02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
22 MART 1987 HABERLER CUMHURİYET/9 Başbakanın telebasın toplantısı yanm kaldı Özal: Rabıta olayı büyütüldü SEİA: ABD Kongresi ile anlaşma imkânı yoktur. Biz idare ile anlaşma yaptık. Bu da eskisinden daha iyidir. Türkiye'nin, ABD idaresinin yanında çok özel bir yeri olduğu bize ifade edildi. Anlaşmayı imzalamasaydık, yanlış yapmış olurduk. O zaman idareyi de yammıza almamış olurduk. Rafeıta: Hadise, olduğundan çok fazla ideolojik nitelikte büyütülmüştür. yasaklar kapsamına giren sadece Ecevit, Demirel, Erbakan ve Türkeş değildir. Benim kardeşim de var. Ben de isterim ki, eğer arzusu varsa o da siyasete devam etsin. Çandar: Ortadoğu'da bütiin ülkelerin sınırları yupay Mülkiyeliler Birliği'nin düzenlediği panelde bir konuşma yapan Haluk Gerger, Avrupa'daki Türk din görevlilerinin Suudi Arabistan'ın Rabıta örgütünden maaş almalarının da 12 Eylül'den sonra benimsenen dış politika tercihlerinden ayrı tutulamayacağını savundu. ANKARA (a.a.) Mülkiye tikasının iki yönü bulunduğunu liler Birliği'nce düzenlenen "Ya anlattı. Gerger, Türkiye'de demokrasinıbaşımızdaki Yangın: Ortadoğu" konulu panelde bölgedeki nin olduğu dönemlerde, Türk son durum ve Türkiye'nin bu du hükumetlerinin Ortadoğu sonınrumdan nasıl etkilendiği tartışıl larına anlayışla yaklaştıklarını, dı. Cumhuriyet gazetesi dış po ara rejimlerde ise özellikle Batılitika yazarı Cengiz Çandar, Or nın bölgedeki çıkarlannın savutadoğu'da, Osmanlı Imparator nulduğunu öne sürdü. Türkiye'nin halen "nesnel olaluğu'ndan kopan topraklar üzerinde çizilen yapay sınırlann rak" Ortadoğulu bir ülke olmabugün bölgenin iç dinamikleri sına karşın "öznel olarak" Batınin tehdidi altında olduğunu cı bir Ortadoğu politikasını besöyledi. Çandar, tran'da bir mer nimsediğini belinen Gerger, bukez üssü kazanan İslam radika nun sonucu olarak Türkiye'nin lizminin de aralarında bulundu "Türkiye perspektifli bir Ortadoğu bu iç dinamiklerin, bölgede ğu politikası oluşturamadığım" bir sınır değişikliği yaratma po kaydetti. Gerger, Türkiye'nin 1980 yıhntansiyeline ulaşabileceğini bejirtti; ancak böyle bir değişiklik için dan sonra izlediği dış politika süper güçler arasında uzlaşma çerçevesinde, ABD'nin çevik müdahale gücüne kolaylıklar sağolması gerektiğini kaydetti. Ortadoğu'daki bütün ülkelerin landığını öne sürerek, bunun sınırlannın yapay olduğunu vur Türkiye'yi sonu belirsiz maceragulayan Çandar, bu ülkelerin bi lara sürükleyebileceğini bildirdi. Haluk Gerger, Avrupa'daki rinin sınırında meydana gelecek herhangi bir değişikliğin öteki ül Türk din görevlilerinin Suudi kelerin sınırlannın da sorgu Arabistan'ın Rabıta örgütünden lanması" sonucunu getireceğine maaş almalarının da, 12 Eylül'den sonra benimsenen dış polidikkati çekti. SBF eski öğretim üyesi Haluk tika tercihlerinden ayn tutulamaGerger de, Türkiye'nin dış poli yacağını savundu. "Yanıbaşımızdaki Yangın: Ortadoğu" paneli NENEDtR Slyasi Yasaklar: Siyasi çiftçi çalışkandır, Allaha daha yakındır, dolayısıyla çtftçilerin kredilendirilmesinde kolaylık sağlanarak, aracı şirketlerin gelirleri çiftçiye kaydmlacak. ANKARA/HOUSTON (Cumhuriyet) Başbakan Turgul Özal, HoustonAnkara arasında video konferans sistemi aracılığı ile yapılan basın toplantısında SHP Genel Sekreteri Fikri Sağlar'ın Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in istifasını istemesine ilişkin soruyu yanıtsiz bırakarak, "Hadise olduğundan çok fazla ideolojik nitelikte biiyiitülmüştür" dedi. Özal, siyasi yasaklann 1988 seçimlerinden önce kalkacağını umduğunu beiirtti ve kardeşi Korkut Ozal'ın da siyasi yasaklar kapsamına girdiğini anımsattı. Kardeşinin siyasete devam etmesini istediğini söyleyen Özal, ABD ile yapılan SEİA için de "İmzalamasaydık, yanlış yapmış olurduk" dedi. Başbakan Özal'ın basın toplantısına Ankara'da Bakanlar Kurulu'nun toplantı salonunda yerlerini alan 11 gazeteci katıldı. Basın toplantısını Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcusü Hasan Celal Güzel yönetti. Houston'da özal'ın oturduğu masanın iki yanında Tarım Orman ve Köyişleri Bakanı Hiisnii Doğan ile Danışmanı Selim Egdi'nin yer aldığı görüldü. 100 dakika süren basın toplantısı TRTden de naklen yayınlandı. Gazetecilerin konuşma ve oturma sıraları kura ile belirlendi. İlk soruyu yönelten "Daily News" gazetesinden tlknur Çevik, ABD Kongresi'nin olumsuz tutumu nedeniyle Türkiye'deki üslerin kullanımında kısıtlama olup olmayacağını sordu. Özal bu soruyu yanıtlarken, Tıirkiye'nin NATO'ya girişinin tarihsel öyküsünü anlattı, Türkiye'nin öneminin özellikle İran olaylarından sonra daha da arttığını vurgulayan Özal, 1983'ten bu* yana ABD'nin yardımlarının kalitesinin iyileştirildiğini ifade etti. Özal, "ABD Kongresi ile anlaşma imkânı yoktur. Biz idare ile anlaşma yaptık. Bu da eskisinden daha iyidir. Türkiye'nin ABD idaresinin yanında çok özel bir yeri olduğu bize ifade edildi" biçiminde konuştu. Sorunu AET'ye girme konusu da dahil olmak üzere geniş bir çerçevede düşundüğünü söyleyen Özal'a Güneş gazetesinden Mehmet Barlas da aynı konuda bir soru yöneltti. özal da "Tekstilde duvan deldik. tyi geçinerek, meseleleri kararlı biçimde anlatırsak, daha iyi mesafe alırız. ABD ile her tiirlü onlemi görüşürüz. Anlaşmayı imzalamasaydık, yanlış yapmış olurduk. O zaman idareyi de yanıtnıza almamış olurduk" diye karşılık verdi. Basın mensupları sorularını yoneltirken, öncelikle Başbakana geçmiş olsun dileklerini ileıtiler. Bulvar gazetesinden Tayyar Şafak, Türkiye'deki hastaııelerde vatandaşlann perişan olduğu bir sırada kendisinin ABD'de ameliyat olmasından rahatsız olup olmadığını ve ameliyat masraflarını sordu. Tanınmış kimselerin kendi ülkelerinde ameliyat olmaları durumunda ameliyatı gerçekleştirenlerin heyecanlanması tehlikesi bulunduğunu savunan Özal, hastane masraflarının devletin ilgili mercilerine verileceğini ifade etmekle yetindi. Türkiye gazetesinden Yalçın Özer'in sorusunu yanıtlarken Özal, kabinede ve parti ust yönetiminde değişiklik konusunda henüz kesin bir kararı olmadığını dile getirdi. Yeni Asır gazetesinden Muammer Yaşar Bostancı, Süleyman Demirel ve Bülent Ecevit hakkındaki siyasi yasaklann kalkıp kalkmayacağını sordu. Turgut Özal da, siyasi yasaklann kaldırılması için anayasamn 175. maddesinin değiştirilmesini ön koşul olarak görduğünii söyledi. Özal, anayasamn değiştirilme koşullannı düzenleyen 175. maddenin obur partilerin yardımı ha Taruı relmrmm Küçük Haber Merked Başbakan Tnrgvt özal'ın dün gece Houston'da düzenledjği basın toplantısı, daha önce Houston'dan katüdığı Bakanlar Kurulu toplantısı gibi uydular aracıUğı ile gerçekleştirildi. Uydulu basın toplanüsının teknik yönünü, PTT'nin teçhizat satın aldığı Mercery Oceanic şirketinin iş yaptığı British Telecom ve U.S.Sprint şirketleri düzenledi. Houston ile Ankara arasındaki ses ve görüntü bağlantısı üç uydu ile sağlandı. Houston'da telekonferans için hazırlanmış odada düzenlenen basın toplantısında özal'ın sesi ve görüntüsü önce GSTAR1 uydusuyla NewYork'a gönderildi. Sinyal, buradan Avrupa'ya gönderilmek üzere INTELSAT uydusuna aktanldı. INTELSAT'tan gelen sinyali Londra'daki BT1TELEPORT yer istasyonu aldı. Görüntü burada ABD yayın sisteminden, Avnıpa yayın sistemine dönüştürüldü ve MADLEY yer istasyonundan EUTELSAT uydusuna gönderildi. Ankara Gölbaşı'nda PTT'nin yer istasyonu da uydudan gelen görüntüyü aiarak Başbakanhk'ta basın toplantısının düzenlendiği salondaki ekrana getirdi. Başbakanlık'taki salonda, telekonferans için özel olarak düzenlendiğinden buradaki kameralann aldığı görüntu de aynı yoldan Houston'daki ekrana yansıtıldı. Turkiye'den Amerika'ya gönderilen görüntü yine Londra'daki yer istasyonlanndan bu kez Avrupa yayın sisteminden Amerikan yayın sistemine dönüştürüldü. Yayın sistemleri arasındaki değişimler nedeniyle iki saniyelik ses ve görüntü uyum kaybı oldu. Aynı uyumsuzluk, Bakanlar Kurulu toplantısında da olmuştu. Basın toplantısının teknik yönünü düzenleyen şirketin telekomünikasyon sorumlusu Sam Gosline'nin verdiği bilgiye göre, uydular aracılığı ile yapılan telekonferanslann 1 saatlik maliyeti 3 bin 900 dolar, yaklaşık 3 milyon 120 bin lirayı buluyor. Türkiye'de henüz kullamlmayan ancak ilk iki denemeyi Başbakan Turgut özal'ın yaptığı uydular aracılığı ile ya da radyolink sistemi ile telekonferanslar Amerika ve Avrupa'daki uluslararası şirketlerde yaygın olarak kullanılıyor. Uydu iletişimindeki gelişmelerle bu sistemin telefonun yerini alacağı sanılıyor. Amerika'da telekonferansın bir saatlik ücreTAMAMLANAMADI Başbakan Turgut özal, HoustonAnkara arasmda gerçekleştirilen uydu yaytnla. ti 100 dolara yaklaşık 79 bin liraya geliyor. gazetecilerin sorulannı yanıtkuh, ancak 100 dakika süren yayut tamamlanamadr. (Fotoğraf: a.a) linde bu yıl değiştirilebileceğini ve 1988 seçimlerinden önce de anayasamn geçici 4. maddesinin kaldınlarak, seçimlere siyasi yaşaksız girebileceğini beiirtti. Özal, "İsterseniz öyle bir değişiklik yapanz ki 1990'dan önce anayasamn geçici 4. maddesi hariç hiçbir maddesini değiştirmeyiz" biçiminde konuştu. Özal başka bir soruyu yanıtlarken, 1988 seçimlerine yasaksız girmek istediğini vurgulayarak, "Siyasi yasaklarıo kapsamına giren sadece Ecevit, Demirel, Erbakan ve Türkeş değildir. Benim kardeşim de var. Ben de isterim ki, eğer arzusu varsa o da siyasete devam etsin" dedi. Basın toplantısı sırasında zaman zaman uydunun ABD çıkışında anza olması nedeniyle kesilmeler oldu. Hürriyet gazetesinden Ertuğnıl Özkök'ün tarım reformuna ilişkin sorusunu yanıtlayan Özal, bir süre beklemek zorunda kaldı. Başbakan Özal yanında oturan Hüsnu Doğan'ı anlatırken, "Kafasının büyiik olduğunu, biıyük şapka giydiğini, aklının da fazla olduğunu" vurguladı. Yeğeni olan Doğan'ın ANAP'ın kuruluşundaki katkılarını dile getirdi. Basın mensuplarının gülümse>Yerek dinledikleri yanıtta, Özal, "Küçük çiftçi çalışkandır, dolayısıyla Allaha daha yakındır" diyerek bunlann kredilendirilmesinde kolaylık sağlanacağını, aracı şirketlerin gelirlerinin çiftçiye kaydınlacağını beiirtti, tarım reformunun ipuçlarını sıraladı. Günaydın gazetesinden Bekir Coşkun, Turkiye'den giden ziyaretçiler konusunu sordu. Özal da ziyaretleri kendisinin istemediğini vurgulayarak, tstanbul Belediye Başkanı Bedrettin Dalan'ın kendisini görmeye ABD'ye gelmesine karşın 3 dakikadan daha az görebildiğini, Ankara Belediye Başkanı Mehmet Altınsoy'u sadece 15 saniye görmekle yetindiğini söyledi. Özal, Ankara'daki karşılama töreninin siyasi istismara dönüşmemesini istediğini beiirtti. Sabah gazetesinden Güneri Cıvaoğlu, şirket kurtarma yasasında olduğu gibi halkı kurtarma yasası çıkartıhp çıkarılmayacağını sorunca Özal da yasanın şirketleri kurtarmadığını, ekonomiyi düzelttiğini anlattı. Özal, "İhracat sağlam olursa Türkiye fişek gibi ileri gider" dedi. Ancak Özal'ın sözleri kesiklikler nedeniyle zaman zaman anlaşılamadı. Özal'ın sozlerini tamamlamasından sonra Hasan Celal Güzel uydudaki anza nedeniyle sözlerinin anlaşılamadığını belirterek. Başbakandan yanıtını özetlemesini istedi. Güzel, sorunu anlatırken, "Bizim problemimiz yok, problem ABD'den geliyor" diye gülümsedi. Arızanın giderilmesi için birkaç dakika beklenirken, Özal da TRT'den yayının biraz uzatılmasını istedi. Özal, Tercüman gazetesinden Taha Akyol'un doviz kaynağına ilişkin sorusunu yanıtlarken, Türkiye'nin borç itibarı en yüksek ülke olduğuna dikkati çekti. Milliyet gazetesinden Mehmet Ali Birand'ın, karşılama töreni sırasmda deve kesilmesi hazırlıkları olduğunu soylemesi üzerine Ozal, develerin kesileceklerini anlayınca ağlamaya başladıklarını beiirtti. Özal, "Koyun kesilmesi norntal, bir şey demiyorum, ama develeri güreşe göndersinler, kesmesinler" dedi. Özal, kalp ameliyatından sonra dikkatli çalışacağını, ama Başbakanlığı bırakmasının söz konusu olmadığını bildirdi. Basın toplantısında Cumhuriyet'ı temsil Ankara Büromuz İstihbarat Şefı Ahmet Tan, yurtdışındaki din adamlanna Rabıtadan maaş verilmesi olayı nedeniyle Türkiye'de ilk kez bir Cumhurbaşkanmın istifaya davet edildiğini anımsatarak, bu konudaki görüşünü sordu. Özal, yanıtında Cumhurbaşkanının istifaya davet edilmesi noktasına değinmedi. "Hadise, olduğundan çok fazla ideolojik nitelikte büyütülmüştür" diyen Özal, yurtdışındaki Türklerin dinlerini korumak için devlet imkânları dışındaki kaynaklarla Turkiye'den imamlar getirdiklerini ve sorunun döviz darlığmdan kaynaklandığı gorüşunü yineledi. Özal, iktidara geldikleri günden itibaren inceleme yaptırdıklarını ve 1985'ten itibaren de yurtdışındaki din görevlilerinin maaşlarının devlet tarafından ödenmesine başlandığını kaydetti. Basın mensuplannın ikinci tur sorularına 1.5 saatlik yayın süresinin son 8 dakikasında başlanabildi. Özal bir soru üzerine "AET'ye girme mecburiyetindeyiz. Bu sene müracaat edeceğiz" dedi. Özal, ANAP Genel Sekreteri Mustafa Taşar'ın kardeşinin kredi alımındaki rolunün incelendiğini ifade etti. Ahmet Tan'ın siyasi yasaklara ilişkin sorusunu yanıtlarken bağlantı kesildi. Özal, 1988 seçimlerine Süleyman Demirel ve öbür siyasilerin katılmasına bir itirazı olmadığını ifade etti. Bağlantının kesilmesi üzerine bir süre beklendi, ancak 19.40'a kadar bağlantının sağlanamaması üzerine yayına son verildi. Bağlantının kesilmesi nedeniyle basın toplantısının ikinci bölümü yapılamadı, bu bölümde Houston'daki Türk gazeteciler Başbakan'a soru yönelteceklerdi. İlk tur sorularının bitmesinden sonra Hasan Celal Güzel 8 dakikalık bir süre kaldığını ve bu 8 dakikalık süre içinde ikinci turdan olabildiğjnce çabuk sorulan almaya çahşacağinı beiirtti. Bidakika sürmesi üzerine Güzel, rinci tur sonunda Houston'da daha da sinirlendi ve Başer'e bulunan gazetecilerin sorularına "Emin bey daha düzelmedi mi" geçileceği daha önceden belirtildiye seslendi. Başer'in "düzele diğinden Selim Egeli, Hasan Cecek efendim" biçimindeki yanı lal Güzel'i Houston'dan uyarmatına karşılık "müddet nedir, ona ya çalıştı. Ancak bağlantının kogöre ara verelim" diyen Güzel, pukluğu nedeniyle bu anlaşılayayının düzelmesinden sonra madı ve Ankara'da sorulara deBaşbakan özal'dan yanıtını kı vam edildi. Bu 8 dakika sonunda saca yinelemesini istedi. özal ise Intelsat şirketi normal olarak yaaksaklık üzerine Güzel'e "TRT yını kesedeğini beiirtti. Housbize biraz imkan versin" dedi. ton'dan Şebnem Atiyas izlenimGüzel "Efendim yayını herhal lerini şöyle yazdırdı: Houston'da de biraz uzatırlar" karşıhğını ve bulunan U.S. Sprint şirketi yetrince bu sözler salonda bulunan kilileri derhal devreye girerek yaizleyicilerin "basketbol maçına yını yanm saat daha uzatmanın döndü" diye espri yapmalarına mümkün olduğunu belirttiler ve Başbakana bu olasıhk iletilyol açtı. • di.Özal da uzatılmasını onaylaözal'ın konuşmasına başlamasına karşın yayındaki aksak dı, ancak yayının Avrupa bağhk düzelmedi. Güzel, bunun lantısı anında kurulamadığı için üzerine Başer'i yanına çağırarak yanm saatlik uzatma mümkün bilgi aldı ve "şimdi daha köttt olmadı ve Başbakan Özal söyleoldu" diyerek memnuniyetsizli mek istediği son sözleri dahi söyleyemeden ya>ın bitirildi. Başbağini beiirtti. kan birkaç kez Güzel'i uyarmaya çalışü "Hasan Bey bir dakika. Ben son bir söz söyleyeyim" diye uyarmasına rağmen Ankara'dan bir cevap gelmedi. Bunun üzerine Başbakan yine "Bırakmıyorlar, konuşamıyorum" şeklinde yakındı. Toplantı bitiminde Houston'daki gazetecilere dönerek, "Nasıl, iyi buldunuz mu? Tabii daha sorulacak bir sürii soru vardı" diyen Başbakan, SuriDENIZLİ (Cumhuriyet Ege Bürosu) Televizyonun Özal ai ye ile Türkiye arasında barış hattı lesinin ve ANAP iktidannın rek adını verdiği su yolu ile ilgili prolam aracı haline getirildiğini id jesi hakkında konuştu. Başbadia eden SHP Denizli U örgütü kan, projeden toplam 1 milyar protesto için TRT Genel Müdü dolarlık gelir elde edileceğini ve rü Tunca Toskay'a renkü bir te 78 milyarlık yatırımın iş olanakları açacağını ve ülkelerarası ilişlevizyon gönderdi. kileri kuvvetlendireceğıni ileri SHP İl Başkanı Adnan Kes sürdu. kin, TRT'nin siyasal iktidarca Basın toplantısında hıçbır anayasa ve demokrasinin temel sürpriz soru çıkmadı ve sorular «lkeleri çiğjıenerek, keyfı ve yan adeta önceden hazırlanmışçasılış biçimde çiftlik gibi kullanıl na sırasına uygun olarak tek tek dığını sav'undu, "Toplumu bü soruldu. Buna rağmen Başbayük öJçüde etkileyen bu yayınlar kan, toplantıyı bitirdiğinde basın la, televizyon ANAP'ın propa adına konuşup, "daha sorulacak gandasının, Atatürk ilkeleri tah pek çok soru vardı" biçiminde ribinin sergilendiği bir araç haline gelmiştir.Protestomuz bir ifade kullandı. Bu arada Hasan Celal Güzel, olumlu sonuç vermezse konuyu Cumhurbaşkanına götüreceğiz" dün akşam basın toplantısına katılan gazetecilere Devlet Kodedi. nuk Evi'nde yemek verdi. 1 saatlik maliyeti 3.900 dolar Ceza Yasası Tasansı Ereııı: Bu yasa ıııilli değildir MERSİN (Cumhuriyet) Mersin Barosu'nca düzenlenen "Ceza Yasası Ön Tasansı" konulu sempozyumda hazırlanan taslağın sosyal yapı gözönüne alınmadan, altyapı çalışmaları yapılmadan ve ülkenin suç politikası tam olarak belirlenmeden hanrlandığı öne sürüldü ve çağdaş hukuk açısından yetersiz olduğu belirtildi. Mersin PTT tesislerinde Anayasa Mahkemesi üyesi Yekta Güngör özden'in başkanlığında yapılan sempozyumda Türkiye Barolar Birliği eski başkanı Prof. Dr. Faruk Erem ile tstanbul Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Kayıhan İçel, Doç. Dr. Sami Selçuk ve Doç. Dr. Eralp Özgen, Prof. Dr. Köksal Bayraktar ve Prof. Dr. Süheyl Danay birer konuşma yaparak tasarı üzerinde görüşlerini açıkladılar. Prof. Dr. Faruk Erem konuşmasında ölüm cezalarının kaldırılması yolundaki tekliflerinin önce kabul edildiğini, ancak sonra reddedildiğini belirterek, "Tasarı hazırlanırken sosyal yapı gözönüne alınmamış ve altyapı çalışmaları yapılmamıştır. Bu nedenle tasarı milli bir tasan değildir, yeni bir yasa da değildir, çünkü yasa tasansı açıklamrken mevcut yasanın yiizde 99'u aynen alınmıştır. Mevcut Ceza Yasası'run faşist ttalyan yasasmdan alındığını duşünürsek bu yasa hem milli hem de yeni bir yasa değildir" dedi. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Kayıhan İçel tasan hazırlanırken ülkenin suç politikasının tam olarak belirlenmemesinin yanı sıra salt politik endişelerle gereksiz bir acelecilik gösterildiğini söylerken, Doç. Dr. Eralp özgen de görüşlerini şöyle dile getirdi: "Tasarı çağdaş hukuk açısından yetersizdir. Egemenlik kavramına ters düşen hükümler bulunmaktadır. Oysa egemenliğin doğal sonucu üikede ancak Türk yasalarının uygulanmasıyla olasıdır." İZLENİMLER Tele basın toplantısında Özal 'dondu> kaldı 6 milyon 825 bin liraya mal olan uydu aracılığıyla yapılan tele basın toplantısında anzalar nedeniyle ses ve görüntü, sık sık bozuldu ve tüm çabalara karşın toplantı tamamlanamadı. ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) Başbakan Turgut Özal, Houston'dan uydu aracılığı ile katüdığı telebasın toplantısında dondu kaldı. 6 milyon 825 bin 80 liraya mal olduğu açıklanan basın toplantısında anzalar nedeniyle ses ve görüntü sık sık bozuldu. Telebasın toplantısı Devlet Bakanı Hasan Celal Güzel'in tüm çabalarına karşın zamanında tamamlanamayınca yayın intel uydusu larafından kesildi. Bu sırada Başbakan Özal Cumhuriyet Ankara Bürosu tstihbarat Şefi Ahmet Tan'ın siyasi yasaklarla ilgili sorusuna yanıt vermeye çahşıyordu. Ancak Özal, "Demirel" diye başladığı sozlerini tamamlayamadı. Bu durum, basın toplantısına katılan gazeteciler tarafından "Demirel dedi, dondu kaldı'' diye yorumlandı. Aynca TV aracılığıyla izleyicilere kadar ulaştı. Devlet Bakanı Güzel program başlamadan önce kendisinin ikinci kez katüdığı tele toplantı için gazetecilere, neler yapmalan konusunda uzun uzun bilgi verdi. Bir saat önceden deneme yayınına başlanan basın toplantısı için mikrofonun nasıl tutulacağından, soruların bir dakikayı geçmemesi gerektiğine kadar gazetecileri uzun uzun uyaran Güzel, Houston'la ilk bağlantıyı, Başbakanlık Danışmanı Selim Egeli ile yaptı. Güzel, toplantı masasındaki yerine oturup, bir yandan Egeü ile konuşurken, bir yandan da "ani hareketler görüntuyü bozuyor, kameranın da ysvaş hareket ettirilmesi gerekiyor, TRT'ci arkadaşlar buna dikkat edecektir umarım" diyerek TRT görevlilerine uyanda bulundu. Güzel, basın toplantısı başlamadan önce son hazırhkları gozden geçirirken, kameranın görüntü alanı içine giren yerlerde künsenin ayakta kalmamasına özen gösterdi. Herkesin yerini almasından sonra Güzel, Tercüman Gazetesi'nden Taha Akyol'un, Güzel'in yanında oturan Mehmet Ali Birand'a "Mehmet bey başbakan yardımcısı mı oldunuz" diye laf atması üzerine güldü. Birand "Tabii, baksana yerime" derken, Güzel, Akyol'un bu sözlerini itifat olarak kabul ederek, "teşekkür ederim" dedi. Güzel tüm hazıruklan tamamlayıp basın mensupları ile beraber yerini aldığında, toplantının başlamasına 10 dakika vardı. Başbakan Özal da bu sırada yanında Tarım Orman ve Köy İşleri Bakanı Hüsnü Doğan olduğu halde Houston'daki stüdyoda yerini almıştı. Güzel'e "saçımız falan iyi mi Hasan, göıünüşüm iyi mi" diye soran Özal'a Güzel "Gayet i>i efendim" karşılığını verdi. Özal daha sonra TRT kameramanlanndan, basın mensuplarını tek tek yakından göstermesini istedi. Kameralar gazetecilerin üzerinde dolaşırken, Güzel de bir yandan gazetecileri Başbakan özal'a anons etti. Başbakan Özal bu arada basın toplantısının 10 dakika önce başlatılmasını ve sonılar için daha fazla süre kalmasını önerdi. Bunun mümkün olmadığı belirtildi, ancak Özal bu isteğini üç dakika kala yeniden anımsattı ve "üç dakika üç dakikadır" diye konuştu. Özal'ın ısrarına karşın basın toplantısı planlandığı gibi saat 18.00'de Hasan Celal Güzel'in açılış anonsu ile başladı. Daha sonra PTT Genel Müdürü Başer, Başbakan Özal ve izleyicilere "video konferans sistemi" hakkında aynntılı açıklamalarda bulundu. Basın toplanüsının başlamasından sonra sık sık teknik aksaklık ortaya çıktı. Önce üzerleri sünger kaplı özel mikrofonlann yetersiz olması ve 11 gazeteci olduğu halde masaya 4 mikrofonun konulması, ekrana da yansıyan bazı kargaşalara yol açtı. Yayın başlamadan önce, mikrofonun nasıl ve kendilerinden ne kadar uzakta tutulacağı konusunda yapılan uyanlan unutan gazeteciler, seslerini zaman zaman Houston'a ulaştırmakta güçlük çektiler. Tele basın toplantısında aksayan ikinci nokta ise gazetecilerin sorulannı çok uzun sormalan ve Özal'ın çok uzun yanıt vermesiydi. Güzel, zaman hızla ilerlerken, sorulann yansına bile gelinmemesi nedeniyle sinirlendi. Toplantıdan önce sorularm bir dakikayı geçmemesini rica eden ve "saniyeli bir saat" isteyen Güzel'in zaman zaman gazetecilerin sürelerini kaç saniye aştıklanm alçak sesle söylemesi dikkat çekti. Özal'ın Sabah Gazetesi Başyazarı Güneri Civaoğlu'nun sorusuna yanıt verdiği sırada görüntünün ve sesin kısa aralıklarla kesilmesi Güzel'in keyfini büsbütün kaçırdı. Başbakan Özal'ın uydu aracılığı Ue sigara içümemesini istemesine karşın yayının aksaması üzerine Güzel, dayanamayarak bir sigara yaktı. Sinirini bir süre sigara ile yatıştırmayı deneyen Güzel PTT Genel Müdürü Başer'e seslenerek aksaklığın nereden kaynaklandığını sordu. Güzel'in sorusu üzerine zor durumda kalan Başer bu kez, hemen telefona sarıldı ve yayındaki bozukluğun nedenlerini araştırmaya başladı. Birkaç saniye sonra telefonun başından Güzel'e seslenirken, "aksaklığın Türkiye ve Türkiye'deki stüdyodan değfl, Houston'daki stüdyodan kaynaklandığının" müjdesini verdi. Canlı yayın sürerken, ortaya çıkan bir diğer aksakhk Özal'ın Civaoğlu'na verdiği yanıtın önemli bir bölümünün anlaşılmaması oldu. Aksaklığın birkaç Toskay'a renkü televizyon gönderildi dürhîğü 'nce düzenlenen ve kötü hava koşuOan nedeniyle ertelenen "Tıp Bayramı" bugün kutlandı. Törende konuşan Sağhk ve Sosyal Yardan Bakanı Mustafa Kalemti, hükümetin tutarb potitikastyla, vatandasm sağhk sorunlanna sahip çıküdığını beürterek şöyle dedi: "Sağhk Hizmeüeri Temel Yasası'ylayapmak istediğimiz, hekime iadei itibardır. Yasayla hekimin yok obnaya yuz tutan itibannı kurtarmayı amaçhyoruz. Yasayla, vatandasm sağhk sorunlanna nitetik ve niceUk olarak sahip çıkumaya çahsıyor, sağhk ordusunu teskü eden herkese, eksilen büguerini yenUeme yottarmı açıyoruz." İstanbul Valisi Nevzat Ayaz da törende yaptığı konusmada, 1987 yümm tstanbul'da "Sağhk Seferbertiği" yth ilan edildiğini bildirdi. istanbuVun yeni "sağhk master planı"ntn birkaç ay içinde tamamlanacağını söyleyen Vali Ayaz, böyleükle sağhk hizmetlerinm beUrti bir plan içinde yürütüleceğini söyledi. (Fotoğraf: a.a.) Tıp Bayramı kutlandı Yilmaz: Kutnarhaneler için önleıtı alıyoruz İSTANBUL (a.a.) Kültür ve Turizm Bakanı Mesut Yilmaz kumarhanelerde mali gücü yeterli oknayanlar için çaydırıcı önlemler almacağını bildirdi. Yddız Sarayı Vakfı'nın mütevelli heyeti toplanüsından sonra gazetecilerin sorulannı yanıtlayan Ydmaz, kumarhanelerle ilgili bazı eksiklikleri kapattıklannı bildirdi ve "Çok adl bir dunan karsısında, kanaaa bckkmedcn, bu konuda Id ydnetmeUk değişikliğiııi Bakanlar KunıIn'na göBderebiliriz" dedi. Kumarhane açma müsaadesini çok daha zorlaştıncı önlem aldıklannı belirten Yilmaz, "Mali güçlcri yeterti olmayan kişilerin girmeaini kıstlayacak formüller armştınyomz" dedi. Daha sonra bir soru üzerine Sinema Video ve Muzik Eserleri Kanunu hakkında açıklamada bulunan Yilmaz normal ve geçici bandrollardan 750 milyon liradan fazla geür sağlandığıru söyledi. Çıplaklar kampı ile ilgili bir soruya "Biz kamp açmavu, bize böyle bir teklif gelirse degerieadiririz" dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear