25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/4 KÜLTÜRYAŞAM 11 MAYIS 1987 TELEVİZYON 08.00 Açılış Günaydın Ttirkiye 10.00 Egitim Önlisans Programı ren Bilgısi dersınde Ortanık ve Inorgamk Bikşıkler, Davranıs Bıiimleri dersmde Pura ve Fıyaılar, Özel Öğretım Yöniemkri dersınde Fen Bilgisi Öğretimi, tngilızce dersınde Whaı DuJ You Say konulan işkniyor. hnamura9nuı 6 ^ür^ resm 11.30 Kaparnş 15.45 AçılışEğitim Önlisans Programı Sübah yaymmdakı programm tekrarı yapıhyor. yakuı geçmişi sorgıuuyor Külliir Servisi "Narayama Türkusu" adlı lilnıiyle 19S3 vılında Cannes Film Şenliği'nde Altın Palmi>e kj/anan Japon yönetmen ^»hvi İmamura'nın yeni filnıi "Zegen", 7 mayısta başlayacak olan 40. Cannes Film Şenliği'nde yarışacak. İmamura, yeni filminin, Japon gençlerine, tarihin okul kiıaplannda anlatılmayan bir yanmı, sonunda Japonya'nın İkinci Dünya Sa\aşı : na girmesine yol açan sömürgeci yayılmacılığı sunacağı umudunda. Günumuz JaponcaMnda artık kullanılmayan bir sözcuk olan "Zegen", "et taciri" anlamına geliyor. Hong Kong, Macao, Malezya ve Tay\an'da çekilen filmde, yüzyıl başından başlayarak 40 yıl boyunca "kendinden menkul" bir Japon "yurtsever"inin, "ülkenin iyiligi için" bütün bir Güneydoğu Asya'da randevu evleri işleten Muraoka İheiji'nin yaşam öyküsunü anlatıyor. Yönetmen İmamura, İheijinin ve fahişelerinin gerçek yaşam öykülerini beyazperdeye getirirken, yüzyıl başlannda fahişe olarak birçok ülkeye dağılan ve "karayuki" denilen binlerce Japon kadınının serüvenlerini gözler önüne seriyor. 61 yaşındaki Japon yönetmen, "Karayukiler Japonya'mn askeri >a>ılmacılığının oncü mufrezesi olarak birçok yabancı ulkeye girdiler. İheiji de büyük bir uyanıklıkla bu durumdan yararlandı" diyor. imamura, Japonya'mn sonradan bu insanlara sırt çevirdiğini, hiç yaşamamışlarmış gibi davrandığını öne sürüyor. Şohei İmamura, yeni filminin, bugün Japonya'da yeniden canlandığını ileri sürduğu "aşın miliiyelçilîk" akımına karşı mücadeleye yardımcı olacağı kanısında. İmamura. "Benee bugün Japonya'da dirilen, valnızca milliyetçilik değil. L'lkenin geçmişinden kopup gelen başka ürkütucü gelişmeler de var. Sözgelimi. imparatora tapma" diyor. Savaş yıllarında imparatora tapmanın hayatın bir parçası olduğu günlerde yetiştiğini belirten İmamura, imparatorluk sisteminden hoslanmadığını vurguluyor. D Grubu'nunpapaffanıydıın * Mahmut Cuda'dan sonra ElifNaci'yi de kaybetti 9 Polonyalı yazar Jelenski öldü TJ"ültür Servisi Polonya J\ kültürü, edebiyatı ve şiirinin Batılı okurlara tanıtılmasmda büyük emeği geçen eteştirmen Constantin A. Jelenski, Paris dolaymdaki Amerikan Hastanesi'nde 65 yaşında öldü. Nobel Edebiyat ödülü sahibi Czeslaw Milosz. şiirlerini Fransızcaya kazandıran Jelenski'yle ilgili olarak, "Constanlin'siz Paris, artık gerçek bir Paris değil," dedi. Milosz, Jelenski'nin Polonya ile Fransa arasında bir kültür köprusü, Polonya edebiyaıının elçisi olduğunu söyledi. 17.15 Açıköğretim Bırma sınıflar tçtn t$ tdaıtsurt Girif dersınde Karar Alma. Genel Muhasebe dersınde Butun Bır Uygulama II, Davranıs Bilımienne Cirif dersınde Endusırı \e f}lermelerde Psıkolojık Hizmeller 1, Ataıürk llkelen ve Inküâp Tanhı dersınde taknrı Sukun Donemine Geçts konulan ışlenıyor. 18.40 Haberler 18.55 HeMan ~~~ Elif Naci'nin Türk resim tarihindeki en önemli çıkışı D Grubu hareketiyle oldu. Naci her konuşmasında "Ben D Grubu'nun papağamydım' diyerek topluluğun başında ve kitle önünde tanıtımında ve koyduğu değerlerin yaygınlaşmasında gösterdiği etkinlikleri mütevazı bir edayla belirtmiştir. Gerçekten de Elif Naci, grubun toparlayıcısı ve önde gelen üyesiydl EMtN ÇETtN GtRGİN Daha bir ay geçmedi. Iki eski dostu beraber uğurladık. Mahmııt CAda ve Elif Naci. Mahmut Cuda'nın ölümü ertesinde yazdığınuz yazı nedeniyle aynı gün Elif Naci teiefon etri, "Bfaden birisi ancak bu şekiMe anlatıbr, Mr meyhane sobbetinde" dedi. Arkasından ekledi: "Yakmda gaiib« benün tçta de böyle bir şvy yazaoksuuz." "Acde eHMyin Nad Bey, dsha çok wr" fılan dedim. Gerçi Naci Bey'in bOyle söylernesi için neden vardı. Mahmut Cuda'yta yaklaşık aynı gOnlerde hastaneve yatmışlardı. Hastaneye yalacagj saatlerde eşi, can dostu Makbuk Elif, beru aradı, "Doktonuıu andun bulamıyorum, siz Ugiknir mislnb?" dedi. Sonra o halde Naci Beyle konuştuk. Hastaneye gitti, birkaç gün yartı. Daha sonra eve çıkn; en son ölümunden iki gün önce telefonlasük. Ve cuma günU Cttal Üster, Naci Bey'in öldüğünü haber verdi. doğdu. Babası miralaydı. Babasının görevi nedeniyle "dariilirfan"da okudu. 1908'de ailesı ile geldiği tstanbul'da, Ayasofya Rüştiyesi'nde ve Vefa Lisesi'nde oğrenimini sürdürdü. 1914'ıe o zamanki adıy'.a Sanayii Nefıse Mektebi olan Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'ne girdi. Aynı yıl "Yeni Resim Cemi>tti"ne kaııldı. Akademide İbrahim Çallı ile çalıştı. Daha sonra akademi yangınında diploması yanınca yeniden sınava girdi; kendisini mezun etmerneye çahşuklannı ve Çaltı'nm sınavda kendisine yardırncı olduğunu çeşitli kereler söylemiştir. Okul dönerninde başlayan 1. Dünya Savaşı nedeniyle öğrenimine ara verdi, ö|renimini ancak 1928'de bitirdi. Elif Naci'nin Türk resim tarihindeki en önemli çıkışı, " D Grnbu" hareketiyle oldu. Günün koşullanna uygun modernist egıümleri Turkiye'de tanıtmak ve yaymak için Zeki Faik, NuraHab Berk, Cenal Tolln, Abidin Dino ve Zühtiı Müridoğlu'yta birlikte kurduklan grup, uzun yıllar etkinliklerini sürdürerek Türk SANAYİİSEFİSE ElifSaci, mart ayında yitirdiğimiz Cuda ile birtikte geçen yıl Sanayii Nefise'nin binasını gezmiştt Cuda'nın ölümünün ertesinde yazdığımıı yazı nedeniyle teiefon açan Elif Naci, "Bizden biri bu şekilde anlatılır, bir meyhane sohbetinde"<temiştL almıştır. Onun sanatçı kışılığının ötenuşmasında "Ben D Gnıba'nun sinde herhalde anlatılması gereken papağamydım" diyerek topluluğun yanlaruun en önemlilerinden biri de basında, kitle önünde tanıtımında ve koyduğu değerlerin yaygınlaşmasın yakın tarihimizi en son ana kadar bütün canlılığıyla takip eden kişilida gosterdiği etkinlikleri, müte\azı ğidir. bir edayla belinmiştir. Gerçekten de Elif Naci, grubun en onde gelen üyeilginç araştırmalan ve makalelerisiydi. Bunu da Naci Bey'in ressam nin bir gun toplarup yajımlanması, lıgının yanı sıra hoş sohbet kisiüğisanırım, Elif Naci'nin daha iyi anne, basın hayatındaki rolüne baglalaşılmasma neden olur. Naci Bey'in yabiliriz. Milliyet, Son Telgraf ve en her iasan gibi mucadeleler verip ysson olarak da Cumhuriyet gazetesinik düştügü bazı değerler vardı. Bunnin arşivinde uzun yıllar çalışan Elif lardan