25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/8 HABERLERİN DEVAMI 4 ŞUBA T 1987 Şoför (Baştarafı 1. Sayfada) riinden motoriu araçlar, hasla ve sakatlann kullanabilcccklcri biçimdc özel düzenekli üretilen ya dfl özel olarak donatılan motosiklet ya da otomobil kullananlar için" 9 ayrı sııufta verilecek. Sürücü belgeleri, sırasıyla Al, A2, B, C, D, E, F, Ü ve H harflcriyle sınıflandırılacak. KURSLARIN SÜRELERt Motoriu taşıt sürücü belgesi almak isteyenler, taşıtlarının cinsine göre "ilkyardım, trafik mevzuatı ve kuralları, direksiyon, motor ve araç tekniği bilgisi dersleri" alacaklar. İlkyardım dersleri 10, trafik mevzuatı ve kuralları 20 ya da 30, motor ve araç tekniği bilgisi 16 ya da 20, direksiyon eğitimi dersleri de 10, 20 ya da 25 saat süreli olacak. KURS AÇMA tZNİ Sürücü kursu açmak ve sınav sonucu sertifika vermek için bakanlığa yazılı olarak başvuran kişi ve kuruluşlara yönetmelikte yer alan koşulları taşımaları halinde izin verilecek. Özel kursların verileceği binaların amaca uygun ve yeterli olup olmadığı valiliklerce saptanacak. BAŞVURU VE SINAVLAR Sürücü kurslarına katılacak adaylardan motoriu bisiklet, motosiklet, traktör ilc hasta ve sakat motosiklet ve otomobillerini kullanacaklann 17, otomobil, minibüs, kamyonet, karnyon, iş makineleri kullanacaklann 22 yaşını bitirmc koşulu aranacak. Sakat araçlarını kullanacaklann okuryazar, öteki sınıf sürücü belgesi almak isteyenlerin de en az ılkokul mezunu olmaları gerekiyor. Kuramsal ve uygulamalı cğitimin verileceği kurslarda, haftada en az 15, en çok 20 saat ders yapılabilecek. Direksiyon eğitimi de günde 2 saatle sınırlandırıldı. Devam zorunluluğu olan her kurs sonunda yapılacak kuramsal ve uygulamalı sınavlarda başarılı olanlar, başvurdukları sınıfın sürücü belgesini almaya hak kazanacaklar. Ancak direksiyon ve ilkyardım dersleri dışındaki derslerin sürelerinin beşte biri oranında devam etmeyenlerin kayıtları silinecek. özel kurslarla öteki kamu kurunı ve kuruluşlarının açtıkları kursların sınavlarına Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın bir temsilcisi de katılacak. Yazılı sınavlara, haklı gerekçeye dayanmak koşuluyla itiraz edilebilecek. Kursa devam eden, ancak sınava girmeyenlerle sınavda başarısız olanlar yeniden kursa devam etmeksizin ve kurs üçreti ödemeden aralıksız 4 dönem sınavlara katılabilecekler. Adaylar isterse sadece başarısız olduklan derslere ücret ödeyerek devam etme hakkına da sahip olacaklar. 4 dönem sonunda da başarılı olamayanlar, ücretli olarak yeniden kurs kaydı yaptırmak zorunda kalacaklar. Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren yönetmelikten önce açılmış bulunan özel kurslar, durumlarını yönetmelik esaslarına göre düzenlemedikleri takdirde sertifika veremeyecekler. tstanbul 11. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 26.1.1987 Tarih 1986/508 Esas, 1987/11 nolu kararı ile Mustafa Fahri Aydın Altınöz olan ismim, Aydın Altınöz olarak değiştirilmiştir. MUSTAFA FAHRİ A YDIN ALTINÖZ Rehîneler Beyrut dışında (Baştarafı I. Sayfada) tutan Hlistin'in Kurtuluşu İçin İslami Cihad örgütü ise rehineleri "Beyrut dışında çeşitli giivenlikli yerlere" naklettiğini bildirdi. Örgüt, önümüzdeki pazartesiye kadar Israil cezaevleıinde bulunan 400 tutuklu salınmadığı takdirde rehinelerin öldürüleceğini yineledi. John F. Kennedy'nin Lübnan açıklarına geldiğini açıklayan ABD Savunma Bakanlığı yetkilileri, uçak gemisine 8 destek gemisinin refakat ettiğini bildirdiler. a.a.'nın haberine göre adının açıklannıasını istemeyen bir ABD Savunma Bakanlığı yetkilisi, hclikopter gcmisi Saipan'ın da hafta sonunda Nimitz'e katılacağını söyledi. Saipan, iki düziniden fazla helikopter taşıyabiliyor. AP ajansının haberine göre, pazartesi VVashington'da Başkaıı Reagan'Ia görüşen İtalya Dışişleri Bakanı Giulio Andreolti, gazetecilerc yaptığı açıklamada, ABD'nin Lübnan'a müdahale edeceğini sanmadığını söyledi. Andreotti, "Başkan Reagan'Ia yaptıgım kontışmada, ABD'nin Lübnan'a müdahaleyi düşündügüne ilişkin bir izlenim edinmedim" dedi. Bu arada ABD Savunma Bakanlığı'ndan bir yetkili, şu aşamada Lübnan'da misilleme yapılacak bir hedefin çok güç olduğunu, ancak imkânsız olmadığını söyledi. Yetkililerin, şu aşamada bir müdahalenin düşünülmediği yolundaki açıklamalarına karşırı ABD yığınağının devam etmcsi, dünyada heyecan yaratıyor. ABD Savunma Bakanlığı Sözcüsü Robert Sims, beş gemiden oluşan vc I900denizci taşıyan bir filonun Ispanya'mn Roto Linıanı'nda beklediğini bildirdi. ABD Deniz Kuvvetleri'ne bağlı üç küçük savaş gcmisi ise Körfczin kuzcyinde devriye gezmeye devam ediyorlar. Ortadoğu Görev Kuvveti'nin bir parçası olan gemilere geçen hafta Körfezin içlerine doğru ilerlemeleri enıri vcrilmişti. Ortadoğu Görev Kuvveti, beş destroyer, firkateynler ve sancak gemisi La Salle'dan oluşuyor. Isı AMI CİHAD Rehineleri Beyrut dışına naklettiğini açıklayan "Kilislin'in Kurtuluşu İçin tslami Cihad" adlı örgüt, önceki gece yarısından sonra Beyrut'ta Batılı bir habcr ajansına gönderilen bir bildiride, "Lübnan'daki Muslumıın halkı korumaya yönelik bu operasyon tamamlandı" diyerek ellerinde rehine bulunduran öteki gruplara da "kendisinin örnek alınmasım" ve rehinelerin daha uygun koşullarda başka yerlere aktarılmasını öncrdi. örgütün bir hafta içinde gönderdiği 4'üncü bildiri olan önceki geceki bildiriye, Amerikalı Profesör Alann Steen'in bir fotoğrafının da ekli olduğu kaydedildi. Örgüt bildirisinde, "örgüt içinde genel seferberlik" ilan edildiği belirtildi ve lslamiyct için çarpışan akımlara, "herhangi bir suldırm püskUrlmek amacıyla, savas durumuna geçmeleri" çağrısında bulunuldu. »ildiride şöyle denildi: "ABÜnin terorizmle ınücadelc elıne ve rehineleri kurtarma bahanesiyle, İslami güçlere karşı bir saldırı hazırlıgı içinde olduğuna ilişkin bilgiler geliyor. ABD bilınelidir ki, doktrinlerinin ve cihadın bilincinde olan militanlarımız, Amerikan kuvvetlerinin gelmesini bekliyor. Lübnan'a saldırıda topraga düşecek her bir şehit için, dünyanın neresinde olursa olsun, 10 Amerikalı öldürülecektir." TERRY VVAITE I.übnanlı Dürzi lider Velid Cunblat, Fransa'daki TFI televizyonuna verdiği demeçte, rehineler konusunda hiç kimsenin bir şey yapamayacağını belirtti. Dürzi lider, rehinelerin serbest bırakılması konusunda Beyrutta temaslarda bulunurken, ortadan kaybolan Anglikan Kilisesi özel temsilcisi Terry Waite'ın kendilerine "bir kişi ile randevusu olduğunu, korunma istemcdigini" bildirerck ayrıldığını ve bir daha da kendisindcn haber alınamadığını bildirdi. BEYRL1 T'TA GENEL GREV Lübnan'da bir süre önce üç Amerikalı ve bir Hintli öğretim üyesinin kaçırılmasını protesto amacıyla başkent Beyrut'un batı kesiminde genel grcv yapılıyor. Kaçırılan öğretim Üyelerinin görevli olduklan Beyrut Üniversitesi'nin yetkilileri ile öğrencilerin çağrısı üzerine yapılan genel grev dolayısıyla şehrin Müslümanların çoğunlukta bulundugu batı kesiminde banka, okul ve işyerlerinin kapatıldığı ve hayatın felce uğradığı bildirildi. Kaçırılanların serbest bırakılmasını istcycn pankartlar taşıyan bir grup öğrenci ve öğretim üyesi de Beyrut1 ta yürüyüş yaptı. Bu arada Reuters Ajansı, rehinelerin serbest bırakılmasını sağlamak amacıyla gittiği Beyrut'ta ortadan kaybolan bir Ingiliz rahibin halen şehrin batı kesiminde tutulduğunu bildirdi. Israil Başbakanı lzac Şamir de Amerikalı rehinelerin kurtarılması amacıyla askeri bir müdahale düzenlenmesi konusunda ABD'de temaslar yapılmadığını söyledi. İspanyol Bakandan öneri: ANKARA (Cumhuriyet Bıırosu) Ispanya Dışişleri Bakanı Francisco Fernandez Ordonez, Türkiye'nin AET'ye tam üyelik yolundaki başvurusuna, "sempati ile baktıklarım" belirtirken, "Türkiye'de tam anlamıyla bir demokrasi oluşturulmadan AET'ye kabul edilmesinin zor zor olacagım" ima etti. Ordonez, Türkiye'de tam demokrasiye 1988 seçimlerinden sonra geçileceği umudunda olduğunu da kaydctti. Ispanya Dışişleri Bakanı Francisco Fernandez Ordonez, Türkiye'de 2 gün süren temasları ile ilgili olarak dün Devlet Konukevi'nde bir basın toplantısı düzenledi. Ordonez, 1972 yılından bu yana Türkiye'ye gelen ilk ispanyol Dışişleri Bakanı olduğunu belirterek, iki ülke arasında ekonomik ve ticari alanlarda işbirliğinin güçlendirilmesinden yana olduğunu ifade etti. ispanyol işadamlarının Türkiye'ye yatırım yapmak amacında olduklarını da bildiren Ordonez, 1523 şubat tarihleri arasında İspanyol işadamlarından oluşan bir kafilcnin Türkiye'ye geleceğini de söyledi. Ordonez, önceki gün Türk yetkilileri ile yaptığı görüşmelerde ekonomik vc endüstriycl konularda anlaşmaya vardıklarını da kaydetti. Ispanya Dışişleri Bakanı Ordonez, Türkiye'nin AET'ye tam üyelik başvurusu ile ilgili olarak ise şöyle konuştu: "Bu konuda uzun görüşmeler yaptık. Başvuruya sempati ile bakıyoruz. Ancak sizlere kendi ülkemden örnek vermek isliyorum. Bizde 1970 yılında demok Once demokrasi, sonra AET MEHMED KEMAL POIİTİKA VE OTESİ Doğıı Akdenizlde eller (Baştarafı I. Sayfada) beklediğini, Kıbrıs Rum yönetiminiıı yayın organı "Eleftherotipia" da doğruladı. Rum hükümet çevreleri, "üslerde kara birlikleriyle çok sayıda tankın hazır durumda olduğunu" kabul ediyor. Onu aşkın Amerikalı gazeteci de, her olasılığa karşı, Larnaka Hava Limanı'nda bulunuyor. Büyük televizyon aygıtlarıyla donatılmış bu gazeteci ler, yazı işlerince, "rehinelerin kurtarılması" veya "daha öneınli bir olay için hazır beklemek"le görevlendirildi. Bu arada Ortadoğu Hava yolları Beyrut Havaalanı'nın kapanmasından sonra Larnaka Hava Limanı'nı kullanmaya başladı. öte yandan a.a'nın haberine göre Kıbrıs Rum yönetimi ise ABD'nin Ortadoğu'da askeri bir harckâta girişmesi halinde Larnaka Havaalanı'ııı askeri amaçlar için kullandırmayacağmı açıkladı. ABD, Larnaka Havaalanı'nı insancıl amaçlar için kullanıyor. Rum yönetimi sözcüsü Voskarides, Lefkoşa'da yaptığı açıklamada, muhtemel bir harekât halinde Larnaka Havaalanı'ndan Amerikan helikopterlerinc kolaylık sağlanıp sağlanmayacağı yolundaki bir soruya şu cevabı verdi: "Ortadoğu'da askeri bir harekâla girişmesi halinde Amerikan helikopterleri ile uçaklanna Larnaka Havaalam'nda .sadece insancıl amaçlar için kolaylık saglamak, hükümetin degişınez siyasetidir." GEÇİTKALE HAVAALANIGİRNE LİMANI Öte yandan "Valentin Rondionof" adındaki bir Sovyet donanma yetkilisi, bir yazısında, "Kıbrıs'ı da, Ortadoğu'daki Amerikan ıısleri arasında" göstcrdi. Moskova'da yeni açıklanan yazıda, "Penlagonun, Türk birliklerinin elinde bulundugu ileri sürülen ve I^fkonıık Hava Üssü olarak tanımlanan Geçitkale Hava Üssü ile Kuzey Kıbrıs'ta deniz ussü olarak tanımlanan yeni Girne Limanı'nı kullanabilecegi" de ileri sürüldü. Bu arada Sovyctler Birliği Büyükelçisi Yuri Fokine, "Moskova'nın Rum larafına ağırlıgını" koyduğuna ilişkin yeni bir davranışta bulunarak, Magosa bölgesindeki Derinya'da oturma gösterisi düzenleyen ve Güvenlik Konseyi Daimi üyelerinin Lefkoşa'daki büyükelçiliklcri önünde yürüyüşte bulunan Rum kadın temsilcilerine, Maraş konusunda yeniden güvence verdi. Sovyet Büyükclçisi, "ülkesinin tuluınunun, BM'nin 1984 mayıs larihli ve 550 sayılı kararı yonuııde olduğunu" teyid etti. Sovyet elçisi BM'nin bu kararına dayanarak, "Maraş'ın herhangi bir bölümünün, kentin yasal sahibi olmayan kişilerin yerleşimine karşı olduğunu" tekrarladı. rasi yoktu. İlk seçimler 1977 yılında yapıldı. AET'ye tam üyeliğimiz ise 1986 yılında onandı Yani bizler hiç kimsenin ülkemizdeki demokrasi konusunda kuşkusu kalmayıncaya kadar bekledik. Sizin ülkenizde de zorluklann en kısa sürede aşılmasını tememni ediyorum. Ayrıca AET'nin şu anda yeni bir iiyeyi hazmetmesi oldukça zor. İJIkcnizin demokrasi yolundaki ilerleyişini ve ticari alandaki başarılannı takdirle karşılıyoruz. Sorunların en kısa sürede çözümlenebilereğini umuyorum." Ordonez, bir gazetecinin Bulgariştan'daki Türklerin durumları ile ilgili sorusuna, "Uygulamalar insan haklarına aykırıdır. Ayrıca meydana gelen olaylar Helsinki nihai senedinin 7. maddesine de aykırıdır" yanıtını verdi. Türkiye, Yunanistan ve Kıbrıs üçgenini kapsayan sorunlar konusıında ise Ordonez, "Her iki ülke de bizim dostumuz. Sorunlann diyalogla çözümlenmesinden yanayız. Bu konuda Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin çabaları var" diye konuştu. Ordonez, IranIrak savaşı ile ilgili bir soruya ise, "Bölgeye Türkiye çok yakın. Sayın Dışişleri Bakanınız durumu gayct iyi biliyor ve kendisi yardım edememekten yakınıyor. Ben islam Ülkeleri Konl'eransı'nın etkili olahileceğini düşünüyordum. Ancak oradan da iyimser bir sonuç çıkmadı" yanıtını verdi. Ordonez, ABD'nin Körfez bölgesine olası bir müdahalesi konusunda da "Körfezde her zaman degişen bir durum var. Şu anda kesin bir şey söylemek oldukça zor" dedi. Yurttaşlığa Saygı... Abdülaziz ve Abdülhamit dönemi baskısından kaçan aydın Osmanlı gençleri bir zamanlar Avrupa'yı doldurmuştu. Fransa, Isviçre ve ingiltere'de barınan bu özgürlük âşığı gençlere Jöntürkler adı verilmişti. Bunlar yurttaşlıktan atılmamışlardı, ama birer siyasal sürgündüler. Bugün de Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde siyasal sürgünlerimiz vardır. Bunlara siyasal sürgün yerine, 'sığınmış siyasal göçmen' demek daha doğru olacaktır. Çünkü Avrupa'nın çeşitli ülkelerine