Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Sahıbr Comfcurlyrt Matbaacüık vc Gazoecüik TUtk Anonim Şirkcti adına Nadb N«U • Gcne Yayın Müdürü. H « m CcflMt, Müessee Mudürtl: EmİM U Gcnel Uj»klifil, Yaa tslen Müdttrtt: Ofc*y Goacada, • Habcr Mcrkczı MüdürU: Yıfcn B«yct, Sayfa Düzetu YOtKUncnu An Acw. • limsıkılen ANKARA: D o f u , İZMİR: Hikmet ÇctMuym, ADANA: CcW I tstanbul Haberkri Reta Öz, Dı$ Haberler: Etfia Brto, Ekonomi: O n u U b f * , KflUOr. CcU Ü*er, Magazin: MefcoKt \afla, Spor Danıpnanı: AbMSadr Y H I I M M . DOzdune Iteflk DortMf, BüımE&üm Sglii Mym, USoıdıka: Ş M O M lfı>»rt, HabcArajcnna: t ' N t GMıfcMh, Yurt Habgfcri: Ntcdel DOJM • Koordinatör: AkmM Kornlm, • Mab tşier. Eral Erknt, 9 Reklam: An» Tom:Ek Yayınur HUya Akyol • ldare H«Kyta GttKr, tşleuneı ÖMkr ÇcHk, BU«ilşlem: > ı S turi. vr Hpm: Cumkıırijct Matbaacüık ve Gazetecüik TA.Ş. Türk Ocajı Cad. 39/41 Cagalojh», 34334 tst., PK; 246lstanbul, Tit 512 05 05 (20 haı), THoı 22246 • ftüTjfarr Aakrn: Zjya Gökalp Bulvan lnSulap Sokak No: 19/4, TH. 133 11 4147, TWo 42344 • tzaür H. Zıya Bulvan, 1352. Sok. 2/3, Td: 25 47 0913 12 30,1Uec 52359 • Adan: tnönü Cad. 119 Sok. No. 1 Kal 1, TH: 1455019731, TMoc 62155. TAKVİM 11 MAY1S 1987 lmsak: 3.59 Güneş: 5.44 öğle: 13.05 lkindi: 16.59 Aksam: 20.17 Yaisı: 21.53 Fraıısızlar da insanhk suçu işledi Magazin Servisi "Lyon ıCasabı" olarak bilinen Klaus Barbie'nin savunmasını Jacoues Verges yapıyor. Verges, " insanlığa karşı soç" fiili ile yargılanacak Bacbie'nin davası ile birlikte Fransa'nın sömürgecilik döneminde işledigi "insanhk suçlarımn" da gözleı önüne serilmesini istiyor. Fransa'da gerüş tartışmalar başlatması beklenen davanın önemli noktası Verges'e göre Barbie'nin özgürlüğüne kavuşup kavuştnaması değil, Fransa'daki demokratik özgürlüklerin korunraası. Federal Almanya'da yayımlanan Konkret dergisitıin bir süre önce Jacques Verges'le yaptığı görüşmeyi özetleyerek sunuyoruz. Barbie kendisini savunma işini neden size verroiş olabilir? VERGES Açıkçası Barbie bir Alman avukat istemiyordu. Bolivya vatandaşı olan Barbie'tıin bugün Fransa'da olması bir Fransız sorunu. Barbie'ye "insanlık suçu"nu yüklemek için onu gecmişte düsünülmeyen şeylerle suçluyorlar. Sizi Barbie'nin savunmasıoı üstlenmeye iten neden neydi? VEjRGES Fransa gibi bir ülkeyi 1789'un gerisine atan bir hukuki karşıdevTİm olgusu ve demokratik özgürlükleri giderek daraltan bir gücün temsilcilen karşısında suskun kalmamak gerek. Barbie'ye çok ciddi ithamlar yöneltiliyor. Dava, Franstz kamuoyu için bir geriye bakış süreci olacak. Bu süreç Fransa'nın Çin Hindi ve Cezayir'de yaptığı savaşlar, Madagaskar, Siyah Afrika ve Karayip adalarındaki basküarta başlıyor. Bu dönemde insanhğa karşı işlenen suçlarda, Nazilerin Fransa'da işlediklerinden daha fazla insan hayatım kaybetti. Fransıdann sömürgecilik döneminde işiedigi suçlan teşhir etmek için araç olarak bir Naziyi kullanmak doğru mudur? VERGES Barbie, Lyon hapishanesinde iken israil'in o zamanki Savunma Bakanı Sharon Paris'te basın toplantılan düzenliyordu. Bu Barbie davası bir yana, Sharon'un kabulü bir yana, "insanhk suçu" Nazilere özgüdür, geri kalan hiçbir sey bununla kar;ıla$tırüamaz demeye benziyor. Nürnberg davalanndan beri olup biten her sey Bubie davasıyla birlikte teşhir edilmeli. Barbie davasımn siyasal anlamı budur. Ahlaki bakış açısı Barbie'yi savunmaktaki siyasi motifiniz ne olursa olsun, insan onun gibi biriyle pek ilişkisi olsun istemez. VERGES Bu siyasi olmaktan çok ahlaki bir bakış açısı. Lyon Kasabı Klaus Barbie'nin avukatı Fransa'yı suçladv Halefoğlu Paris'e gidiyor A nkara (anka) x\. Dısisleri Bakanı Vahit Halefoğlu, OECD Dışişleri Bakanları toplantısına katılmak üzere bugün Paris'e gidiyor. Dışişleri yetkililerinden edinilen bilgiye göre, OECD Dışişleri Bakanları toplantısı 12 ile 13 mayıs tarihleri arasmda Paris'te yapılacak. dava, bir geriye bakış süreci olacak. Bu süreç Fransa'nın Çin Hindi ve Cezayir'de yaptığı savaşlar, Madagaskar, siyah Afrika ve Karayip adalarındaki baskılarla başlıyor. Bu dönemde insanhğa karşı işlenen suçlarda, Nazilerin Fransa'da işlediklerinden daha fazla insan hayaiını kaybetti... Barbie davası Fransa ile Üçüncü Dünya arasındaki bir sorun ve daha da önemlisi Fransız sömürgeciliğinden sorumlu olanlara karşı bir dava." Barbie ile aramda siyasi bir ittifak yok. Dava ittifak değildir, bu davada Nazi ideolojisi hakkında hüküm verilmeyecek. Konu Barbie'nin Fransa'da yaptıklan degil, 195254'te bundan dolayı yargıianrmştı. Bugün Çin Hindi ve Cezayir'deki soykınmdan sorumlu olanlan temize çıkarmak için o sırada dikkate alınmamış yeni ithamlar aranacak. Bn davada Cezayir'in ne gibi bir günceUigi olabilir? VERGES Barbie davası Fransa ile Cezayir arasındaki değil, Fransa ile Üçüncü Dünya arasındaki bir sorun ve daha da önemlisi Fransız sömürgeciliğinden sorumlu olanlara karşı bir dava. Fransız Direnisi'nin kahramanı Jean Moulin'e "Direniş" içindeki antikomttnistlerin ihanet ettiğini iddia etmeaiz, Fraasu kamuoyunda sert tarbşmalann dogmasına neden oldu. VERGES Moulin'in tutuklanmasında bir ihanetin payı olduğunu ve olayın esrarengiz yanlan olduğunu bugün herkes biliyor. Olayın en önemli şahidi olan Barbie, çesitli nedenleTİe bu konuda konuşmadı. Bugüne kadar geçmişe ilişkin bilgilerini açıklamak değil, unutmak istiyor du. Ama bugün burada ve şimdi onun açıklamalanndan etkilenebilecek insanlar doğal olarak korkuya kapıhyor. Avukat Jacques Verges: "Bu si ClC'den destek görmüştü. Rapora göre işsiz olan Barbie, iki saf Amerikan subayıyla tanışrruş ve onlar da Barbie'yi gizli servise yerleştirmişlerdi. Ancak Ryan Raporu eski Nazüerle Amerikan Gizli Servisi arasındaki ilişkileri hafıfe alıyor. Birçok eski Nazi Amerikan Gizli Servisinde cahşrruştı, ama bu ilişki birkaç subayın saflığı nedeniyle değil, en yüksek siyasi mercilerin aldığı kararlar sonucunda gerçekleşmişti. Barbie'nin Amerikan Gizli Servisi için çalıştığı dönem soğuk savaş sırasına rastlar. Ama Barbie 70 ve 80'li yıllara kadar C1A ile olan yakın ilişkileriai sürdürdü. VERGES Bu konuda elinizde bilgi varsa ilgilenirîm. Axna La Paz'da iken birçok insanla konuştum ve basıru gözden geçirdim. Barbie'nin Güney Amerika'ya gittikten sonra CIÂ ile yakın ilişki içinde ohnadığı görtilüyor. Ryan Raporunda Barbie'nin 71'den sonra CIA ile ilişkide bulundugundan söz ediliyor. VERGES İlişkisi olup olmadığını bilmiyorum. Ama Avrupa'da bulunduğu savaş sonrası yıÛar sırasında Amerikan Gizli Servisi için aktif olarak çalıştığı, Güney Amerika'da ise çahşmadığı görülüyor. Eğer Güney Amerika'da hâlâ Amerikan Gizli Servisi için çalışıyor olsaydı CIA tutuklanmasına göz yummazdı. Sizce Barbie tıpkı Hess gibi sadece bir "eski Nazi" tni? VERGES Evet. Sadece bir farkla, Barbie bir lider değil, tegmendi. Monako Prensi İstanbuVda Tstanbul Haber Servisi A Monako Prensi Klaus Alberf dün gece tstanbul'a geldi. Geliş nedeni belirlenemeyen, ancak kendisine protokol karşılama uygulanan Albert dün gece saat 23.25'te Frankfurt üzerinden aktarmalı olarak Atatürk Havalimam'na indi. Klaus Albert daha sonra Sheraton Oteli'nde dinlenmeye çekildi. Monako Prensi Klaus Albert'in Türkiye'deki programınm ne olduğu ve ne gibi temaslarda bulunacağı konusunda bilgi verilmedi. Avukat Jacçues Verges VERGES Hükümet, Barbie'nin kendisine Alman savaş suçlulanm bilinen savunma biçirnleriyle temsil eden avukatlardan birini seçecegıni zannediyordu. Aşın sagdaki bu avukatlann stratejisi "Müvekkilim emirieri yukandan aldı" iddiası uzerine kurulmuştur. Aşın sağcı bir avukat Cezayir savaşında işlenen "insanhk suçlannı" gündeme getiremezdi. Direniş üyesi olmayan bir avukat da Fransız kamuoyu nun haklı olarak çok duyarh olduğu "Buieşik Direniş" düşüncesine saldıramazdı. Bana kişisel olarak saldırabilirler, ama siyasi olarak değil, çünkü 1720 yaşlan arasmda Ingiltere, Italya ve Ahnanya'da De Gaulte'ün askeriydim. Barbie'nin özgtir kalması fıkri size yanlış gelnuyor mu? Klaus Barbie İnsanhğa karp suç fttti tte yargüanacak. VERGES Kesinlikle hayır. Burada söz konusu olan Barbie'nin özgürlüğü değil. Fransa'daki demokratik özgürlüklerin korunması. özgür bir Barbie'nin, özgür bir General Oberg gerçeğinden neden daha şaşırtıcı olması geraküğini anlamıyorum. Bu Fransa konusunda haklı bir düşünce olabilir. Ama Barbie Bolivya'da iken toprak sahipleri grubuna dahildi, yerlilere uygulanan steriüzasy on progranunda ve koylülerden toprak çalınmasında payı vardı, işkence uzmanı olarak çalıştı. Önce kokain mafyası için, 1980'den sonra da ordu için çalıştı. Barbie bugün hâlâ Bolivya'da bulunsaydı yeni "insanlık suçlan" işlerdi. VERGES Barbie, Bolivya'da hiçbir zaman kokain mafyasıyla işbirliği yapmakla suçlanmadı. Aynca toprak çalma meselesi bana sadece Bolivya'ya özgü bir sorun olarak görünmüyor. Sömürgeleştirilen bütiin ülkelerde toprak cahrur, kural olarak bundan faydalananlar da hükümetlerdir. Bu gibi konularda politikanvn kendisini oluşturanlar sorumlu tutulmalıdır. Barbie, Hess eibi "eski bir Nazi" olmakla kalmıyor. aynı zamanda faşizmin sürekliligini gösteren canü bir örnek. Savaş sonrasında yaptıklan faşizmin modern yazönü gösteren bir örnek. Bu savunmanuın zayıf noktasını oluşturuyor. VERGES Bunun bilincindeyim. Ryan Raporuna göre Barbie, savaş sonrası yıllarda o zamanki Amerikan Gizli Servi îdamını beklerken zatürreeden öldü T Direniş'in geçmişi Barbie Fransa'ya geldtginde Mitterrand onun "Direniş"in geçmişini ortaya sereceğini tahmin etmemis miydi? LyonKasabı, hesapveriyor madde ya da silah mermisine karsı cam bir bölmede muhafaza edilecek, bu önlemin dışında salonda her hangi bir hazırbk göze çarpmayacak. Mahkeme salonunda önlemlerin 'haürliğine karşıhk, bina çevresinde ve tüm kcntte çok geniş önlemler ahnmış bulunuyor. Lyon Belediyesi'nce verilen bilgilere göre yansını yabancüann oluşturduğu 800 kadar gazeteci kente gelmiş durumda. Bu gazeteciler Cannes Film Şenliği'ni andıran geniş bir ağırlama örgütlenmesi ile karşı karşıyalar. Fransa'mn ikinci büyük kenti olduğu halde kültürel ve turistik açıdan Paris'in gölgesinde yasayan Lyon, Papa İkinci Jean Paul'ün gelişinden sonra ikinci büyük iletişim olayı ile yüz yüze gelmis oluypr. tkinci Dünya Savaşı sırasında bu kentte gestapo şefı olarak görev yapan Barbie, bu dönem zarfında yaptığı işkence ve gaddarlıklan ile Alman güvenlik poüsinin işkencehanelerinden geçen çok sayıda Yahudi ve direnişçinin anısından siliruneyen bir kişi olarak dikkati çekiyor. Saruğın kendisi siyasi karşıeylemleri ezme görevi ile görevlendirildiğini ve Yahudilerin ölüm kamplarına gönderilmesinden sorumlu olmadığını iddia ederken, Fransız savcılığı Barbie'yi insanhğa karşı işlenmiş suç fiili isleraekten mahkum etmek istiyor. Barbie davası dolayısıyla "insanlıga karşı işlenmiş suç" kavramı Fransa'da yeniden gündeme geldi. Davaya müdahil taraf olarak katılan avukaılardan birçoğu, zaman aşımına ugramayan bu suç çesidinin direnisçüere karşı işlenmiş suçlarda uygulanmaması gerektiğini, sadece Yahudi ve Çingene gibi "yaptıklarından" ötürü. değil de "oMaklarudan" ötürü ölüme gönderilenlere karşı suç işleyenlere uvgulanmasını istediler. Davaya 40 kadar avukat müdahil olarak katüacaklar. Bu avukatlar arasmda 'haazi avcısı" olarak bilinen ve eşi Beate ile birlikte çok sayıda eski nazinin ortaya çıkarılmasında rol oynayan Serge Klarsfdd ile sosyalist hükümetin Dışişleri Bakanı Roland Dumas da yer ahyor. okyo (anka) Japonya 'da 3 7 yıldan beri idamım bekleyen bir tutuklu hapishane hastanesinde zatürreeden öldü Sadam Hirasawa, 1948 yılında soygun gerçekleştirmek üzere Tokyo'daki bir bankaya belediye sağlık memuru olarak girmiş ve 16 görevliye içinde zehir bulunan bir ilaç içirmişti. tlacı içen banka görevlilerinin 12'si ölmüştü. Bankadan 470 dolar değerinde yen çalan Hirasavta, 1950 yılında yargılandığı mahkemede idama mahkum edilmişti. Bugün başlayacak "Klaus Barbie davası" nedeniyle, 800 kadar gazeteci kente geldi. Bu dava dolayısıyla 'insanhğa karşı işlenmiş suç" kavramı, yeniden gündeme geldi. SABETAy VAROL PARİS Yargılanacak kişinin önemi bakımından değil, ancak Fransız politik yasamımn temellerini oluşturan direniş hareketinin eski iç hesaplaşmalannı gündeme getirebileceği için dünya kamuoyunun ügisini uzerine çeken "Klaus Barbie davası" bugün acıhyor. Duruşma nedeniyle Lyon kentinde çok sıkı güvenlik önlemleri ahndı. Mahkerrve heyetinin "Adalct Sarayı" içinde gözle görillür aşın polisiye önlemlere karşı çıkmalan, güvenhk kuvvetlerinin bina dışında önlemleri artırmalan sonucunu doğurdu. Lyon kasabı olarak adlandmlan eski nazi subayı, üzerine atüabilecek herhangi bir yabancı Sovyet tankeri kurtuldu Tstanbul (a.a.) Sabah M saatlerinde tstanbul'u etkileyen yoğun sis nedeniyle, Yenikuy'de karaya oturan Sovyet tankeri, kendi olanaklarıyla kurtuldu. Karadeniz'den Akdeniz'e giden Lato Vacnadze adlı Sovyet bandıralı petrol yüklü tanker, saat 08.00 sıralarında yoğun sis nedeniyle rotasım şaşırarak Yeniköy'deki Sait Halim Paşa Yalısı yakmlannda, kıyıya 50 metre kala karaya oturdu. Deniz polisi yetkilileri, 10 bin 937 gross tonluk Sovyet tankerinin kaptammn yardım istemediğini ve tankerin, saat 13.10'da kendi olanaklarıyla kurtulduktan sonra yoluna devam ettiğini bildirdiler. 32. EUROV1SION ZIPLAMA BİRİNCİSİ SEYYAL TANER Genetik uzmanı Prof. Tunçbilek: Radyasyon kanseri arttıraeak ANKARA (ajL) Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü Müdürü genetik uzmanı Prof. Ergül Tunçbilek, baş büyümesi olarak görülen sakat doğumlann radyasyonla ilişkisinin kurulamayacağını bildirerek, radyasyonun en önemli etkisinin kanser vakalannı artırması olduğuna dikkat çekti. Prof. Tunçbilek, bebeğin anne kamında iken radyasyona maruz kalması durumunda bilinen bazı etkilerin ortaya çıktığını, genellikle düşük doğumlar meydana geldiğini kaydetti. 34 ay gibi uzun süre yüksek dozda radyasyon ahnması halinde bebekte gelişme geriliğinin ortaya çıktığını ve bunun uzun zaman devam ettiğini anlatan Tunçbilek, şöyle konuştu: "Radyasyonun, baş çevresinin küçük olmasma ve zekâ geriliklerine yol açügını ha> van deneyleri gösterdi.Ancak bu sonucun insanlar için de gecerti olduğunu soyleyebilmek zordur. Sakat dogumlarda birçok nedenler etkilidir. Doguştan sakathklarda bir vakayı ele alıp, bunu radyasyona baglamak yanlıştır." Radyasyonun bilinen en önemli etkisinin kanserin özeUikle de löseminin (kan kanseri) artması olduğuna dikkati çeken Prof. Tunçbilek, "Ancak bu bıraküıyor, sakat dogumlara yöneliniyor. Asıl bu konuda ne yapılması gerektiği sorulmah, bunun üzerine durulmalı" dedi. Türkiye'de kanserin mutlaka bir miktar artacağını kaydeden Prof. Dr. Ergül Tunçbilek, "Eğer bazı maddelerde tehlikeli oranda radyasyon varsa, bu maddeleri açıklamak ve dogru bilgi vermek en i>1 yoldur" diye konuştu. Prof. Dr. Tunçbilek, Çernobil'dek; kazadan sonra Türkiye1 de yapılan en büyük hatanın, bunun halka zamanında anlatılma Yüdız Savaşları'na fiize ve para engeli y6n«ndırKek ıO uay ıstasyonu (Ounyaöan 1600 km yAcungedc) Vatandaşlığa alınanlar A nkara (anka) JM. Bakantar Kurulu kararınca toplam 166 kişi Türk yurttaşlığına ahndı. Resmi Gazete'nin dünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe giren karara göre, Türk yurttaşlığına alman kişiler arasmda büyük çoğunluğu Yugoslavya, Batı Trakya, Rodos, Bulgaristan ve Batı Almanya doğumlular oluşturuyor. Yıldız Savaşlan için gerekli ödenek Kongrede önemli ölçüde kısıntıya uğradı. Aynca uzaya yerleştirilmesi düşünülen uydulann hangi füzeyle fırlatılacağı konusu da projeyi yürütenleri kaygılandmyor. Dış Haberier Servisi Kamuoyunda daha çok "Yıldız Savaşlan" adıyla tanınan Stratejik Savunma Girisimi (SDI) tasansıyla ilgili tartışmalar, Amerika Birleşik Devletleri'nde hızından pek bir sey yitirmeden sürüyor. Ancak şu sıralarda tartışmalann odak noktasında tasannın askeri bakımdan gerçekten işe yarar olup olmayacağından çok, gerçekleşmesi için gereken paranın sağlanıp sağlanamayacağı yer alıyor. Bunun kadar kaygı yaratan bir konu da, uzaya yerleştirilmesi öngörülen asken uydulann hangj füzeyle uzaya fırlatılacakları. Kongrede, söz konusu tasanya karşı çıkan demokrat çoğunluğun bütçe oylamalan sırasında Reagan yönetiminin ayırdığı ödeneklerde önemli kesintiler yapması, tasanrun gerçekleştirilmesinden sorumlu yönetmen Dr. John Browne'ı, umutsuzluğun eşiğine getirirken, geçen yü meydana gelen "Challenger" faciasından, Atlas ve Titan füzelerinin art arda düşüp parçalanma larından sonra güvenilir bir füze bulmak da ciddi bir dert oldu. Ilk atom bombasırun yapıldığı Los Alamos Nükleer Araştırma Merkezi Başkanı Dr. Brown, "Garip olan, herkesin uzay kalkanını yapmayı başaracak çapta oMuğumuzu bilmesi. Düşman füzelerini, ışık hmyla (300 bin km/s) vurabikcek güçte gudumlü enerji silahlannı 2000 >ıllanna doğru uzaya yerleştirebilecegiz. Oysa siyasal planda kararsıdık süriiyor" sözleriyle tasannın geleceğine ilişkin kaygı ve kuşkulannı düle getiriyor. Gerçi gerek Beyaz Saray, gerekse Pentagon (ABD Savunma Bakanlığı) ve Genelkurmay, muhalif Kongre üyelerinin direnişlerini kırabilmek için çabalarını Cannes Şenfigi'nde Erden Kıral ohumlu tepki aldı Seyirciden ve eleştirmenlerden olumlu tepkiler alan Erden Kıral'ın "Dilan" filmi, Cannes'da Türk sineması için iyi bir başlangıç olusturdu. ATtLLA DORSAY CANNES Cannes Şenliği'nin 40. yüdönümu, gerçekten inanılraaj? biçimde kutlanıyor. Bu kemi hıç bu denli kalabahk, bu denli çügın görmedik. Tüm ülkenin, iletişün organlan ve kamuoyuyla 40. yıla veıdigi önem de öyle... Fstisnasız tüm yayın organlan, özel ekler verdüer. Her yerde TV kameralanndan geçilmiyor. Geçen yıl bir galada tam 28 TV kamerasının yan yana dizilmesiyle oluşan rekorun, bu yıl kırüacağı kesin gözüküyor. özdlikle hafta sonunda "Croisette" denen nhtımı dolduran çok renkli kalabalığı bırakıp ve Tbomas Hardy'nin o güzel kitabı "ÇUgın Kalıbalıktan Uzak"ı anımsayıp, karanlık salonlara dalmayı yegliyoruz. ÇUnkü Cannes'da egemen olan sinema... Yıllardır görülmedik denli güzel bir havayı dışarda bırakıp bunca insamn kendisini biı görümü tutkusuna kapurması acaba nasıl açıklanabilir? llk günlerin görumoleri, her zaman olduğu gibi ateşli tartışmalan da birlikte getiriyov. Geç kaldıgun için kaçırdığım Francesco Rosi'nin, "Bilinen Bir ÖUrniia Oykiısu" adlı Mmrquez uyarlamasını yakalamaya çalısırken, film öyle agır bir elesüri bombaıdunanına tutuldu ki vazgeçtim. Mchnet Basntçn yaznuştı zaten... Anlasılan insaflı davraranış... Cannes'da kimse kimscnin gözünün yaşına bakmıyor. Rosi ve Marquez'in saygın adlan bile, fılırun yerin dibine gecirilmesini, bir kelüne oyunuyla gazetenin birinin "BflİDen bir pisUgin oyküsü" diye ba^lık atmasını engellemiyor. Cannes, insafsız bir orman yasasının egemen olduğu bir sinema panayın çünkü... Japon filmi "Sinran", 12. yüzyıl Japonyası'ru allak bullak eden Samuray isyanlannı ve insafsızca katledılen ycksul köylttlerin hikâyesini anlatırken, Batüı için anlaşılması mümkün olmayan kapalı, gizemli bir geçmiş dünya kuruyor ve Japon kültüründen alabildigine yararlamyor. Bu yararlanma olumlu anlamda değil ne yazık ki... Birbirini izleyen şiddet, töre, tarüjma sahneleri, genelde tipik Japon olan birçok şeyin bir arada Batüıyı etkilemek için kulUnıldıgını düşündürüyor. Japon sineması da "flUm dejil kilim" tuzagına oldukça sık düsmeye başladı. Benzer bir egzoüzm çabası da komşu ülke Çin'den geliyor. Artık dışan açümaya başlayan Kızjl Çin sineması, bir yan bolumde sunulan "Şia ŞUo'la Genç Kız" füminde, bu yüzyüın başlannda bir köyde. tutucu geleneklcrle karsı karşıya kalan bir genç kızın acılı CyküsünO anlatıyor. Çok güzel görüntüler, birkaç ilgi çekici sahne. Ama gene de egzotizmle melodramın kolay yenüip yutulamayan birleşmesi... Erden Kırml'ın filmi, işte bu noktada devreye girdi ve çok iyı karşılandı. Kıral, son fılminde ülkenin uç dogu noktasında (Agn çevresinde) geçen klasik yapıda bir öykü anlatıyor, öylesine klasik ki, başlarda biri yoksul bir (Arkası 15. Sayfada) Frankensteiıruı doğumu Mtgazin Setvisi Frankenstein, 1816 yannda Leman Gölü kıyısındaki Diodati villasında dünyaya gelmişti. Doğumuna tanıkUk edenler arasmda Lord Byron, doktoru, âşığı ve Tomanlik şair Percy Bysshe Shelley vardı ve an Bugüne kadar Frankenstein birçok kere fllme ahndı. Bunlar arasmda en iyi olarak kabul edileni Boris Karloff'unki idi. nesi Shelley'in sevgilisi Mar>' Godwin'di. Bir gece bolca opiumlu alkol içtikten sonra bu beş kişi bilinç dışına doğru ganp bir yolculu|a çıknuşlardı. Kafalannda kcrkunç hayaller dolaşıyor, şatonun (Arkası 15. Sayfada) esirgemiyorlar. Söz konusu tasanrun askeri patronu General Abrahamson, Kongre üyelerine geçen 22 nisanda, "Bütçedeki kesintilerle araştırma çalışmalarımızın içine ettiniz" demekten kendini alamadı. Bu yakınmaların fazla bir değişiklik sağlamadıklan bir gerçekse de, tasarının yürümesini kesinlikle engelleyecek düzeyde kesintiler olmadığı da bir başka gerçek. Buna karşüık araştırmacılar, şu sıralarda karşılannda en büyük engel olarak ABD'nin halen uzaya herhangi bir sey yollamakta güvenebilecekleri bir füzelerinin olmayışıru belirtiyorlar. John Browne, "1986'daki Challenger faciasından sonra yeni bir uzay mekiği, üç >üdan önce hizmete giremeyecek. Atlas ve Titan füzeleri de duşiip duruyorlar ve sekiz yüdan önce yeni bir uzay aracına sahip olamayacağız" diyor. Oysa programda 198S'e dek "dokuz büyük deneme" öngörulüyor. Şu anda bu denemelerin nasıl gerçekleştirilebileceği belli değil. Bihndiği gibi, tasan uzaya yerleştirilecek uydular ve uzay istasyonlanndan fırlaülacak füzesavar füzelerle uzayda Sovyet füzelerine karşı bir "kalkan" oluşturmayı amaçlıyor. Uzaya yerleştirilecek 1000 kadar garajuyduda 10 bin kadar füzesavar füze bulanacak. Bunların yanı sıra, ABD'de karadan havaya fırlatılacak ve uzaya yerleştirilmiş gözetleme uydulanndan gelecek bilgilerle yönlendirilecek 13 bin kadar füze de savunma görevini yerine getirecek. Bu rakamların yüksekliğine rağmen, muhalif çevreler uzay kalkamrun işlevini küçümsüyorlar ve 12 bin Sovyet nükleer başlığının karşısmda ancak yüzde 16 oranında etkih' olacağını iddia ediyorlar. Her şeye rağmen, en yeni kamuoyu yoklarnalan uzaym silahlandınlması tasarısının yaygın bir destek sahibi olduğunu gösteriyor. Bu da ABD'nin başına demokrat bir siyasetçi seçilse bile, tasannm tümüyle bir yana bırakılmayacağının güvencesi oluvor. İslami İlimleri Araştırma Vakfı A nkara (uba) İslami *~M. tlimleri Araştırma ve Yayma Vakfı kuruldu. Vakfın kuruluşu ik ilgili olarak dün Resmi Gazete'de yayımlanan ilana göre, vakfın kurucuları arasmda Lütfü Doğan da yer aldı. Vakfın amacı ise, "îslami ilimleri, tarihi seyri içindeki ilk kaynaklara kadar inerek araştınp incelemek, bu konuda her türlu neşriyat yapmak, ilim adamı ve araştırmacılara yardımcı olmak" olarak belirlendi. Süper ilaçlar L ondra (a.a.) tngiliz bilim adamlannm, böbrek hastahkları, kanser, ülser ve kansızhğı yenebilecek "süper ilaçlar" buldukları bildirildi. Haftalık Observer dergisinin dünku baskısında çıkan bir yazıda, büyüme faktörlerinden oluşan bu ilaçların tngiliz araştırmaalan arasmda büyük bir sevinç yarattığı bildiriliyor. Antibiyotikler kadar devrim yaratacak nitelikte olan vitamin, aminoasit ve oligometallerden oluşan bu büyüme faktörlerinin, organizmadakı hayati hücrelerin yenilenme işlemini hızlandırdığı ve mikroplara karşı bağışıklık sisteminin guçlenmesini sağladığı ifade edildi.