bir tanesi de akademi soruNaci, bu süreler içerisinde sayısız yanuydu. Isterseniz bu yazıyı ölumünzı yazmış, sanat tarihinin önemli den çok kısa bir süre önce teybe alkavşaklannda kalemiyle de boy göv dığunız sözleriyle bitirelim. Şöyle ditermiştir. Uzun yıllar suren muzeciyordu Elif Naci o gün: liği, sanatçımn incelenmesi gereken "Şu hastaneye yattıkUa sonra, sab\r başka yönüdur... yısız insan aradı, hatınmı sordu, çiçek gonderdi. Sizden Cumhurijet'Ressam Elif Naci in yanı sıra tlhan Selçuk, Hasan CeElif Naci'nin Türk resmi içindeki mal ayn ayn çiçek göaderdiler. Bunen önemli çıkışı D Grubu hareketiyca basın dünyasındarı onca isim ille olmuştur. Gerçi grubun dağılmagilendi. Ama b«nim basında çalıştısından sonra çeşitli etkinliklerde yer ğım kadar, plaslik sanatlarda da bir almışsa da bu, daha çok savunduğu çalışmam >ar. Bir akademi mensudeğerlerle bir ulusal resim dili gelişbunun bir çiçeginden \azgeçtim, hiç tirme yolundaki çabalar içinde değer degilse bir teiefon edip, kart gondelendirilmelidir. Elif Naci, yıllarca rip ilgilerini gâs!?rmeleri gerekirdi. "Türk resmi, Alpler'in ölesinde de Ben de herhalde akademinin deger |il, Toroslar'ın eleklerinde verecegi bir insan degilmişim diyoaranmalıdır" savını sürdürmüş, bu nım. yolda çeşitli ulusal kimliği yansıtan Daima sörledigim gibi, oldügüm hat, kılim ve materyallerden faydazaman cenazemi Fındıklı'dan geçirlanmıştır. mesinler dedigim halde. daha sonra Geçen yıla kadar çalışmalanru 0 akadetniyle ilişkim olmuştur. Akavalesininin başında surduren Elif Nademiye gittim. Bir panel yapılmıştı, ci, son dönem ürürüerinde, peyzajbundan birkaç sene önce. O panellara ağıdık vermiş, resmin e^'rensel de DÇ saat konuşium. Eger oradan değerleri olduğunu, bunun da zorlabiri bana, 'Sen oldukten sonra cenamalarla kolay kolay değiştirilemeyezeni Fındıkh'dan geçirmesinler dediceğini, gene de Türkiye'de yapıian gin halde, niye buraya geldin, buraresimle Avrupa'daki resmin özde da isin ne' diye sorsaydı. ben de ona kendiliğinden bazı biçim arayışlanbııraa asıl benim evim, bunca ilgina gireceğini söylemiştir. siz insanın burada Işî ne diyeceküm. Ama bu e\, simdi ne dunımda? faNaci Bey, bütünüyle bir İstanbul kat niçin beni hatırlamıdılar, belki beyefendisiydi. Biraz meze, bir duble duymaddar di>orum. Ama akademirakı eşliğlnde konulan dost sohbetnin bu kadar duymamazlıgını hoş lerinder.. bizim olduğu kadar Babıgörmem, yazık derim onlara." ali'deki sayısız yazar çizer de nasibini Tö/7 oynarken generalin atolytsmde bir hasara neden olan Podi, kendisine ktzmatarından korkarak sarmaşık ormanma koçar. Ama bu hareketi bafina daha buvuk ışler açmasma neden olur. 19.25 tftara Doğrtı Kuranı Kennt ve Turkçe açıktamastndan sonra dın ve ahlak konuşmast yer ahyor Dınt musikı lie devam eden program* hadtslerden öğütler. ezan ve ı/tar duast ıle son buiuyor. Grup tpekyolu TJ^ültür Servisi Merih MM. Akoğul, Hüsnü Atasoy ve Yasar Saraçoğlu'ndan oluşan "Grup tpekyolu", 14 mayıs perşembe gtinü saat 17.00'de Boğaziçi Üniversitesi'nde bir saydam gösterisi yapacaklar. Müzikli olarak gerçekleşecek gösteride, Grup Ipekyolu'nun seksen adet saydamt yer alacak. 20.00 Sakatlar Haftası Özel Program 20.30 Haberler ve Hava Durumu 21.15 İslanun Büyükleri 1 Ramazan ayı boyunca yayımlanacak belgesel dızi programm bu bulumunde. Hazrvtı Ebubekir'in hayatı konu edilıyor. 21.40 Ramazan Günleri Kütahya 2 Kütahya'dakı Ramazan eğlencesi hakkında bilgıler verihyor. Ayrtca, Ramazan'da yapıian çesıtli eğlencelerden örnekler sunuluyor. 22.40 Biiyükbaba Efsanesi 2 Sicilya'ya gidıp aılesinı öldürenlerden mtikamım alan Vno Corleone'nin Amertka'da işlerı gıttikçe düzeimekıedır. Bu bOUımde genç Vno'nun, çtvmm saygısını kazanmış "Baba" Don Karloone'y* dOnuşunü ıdeyeceğıZ Sanat Tarihi Sempozyumu 23.30 HaberlerKapanış Ressam, yazar, müzeci Elif Naci, 1898'de Gelibolu'da İKtNCt KAJNAL 19.30 Açılış Ramazan Sohbeti 19.46 Bizim Sazımız Bizim Sözümüz Turkıllenn yorelere göre değisık özellik gostermelen yanı turkunun ezgı ve söz değişıklıg'tne uğraması ısleniyor. Turk halk musıkısınde buna varyanı denılıyor. Buna urnek olarak Seyıt Al Gulfen Kuılu aynı sOzlenn değifik ezgtferle okunuşuna örnek olarak "Yaytalar Içınde Erzurum Yayla" tsımli turkuyu, Şahın Cuitekın "Çaya da Dusıum Tulamadım Kolunu". Yafar Topçam "Kaçmdasın Geltn Vmmu", alyatma çeşıılemelenne urnek olarak Tulin Berbergil "Aiyaztnam Dalda Kaldı", tclal Akkaplan "Çay Benım Çesme Benım" odlı parçaiarı seslendirıyorlar zaaen zalmrt çakilaesuı d«grft içbu sstırlar y&zıldı. H A L taraUaeoi «oydsn Urousset Cilt t 4 Sahlfe 190 Türk toaiklope&Ui Cilt » 15 . S»Mfe t 82 Irtmbiil «naliaopadisı > Cilt ı 9 Ssfcife : 4516 50 y ı l u ı Pasio •« Heyk«li ı ( t ş Boıkası.} Sehife < 84 50 y ı U » Atrtürk v» Heala . H«»ykel. Sahife > 59,60,62,6},&t, 68,Î7,ÎI5,I16,I1 t92î 1973 îürkiye 4n»iklop«li«i.Cilt 2 . Sahif« 5aB,529 U s ki«Jir. SaUife 1 245 ânsliaapedik aözluk . Cilt I . Sohife x 613 20.15 Pazartesi Oyunlan: Mutallaka HUseyin Rahmı Cürpınar'ın aynı adlı estrinden Hüsamenin ünluoğlu 'nun leltvizyona uyarladıgı oyun ekrana geliyor. Alıan Kanndaş. Ahmel U&urtu, Yasemin Yalçtn, Orhan Erçin. Aybars Pektn, Mübecctl Varçın, Sevım Oral, Asuman Gafurotlu, Arhan Erçin, Kuksei Engur ve Seyft Karadayı'nın rol akftğı program bu gece sona eriyor. 21.00 Türk Tezyinat Sanatı 2 21.30Haberler 22.05 Geceler ve Gündüzler Bogomıl fiddellı bır hasıalık geçınr Barbara Bogomü'e jefkat ve ilgi gosıerır. Agnes bu arada baska ılifkiler ıçıne gırmiftır. Emily ise baskası ıle evlenmeye kaiı'r verır. Thomas'oı da çcşitlı probiemleri vardır Butun bunlar Barbara'yı ıvice çokerıır ve yıprmır. Zahmet çekilmesin deyu JZ£a£%% gazetemizin arşivini yöneten Elif Naci, yıllar öncesinden yukandakizarfı haurlayıp bvakmıştı. Arşlvimizde Elif Naci'nin fotoğraflarmut buiunduğu zarfı açttğtmızda icinden bu küçük zarf da çıktı. Zarfın iatünde, 'Oldüğü zaman zahmet çekilmesin deyu işbu satiriar yazıldı" sözleriyer ahyor ve bir kaynakça veriliyordu. resminin önemli basamak laşlarından birisi oldu. Aynı yıl, yani 1933'te bir kitap yayımladr. "On Yüda Reslm." 1947 yüma kadar D Grubu'nun tüvn sergilerine katıldı. Gerçı grup kurulduğu günden itibaren büyük ilgi görmüş, epey katılım saglaraıştı. Bedri Rahmi, Sabri Berkel, Eren Eyüboglu, Fahrünisa Zeid, HaIU Dikmen. Eşref Üren'in katüımıyla grup, Turkiye icin önemli bir tartışma zemınini oluşturma yolunda çaba verdi. D Grubu, 1950'lere kadar önemli bir varlık göstermiş ve sözculüğü yazar Fikrel Adil tarafmdan yapılmıştır. Ne ki Elif Naci, her ko T£ ültür Servisi tstanbul 1 \ Üniversitesi Rektörlüğü Güzel Sanatlar Bölümü, 1415 mayıs tarihleri arasında Doç. Dr. Ünsal Yücel'in anısına "Sanat Tarihi Sempozyumu" düzenliyor. Güzel Sanatlar Bölümü Başkanhğı 'ntn Vezneciler deki binasmda yapılacak olan sempozyum, Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sencer Tonguç ile Prof. Dr. Nurhan Atasoy'un , konuşmasıyla açılacak. Sempozyumun ilk gıinünde Prof. Dr. Metin Sözen, Prof. Dr. Rüçhan Ank, Dr. Fiiiz Çağman, Aykut Köksal, Prof. Dr. Semra ögel, Prof. Dr. Oktay Aslanapa, Dr. Engin Beskdç, Yard. Doç. Dr. Tarcan Yılmaz ve Doç. Dr. Ara Altun, ikinci gün ise Prof. Dr. Günsel Renda, Dr. Mehmet Tunay, Uşun Tükel, Dr. Banu Mahir, Prof. Dr. Şerare Yetkin, Prof. Dr. Yıldız Demiriz, Dr. Gül trepoğlu, Yrd. Doç. Dr. Zeynep tnankur ve Prof. Dr. Nurhan Atasoy bildihler sunacaklar. Film ve ajanlar ültür Servisi Whoopi Goldberg, yeni filmiyle ilgili olarak makineli tüfeklerin de buiunduğu bir sahnenin çekimi sırasında polisi ve gizli servis ajanlanm karşısında buldu. Los Angeles polisinin verdiği bilgiye göre, Broadway'de öğleden sonra açıklanmayan bir görev nedeniyle sokakta yürüyen bir gizli servis ekibi, eilerinde makineli tüfekler bulunan üç adama rastladı. Gizli ajanlar hemen polise haber vererek bir soygun girişimi olduğunu, üç makineli tüfeklinin yanı sıra damda da sılahlı birinin bulunduğunu bildirdiler. Olay yerine giden polisler, çok geçmeden, Goldberg ve ekibinin binanm ardındaki avluda "ölümcül Güzellik" adlı bir film çekmekte olduklarım anladılar. 22.50 Caz Dünyast 23.30 Kapanış RADYO T R T I 05.00 Açılış, program ve kısa haberltr. OS.OS Ezgi kervanı. 0SJ0 Şarkılar \e oyun ha\aları 06.00 Köye haberlet. 04.10 Günaydın. 07.30 Haberler. 01.40 GUnun ıçınden 0».40 A.rk.ası yann. 10.09 Kisa haberler 10.05 Reklamlar. 11.00 Kısa haberler. 11.05 Okul radyosu. 12.00 Kısa haberler. 12.05 Reklamlar 12.10 Turkulcr geçıdı UJO Turk Sanat Muziji Orel prograrnı 12.55 Reklamiar ve radyo programları 13.00 H»b«ler 13.15 Muzık. 13J0 Bölgesel yayın ve reklamlar. 14^5 Dede Korkm Hıkâyelerı 15.00 Kısa haberler. 15.05 Öğleden sonra. 16.00 Kjsa haberler. 14.05 Okul radyosu 17.00 Kısa haberler. 17.0S tş ve ışçı dunyası. 17.25 Bölgesel yayın ve reklamlar. 18.00 Çocuk bahçesı 18.15 Haflarun çocuk sarkısı. itM Bölgesel yayın, ifıar programı ve reklamlar 21.00 Kısa haberleı. 2130 Hafif müzik. 21.40 Açıkögreıim 22.00 Çeşitli sololar. 22.25 TurkUler. 2240 Şarkılar. 23.00 Haberler. 23.15 Cecenin ıçınden. 00.55 Gunun haberlerinden özeller. 01.00 Program ve kapanıs T R T I I 07.00 Açüı? ve program. 07.02 SoUstlerden seçmeler. 07JO HabeTİtt 07.40 Turküler ve oyun havalan. 0»J>0 lkı johstten sarVlar. 0SJ0 Sabah konserı. W.00 Turküler 09.15 Çocuk bahçesı. 09.30 CatSıeveassö>lüyot 10.00 Şarkılar. 10.20 Turküler geçidı. 10.40 Tarihlen sayfalar İİJDO Beraber ve solo şarkılar 11J0 Ankara Radyosu Çoksesli Korosu 11.45 Hafif mttzik 12.00 TSM erkekler loplulugu 12.30 Beraber *e solo turküler. 13.00 Haberler 13.15 Hafif mttzık. 13J« Caz ve hafif muzık dunyasından. 14.00 Folklor dagarcıgımızdan 14.30 Yabancı dıl dersı 15 JO Kuçuk konscr. 16.00 Turkçe sözlü hafıf muzik. 16J0 Arkası yann. 16.40 Türkuler 17.00 Küçük koro. 17 J 0 Edebıyatımızdan seçmeler. 17J0 Hafıf müzik. 18.00 Şarkılar. 18.15 Turküler geçıdt 18.45 Türkçe södu haTıf müak. 19.00 Haberier. 19.10 Şarkılar. 19J0 Yabancı dıl denı 20J0 Hafıf müzik M.45 Şaıkılar. 21.00 Haberler 21J0 Hafıf muzık. 21.45 Egiüm önlısans progratnı. 22.15 Hafıf müzık. 22J0 Bır roman / bır yazardan hikâyeler. 22.45 Tdrkuler. 23.00 Haberler 23.15 Beraber ve solo şarkılar. 2140 Hafif muzik. 23.55 Sevilen eserler 00J5 Program ve kapanış. T R T I I I 07.00 Acıbş ve program 07.02 Hafif muzik. 07 J 0 Sabah konseri. M.00 Sabah ıcin muzik 09.00 Haberler. 09.15 Müzikli dakikalar. 10.00 Metranom. U.00 O|leye dogru. l i « 0 Haberler. 12.12 Oünun konserı. 13.00 Iki solistten şarkılar. 13J0 Türkuler gfçıdı. 14.00 Konser saaıi 15.00 Çocuk korolan. 1525 Solistler gecıdi İSSS Iki solisUen nirküler 16JS Haftarun çocuk şarkısı. 16J0 Caz müzıgı. 17.00 Haberler. 17.15 Sizler içın. 1W» Stüdyo FM. 19.00 Haberler. 19.15 Besıecüer Stiller. 20.00 Muzik demeti. 21.00 Muzik kervanı. 22.00 Haberler. 22.15 Çesiıli Sololar. 23.00 Pazarıesi konseri. 24.00 Gece ve müzik. 01.00 Program ve kapanış. Görseüik, tiyatroda artık çok önemli Kültür Servisi Avni Dilligil Tiyatro Ödülleri'ni bu yıl tstanbul Devlet Tiyatrosu tarafmdan sergilenen "Cadılar Macbethi" adlı oyun üç ayrı dalda kazandı. Serpil Tezcan kostüm, Babttr Tongur ise özgün müzik çalışmasıyia ödüle değer görulürken, Miige Gürman, Shakespeare'in "MacbethF'nden uyarladıgı ve sahneye koyduğu "Cadılar Macbeth"i ile en başanlı reji ödülünü aldı. Gürnten'ın ilginç yorumu yurtdışında da ilgi topladı. GeçenleTde ülkemize gelen ve iki oyun sergileyen AlmanTheater An Der Ruhr Topluluğu genç sanatçıya iki ay süreyle Almanya'bir süre İstanbul Devîet Konservatuvan'nda, daha sonra BİLSAK Tiyatro'da öğretmenlik yapmış ve "Cadüar Macbeth'i"ni ilk kez BİLSAK Tiyatro ile Aya Nikola'da sergilemiş. Genç yönetmen "Klasikleri zamantmıza ölii bir şekilde taşıyarak değil, günümüze getirerek ve yeni degerler yükleyerek yapılmış yorum çalışmalanna aerek var" diyor ve ekliyor. "lflasik her zaman için geçerli. Ama müzelik bir gösteri ya da yalnızca metin sahnelemek olmamalı. Görsellik de çok önemli artık tiyatroda. Yakıştırma olmayan çagdaş ve yeni bir bakışla siis anlanunda değil birçok eser ye Avni Dilligil Ödülü'nü en başanlı reji dalında alan Gürman: 23 yıl sonra tuval başında Perihan Hanım, çeşitli defalar resim yapmaya ara verdiğini ve en son 1963 yüında torunu doğunca kaiemi kâğıdı bir kenara bıraktığını söylüyor. Kültür Servisi Perihan Büyüktuğrul'un resim sergisi, Tanak Sanat Galerisi'nde açıldı .Perihan Büyıiktuğrul'un 19301987 yıllan arasında yaptıgı resimlerinin yanı sıra torunu Emre Somer'in de resimleri yer ahyor bu sergide. Sergi 16 mayısa dek sürüyor. Perihan Hanım, çeşitli defalar resim yapmaya ara verdiğini ve en son 1963 yılında, torunu doğunca kaiemi kâğıdı bir kenara bıraktığını söylüyor ve şöyle sürdürüyor konuşmasım: "Sergiyi açmam için ısrar eden torunum. 23 sene ev temizlif i, yemek pişirme... Ama verdiğinizinkarşılıg\nı alıyorsunuz. Bunca yıl resim yapmadım, ama Tannnın en güzel eserlerine, çocuklara baktım. Bu yüzden tanıdıklarımın 'sen sanatçı değilsin' dedikleri olur ara sıra. Torunum adeta bunun mükâfatı olarak yardım etti bu sergime. Kimbilir belki de benim öleceğimden korktu." 1926 yılında Güzel Sanatlar Akademisi'ne giren sanatçı, Hikmet Onat ile birlikte çalışır, ardından İbrahim ÇalU Atölyesine ve Prof. Eric Weber'in Afış Atölyesi'ne devam eder. Perihan Büyuktuğrul, 1930 yılında Avrupa'da eğitimini sürdürmek üzere devletin açuğı bir bursu kazanır, ancak rnali imkânsızlıklan nedeniyle Avrupa'ya gidemez ve 1933 yılında Ankara Ismet Paşa Kız Enstitüsü yuksek kısmına re«;m öğretmeni olarak tayin edilir. Perihan Hanım, 10 yıl boyunca Avrupa'ya gidemeyişinin üzüntüsüyle kendisine yeni bir yol bulmaya çalıştığıru belirterek, "Türk motiflerini yaşanır hale getirmek, eşyaya, kumaşa sokmak ve bunu yabancılara hissetUrmek en büyük amacımdı" diyor. Perihan BüyükCugrul. 1939 yılında Güzel Sanatlar Müfettiş Umumisi Mösyö Laprad'ın davetlisi olduğunu, ancak bu kez de savaşın ilanı ile Fransa'ya gi. demeyişini hayatının ikinci şoku olarak tanımlıyor. 1940 yılında Afif Büyüktugnıl ile evlenen sanatçı, kocasımn rahat çalışmasım temin ettiğini ve 195O'ye dek tek bir çizgi bile çizmediğini söylüyor ve sanat yaşamında çok bü' yük izler bırakan Roma'dan ve üç yıllık resim çaüşmalanndan söz ediyor: "Roma'ya 1950'yi l»51'e b«ğlayan gece girdik. 10 yıl çizmemiştim, ama beynimde sürekli çiziyordum, insanlan izliyordum. Roma'ya girdiğimiz gün akademiye yazdacağımı söyledim. Eğer kocam hayır deseydi, gözümde evlilik falan hiç kalmamıştı. Ayrılmayı düşunürdüm. Eşim karşı çıkmadı ve 40 yaşımdan sonra yeniden ögrenci oldum. O sıralar butun dünya sanatkârlarını tanıtan s e j ^ r sergi Roma'ya gelmişti. Türklerden kimlerin kauldığını merak ettim. Mahmud Cuda'nın resmi de vardı o sergide. İki resnumi götürdüm, çok beğenildi. Üç gün içinde sergi Perihan Büyüktuğrul, Tanak Sanat GalerisVnde birsergi açtı başka yere gidecekti. Çok kısa bir süreydi, yeni resimler yetiştiremedim." 1954 yılında Türkiye'ye dönen sanatçı 1963'te BeyoğluBelediye Galerisi'nde ilk kişisel sergisini açar. Bu serginin ardmdan tam 23 yıl hiç resim yapmaz. Ve 1987 yüının nisan ayında tekrar boyaİanna ve tuvaüne döner. Kısa bir süre içinde "Aynalı Kız" ve "Uyanış" adlı iki resmini yaparak sergisine yetiştirir. Sanatçımn Tanak Sanat Galerisi'nde açılan sergisinde daha çok portreleri dikkat çekiyor. 79 yaşındaki Perihan Hanım. " t n sanda sanatın kendisi var zaten, bu yüzden portre çok yer alıyor çalışmalanmda. Elime bir pastel alrnak kâfi geliyor. Ama kâğıt düzgünmüş, ama yırtıkmış hiç önemli degil" diyerek yıllar önce yırtık bir kâğıda yaptığı erik yeşili gözlü kadın portresini gösteriyor. Oscar'lı besteciye yeni ödül ~E7" ültür Servisi I \ "Spellbound", "Ben Hur" ve "A Double Life" adlı filmlere yaptığı müziklerle üç kez Oscar odülüne değer görülen besteci Miklos Rosza, ömür boyu müziğe katkılarmdan ötürü bir kez daha ödüllendirildi. Seksen yaşındaki Rosza, Amerikan Besteciler, Sanatçılar ve Yaymcılar Derneği'nin Altın Esbandı Ödülü'nü aldı. ödül, kuruluşun verdiği en yüksek ödtil olarak kabul ediliyor. BULMACA SOLDAN SAÛA: 1/ Saz ozanlan arasında yapılan de>iş yanşı. 2/ Başka bir bitkinin üzerinde biten, ama asalak olmayan bitki... Balık yakalama aracı. 3/ Matematikte kullanılan bir sayı... Kemiklerin yuvarlak ucu... Kayak. 4/ Bir raaçın sayısal sonucu... Stkafı da denilen bir hayvan hastalığı. 5/ îsveç'te bir kem. 6/ Rubidyumun simgesi... El sıkışraa. 7/ Eiazığ'ın bir ilçesi... Çift direkli yelkenli gemi. %/ Ev makarnası... Demirin simgesi. 9/ Gerniden suya bırakılarak yüzer halde limana çcküen çok ıri metal sandık. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Kurumaya başlamak. 2/ Sanat, huner... Avukaüarın bağh olduğu rneskk kunüuşu. 3/ Bir bağlaç... Argoda esrar... Bir şeyin en yüksek ve sivri noklası. 4/ Emek, çaba.. Çamaşır leğeni. 5/ Eskiden Roraa kentine verilen ad... Bir bütunü oluşturan parçaiarı birleştirme, kurma. 6/ Litrenin kısa yualışı... Üzerine yaa yazılan tabaklannuş ceylan derisi... Bir seslenme unlemi. 7/ Suyu bol olan. 8/ Orun... Zeybek. 9/ Klinometre. SSCB'de polisiye tiyatro ültür Servisi özel olarak polisiye oyunlar sahneleyecek ilk Sovyet tiyatrosu Moskova'da açıldı. "Pravda" gazetesinin verdiği habere göre, "Dedektif adlı tiyatro, Lenin'in ilk polis şefi Feliks Cerjinski'nin adını tasıyan Cerjinski Caddesi'nde İçişleri Bakanlığı'nca sağlanan bir salonda etkinlik gösterecek. Bir süre önce Sovyet TV'sinde yayımlanan bir Sherlock Holmes dizisinde Dr. Watson'ı canlandıran Vitali Solomin'in yöneteceği "Dedektif" tiyatrosunda Solomin'in yardımcılığım da 1983 yılında KGB ile C1A arasındaki mücadeleyi konu alan popüler bir dizinin yazarı Yulyan Semyonov üstlenecek. U A A L e V u S A V K M A eT T C A P E 8 O V A ft O D A u A T 6 HAVA DURUMU • e• • T • 1 • •> • a.& A tt I • • 1e ı Z O P E H T A N T "A L O i N MACBETHTEN UYARLAMA Müge Gürmartn Shakespeare'in "Macbeth'Hnden uyarladıgı "Cadüer Macbeth'i "rti istanbul Devlet Tiyatrolan sahneledL da konuk olma ve ker.di çabşma yöntemleriyle tanışma teklifi yaparken, Yugoslavya'dan Mira Trayleriç adb bir festival yöneticisi, oyunun eylül ayında yapılacak Bitef Festivali'nde yer almasını istediklerini belirtti. Alman topluluğun teklifini mayıs ve haziran aylan içinde değerlendirecek olan Gürman, daha çok çağdaş yorumlara yer veren festival içinse Devlet Tiyatrosu ile Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın görüşleri doğrultusunda yanıt verileceğini söylüyor. Miige Giirman, Ankara Devlet Konservatuvan Yüksek Tiyatro Bölümü mezunu. Sanatçı niden çsilış^.p giinümuze getirilebilir." Müge Gürman' ın yeni projesi "Küçük Prens". Bu oyunu tiyatro anlatımının ağır bastığı bir senfonik opera gibi düşünüyor. "Ben 'Küçük Prens'i kendimce yeniden oyunlaştırdım. Geniş bir kadronun yer aldıgı müzikli bir oyun. Ülkemizde hep çocuk oyunu olarak oynandı 'Küçük Prens'. Oysa bu çok yanlış. Tamamıyla simgesel bir oyundur. Bazı bölümler ekleyerek simgelerin altındaki şeyi çıkartmak istiyorum. Kesinlikle küçükler için değil, bir zamanlar ki'cük olan büyükler için olacak." Çarların fotoğrafçılan Tf ültür Servisi Rusya'nın J\ son iki imparatoru, III. Aleksander ile oğlu II. Nikola'nm fotoğraf albümleri, Londra'daki "Sotheby's" salonunda tahmin edilenin üç misli fıyatma alıcı buldu. Satanın da, alamn da kimliklerinin açıklanmadtğı açık arttırma sonucunda, üç özel fotoğraf albümü 37 bin sterline satıldı. MW)«tgmMD K g , XW suru SCMQ.£> nanMnr <> 20 <w« •» H t ı ı l tl t 10 km. y$ba anniı J5 wı PERtHAN BÜYÛKTUĞRUL Sanatçımn Tanak Sanat Galerisi'ndeki sergisi 16 mayıs tarihine kadar sürecek.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear