Catalog

>.O MA YIS 1987 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURtYET/5 MÜZtK FtlİZ AIİ HAYVANLAR tSMAİL GÜLGEÇ Klasik müzüke caz hanşuıca gizli cevheri ortaya çıktı İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası, mevsimi Erol Erdinç'in yönettiği Bahar Konserleriyle kapadı. Erdinç, yetkin bir caz piyanisti ve düzenleyicisi olarak çıktı karşımıza. Çello grubumuzun üyelerinden Kent Mete'nin, Oscar Peterson gibi caz piyanosu çaldığım gördük. Genç kemancı Bilgehan Erten, Fransız caz kemancısı Stephan Grapelli'ye rakip olabilecek yetenekte göründü. 198687 Senfonik Konser mevsimi, şef Erol Erdinç'in yönettiği "Bahar Konseri" ile sona erdi. 15 ve 16 Mayıs İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası konserlerinde Erol Erdinç'in müzisyen kişiliğinin bilinmeyen yönlerini keşfetti konser dinleyicisi. Erol Erdinç bu konserlerde yetkin bir caz piyanisti ve caz düzenleyicisi olarak çıktı karşımıza. Ülkemizde kimileri Saz'la Caz'ı hâlâ birbirine kanştırmaktalar. Caz, kimilerine göre, gece kulüplerinde, barlarda, pavyonlarda çalınan aşağüık bir müzik türüdür. Hatta bir zamanlar, caza merak saran konservatuvar öğrencilerine okuldan uzaklaştırma cezası bile uygulanırdı. Oysa bilindiği gibi Birleşik Amerika'daki konservatuvar ve üniversite müzik fakültelerinde öteden beri caz bölümleri vardır. Tutucu Avnıpa'daki konservatuvarlarda da son yülarda caz bölümleri kurulmakta. Şurası gerçek ki, caz denilen müzik türunttn, ancak doğuştan üstün müzik yeteneği olan kişilerin becerebileceği bir tür olduğunu artık biliyonız bugün. karşı duyduğu vicdan borcunu bu konserde, bu ünlü caz piyanistinin "W«ta for Debby" adlı parçasını çalarak ödedi zaten. Gizli cevherler Bahar Konserlerinde bu yıl Uk kez caza yer verilmesi, ilk ağızda riskli bir karar gibi görülmesine rağmen, dinleyicinin sonu gelmeyen alkışları, gençlerin parçalann tekrarianmasını istemeleri, bu konserin umulanın da üstünde ilgi gördüğünü kanıtladı. Yine bu konser sayesinde orkestralanmızdaki saklı cevherleri de keşfetmiş olduk. Örneğin, İDSO'nun çello grubunun üyelerinden Kent Mete'nin aynı zamanda Oscar Peterson gibi caz piyanosu çaldığmı ve "Green Dolpbin Street" adlı parçayı düzenlemesiyle de gelecek vaat eden bir aranjör olduğunu gördük. Cumhurbaşkanhğı Senfoni Orkestrası'nın genç keman üyelerinden Bilgehan Erten, Erol Erdinç'in son derece ilginç ve keyifli "Çayeli'nden Riıe'ye" caz düzenlemesinde ünlü Fransız caz kemancısı Stephan Grapelli'ye rakip olabilecek yetenekte'bir mtizisyen olarak çıktı karşımıza. Erol Erdinç, "Çayeli'nden Rize'ye" düzenlemesinde, bildiğimiz bir Laz havasını alıp ona yepyeni, taptaze ve evrensel boyutlar kazandırmıştı. Konserin bir başka sürprizi de, pop dünyasının yakmdan tanıdığı Onno Tunç'un " S u " adlı eseri oldu. Bestecilik sadece armoni, kontrpuan, orkestrasyon, enstrümantasyon bilgilerini öğrenmek ve uygulamak demek değil. Kurallan çok iyi bilebilirsiniz, ama eğer "iç ses" dediğimiz, müziği önce içinde duyma Erol Erdinç'in yönettiği "Bahar Konseri" büyük ilgi gördü KÎM KİME DUM DUMA BEHtç AK HIZLI GAZETECt NECDET Klasik ve caz Caz, yaratıcüık ister, armoni ve ritm duygusu ile yoğurulmamışsanız, isteseniz de caz çalamazsıruz. Ünlü orkestra şefi Andre Previn, kendi kurduğu caz dörtlüsü ile ün yapmıştı bir zamanlar. Previn, bugün de caz piyanisti olarak senfonik konser lerine renk katmayı sürdürmektedir. Yine ünlü Avusturyalı piyanist Friedrich Gulda, aynı zatnanda yetkin bir caz piyanistidir. CMck Corea ile birlikte caz emprovizasyonlan (doğaçlama) yaptıkları konserler plağa alınmıştır. Chick Corea da hem caz hem de klasik müziği birlikte yürütebilen ender müzisyenlerdendir. Friedrich Gulda ile birlikte Mozart'ın Iki Piyano Konçertosunu çalmalan, her iki türün beraberce barış içinde yasayabildiğinin kanıtıdır. Amerikah orkestra şefi, piyanist ve besteci Leonard Bernstein de cazla klasik müziği aynı oranda bilen, eserlerinde caz öğelerine yoğun bicimde yer veren ve çok da başanlı olan bir muzisyendir bilindiği gibi. Erol Erdinç'in cazla tanışması çocukluk yıllanna rastlıyor. Samsun'da ilkokul sıralarında rastlantıyla dinleme olanağı bulduğu BU Evans plakları sayesinde içindeki müzik duygusunu, yeteneğini gün ışığjna çıkartabiliyor ve müzisyenliği meslek olarak seçmesine neden oluyor caz müziği. Erol Erdinç, Bü Evans'a Koyo ( Koy (iıezorton & kent kalıntısı euyvn ö ĞH o f l zdiyorâü3gKQjq}r oltınöaĞ d devoflzdiâü 3gKQjq} STEPHAN GRAPELLVYE RAKtP Cumhurbaşkanhğı Senfoso i>u vudi zamnto sv/orv gmilmş ni Orkestrası 'nın genç keman üyelerinden Mgehan Erten, Erol Erdtnftn "ÇaytVnden Rht'ye" adb caz düzenlemesinde, ünlü Fransız Yavcfi yow9~ V<r tiırhokia içindt Koyuff tafrcıtı, görstıtiz, aınfyraiürfo, LBOfJ'la yorgvniuktan past'tiimrz Çkam kadar yüıdök (oci/aşil sude. heyfcd kır/kiorıyfo dolü &ı/rdo jtömzço tPolıkfonn geiindiği i W mi/M ütıyo züyen olarak göründü. (Fotoğraf: LALE FİLOGLU) yı beceremiyorsa besteci, istediru yerlere oturtmasını, armoni ği kadar kural bilsin, sonuç etve kontrpuan kurallannı, orkestkili olmaz. tşte, Onno Tunç'ta rasyon sezgisini doğnı kullanmayı bilmiş. Ek yerlerinde gerekli bu "iç ses" var. Hangi çalgının sesinin, hangi çalgı ile uyum sağ yedirmeyi kimi zaman tam olarak gerçekleştirememişse eğer, layacağını, orkestradan ne gibi renkler elde etmek istediğini o bundan sonraki caUşmalarında bu eksiği de gidereceğinden kuş"iç ses" sayesinde bulmuş. " S u " adlı eserinde, zaman za kumuz yok. Bu parçadaki sakman Bartok'un Orkestra Kon sofon soloyu çalan Levent Altınçertosu'ndan, Debussy ve Ra dağ, Bahar Konseri dolayısıyla keşfettiğimiz bir başka cevher. vel'den izlenimler duyuyoruz. İtalyan kemancı Antonio SalOnno Tunç, bu izlenimleri doğvatore ve gitarcı Cario Ambrosio 15 mayıs cuma akşamı İtalyan Kültür Merkezi'nin Tepebaşı'ndaki salonunda Paganini'nin keman ve gitar için bestelediği sekiz sonatını seslendirdiler. 1782'de Cenova'da doğan Paganini, herhangi bir çalgı üzerinde erişilmesi zor teknik ustalığa, yani virtüözlüğe ulaşan belki de ilk müzisyendi. Virtüözlük Paganini ile doğdu diyebiliriz bir bakıma. Dönemin tanıkları, Paganini'nin şaşmaz entonasyonunu, o zamana kadar kimsenin aklına gelemeyen armonik sesleri kullanrnasını, yayın teller üzerinde hoplatılması anlamına gelen "staccato"lanru spkcato"larmı çift, hatta üç sesli akorlar çalmasını, "pizzicato" yani parmaklar telleri çekerken yay kullanEROL ERDİNÇ'İN BtLtNMEYEN YÖNÜ Bahar Konserlerin masını, çok geniş aralıklı atlade dbüeyicOer şef Erol Erdinç *in müzisyen kişiliğinin bilinmeyen yön şaşmaz entonasyon ile yamalan lerini kesfettOer. Erdinç, bu konserlerde yetkin bir caz piyanisti ve kalamasını anlata anlata bitiredüzenleyicisi olarak karşımıza çıktı. mezler. ÇtZGtlİK KÂMİL MASARACl vl AĞAÇ YAŞKEN EĞÜLİR KEMAL GöKHAıV j gdıH Kddiköl p&Bfı'y Yeni Türkü topluluğunun "Günebakan" kaseti caz l & Batı müziğiyle Türk müziği iç içe SERVER ACİM Yeni Türkü grubunun "Günebakan" kasetini dinledik. Altı kişiden kurulu topluluk gitar, piyano gibi çalgıların yanında ud, keman, klasik kemençe gibi Türk müziği çalgılannı da kullanmış. Bu çauşmalanna topluluk dışından dört kişi katılmış. Altı kişiden kurulu topluluk gitar, piyano gibi çalgıların yamnda ud, keman, klasik kemençe gibi Türk müziği çalgılannı da kullanmış. Genelde bütün parçalarda, Batımn tınısı ile bizim çalgıların tınısını birleştirip ortaya yeni bir tını çıkarma çabası var. tlk parçalan "Günebakan", dük. " R ü ^ a r " yalın bir girişie başnostaljik, içten, çocukluk günlerinin buruk bir dille anımsanma layıp, orta bölümde hızlanan ve yeniden başladığı noktaya dösı. nen, küçük bir flüt doğaçlama"Olmasa Mektubun" grubun sıyla süslenmiş bir çalışma. "Akdeniz Akdeniz" kasetinde "Bağbozumu" Derya Körogyer almıştı. Bu çalışmalarında Müjdat Akgün çalgüamayı biraz lıTnun film müziği esprisi içindaha zenginlestirmiş. Manos Lo de oluşturduğu neşeli, çalgısal İ2os'un şarkısı, yitik bir aşk ola bir parça. rak Murathan Mungan'm sözle"Başka Türiü Birşey" Can rinde can bulmuş, kemençenin Yücel'in şiirinde özlediği yeri vekullanımı sözlerin çizgi ve duyya şeyi müzikte yürüyüşlerle, gusuna güzel bir yankı oluştur tekrarlarla ifade etmeye çahşan bir parça. makta. "Yaprak Dokümü" ise önceflkel bir davul ritmiyle başlayan, Cumalı'nın şiirini anlatan ki şarkıya model açıdan çok ben"Göç" şarkısında orta bölümde zeyen, ifade olarak farklı bir çasözlerin müziği zorladığım gör lışma. MSÜ kültür etldnlikleri Kültür Servisi Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı'nın 198687 kültür etkinlikleri, bugün saat 13.0O'teki acılış konseriyle başlıyor. Daha sonra saat 15.00'te Boğaziçi Üniversitesi'nde bir oda orkestrası konseri var. Şef Roman Skrepek'in yönettiği orkestranın konserine solist olarak trompetçi Doç. Gökmen Ahmet Noyan ve mezzosoprano Şebnem Tataroglu katılacak. öte yandan, piyanist Arzu Temizer bugün saat 18.30'da Avusturya Kültür Ofısi'nde bir resital verecek. Filiz Ali, yarın saat 14.00'te M.S.Ü. Devlet Konservatuvan'nda "18. . Yüzyıl İtalyan Operasında Türk Konulan ve Haendel'in Tamerlano Operası" konulu bir söyleşi yapacak. Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvan'nın kültür etkinlikleri 27 mayıs giınüne kadar sürecek. "Kahrsa Bir Soru", sözünden dolayı son derece karanhk ve Ahmet Erhan'ın şiirini gayet iyi yansıtan bir parça. (Zaten sonu soruyla bitiyor.) "Üsküdar" parçasını dinlerken gözümüzün önüne fesli peçeli insanlarla dolu bir Üsküdar geldi. Calgılaması yerinde; "Kfttibim" türküsünü andıran yerleri sanırız özellikle hazırlanmış müzikli bir gönderme. Genelde bütün parçalarda Batı'nın tınısıyla bizim çalgjlann tımsını birleştirip ortaya yeni bir tını çıkarma çabası var. Fakat Derya Köroğlu'nun parçalarında bir iki makamı seçtiğini (belki bunu bilerek yapıyor) görüyoruz. Bu, parçalarda tekdüzelik yaratıyor. Müjdat Akgün'ün düzenlemeleri kötü değil. Sonuçta Yeni Türku grubu sözünü söyleyen, bizden bu kadar diyen, fakat asla yoz olmayan, efendi bir müzik sunuyor. TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAJV 1942'oe BU&ÜU,*cMiajen/g4fj 20 Mayıs CANKUfaARAN SALLARIL SAUARI* tZEZ AMACIUA UlAŞTt. U. DÜUYA SAVAŞl SÛRERJC&4, MGİÜZ TİCAK&r GBMİLSISiMlN ATLAZ OKYAA/USu'*/Oı4 ALMAN DeNlZALTtLA&tTAKflFfNMN 8ATHSJLHAALA&NA SIK SHC RASTLANMAKTAYDl. 1/ER.İLEN YEHl S//S . BU SALLAR, 6EMİNİU BOfttOAS(HA MONTe £Dil£M KAYCMSAKLAISOAM O£~ 2£ME XUY0 I Ş LAZIMOAM DAHA HIZLI SUYA /AJP/£/L£AJ VS ÇOK GÜt/eNÜ OCAAI £ALIARLA B/SCOfC D£fJiZCİ YAÇAMlhJI ve YETECEK KAOAB. YİYEC£K,S<J iuc cANtuıemeAtJ SAUARI Ş 50 YIL ÖNCE Cumhuriyet Afyon ekicileri çok memnun 20 Mayıs 1937 yapmıslardır. Mudürler aynı zamanda Ziraat Bankasile temas etmişier ve şubenin aldığı tedbirleri tetkik etmişierdir. İnhisar erkanmm bizzat seyahatleri, hakiki müstahsil üzerinde çok iyi intibalar bırakmıştır. Ayrıca buraya gelen İnhisar mütehassıs memuru Şeref ekim mıntıkalarını da dolaşarak her köyde yeni mübayaa usüllerini, asgari miktarda da olsa her çiftçinin malmı en yakm Ziraat Bankası şubesine, ilan edilen müddetler zarfında bizzat götürerek avansmı Ve bedelini almasım, mahsülün temiz ve konaksız olarak toplanmasmı şifahen ve dağıtılan beyannemelerle ilan etmekte, bunları mümkün mertebe her kövlüye duyurmava 19371987 çalışmaktadır. Bu mütehasssıs aynı zamanda beraberinde getirdiği fenni çizgi ve algı aletini de köylüye dağıtarak bu aletlerin faydalarını ve fenni toplama usüllerini öğretmekte ve izah etmektedirler. tnhisar İdaresinin bu sene asgari bir kiloya kadar afyon almağa karar vermiş olması da küçük müstahsili çok memnun etmiştir. Afyon Inhisarı bu yeni kararlarile afyon ekicisine doğru daha yaklaşmış bulunmaktadır. Cörülüyor ki Inhisarlar Idaresi, her sene, geçen senelere göre daha mütekamil ve daha tecrübeli kararlar almağa gittikçe hakiki afyon ekicileri ve hakiki emek sahibleri lehine hayırlı bir teşekkül halini almaktadır. Ilan edilen fiatlar geçen sene müstahsilin eline geçen paranm hemen hemen iki Afyon Karahisar (Hususi) mislidir. Avans olarak peşin Afyon tnhisarmm yeni verilecek meblağ da mal mahsülün mübayası hakkmda bedelinin yüzde 80 i verdiği karar, şehrimiz de raddesindedir. Kışın sürekli ve duyulunca, emek sahibi hakiki şiddetli olması kış ekimini müstahsil bu karardan dondurmuştur. Yaz ekimi ise fevkalade sevinç duymuştur. kış ekiminin noksanım telafi Afyon İdaresinin, afyonu edemiyeceğinden umumi doğrudan doğruya köyliiden istihsal geçen seneye nazaran mübayaa etmek için Ziraat azdır. Bankası teskilatından istifade Fakat istihsal miktanmn etmesi ve mezkur banka ile bu azhğına rağmen takdir edilen hususta anlaşmış bulunması bedele nazamn, müstahsilin üzerine şehrimizdeki şubesi eline geçecek para, bu sene daha şimdiden faaliyete daha fazla olacağı için köyliı başlamış ve her müracaat bu yüzden ferah duymaktadır. edenin, asgari miktarda dahi Afyon Inhisarı mtidurleri olsa vaki olacak satışlan Hamza Ertan ve Şakir Turalı süratle kabul etmek için bir hafta muddetle bu YENİ BtR TINI PEŞtNDE Yeni Türkü tophüuğu, "Günebakan" adb kasetinde Batı müziğiyle faydalı tedbirler almağa havalide dolaşarak köylerde ve koyulmustur. Türk Müziii öğeUrini birlestiren yeni bir tını pesinde. (Fotoğraf: MEDENİEMEKTAR) tarlalarda lptkikat