Catalog

CUMHURİYET/8 HAVA DURUMU lwleteorok)|i Genel MudurtüJurKten alınan bügıye gore yurrJun kuzey batı kesımleri patçalı bulutlu Trakya. Marmara'nın doguaı ve Batı Karadenız kıyıbn saflanak ve gftkfluratutusauana» yafeiı. o t * yer\m a bvMu vı apk. yurdun iç kesimteri sAah saatfarMı >er yer sist geçacek. HAA SICAKLIĞI: Y»»ş alan yerlerrje deOomeyecek. ottkı yerleroe biraz artacak FUZGAR Guney ve bat yMenlen hafü an a n oria kuw<(k yuRkm bımfim lasimlermde kuvveücc «secek Oenöeriniijrt! rijmaı; kH* ve günbatsndan « taıvMe olacak, latunnı dalga yuksetdıOı 12 m. Baft Karadene. Marmara ve J dnde saatk «Z7 deniz rnü, Bat Karade Ege t)e25ıla3nı dobymda bUuacak. Van Guto'mJe h a a . az Wutnz. Mvnan ve EnUe saatt 33 deıc rni (u geçecek. Rüzgâr kuzey ve doOu yMenJen hsllf a n a n oria kuvhABRaLDOfeMueadidriathBatı vetteeseo* G4I hafif çaBontılı tahmini da((P yuteekBOı 0 5 ila 1 m Kndentz, H v m n ve EQBUB M M delgah dolayında olacak. yajmuiu Adana Adapazan Adryaman HABERLERİN DEVAMI TÜRKİYE'DE BUGÜN 30° 9°Mansa 22° 13° K Maras 26°10°M«sn 21° 2°Mujla 23° 5°Muş 20° f>&B&« 28° 13° Nıjde 23° PGaaantap 23° 15° Ordu 28° W G*esun 24° 8°Ra* 24° K)° Hakkan A 24° 9°Samsun 28 12°lsparta A 24° PSıırt 25° 1T° Isanbul Y 21° 17°Sınop 22° 17° Izrnr A 27°17°Sıvas 26° 9°Kars A 20° 3°Wordau 25° 8°Kasamonu BTff y t a h a » 19° 6°Kaysen A 24° 6°Uic*f 24° 11° Kırktare» Y 22°13°U$ak 23° 15° Konya A 25° 7°\fen 21° 6°Kutahya B 22° 7°Yozg3t 26° 11° Mılatya A 26° 11° ZonguMak 30» 22° 27° 22° 17» ftyaıtetar 13" Edrne 15° Erancaı 7°Erzurum 8 EKİM 1988 DÜNYA'DA BUGÜN Ltnngrad Y 15° AmstBrdam Y 13° Y 13° Amman B 28° imdca B 24° Mna Y 24° Madnd Y 15° Ulano A 33° BaOrtat Y 10° B 23° Monttial B 17° B tS° Moslon Y 14° IKnh Y 18° NmYbrfc A 18° Berün Y 13° Y 10" OskJ Y 14° Bonn Y 14° Pans Y 13° Brukse) Y 15° Prag Budapeşte Y 14° A 39° Rıyad B 15° Cenevre Y 22° B 28° Roma Ony« Y 17» A 38° Soly» Odde A 30° A 39° Sam Dutoayı A 26° Y 14° Frjnkfur; A 27° A 30° lunus Gıme Y 13° Varşom v 12° Hetanta Y 15° Venedk B ?8 Kalare Vryaru ., A 22° Kopenrog Y 12° Wastwtgton A 19° Y 14° Kokı 2Wı B 15° A 32° Atyon Afrı Ank» Anökya /Ualya Artvin /yiın Bakkesır Büeak Bingöi Bîtfes Bdu Bursa Çanakkalc Çorum Denet 8 A A A A A A A B A Y A Y A A B A A Y 27° 12° 26° 16° 27° 18° 26° 10° 24° 8° 23° 8° 22° 15° 24° 14° 22° 15° 29° 14° 20° 16° 23° 6° 22° 15° 24° 14° 27° 6° 23° 8° 21° 6° 23° 5° 18° 15° MEHMED KEMAL POUT1KA VE OTESI ist Diyorlarmış... Allende'yi kantı bir darbe ile alaşağı ertikten sonra bunca yıl Pinochet, iktidarda nasıl kaldı? Son oylamayla bile ne dümenler çevirdi. Yasaları öyle ayarladı ki seçimle devrilse bile hemen iktidardan gitmiyordu. Birkaç yıl daha kalıyor, ondan sonra iktidarı teslim ediyordu. Pinochet'nin bunca yıl iktidara kazık kakışını beş bin sürgünden biri olan sinema yönetmeni Şilili Miguel Littini şöyle yorumlar: "Pinochet'nin uzun yıllar iktidarda kalmasının en önemli nedeni kendi kuşağından subayları görevden uzaklaştırmasıdır. Onların yerine kendinden düşük rütbeli kimseleri seçmiştir. Onlarla arkadaşlık etmemiş, onlar onu tanımamıştır. Bu subayları n hepsi de buyruğuna uymuşlar, ne dediyse yapmışlardır." Bugün Pinochet'nin ayakları yerden kesilmiştir. Aşağı doğru kayıyor. Mızıkçılık edip bir süre daha kalsa bile çok dayanamaz. Bir askeri darbeyie iktidarı devirip bir dikta kuran rejimin adı nedir? Elbette faşizmdir. On beş yıl faşist kaldıktan sonra on altıncı yılda kendıni bir daha seçtirmek istemesi demokratça bir davranış değıldir, aldatmacadır. Şili halkı bu aldatmacayı yutmamıştır. Oyları ile kapıları ve pencereleri demokrasiye açıyor. Bundan sonrasını demokratların akıllıca davranışları çözümleyecektir. Seçimle gelmiş olan iktidarları bir askeri darbe ile deviren generaller, arası soğuduktan sonra her şeyi unuturlar; öyle ki "Bana faşist diyoriar" diye sızlanırlar. Sonra da halka sorarlar: "Ben faşist miyim?" Bir ülkede anayasayı rafa kaldıran, parlamentonun kapısını kitleyen, partileri kapatan, beş generalden oluşan bir cunta ile ülkeyi yönetenlere ne denir? Faşist denir. Başından alalım: 11 Eylül 1973 yılında Salvador Allende'nin hükümetini bir askeri darbe ile deviren General Pinochet, her türlü demokratik hakları kıstı Üniversiteler işgal edildi. Gazetelere, dergilere, kitaplara sansür kondu. Öğrenci örgütleri kökünden kazındı. Binlerce üniversite profesörü, aydınlar, sanatçılar, yöneticiler sürgüne yollandılar. Bir süre sonra Nobel ödülü kazanmış olan Pablo Neruda'nın kitapları ve evi ateşe verildi. Neruda'nın öldr:rüldüğünü, kitaplarının yakıldığını, evinin talan edildiğini herkes biliyor; saklamaya ne gerek var! Askeri darbeler her yerde birbirine benzer. O d a Şili'nin, burda bir başka ülkenin kültürel gelişmesi felce uğrar. Bunların bir daha yerine konması için yıllar ve yıllar gereklidir. Darbe sonrası her ülkede yeni bir sanat doğar. Sürgün, hapis, işkence anlatılır. Gene mi işkence dıyemezsıniz. Çünkü baskı ve işkence, bitmeyecek sanılan uzun bir düştür. Politik sarsıntı, bitmeyecek sanılan acı, toplama kamplanndaki yaşam, askeri yönetim boyunca sürer. Bunları ancak yeni bir seçim temizleyebilir. Doğru, hilesiz, demokratik bir seçim kapıya dayanmazsa, bunlar bitmeyecek sanılır. Her şey yeraltına çekilmiştir. Pinochet'yi bu seçimlerde sadece oy verenler değil, bu oyla^ rı toplayan yeraltı örgütleri devirmiştir. Bunu kendisi de biliyor. Her sözünün başında komünistler diye parmağını uzatarak gösterdikleri, yeraltı örgütleridir. Her şeyi gün ışığına çıkarsa, demokrasiye kapıları açabilse korkusu olmazdı. Şimdi uykularına giren, korkudur. Vaktiyle elinden tutanlar da elini bırakmıştır. ABD'nin her korkak diktatör için uyguladığı yöntem budur. Tutar, kaldınr, yüceltir gibi görünür, sonra bırakıverir. Boşlukta kayan, Pinochet değil, ABD'nin elini koyverdiği kukladır. A acı« B DuluUu K kart S ss» Y yaftmuu Ka/ıire» Öğrenci harçlığı umut (Başumfi 1. Sayfada) telerin kendi olanaklaruu zorlaması gerektiği görüşünü savunuyorlar. Üniversitelenle ise harçlann dışında para alınacak tek kaynak olarak öğrenciler görülüyor. Hacettepe ve ODTÜ'de kayıüar sırasında öğrencilerden para alınmasının yamsıra ODTÜ'de master öğrencilerinden 500 bin lira isteniyor. Konuyla ilgili olarak bakanük ve hükürnet kaynaklan ünivenitelerin dışa açılması gcrektigi konusunu dile getiriyorlar. Üniversitelerde yaşanan ekonomik sıkıntılann aşılmasında asıl yükün ütıiversitelerde olduğunu kaydeden yetkililer, üniversitelerde "araşürma" ve "seıbest piyasaya" açılma konulannın çok gerilediğini ve sadece devletin ayırdığı bütçeyle yetinildiğini ifade ediyorlar. Yetkililer üniversitelerde araştırma, proje geliştirme, serbest piyasaya hizmet verme ve özellikle sanayi için altyapı çalışmaları hazırlama konusunda çalışmalar yapılması gerektiğine değiniyorlar. Üniversitelerde yeterli elemanın bulunmayışı nedeniyle sanayi altyapı projelendirme çalışmalannın özel sektöre yaptınldığı ifade ediliyor. Üniversiteler yeni atılımlarla ekonomik kaynaklar yaratabilecekleri halde tek para kaynağı olarak öğrencileri görüyorlar. Kayıtlardan, master tezlerinin verilmesine kadar pekçok konuda üniversiteler öğrencilerden çok yüksek oranlarda para talep ediyorlar. Ankara'da ODTÜ, Hacettepe gibi üniversitelerde kayıtlar sırasında para alınmasının yanısıra ODTÜ'de master yapan öğrencilerden tezlerinin kabulü için 500 bin lira para isteniyor. Ayrıca ODTÜ'de öğrencilerden spor derneğine yardım adı altında zorunlu para toplanıyor. Üniversite rektörleri kendilerine aynlan paraların büyük kısmının üniversitenin fizikı olanaklanmn iyileştirilmesine gittigini ve öğrenci yoğunluğunun sürekli artmasının üniversitenin rıziki koşullannı çok çabuk yıprattığını belirtiyorlar. Rektörler, devletin üniversitelere ayırdığı genel bütçenin yetersiz kalmasından yakınıyorlar. Lisans öğrencilerinden spoı derneği yardımı, kırtasiye masrafları adı altında para alınmasının idari bir tasarruf olduğunu söyleyen ODTÜ Genel Sekreterliği yetkilileri master öğrencilerinden 500 bin lira istenmesinin yasal dayanağjnın da zaten var olduğunu, bu paranın daha düşük olmakla birlikte önceleri de alındığını belirttüer. Şimdi de (Baştarafı 1. Sayfada) taşradaki bu okullann içler acısı dururnuna sadece bir örnek oluşturuyor. Adlan bizde saklı olan iki okul müdüründen taşradakinin durumu oldukça zor görünüyor. Doğu'daki olnıl müdürü Istanbul'a yazdığı mektupta, okulunun yeni öğretim yüında Anadolu lisesi olduğunu belirterek, elinde bu okulların statüsüyle ilgili hiçbir belge bulunmadığını söylüyor ve ekliyor: "Lürfen elinizde bn okullaria ilgili yönetmelik, tiizük ve teblig varsa bana yoDar raısınız? Ne yapacağımızı bilemiyonım." Göriiştüğümüz, Istanbul'daki Anadolu liselerinin yöneticileri, 198889 öğretim yılının başlamasma karşın öğretmen eksikliklerinin devam ettiğini belirtiyorlar. öğretmen açığı, Nişantaşı, Kadıköy, Cağaloğlu gibi öğrenci talebinin yüksek olduğu, bellibash Anadolu liselerinde de görulürken örnek olarak seçtiğimiz Cağaloğlu Anadolu Lisesi'nde fızik dersleri boş geçiyor. Anadolu liselerinin tanımında, "matemarik ve fen dersleri yabana dille yapılmaktadır" denilmesine karşın Cağaloğlu Anadolu Lisesi'nde halen lise ikinci smıflara kimya dersi Türkçe olarak okutuluyor. Yine lise ikinci sınıfta baa şubelerde Almanca olarak görülmesi gereken matematik (cebir) dersi yabana dil bilmeyen öğretmenler tarafından veriliyor. Okul yetkilileri, önümuzdeki günlerde gazete ilanıyla fızik öğretmeni arayacaklannı söylerken, bu öğretmenlerin maaşlannın vakıf tarafından ödeneceğini belirtiyorlar. Yetkililerden alınan bilgiye göre geçen yıl okulda 19 Alman öğretmen görev yaparken bu yıl bu sayı 13'e indi. Ancak Almanya'dan gelen öğretmenlerin ortaokul fen derslerini vermeleri gerekirken, öğretmen bulmada karşılaşılan zorluklar sonucu, ortaokul fizik, kimya, matematik öğretmenleri lise derslerine de giriyor. YOKzedeler: Tartilere belge yağdıracağız' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Televizyonda örceki gece yayımlanan ve YÖK konusunun tartışıldığı açıkoturum programında konuşmacılara verilen sürenın yetersiz olduğu savunuldu. Açıkoturuma SHP adına katılan Izmir Miüetvekili Prof. Tttrkfin Akyol, YÖK Başkanı thsan Doğramacının söylediklerinin gerçeği yansıtmadığını belirtirken DYP adına konuşan eski genel başkan Hüsamettin Cindoruk da "Her üniversitede tayin, terfi yetkisinin VÖKün elinde olması nedeniyle üniversitelerde manevi terör havası estirildiğini" öne sürdü. Cindoruk, TV'de söylemek isteyip de söyleyernediği konulan Cumhuriyet'e anlatırken Dogramacı'nın doğru konuşmadığını, çeşitli genelgelerle tek tip üniversete ortaya çıktığıru; tayin, terfi işlemlerinin YÖK'ün eline bırakıldığım belirtti ve bu kuruluşun "mutlak bir diktatörlük" niteliği kazandığını iddia etti. Cindoruk, anayasada ve YÖK Yasası'nda kısıtlayıcı hükümler bulunduğunu, bu yetkiler elde oldukça her gun bu yetkilerle kısıtlamalar getirilebileceğini belirtti, "Böyle bir tehdidin Üniversite hocalan üzerinde olması >cterli" dedi. SHP tzmir MiUetvekili Türkân Akyol, Cindoruk gibi surenin yetersiz olmasından yakındı. Açıkoturumu yöneten Ali Kırca'nın son söz hakkını Prof. Doğramacı'ya vermesi ve Doğramacı'nın sözlerine karşı yanıt hakkı tanımamasını eleştirdi.Prof.Türkân Akyol, YÖK Başkanı Prof. thsan Dogramacı'mn söylediklerinin gerçeği yansıtmadığım belirtirken, "Bana çok olumlu tepkiler geldi. 'Size YÖK uygulamalarından örnekler göndereceğiz, belgeler göndereceğiz' diyoriar. 'YÖK yetkiüleri doğruyu söylemiyorlar' diyoriar" diye konuştu. YÖK Başkanı Prof. Dr. İhsan Doğntmaa da üniversiteleri n ve fakültelerin tek tip olduğu göruşlerinin doğru olmadığını; okutulan derslerin üniversitelere göre değiştiğini, bolümlerin de aynı olmasmın şart olmadığını söyledi, "Mesela tTÜ'de makine fakultesi var. ODTÜ'de bnnlar bölümdiir. Buna tek tip denir mi?" dedi. Öğrencilerin ziyareti îstanbul'daki öğrenci derneklerinin temsilcüerinden oluşan kalabalık bir öğrenci grubu dün SHP ve DYP gruplannı TBMM'de ziyaret ederek sorunlarını anlattılar. SHP Grup Başkanvekili Onur Kumbaracıbaşı ve DYP Grup Başkanvekili Köksal Toptan'la görüşen öğrenciler, üniversitelerdeki polis baskısından ve öğrenci dernekleri üzerindeki engelleme lerden şikâyetçi oldular. öğrenci temsilcUeri bazı arkadaşlanrun disiplin incelemesi ile okullarından uzaklaştınldıklarını anlattılar. Öğrenci dernekleri temsilcileri daha sonra ANAP Genel Başkan Yardımcısı AU Talip Özdemir'i ziyaret ettiler. Öğrenci temsilcileri, "Yemege fazla tuz dökmek", "kuynıkta agır hareket etmek" gibi nedenler gerekçe gösterilerek disiplin soruşturmasına tutulduklannı, söylediİCT. özdemir ise konulara yabana olmadığını, YÖK'ün aksayan yönlerinin düzeltilmesi ya da "reorganizasyonu" için hükümetin muhalefet partileri ile görüş biriiği içinde olduklannı bildirdi. Şili'ııin Istanbul Falıri Konsoloslugu'na baskın tstanbul Haber Servisi Şili'nin Kabataş Setüstü'ndeki tstanbul Fahri Başkonsolosluk binası dün sabah saatlerinde silahlı dört kişi tarafından basıldı. Fahri Konsolos Avukat Mordo Dinar'ın başına silah kabzasıyla vuran kimliği belirsiz saldırganlar, yere bir el ateş ertikten sonra hızla olay yerinden uzaklaştılar. Dün saat 09.30 sıralannda Şili'nin Fahri Başkonsolosu Avukat Mordo Dinar'ın aynı zamanda konsolosluk merkezi olarak da kullandığı Setüstü Derya Apartmanı'ndaki bürosuna biri maskeli, silahlı dört kişi geldi. Polis yetkililerinden ve Mordo Dinar ile öteki görgü tanıklarmdan edinilen bilgilere göre, olay şöyle gelişti: Kapıyı çalarak içeriye giren saldırganlar, oda görevlisi Ahmet Davutoglu'nu etkisiz hale getirerek, arka bölümdeki odasında çalışan Fahri Başkonsolos Mordo Dinar'ın yanına geldiler. Konsolosun konuşması veya bağırması halinde kendisini öldürecekleri tehdidinde bulunan kimliği belirsiz kişiler, Avukat Dinar'ı çalışma odasından aiıp yerde sürükleyerek evrak ve arşivinin yer aldığı, giriş kapısının sol tarafındaki odaya soktular. Burada, Şili hükümetinin yönetimini kınayan sözler kullanan silahlı dört kişiden biri, tabancasının kabzasıyla Fahri Başkonsolos Mordo Dinar'ın kafasına vurdu. Aynı kişinin olay anında yere bir el ateş açtığı belirtildi. Konsolosluk binasına asmak üzere getirdikleri sanılan bir torba içinde ve üzerinde Ingilizce "Down With Pinochet Rejime. (Kahrolsun Pinochet rejimi) DevSol" yazdı pankartı yere bırakarak hızlaJkaçtılar. 1953 yılından beri Şili'nin Türkiye'deki fahri başkonsolosluğu görevini sürdren Dinar, maskeli silahlı dört kişinin kendisini yerde sürükleyip giriş kapısının yanındakı küçük odaya götürdüğünü, tabanca patlayınca telaşlamp kaçtıklarını söyledi, "Pinocbet iküdara geldiği eündenberi bayrak asmıyordum. İlk kez dün bayrak astım. Şili hükümetinin degil. Şili hallunın fahri temsilcisiyim. Ve bununla gurur duyuyorum" dedi. Araştırma y^pılmıyor Üniversitelerde yeterlı araştırma ve proje çalışmalarının geliştirilmesi konusunda Türkiye'deki 20 üniversitenin hemen tamamı aul durumda bulunuyor. Ünıversitelerin sanayi ve serbest piyasa için hazırladıklan raporlar ve projeler ise yetersiz bulunuyor. Üniversitelere 1988 yüı başında ayrılan bütçe ödeneklerinin pek çok üniversitede tükendiği belirtiliyor. Turkiye'de üniversiteleri yasatan tek büyük kaynak bütçeden üniversitelere aynlan ödenek olmakta. Türk üniversitelerinin gelirlerinin yüzde 9O"ı askm bir kısmı devlet hazinesinden karşılanıyor. Hazine'nin Turkiye'de 1 öğrenci başına ayırdığı para miktarı ise 1.52 milyon Türk lirası arasında olmakta. Turkiye'de özellikle 1980 sonraa üniversitelerde araştırma ve projelendirme çalışmaları istatistiksel açıdan artmış görilnmekle birlikte bu sayıdaki artış üniversiteler için yeni bir olanak yaratmıyor. Carlos'ım (Bajtarafı 1. Sayfada) Türkiye, Fransa ve Belçika'nın katıldığı özel çekiliş Avrupa yayın biriiği (EBU) aracılığıyla, TV'den naklen j'ayımlanacak. Toplarn emisyonu 30 rnilyar lira olan özel çekilişte, hasılatın yüzde 58.26'sı ikramiye olarak dağjtılacak. özel çekilişte, katıhmcı ülkelerdeki sadece ilk iki büyük ikramiyeler Madrid Kraliyet Sarayı'nda belli olacak. Diğer ikramiyeler, her ülkenin kendi çekilişleriyle sahiplerini bulacak. Pinochet hemen gît (Baştarafı 1. Sayfada/ "çogunlugun verdtgi karan tanıyor ve saygı duyuyorum" dedi. Referandum kampanyasv boyurrca sivil giysiler içinde görünmeyi tercih eden Pinochet'nin önceki gün Şili televizyonunda yaptığı konuşmada beyaz general üniformasını giydiği görüldü. Pinochet, konuşrnasında, referandumdan "hayır" sonucu çıkmasına rağmen, "ülkenin anayasal düzenini degiştirmeye gerek yoktnr" diyerek anayasada kendisine verilen görev süresi dolana kadar devlet başkanlığını sürdüreceğini belirtti. 1980'de referandumla kabul edilen Şili Anayasası'na göre Pinochet'nin devlet başkanlığı süresi 1990'ın mart ayında doluyor. • TİYATRO • GÖSTERİ • SİNEMA LEVENT KIRCA TİYATROSU •= 1 9 U IS1ANBUL SİNEMA G O N I E B İ N İ N ' G İ GORE)^FİLMİ PERA146 97 38132 64 26 ORTAOYUNCULAR BEYOĞLU KUCUK SAHNE DORMENS TİYATRO (Moloclıe d'Amouf) <|y • • (Moloclıe d'Amouf) D©ray UHCTJt Nastasla Kinskl . Michel PlccoliN CELECEK PROCRAM (10 D d m cten röbaren) OKULA DÖNUŞ AŞK HASTALIGI FERHANGIŞEYLER ÇarşambaCuma 21~ CumartesiPazar 18 143 64 17 • 144 43 27 E.M.O. ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASILOKALİ 2.HAFTA OUNYASineması 149 93 61 12.00 14.15 16.30 19.00 Çjmhuriyel Cad No: 283 2 Hjfblye TH: 1312526 (Ozon) Bcylesıne elkıleyıc btr korku f.Imı ızlemedın.z1 ZENGİN MENÜSÜ v e SEÇKİN MÜZİĞİYLE EBARRESTAURANT HİZMETİNİZDE ÇEŞİTLİ ETKINLİKLERİ İLE SANA TSEVERLERIN HlZMETİNDE KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ n KARTA HARBİYE KENTERR YATROSU Ferhan Şensoy 300. Oyun FERHAN ŞENSOY UN KADIKOY HALK EGITIM MERKE2INDE Te* 3^6 01 oe PerşamfeeClım: 21.15 /Pef^emtKmdnnthaatgumL CieslPliar14.0O17.0B / HerseansoOrenoyemdınn** ÇarşambaPerşembeCuma 21.00 Çarşamba 15.30 İSTANBUL'U SATIYORUM MÜNİR ÖZKUL • EROL GÜNAYDIN 150. Oyun CumartesıPazar 15 3018 30 KENTER TİYATROSU HARBİYE YılmzZO Oyun 8 Ekim'den itibaren!?iyP.TH VAN MUŞFIK KENTER C.tesi Pazar 15 Genç Hitchcock olarak tanınan ünlüyönetmenSAM RAIMI'nın son filmi VAHŞET 2. H A F T A Harbiye AS 147 63 15 Beyoğlu LALE 149 25 24 ı OOLBV 5TERE0 j 1100 ' 3 0 0 1500 1700 19002115 EVILDEADU I AYRIBIR DÜNYA 14. HAFT CEP SİNEMASI İZOEKJM'OEN İTİBAREN ! IKÜÇÜK MUTLULUKLAR ' AWORLDAPABT Düttürü \yimy Cumhuriye( Kitap Kulübü FUAYEKAFE İSTANBUL CAD. |ADL1YE KARŞ.I BAKIRKÖY TEL 542 11 72 Zeü Ökten Tönetti Ş E H İ R T i Y ÂT R O L A R I BİLET SATIŞLARI BAŞLAMIŞTIR Hafbiye M.Ertuğnıl (140 77 20) 5. YIL F.Rcşıı RcyAT.Rcsıl Rcy VÖNETMBt: CHRtS IMMOB ., * ISTANBUL 1 1 1 DEVLET TİYATROSU TAKSİM SAHNESİ OYUNUN OYUNU (FARS 3 PERDE) YAZAK M1CHAEL FRAY\ ÇEl'İRE.\ LALE ERES YÖSETES. CHRIS HARRIS 11.12.13.14.15.17(6ALA). 18.19.20.21.22 EKİM 20.30 15.16 22 23 EKİM 15 00 CANNES 1988 CANNES 1988 JÜRİ BUYÜK EN i r l KADIN ÖDULU OYUNCU ÖOÜLU Şişli KENT 147 77 62 12 0 0 14 15 16 3 0 18 4 5 2 1 3 0 Falih Resat Nuri (526 53 80) Dınvcr SİİMF.R i)Z E NTıTSİ IM0DA SlNEMASI 3370128 372°° Sabah Ateşi 10 Ekim'de LÜKÜS HAYAT Yımcten Haldun DORMTN. Amon ÇrHOV GECENİN KULLARI Yoncicn F>doğan GEMİCİOĞLU VİŞNE BAHÇESİ Turkçesı: Bclgı PAKSOY ' >onelcn Lctınnl HEIFFTS (Pa?ar gunlcn: 150018.30) BEATRICE DALLE Jean Hugues A N G L E D A G e r a r d D A R M O N Yenetmcn Jean Jacques BE1NEIX Unlu ve Beyo«lu SINEPOP 143 70 71 1200 u 15 16 30 18 45 21 00 büvüfc Kervda Kad*6> SÜRETYA 336 06 82ı 1 00 13 30 16 00 18 3021 45 ORTAKÖY MERKEZİ POÜTİK FİLMLER HAFTASI •ftesmiTırih Yön Luıs Puenzo HerCumartesi. Pazar Ortakou Kultür MerkeztPasnjında EL SANATLARI PAZARI Resim, Heykel, Ebru, Cam, Seramik Takı, Batik, Eski plak, Kitap Yağmursuz, çamursuz PAZAR,stand kiralamak isteyenler Atölye Negül Tlel: 161 85 99 ORTAKÖY KÜLTÜR MERKEZİ Dereboyu Cad No: 110 ORTAKÖY değıl... ortak \atanımızdan uzakta.omınyapıllannı, yaşamını hesleyen halkı, şiiri v e aşkı anlalmak istiyorıım." Antonio SKARMETA (Yönetmeni A CEP TİYATROSU (Harbiye M.Ertuğrulda) Eugene O'NFILL Üsküdar Musahipzade Celal (333 03 97) Vcd.it TÜRK M İ GİŞE: TAKSİM SAHNESİ 149 69 44149 63 51 VAKKORAMA TAKSİM: 151 15 71 VAKKORAMA SUADİYE: 360 90 90 A.K.M. ODA TİYATROSU RÜZGÂRLI KADIN (OYUN 2 BÖLUM) YA7.AS: ÖZEL ARABUL YÖS'ETEN: SEVİNÇ AKTANSEL ÇETİNOK GÜNDE1S GECEYE Turk.çeM. Gencav GÜRL'N Yoncıcn HakanALTINFR DALLAR VTSİL OLMALI Yonclcr: Hakan ALTINER 18.19 20 21 22 EKİM 19 00 22.23 EKİM 15 00 • Devletin GiıcS Yon Andre Cayetie • KayıpMissing Yön Costa Gavras • Ateş Altında Yon Poger Sponısvvoode • Rose Lutemburg Margareth Von Troita 1 jsa BI.OINT Jıımvaı P4RKKR Victor WOMİ I 12 30 14 1 5 1 6 3 0 1 8 4 5 2 1 00 Ftlmler Donuşumfudür 12.0014.1516.3019.3021.30 ^ CİŞELERİMİZ HERCÜN 1O.OOT>A AÇIUR OYUN GÜNLERI çarşamba 15 0020 îo/Perşembe 20 30 Cuma 20S0/Ct«l 15 0020 50 Puar 15 00 1B3O EFESRLM GİŞE: 151 56 00/254 VAKKORAMA TAKSİM: 151 15 71 VAKKORAMA SUADİYE: 360 90 90 GÜLDÜSÜNDÜRÜ TİYATROSU Kanuni Suitan Süleyman ve Rambo Musikiştnas Güldürü YazanYöneten: Yılmaz Erdoğan İstanbul Belediyesı |T.CKÜLTUR«Tu«a.BAKANLK:: SEHİR TiYATROLARilıstanbul d e v l e t o p e r a v e balesı 8 Eklm'den Mtbaran $ı$li SİTE 1< 69 47 11» 13» 15 1 7 ' 1 9 ^ 21» I Kadlköy KADIKO Y 33 74 00 12.00 14.15 16 30 18.45 21 15 KafeMüzihFuaye Dereboyu Cad. No: 110 Ort.köyİST. TH 158 69 87 guadiye ATLANTIK3554370 n oo '13 1S 15 30 17 45 21 00 Ortaköy Kültür Merkezi İlk oyun: 13 Ekim Perşembe Saat 20.00 Besiktaş YUMURCAK Hır Wr>ODV \ l I I N l.lm, Fatih Reşat Nuri (526 53 80) ATATÜRK KÜLTÜR M E R K E Z t ' N D E E WolfFefran G Puccım SUSANNANIN SISRI İLTABARRO opera 1 perde opera 1 perde G Puccını Orkestra Şelı SELMAN ADA Sahneye Koyan ONDEP GOKSEVEN 721 Ekım 1830 da Rüyalaınn EnGüzeli Yazan Yöo Erhan Yazıcıoglo GtANNİ SCHİCCHt OBeta 1 perde OfkestraŞefı SEROAR YALÇIN Safıoeve Koyan ALTAN GONBAY 611 Ekım. 20 00 de G Oonızetiı Y>üttürü Y)ünya Kemal Stuifil • Jale AylanÇ • Erdal Gülver • Ayterk Çölok • Cezmi Baskın Zeki Okten Tönetti G Bızet CARHEN opera 4 perde Orkestra Şefı ALEXAND€R SCHWİNCK Sahneye Koyan HANS NEUGEBAUER 15 Ekım. 1530 da 18 Ekım 20 00 de 15 Ekim'den Itlbtrm HANNAH ve Kızkardeşleri Yönetmen WERNER Beyoglu LALE \ 49 25 24 HERZOG'un muh'eşem »Umi GflNDOĞARKEN Üsküdar Musahipzade Celal (333 03 97) RİTA opera 1 pode Orkesıra Şeiı SELMAN ADA Sahneye Koyan SÜMERAV ARIMAN F Joset Breuer BREMEN MIZIKACILAR1 çocuk müzıkatı 2 perde Sahneye Koyan AYTAÇ MANIZAOE 81522 Ekım 1100de Bakırköy Oıloy Sanat Merkuı nde | satı$a cıkmaktadır ı GıseTel 1515600 17 han 254 Şeref rilm Yapımı BAKIRK0YKAKTA5421172 KADIKÖYKOni 3370128* PLATOON Klrinul) 12»' 1S" 21" 2. HAFTA Osmmbey BUİ 147 96 65 11.00 13.0O 15.00 17.15 19JO 21 45 yAmphora • Bencil Dev Yazan Oscar Wılde Yön Anı İpeklmya Her CumarteslPaıar 11de 161 01 91 360 31 98 Suod've 45; 'A Bıleileı lemsılden ıkı harta once A K M gtşelerınde Suadıye Vakkorama •n Papjjaliı Gençleı Maö.valarında