02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
21 MAYIS 1987 • • • • HABERLERtN DEVAMI CUMHURÎYET/13 ŞÜKRAN KETENCt İSODNİN EVRENİNDEN CUKEYT ARCAYUREK yaz.yor Bu anlatım, halkoylamasmm anlarmm hnnuz ksvramadığına inandığı halka aydmlatıa bilgiler vermek için söylenmiş sözler değildi. Bu konuşma, kısa tatil boyunca milletvekillerinden seçim bölgelmni tarayarak hayır oylanna ilk harcı koymalanm isteyen kesin bir buyruktu. özal'a göre, bu açıklamalanyla halkoylaması "bu kadar basitti." Başbakan, halkoylamasına eski siyasetçilerin "mtKİum rolü " oynayarak daha tehlikeli, hale gelmesinden çekindiği için gıttiğini söylıiyordu. Eski siyasetçilerin "degişen, büyuyen, refaha giden Türkiye'de" halka vereceklen hiçbirşey kaimadığına inanan Ozal, halkoylamasmdan "evetyada hayır" çıksa, bu scnucun genel seçimi etkilemeyeceğine mamyordu. Evet oyu da çıksa, hayır oyuyla dilediği sonuca da varsa ANAP, ilk seçimde hem de milletvekili sayısmı arttırarak yine iktidar olacaktı! Plamntn ilk bölümünü dun açıklayan başbakan, haziran aymda hayır oylanna temel atmayı, sonraki aylarda bu karannı pekişlirmeye yönelik yeni oyunlan tezgâha sokmayı aşama aşama gerçekleştirecekti. Yeniden seçilememek kaygısıyla yürekleri pır pır eden milietvekillerine doğrudan sözlerle erken seçimden söz etmiyor, ana senaryonun haziran ayı bölümünü dokundurup geçiyordu. Özal, birkaç kez halkoylamasmdan sonraki duruma değindi, "19871988'de seçim yapılacağından"dem vurdu. 1987'de dese grubu ürkütecek, seçim karan a'.makta zorluk çekecekti. 1988'i göstererek, milletvekillerinin "Bir ihtimal daha var" şarkısıyla avunuppeşinden gitmelerini sağlamak isıiyordu. Milletvekilleri özal'dan gelen dokundurmalan yuttular mı pek anlaşümıyordu, onlar halkoylamasmdan zaferle çıkmanın hummasına kapılmışlar, bu konuda ozal'ın ne ince taktikler içinde olduğunu söylesiyorlardı. Oysa Ozal, kısa tatil stiresince seçim bölgelerine yapacaklan gezilerden sonra milletvekiUerinden oluşan kırkar kifilik gruplarla konuşacakH. Bu aşamada hayır oylan için hepsini kullanacak, sonra izlenimlerini (Baştarafi '. Sayfada) Transfer savaşı kızaştı (Baştarafi 1. Sayfada) dile getiren Edirne bağımsız Milletvekili TürVân Ankan da dün sürpriz bir kararla DYP'ye katıldı. Kısa bir süre önce ANAP'tan istifa eden Nevzat Bıyıklı da DYP'Ii oldu. Eski HP'li olan ve bu partinin daha önce grup başkan vekilliği görevini yapan Onnral Şeref Bozkurt ise, ANAP'lı oldu. Türkân Ankan, DYP'ye ginne karannı dün sabah TBMM'de düzenlediği bir bastn toplantısıyla açıkladı. ANAP ve özal'ı "Mabmutpasa politikacılan" olarak niteleyen Ankan, DYP'ye ginne karannı kolay vermediğini anlattı ve "Genç olsaydım, belki karanm başka Inıiü olurdu" diyerek SHP'yi tercih edebileceğini söyledi. Türkân Aııkan, özal ve ekibinin bir an öncettlkeyönetiminden uzaklaştınlması için licısa dönemde savaş açraak gerektiğinden DYP'yı tercih ettiğini kaydederek "Örgüt ve örgüt disiplini bakımından bugiın bütun gücünü Özal'a karşı kullanan DYP'dlr. Sol da iki partiye bolıinmüş dururadadır. Birieştikleri lakdirde ulke>e buyuk kalkılan olacaktır. Sol birieşik ols>a>dı, karanm başka türlii olmbilirdi" diye konuştu. Ankan geçen günlerde Erdal InöBii ve Nazmiye Demirei ile görüştüğünu de belirterek kararıru önceki gece verdiğini, bunda kimsenin etkili olmadığını anlattı. Türkân Ankan'ın açıklamalannın sürdüğü sırada toplanan DYP grubunda Nevzat Bıyıklı'nın partiye giriş töreni yapıldı. Arıkan'ın partiye giriş karannı ise DYP'liler grup toplantısıru izleyen gazetecilerden öğrendiler. Bunun üzerine DYP Grup Başkan Vekili Mustafa Çorapçıoglu ile Vural Ankan, Türkân Ankan'ı kutisten DYP gnıbuna getirdiler. Tür kân Ankan, alkışlarla karşılandığı grupıa g u ı ş bildirgesİM imzaladı ve burada yaptığı konuşmada, daha önce gönlünün SHP'de olduğunu vurgulayarak, gecmişteki olaylardan, ötürü Demirel'i suçladı. Ankan, "Gecmişte öğrencileri sağa ve sola böldükleri için hocalann suçu var. Bunda benim de sorumlulugum var. Ama Ecevit ve Demirel'in bunda daha fazla payı var" diye konuştu. Ankan, DYP'nin iktidara geldiğinde yolsuzluklarm önüne geçmek için "nereden buldun kanunu" çıkarmasını da istedi. DYP grubunda partiye dün katılan Nevzat Bıyıklı da bir konuşma yaptı ve "Bugün çok mutluyum. Buigaristan'dan illica eden Naint Süleymanoğlu kadar mutluyum" dedi. Geçen günlerde gazetecilerin, "ANAP'a giriyormuşsunuz" biçitnindeki sorulannı yalanlayan ve "Bana hakaret mi ediyorsunuz, ANAP'a girecegimi sormanu bile hakarettir. Ben nasıl orada yer alabttirim? Beni nasıl yaktştmyorsunuz?" diye yanıtlayan eski HP'li Çanakkale Milletvekili Şeref Bozkurt'un ANAP'a giriş belgesini de Başbakan Turgut Ozal imzaladı. Bu arada DYP yöneticileri, transferlerin önümüzdeki günterde de süreceğini ve özellikle ANAP ile bazı bağımsızlardan DYP'ye katılmalar olacağını öne sürduler. Bazı ANAP milletvekilleri ile görüşmelerin surdüğünü de belirten DYP'liler, erken seçime katılmalarla ana muhalefet partisi olarak gitmeyi hedeflediklerini büdirdiler. SHP'nin sayısının aynı şekilde kalması durumunda DYP'nin ana muhalefet partisi olabilmesi için 24 milletvekiüne daha ihtiyacı bulunuyor. LEZGtN ÖNAL DA DYP'YE GİRİYOR ANAP Hakkâri Millelvekili Lezgin Önal da partisinden istifa edip DYP'ye geçeceğini açıkladı. Önal dün TBMM kulisinde Cumhuriyet muhabirinin sorusu üzerine, "İstifanu Demirei yazacak. ben imzaiayacağım. Yarın (bugün) DYP'ye girecegim" dedi. ANAP ile DYP arasında transfet savaşı kızışırken, SHP'de bazı bağımsızların partiye katılması tartışmalara yol açıyor. SHP'lilerin partilerine katılmalarını bekledikleri Türkân Ankan, dün ani bir kararla DYP'ye girince bu konuda önümüzdeki günlerde yeni gelişmeler olması bekleniyor. Türkân Ankan'ın bir süre önce DYP yetkilileriyle yaptığı görüşmelerde partiye eski HP'den ayrılan bağımsız milletvekilleri ile birlikte donmek istediğini söyledif i bildirildi. Ancak, içlerinde Günseti (Baştarafi 9. Sayfada) gecmiş, biraz toplu pazarlık havasına geçilmiş gibi. Sonunda aklı başında, deneyli bazı sendikacılarla uzun uzun hesaplar yapıldı. Aslında bütün sözleşmelerle gelen ücrel artışları, sonunda birbirinin tıpkısının aynı rakamlara ulaşıyor. Hepsi birbirinin aynı, ancak işyerlerindeki işçi ve sendikal eğilim farkına göre, ücrete, sosyal hakka ağırlık verilmiş. Kimisinde saat, kimisinde yövmiye ya da aylık ücret ile farklı görüntüler sağlanmış. Hepsinde de sözleşme niteliğine göre yaratılabilecek en pariak görüntüler yaratılmış. Oysa bütün sözleşmelerde elde edilen ortak sonuç, işçinin bu yıl da aldığı gerçek ücret artışının enflasyon altında kaldığı ve yoksullaşmanın devam ettiği yolunda. İktidar mı sendikacıları, sendikacılar mı işçileri uyutuyor dersiniz? Asgari ücretin utanç düzeyinde düşük kaldığını kabul etmeyen işveren dahi bulamazsınız. Çalışma Bakant da bu görüşe aylar önce katılmış, Asgari Ücret Komisyonunun en kısa sürede toplanacağını rnüjdelemişti. Aradan bir sonbahar, kış, bahar geçti. Asgari Ücret Komisyonu yeni toplanacak. Seçimlere yakın, referandum öncesi, asgari ücret yeniden belirlene1 cek. Asgari ücretin en son belirlendiği 20 ay öncesinde Özal ın, İcraatın İçinden programında, televizyonda yaptığı bir hesap var: "A&gari ücretle şu kadar ekmek, et, yumurta ahnır..." diye. Sayın Ozal'ın bu saydıklarına göre, yine onların istatistikleri ve hesaplan ile asgari ücretin en az net 9095 bin tira civannda belirlenmesi gerekiyor. Bakalım asgari ücret, komisyondan kaç olarak çıkacak? Bu çıkanın asgari işçinin insanca yaşama ücreti, yasal amacı ve işlevine uygun olmasından vazgeçtik. Sayın Ozal'ın milyonlann önünde soyiediği sözü tutması, asgari ücretin hesabında açıkladığı "şu kadar kilo ekmek, süt, et, yumurta" karşılığı çıkması söz konusu değil. Yine de milyonları uyutacak, yeni güzel hikâyeler yaratma yeteneğinde uzmanları olduğunu biliyoruz. Birlikte izleyecegiz... Ağzındaki lokmayı tılkiye kaptıran karganın durumuna düşmek, daha daha hak kaybetmek istemiyorsak, uyanık olmaya çalışalım. Gözümüzü dört açalım. yoksa çağdaş usta, uyutmaca, kamuoyu yönlendirme teknikleri karşısında ne olup bittiğini anlamadan, ezilmeye, sürünmeye, hak Kaybetmeye devam edip dururuz... Özkaya. Kemal Gökçora, BHaJ Şişman, Haynıllah Olca gibi milletvekillerinin yer aldığı bu kişilerin partiye dönü$lerine bir grup karşı çıktı. Genel Başkan Erdal tnönu, eski HP'li bagımsızlann partiye alınmalan konusunu başkanlık divarunda da gündeme getirdi. alacak, yavasyavas erken seçimin erdeminden söz edecekti. ozal'ın yöneldiği bu siyasal tuzağa ANAP grubu hiç kuşkusuz kendiliğınden düşecekti. Planını açıkça söylemiyordu. Verdiği izlenim bu çizgileri içeriyordu. Şöyle dokunup geçiyordu seçime, sözü dönüp dolaştırıp halkoylamasmda partinin tutumuna getiriyor, evetle hayırın anlamını anlatarak sonucu etkilemeye çalısacaklannı belli ediyordu. Hemen her konuda araştırmalar yaptırmıştı. Halkaylamasmı dört eski siyasetçinin "geri dönmemesi"ne bağlayan özal, bu vurgulamalan yaparken, "hatktn eskileri yeniden sahnede görmeyi istemetUği" gibi kesin bir yargıyla hareket ediyordu. Evet oylanyla eskilerin yeniden döneceği halka istediği bıçimde anlatılırsa, hayır oylannm yüksek oranda çıkacağına incnıyordu. Stratejisinin ana temeli buydu. Konuşması TV'den verileceği için dun milletvekillerinden çok, halka seslenmeye özen gösteren özal, halkoylamasının ANAP'a bir çesiı guvenoyuna dönüşeceği yolundaki varsayımlara da karşı çıkıyor, bu nedenle "sonuç ne olursa olsun"partinin ilk seçimde gene iktidar olacağını sözciıklere baslıra bastıra söylüyordu. Uçaktan bir gece kenılere bakuğım, her tarafı ışıklar içinde, pırıl ptnl gördüğünü söyleyerek övünen başbakan, o görkemli Cadillacından inip başla Ankara, büyuk kentierde yollann delik deşik durumunu bir incelese, bir görebilse?.. Maddi olanaklar sağladığım söylediği belediyelerde kamuoyuna yansımayan rüşvet olaylanna kulaklannı biraz açsa... Iktidannda köy sorunlannm çözüldüğünü gururla söylerken, bir köye ' 'tebdili kıyafet'' gidip söylenenlere kutak verse... Muhalefetin Mecliste söyledikleriyle beyazlaşan yüzü, kara sarı bir renk alabilir. Konuşmasının sonlarmda Türkiye'nin AT'ye girmesi "kaderiyse", bu sonucu ANAP iktidannın alacağını bildiriyordu. Yani on on beşyıl daha iktidarda kalacağım söylüyordu. Bu müjde ozal'ın yeni bir beş yıl daha iktidara gelemeyeceğine ina nanlara, camlı köşkten halkı izlediği için başbakam kınayanlara duyurulur. ozal'ın bu inancını daha önceden bildiğimizden, aynı yargıyı süsteyerek yeniden suylemesi bize yavan geldi. Dünkü açıklamalanyla ozal'ın halkoylamasmı demokratik bir mekanızma olarak düşünmediği, 6 eylul gunünü iktidar hırsmın yeni bir aracı gibi kullanacağı kesinleşti. Bugün yarın, Özal'ın hazırladığı halkoylaması yasasındaki gizli kapaklı oyunlar gündeme girer. özal'la alışılmadık siyasal oyunlar bitip tükenmez. Tabancaya izdn yolda (Baştarafi 1. Sayfada) dikkat çekildi. 6136 sayılı Ateşli Silahlar Yasası'nın yönetmeliklerindeki değişiklik önerisi, muhtarlann talebi üzerine gündeme geldi. Edinilen bilgiye göre, muhtarlar özellikle Guneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgesi'nde köy koruculanna silah dağıtılmasından sonra labanca taşıma veya bulundurma izni sağlama yonundeki baokılannı arttırdılar. Bir kaynak bu gelişmeyı, "Köyün en büyuk mülki amiri muhlar, statusu geregi silah edinmeyi arzuluyor. Bu da doğaldır" biçiminde açıkladı. Hükümet çevreleri, muhtarlann silah edinmesi konusunda olumlu görüş taşıyorlar. Ancak Özal'ın kafasındaki değişiklik, sadece bu kapsamla sınırlı kalmayabilecek: "Kötu niyetti kişUerin kacak yoüardan silah temin edebildiklerine" işaret eden Özal, yasada gidilecek bir yumuşama ile silah kaçakçılığımn yollarmı yabancı sigarada olduğu gibi kapamak istiyor. Muhtarlar dışında kalan kesimden gelen silah edinme talepleri de yine köy koruculannın konumundan kaynaklanıyor. ,\ralannda surtuşme olan aşiretlerden birinin köy korucusu olarak silahlandırılması, diğer aşiretin de benzer bir taleple ortaya çıkmasına neden oluyor. Ancak hukümet çevreleri yasanın "isteyen herkesin silah edimnesİDe izin verecek biçimde genislelilınesi" konusunda temkinli bir tutum izliyorlar. Başbakana yakın bir kaynak, böyle bir ızne karşı olduğunu belirterek. "Tiirk halkının psikolojisi bellidir. Kızınca silaha sanlabilir" diye konuştu. Tabanca edinme veya bulundurma izmlerinin sadece 40 bin muhtar için yumuşatılması halinde Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu, kapasitesi yükselen iç talebi karşılamada yeterli olabilecek. Orduya 9 mm'lik Kınkkale tabancalan teslim eden kurum, 7.65 mm'lik tabancalan da polis, hâkimsavcı ve diğer ruhsat sahiplerine satıyor. Kurumun yıüık üıetiminin düşük iç talebe bağlı olarak 10 adet düzeyinde olduğunu belinen bir yetkili, ek baa önlemlerle üretimin yılda 50 bin adede yükseltilebileceğini kaydetti. Ancak tabanca izninin genij kapsamlı tutulması halinde kaçakçıhğın önlenmesi için yabancı markaların da piyasaya girmesi zorunlu olacak. Bu durumda, öncelikle ithalat rejiminin değiştirilmesi gerekiyor. Var olan rejimde yasak mallar kapsamında olan silah, ithali izne tabi mallar arasına alınacak. Hhalau devlete bırakılacak clan silahın gümrük vergisi ve fonunun yüksek tutulması bekleniyor. Böylece, hem devlete gelir saglanacak hem de yüksek fiyatlarla silah edinilmesi caydmlacak. MKE de yabancı markaların piyasaya girmesi halinde doğacak rekabet ortamına hazırlanıyor. Kurumdan bir yetkili, yönetmelik değişikliği haberlerinden önce alındığmı özellikle vurguladığı bir kararla, piyasaya iki yeni tabanca modeli surülmesi hazırUklannın son aşamaya geldiğini bildirdi. Edinilen bilgiye göre, 9 mm'lik ve 7.65 mm'lik soz konusu iki yeni model, kullamcılardan gelen taleplere göre dizayn edildi. Estetik yönden daha geliştirilen söz konusu modellerin şarjörü de 14 fişek aıiyor. NASIL EDİNtLECEK? Tabanca izninin geniş kapsamlı biçimde yumuşatılması halinde bile iznin sadece "konuüarda ve isyerlerindc silah bulundurulması" ile sınırlı tutulması bekleniyor. Yönetmelik değişikliğinin kapsamı henuz belli olmadığı için "kesin bir yöntemden soz etmenin mümkün olrnadıgına" işaret eden bir yetkili, şunları söyledi: "ABD'de eyaletten eyalete değişmckle biriikte, var olan sistem vatandaşın silah almak için başvurduğu sn satıcüann emnryetle temasa geçmesi yÖDündedir. Emniyet onaylarsa. kişi rnhsat ve siaha kavuşabilir. Biz benzer bir yonleme gidebileceğimiz gibi, emniyet sonışturmasını öne alabiliriz. Yani vaıandaş önce ruhsat alır, sonra istediği tabancayı secer." İNÖNÜ'NİJN TEPKİSİ SHP Genel Başkanı Erdal tnönü dun MKYK toplantısında tabancaya izin konusuna değindi ve Özal'ın düşüncesini "plgınca" diye niteledi, Inönu şunları söyledi: "Biz demokrasi için, banş içinde yaşamak için ugraşıyoruz derken, göriılmemiş bir futursuzluk, anlayışsızlık ve elbet birçok kendi hesaplanna dayanan. şimdi butün vatandaşlan parasını >ererek herkesi silahlandmnaya rağbet eltiriyor. Özal bu suretle kimde silah olduğunu bilecegiz d'ıyor. Ondan sonra da kimin kimi öldureceğini bilecegim diyor. Sa>ın Özal bu surelle butun ulkeyi bir kan denizinin içine attıgının farkında degildir. Bu kadar habersizlik, bu kadar futursuzluk hiçbir başbakanda göriilmemiştir. Meınlekeline hizmel etmek isteyen kimsede görıilmemiştir. Böyle bir davranışı açıklayabilrnenin imkânı yoktur." Ayda stirekli yaşama (Baştarafi 14. Sayfada) kıyamet kor; J Çevre bilimcileri televizyonun i^ Vanalında ortalığı ayağa kaldırdüar Pasifik kirleniyor diye. Biz yine dönelim NASA Uzay Merkeri'rte. Bakalım daha neler yapılacak öğrenelim... 1994 yılına dek günes sisteminden başka, başka yıldızlann gezegenleri onaya çıkanlacak. Ayrıca dunyada yapümayan araç ve gereçler yapılacak, ilaç üretilecek. Yasamın başlangıcı açığa çıkanlacak, yasamın olup olmadığı araştırılacak. Kısaca bilimsel araştırmalar yapılacak. Uzayda, radyasyon tespiti yapılacak. 2000 yılında ise uzayın kolonileştirilmesi, sanayileşmesi gerçekleşmiş olacak. Çünkü uzayda hem mikrop yok hem de yerçekimi. Bu arada Ay'a insanlar gidip gelebilecekler. Daha ötelere gitmek için destek merkezleri kurulmuş olacak. Bunlar Ay'a yerleştirilecek. Aynı Zürih üzerinden New York'a uçmak gibi. Şımdi diyeceksiniz ki yaşam nasıl sürecek, ne yenilip, ne içilecek? AnJatalım... Yıl 1987 olduğuna göre en geç 20 yıl sonra insanlar Ay'a yerleşmiş olacaklar. Yasamın sürmesi için destek merkezleri, bir başka deyişle iç camaşırdan gömleğe, peynirden içkiye dek tüketim maddeleri satan süpermarketler olacak, hastaneler kurulacak. Kısaca insanoğlu Ay'da yaşayabilecek. Daha bitmedi.... Ay'dan öteye fuzeler atılacak, yakıtlar burada doldurulacak. İşte o zaman Mars'a dek gidilecek. Şimdi gidilmemesinin nedeni yakıtın yetersizliği. Böylece 20 yıl sonra Mars'a ve uydularına, içinde insan olan "Mars Mekigi" gidecek. Bugün için mevcut yakıtla 18 bin mil hızla gidiliyor Ay'a. Ay'da bir enerji kaynağı geliştirilip hız 1 milyon mile çıkanlacak. İçinde canlı olan araç böylece Mars'a ve uydularına gidecek. 50 yıl sonra ise Mars'ta istasyon kurulmuş olacak. Giderek Mars'ta insanların yerleşmesi saglanacak. Tüm bu projder bilim adarrüan tarafından hazırlanmış durumda. Ancak çok pahalı projeler bunlar. Amerikan ekonomisinin bu nedenle 20 yıla gereksinimi var. Reagan yönetimi kemerleri işte bu yüzden sıkıyor. Size bu anlatuklarımı düşune düşüne Seattle'dan San Fransisco'ya uçuyorum. Tam Alkadras üzerinden geçip alçalmaya başlayınca bir başka görünüyor San Fransisco. Oldukça serin bir gecede, San Fransisco sokaklarını dolaşıyorum. Yetninliyim, ilk önüme çıkan ve "80 cent paraya ibtiyacım var" diyene "bu gece içkiler benden" diyeceğim. Şu Amerikalılann kemer sıkma politikası bizdeki gibi hep garıbanlan çökeniyor da... YILDIR Ul SAL Hava ulaşımı bugün dünyadaki en güvenilir, en konforlu ve en hızlı ulaşım seçeneğidir. Hemen hemen bütün ülkeler ekonomik kalkınmışlık düzeyleri oranında bir hava ulaşım ağına sahiptir. Gittikçe daha çağdaş görünüm kazanmakta olan Türkiye'mizde, hava ulaşımı 1933 yılında kurulmuştur. KSEVERLIGINİ ARIND' • 5 3 AN D1» AN OLUP UZ 1 YAŞ Bugün THY değişmeyen ve hep genç kalan ilk günkü hizmet aşkı ile dünya çapında yaygınlığa ulaşmış ulaslararası bir havayoludur. Bu alandaki 54 yıllık deneyimi, modern uçak filosu, en son tekniklerin uygulandığı bakım servisi, konularında uzman teknik personeli, yurtdışında eğitim görmüş ve dünyanın takdirini kazanmış usta pilotları, seçkin hizmetleriyleTHY.ileri bir hava ulaşım kuruluşudur. Kazandığı prestij ve güvenle daha iyi hizmetler sunmaya çalışanTHY,54'ncü kuruluş yıldönümü heyecanını ulusumuzla paylaşmaktan kıvançlıdır. A HİZMETTE H E R Y I L DAHA YÜKSEĞE
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear