hiç bıldirmıyor. 3) Israr karşısında kımi şırketler sıgortalının evraklarına duştüklen özel bir notla bu uygalamayı yürürlükten kaldınyorlar. Sigortalıya "Anadolu'da yapacagım yolcnluklarda anlaşma koşullan geçerli degildir" yazılı bir belge ımzalanlıyor. Önümüzdeki turizm mevsımınde yaklaşık 600 bın Federal Almanyalı turıstı ağırlamaya hazırlanan Turkıye'de uygulamaya konulacak olan bu karann Türk tunzmıne bır darbe r.ıteliğinde olduğu belirtıldı. Federal Alman sigorta şirketlennın birliği "HUKVerband"ın basın sözcüsu Alois Schnitzer de bu uygulamayı doğrulavarak karann Federal Almanya'da çalışmakta olan Türk ışçılennın davranışlan yüzünden alındığmı belirtti. Uygulamanm bir süredir yürürlükte olmasına rağrnen birçok kişınin bu konuda bilgisi olmadığına ışaret eden Schnitzer, bununla ilgilı olarak bır "aydınlatma kımpanyası" başlatacaklannı belirterek. "Herkes gilsin daba onceden sigorta şirketijle konuşsun ki kimsenin lalili zehir olmasın" dedı. Durdurun bütçeyi (Baftarafı 1. Sayfada) çevreien dışında uzun zamandır ağırlığı olan bir kuruluş değıl, sıradan bir devlet daıresı. Gerçekte mühendıslerın başında bulunduğu DPT ve Malıye ve Gumrük Bakanlığı'nm oluşturduğu 1988 yılı programı ve butçesi tam bır korku filmi senaryosu gibı. Mıihendisler ıçın ekonomi ve sosyal konular nedır kı? Bütçe ve yıllık program için uç beş rakamı toplamak, çarprrak, bolmek, birkaç da ozdeşlığı ^ağlpmak yeterli. Yüksek Planlama Kurulu'dan her konuda "Ancak.. bu karann şoyle ekonomik \e s«s>nl sonuçlannı da duşunmek gerekir" dıyen uzman kışılerı de uzaklaştırdığı için karar almak çok kolay Bır ıki YPK toplantısı ile koca bir yılın ekonomik ve sosyal sorunları çözüme bağlanır Ek kaynak mı gerekli, derhal zam yapılacak KİT ürunu aranır, eğitim ve sağlık için para bulmak lazım. gdsin zamla karışık fon, yine mi olmadı, ne gam. ıç borçlanma yolu açık. Tek kaygı oluşturan konu, ödendikçe azalmak br yana hızla artan dış borç ana para ve faizlerınin zamanında ödenmesı; gerisi önemli degil. Nasıl olsa Turk halkı eza. cefava katlanmaya alışıktır. lstikrar İçinde Buyume: Ortalama Fiyat Artışı r «48 ".. 1988 yılı programının temel amacı, istikrar içinde buyüme, enflasyonun kontrol altında tutulmasıdır" (1988 yılı programı sh. 4). Malıye ve Gümruk Bakanının butçeyı açıkladığı basın toplantısında üsıune basa basa söylediğı bu amaç, çok saygı değer, ancak yıllık program ile lutarlı degil. Nasıl bir istikrar ve enflasyonu kontrol altına alma politikası ıse. 1988 yılında, 1987'de gerçekleştirdiği açıklanan %33'lük ortalama fiyat artışının da üstünde, <fo48'i bulacak brr artış öngörtılüyor. (Çeşıtli teknik nedenlerle ortalama fıyat artışlannı en düşuk düzeyde gösteren GSMH zımni fiyat deflatöru cinsinden) 1988 yılı için programlanan, hedeflenen bu ortalama fiyat artışını gönlnce (1988 programı sh. 3233) ya, enflasyonun kontrol altına alınması amaç olmasa idı ne olacaktı demek gelıyor ınsamn ıçinden. dı. Piyasada bol ve çeşıtlı mal bulunmaması Sayın Başbakanımız 24 Ocak kararlanndan sonra, ıthal tüketım mallanmn da artışı ile piyasada bolluk ve çeşitlilik olduğunu hemen her fırsatta yineliyordu. "Piyasa yolu ile \uksek oranlı reel ücret vc gelir artışı" sağlanamayışımn bir sorumlusu var ama!.. 1987 yılında (yıllık program sh. 294, tablo 263) kamu kesiminde cari fıyatla net ucretler, vergi ladesı dahıl, %24.6, özel kesimde *7»28.4 artmış. Görülduğü gibi "Serbest toplu pazarlık düzenının bütün kurumlarıyla ışletildiğı" (Program sh 289) 1987 yılında hem kamu hem özel kesimde vergı iadeleri de dahil ücret artışlan, fiyat artışlannı en düşuk gösteren endekslerdekı artışın da gensınde kalmış. 1988 için ne önenyor yıllık program (sh. 296) izleyelim: "Çalışanlann ucretleonın surekli geçınme endeksleri göz önüne alınarak arttınlması ve ücret ve fiyat kısır döngüsüne gırilmesi venne, ücret sıstemlennın ış, verim, kıdem ve lıyakat değerlendırilmeleriyle kurulması... ücretlilerin nfah paylannı arturan bir sistemdirT Bu konuda hazırlıklar da ilerliyormuş. Müjdeler olsun. Ücretlenn maliyetlerin "7»15'ine kadar düştüğü, enflasyonun dört nala hızlandığı bır dönemde geçinme endekslerine bakarak ücret artışı beklenmeye. Hazırlıklar bitsin iş, verim. lıyakat değerlendınlsin, ücretlilenn geçım sorunu kendilığınden çözülecek. O zamana kadar Sayın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakammızın sağladığı 60 mılyar TL!lik artışla ıdare edilebilir. Köyranon adı yok 1987 yılında köylü de uygulanan gelir polıtikasından nasıbını almış. Ortalama fiyat artışının °7»33 olduğu bir yılda, köylümüzün büyük ço^unluğunun gelirini oluşturan tahil üretiminde destekleme fiyatlarmdaki artışlar •"•2226, pamukta °7o21, ayçiçeğinde %20. Şeker pancarında ^«33 ile enfiasyon yakalanmış, yalnız tütunde önemli fiyat artışı var. (1988 programı sh. 108). 1988'de de kırsal kesimde kışı başına gelırin azalmayı sürdürecegı açık. 1988'in memur, ışçi, köylü için çok zor bir yıl olacağı açıkça görülüyor. Yıllık program da bunu behrtiyor. özel gelirlerde beklenen kişi basına gerçek artış "oOJ, yanlış görmedınız, binde 3. Doğal olarak faiz ve kâr geliri elde edenlenn aslan payıru alacagı da hesaplanırsa, 1977'de toplam gelinn ^i66'sını alan işçı, memur ve köylünün payırun 1986'da düştüğü %3637'den de daha az olacağı açık. Ne için butun bu fedakariık? Bugün yarm ve ötesinde daha hızlı gelir artışı sağlamak için mi, daha çok üretken yatınm için mi, bugün yann fiyat artışlannın tek rakamlı olması için mi? Hayır. 1988 program ve bütçesinin amacı ne istikrar ne de büyume. Tek amaç, gelırlen sırurlayıp, tüketimi kısıp, ihraç edilebilir mal sağlamak, bır yandan ıhracatı hızlandınp öbür yandan enfiasyon vergisi ile devlete dış borç ödeyebilecek kaynak yaratmak, tüm dış borç ödeme yükünü halkın sırtına yıkmak. ABD Savunma Bakanı Carlucci: Türkiye'nin muazzam ekonomik sorunu var UFUK GÜLDEMİR WASHINGTON ABD Savunma Bakanı Frank Carlucci Temsılciler Mechsı Dışışleri Komıtesı'nde bir soru üzerıne verdıği yanıtta Türkiye'nin "muazzun ekonomik soranlan" olduğunu öne surdü. Carlucci, aynca ekonomik yardım yaptıkları ülkelerde sağlam demokratik temdler sağlandığım da ileri sürerek, "Turkiye'ye istikrar gelirdik" dedi. ABD Savunma Bakanı Carluccfnın Temsılcıler Meclisi Dışişlerı Komitesı'run "dış jardım" ile ilgilı otunımunda yaptığı konuşmada muttefıkleri ısrarla "ihtiyacı olanlann" yardımına çağırması da dıkkatı çektı. Carluca, "Bir yandan stratejik gucumozü korurken. diger vandan da mutlefiklerimizle biriikte konvansi>onel kapasılemizı guçlepdirmeye çalışmalıyız. Bunun sağlanrnası için lum ittifak uyeleri yukıimluliıgu paylaşmabdır" dedı. İttifak bünyesindeki konvansıyonel savunma gediklsrini ıslah için geliştirilen "konvansnonH savnnmanın iyileştirilmesi" (CD1) programının, özellıkle "guney kuşak" dıye adlandırdığı Turkıye, Yunanistan ve Portekiz'in savunma ıhtiyaçlanna dönük olduğunu kavdeden Carluca , "Savunraa harcamalanndaki acı >erici, ama gerekli kısınlılann bugune kadar kazandmış mesafeyı geriletliğini" söyledı. Butçe kısıntılannın, "gune> kuşak" ülkelere yapılan güvenlık yardımım, "çok ihtiyaç dujulan modernizasyora aksalmak pahasına" azalttığını belırten Carlucci. "Hde Turkiye ornegİDde ise var olan malzemenin bakınu ve suregclen programlann masraflannın tamamını bile karşılayantaz hale geldik" dıye konustu Açış konuşmasından sonra komıte uyelerinın sorulannı yanıtlayan Carluca, başkan Lee Hamilton'un "Neden Yunanistan, Turkiye ve Portekİ2 gibı gelişmiş ulkdere borç >e hibe kanşımı bir yontem uygulayarak" daha az gelişmiş ulkeler için fon yaratılmadığını ıma eden sorusuna şöyle karşılık verdı: "Geüşmiş, izafi bir terimdir Sayın Başkan. Portekiz gibi milli geliri bin dolann çok az ustunılc olan bir ulkenin gelişmt; ulke kategorisine dahil edilmesini tartışabilirim. Aynı şekilde Turkiye'nin. sizin de bildiğiniz gibi muazzam ekonomik sonınlan var. Hatta NATO, konvansiyonel savunma girişimi çerçevesinde, orgut olarak resmen gune> kuşak ülkelere imtiyazlı şartlarda jardım programı başlatmıştır. Gordugunuz gibi sadece Amerika degil, tum muttefikler bu ulkeler için çaba gosteriyor. Bu bakımdan bu ulkelerin gelişmiş yerine, daba az gelişmiş ulkeler sayılmasından yantj'im." CÜNEYT ARCAYÜREK yaz.yor (Baparafı I. Sayfada) tecektı Orneğın hukümet akaryakıt fıyatlarını 1986'ya dek "iyı getırmıştı" ama dolar var ya dolar, ışın çivısını çıkarmaya yetmışîı Şırndilerde bile Turkıye'de akaryakıt fıyatlan "vallahı bıllahı Avrupa fıyatlarının yarı oranında altındaydı " Tüketım de giderek artıyordu Turkiye 18 milyon ton akaryakıt tuketirken artık 22 milyon tona ulaşmıştı "Ihracattan gelen dövızın buyuk bölümü akaryakıta gıdıyordu " Ama Başbakan partıdaşlarının yuregıne serın suiar serpıyor, "Hiç merak etmeyın, bu yıl hiç sıkıntı çekmeyecegız" dıyordu. Başta Haydar "ağa", hemen bütun üyeler Başbakanın yuksekten bakan, makro düzeyde kımı rakamlaria ortalığı gulluk gülıstanlık gösteren bu açıklamaları karşısında kendilerinden geçmışler, hayranlıkla, şükran ve minnetle dınlıyorlardı Başbakan, "Merak etmeyın, bu yıl hiç sıkıntı çekılmeyecek" dedıği sıralarda Meclıs'ten gehrı artmayan mıtyonları ılgılendıren zorunlu tasarruf tasarısı geçıyor, ığneden ıplığe hemen her tüketım maddesıne zam getırecek yenı vergı paketının görüşulmesıne dün başlanıyordu. Hükumet zorunlu tasarrufla isçtden memura ve işverene kadar hemen her kesımin cebınden her ay yüzde 2 para almaya başlayacaktı. Bu "tasarrufun" geiecek yıllarda Türk parası bırkaç kez daha pul olmayı sürdureceğı bılınırken ne ise yarayacağını acaba özal partıdaşlarına anlatmış mıydı"7 Benzıne en geç nısan ayında yuzde 16 zam gelecektı. Iktidar olma uğruna devletın tüm maddı olanaklannı partısi emrıne veren Özal, secımde hovardaca dağtttığı paraları şımdı vatandaşın cebine e! atarak karşılamaya çalışıyordu Ne çare bu gerceği Türkıye'ye anlatabılmenın koşullan hemen hıçbır duzeyde gorülmuyordu. Ekonomıdekı bu oyunlara Özal, siyasal başka oyunları da eklemeye hazırlanırken, Mıllet Meclısı'nde ıstırap çeken bıreyler adına ınsanı yılgınlığa sürukleyen manzarayı Kemal Anadol heyecanlı bir üslupla anlatıyordu"Zorunlu tasarruf tasarısına üzerinde adlarımız yazılı oy pusulalannı kullandık Temennı edelım kı Özal, SHP'lılerın oylannı açıklatmaz Çünku 99 kışilik SHP grubundan ancak yırmı kışı oy kullandı " Çıkanlan yasa ısçıden, dar gelırlıden yüzde 2 alıp göturürken, SHP gibı bu kesımlere sahip çıktığını, hakkını aradığını söyleyen bır partinin meclis grubunun butün uyeleri hiç değilse oylarıyla tepkısını göstermelıydı. Ne yapıyordu SHP 7 Orgütte, hatta grupta çatışma çekışme olmayan bır partının genel merkezinde "yeni bunalım formüllerı" aranıp bulunuyor tezgâhlanıyordu. Cüneyt Canver şaka karışığı güzel soyledı "Parti Meclısı toplantısına belkı gıtmeyecegım 'Bunalım yaratan olmaktan sakınıyorum." Vergî paketi yine zam (Baftarafı 1. Sayfada) lira. Kuçuk şarap 20, buyük şarap 40 lira. Kopuklu şarapiar 100 lira. Şampanyalar 250 lira. Kuçuk rakı, votka, kan>ak, cin, vermul, likor 200 iira. Buyuk rakı, votka, kanyak, cin, vermul, likor 400 lira. Galon viski 800 iira. Akaryakıt tuketim vergisi oranı yuzde 9'dan yuzde 21'e çıkacak." Tasarı aynca, Bakanlar Kurulu'na içki ve sigara üzenne konulan vergiyı 10 katına kadar arttırma yetkısi verilmesını de öngöruyor. SHP ve DYP'h uyeierin büyük çoğunluğunun ilgı göstermediğı genel kurulda, sözculer boş sıralara hıtap ettiler. Yasa tasansımn tumü uzerinde SHP grubunun görüşlerini açıklayan Abdulkadir Ateş, yedi ayn yasanın bir tasan altında gündeme getirilmesıni eleştirerek, tasarıyla eğitim ve sağlık hizmetlertne yenı kaynak yaratılmasının amaçlanmadığını, esas araaan halkın talebım kısmak olduğunu vurguladı. Tasannın iki bakanlığa gerekli kaynağı sağlayacak nıtelıkte olmadığına ışaret eden Ateş, ıktıdann bu tutumunun devlet ciddıyetiyle de bağdaşmadığını belırttı. Ateş, "Denemeyanılma yontemiyle ekonomiyi yonetmek, sonuçta ulkeyi uçuruma götnnnuştur. Özal'ın teşhisleri yanhştar. Özal ve daıuşmanlan ayda 49 bin liralık alım gucunu bile fazla gönnuştur" bıçiminde konuştu. SHP Grubu Sözcusü, vatandaşın cebine el atmakla enflasyonun önlenemeyeceğinı belirterek, enfiasyon nedeninın talep fazlalığı olmadığına dikkat cekti. DYP grubu adına konuşan Aykon Doğan, 8 yıldır süren yüksek enflasyonun çahşanların sırtına yüklenıp toplumsal değerlerı alıp götürdüğunü belirterek, getinlen vergilenn yukünün de tüketıcılere yüklenecegını söyledi. tstanbul'da vergı mükelleflerinın yüzde 90'ının 2 milyon liranın altında vergi beyan ettiklerini, bu beyanlann özal'ın ıflasının beyanlan olduğunu kaydeden Doğan, sözlerini şöyle sürdurdu: "Bu tasan meyhaneleri hedef alan bir tasandır. Kultur ve sağlık hizmetlerini alkolden, sigaradan alacagınız maktug vergilerie goreceksiniz. Bunlann tuketimi arttıkça, milli eğitime daha çok fon geiecek. Hukumet milli egitimin finans sorununu akşamcılann rakı bardakiannda, me>hanelerin karanlık koşelerinde amor. Hiçbir ulke eğitim \e sağlık hizmetlerinin ka\nağını saglıga zararlı maddelere bağlamamıştır. Gelin, bunu bu tasandan çıkaralım." Malıye ve Gümnık Bakanı Ahmet Kurtcebe Alptemoçın, tasan ile ilgili eleştırileri yanıtlarken, hükümetin tekele önemli bır gelir kaynağı olarak baktığını söyledi. Alptemoçın, getırilen yeni vergilerie toplam 477 mılyar liralık gelir beklendiğini, bunun 287 milyarının milli eğitim, 190 milyarının da sağlık hizmetlerinde kullanılacağını anlartı. Alptemoçin, 1988'de 4 trilyon 870 mılyar liralık KDV gehrı beklediklerini de kaydetti. Alptemoçın, tasannın eğitim, sağUk ve spor hızmetlerinın daha süratli bır bıçimde yünltülmesi için getirildığim ıfade ederek, gelırlerin buyük bölumünün içki ve ithal sigaradan, geri kalanının da taşıt ve akaryakıttan Sağlanacağını söyledi Muhalefetin, "Yoksul halkın bir paket sigarasina zam" biçımindeki eleştirilerinı yanıtlayan Alptemoçin şöyle konuştu: "Sayın konuşmaalann hiçbirinin akşamcı vatandaşlan aşagılamak amaaoda olmadığına inanıjonım. Dunvanın her >erinde içkiden fazla vergi alınnuştır. 1929lu jillardan bu yana hep bu edebiyat yapılmıştır ama çaresi >ok. Devlet gelir elde etmek zonında ve bunu da buyuk olçude lekelden elde etmek durumundadır. Daha once olduğu gibi hukumetler tekele bundan sonra da önemli bir gelir kaynağı olarak bakacaklardır." 1988 yıhnda GSMH, yanı toplam gelırlerde üretım anışından kaynaklanacak reel gelir artışı yalmzca 2.8 tnlyon TI. olacak Buna karşılık bu yılda fiyat anışlarının getırecegı gerçek olmayan gelir artışı 28.1 tnlyon lira Başka deyışle, 1987 yjiında cari fıyatlarla 55.8 tnlyon TL. olan toplam gehr (GSMH) 1988'de 2.8 trilyon gerçek üretım artışı ve 28.1 tnlyon T.L de fiyat artışı nedeniyle büyuyecek, 86.6 trilyona varacak. Gerçek artışm 10 katı kadar fıyat artışı, istikrar adına, enflasyonu kontrol altınOysa gunun karamsar tablosunu da tutma uğruna 28.1 trilyon TLÎlik partıler açısından daha karanlığa götürmeye nıyetlenen ıktıdann gı bir fiyat artışmı sıneye çekmek gerekli diyor 1988 yılı programı. rişimlerı süruyordu. Yerel seçımlen Yalın, kujruklu yalan, istatistik ekime almayı kafaya koyan Özal, anayasaya aykın değılmış gibı hu 1987 yıhnda ortalama fiyat artışlankuksal sakıncalan bır yana ıtıyor. bu nın göstergesi, GSMH zımni fiyat deflatöru %33.2 artarken, DlE'nin tasarıyı anayasa komısyonundan kentsel yerler geçınme endeksi ortabır gunde geçınyor, ıçışlerı komıslama %38.9 artmış. lTO'nun lstanyonunun gundemıne alıyordu. bul ucrethler endeksi ıse ortalama Yüzde 36 oyla iktidarı elınde tut""044.9 artış göstermiş 1988 >ilı progmaktan kaynakianan siyasal baskn ramında (sh 102) 'Tıyal artış hızının ları, alavere daJavere bır hızla halyıl sonu itibanyla ^vli'e indirilmeka yalanlatmayı amaçlıyor, yerel sesi. Temel amaçlardan biridir" denıçımlerde genelde yuzde 40'a varan lıyor. Şubat sonu ıtıbarıyla DİE topoy beklentısını gerçekleştırmensn tan eşya fiyatlan endeksindekı ıkı aypeşınde adım adım ılerlıyordu örnegın Ankara'da yerel seçımlen ka lık artış °ftl3.5. 10 ay daha var yılın sonuna. zanabılmek ıçın "yenı duzenleme1987 yılında güvenılir sayılan DİE lerin " peşındeydı. Başkentın Sıncan ve Gölbaşı gibi ikı ılçesını be toptan eşya fiyatlan endeksi yıllık ortalama "?»32 artış göstenrken, yıl soledıye sınırları ıçine almayı öneren nu itibanyla artış °?»48.9 idi. Fiyat enyasal düzenlemeyı Meclıs'ten gedekslerim işımıze geldığı gibı kullançırdi geçırmek üzereydı Çünkü mak bir deyişi çağrıştınyor. Uç türÖzal şunu bılıyordu, bugünkü dülü yalan yardın Yalan, kuyruklu yazenıyle SHP ile ANAP arasındakı lan, istatistik. Bu kez de bu sıralama ancak 25 bın oykık lehte farkla Angeçerli kılınacak galiba. Fıyat enkara'yı kazanamazdı öyleyse dekslerınde yıllık ortalamalan mı, "destek oylara" gereksınıyordu ve yoksa yıl sonlan itibanyla artışlan mı bu ıkı ilçenın sosyal yapısı, Özal'ın temel gösterge sayacağımıza bır kabaşkent beledryelenm kazanmasırar verebilsek, zamana ve zemüıe gönı sağlayabılırdı re değiştirmek yerine. Yıllık ortalama Ûtekı güvencesı yerel seçımlerfiyat artışının en masum endckste de her ılçeye ayrı oy venlmesı ku ^o48 öngöruldüğu bır yılda, yıl soralını kaldırıp tek oy pusulasıyla bünu itibanyla Vo33 artış hesaplandı tün beledıyelen bır partı lehıne çedenince halk kurtulacak mı zamlarvırmektı Anayasa Mahkemest bu dan, fonlardan vergilerden. konuda çok önceden SHP'nın yapMemur Maaşlan: "Enflasyonnn tığı başvuruyu yakında ınceleye10 puan ustunde" mi? Sayın Malıye cekti Erdal Inönü, mahkemenın rave Gümrük Bakanımız aylardır meportörün ınceledığı başvuruyu nımur maaşlanndakı artışın enfiasyosan başında ele alacağını oğrennun en az 10 puan ustünde gerçekmıştı. leşeceğini inatla ve ısrarla yıneliyor. Fakat özal bütün bu bılgilere karAncak bfltçe büyüklüklen öyle söyşın yıne tek lısteyle beledıye seçılemıyor. (1988 programı sh. 81) Gemı yapılmasında ısrar etmeye niyetnel ve Katma Butçe dengesine göre, lıydi. Mahkeme sıyasetıne aykın bır bu kuruluşlann personel gıderleri, karar venrse Meclis'ten hemen geyani maaş ve ücret odemeleri 1987 yıçıreceği başka bir yasayla yıne delında °7062.3 artmış ıken 1988 yılındiğını yapmayı planladığı "çevda bütçede öngörülen artış %45.3. reden" alman bilgılerte doğrulanıYani ortalama fiyat artışı olan yordu ^048'in bırakın 10 puan ustünde olSHP Partı Meclısı bugun toplanırmayı, 3 puan gerisinde. 1987'de gerken, eğer yenı bunalımlara yol aççekleşen artıştan da 17 puan az. ö t e mayacak çalışma düzenıyle işe yandan 1988'de fevkalade ısraf önlebaşlarsa çeşıtlı raporların yanı sıra yici önlemlere karşın, kamunun cari "yerel seçımle ilgilı" olanı ele ala harcamalan, yanı büro malzemeleri bılır Partı her ne kadar anayasa gevs. alımlarda ^077.9 artış bekleniyor. regı yerel seçımlerın 1989 dan önBir önceki yıl daha tasarruf özenli ce yapılamayacağına ınanıyorsa imiş. 1987'de diğer cari giderler da, sürprız olasılığı göz önüne ala°^25.4 artmış. Enflasyonun kontrol rak "biremnvakı karşısında" yapılaltında tutulacağı yılda kamunun caması gerekenlerı muzakere edebıri giderleri Vo775 artacak, maaş ödelır. melen ise %45.3 Öyle anlaşılıyor kı özal'ın ptanı gerçekleşırse ne yaenfiasyonun 10 puan üstündekı arpılacağı konusunda daha şımdıden tış, yıl sonu itibanyla olacağı öne sühazırlıklara gırilmesıni kararlaştırırülen ^»33'Iük hedefe göre belırlenlabılır. Kuşkusuz SHP'den beklemiş. Sanki memurlar bir yıllık manen muhalefeti canlandırabılmek aşlannı yıl sonunda bir defada topıçınrikönce sadece partı merkezintan alıyor ve aynı gün tümünü harde görülen "tepe adamlar" arasıncıyorlar, yıl içındekı ne gelir ne fiyat dakı tadı tuzu kaçan kavgalara, çeartışlan onları etkilemıyor. kışmelere bır son vermek gerekır. Ya Ücretler: Yıllık progıam sh. Yoksa Demırel'ın söyledığı gibı 297, "...Piyasada halkın talebini esöyle bır özal var kı karşımızda "hanek bir şekilde karşılayacak bolluk ve zıranda yerel seçım yapılabılır" o çeşitlilik temin edilmedikçe fiyat arzaman SHP hazırlıksız yakalanatışlannın hızının kesihnesi, piyasa yocak apışıp kalacak Özal'ın hedelu ile yüksek oranlı reel ucret ve gefı yüzde 36'nın üstune çıkmaksa, lir artışlannın gerçekleştirilmesi muhalefetın ve halkın amacı niçin mumkun olamamaktadır." Ücret ve ANAP oyunu yüzde 36'nın altına 7 gelırlerin artmama nedeni keşfedilduşürmek olmasın Basına yeni yasa A.NKARA (Cumhuriyet Burosu) Hükümet, basınla ilgılı çeşıtlı yeni yasal düzenlemeler için hazırhk yapıyor. Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Mehmet Yazar, Bakanlar Kurulu'nun önceki gün yaptığı ve 3.5 saat süren toplantısında alınan sonuçlan açıkladı. "Gercekdışı haber tartışması"nın son bulduğunu söyleyen Yazar, yenı düzenlemelerle "Basın için yeni bir suç ihdas edilmeyecegini" bildırdi. Mehmet Yazar, yeni yasal duzenleme ile para cezalanmn güncelleştırileceğıni, müstehcen yaymlar ıçın ceza alt sınınnın 50 milyon lira olacağım, cevap hakkında öngörulen sürenin 3 aydan 2 aya düşuruleceğıni söyledi. Mehmet Yazar, önceki gün yaklaşık 3.5 saat süren Bakanlar Kurulu toplantısına ilişkın dun bir açıklama yaptı. Yazar, Bakanlar Kunılu'nda "çeşitli tartışmalara neden olan, basınla flgili yasalara ilişkin prensip karariannın" abndığını söyledi. Yazar, prensip kararlan doğrultusunda Adalet Bakanlığı'nca yeni yasa taslaklanmn hazırlanarak Bakanlar Kunılu tarafından TBMM'ye sunulacağım anlartı. Yapılacak değişıklikleri üç ana başhk altında toplayan Yazar, bu değışiklikleri ıse şöyle sıraladı: "Türk Ceza Kanunu'nun bazı maddderinde yapılacak deftşiklikler, a) Açıklama tehdidi ile menfaat temini: TCK'nm bır gerçek veya tüzel kişi hakkında neşır yolu ile açıklama yapmak tehdidi ile çıkar sağlamak ısteyenlere ilişkın 192. maddesine, tüzel kişi ibaresı eklenecek, cezalan güncelleştirilecektir. b) Müstehcen neşriyat: TCK'nın 426. maddesının ıkincı fıkrası değiştinlecektir. 426. maddede daha önce yapılan değışiklik ile müstehcenlik suçlan için uygulanan ortalama günlük satış tutanmn beş ila onbeş katı tutarındakı ceza, bu defa ortalama bır günlük satış tutarımn yüzde 90'ma indinlecektir Diğer mevkuteler ıçın aynı esas ve ölçüler geçerli olacaktır. Ancak, para cezalan 50 milyon liranın altına düşemeyecektir. Görüleceği üzere, KDV'nin ceza matrahından çıkarılması, hesaplara güçlük ve karışıklıklar getıreceğinden, ceza nısbeo ortalama günlük satışın bir katından yuzde 90'a ındınlerek KDV fiılen ceza miktan dışında bırakılacaktır c) Şahsi hakaret suçlan: Halen TCK'nın 480. maddesınde mevcut para cezalan güncelleştirilecektir. d) tspat hakkı dogdugu hahie ispaüayamamak durumu Mağdur vatandaşın kendisıne ısnat edılen hakaret veya sucun ıspannı talep etmesi halınde, karşı tarafın hakaretinin dayanağım ispatlayamaması durumunda kanunda esasen mevcut ağırlaştına para cezası güncelleştirilecektir. e) Namus, şohret ve haysiyete taarruz suçlan: TCK'nın 482. ek mevcut para cezalan güncelleştirilecektir. Basınla dogrudan ilgili konular, a) Ce>ap ve duzellme hakkı ile ilgili degişiklikler 5680 sayılı Basın Kanunu'nun 19. maddesı, uygulamada gözlenen aksamalar dikkate alınarak yenıden düzenlenecektir. Düzenlemede cevap ve düzeltme hakkının kullanıhnasmda vatandaşa kolaylıklar geünlecektir. özellikle süreler gözden geçınlecektır. Cevap ve düzeltme hakkının kullanılması süresı üç aydan ıki aya indinlecektir. Itiraz, tebliğ, inceleme gibı sureler kısaltılacaktır. 5680 sayılı yasarun 29. maddesı de yeniden düzenlenecek, cevap ve düzeltme haklanna uyulmaması halinde para cezalan ağırlaşünlacakür Cevap ve düzeltme hakkımn yayımlanması esas alındığından yayımlanmadan geçen her gün ıçın ek 500 bin lira para cezası öngörfllecektir. Maddede mevcut bütün hapis cezalan kaldınlacaktır. b) 18 yaşından kuçuk suçlu ve magduıiann teşhirinin onlenmesi: 5680 sayıb Basın Yasaa'nın 33. maddesine bir fıkra ılave edilecek, 18 yaşını doldurmayan suçlu ve mağdurlann teşhın men olunacaktır. c) Hakaret ve sövme snçiannda vatandaşın savalık yoluyla hakkını arama imkânırun getirilmesi: Bu konuda Ceza Mahkemelerı Usulü Kanunu'nda gerekli tadilat yapılacaktır Knçukleri Muzır Neşriyattan Korumı Kanunu'nda yapılacak düzenlemeler, 1117 sayılı yasada yapılacak yenı düzenlemelerle: Afişler, kartpostallar, takvimler, posterler vs muzır kapsamına alınacaktır Muzır neşriyat ile ilgili olarak idari mahkemelere başvuru hakkı tanınacak, yargı usulü açısından kolaylık getirilecektır Halen kesınleşmemiş, devam eden davalarda, öngörülecek hafıfletilmiş para cezalan uygulanacaktır. Birincı bölümde de açıklandığı üzere TCK'nın 426. maddesınde yapılacak tadilat ile para cezalan makul sevıyelere ındırilecektır." Işçiden uyarı (Baftarafı 1. Sayfada) çeşitli ışyerlerinde ışverenlerin, ijçilere bu yola başvurmamalan için uyanda bulunduklan belirtildi. Bazı iş yerlennde bugün ya ucuz, kalıtesiz yemek çıkacağı, ya da hiç yemek çıkmayacağı öğrenildi. Türktş Başkanlar Kurulu'nun aldığı eylem karariannın ikıncı aşaması bugun yapılacak yemek boykotu ile uygulamaya girecek. Türktş'te dün sabahtan başlayarak hareketli bir gün yaşandı. Türklş'ın santralı çeşitli ıllerden, yemek boykotunun uygulanması ile ilgili sonılar yönelten bölge, il ve şube temsilcilerinin telefonlan nedeniyle nefes alamadı. Buna karşılık birçok işyerinde, işveren ya da işveren temsilcilerimn, işçileri, yemek boykotuna girişmemeleri, bu eylemin yasadışı olduğu yolunda uyanlarda bulunduklan belirtildi. TİSK'e bağlı işyerlerinde de işverenler, ilan tahtalanna, yemek boykotunun yasadışı olduğu iddiasını içeren duyunılar astılar. TürkIş Genel Teşkilatlandırma Sekreten Orhan Balaban, yemek boykotunun yasaya aykın olmadığına ilişkin mahkeme kararlan bulunduğunu anımsatarak, "tşverenlerin bu boykotu engellemeleri miımkün degil. tşçiye zorla yemek yedkrcek halleri yok" dedi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Imren Aykut, Türklş'in "yemek boykotu" karanna saygı duyduğunu belirterek, Türklş'in demokratik bır kuruluş olduğunu söyledi. ANAP Adana milletvekili tbrahim Özturk de "Türktşin karannı destekliyorum" dedi. 1 Başbakan Turgut Özal, dün Meclis ten aynlırken gazetecilerin fiat aruşı konusundakı somlanna, "Pahalılık hiç >oktur. Yaşam standanh geçmls dönemkre jöre daha tyT seklinde karşılık verdi. Sendikacüann farklı bır görüşü savunduğunun haurlaulması Uzerine özal, "Sendlkacılanı bakmaym siz, sdylerler, onlann vaziMcri Ubil" dedi. Türklş'ın bugünkü yemek boykotu uygulaması konusunda konuşan özal şunlan söyledi: "\femek bojrkotn, bümiyoram ana tabii yank. Memleketln hanftaamıs yemeklerinin çftpe ablmaa bmftar. Moelcyi sadece bu baknadan gorilrum. Daha başka yoDar bninnabttir, yttnıyüf yapmr, pankartlarahiıır, go*teri yapılır, bunun yanında bir ycrdc mKlnt de yapOır. Ama yaai yemek yememek Şimdl JfvtrenleTartaumdan, 'Bız de bır gün yemek çıkartmayalım' dcrier mi? Dcndcrilazun. Vemck nimettfr.OnlmetitepmckboıbhtcydegUdlr."