Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET/8 HABERLER 28 OCAK 1988 SHPden 'sözleşmeVe tavır înönü kararnamenin anayasaya aykırı birçok yönü bulunduğunu bildirdi. TürkIş, tnönü'ye son zamlar karşısında, işçilerin ekonomik durumu ve çalışma hayatında yapılmasını istedikleri değişiklik ile ilgili iki rapor sundu. ANKARA (Cumhariyet Börosu) SHP, kamu kuruluşlannda sözleşmeli personel çahştınlmasına ilişkin, kanun hükmünde kararnamenin iptali için Anayasa Mahkeraesi'ne basvuracak. SHP tjenel Başkanı lnönü, dün Türklş Genel Merkezi'ni zJyaret ederek, Yılmaz ve öteki yöneticilerle görüstü. SHP'nin sendikacı kökenli genel saymanı Ugur Batmaz ile milletvekilleri Ovdel SeKi ve Elhem Cankurtaran'ın da bulunduğu görüşmede, Türktş Genel Başkanı Yılnıaz, Inönü'den çalışma hayatıyla ilgili yasal düzenlemeler ile sözleşmeli personel kararnamesinin düzeltilmesi konusunda girişimde bulunmasını talep etti. SHP yöneticileriyle Türklş yöneticilerinin görüşmesinde, eski Türklş Genel Başkanı ve yeni SHP Ankara tl Başkanı Halil Ttanç da bulundu. Erdal tnönü, görüsme oncesinde yaptığı konuşmada, seçimler sonrasında gelen zam fırtınasının yeniden başladığını belirterek, çalışanlann ücretlerinde ise bir değişiklik olmadığını söyledi. lnönü, zamların gerekçesinin "ekonominin gerefi" diye gösteriidiğini bildirerek, "EkoBom»nin geregi, vatandaşı sdanb içinde b<rakmak olamaz. Bu dunım ekonomiyi yönetenlerin o işi biimedikleri•i, halkı dâşünmedikierini gösteriyor" dedi. lnönü, enflasyon ve hayat pahaiılığı karşısında işçi ücretlerine zammın kacırulmaz olduğunu kaydederek, ücretlerin enflasyona göre otomatik yükselmesini önerdi. lnönü, hükümetin vaatte bulunmak ve bakan değistirmekten başka bir iş yapmadığını da kaydederek, şoyle konuştu: "Bakanlar \aalte bulunuyor, zam yapma sırası geldiğinde hadi bakalım bakan değiştiriliyor. Tekrar bastan bastamyor. Yine güzel sözJer, ama yinc zam." lnönü, iktidann herkesi sözleşmeli personel yapıp, sendika dışuıa çıkarmak istediğini de vurgulayarak, "Amaç, herkesi enflasyon, hayat pahablıgı ormanında tek basına bırakmak. Başlangıçta agıza bir parmak bal çalıyorlar, sonra sendikal orgutlenmeden kopanp istediklerini yapıyoriar. Ama tek başınalıgın çöziim olmadığı geçmişte göriilmuş ve s«ndikal orgutler oluşlunılmus. Bunda da başanya ulaşama>ncaklar" dedi. tnönü, son çıkarılan 308 sayılı Söz Yenipersonelkararnamesinin iptaliiçin AnayasaMahkemesi'nebaşvuracak DGM'de ANAP'a bomba davası lnönü 'ekonominin gereği' lafının tamamen kandırmaca olduğunu ve işçi emeklilerinin durumunun düzeltilmesi gerektiğini söyleyerek "Emeklilik süresinin kadınlarda 20, erkeklerde 25 yîla indirilmesi için çaba harcayacağız" dedi. Emeklileri Drneği'ne yurüyerek gıtti. tnönü, burada yaptığı konuşmada da, "ekonominin geregi" lafının tamamen kandırmaca olduğunu bildirdi ve işçi emeklilerinin ekonomik durumunun düzeltilmesi gerektiğini söyledi. SHP Genel Başkanı, emeklilik süresinin kadınlarda 20, erkeklerde 25 yıla indirilmesi için çaba harcayacaklanru da kaydederek, "tnsanlar hayallannın sonuna geldiklerinde emekli olmamalan gerekir" dedi. olan bir btçimde, sendika uyeiigi hakkına, mevcut iktidarca el uzatılmasına scyirci kalmamız beklenemez. tktklann bu tavnnı sendika üyeligine yönelik açık baskısıcı bir tavır olarak niteiiyor ve bu uyguiamadan derhal vazgeçümesi gerekügini haOrlatıyoruz. Törktş ve baglı sendikalar olarak konu üzerindeki gdruşmelerimiz sıirmekle olup, sendikalasma hakkımıza H uzatümasına ve söziesmeli personel uygulamasına karşı alacagımız meşru tanriardan ve dogacak sonuçlardan mevcut iktidann sonımlu olacağını açıklıyonız." 4 Suçu işkenceyle itiraf ettirdiler Sanık Yaşar Tahan, suçlamalan işkence altında kabul etmek zorunda kaldığını belirterek "Bir işkenceci 'Devlet bana işkence yapmam için para veriyor' deme cesaretini gösterdi" dedi. RECEP BULUT KAYSERİ 29 Kasım seçimleri oncesinde Kayseri ANAP il binasına bomba koymak ve bu eylemi gerçekleştiren sanıklara yataklık yapmaktan 4 kişi dun Kayseri DGM'de yargıç önüne çıktı. Sanıklar eylemle ilgılerinin bulunmad'ğını, suçlamalan polisteki işkence sonucu kabul etmek zorunda kaldıklarını soylediler. 30 Ekim 1987'de gerçeklesen eylemin sanığı olarak yargıç önune çıkartılan samklardan Yaşar Tahan, Kayseri'de gozaltında lutulduğu 14 gun boyunca işkencenin her türüne manız kaldığını öne sürerek şunları söyledi: "Sag elimin kaçtik parmagı ile erkeklik organıma elektrik baglandı. Gunde aralıklı olarak bazen bir, bazen de iki saat sureyle elektrik verildi Tazyikli soguk su banyosn yapürdılar. Erkeklik organjmdaki yamartanlüar akılank işkencenin en çMdni va aası yapıldı. Bir kez de çannına gerdiler. 14 gıin boyunca işkencenin her türüue manız kaldım. Bir işkcnceci 'Devlet bana işkence yapmam için para veriyor. Ben de aldığım bu ekmek parasının hakkını vermek için sana işkence yapmak zorundayım' deme cesaretini bile gösterdi. Cezaevine gotüruldugiimüzde cezaevi doktonı sag kolumun lunk olduğunu, idranmdan surekli kan geidigini revir defterinc resmi olarak lcaydetmistir. Polis ve savcıiıktaki ifadeierimi kabul etmiyonım." Davada yataklık suçundan yargılanan Mehmet Ediz, Mehmet Tufan ve Mebmel Sinanoglu da ifadelerinde suçlamalan kabul etmediler. Savunma avukatları, Türkiye'nin uluslararası işkenceye karsı sözleşmelere imza koyduğu bugünlerde mahkemenin işkenceyi kınayan bir karar almasını istediler. ANKARA (AA) Cumhurbaşkanı Kenan Evren, vatandaşları kan bağışı yapmaya çağırdı. Cumhurbaşkanlığı Köşku'nde görevli 160 personel dün Kıztlay'a kan bağışında bulundu. Kan bağışı dolayısıyla düzenlenen turene katılan Cumhurbaşkanı Evren, yaşı 65'in üzerinde olması dolayısıyla kan veremedi. Evren, "Kammız bir şeye yaramıyor, o takdirde tansiyonumuzu ölçtürelim" dedi. Modern cihazla yapılan Otçümde, Evren 'in büyük tansiyonu 12, kuçük tansiyonu ise 7 olarak belirlendi. Türkiye Kızılay Derneği Cenel Başkanı Dr. Kemal Demir, bunun Uzerine Cumhurbaşkanı 'nın çok sağlıklı olduğunu söyledi. Köşkhe kan bağışı Seren Serengil İstanbuVda hıanbul Haber Servisi Ispanya'nın Barcelona kentinde, u\ uşıurııcu madde kaçakçılığı yaptığı iddiasıyla gozaltına alınan, ancak, daha sonra suçsuz olduğu anlaşılarak serbesı bırakılan sınema sanatçısı Özturk Serengil'in kızı Seren Serengil, dıın uçakla Istanbul'a geldi. Daha sonra \arkotik Şube \1udurlıiğu'ne göıürulen Seren Serengil'in olayla ilgili ifadesi alındt. Seren Serengil, Atatürk Havalımanı'nda, gazetecilerin sorulannı yanıtlarken, Turkiye'ye dönmekten buyuk muılulıık duyduğunu ancak annesi Sevin Teoman için ıızuldıiğünü bildirdi. }ıldtz l'niversitesi Oğrenci Derneği'ne soruşturma hıanbul Haber Servisi Yıldız Cniversiıesı Öğrenci Derneği uyelerı hakkında okul yoneıimince dısıplin soruşıurması açıldı. Dernekıen yapılan açıklamada, dernek yoneüm kıırulu uyelen ıle yirmıyi aşktn oğrenci hakkında, "Aıılnıalara, \ızelere, harçlara hayır", "YÖK kaldırıtsın" dovizlerını asınak, bıı kampanyalar çerçevesinde inıza toplantak, yemek boykotu yapınak, gunluk gazetelerde yayımlanan Kahraınanmaraş olayları hakkındaki yazılan, bu konuda Adana Cuınhuriyeı Savcılığı'nın gerekçeli kararmı gosıeren kupurıi dernek panosunda sergilemek suçlarından dısıplin soruşturması açıldığı bildirildi. leşmeli persorele ilişkin kanun hukmündeki kararnamenin anayasaya aykırı birçok yönü olduğunu da belirterek, iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvuracaklarını söyledi. Türktş Genel Başkaru Şevket Yılmaz da, sıkıntık gunler yaşadıklarım bildirerek, en önemli sıkıntının seçimlerden sonra acımasızca uygulanan zzmlaı karşıstnda işçi ücretlerinin gerilemesi olduğunu söyledi. Yılmaz, iktidann anayasaya aykın sözleşmeli personel uygulaması getirdiğini daha önce söz vermesine karşın, çalışma hayatına ilişkin yasalan ILO ilkelerine göre düzellmediğini belirtti. Yılmaz ve Türktş Genel Sekreteri Emin KuJ, daha sonra SHP Genel Başkanı tnönü'ye son zamlar karşısında işçilerin ekonomik durumu ve çalışma hayatında yapılmasını istedikleri yasa değişiklikleri ile ilgili iki rapor sundular. lnönü, Özal hukümetinin ILO ilkelerini unutturmaya çalıştığını bildirerek, iktidann TÜSİAD'ın ekonomik konulardaki raporuna tepkisine dikkati çekti ve Türklş'in de bu tür raporlar hazırlamasını önerdi. SHP Genel Başkanı tnönü, daha sonra tşçi Emeklileri Demeği'ni ziyaret etti. lnönü, Türktş Genel Merkezi'nden Menekşe sokaktaki İşçi TÜGSAŞ'ta baskı ve tehdit iddiası Petrolİş Sendikası Başkanı Münir Ceylaa dün yaptığı ya/Jİı açıklamada TÜGSAŞ işyerinde sendikalannın üyesi işçilerin baskı ve tehdit ile sözleşmeli personel olmaya zorlandıklarını söyledi. TÜGSAŞ Genel MOdürlüğü'nde çalışan 85 sendika üyesi işçinin sözleşmeli personel statüsüne alındıktan sonra aynı işlerini yapmaya devam edeceklerine, hükümetin hedefınin işçilerin sendikal haklarının kullandınlmaması olduğuna deginen Ceylan tum sendikaları ortak (avır koymaya çağırdı \e şöyle dedi: "Mevcut anayasa ve yasalara lers Yazar söz verdi öte yandan Şevket Yılmaz'ı ziyaret eden Devlet Bakanı Mehmet Yazar, Türklş'in "Sesine olumlu bir balos içiade olacaklannı" söyleyerek, hükümetişcıişveren arasında sağlıklı bir yaklaşımın önümüzdeki günlerde sağlanacağını bildirdi. Yazar, "Demokrasiyi daha etkin işler hale getirroek sabırla oluyor" dedi. Türklş Genel Başkanı Şevket Yümaz, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı lmren Ayknt için, "AşabUecegi viikseklikJer var. O yüksekükieri asabilirse iyi olur" dedi. Yılmaz da "İşçi sonınlannı halletmenin bayiık zaman «1maması gerektiğini" söyledi. Kutlu için iddianame hazır: giztiTKP Çorlu'da 'Sakıncalı'ya pasaport engeK HALİL NEBİLER Cezaevindeyken katıldığı ölüm orucu ve açlık grevinden dolayı beyin hücreleri tahrip olan Aysel Zehir, Uluslararası Af örgütü tarafından Fransa'da tedavi ettirilmek üzere çağrılmasına karşm, pasaport verilmediğinden yurtdışına çıkamıyor. Durumu kotüye giden Aysel Zehir'in Danimarka'da kurulan işkence görenler için Uluslararası Arastırma ve Rehabiiitasyon Merkezi'nde (RCT) tedavisi için de olanak aranıyor. Pasaport polisi, 18 Ağustos 1987'de yapılan pasaport başvurusunu, "Sakıncaiıynus, dunımunu araştınyoruz" sözleriyle yanıtladı. Aysel Zehir, 1981 yılında gözaltına alınarak tutuklanmış, tstanbul 1. Ordu Sıkıyönetim Komutanlığı 1 Numaralı Askeri Mahkemesi'nde "Türkiye thtilalci Komünistkr Birligi" (TİKB) davasında yargılanmıştı. Sekiz yıl hapıs istemı ıle yargılanan Ayse) Zehir. mahkemc tarafından be$*yıl hapis cezasına çarptırlldı. Cezaya ilişkin karar, daha sonra Yargıtay tarafından bozuldu ve Zehir'in dosyası 6. Kolordu Sıkıyönetim Komutanlığı 1 Numaralı Askeri Mahkemesi'nde görülen 82/58 sayılı dava dosyası ile birleştirildi. Adana'da yapılan 15 Ağustos 1984 tarihli ilk duruşmada, tutuklu kaldığı süre goz önüne alınarak tahliye edüen Aysel Zehir, evine dönduğünde doktorlann deyimiyle, "ansefalopatiatipik psikotik sendrom" hastalığı içindeydi. Yani, tutuklu olduğu 2,5 yıl içinde katıldığı açlık grevleri ve ölüm oruçlan nedeniyle hafızası zayıflamıştı, özellikle "kavıt hafızasında be Tedavi için Fransa'ya davet edildi, ama çıkamıyor Belediye başkanlannm isteği İnöııü'den toplantısı yapıldı A.\KARA (A\KA) SHP'li 17 belediye başkanı dıın Cenel Başkan Erdal lnönü ıle göruşııi. Yaktaşik 6 saaı suren loplantıda belediye başkanlannm mülki amirlerin partızanca luıumundan yakındığı ve bu davranışlara partmın addı tepkı gostermesini istedıği bildirildi. Belediye başkanlan 6 haziranda yapılması planlanan belediye başkanlan seçimten oncesinde partmın yurı çapında buyük bır kampanya başlannasını istedıler. Belediye başkanlan ayhca şu dıleklerde bulundular: Kurultayda taban yonetimde temsıl edilmelidir. tlçe ve il başkanlan beiediyeler seçım/erınde aday olmasınlar. Belediye başkan adayian ınıllervekıllerinde olduğu gibi tuııı uyelerin katıltmı ile belirlensın, beiediyeler dayanışma içinde çalışsın ve ortak çalışma gruplan oluşnırulsun. Savalık yetkililerinin, 1985 yılında Turkiye'ye sahte pasaportla giriş yaptığını bildirdikleri TKP Genel Sekreteri hakkındaki iddianame 150 sayfa tutuyor. TURAN YILMAZ ANKARA Ankara DGM savcüık yetkilileri, 1985 yılında Türkiye'ye sahte pasaportla giriş yaptığı bildirilen TKP Genel Sekreteri Haydmr Kutlu'nun, İstanbul Zeytinburnu'nda bir evde kaidığının anlaşıldığını belirttiler. Savcılık yetkilileri, Kutlu'nun, Türkiye'de bulunduğu tarihlerde Çorlu yakınlannda gizli bir toplantı yapıldığının saptandığuu da soylediler. Yetküiler, aynca TKP dokümanlarında "Konya Konfemnsı" olarak geçen toplantının, Moskovada yapıldığının belirlendiğini açıkladılar. Ankara DGM Savcıhğı'nca yürütülen Türkiye Birleşik Komünist Partisi (TBKP) soruşturmasında iddianamenin yazım çalışmalan sürüyor. 150 sayfa olacağı belirtilen iddianamenin, yaklaşık 15 sayfalık bölümü TKP ve TtP'e ilişkin teorik bilgilerden oluşacak. DGM savcılığının bu bölümün yazımında MİT ve siyasi polisin raporları ile 1972 yılında Başbakanlık Basın Yayın Genel Müdürlüğü'nce hazırlanan ve Türkiye'deki terörist faaliyetleri içeren "Beymz Kitap"tan yararlanılacağı bildirildi. Bulgaristan'daki antikomünist yazar Laziski'nin "Ayakta Ölüyoriar" adlı kitabında Abdi Ipekçi'nin olum yıldönümünde İstanbul Gazeteciler Cemiyeti'nce düzenlenen bir konferanstaki konuşmaların derlendiği "Terorizm ve Gerçekler" adlı kitaplardan da kaynak olarak yararlanılabileceği ifade edildi. TBKP iddianamesinin Haydar Kutlu ve TKP'ye ilişkin bölümünün yazımının tamamlandığı, Nihat Sargın ve TtP'e ilişkin bölumünun yazımına başlandığı da kaydedildi. Savalık yetkilileri, Kutlu'nun 1985 yılında sahte bir pasaportla Türkiye1 ye geldiğ'ınin belirlendiğini ve bunun Kutlu'nun anlatımlarıyla da doğrulandığını bildirdiler. Yetküiler, Kutlu'nun bu süre içinde tstanbul'da Zeytinburnu ilçesinde bir evde kaldığını da belirtirlerken, "Kutlu, ifadeâade bonu so>hiyor, ancak hangi evde kaldıgı soraiannı ise "hatırlamıyorum' diyt yanıtsız bırakıyor" dediler. Savcılık yetkilileri, Kutlu'nun, Türkiye'de bulunduğu tarihte, Çorlu yakınlannda bir yerde gizli bir toplantı düzenlendiğini de öğrendiklerini soylediler. 'Babıali'nin Pravdası' davası HEJIVH MMEIID) Cezaevtf!de ölüm oımmta btyin hucrelen aftnp olan Aysel Zehir'in babasımn, "ledavi amaoyla tm defayf^mahsus pasdport verifır hükmunden yararianmak için yapfj|haşvurular ^ sonuçsuz kaklı (Fotoğraf. Cvimbunyet) lirgin bir bozukluk" vardı. Eskı olayları ve kişileri tanıyordu, ama karşılaştığı kişi ve olayları bir daha anlamakta ve tammakta güçlük çekiyordu. Doktorlara göre beyin hucreleri ölum orucu sırasında beslenememiş, görulen bozukluklar ortaya çıkmıştı. Aysel Zehir, tahliye olduktan sonra davası da sonuçlandı ve beş yıl hapis cezası giydi. Dosyası Yargıtay tarafından incelemeye alındı, ancak henüz bir sonılç çıkmadı. Kaldı ki, yeni infaz sistemine göre, 24 yaşındaki genç kızın tutuklu bulunduğu süre, yediği hapis cezasını karşılıyordu. Aysel'in babası Tahsin Zehir, kızını doktorlara götıirdü, ilaçlar aldı ama sonuç alamadı. Kızının durumu giderek daha da kötuleşiyor, görülen rahatsızlıklar artıyordu. Bu arada, kendilerini Aysel'in durumuyla ilgilenen Uluslararası Af Örgütü'nden bir Fransız doktor aradı. Geçen yılın temmuz ayında Tahsin Zehir'le göruşen Doktor Heienc Jaffe, Fransa'daki bir hastanede Aysel'i üç ay tedaviye almak istediklerini belirtiyor ve çağrıda bulunuyordu. Bunun üzerine 18 Ağustos 1987 tarihinde İstanbul Bostancı Pasaport Şubesi'ne başvuruda bulunuldu. Kendılenne aynı tarihli, 15910 sayılı kayıt belgesi verildi. Baba Tahsin Zehir'e 28 Ağustos 1987'de pasaport verildi, ama tedaviye gidecek Aysel Zehir'in dosyası Cağaloğlu'ndaki Pasaport Şube Müdurluğü'ne gönderildı. O gunden 23 Ekim 1987 tarihine kadar defalarca Cağaloğlu'na giden Tahsin Zehir, ne kızı için pasaport alabildi ne de neden pasaport verilmediğine ilişkin bir yanıt. Son çare: Başbakan Turgut Özal'a başvurmaktı. Tahsin Zehir 23 Ekim 1987'de özal'a hitaben bir mektup yazdı. Durumu olduğu gibi anlattı \e "Kızımın durumu çok acildir. Bu dunım goz onune alınmamakla, bilakis zorluklar çıkanlmakta ve pasaport verilmemektedir. Kızımın yurtdışında ledavisini ivedilikle yaplırabilmesi için pasaport verilmesine.." dedi. Tahsin ve Aysel Zehir, 5 .\ralık 1987'de Pasaport Şube Mudürluğü'ne çagnldılar. Özal, dilekçeyi tçişleri Bakanlığı'na havale etmiştı ve gorevli polisin soylediğini göre, "Kızınız sakıncalıynuş, dunımunu inceliyonız"dan oteye gidilememişti. Oysa Aysel Zehir'in sakıncayla ilgili durumu zaten Özal'a yazılan dilekçede anlatılmıştı. Tahsin Zehir, Pasaport Yasası'ndaki "Tedavi amacıyla bir defava mahsus pasaporl verilir" hükmunden yararianmak istıyordu kızı için. Sarıyer ve Eyüp'te sağlık kontrolleri İstanbul Haber Servisi tstanbul'daki belediyelerin, kendi ilçelehnde yaptıkları sağlık taramaları süruyor. Sanyer ve Eyüp Belediyelerinin sağlık ekipleri dün Çayırbaşı mahallesmden başlatılan sağlık taramasmda yardıma muhtaç olan vatandaşlar ucretsiz olarak muayene yaptılar. Danimarkalı doktorlar: 'ÇeliktransITnin mürettebatı İstanbul Haber Servisi İtalya'mn Sicilya adası açtklarında dört gun once batan Turk gemısi "Çeliktransll"nın 7 mürettebatı dun uçakla Istanbul'a geldi. Ataturk Havalimanı'nda aıleleri ve yakınlan tarafından karşılanan kazazede gemicılerden, "Çeliktransll"nin kaptanı Reyhan Aslan, olayı anlaıırken şoyle dedv "Gemt, 23 ocak gecesı sureklı yan yatıyordu. Bir ara su aldığımızı fark ettık. A ncak, şiddetli fırtına nedeniyle su boşaltma çahşmalanmız sonuç vermedı. Batacağımızı anlayınca, cankurtaran fiiikalannı ve botları denize indirdik. işkence bireyi yıkıyor tstanbul Haber Servisi Merkezi Danimarka'da bulunan "Işkenct Kurbanlan İçin lluslararası Rehabilitasyon ve Araştırma Merkezi'nin başkanı doktor Inge Uınde ve psikıyatrist doktor Jorgen Otmann, tstanbul Tabip Odası'nda verdikleri konferansta, işkencenin temel amacını şöyle anlattılar: "Bugiin işkencenin temel amacı başka. Bireyi yıkmak. parçalamak. Bunun içinse sistematik ve dikkatle pianlanmış işkence gereklidir. Bu tür işkencelere başvurmanın amacı, aktif muhalefeti notralize elmek ve bunu rejime karsı çıkabilecek diger unsuriara ömek olarak gostermek oluyor. Bize başvuran hastalarda incelemelerimizin göslerdigi yapısal sorunlar şunlar Moral çökıintu ya da degisen kişilik, iyice azalmtş öz güven, zedelenmiş bellek, zedelenmiş konsantrasyon yetenegi. Hastalanmu kendilerini degismiş hissederier. Sanki bambaşka bir insan olmuslardır. suçlu hissederler kendilerini." Konuşmaları Aysel Zehir de dinledi. Dr. Lunde (solda) ve Otmann tşkenceyı anlattılar. tstanbul Haber Servisi "Babıali'nin Pravdag" davasında, yargıç yeniden bilirkişi incelemesi yapıhp yapılmayacağını kararlaştırmak için dosyayı incelemeye aldı. İstanbul 10. Asliye Hukuk Mahkemesi'ndeki dünku duruşmada, gazetemiz için "Babıali'nin Pravdası" diyen Başbakan Turgul Özal ile bu demecini yayımlayan Tercüman Gazetesi avukatları, "Bu sözlerie kişilik haklanna saktanda bulunukJugu" yolundaki bilirkişi raporuna itiraz ettiler ve yeniden bilirkişi incelettirilmesi yapılmasını istediler. Gazetemiz avukatlan Gülcin Çaybgfl ve Öznur Gündogdu, venıden bilirkişi incelemesine gerek olmadığım belirterek 1982 yılından beri süren davarua sonuçlandınlmasını istediler. Mahkeme, yeniden bilirkişi incelemesi gerekip gerekmediğine karar vermek için dosyamn incelemeye alınmasını karaıiaştırarak duruşmayı ileri bir tarihe bıraktı. Turgut özal, 1982 yıhnda Tercüman Gazetesi'ne verdiği bir demeçte Cumhuriyet Gazetesi için "Babıali1 nin Pravdası" deyimini kullanmıştı. Aynı dönemde Tercüman yazan Ergnn Göze de bir yazısında aynı deyimi yinelemişti. Cumhuriyet Gazetesi avukatlan da Tercüman gazetesiyle Turgut özal aleyhine iki ayn manevi tazminat davası acmışlardı. Dosya încelemeye alındı Banker Avşaroğlu kararı aldırmak için rüşvet verdiği iddiasını reddetti: VERİ İLETİŞİM SİSTEMLERİ SANAYİ veTİCARET A.Ş. • (^ok iyi İıif»ili/ce bılen. • I'a/arlama Satı> konusundu ııstıın performansu suhip, • ElektronikveVcri İlctisimi konıılannda İlgili Bilgili. ' • Yurtivi Yurtdışında .serbcstçe seyahat edebilecek, • 30 yatıinı ayııanıı^. • Dinamik, inisrvatif sahibi. prc/antabl. I Sahtekârlar bizlerî de yaktı tstanbul 2 Nolu Tasfiye Kurulu 'ndan, fonda artan paranın kendisine iade istemi reddedilen Banker Tevfik Avşaroğlu, "Ben 26 sene varlık içinde yüzerken sıfıra indim. O zamandan evveli Kaya Erdem ile Turgut Özal'a sor" dedi. mışım. Bunlar paralannı Bilecik Seramik Fabrikası'na vermişler. Bu durumda ben sıkmtıya düştüm. Bankerim diye mahkemeye gittim. Cirontodan dolayı paramı alamadığım için. Tamam mı? Ben niye sıkıntıya düştüm biliyor musunuz? Bilecik Fabrikası iflas etti. Bu vatandaşlar paralarını Bilecik Fabrikasına verdiler faiz aldilar. Bunun yanında ben bu ticaret mahkemesini bakanlığa şikâyet ettim, vazifesini yapıyor diye. Fabrikaya hayali fabrika dedi. Üç milyar yedi buçuk milyon liralık bir fabrika bu. tş Bankası, Sınai Kalkınma alacakh. Alacaklannı tahsil etmedikleri için, benim mağduriyetime gittikleri için mahkemeye gittim. Ben 43 senedir... 63 yaşındayım. Öğretmenim ben. Cumhuriyet okuyan insanım. öğretmenim. Öyle çalakalem de değil. Bunun yanında bu insanlara "Benim param fonda mevcul, ödeyin" dedim. ödemediler. Tasfiye Kurulu paramı ödemiyor diye şikâyet ettim. Ben reisicumhura kadar gittim. Hayali şeylerüı peşinde değiliz. Bunun yanında ben Tasfiye Kurulu'na 988 milyon lira alacağımı bildirdim. Isimleriyle, vesikaya dayanan. O zamanki 1 nolu kurul bunlar ın hiç birine tahsile gitmedi. Ben altı sene inim inim inledim. O size gelen bankerzedelerin hiçbir tanesi arkamdan gelmedi. Fabrikayı sattırdım. Şimdi paranın kokusunu aldilar da öyle çıkmaya başladılar. "4.1.1982 tarihinde tslanbıd 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 982/338105 sayılı karanyla tasfiyenize karar verilmis?" AVŞAROCLU: Paramı ödemedikleri için bu duruma düştüm. "tstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 987/887 sayüı dosyası ve karanyla biriikte Yargıtay ilamı bizde. Daha once de Banker Kaslelli gibi oteki bankeıier de sizin davamzın avnısı dava açmıslar. Ancak mahkemeler reddetmiş, 35 sayUı kararnameye gore uç ay içinde ödeme yapmadan mahkemeye başvurmuşsunuz?" AVŞAROĞLU: Kanunla ve kararnameyle konuşuyoruz. (lk sıra cetvelinde 117 kişinin alacağı reddedilmiş. Ben o zaman bunu ödeseydim.. Hesabıru yaptım 117 kişi. aşağı yukan 200 milyon yapıyor. Bakın Tasfiye Kurulu'nun oyununa. Bu ne demektir? Kanuna karşı hile demektir. "Daha önce lasfiyenizi yüniten ve sonradan kapatılan 1 Nolu Tasfiye Kunılunu mu suçluyorsunuz? AVŞAROĞLU: Tabii tabii. Kardeşim benim borcum nedir? 800 bin lira borç. Bu 800 bin lira borç sayümaz. Devlete karşı rrıilyarlar borcu olanlar var. "87/887 sayıh dosyadaki tüm belgeler. bilirkişi raporian. Sizin dilekçeleriniz, karar, yargıtay karan..." AVŞAROĞLU: Bende daha belgeler var. Ben Yüksek Mahkeme'yi de bu şekilde şey ettikleri için savcılığa şey edeceğhn. Ben 26 sene varlık içinde yüzdüm. Senin Cemal'in bilir. Bak genel şeyin.. Müdürün. Cemal Bey bilir. Sizin orda Uğur Mumcu beni tanır. İyi dinle. Ben o gazeteye.. binler».e. \iı$ar iveuıai biiır oenı oradan soracaksın. tnceleyeceksin. Ben sizin oraya geldiğim zamam... "Sizinle ilgili bir konuda. sizinle konusmak, araştırmak istiyonız." AVŞAROCLU: Ben de sizin vicdanınıza sormak istiyorum. Ben 1978'de 360 küsur milyon lira param vardı. Bu param gitti. Ben eridim. 26 sene varlık içinde yüzerken afıra indim. Onlar neredeyse benim yanımda kır kır kıvranıyorlardı. "Bflser, Bttedk Seramik Fabrikası'nın senetlerini komisyon karşılıgında pazarlıyordunuz. Cironlo olarak yasaya gore sorumlusunuz?" AVŞAROĞLU: Ben hiçbir şey etmedim. Orda yanıltıyorlar sizi. Evet anladım. Zaten ben... O yüzden. "Siz BUserden bir yü önce iflas etmJşamz?" AVŞAROCLU: O zamandan evvelini Kaya Erdem ile Turgut özal'a sor. Ben iflas etmedim. O beyanlarını inceleyecek olursan, 1980 ekimindeki beyanlanyla bu duruma gelmiştir. Vurguncular, sahtekârlar türemiştir arada. Bu sahtekârlar bizleri de böyle yakmışlardır. Bunlar ın kim olduğu malum. "35 Sayıb Kararnameye göre bankerierin alacaklanna yuzde 10 faiz uygulaması getirildi. Bankerzedelere de yuzde iki gecikme faizi ödenmesi koşulu getirildi. 25.8.1987 tarihli dava dilekçenizde tasfiyenin kaldınlmasını istemisAVŞAROĞLU: Bir dakika bırak dilekçemi kardeşim. Aziz kardeşim. Kesin sıra cetveli 22 ağustos, eylulde ilan edildi. Ben de tasfiyemin kaldınlmasını istedim. "Dilekcenizin istem böliimünde gecikme faizi ödenemeyecegınin tespitini de istemissiniz?" AVŞAROĞLU: Evet tasfiyenin kaldırılması ya da şey... Konya Konferansı Savcılık yetkilileri, 6 klasör halinde 4 bin sayfayı bulan TBKP soruşturma dosyasında yer aJan dokümanlarda, 1980'li yıllarda Konya'da bir konferans düzenlendiğinin belirtildiğine işaret ederek, istihbarat raporlarında böyle bir toplantının yapıldığına ilişkin bilgilerin bulunmadığını soylediler. Yetküiler, bu toplantının Moskova'da yapıldığının anlaşıldığını ifade ederek, "Ancak kendi yandaşlan ozerinde psikolojik bir etki saglamak, Türk emni\et birimlerini de 'Biz bu tür bir konferansı Konya'da sizin haberiniz olmaksızın yaptık' diye yıpratmak amacıyla bu toplantıya Konya Konferansı adını verdiklerini ogrendik" diye konuştular. TKP iddianamesinin 1520 gun içinde hazır olacağı bildirildi. TBKP iddianamesinin 16 kişiyi kapsayacağını belirten yetküiler, Kutlu ve Sargın'ın dışında, avukat Atilla Coşkun ile Kocaeli, Bursa ve tstanbul'daki operasyonlarda ele geçen ve aralannda bazı sendikacı, öğrenci ile öğretmenlerin bulunduğu sanıkiarın da id* dianamede yer alacaklannı bildirdiler. SÜLEYMAN SARILAR Tasfiyesine karar verildikten yedi yıl sonra tstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nden "banlcerzedelere gecikme faizi ödenemeyeceği" yolunda tespit kararı alan banker Tevfik Avşaroğlu, karan aldırmak için rüşvet verdiği şeklindeki iddialan reddetti. tstanbul 2 Nolu Tasfiye Kurulu'ndan, fondan artan paranın kendisine iade istemi reddedilen Banker Tevfik Avşaroğlu, "Ben 26 sene variık içinde yüzerken sıfıra indim. O zamandan evveli Kaya Erdem ile Turgul Özal'a sor. Ben iflas etmedim. 1980 ekimindeki o beyanlanyla bu duruma gelmiştir. Vurguncular, sahtekârlar türemiştir arada. Bu sahtekârlar bizleri de boyle yakmışlardır" dedi. Banker Tevfik Avşaroğlu'nu, banker Kastelü'den satın aldığı Moda, Ferit Sokak 1618'deki evinde bulduk. Fotoğrafının çekilmesine izin vermeyen Avşaroğlu'na yönelttiğimiz sorular ve yanıtlan şöyle: "Gecikme faizi odenmeyecegini tespit eden mahkeme karannı almanızla ilgili olarak bazı iddialar var?" AVŞAROĞLU: önce bunu öğrenin. Ben banker değilim. Ben hiç para toplamadım vatandaştan. Benim ne şekilde banker olduğumu Tasfiye Kurulu'ndan alırsınız. Bilecik Seramik Fabrikası borçlu. Suni mermer fabrikası alacakh. Ben cirontoyum. Yüzde bir komisyon al SATIŞYÖNETİCİSİ • İTİA, tktisat veya Lsletmc lakultesı me/.unu, • tyi dereccdc İ ngi 1 izcc \ e PC ku I lan ı m ı n ı biien. • In az beş yrl dencyimli, ı ilhııkıl çkmkrinfk' tlvnuy ıııı icn ih IUKIVIII > • 30yasını asmamı;., MUHASEBE ŞEFİ anyoruz. İlgi duyan BAYAN/BAY Hhhikn olmcmınlı) adayların; biradet fotoğraflan ilisık. cn gc<,' 5 ISıılıat 19HH tarihine kadar a^ağıckıki aıtresegöndermelerini rica ederiy Baj>vunılar kesinlikle gi/li tutıılacak ve mutlakacevaplandmlacaktır. Halaskârgazi Cad. 306312 K8 ŞİŞI\