Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
28 EKİM 1988 CUMHURİYET/ll MSIMMVntH Dunyaca ünlü viyoîonsel virtuteü Rus asılh Mstslav Rostropoviteh öoceki gün F;ansız Akademisi'nde bir konser verdi. Konserden sonra Fransız Akademisi'nin seçkin uyeteri tarafından uzun sure alkışlanan Rostropovitch çaldtğı parçayı Ingiliz mimar Henry Moore'a itfiaf etöğtni söytedi. (rotoflraf: AP) Irak a dönen Kürtler, Ürdün sınınna Haber Merked Irak hükümetinin, ülkenin kuzeyinde yaşayan bazı Kürtleri, Ürdün sınınna yakın bölgelere iskân ettiği öne sürüldü. A.A.'nın haberine göre, Kuzey Irak'taki Kürtlerin Ürdün sınınna yakın bir bölgeye nakilleri söylentisi Bağdat'ta görevli yabancı dipiomatlann 20 ekimden itibaren ülke içindeki seyahatlerinin yasaklanmasıyla başladı. Savaş yülannda bile bu tür kısıtlamalarla karşılaşmadıklannı ve seyahat için yaptıklan başvurulann her zaman kabul edildigini belirten diplomatik kaynaklar, 20 ekimde Dışişleri Bakanlığı'nca elçiliklere gönderilen nota ile bu izinlerin iptal edildiğine ve bu süre için yeni izin verilmeyeceğinin bildirildiğine dikkat çekiyorlar. 'Sözleşmeli' ve SP do6yalarmın incelenmesi ertelendi ANKARA (AA) Anayasa Mahkeraesi, "sözleşmeli personel" ile ilgili kanun hükmündeki kararnamenin iptal istemiyle, Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Sosyalist Parti'niı: kapatılmasına ilişkin başvurunun incelenmesini erteledi. Mahkerae, "sözleşmeli personel" ile ilgili hükümleri düzenleyen kanun hükmündeki kararnamenin iptal istemini 22 kasımda incelemeye başlayacak. Cumhuriyet BaşsavcılığVnca, programındaki bazı hükümlerin Anayasa ve Siyasi Partiler Yasası'na aykın olduğu gerekçesiyle hakkında kapatılma davası açılan Sosyalist Parti dosyası da 6 aralıkta incelenecek. Mars ve Ayışığı Londra'nın ünlü Harrod's mağazasında 89 plaj kıyafeöerini tanıtan bir defile düzenlendi. Defitede en çok ilgi çeken parça model Mamie'nin sunduğu "Mars" adlı mayo ile bu mayoyu tamamiayan "Ayışıflı" adh kimono idi. Mayonun tryatı 223 bin, kimononun fiyatı ise 561 btn TL. (Fotoğraf: AP) Kahire'deki yaNİITIO Vfi LİO f j Meridjen Oteii'nin havuzundagösşgyjp yg y j | ! yunuslar yoğun teri programlanyla dolu yaz aylarından sonra sakın bir kış geçirmeye hazırlanıyorlar. Bakıcılan da fırsat buldukça onları balıkla beslemeyi ihmal etmiyor. (Fotoğraf: Reuter) ı m o 0 a( HABERLERİN DEVAMI Belirsizlikler Derinleşirken... IMF'den çoktandır alarm sinyalleri gelmektedir. Ekonomiyle ilgili eleştirilerini genellikle kapalı kapılar ardında yapmayı yeğleyen işadamları artık uyanlarını açıktan yapabilir duruma gelmektedirier. Bu da bıçağın onlar için de kemiğe dayandığının işareti sayılabilir. Yürütme gücü olarak hükümet, devlet çarkının belirli alanlardaki işleyişine ne ölçüde hâkim olabilmektedir? Bir başka soru budur. Son günlerde yaşanan bazı olaylar bu konuda kuşkuları körüklemiştir. Eğer bu kuşkular gerçeği yansıtıyorsa, devlet yönetimi açısından çok ciddi bir sorunla karşı karşıyayız demektir. Devlet, dahadoğrusu "devlet içindeki devlet"\e hükümet ilişkileri, ülkemizde her zaman son derece duyarlı ve demokrasi açısından dikkatle izlenmesi zorunlu bir konu olmuştur. öte yandan iktidar ve muhalefetteki ana oartiler büyük ölçüde içe dönük siyasal faaliyetle kendilerini sınırlamış gıbidirler. Bir bakıma sadece parti içi çekişmeler ve iktidar kavgaları suyun yüzüne vurmaktadır. Partilerin ülke sorunlarına alternatif çözüm ve düşünce üretmeye dönük yeterlı çaba içinde okjuklannı söylemek zordur. özellikle iktidar partisindeki huzursuzluk ve iç kavga her geçen gün değişik boyutlar kazanmaktadır. Sayın Ozal'ın deyişiyle "kim ne derse desin" ANAP'taki fokurdamanın durulması bugün için olanaksızdır. Bu durumda parti liderinin geçmişten gelen tutumu büyük rol oynamak(Baştarafı 1. Sayfada) tadır. İktidar partisinin sergilediği görüntüye bakılınca, bu partinin gerçekten Mecliste 290 sandalyelik bir çoğunluğa sahip olduğunu söylemek güçleşmektedir. Türk siyaset sahnesindeki yerini almaya başiayan bir başka duyarlı konu, gelecek yıl kasımda yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimidir. Sayın Evren mi, Sayın Özal mı, bir başkası mı? Ve nasıl?.. Bunların tümüne, polrtika kulislerinde ve büyük iş çevrelerinin bazı kesimlerinde kıyısından köşesinden telaffuz edilmeye başlanan "büyük koalisyon", "milli mutabakat" gibi dilek ve özlemler de eklenirse, ortaya hayli ilginç bir tablo çıkmış olur... Düşünme zamanıdır. Önemliyle önemsizin, öncelikle sonralığın ayırt edılmesi, siyaset adamının bu gibi dönemlerde en başta gelen görevidir. İktidar ve muhalefetteki liderlik kadrolarının dikkatini içinde yaşadığımız günlere ve olaylara çekmek istiyoruz. Türkiye'yi gelişmiş, demokratik ve mutlu bir ülke yapmayı amaçlıyorsak, diyalog, hoşgörü ve uzlaşma gibi demokrasinin en temel kavramlarını bir an önce yaşama geçirmeliyiz. Başka çare yoktur. Acaba bu gerçeği Başbakan Özal görebilecek mi? Bu soruyu soruyoruz; zira bu gibi dönemeçlerde en büyük sorumluluk iktidar partilerine düşer de ondan. İşadaım öfkeli MERAL TAMER Hükümet, dün tstanbul ve lzmirli işadamları tarafından yayİSO Meclis Başkanı Ibrahim Bodur'un hükümetin aldığı lım ateşine tutuldu. ekonomik kararları hicvetmek için meclis toplantısında tstanbul Sanayi Odası'nın önanlattığı hikâye şöyle: ceki günkü aylık olağan meclisin"Bir vataadaş, bir köyden digeriae giderken akşam olmuş. de sanayiciler, hükümeti ve adını Hava karardığı için 'Tann misafiriyim' deyip lanımadıgj bir anmamakla biriikte özellikle Başevia kapısını çalmış ve konuk olmak istedigini söylemiş. bakan Turgut Özal ve "biraderi" Adamı buyur etmtflcr, ancak fazla odalan olmadıgı için Devlet Bakanı Yusuf Bozkurt saüncakla uyuyan kücük bebeklt aynı odada yatırmışlar. Özsü'ı sert bir dille eleştirdiler. SaGeceyansı adam sıkışraış, tuvalete gitmek istemiş, ama bana Holding Yönetim Kurulu büirsiniz, köy evlerinin çogunda tuvalet dışandadır. Adam Başkanı Sakıp Sabancı, hükümecümle kaptsım aralayacak olmuş. Bakmış karşısında tin "yalnız ben bilirim" mantığını terk etmesini isterken, İSO kocaman bir Sıvas Kangal köpek havlayıp dunıyor. Ev sahipleri gece oldu diye köpegin ipini çözüp salıvennişkr. Meclis Başkanı Ibrahim Bodur, Sıktşmış misafir bir türlü dışan cıkamamış, çunkıi cıksa hükümetin sanayiciye hep yanlış köpek paralayacak. Bakmış olmuyor, içeride nereye işler yaptırdığını ima eden bir yapabilirim diye düşünmüş durmuş. Başka münasip bir yer "Çopar" fıkrası anlatarak sanabulamadıgı için de aynı odada yaltıgı bebegin salınca|ının yicilen kahkahalara boğdu. Boaltına salıvermiş. Sabah oldugunda, çocuğun annesi ve dur, "Hükümet, hesabını şaşırbabası, o kadar koçük çocuktan nasıl olup da bu kadar çok mış" dedi. Yönetim Kurulu Başktiçük abdtst çtkabildigine şaşıp birbirleriyle tartışmaya kanı Nurullah Gezgin ise her gün başiamışlar. Buonn üzerine Tann misaflri bakmış ki eşler değişen kararlar karşısında sanaaraMndaki tartışına büyüyor, dunımu izah etmeye karar yıcinin artık "hesabı kitabı bıravenniş ve 'Bakın, o Çopar o kapıda durdukça, bu çocuk da kıp f»l acmak" noktasına geldibu haltı eder' demlş." ğini dile getirdikten sonra işadamlarını, "işlerim bozulur mu diye suskun kalmak yerine, hükümetin yaplıgı hataları yiıksek sesle bir ülkesinde olmadığını, bunun lemelidir." Akgüç'ün bu sözleri toplantıyı aksini iddia eden varsa örnek göskonuşmaya" çağırdı. termesini istedi. Tüm ülkelerde izleyen İstanbullu sanayicüeri pek Enflasyonun yüzde 80 olduğu faiz politikasının merkez banka keyiflendirdi. Kahkahalarla gülen bir ülkede piyasa ekonomisinden ları tarafından yönetildiğini kay sanayiciler, "Bizler de devlet gisöz etmenin bir "lüks", bir deden Akgüç, aksi halde zaten pa bi yapıp borçlanmızı ödemiyoruz "fanteri" olduğunu dile getirerek ra politikalanndan söz etmenin desek, acaba nasıl kıyamet söze başiayan Gezgin, ekonomi mümkün olamayacağını dile ge kopar" diyerek birbirleriyle şakadeki istikrarsızlığı eleştirirken şöy tirdi. laştılar. le konuştu: Daha sonra kürsüye gelen SaKonuşmasında yüksek faiz uy"Yusuf Özal, 1992'ye kadar sa gulamasına karşı çıkan Akgüç, bu kıp Sabancı, Türk ekonomisinin bır diyor. Sayın Başbakan ise he politikanın, hükümetin iddia et bugun içinde bulunduğu darboğasabını bilmeyen sanayici batar bu tiği gibi gelir dağılımını düzeltici zın diğerlerinden farkb olduğunu, vurujoriar. Kararlann her gün etkisi olraadığıru, aksine, bir yan vitrinlerin yabancı mallarla hatta degiştigi, enflasjonun Urmandıgı, dan gelir dağılımını bozarken di ithal ekmek gibi gereksiz mallarbir gün 1900 lira olan dolann er ğer yandan da "fasit daire" ya da la dolu olduğunu, döviz sıkıntısı tesi gün 1700 liraya düşebildiği, "kedinin kuyrugunu yakalayama çekilmediği halde ekonominin kredi faizlerinin bir gecede juzde ması" gibi enflasyonu körükleyi sağhksız durumda bulunduğunu 100den yüzde 140'a çıkügı bir ül ci etki yaptığım belirtti. Yüksek vurguladıktan sonra sözlerini şöykede sanayici neye göre besap ya faiz politikasının terk edilmesin le surdürdü: pacak? Bu durumda olsa olsa sa den yana görüş belirten Dr. Ak"Ekonominin ateşi çıkmış. Aleşi nayici fal açabilir." güç, Türkiye"nin bu kısır döngü kontrol etmek mümkün olaraıGezgin'in bu sözleri üzerine, den çıkabilmesi için dış borç er yor. Enflasyon yukseliyor, yiikseMeclis Başkanı Ibrahim Bodur, telemesine gitmesi gerektiğini vur liyor. Enflasyon yükseldikçe dö"Hepimiz hesap şaşkınıyız. Hü gulayarak şöyle konuştu: viz fiyatı da artıyor. Sorunlar karkümet, hesap yapayım derken hetopu gibi büyüyor. Bu yüksek sabını şaşınnış, saniyici ne yapsın, "Türkiye artık borçlannı dü ateş, ülkede daha büyük tahribatonun da hesabı şaşıyor" dedi. zenli ödeyen ve IMF'den 10 pu lara yol açmadan söndurülmeliToplantıya konuk konuşmacı an alan ülke görünlusünıi bırak dir. Bu ülke 35 senl bulamadıgı olarak katılan Dr. Öztin Akgüç mabdır. Çünkü dış borçlanm 6de günkri de atlatmtştır. Bugünkii ise tam serbest faiz gibi bir uygu mekte güçluk çekmektedir. O hal ağır darboğazdan da çıkacagız. lamanın Hong Kong gibi çok özel de Brezilya'nın falan yaptığı gibi Zaten dünyada haciz konmuş, biriki bölge hariç, dünyanın hiç faizleri aşagı çekip, borçlan erte haraçmezat satılmış bir devlet görmedim ben. Dolayısıyla silkinmemiz lazım. Hatalan soşlevenlere kulak vermemiz lazım. Bakın Saracoglu açıkca tekvizyonda, çıkıp ben bu serbesl faiz karannı tasvip etmiyorum. Bu karar siyasal otoriteye aittir diyebilmiştir. Bakın Öztin Hoca, dünyanın hiçbir yerinde böyle serbest faiz yoktur. Varsa soyleyin de ben de öğreneyim. belleyeyinı diyor. Bizleri temsil eden Sayın Gezgin, Ankara'da Yusuf Özal'ın başkanlıgındaki zirveye katüıyor, ama artık konuşmaya gerek görmüyor. Çünkü bugüııe kadar söylediklerine kulak asan olmamış. Arkadaşlar, diyalog diyalog deyip de diyalog lafta kahrsa, yapüan yanlışlann düzeltilmesi mümkün olmayacaktır." ÇpPAR ÖYKÜSÜ ramaz? Bunu bilmeden boyundan büyük işlere kalkışırsan, sonuç da böyle olur. Japon simidini, Amerikan bilmem nesini bırakıp, babadan kalma kabağı takıp onunla yüzmeye calışahm. Teşbihte hata olmazmış, ben bir fıkra anlatmak istiyorum diyerek "Çopar" fıkrasını anlattıktan sonra, "Onun için arkadaşlar, bunlar böyle yaptıkça ve haltı siz edin dedikçe, bakaiım biz sanaykiler daha ne haltlar edecegiz" diyerek sözlerini noktaladı ve salondan yine kahkahalar yükseldi. Toplantıyı kapatmak üzere kürsüye yeniden gelen Yönetim Kurulu Başkanı Gezgin de işleri bozulur diye suskun duran büyük işadamlarını eleştirerek şöyle konuştu: "Birtakım yanlışlıklar yapılıyor. Yanlışlıklar, kandırmacalar devam ediyor. Bu durum umutlann > itirilmesine neden oluyor. 1980'lerin başlannda umut vardı, çünkü konuşurduk, derdimizi anlatırdık. Ama şimdi umut, yerini korkuya bırakb. Şimdi korku var. Yeni moda bu korku... tşadamlanmız acaba şu konuyu dile getirsem, bu yanlıştır desem işim bozulur mu diye korkuyor. Özellikle büyük işadamlanmızın suskunluguna şaşıyonım. ama baktım aylardan beri ilk kez Sakıp Bey konuşmaya başladı. Gerjçi yine ihtiyatlı gitti, ama ben hiç değilse bu konuşmayi ısınma turlanna başlangıç olarak kabul ediyorum.'Arkadaşlar, şayet biz bu işlerimiz bozulur korkusunu üzerimizden atarak yanhşlan söyleme yürekliligini gösteremezsek. bu yınlışlar hiç düzelmez." İşadamları da önceki akşam tzmir Ticaret Odası'nın Meclis toplantısında "suskDniuklannı" bozdular. Cumhuriyet Ege Bürosu'nun haberine göre Yönetim Kurulu Başkanı Halit Şarlak, "Bizim sektorümüz baüyoruz diye bagıramaz. Bagınrsak bir an önce batınrlar. Bu yüzden ticaret hayab sessiz kalmaya mahkum" diyerek tepkilerini neden yüksek sesle dile getiremediklerini belirttikten sonra eleştirilerini sıraladı. Ege Buromuzun haberine göre Şarlak, serbest bırakılan mevduat faizleri, yüzde 140'lara fırlayan kredi faizi nedeniyle iflas ve konkordato olaylarından daha "vahim" olaylann yaşanabilecegini öne sürerek sözlerini şöyle sürdürdü: "Hemen belirtelim ki bu tedbirlerin şifa getirici olduğunu savunmak güçlür." Eski Yönetim Kurulu Başkanı Dündar Soyer ise yaptığı konuşmada, ekonomiyi yönlendirenleri "Uuu! ve nyanlan" değerlendirmemekle suçlayarak, "Türldye'de ekonomiyi bilenlerle bilmeyenler arasuıda başiayan savaş devam ediyor" dedi. TL.'nin "şamar oglanı" gibi kullanıldığım öne süren Soyer, şunları söyledi: "Türkiye'de ekonomi bir kttnik vaka haline gelmiştir. Getirilen tedbirler, leşhisini koyamayan doktonın aynı ilacı vermesi gibi degiştirilip değiştirilip Türk ekonomisine uygulanmak Istenmektedir. Parasal oniemleri bir kalkınma modeti iotu} gibi göstennek büyük haUdır." AHKARA'dan YALÇIN DOĞAN (Baftamfı I. Sayfada) mına duşüyor. IMF'nin "Batı IMF, "Ekonomiyi 1980öncesinbankalarının bekçisi" olarak, de olduğu gibi bundan sonra kendi politikalarını önerdiği ve belli bir süre benim gözetimimuygulattığı bir ülkede hiç de hoş de götüreceksiniz" diyor. Teknik anlamda bu istek, ilkelanmadığı bir durum... lerin yeniden belirleneceğı, sınır1946 yılından sonra Türk ekolann yeniden saptanacağı "niyet nomisinin gözü kulağı IMF. AJımektubu"ndan geçiyor. IMF'nin nan önlemler, açılan paketler, "niyet mektubu" istemesinin devalüasyonlar hep IMF'nin Türkçesi açık: "Ekonomiyi beönerileri ve gözetimi doğrultunim çizeceğim çerçevede yönesunda gelişiyor. TürkiyeIMF ilişteceksiniz, çünkü sizı dört yıl yalkilerinde 24 Ocak 1980 Kararlanız bıraktık, başaramadınız..." n'yla tarihsel bir dönemeç yaşa24 Ocak'tan bu yana nerdeynıyor. 24 Ocak etkisini yaklaşık se dokuz yı! geçmek üzere. Şimdört yıl sürdürüyor. IMF ile Türkidi yeniden dokuz yıl geriye döye 198084 arasında "tam bir nülüyor ve "bu istikrar tedbirlebalayı" yaşıyor. Türk Lirası'nın ri tutmadı, yenilerini almak değeri dolar karşeında her gün gerek" diyor IMF. belirleniyor. Kemerler sıkılıyor, Özal da tüm bu ilişkileri gizli gerçek ucretler geriliyor, ithalat yürütmek amacıyla, kasım başınserbestleşiyor, yabancı sermaye da ekonomi kurmaylarmı Wasiçin uygun ekonomik ortam hahington'a gönderiyor. Oysa kazırianıyor, sanayileşme unutuluyor, hizmet sektörleri canlanıyor... Tam IMF'nin istediği bir model işliyor... Üstelik, "ekonominin patronu" da 24 Ocak'ı gerçekleştiren ve önce "Başbakan Yardımcısı", sonra "Başbakan" makamında oturan Turgut Özal. Dolayısıyla dört yıl boyunca IMF'nin Ankara gezileri kimseye heyecan vermiyor. Ancak 1984 yılından sonra enflasyonun yeniden hızlanması, dış borçların artması, IMF'yi rahatsız eder hale geliyor. Ankara ziyaretleri artık "cicim aylarının" geride kalmakta oluşunun işaretieriyle yoğunlaşıyor. Ziyaretler sıklaşıyor, telefonlar artıyor, daha fazla rapor kaleme alınıyor, her fırsatta bir görüşme yaratılarak, "bu gidiş iyi değil" sözleri açıktan söyleniyor. Nihayet, geçen temmuz ayında IMF patlıyor. Dünyanın her yanında öve öve bitiremediği "Türkiye örneği" can çekişiyor. Temmuz raporunda IMF; feryat ftgan, "Artık yeni bir istikrar tedbiri gerekir" diyor. Yani; 24 Ocak 1980'den önceki "ilişkiler düzeyini" kastedıyor. Kime?.. Desteğiniyıllardır eksik etmedigi Turgut Özal'a... Yedi sekiz yıldır "biriikte yürüttükleri" ekonomi politikalarında, IMF şimdi kendini yeniden "patron" görmek eğiliminde. Özal da "en iyi oğrencisi" olarak karşısında. Eşitlik. aftık bozuluyor. Yeniden eski ilişkiler düzeyine iniliyor. sım sonunda IMF zaten normal görüşmeler için Ankara'da bekleniyor. Ama ondan önce IMF ile ilişkileri "niyet mektubu vermeden" yürütmek amacıyla ikna etmeye çalışıyor. Yani, sözlü olarak anlaşmayı yeğliyor. Çünkü, uluslararası piyasalarda "niyet mektubu vermenin" şöhreti oldukça can sıkıcı... Ama Türk ekonomisi de işte Özal yönetiminde bu noktada. IMF'nin bu tavrı, yeni bir anlaşma imzalanmasını istemesi, aslında Özal'a darbe. Bununla beraber biz her şeye rağmen, IMF'nin Özal'ı yalnız bırakacağını sanmıyoruz. "iki dost arasında anlaşmazlıklar" her zaman olabilir. Ve bunlar giderilebitir. Hele de önümüzde yerel seçimler ve cumhurbaşkanlığı seçimi varsa. . IMF çağırdı BİLAL ÇETİN ANKARA Türkiye'nin dış piyasalardan yeterli kredi saglayabilmesi için ön koşul olan IMF desteginin surdürülmesi amacıyla hükümetin fona ekonomi politikaları konusunda yeni taahhütlerde bulunacağı oğrenildi. 1980'den bu yana Türkiye ekonomisi için "yeşil ışık" yakan IMFden ilk kez ciddi bir uyarı sinyali geldi. Para fonu yönetimi, Türkiye ile yeni bir standby anlaşması yapma önerisinde bulundu. Ancak Başbakan Turgut Özal'ın bu öneriye olunılu yanıt vermediği, Devlet Bakanı Yusuf Özal başkanlığında bir heyetin son gelişmeleri görüşmek üzere 8 kasımda Washington'a gideceği bildirildi. Yusuf özal başkanlığındaki heyet IMFye önce sözlü taahhütlerde bulunacak, bu yetmezse, yeni bir standby anlaşmasına yol açmayacak biçimde "niyet mektubu" verecek. niteliği taşıyacak bu açıklamalar da IMF yönetimini iknaya yeterli olmazsa, Türk tarafı 1989 yılı ekonomik politika ve önlemlerine ilişkin yazılı bir taahhütte de bulunabilecek. Böylece Türkiye, 1984 yılından bu yana ilk kez olarak IMFye yazılı bir taahhüt verecek. Ancak bu niyet mektubu yeni bir standby anlaşmasına temel oluşturmayacak. IMFyi Türkiye ekonomisinin deneümini veniden ele almaya iten gelişmelerin başında kontrol edilmeyen enflasyon geliyor. IMF uygulamalanna göre bir ülkenin standby kapsamına alınmasına ödemeler dengesinin bozulması yol açıyor. Bugünkü durumda Türkiye^nin ödemeler dengesi sorunu yok. Ancak IMF, kamu açıklanyla beslenen enflasyondaki tırmamştan kaygı duyuyor. IMF uzraanları, Türkiye'nin Latin Amerika deneyiminde yaşanan bir hiperenflasyon ortamına gireceği endişesi taşıyorlar. Yüksek enflasyon ortamının bugün iyileşmiş gibi gözüken ödemeler dengesini hızla bozabileceği ve bunun da yeni bir borç krizine dönüşebileceği hesaplan yapıhyor. Hayotla yarışıyorsanız! Boşa geçen bir saniyeniz olmamoli!.. İngilizce ve bilgisayar DİLFEn'de ogrenılır Ortabahçe Cad. No: 11 Beşiktaş Tel: 160 77 46 İLANEN TEBLİĞ Muhaıap: Mehmet Fatıh Kayagil Tarafınıza usulune uygun olarak keşide etmiş olduğumuz ihtarnamelere rağmen, 165 nolu ortağı olduğunuz kooperatinmize olan parasal yukumluluğunuzu yerine getirmemeniz nedeniyle, 1163 savılı Kooperatifler Kanunu'nun 27. ve kooperaıif anasozleşmesinin 9. maddesı uyarınca ortaklığınız duşmuştur. Adresinizdeki değışikliği bildirmemeniz nedeniyle larafınıza gönderilen noter bildirımleri bilatebliğ donduğunden keyfiyeı ilanen lebliğ olunur. Cumhuriyet Bayramı başlıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhuriyetin kuruluşunun 65. yıldönümü kutlamalan, yurtta, dış temsilcüiklerde ve KKTC'de bugün öğleyin başlayacak. Cumhuriyet Bayramı kutlamalan dolayısıyla Ankara'da bugün Toprakhk sırtlanndan 21 pare top atışı yapılacak. Resmi ve özel kuruluşlar da bayraklarla donatılacak. Yann Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Anıtkabir'i ziyaret ederek, Atatürk mozolesine çelenk koyacak ve saygı dunışunda bulunacak. T.C. MARMARA ÜNİVERSİTESİ tŞLETME BİIİMLERİ ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TURİZM İŞLETMECİLİĞİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ Merkezimiz bünyesinde başlatılan Turizm Işletmeciliği tngilizcesinde yeterlilik eğitimi (jobspecific English'in hospitality management) programının birinci dönemi olan 19881989 eğitim yüı aday kayıtları başlanuştır. Turizm işletmeciliği Ingılizcesi yeterlik eğitimi bir akademik yıl süreli olup, gundüz eğjtimini (haftada 5 x 6 saat) kapsamaktadır. Program orta düzeyde Ingüizce bılen tüm lise ve üniversite mezunlanna açık olup, müracaat eden adaylar tngilizce seviye ölçüm sınavına gireceklerdir. Aday kayıtları için son müracaat tarihi 16 Kasım 1988 olup, seviye ölçüm sınavı 19 Kasım 1988 saat 10.00'da yapılacaktır. Kayıt için 2 fotoğraf ve mezuniyet belgesi gerekmektedir. Bu eğitim programını üstun başarıyla tamamiayan üniversite mezunu adaylar, önumuzdeki yıl başlayacak olan "hospitality management" ihtisas programına katılabileceklerdir. Adres: Marmara Üniversitesi Işletme Bilimleri Araştırma ve Uygulama Merkezi Turizm İşletmeciliği Eğitim Mudurlüğü Anadolu Yakası Kampusu, Ziverbey, Kadıköy. Telefon: 338 12 40 338 20 87 SS BAROBİRLİK HLKLKÇULAR KONUT YA1M KÜOPERATİFİ YÖNETİM KURLLl BAŞKANL1ĞI ISTAN BUL BELEDIYESI ŞEHİR TİYATROLARI 3 YILDIR GÖREMEYENLER İÇİN SON FIRSAT Heinrııli BOI 1 KATHARİNABI.l'M'LN ÇİÖNF.NF.N ONURl l n n ^ u c l ı . n r t n ı V uvcl I R 11 S FATİH REŞAT NURİ SAHNESİ'nde 115KASIM SALI Gürrferi. 20.30da. Edinilen bilgiye göre IMF, Türk ekonomisindeki olumsuz gidişle ilgili olarak ilk ciddi uyansını geçen ağustos ayında yayımlanan gizli raporuyla yaptı. Bu raporda, Türk ekonomisinin "enflasyonist Sabancı'nın bu sözleri üzerine bir kısır döngü" içine girme tehİSO Meclisi'ndeki hararetli ko likesi bulunduğuna dikkat çekilenuşmanın akışı şöyle devam etti: rek, "uygulanan makro ekonomik Ağustos 88 uyansı Ibrahim Bodur: Sakıp Bey, ben politikalann tutaıiılıgı konusun"10 emir": Uluslararası Para sana bir soru sormak istiyorum. da da ciddi endişeler oMugu" kay Fonu, IMF'nin ağustos 1988'de Vitrinler dolu, kasalar dövizden dedilmiştı. yayımlanan. raporunda ekonomitaşıyor diyorsun. Eğer bir şey bolAğustos ayında yayımlanan deki kötüye gidişe ilişkin ilk cidsa, arztalep dengesine göre fiya "olumsuz'' Türkiye raponınun ya di uyanlar yer almıştı. tının düşmesi gerek. Ama ben dö yımlanmasından sonra da Türk Fon kurmaylan, raporun "çok viz transfer ederken neden banka hükumetinin ekonomik önlemle gizli" değerlendirme bölümünde lara yüzde 510 komisyon ödemek ri alamaması üzerine IMF yöne (staff appraisal) şu önerüerde buzorunda kalıyorum? timinin Türkiye"ye yeni bir stand lunuyorlardı: Sakıp Sabancı: Bankalar bir za by anlaşması önermeyi kararlaş1. Bütçede yeni yatırımlara yer manlar bizim peşimize geliyorlar tırdığı belirtildi. IMF icra direk verilmesin, fon ve KtT'ler aracılıdı, işini ben halledeyim diye... törlerinin bu yöndeki önerisi ge ğıyla yürütülen bazı projeler erteAma eğer "yalnız ben bilirim" di çen günlerde Başbakan Türgut lensin. 2. Dikkatler kamu maliyeyerek tuğlalar yerinden oynatılır özal'a iletildi. Bu önerinin ardın sinin iyileştirilmesinde toplanmah, üst düzeyde sa, işte boyle aym bankalar gelip dan da IMF'nin kamu harcamalan disiplin altına bir heyet göndererek gelişmeleri bir de komisyon isterler. alınmalı. 3. Eğitim, sağlık ve bentbrahira Bodur: Yani siz suç yerinde değerlendirmek ve hükü zeri sosyal alanlardaki yatırım ve tuğlalarda değil, tuğlalan oyna metle politik seviyelerde görüşme harcamalar da bütçe kısıntısı kaptanlarda diyorsunuz... Tuğla ko ler yapmayı kararlaştırdığı öğ samına girmelL 4. İşlevini yitirmiş yucular ya da onlara kumanda ve renildi. fonlar en kısa zamanda bütçeye renler bizim söylediklerimizi kuBaşbakan Turgut özal'ın ise aktanlmalı. S. Faizler enflasyonun lak ardı ettikçe, bu işler olmuyor, IMF ile ilişkileri her dönemde ol altında kalmamalı, uzun vadeye düzelmiyor işte... Bu ülkenin güduğu gibi iyi tutmaya özen göster daha yüksek faiz verilerek enflascü nedir, neyi kaldınp neyi kaldıdiği, ancak bugünku koşullarda yon beklentisi kınlmalı. 6. Türk standby yapılmasına, bunun için Lirası ve döviz hesaplan getirilede üst düzey bir IMF heyetinin ri arasında denge sağlanarak, Ankara'ya gelmesine karşı çıktığı TL!den kaçış engellenmeli. 7. Itbelirtiliyor. Özal, bunun yerine halat teminatı uygulaması ile katlı Yusuf Özal'ın başkanlığında üst kur yaratılmamalı ve IMF sözleşdüzey bir heyeti sorunu görüşmek mesinin 8. maddesine aykın bu üzere VVashiııgton'a göndermeyi uygulamadan vazgeçilmeli. 8. Yüksek enflasyon ortamında kararlaştırdı. Türkiye'nin AT'ye tam üyeliğini 1 Bu arada, Yusuf Özal'ın IMF öngörmek çok zordur. 9. Hazine Genel Direktörü Mkfaeal Camdes nin Merkez Bankası üzerindek< sus'la özel bir görüşme yapması yükü hafıfletUmelidir. 10. Yeni kaTmtplak, ve kttsetçüerde bekleniyor. Yusuf Özal, görüşme pasite yaratılamadığından ihracat ler sırasında Türkiye'nin aldığı bu yılıa sonlanna doğru tahmin ekonomik önlemleri aktaracak. edilenin üstünde bir gerileme gösterebilir. Bir tür "sözlü niyet mektubu" GuruP MERHABA DEME SAKIN m