22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
28 OCAK 1988 HABERLER CUMHURİYET/9 İmren Aykuftan ek zamformülü: Şevket Yılmaz: Ek zam için Başbakan'ı bekliyoruz Avans ödemesi ANKARA (Cumhnriyet Bürosu) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı İmren Ayk»t, işçilere ek zatn yapılması konusunda birçok formül üzerinde çalıştıkJannı, ancak bu formüller içerisinde "akla en yakın ve en nunukh oUmnın «vans ödemesi'" olduğunu söyledi. Aykut, Toptesözlesme duztniodt bir d>$sikük yapdmaam istemiyorum. Türktş'in önerdigi yakacak yardımının arttınlmaa, lopinsodeşıneierc mıidahale ohır" dedi. trnren Aykut, ek zam konusunda yapılan çalışmalarda işçi ve işveren kesimi arasında arabuluculuk görevi yaptığını ve kendisinin kesin bir şey söyleyerek sorunu çözemevecegiru söyledi. "Benim dedi£im olacak olsa, jöyte otsun der bhiririm. Ama iki Unifı da gücmdmnek istemiyorum" diyen Aykut, Cumhuriyet muhabirine uzerinde durdukları seçenekteri şöyle anlattı: "Ben işçi y» da işveren tarahna şu olsun diye sorunu bemen bilirmeye kalkaram, taraflar gücenir ve rnesete hemen kopar. B«n bunu yapmak tstemiyorum. Yoksa sorunun kıss sarede bitmesini ben de isterim. Yoksa ovun mu oynuyoruz? FormüUeri (ek tek ele alarak, düsunerek, yavaş yavaş taraflan bir çozume valüa}&rmaya çalışıjorum. Bu formüllerin içerisinde en akla yakın ve manükh oUoı »vans ödemesi. Avansın miktannın ne olacagı ve kaç defa verilecegi •şveren kesimi tanfından söyienecefc " Türklş'te gözler ÖzaVda ANKARA (Cumhtıriyel Bbrosu) Türklş Genel Başkanı Şevket Yılmaz, "Ücrel i>aeslirilmesi formülu için Başbakan Tnrgul Özal'ın Davos'tan dönmesini beklitonız" dedı. Haklş Genel Başkam Necati Çelik de ek zammın, toplu pazarlık düzenini zedeleyecegi yolundaki göruşun "fınnı sogutmak" anlamına geldığıni soyledi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı İmren Aykul'un, TİSK yöneticilerinin "avans biçimdt loplv odeme" formukı uzerinde durduklarını belırtmesi, Turkİş'ıe değişık yorumlara yol açıı. Bir kısım yönelici, verilecek bir ek odeminin "avans" olmasının bir sakmcası olmadığını, sendikalann ileride loplu pazarlık masasında avansı "kazanılmış hak" haline getirebileceklerini ileri suruyor. Bir kısım yöneticı de "avans" ya da ucrete doğrudan yansıma>an toplu odemenin isçılere bir fayda sağlamayaca| ı göruşunu satunuyor. Turklş Genel Başkanı Şe\kel Ytlmaz ise ek zam v;\\\ 70 bin liranın yeıeceğı yolundakı gazetelerde adına v"ikan haberler uzenne, "Ben hiçbir rakam tetaffuz etmedim" dedi. Yılmaz, Çalışma \e Sosyal Güvenlik Bakanı Imren Aykuı'un son açtklamalarından, ek zam formülu için Başbakanın donüşunu bekledıği anlamını çıkardığını da belirlerek, "Biz de Başbakanın donüşunu bekliyoruz" diye konuştu. Haklş Genel Başkanı Necati Çelık, öncekı gun Çalışma \e Sosyal Gu\enlik Bakanı İmren Aykut ile yaptığı göruşmede, hükumeıin işçi ucretlerine bir iyileştirme duşundüğu izlenimını edındıklenni belirlerek, formulun ise halen tartışmalı oldu|unu söyledi. Necati Çelık, ek zammın serbest toplu pazarlığa mudahale anlamı taşıyacağı gorüsünün "sa\saklama" olduğunu kaydederek şunlan dedi: " t k zammın toplusozlesmeltri zedeleyecegi goriışu, kızgın bir fınnın sondürulmesi anlamını (a$i)or. " DUYDUK/GORDUK YALÇ1N PEK^EN Rııli Çağırdık... Hafta sonu eğlencelerine bir yenisi katıldı. Ruh çağırmak... Eskiden az eğitümiş ev kadınlan arasında ilgi gören bu uğraş şimdi üniversite çevrelerine bile sıçramış durumda.. Masrafı, zahmeti yok.. Evdeki masayı hırpalamaktan başka bir zararı da yok.. afta sonu tatillerinizi nasıl geçiriyorsunuz? Genellikle yapıldığı gibi "Ne olacak halimiz" diye duşünerek mi? (Hemen söyleyeyim . Bu yolun sonu yok.. Belki var ama biraz sapa... Bakırköy civarında...) Belki de gazetelerin hafta sonu eklerindeki zekâ testlerini çözüp IQ derecenizi ölçüyorsunuz.. (Boşuna ölçmeyin.. Einstein olsaruz ne H *rf s T E L E T A Ş Sadece Ardahan'ın köyünden değil, ülkemizin en ücra dağ köylerinden bile bütün dünya ile telefon baglantısmı sağlayan moderni radyolink sistemlerini... kablosuz, kırsal haberleşme sistemlerini dev bir Türk şirketi üretiyor: Teletaş. Şu anda Türkiye'de milyonlarca insan haberleşmesini sağlayan modern teçhizatı da dev bir Türk şirketi üretiyor: Teletaş. Ülkemizde ve kıtalar arasında anında yazılı haberleşmeyi gerçekleştiren en gelişmiş teleks cihazlannı da dev bir Türk şirketi üretiyor: Teletaş. S A Y E S İ N D E Haberleşmek istediğimiz her yerde,her anda bizi ülkenin ve dünyanın dört bir yanına ulaştırmaya hazır olan kumbaralı telef onların tümünü de dev bir Türk şirketi üretiyor: Teletaş. Ülkemizdeki haberleşme sistemlerini dünya standartlanna çıkaran bu dev Türk şirketi Teletaş şimdi halkımızm ortaklığına açüıyor... Özelleştiriliyor. yazar.. Görecelik kuramını bulmak, 150 bin lıra maaşla ay sonunu bulmaktan çok daha kolaydır.) Yoksa bir lokantaya gidip enflasyonun hafta içindeki seyrini mi saptıyorsur.uz (Hiç gerek yok.. Durmadan yükseliyor... Merak etmeyin) TV'yi izleyip sabrınızı mı deniyorsunuz? Bir tiyatroya ya da sinemaya doğru yola çıkıp trafığe dayanma giıcunüzü mü ölçüyorsunuz? Genellikle bunlat yapılıyor.. Oysa bir olanak daha var.. Bir ruh çagjrma seansına katılıp geçmişten ve gelecekten bilgiler edinmek.. Masrafı yok, zahraeti yok.. Ustelik çok moda.. Eskiden az eğuilmiş ev kadınlan arasında rağbet gören bu uğraş, şimdi üniversite çevrelerine bile sıçramış durumda... Bizim işimıı bu dünyayla ilgili olduğu için, öteki dünyaya ait faaliyetlere pek çağıran olmaz.. Ne ki, metapsişik meraklılan bu alanın "biüm dışı" kabul edilmesinden üzüntu duydukları için, Bilim teknik ekimizin editöru Orhan Bursalı'yı böyle bir gösteriye çağırmak gereğini duymuşlar.. Bursalı da bana haber verdi.. Hiçbir konunun ciddi yaklaşılacak yanı kalmadığından gırgır konular anyorum ya, kaçırır mıyım.. Birlikte gittik.. KalanuşFenerbahçe arasında bir apartmanın 9. katı.. Üstelik asansör bozuk.. Ben 7. kata ayak bastığımda, biraz sonra yapılacak ruh çağırma seansına, canlı olarak değil, ruh olarak katılabilecek dururr.a yaklaştım. Orhan Bursalı 6. katta bir şeyler mırıldanıyor Ben "kelimei şahMet" getirdiğini sanıyorum. Meger "Allah şn sigaranın belasını versin" diyormuş.. 9. katın kapısından girerken karanmı vermiş bulunuyorum. Bir ruh gelirse kendisine sigarayı bırakmadan uygulanabilecek bir sigara bırakma metcdu soracağım.. tçerisi, rasgele bir YÖK üniversitesinin öğretim tıyelerine ait dinlenrne salonundan farksız.. Doktorlaı, doçenüerle taruştırılıyoruz. Kadmlıerkekli bir kalabalık.. Demek ki bilimsel bir şekilde ruh ça&ıracağız.. tlk saatler boyunca tümü konuya inanmış (bir iki kişi bizim tarafımızda) kişiler tarafından havaya sokuluyoruz. Metapsişik olayların ABD ve demirperde universıtelerinde kürsüleri olduğunu ileri sürerek bizde olmadığı için hayıflanıyorlar.. Allahtan Atatürk bu konuda hiç konuşmamış.. Gerçi kendisi "Ruhumua Hicraauu Sardım da Yia«.." sarkısım se\ermİ5 ama, bu sevgisi şimdilik "ruhlara iaandıgı" yotunda bir yoruma uğramamış.. Kimbilir belki Uerde o da olur.. Biz neler gördük.. Bu arada geçmiş deneyimler anlatıhyor.. Ortak konu hep aynı: Koca koca masalann nasıl havaya kalktığı.. Benim anlayamadığım şu: Öteki dünyada masa kaldırmakvan başka iş kalmadı mı acaba?. Sonunda beklenen an geldi.. Beklenen an gecenin ilerlemiş saatleri oluyor. Ruhlann "teşrilî" için ortahktan el ayak çekilmesi gerekiyor çünkü!. Saat 24.00 civarında masarun çevresine oturduk. Ellerimizi üstüne koyduk. Gözlerimizi kapadık. Seansı yöneten kişi, çağırma işine başladı: "Ervahı muhteremden bir zatı rica ediyonız.. Lütfen efendim, geidiginiz zaman masayı oynaün..." Bu sözler bir kaç kez yinelenince masa gercekten hafifçe titremeye başladı. Yoksa yanıhyor muyum? Çünkü titremeler belli belirsiz. Psikolojik bir etkilenme de olabilir... Tarn bu sırada yönetici yeni bir emir veriyor ruha: "Evel efendim, sizi hissediyoruz. Şimdi lütfen masayı benim oldugum tarafa dofnı kakJınr mısınız?" Orhan Bursalı ile aynı anda gözlerimizi açıp birbirimize bakıyoruz. Bıyık altından gülüşmeye uğraştığımız sırada gözlerimvz fahaşı gibi açüıyor. O da ne? Masa belirgin bir şekilde harekeüeniyor ve.. ve yöneticinin dediği yöne doğru tek ayağını kaldırıyor.. Etküenmernek elde değil.. Yine de neler döndüğünü anlamaya çalışıyoruz. Yeni bir emir veriliyor bu sırada: "Şimdi lötfen masayı tek ayagı uzerinde kaldınn". Masa uç ayağını birden kaldınyor ve dönmeye başhyor.. Ellerimiz hâlâ masanın Uzerinde ama aşın hareket yüzünden kopmalar başhyor.. Ben kenara çekilerek masamn altını ve üstünü dikkatle gözlüyorum. Üstünde bir kaç çift el kaldı, altında ise hiç bir şey yok.. Birden aklıma bir fıkiı geliyor. Yeniden masaya yaklaşıp ellerimi üstune koyuyonım. Diğerlerinin çekilmesini istiyorum. Çekiliyorlar. Şimdi ben tek başına koüanmı hiç hareket erürmeden, salt parmak uçlanmla masayı istediğim gibi oynatabiliyorum. Masa öylesine hafif ki, küçük bir itmeyle hareketleniyor ve fazla bir çaba harcamadan her yöne dönebiliyor. Artık hiç kuşku yok.. Masayı içimizden biri hareketlendirdi.. Kimsede bu seansı daha fazla uzatacak istek kalmadı. Ne ki, inanmışlanri gerekçesi hazır: "Bu masa bir rastlantı sonucu çok hafif çıktı. Yoksa biz ne masalann kalktığını gördük.." "Pişmiş aşa soguk sn katıp" gecenin tadını daha fazla kaçırmanın âlemi yok.. "Muhakkak öyledir.. Şansazlık işle" deyip konuyu kapatıyoruz.. En azından heyecanlı ve eğlenceli bir gece geçirdik. Size de öneririm. Ruh çağırmanın evdeki masayı biraz hırpalamaktan başka bir zaran yok.. Teletaş'a siz de ortak olabileceksiniz. r HABERLEŞMEDE i I C D • TEKNOUDJİ •••••••••••••••^••••»••••••» I h • • • • I•>••••••»••••»>• /TELETAS BAŞBAKANUK TOPLU KONUT VE KAMU ORTAKLIĞI ÎDARESİ BAŞKANLIĞI
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear