25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
MAYIS 1987**** HABERLERİN DEVAMI ABD'yî uyardı taştaraft 1. Sayfada) Korfez'deki son bunalımla iigili ni bir gelişraede Sovyetler Birliği ak uçaklarının Sıark'ı vurmalarınm sonra Washington tarafından ınan önlemleri son derece tehlikebulduğunu açıklayarak, ABD'yi yardı. Başkan Reagan, bolgedeki .merikan savaş gemilerini Ueri de;cede alarma geçirmiş ve gemilere aklaşan şüpheU uçaklara ateş açııcağıtu belirtmişti. a.a.'nın haberine göre, Sovyet resni haber ajansı TASS, Moskova'mn lölgede seyreden licari gemilerin >andırası ne olursa olsun güvenlikerinin sağlanması için geıekli önlemerin acilen alınmasını istediğini biliirdi. Başkan Reagan'ın bolgedeki Amsrikan savaş gemilerini "ileri derecede" alarma geçirme kararmı eleştiren TASS, Amerikan donanmasının bolgedeki varlığmın şimdi her zamankinden daha tehlikeli bir durutn sergilediğini kaydetti ve Amerikan gemilerüun, bolgedeki tansiyonun tehlikeli bir biçimde arımasına yol açabileceğini ifade etti. TASS ajansı, "SUrk otayı" ile ABD'nin bölgeye kanşmasının fatura&ını odediğini belvrterek. Amerikan donanmasının Korfez'deki varlığı ile Libya açıkiannda yapılan "luşkırtıcı" deniz manevralan arasında benzerlik bulunduğunu öne sürdü. TASS, ABD'nin seyrilsefer özgürlüğünü güç kullanarak koruma isteğinin, Ortadoğu'da bir defa daha tansiyonun artmasına ve insan olümlerine, özellikle kendi yumaşlannın kaybına yol açtığıru ifade etti. ABD Savunma Bakanı Caspar Weinberger, Strak fırkateyninin vurulması olayım "sadect bir kaza olarak değerlendinnedikleriııi" belirai. CBS televizyonuna bir demeç veren Weinberger, ancak "saldınnın kazadan başka bir şey olduğunu belirtecek, bir kanıtlan bolunmadığuu d>" sözlerine ekledi. Weinberger, Amerikan gemilerinin bolgede kalmaya devam edeceklerini kaydetti. lrak'ın Washington Büyükelçisi Nizar Hamdun ise bir Amerikan televizyonuna verdiği demeçte, ulkesinin, kasti olarak bir Amerikan gernisine hiçbir zaman ateş. açmayacağını belirterek, Irak uçaklarının aslın % da, saldınya uğrayan Stark firkateyninin 20 krn. uzağındaki bir lran gemisini hedef aldıklannı söyledi. Basra Körfezi'nin, çok fazla sayıda savaş gemisı, ticari gerni ve uçakla dolduğunu söyleyen Hamdun, Körfez bölgesinin bu kalabalıgı kaldıramayacak kadar kuçük olduğunu kaydetli. Hamdun aynca, hükümetinin, Amerikan gemisinin vurulması konusunda suç!u clan kişileri cezalandıracağını bildirdi. Başkan Reagan ise yaptığı açıklamada Basra Körfezi'ndeki durumu "yenMen gözden geçireceklertai" bildirerek, Korfez'deki Amerikan gemilerinin ileri derecede alarma gecirîlmesini emretti. Reagan, Beyaz Saray'da yaptığı kısa açıklamada ABD'nin "Körfcz'deki dostlanru savunma Uahbütlerini yerine gelirece|ini" ve Körfez girişindekı Hiırmüz Bogazı'ndan serbest geçişi güvence altına almakta kararh olduklannı belirtti. Reagan, Irak'tan tazminat isteyeceklerini de kaydetti. Bu arada. pazar akşamı meydana gelen saldırıda agır derecede yaralanan iki Amerikalı denizci, tedavi için Bahreyn'den Federal Almanya'ya getirildi. Adı açıklanmayan iki deniztinin 2. derecede yamk aldıgj ve Wiesbadendeki bir Amerikan hasianesinde tedavi göreceği bildirüdi. Saldırıdan sonra yangın çıkan Stark fırkateyninin de.yakınında bulunan Conyngham desıroyeri tarafından Bahreyn'e dogru çekilmekte olduğu bıldırildi. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Charles Redman, Stark fırkateynine düzenlenen saldınnın, ABD'nin KuveyT tankerlerini lran saldırılanndan koruma karannı değiştirmeyecegini açıkladı. Bilindiği gibi Kuveyt'le ABD arasında vanlan anlaşma gereği, baa Kuveyi tankerleri Körfez'de Amerikan bandırası altında seyredecek. Kuvevt hükumeti, benzeri bir anlaşmayı da geçen hafta Sovyetler Birliği ile ımzalamış ve Sovyetler'den üç tanker kiralamıştı. Bu tankerlerden biri Cumartesi gecesi bir mayına çarparak yara almıştı. İran D^işleri Bakanı Ali Ekber Velayeti, önceki gece yaptığı açıklamada Irak'ın Amerikan fırkateynine karşı saldınyı, savaşı yaymak amacı ile düzenlediğini öne sürdü. Velayeti "Irak. söziim ona yalnışlıkla bir ABD savaş gemisine saldırarak. Korfez'deki super güçlerin varlıgını arttırmak. sa>aş alanını genişl«mek, diğer ulkeleri Iran'a karşı saldırtarak savaşa siıruklemek istiyor. Yani lrak'ın hedefi tranIrak savaşını yaymak" dedi. AP ajansmm askeri muhabirinin bildirdiğine göre Stark firkateyni Irak uçaklarının füze saldınsından kurtulabilirdi. Firkateyn'deki uyan sistemi, füzeler fırlatıhr fırlatılmaz uyanyı vermişti. Füzelerin fırlatılmasından, gemiyi vurmalarına kadar geçen bir dakikalık süre içinde, kaptan gemiyi kurtarabilirdi. Ancak gemide füzeyi atan uçaklann Irak jetlerı olduğtı saptanmıştı. Irak şimdiye dek hiçbir Amerikan gemisine saldırmadığından gemi personeünde bir şaşkınlık oldu ve bir dakikalık uyan süresi değerlendirilemedi. Ote yandan Amerikan fırkateyninin saldınya uğramastndan sonra, Körfez' de seyreden İngiliz gemilerinin de tehlike anında ateş açacakları bildirildi. Bağımsız tngiliz yayın kurumu BBC, bolgedeki iki İngiliz fırkateynine, tehlike anında ateş açma talimatı verildiğini duyurdu. Ancak İngiliz Savunma Bakanlıfı, BBC'nin haberi üzerine yorum yapmayı reddetti. SONL VAKLAŞIYOR Suudi Arabistan Kralı Fahd, İranlrak savaşının sonuna yaklaştığını öne sürdü. Geniş kapsamh (Baştarafi 1. Sayfada) şunları söyledi: "TCK'nin 141, 142 ve 163. maddeleri sık sık, şiddet, yani terörü içermeyen politik se dini aktiviteler içinde bulunan kişileri hapsetmek için kullanılıyor. Dunvanın neresinde olursa olsun, insanlar dusundükleri için ya da duşüncelerini açıkJayıp >^zdıklan için yargılanıp cezaevine konulamazlar. Bu tutum düşünce ve vicdan özgürlüğüne aykındır. Oysa bugön Türkiye'de insanlar düşündüklerini açıklayıp yazdıklan için jargılanıyoriar, hapsediliyorlar.." David Aasen, Türkiye'de pek çok kişiye yurtdışına çıkmalan için pasaport verUmediğini, bu durumun Ba^bakan Turgut Özal'ın sık sık yinelediği "demokrasiye geçiş siireci" sozüne ters düştüğünü de vurguladı. Mr. Aasen, daha sonra konuşmasını şöyle sürdürdü: "Amnesl* lntemarjonal'in amacı tüm dunyada yaşayan insanlann düşüncelerinden otüru >argılanmamalannı. hapsedümemelerini içerir. Diışünceye karşı yapılan buskıya, cezaevlerine karşıdır. Şiddet içermeyen suçlardan insanlar cezaevlerine giremezler. 12 Ejlul 1980'den sonra Amnesty International'in Türkiye Ofisi, Turkiye'deki bazı dernekler gibi kapatılmışlır." Amnesty International'in Türkiye Koordinaıörü Bayan Carol Nageogesg ile Sanla Cruz'da gorüştuk. Aynı zamanda Kaliforniya Üniversitesinde öğretim üyesi olan Nagengesg, son öğrenci olayiarına değinerek, "Ögrencilerin gözal&na almmalannı üziintiıyle irfiyoruz" dedi. Bugüne degin genel af konusundaki tüm başvurularımn Türk hükumeti tarafından yanıtsız bırakıldığını söyleyen Carol Nagengesg, şöyle dedi: "TCK'nin 163. raaddesi çıluş olarak ayn bir vasaydı. Daha sonra ceza yasasına konulmuş, 141 ve 142. maddeler ki bunlar 1936 yılında TCK'nin bir bölümünu oluşturmuşMussolini Italya'sının ceza yasasından alınntıştır. Her iki madde, ilk şeklinde, (şiddet yoluyla) durumu içeriyordu. 1938'de çıkanlan 3531 sayılı yasa, bu durumu kaldırdı ve aynı yıl, Anayasa Mahkemesi şiddet kullanımının yalnızca cezayı uzatıcı bir neden olabil«ceğini karara bağladı. Şimdi, TCK'nin 141, 142 ve 163. maddeleri şimdiki yasalar altında Türkiye'de şiddet icermeyen muhalifleri cezalandırmak için kullanılıyor." Carol Nagengesg, AT kapısında olan Türkiye, 141,142 ve 163. maddeleri hemen kaldırmasının öneri olarak ilgililere sunulacagını da belirterek şo\le devam etti: "Eğer Turkiye demokrasiye geçtiğini iddia ediyorsa. genel af çıkarmalıdır. Aydınlar, yazarlar, gazeteciler, >ayımcılar dusundükleri için hapse atılmamalıdırlar. Çünkü o kisikrin diişünceleri şiddet içermemektedir. EUmizdeki verilere göre, kuçük ya da biiyük pek çok gazeteci ve yayımcınalâ hapistedir. Gözaltına alınmalar, pasaport vennem« işlemleri sürmektedir." PENCERE CUMHURÎYET/13 (Baftarafı2. Sayfada) Bir demokratik rejimde her yurttaşın , Atatürkçü olmasına gerek yoktur ve zorunluluk yoktur. Eğer çağdaş demokrasi, fikir ozgüriüğüne dayanıyorsa, bizim gibi düşunmeyene "ham" damgasını yapıştıramayız. Kimi yurttaş liberal, kimi sosyalist ya da komünist veya şeriatçı olacaktır; bu gerçeği artık içimize sindirmek zorundayız. Fikir özgürtüğünü içimize sindiremiyorsak, Atatürkçülük gibi demokrasi sevgisi de yüreğimizde platonik bir duygu olarak kalın gerçekte deger taşımaz. Ama Atatürk sevgisiyle demokrasi sevgisi birbirtyle çelişmez; çok partili rejimde gerçekten Atatürkçü olmak, tek partili dönemden zordur ki Sayın Evren'den işte bu aianda tutarlı bir yaklaşım bekliyoruz. (Baştarafi 1. Sayfada) Ecevit ve Demirel giroğlu, Ecevit ve Demirel hakkında Siyasi Partiler Yasası'na aykırı davrandıkları gerekçesiyle çeşitli il ve ilçelerde açılan davaların aynı gerekçeye dayandığıru belirterek, bu nedenle bütün bu davaların tek bir dava kapsamında birleştirilmesini istedi. Çilingiroğlu, birleştirilecek bu davaların ilk yargılamanm yapüdığı mahkemeye gönderilerek, burada karara bağlanması gerektiğini de bildirdi. Çilingiroglu'nun bu görüşü Ece\it ve Demirel'le iigili mahkumıyet ve beraat karartannı inceleyen Ya''n'av'ın ilfili Hairelerince yerin çilin de bulunması halinde dava dosyala n .karan veren yerel mahkemelere iade eitüecek. Yerel mahkemeler de ellerindeki dava dosyaları için görevsizlik karan vererek, ilk yargılaraanın yapıldığı mahkemeye gönderecekler. Görevli mahkeme ise, kendisine ulaşan dava dosyalarını birleştirerek, tek bir dava dosyası çerçevesinde konuya ilişkin kararını verecek. Çilingiroğlu'nun görüşünün benimsenmesi halinde Ecr/it ve Demirel ile iigili davalar için görevli mahkeme Ankara Asliye Ceza Mahkemeleri olacak. UĞURMUMCU (Baştara/ı I. Sayfada) Bakanlık Müsteşarlan, 2541 saytlı "Bakanlıklar ve Bağlı Kuruluşlarda Atama Usulüne İlişkin Kanun" gereğince atanırlar. Bu yasanın 2. maddesinde Bakanlık Müsteşarlan1 nın "muşterek kararta" atanacakları belirtilmektedir. "Muşterefc karar" iigili bakan, başbakan ve cumhurbaşkanının imzalannı taşıyan karar demektir. Arif Yüksel, musteşar vekilliği koltuğuna "bakan oturu" ile oturtulmuştur. Kadıköy yargıçlığından "Bakanlık Tetkik H6kjmliğr'ne, oradan da aynı gün musteşar veküliğine getirilmiştir. Yasalarca öngörülen biçim koşullanndan yoksun bir atama karan ile gorev yapan memurtara, idare hukukunda "fiUi memur" adı verilir. Adalet Bakanlığı Musteşar Vekili Arif Yüksel, idare hukuku açısından tam anlamıyia bir "fiili müsteşar"dır. Durum bu kadar açıktır. Bu yüzden olacak, Adalet Bakanı, Arif Yüksel ile iigili "muşterek karan" idare hukuku diliyie "üç/ü karamameyi" hazırtayıp Cumhurbaşkanlığı'na sunamamaktadır. Arif Yüksel, Manavgat Asliye Hukuk Yargıcı iken henüz kesinleşmemiş bir karar hakkında "k&sinleştiğine dair şerff verdiği savıyla bir soruşturma geçirmiş; bu nedenle Antalya Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmıştı. Arrtalya Ağır Ceza Mahkemesi, Arif Yuksel'in "bsşeri hate" sonucu "kosinleşme şerhr verdiğini kabul etmiş ve müsteşar vekili bu gerekçe ile aklanmıştı. Ancak olay burada da bitmemiş; Antatya Cumhurryet Savcısı, bu aklanma kararının bozulması için "yazılı emir ile bozma" olarak adlandırılan olağanüstü yasa yolunu işleterek Yargıtay Başsavcılığı'na başvurmuş; başsavcılık, karann bozulması istemi ile düzenlediği tebliğname ile dosyayı 4. Ceza Dairesi'ne göndermiştir. 4. Ceza Dairesi, aklanma kararının verilmesini olayın oluşum biçimine ve yasaya aykın görmüştür. Daha sonra ne olmuştur? "\BZIII emir ile bozma" başvurusu sonunda verilen karar, ancak sanık yaranna sonuç doğurur. Bu başvuru sonunda verilen karar, sanık zaranna sonuç doğurmaz, işte bu nedenle hakkındaki aklanma karan Yargıtay'ca bozulan Arif Yüksel, yargtç olarak görevini sürdürebilmiştir. Ancak bir koşulla... Görev yerinin değiştirilmesi koşulu ile. Hakimler ve Savctlar Yüksek Kurulu, 10.11.1983 gün ve 606 sayılı karan ile Arif Yuksel'in "Yb/cva Sulh Hukuk HAWm/»ğı"nde görevlendirilmesini uygun bulmuş; Adalet Bakanlığı Ceza işleri Genel Müdürü Kenan Fahri Cavga'nın 8.9.1983 günlü yazısıyla da Arif Yuksel'in "malvaritğının geHri He mutenasip olmadığı" belirtilmişti. Bunları daha önce ayrmtıları ile yazmış ve ilgilileri uyarmıştık. Arif Yüksel'in durumu acaba 2802 sayılı "Hdkimler ve Savcrfar Kanunt/'nun 15 ve 32'nci maddelerinde yazılan koşullara uyuyor mu? 15. madde, yargıçları, "üçüncü sınıf, ikinci smıf, birinci sınıf ve birinci sınıfa aynlmış" olmak üzere dört sınıfa ayırmakta; 32. madde de "birinci sınıfa ayrı/ma" koşullan arasında "yer değiştirme cezası almamış olmak" koşuiunu aramaktadır. Yargıç Yüksel, "birinci sınıfa aynlmış yargıç" statüsünde midir? Böyleyse "birinci sınıfa aynlmef işlemi hangi tarihte yapılmıştır? Yargıç Yuksel'in sınıfı nedir? Yüksel, yasanın 37, maddesinin tanımladığı anlamda "birinci smıfa mensuff bir yargıç mıdır? Sınıfı nedir? özetle Arif Yüksel, makamını yasalara aykırı biçimde işgal etmektedir Bu nedenle imzaladığı hiçbir işlemin hukuksal geçerliliği yoktur. Bu "fiili müstesar"ın imzaladığı bütün işlemler, idari yargı tarafından iptaie mahkumdur. Diyeceksiniz ki: Ama Arif Yüksel, özal aiiesmin yakm dostudur. öyleyse Hakimler ve Savcılar Yasası'na bir hüküm ekleyelim: 8u yasa, özal ailesinin uygun görduğü atama işlemlerinde uygulanmaz. Evet böyte yapsınlar, olsun bitsin! Ne uğraştmyorlar öyle, hukuktu, şuydu, buydu diye... Elektronik hizmet ağma bağh İş Bankası şubeleri Elektronik hizmet ağına bağlı şubeler (18 Mayıs 1987 tarihi İtibariyle): • Acıbadem (Isanbul). Adana, Akay (Ankara), Aksaray (lsunbul), Alanya, Alsancak (tzmir). Altınbakkal (lstanbul), Altındağ (Izmir), Alttyol (tstanbul), Anafartalar (Ankara), Ankara, An alya, Ataköy (tstanbul), Aydın, Aydınhkevler (Ankara\ Ayvahk • Baglarbaşı (tstanbul), Bahçelievler (Ankara), Bakırköy (tstanbul), Balmumcu (İstanbul), Basmane (tzmir), Baskent (Ankara), Bayraklt (tzmir), Beşiktaş (lstanbul), Beyazıt (tstanbuJ), Beyc^lu (tstanbul), Bodrum, Bostanct (tstanbul), Bostanlı (tzmir), Bursa • Caddebostan (tstanbul), Cağaloğlu (tstanbul), Cebeci (Ankara) • Çamdibi (Izmir), Çan kaya (Ankara), Çaışı (tstanbuH, Çeşme • Denizli, Dışkapı (Ankara), Dikimevi (Ankara), 4. Levent (tstanbul) • Ege Üni versitesi (tzmir), Elazığ, Emek (Ankara), Eızurum, Esenboga (Ankaıa), Eskişehir, Eşrefpaşa (tzmir), Etiler (tstanbul), Etlik (Ankara) • Farabi (Ankara), Fatih (tstan bul), Fındıkzade (tstanbul), Fincancılar (tstanbul) • Galata (tstanbul), Galatasaray (tstanbul), GavTettepe (tstanbul). G.O.Paşa (Ankara), G.O.Paşa (tstanbul), Giresun. Goztepe (tstanbul), Göztepe (tzmir K Gündogdu (tzmir), Güvenevler (Ankara) • Hatay (tzmir), Hilton (tstanbul) • tkı çeşmelik (tzmir), lncesu (Ankara), tzmır, tzmit • Kabataş (İstanbul), KadıkcVy (tstanbul), Kapalıçarşı (,tstanbul), Kapılar (tzmir), Kars, Karşıyaka (tzmir), Kartal (tstanbul), Kavaklıdere (Ankara), Kayseri, Kemer altı (İzmir), Kızıuy (Ankara). Kızıltoprak (tstanbul), Konak (Izmir), Kordon (tzmırK Kciroğlu Cad. (Anlöra). Kuşadasi, Küçükesat (Ankara), Küçükevler (Ankara). KiK,uk yalı (tstanbul) • Lalapaşa(Erzurum), Levent (lstanbul) •Mahmutpaşa( tstanbul),Maltepe (Ankara), Maltepe (tstanbul), Manisa, Marmaris, Mecidiyeköy (tstanbul), Mersin, Meşru tiyet (Ankara), Mithatpaşa (İzmir), Moda (lstanbul) • Nenehatun (Ankara). Nişantaşı (ts tanbul) • orJTÜ (Ankara), Osmanbey (tstanbul) • Pangaltı (tstanbul). Pendik (istanbul), Porsuk (Eskişehir) • Rıhtım/Kadıköy (tstanbul) • Samsun, Selamiçeşme (tstanbul), Sirkeci (tstanbul), Suadiye (tstanbul), Sultanhamam (lstanbul) •Şehremini (tstanbul), Şişli (tstanbul) • Tarsus, Tepecik (tzmir) • Cçkuvular (tzmir), Üsküdar (İstanbul) • Yalova, Ya>'la (İs tanbul), Yenicami (lstanbul), Yenigün (tzmir). Yenimahalle (Ankara), Yenijehir (Ankara) tek bir şube gibidir! İş Bankası'nın elektronik hizmet ağına bağlı şubelerinde açılan hesaplar Ana Merkez'de toplanır. Bu şubelerdeki terminallerle tüm hesaplara birkaç saniyede ulaşılır. Bu nedenle, elektronik hizmet veren şubelerin tümü tek bir şube gibidir. Hesabınız hangisinde olursa olsun, farketmez. Birine, ama herhangi birine girin... gişe yetkililerinden birine hesap cüzdanınızı verin. Hesap numaranız terminale yazıldığı anda hesabınız ekrandadır. Sonrası çok kolay... İster para yatırın, para çekin, havale gönderin, çek tahsil edin... Ister hesabınız hakkında bilgi alın. Bütün işleriniz çok kısa sürede bitecek, hiç vakit kaybetmeyeceksiniz. Türkiye İş Bankasrnın elektronik hizmet ağı hızla yaygınlaşıyor. Elektronik hizmet veren şubelere sürekli yenileri katılıyor. Her geçen gün, daha çok sayıda hesap sahibi İş Bankası'nın gücünden, güveninden elektroniğin hızıyla yararlanıyor. EVET/HAyiR AKBAL (Baştarafi 2. Sayfada) sa bunlar gerçekleşir. Bir ulusu ulus yapan, ilerleten ve geliştiren güçler vardır: Düşünce güçleri, sosyal güçfer. Düşünceler anlamsız, faydasız, akla sığmaz saçmalaria dolu olursa, o düşünceler hastalıklıdır. Bir de sosyal yaşayış, akıidan mantıktan uzak, faydasız, zararlı birtakım görenek ve geleneklerie dopdolu olursa yaşama sayılamaz.jlerleyemez, gelişmez, inmeliler gibi yerde bocalar kalır." inmelilere döndük gerçekten de! Akıidan uzak, zararlı birtakım görenek ve gelenekleri 1987 yılında, 21. yüzyıla on üç yıl kala bütün ulusa benimsetmek isteyenler var. Kendilerini ulusun 'rnanevi kurtarıcılan' sayıyor bu gibiler!.. AydınlarOcağı'nda, tarikat toplantılarında, yobazlık merkezlerinde yıllardır kendilerinebenzergençleryetiştiriyorlar. 'Atatürk, Atatürk" diyenler, Atatürk adına durmaksızın söylev veren birtakım 'gafil'ler ise bütün bunları görüp seyirci kalıyor. Gerilıklere seyirci kalmak, o geriliklerden yana olmaktır. Atatürk ne yaptıysa, ne söylediyse, neleri gerçekleştirdiyse hepsini temelden yıkmakla kendilerini görevli sayanlara, 19 Mayıs'ın 68. yılında uyanda bulunmak isterim: Bugünün bir de yarını var, onu unutmaym... Ya Atatürk'ün dediği gibi "İSeri ve uygar bir ulus gibi çağdaş uygarlık alanı ortasında yaşayacağız" ya da bu tutumla, bu kafayla yeni baştan uygar dünyanın bir çeşıt tutsağı, kölesı, uydusu TÜRKİYE $ BANKASI
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear