Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
28 KASIM 1988 HABERLER CUMHURİYET/9 Eski Meclis Başkanı'nın Cumhurbaşkanlığı konusu ANAP'ta tartışılıyor: Karaduman aday ım'r yorlar. Necmettin Karaduman, ''Kesinlikle aday ANAP'ın eski Genel Başkan değilim. Bunu söylemesem, değişik yorumlar Başyardımcısı Mehmet Keçeciler, Cumhuriyet muhabirinin konuya gündeme gelecektir. O zaman da rahat ilişkin sorusuna, "Karaduman harekeî edemeyeceğim" dedi. kendi göriişlerini açıklamaktadır. Keçeciler, "Karaduman'ın adaylığının söz Herhangi bir adaylığı söz konusu konusu olmadığını" söylerken, Genel Başkan değildir" dedi. Ancak Keçeciler, Karaduman'ı destekleme konuYardıması Tuncay, "Amacı, ismini olursa parti gündemde îutmak olabilir. Ama erken çıkan sundaki soruya "Aday konuşmuz" meselesidir. Oturur isimler yıpramyor" dedi. diye bir yanıt vermeyi yeğledi. Keçeciler, "Meclis içinde en fazla ki Genel Başkan Yardımcılarından şans Özal'ındır" dedi. FARUK BİLDİRiCİ B. Doğancan Akyürek, KaraduEski Genel Sekreter Yardımcısı ANKARA Eski TBMM man'ın çıkışlarının "liberaller" Başkanı Necmettin Karaduman adına yapıldığını söylemesine kar ve Içel milletvekili Rüşlü Kâzıın ın parti içindeki çıkışiarı, Cum şın. Karaduman'ın "Cumhurbaş Vücelen, Karaduman'ın adaylığı hurbaşkanhğı adaylığına ilişkin kanı'nın partiler arası mutabakat konusunda bir şey söyleyemeyecetartışmalar başlamasına neden ol la seçilmesi" yolundaki görüşüne ğini belirterek, "Kendisiyle yüz yüze göriışmem gerek" dedi. du. Karaduman, aday olmayaca katılmadığını ifade etti. ğıru belirtirken, "Tavnmı şimdiTBMM Başkanlığı döneminde ANAP Genel Başkan Yardımden açıklamayı uygun gördüm. Özal'a ve ANAP yönetimine dö cısı tlker Tuncay, Karaduman'ın Bunu söylemesem değişik yorum nük eleştirilerde bulunmayan Ka çıkışlarını değerlendirirken, "Kalar giindeme gelecektir. O zaman raduman'ın son günlerde hayali raduman'ın girişimleri Cnmnhurda rahat hareket edemeyeceğim" ihracat, Cumhurbaşkanlığı seçimi başkanlığı için mi bilemem" dededi. TBMM Başkanlığı döne konularında çıkışlar yapması, di. "Erken çıkan isimler minde de parti yönetimini eleştir ANAP içinde yeni tartışmaları yıpramyor" diyen Tuncay, "Karadiğini anımsatan Karaduman, başlattı. ANAP milletvekilleri, dnman nabız yoklamalannda mı "TBMM Başkanı bağımlı bir in Karaduman'ın adaylığının günde bulunuyor" sorusunu, "İsmini sandır. Ama ben Özal'a rağmen me gelip gelmeyeceğini, Karadu gündemde tntmak olabilir. Kendiçok önemli fikirier açıklanuştırn" man'ın çıkışlarının da bu amaca ni güçlü hissetmeyen kişi de aday biçiminde konuştu. ANAP'm es yönelik olup olmadığını tartışı olamaz" biçiminde yanıtladı Liberallerden eski ANAP Genel Başkan Yardımcısı B. Doğancan Akyürek, "Özal, adaylığını koyarsa secilir. Ben de rey veririm. Özal dışında aday göslerilirse adayın kimliğine bakanm" dedi. Karaduman'ın adaylığının bir varsayım olduğunu savunan Akyürek, "Karaduman'ın çıkışlan liberaller adına mı?" sorusuna, "Öyle kabul ediyonım. Önemli gördüğü konularda eleştirilerde bulunuyor" yanıtını verdi. Karaduman'ın "Cumhorbaşkanlığı için partiler uzlaşmalı" görüşüne katılmadığını belirten Akyurek, "Uzlaşma olmazsa bu Cumhurbaşkam secemeyeceğimiz manasına gelmez" şeklinde konuştu. "Muhalefet. Özal üzerinde mutabakat vermiyor. Dolayısıyla Özal'ı değil de onu secelim demek yanlış" diyen Akyürek, oylamanın gizli yapılacağjna dikkati çekti. Akyürek, "Ozal'ın tavsiye ettiği aday ANAP'taki 290 oyu alamaz. O hücrenin içine girdikten sonra insanın ne yapacağı belli olmuyor" diye konuştu. ANKARA'dan YALÇIN DOGAN Merkez Üssü Paris'e Kayıyor Büyükelçi Hasan Esat Işık'ın, "Fransa'ya protesto olmak üzere" Paris'ten trenle ayrılışıyia Başbakan Turgut Özal'ın bugün Paris'e adım atması arasında tam on beş yıl var. Daha sonra Ccevit hükümetinde Milli Savunma Bakanı olarak görev yürüten değerli politikacı, ama değerini daha önce Dışişleri Bakanlığı'nda kanıtlamış olan Hasan Esat Işık'ın Paris'ten ayrılış nedeni, Fransa'nın Marsilya'da diktiği "Ermeni anıtı." Fransa, 1973yılında "Ermeni anıtı" dikince, Türkiye buna tepki gösteriyor. Fransızların yanıtı ilginç: "Amerika'da bu tür anıtlardan dört beş tane dikildi. Siz Amerika'ya kafa tutamıyorsunuz da bize mi karşı çıkıyorsunuz?... Fransa ikinci sınıf bir devlet midir ki bizim anıt dikmemize tepki gösteriyorsunuz?" Paris Büyükelcisi Hasan Esat Işık, Ankara'nın onayını alarak Paris'i terk ediyor ve TürkFransız ilişkileri buzdolabına giriyor... Gerginlik yılarca sürüyor. Arada Fransa, salt ticari amaçla, gerginliği delmek istiyor. Savunma sanayii konusunda... Türkiye'ye hücumbotu ile savaş uçağı satmak için Ankara'nın kapısıye'yi gücendirmekten kaçınıyor. Daha sonraki yıllarda Özal'ın iktidara gelmesiyle birlikte, Batı'da kendisine yer arayışı dönemi başlıyor. Arayış iki yönlü gelişiyor. İlki ekonomik, Ikincisi de "muhafazakâr partiler birliği" çerçevesinde. Ekonomik yönden Türkiye'nin yabanci sermaye yatırımlarına en geniş biçimde açıldığı, çeşitli altyapı projelerine kredi aradığı, ortaklık aradtğı ilişkiler ağı iki ülkeyi yakınlaştıran ilk öğeyi oluşturuyor. Haberleşme, enerji, köpru, yol gibi altyapı projelerinde Ozal, . "ekonomik işbiriiğini sağlarsak, siyasette de yakınlaşırız" teziyle yola çıkıyor. Her zaman yinelediği bu ekonomik tezine "muhafazakâr partiler işbirliği" kanalıyla siyasal ortam yaratmaya çalışıyor. Hele de bir ara Fransa'da başbakanlık koltuğuna otııran Chirac ile aynı dünya görüşünü paylaşması, Fransa'daki iktidarla Türkiye'deki iktidar partisinin yakınlasmasını sağlayan en önemli etkenlerden birini oluşturuyor. Bu arada Avrupa'da bir başka gelişmeye tanık olunuyor. Türkiye'nin özellikle Avrupa Topluluğu'na tam üyelik başvurusundan sonra çok uzun yıllar Avrupa'da "Türkiye'nin ağabey;" konumundaki Federal Almanya tavır değiştiriyor. İşçilerin Avrupa'da serbest dolaşımından kaynaklanan anlaşmaziık, Bonn ile Ankara arasında ipleri gerginleştiriyor. Almanya'daki onca Türk insanına ve Almanya ile Türkiye arasındaki onca ilişki yumağına rağmen Bonn, Türkiye'nin istekterine çekimser kalıyor. Hatta bir görüşmelerinde Yunan Başbakanı Papandreu, Başbakan Turgut Özal'a açıkça "Aramızda şu Almanya olmasa, sizinle belki daha iyi anlaşabiliriz" anlamına gelen sözler söylüyor. Türkiye, Avrupa'da hangi kapıyı çalsa, karşısına "Alman engeli" çıkıyor. işte, Bonn'daki bu değişiklik Türkiye'nin Avrupa ile ilişkilerinin merkez üssünü Paris'e kaydırıyor. Gerçi Alman Başbakanı Kohl, Cumhurbaşkanı Evren'e son Almanya gezisi sırasında, "Beni, sizin basın Türkiye aleyhtarı gösteriyor, bu doğru değil" diyor. Ancak kendisinin bu sözleri tavrıyla hiçbir zaman bütünleşmiyor. Tersine çelişiyor. Ya da Kohl'e Türk basınınca konulan teşhis her sefer doğrulanıyor. Yani bir anlamda Almanya'dan yüz bulamayan Türkiye, Fransa ile Avrupa'da aradığını bulduğunu sanıyor. "Sanıyor' diyoruz, çünkü Paris'in Ankara'ya çeşitli alanlarda destek verdiğini kamtlayan somut örneklerin sayısı henüz çok değil. Dolayısıyla Özal'ın "Paris"i ziyareti boşuna değil. Bu arada Türkiye ile Fransa arasındaki ticaret hacmi aniden yükseliyor. Karşılıklı olarak bir milyar doları aşan ticaret hacmi, Özal'ın "Siyaset, ekonomik işbirliğinden geçer" tezinin altyaptsını oluşturuyor. Bakalım, bu tez Özal'ın iki günlük Paris gezisinde kanıtlanacak mı? Hasan'Esat Işık'ın "Paris'i terk etmek" jestini hiçbir zaman unutmayan Fransa, bakalım Türkiye'nin Avrupa Topluluğu ile ilişkilerine ne ölçüde katkıda bulunabilecek? Demirel, hükümeti çürük madene benzetti D Y P Genel Başkanı, TRT'nin hükümeti parlatmakla meşgul olduğunu söyledi ve "îstediğiniz kadar zımparalayın, parlaması mümkün olmayacak" diye konuştu. Cumhuriyet muhabirinin Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusundaki sorularını yanıtlarken, adaylığının kesinliklo söz konusu olmadığını söyledi. Son günlerdeki çıkışlarının Cumhurbaşkanlığı adaylığı sorularını akla getirdiği belirtilince Karaduman, "Bu mukadderbir sual. Hsklı bir suaT dedi. Karaduman'a yönelttiğimiz sorular ve yanıtları şöyle: " ANAP'ta Cumhurbaşkanlığı adaylığınız konusunda bir beklenti olduğunu siz de biliyor musunuz? KARADUMAN Böyle bir tahmine girileceğini biliyorum. Beklenti olup olmadığını ben bilemem. Onu siz tespit edeceksiniz. Özal sizi aday gösterirse tavnnız ne olur? KARADUMAN Varsayım üzerinde hüküm tesis etraeyi uygun görmuyorum. Bu konu, polemiğe çok müsait bir konu. Ben tavnmı şimdiden açıklamayı daha uygun gördüm. Çünkü ben bunu şimdiden söylemesem değişik yorumlar gündeme gelecektir. Ben rahat hareket edemeyeceğim o zaKaraduman'ın yanıtları man. Sanki bazı fikirlere angaje Necmettin Karaduman ise bir insanmışım gibi, bir yere hazırlık içindeymişim gibi bir izlenim doğabilir. Bundan tabii endişe duyarım. Çünkü öyle bir tasavvurum yoktur. Fikirlerini rahatça söyleyebilmek isteyen bir insanım. Bazı ANAP milletvekilleri, TBMM Başkanı Karaduman ile milletvekili Karaduman arasında önemli farklılıklar olduğuna belirtiyor. Daha önce, bu tür elestirilcrde bulunmadığınız söyleniyor. KARADUMAN Bu değerlendirmenin sağlam bir mesnedi yok. TBMM Başkanlığı, fikirlerini rahatça beyandan mahrum kılar. Kaldı ki, ben buna rağmen, yine Sayın özal'a rağmen çok önemli fikirler de açıklamıştım. Siyasi yasaklann olabildiği kadar süratle kaldırılmasım istemiştim. trtica meselesinde de fıkirlerinıi açıkça söyledim. Bilmiyorum, bir parlamento başkanı fikirlerini bundan daha açık söyleyebilir mi? Bu eleştirilerinizden dolayı Özal ile Uişkilerinizde olumsuz bir gelişme oldu mu? KARADUMAN Hayır. Hayır. öyle bir şey yok. Katiyen. Yani Özal, sözlerinizi olnmlu mu karşılıyor? KARADUMAN Onu bilemem. Ama olumsuz bir gelişmeye tanık olmadım. Ne düşündüğünü de bilemem. Çünkü o günden bu yana görüşmedik" Bir anlamda Almanya'dan yüz bulamayan Türkiye, Fransa ile Avrupa'da aradığını bulduğunu sanıyor. "Sanıyor" diyoruz, çünkü Paris'in Ankara'ya çeşitli alanlarda destek verdiğlni kamtlayan somut örneklerin sayısı henüz çok değil. nı günlerce aşındırıyor. Hatta bir ara Türkiye buna yanaşıyor. Hücumbotlarının hızında değişiklik istiyor Ankara. Fransa "peki" diyor. Teslim zamanının öne alınmasını istiyor, Fransa "peki" diyor. Ancak Ankara, Ermeni anıtını içine sindiremediği ve bu konu iç siyasette politikacılara bol bol malzeme oluşturduğundan dolayı, Fransa'nın Türkiye'ye silah ve benzeri araçgereç satışı gerçekleşmiyor. Yurtdışında Ermeniler tarafından öldürülen ilk Türk diplomatının Paris Büyükelçisi İsmail Erez olması, TürkFransız ilişkilerinin yeniden soğumasına yol açıyor. Soğukluğu ilk delen Fransa Cumhurbaşkanı Mitterrand... EskidenGalatasaray'da hocalık yapmış olan Fransa'nın Pekin Büyükelçisi Manach'ın Ankara'ya büyükelçi olarak atanması Ankara'ya, Paris'ten gelen "yeni bir ışık" niteliği taşıyor. Bununla birlikte Mitterrand hiçbir zaman "Ermeni soykırımı yoktur" demiyor. Tersine "vardır" diyor, ama ince bir ayrıntıyı eklemeyi ihmal etmiyor: "Tarihte Ermeni soykırımı vardır, ancak bundan Türkiye Cumhuriyeti hükümetleri sorumlu tutulamaz..." Mitterrand bir yandan Fransa'daki Ermgnilere göz kırpıyor, öte yandan Türki ANKARA (Cumhuriyet Burosu) DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, hükümeti "çiiriimüş madene" benzeterek TRT için, "Devletin radyo ve lelevizyonu hükümeti pariatmakla meşguldiir. Çürümüş bir 'madeni nasıl i Çalışma Partisi nin (MÇP) 2. Olağan Büyuk Kongresi pariatacaksımz? tstediğiniz kadar TİİrİTOC UOnİHon I Ul IVC9 JGIIIUCII 9 J u u n ^ M l ^ g e n e l başkanlığa Alpaslan Türkeş yeniden getizımparalayın. parlaması mümkün rildi. Tek aday gösteriien Türkeş, kullanılan 680 oydan 679'unu aldı, bir oy boş çıktı. Ataturk Spor Salonu'ndaki kongdeğil" dedi. rede, 'Komunıst TRT, komünist basın". "Kanımız aksa da zafer islamın", "Komünistler birleşti. TRT'ye yerleşti" şekDYP lideri Demirel, partisinin linde sloganlar atıldı. Kuranı Kerim okunarak başlanan MÇP kongresini, Kasım Gulek ile (fotoğrafta) eski bakanlarAnkara il örgütünün genişletilmiş dan Hilmi işgüzar da Lzledi. "Başbuğ" sevgi göstenienyle kursüye çıkan Türkeş konuşmasında, "Sayın Özal, mucidi toplantısında pahalıhğı, ücretleri, bulunduğu seçim mevzuatı sayesinde iktidardadır" dedi. Genel Başkan Yardımcısı Bulent Yahnicı, "ANAP'taki yeni vergi tasarılarmı ve TRT'yi milliyetçileri" MÇP'ye çağırdı. (Fotoğraf: AA / Yaşar Uçar) eleştirdi. Demirel, bağımsız Elmadağ Belediye Başkanı Şevket Kurusakız'ın partiye katılışını kutladı. Demirel, "Gerçekleri göslermeyelim diye söylemekten çekinemezsioiz" diyerek "Ne her şeyi gezi, yeni çekim merkezleri çevre yalnız yetki ve sorumluluk değil, kapkaranlık göstermeye ne de her sinde birçok ekonomik bölgelerin bu hizmetlerin görülmesi için devşeyi toz pembe göstermeye ge Bölgeler yeni iller oluşmuş olduğunu gösterecektir. letin kullandığı kaynaklar, araç ve yeni ilçeler rek yoktur" dedi. Uzun bir süreden beri var olan ve gereç de yerel yönetimlere devre"Köylüleri, çiftçileri dinliyoruz. Merkez yö kendiliğinden işlemekte bulunan dilecektir. AyTica yerel yönetimgübreyi, mazotu, akaryakıtı, ilanetiminin ülke bu bölgeleri yasallaştırmanın za lere kaynak yaratma ve halkın cı, traktör parasını topraktan ya üzerindeki ör manı gdmiştir. Böylece" ekonomik katküarım değerlendirme olanakçıkarabiliyorlar ya da çıkaramıgütlenmesi il ilişkilerdeki iç içelik göz önüne alı ları da sağlanmalıdır. yorlar. ve ilçe temeli narak oluşturulacak bölgelerde ilYerel yönetim üzerinden merMemurlara bakıyonız. Avnıü z e r i n e d i r . lerimiz daha fazla gelişme olana kez yönetimin vesayeti tamamen pa'da tek şampiyon olduğumuz Bugünkü il ve ğı bulacaklardır. Amaç bölgenin kaldınlacakbr. Onun yerine yönepahaJılık. Türkiye, yüzde 25'lik ilçe ayrımı, ekonomik ve kültürel geüşmesinin time ilişkin konularda idare malıilaveyle memurunu çalıştıramaz. büyük çoğun planlanması, bu doğnıltudaki ça kemelerinin, mali konularda yeTürkiye çağ atlama lafını duyduğu zaman araan senin çağın dur luğuyla, cumhuriyet öncesinden hşmaların eşgüdümüdür. Bölge ni kurulacak bölge şayıştayının sun deme haline gdmiştir. Çağ at kalmadır. Bu sure içinde nüfus ar kaynakları, eldeki araç ve gereç denetimi gelecektir. lama yalanını benim halkım gayet tışı, kentleşme yoğunluğu, sana ler ve kredi olanakları çok daha Bu yeni düzenlemede yönetim yinin dağılımı, yeni ekonomik akılcı ve verimli biçimde kullaru ve hizmet birimi kendisine tüzel iyi biliyor." merkezlerin oluşumu, yeni ulaşım labilir. Bölge merkezinin bulun kişilik tanınmış olan ilçedir. İlçe, Zorlukların olduğunu ve bu olanakları, iller ve ilçeler arasın duğu ilin valisi aynı zamanda böl seçimle gelecek olan bir meclis, zorlukların rejimin çarpık yapısındaki ilişkileri çok değiştirmiştir. ge valiliğini de yürütebilir. meclisin seçeceği bir başkan ve yüdan kaynaklandığına ışaret eden rütme kurulu tarafından yönetiDemirel, "Halka düşündüklerimi Bu nedenledir ki yıllanmış il, ilçe lecektir. Yerel yönetime devredizi anlatma zorluklanmız var. Hal ayrımı modeli büyük ölçüde işle Yeni yerel yönetimler lun dertlerini gerekii zeminlere gö vini yitirmiştir, gelişmeyi engelleYapılacak yeni düzenlemede lecek hizmetler bugün kaymatürüyoruz. Bu da halka uiaşımyor. mektedir, kaynak ısrafına yol aç merkez yönetiminden aynlacak kamlann yapmakta olduklan hizmetlerdir. Yeni düzenleme ile birÇünkü devletin radyo ve televiz maktadır. hizmetlerin sorumluluğunu yerel likte bu hizmetleri ilçe yürütme yonu bu hizmetleri yapmıyor. BaYeni duruma göre il ve ilçele yönetimler alacaklardır. Bunlar kınız, devletin radyo ve televizyo rin dağılımı gözden geçirilmeü, özellikle tanm, bayındırlık, YSE, kurulu başkanı yüklenecektir. nu günde 810 defa hükümeti par toplumun beklentileri doğrultu imar, turizm hizmetleridir. Sağlatmakla meşguldür. Ama ne yap sunda yeni düzenleme yapılmalı lık, eğitim, ulaşım hizmetlerinin Yargı diizeni sanız nafile. Çünimüş bir made dır. bir bölümü de yerel yönetimlere Burada yargı düzeninin yeniden ni nasıl parlatacaksınız? tstediğiAnadolu'da yapılacak kısa bir bırakılacaktır. Bu hizmetlerde oluşturulması gibi uzmanlık ve niz kadar zımparalayın, parlaması mümkün değil" dedi. Konuk yazar İAlternatif Politikalar (2) deneyim gerektiren bir alana girecek değiiiz. Son günlerde yargı düzeninin kamuoyunda çok çok tartışılan yanlarına kısaca değınmek istiyoruz. Yargıtay başkanlarından birisi bir gazeteye verdiği demeçte şöyle diyordu: "..davalar uzuyor, üç beş ay sonrasına ertelemeler yapılıyor. Bu durumda toplumun yargıya güveni ve inancı sarsılıyor.", "..bugün Türk yargıcımn yerine getirdiği hizmetın yüceliğı ve önemi ile koşut bir eğitimden geçtiği asla söylenemez." Bir başka Yargıtay başkanımız da yine bir gazeteye verdiği demeçte 19771978 yıllan arasında Yargıtay ceza dairelerine 1 milyon 038 bin, hukuk dairelerine 3 milyon 078 bin dava dosyası geldiğini; mahkemelerce verilen kararların sağlıklı olup olmadığının tartışmalı olduğunu, örneğin Yargıtay ceza dairelerindeki her üç dava dosyasından biri, Yargıtay hukuk dairelerindeki her dört dosyadan biri için bozma kararı verildiğini belirtiyordu. • Yargı düzenimizde yalnız mahkemeler, yargıçlar tartışılmıyor. Volu'da yapılan TbksimToplantüan'nda, Necdet Uğur, bir bildiri sundu. Uğur'un bildirisini yayımlamayı sürdürüyoruz. da ve uygar yöntemlerle, bilimsel çalışmalarla yapılıyor, ama bunun için nitelıkli adam yetiştirmek, laboratuvar çalışmalarından, uzmanlık bilgilerinden yararlanmak gerek. Bu konuda yapılacak hiçbir masraf çok değildir. Çünkü söz konusu olan insanhk onurunu kurtarmaktır. Bu işin tartışmasıyla vakit yitirip insanlanmızı zor kullanmaktan başka soruşturma yöntemi bilmeyen görevlilerin eline teslim etmek yerine, adalete bağlı uygar yöntemlerle yüriitülen bir sorgulama düzeni kurulamaz mı? araçlarda görev yapan ve bölgesini çok iyi tanıyan devriye memurları ve ayrıca uzmanlaşmış memurlarla 24 saat denetim altında tutulursa, sorunlu aileler ve çocuklarla ilgilenilirse, güvenlik görevlileri bir tür sosyal görevliler. gibi çalışırlarsa suçlar buyük ölçüde önlenilebilir. Bizdeki bugünkü uygulamalarla işimiz zordur. Kırsal kesimdeki durum daha da kotudür. Ora!arda demokratik hukuk devletimizi hâlâ askerlik görevirü yapmak üzere jandarmaya alınmış gencecik çocuklar temsil ediyorlar. Kırsal kesimin büyük bölümüne yol makineli tanm, okul, elektrik, televizyon, pazara dönük üretim girmiştir. Kırsal kesim insanlarımızın bir ayak'arı kentlerde, bir ayakları yurtdışındadır; onlar \illardır çok panili yaşam ahşkanlığı edinmişlerdir. Halk nedir. hukuk nedir bilirler. Jandarma uygulamasına bütün ülkede son vennenin zamanı çoktan geimişlir. Yeni bir kırsal güvenlik gücü oluşturulmalıdır. Ortaöğrenim düzeyinde, mesleki bilgiler edinmiş, hukuk dev!eti anlayışına göre eğitilmiş, kırsal kesimin sorunlarına göre yetiştîrilmış görevliler ve mesleki jTikseköğrci'.im gormuş :,:•. il yöne ticilerden kurulu bir kırsal güvenlik gücü. Böyle bir uygulama kırsal kesime huzur getirir. Başka tartışma konuları da var: Cezaevlerindeki uygulamalaf yalruz yurtiçinde değil, yurtdışında da tartışma konusu. Bu uygulamaların suçluların eğitilmesi ve topluma kazandmlması doğrultusunda olmadığı anlaşılıyor. Bir ülkedeki uygarhk düzeyini asıl bu tür yerlerdeki tutum ve davranışlar belirliyor. Bu uygulamalar ceza infaz sistemimizın gözden geçirilmesi gerektiğini göstermiyor mu? Kamuoyundaki bir başka tartışma konusu ölüm cezalarıdır. Kamuoyunda ölüm cezalarına karşı bir eğilim var. Parlamento ölüm cezalarını tasdikten kaçınıyor, ama öte taraftan mahkemeler ölüm kararlan vermeye devam ediyorlar. Böyle bir durumun sürdürülmesinden yargı düzenimizin yara alacağı söylenemez mi? Toplumu derinden etkileyen bir tartışma konusu da sorgulamada yargı güvencesinin olmaması ve hazırlık soruşturmasının güvenlik kuvvetleri elirıde işkenceye dönüşmesi. Ileri demokratik ülkelerde soruşturma yargı güvencesi altın Güvenlik düzeni Güvenlik kuvvetlerinin yargıyla yakın ilişkisi vardır: Yargıya milyonlarca dava açılmasının bir nedeni bürokrasinin iyi çalışmaması ise, bir nedeni de güvenlik kuvvetlerinin yelerince ve gereğince suçlan önleme görevlerini yapamaraasıdır. Büyük kentlerde işlenen suçların faillerini bulmak zordur, genellikle bulunamaz. Ama büyük kentlerde suçlan önlemek bir ölçüde kolaydır. Kentler motorlu Demirel, konuşmasının sonunda halkın önünde bir fırsat olduğunu, bunun da martta yapılacak yerel seçimler olduğunu vurgulayarak şöyle dedi: "Ülkeyi böyle kötü idare edenlere raillei meşnı zeminlerde kalarak bir ders verme fırsaünı eline gecirmiş bulunmaktadır. Umuvorum ki bu fırsat iyi kullanılacakar." Kentlere 5 milyion konut gerekii ADANA (Cumhuriyet Güney İlleri Bürosu) SHP Adana İl Örgütü'nce düzenlenen "Çağda; Belediyecilik Anlayışı ve Kentleşme Olgusu" konulu toplantıya konuşmaa olarak katılan KentKoop Genel Başkanı Murat Karayalçın, yerel yönetim seçimleri yaklaşırken, toplumun sosyal demokratlara yaktığı sinyalin iyi görünmesi gerektiğini vurgulayarak sosyal demokrat adayların nasıl bir kentsel belde düşundüklerinı anlatması gerektiğini söyledi. Konuşmasını KentKoop Genel Başkanı sıfatı ile değil, bir sosyal demokrat olarak yapacağını belirten Karayalçın, ekonomik değişmelerle insanların kentte yaşar duruma geldiğini, mühendislerin, iktisatçıların, toplumbilimcilerin de bunu raporlarında kanıtladıklarını söyleyerek "9O'lı yıllarda, kentlere 20 milyon insan daha eklenecektir. Bu da insanlar için 5 milyon Jconut gereksinimi var, demektir. Bu yapdmazsa, kentsel yaşam durulmaz olacaktır. Bunun dışında da 3 milyar metre karelik alanı kentsel yaşama açmamız gerekir" dedi. Mazeretiniz kalmodı Beko/Ştar Line VHS Video,VHS Player şimdi çok uygun taksitlerle... STAR LİNE VHS VİDEO STAR LİNE VHS PIAYER Siyasal yaşamda uzlaşma geleneğinin zorunluluğu Türkiye'nin geçirmekte oiduğu bütun bu bunalımlann üsıesinden gelip bilgi de>rimine uzanması, demokratik du/en içinde. gerekii düzenkmeler yapabilmesine bağbdır. İçinıie bıılunduğumu/ bunalımlardan zor kullanarak. yıldırarak çıkamayız. Tam lersıne olabildiğince geniş uzlasmalar sağlayarak. herkesi «urumlulu!: pajlaşmaya razı ederek sunuç alabiliriz. Denıokrasıimizdc uzlaşma geleneğı henüz olmadı|ı için, bugüne kaddt bunalunın en >oğun oldı:ğu zamanda bile. kimseye yararı olnıayacağını gore göre inatlaşmami/i vurdurdük. Kendimizi uzlaşmış görmek, sanki demokrasinin askıya alınmaMna katlanntjktan daha gucumuze gitliturdu. Ciundeınimizdeki koklü dönü••uınlcrın yıikünü ya güçlü bir çogunlukla iktidara gelmiş gözü kara. yıpranmamış bir parti ya da aralarında uzlaşmaya varraış büliın partilerin güçbirliği laşıyabilir. Ülkemizin geleceği demokratik >aşamda uzlaşma geleneğini başlatma \e yaşatma gücumüze bağlıdır. BekoSTAR LIIME Üstün VHS VıdecVHS Player. Beko'dan... Yarın: Yerel demokrasi