sığınan siyasal göçmenler, 12 Eylül rejiminin türlü uygulamaları sonucu yurttaşlıktan atılma nedenleri, bugün normal mahkemeler önüne getirilse belki ceza bile görmez. Demir Özlü'nün durumunu, avukatı Turgut Kazan hukuk yönünden kamuoyu önüne getirmiştir. Adli yanılgı bile diyemeyeceğimiz bir işlemle karşı karşıyayız. Daha incelense ve aransa nice siyasal göçmenlerimizin durumu da bütün açıklığı ile ortaya çıkabilir. O günlerin ağır baskısı elbette birçok aydınımızı dışarıya fışkırtmıştır. Kimin ne olacağını, kimin ne yapacağını bilmiyorduk kil Bir kargaşa dört bir yani sarmıştı. Televizyonda o günün muktedirleri başka konuşuyor, gazeteler başka yansıtıyor, mahkemeler ağır koşullar altında işliyor, mahpusaneler adam almıyor, işkenceler göz açtırmıyor; böyiesi bunalım geçiren bir ülkede dışarıya canını atan bir oranda kurtuluyordu. Geçende Köln'de oturan ve eşi ile birlikte birer siyasal göçmen olan Hüseyin Erdem'den bir mektup aldım: "Size, yayına hazırlamakta olduğum Ruhi Su'nun çalışmaları dlzlsinden iki plak gönderiyorum. Ayrıca oluşmasına eşimle katıldığımız ve dostumuz Günter Wallraff ile birlikte imzaladığımız 'En Alttakller'i de sunuyorum. Ruhi Su'nun sesini, En Alttakilefi ve yurttaşlıktan atılan bizleri yalnız bırakmayın." Hüseyin Erdem kim, diye soracak olursanız... Bingöl doğumlu (1949). istanbul Hukuk Fakültesi'nde okumuş. 1966'da Fikir Kulüplerinde, Devrim İçin Hareket Tiyatrosu'nda calışmış. Türlü dergi ve gazetelerde yazmış, calışmış. Türkiye Yazarlar Sendikası üyesi. Yurtdışına çıkmak zorunda kalmış. Şimdi Ruhi Sunun yaşamı ve sanatı üstüne Batı Alman radyolarında yayınlar yapıyor. Tiyatrosu, yazıları, kitaplan ile Almanya'da, gurbette bile yeteneğini ve sanatını gösteriyor. Lektör olarak dersler veriyor. Hem Alman Gazeteciler Birliği'nin hem de Dünya Gazeteciler Birliği'nin üyesi. Bir siyasal göçmen olarak yad ellere düşmüş bir kişi daha ne yapsın? 12 Eylül koşulları altında karaya vurmuş balık gibi çoğu yurttaşımız kendini dışarlarda buldu. Çağrılar, radyo bağırtıları, resmi seslenişler arananların kulağına ulaşamadı. Böylece yurttaşlıktan oldular. Peki bunca insanın yurttaşlıktan olmasının bir çözümü, bugünün koşulları içinde yok mudur? Bir çözüm yolunu Prof. Dr. Aysel Çelikel gösteriyor: "Klşlyi vatandaşlık hakkından yoksun bırakacak kadar ağır ceza, daha sağlam hukuki güvenceye bağlanmalıdır. 12 Eylül dönemlnln koşulları içinde getiıilmiş olan bu değişikliğin, demokratik rejime dönütdükten sonra kaldınlması ve hükmün doyuma getirilmesi ve bu nedenle işleme tabi tutulmuş olanların geçici madde ile vatandaşlığa alınmalarına olanak verilmelldir. En azından yapılacak değişikliğin, vatandaşlığın kaybettirilmesi halinln belli ağıriıktakl sayılı suçlar için ve hükmün yerine getirilmesi amacına yönelik olarak yeniden düzenlenmesl uygun olacaktır." Kişinin malları konusuna gelince... Yurtdışına kaçmış, gelemeyen fakat buradaki mallarını güvenlik altına alan nice siyasal kişiler biliriz. Yasa çoğuna ayrıcalıklı klşiler olduklan için işlemez. işlerse de çıkarları doğrultusunda işler. Peki, benlmsenmeyen siyasal göçmenlerin malları ne olacaktır? Prof. Aysel Çelikel, bunlara da bir çözüm getirmiştir: "Malların tasflyesi ile ilgili olarak getihlen hükmün de kaldınlarak kazanılmış hakların korunması esasının kabulü gerekir." Bir an önce demokrasi... Çözüm, demokrasi içinde kolay bulunur. PerIe:İncirlikNATO (Baştarafı 1. Sayfada) tikoııomik İşhirliği Anlasması'nı sonuçlandıran ve Reagan yönetimi adına parafe eden Perle'ün istifasına, Münih'ıeki NATO toplanıısında geçen hafta yaptığı konusmu, neden olarak göstcriliyor. Perle, bu konusmasında Avrupalı müttefikleri alışılmadık ölçüde ağır dillt1 Mivlaııııs, Sovyetler' karsı gcrcğince katı durmamakla elestirnıisti. Perle'ün bu konuşmasının hemen arkasından Beya/ Saray'ın bir açıklama yaparak Başkan Reagan'ın so/ korıusu kunusmayı destcklcmediğini beliılıncsı olağanüstü bir davıanış olarak nitelendiriliyor. Beyaz Saray'ın Perle gibi usl düzeyde bir yetkilinin uluslararası bir konlcransla yaptığı konuşma için,"Rnlar yönelimin dUşünccsi değildir, kendisinin ki^iscl l'ikridiı" denıesi alışılmadık bir olay olarak nüelenmekte... VVashington Post gazelesinin haberine göre,Perle, Savunma Bakanı VVeiııberger'e yakında istifa edcccğini duyurmuş bulunuyor. Yeıkililer, VVeinbergeı'iıı de Perle'ü son çıkışından hosnut kalmadığını, iltifak için "yararh" olmadığı görüşünde olduğunu belirtmektc. Bu arada istifası konusunda hcnüz Avrupa'da bulunan Perle'ü görüşünün öğrenilemtdiği bildiriliyor. Ankara Büromuzun haberine göre, Richard Perle, TV'dcki "32. Giin" programında Mehmel Ali Birand taıafından kcndisinc yöneltilen soruları yamtlarken, "tnciriik Üssü'nün sadece NATO çerçevesinde kııllanılulıik'ce)Jini" söyledi. Perle, "Başka amaçlardıı kııllanmak üzere ne planlarımız var, ne de bu konuda Türkiye'ye herhangi bir oneride bulunduk" dedi. ABD Temsilcileı Meclisi Silahh Hizmctlcr Komisyonu üyesi Demokrat millelvekili Sthroder ise, "Türkiye'nin kaygılanmak yerine, meseleItrini Kongre'ye gelerek bu/al anlalınusının cuk dahu iyi olacagım" vurguladı. Schröder, "Acıkça konuşmak Kerekirsc, I iirkiye'nin Kongre'dcki meselelerinden biri, si/in KonKre'yle direkl lenıas kurmak yerine, Savunma Bakanlıfjı'na ağırlıgı vermenizdir" biçimiııde konuştu. Perle, "Aniden büyük bir kri/ çıkıverirsr vt I ürkiye'den izin almaya, daııısmaya vakliniz olına/sa'.'.." ANKARA'dan YALÇIN DOĞAN (Baştarafı 1. Sayfada) rand'ın sorıtsu üzerine Amerikalı milletvekili Schröder, Amerika ile ilişkilerinde "Türkiye'nln yanılgısını" dile geliriyor: "Kongre ile temas kurmak yerine, siz askerlerle temas kuruyorsunuz ". Bu sözler, gerçekte "TürkAmerlkan IUşkilerînin özünü" sergiliyor. Türkiye'de gelmiş geçmiş lüm siyasal iktidarların Amerika'ya bakışındaki hatayı vurguluyor. Geçmiş iktidarlarda olduğu gibi, bugün de Özal hükümeti "Amerika'ya Pentagon penceresinden" bakıyor. Tilrkiye, Amerika ile ilişkilerini Amerikan Savunma Bakanlığı aracılığıyla yürütüyor. Oysa, Türkiye'de sivil bir iktidar var. Iktidarlar, elbette diğer ülkelerdeki iktidarlar ve onlann bakanlıklan ile işyürütecekler. Ama, işyürütürken belli bir bakanlığa ağırlık tanımayacaklar. Hele de bu Amerika olursa, ikili ilişkileri "uğırlıkla Pentagon gözünden" izlemeyecekier ve ona göre değerlendirme yapmayacaklar. İraıula Lraklı pilot linç edîldi BAGDAT/TAHRAN (AP) lran dün sabah Irak'ın başkcnti Bağdat'a bu yılın sekizinci füze saldırısını yaparken, Arak kenti yakınında uçağı düşürülen ve paraşütle atlayan lraklı bir pilot, "Irak'ın lran kentlerine yaptığı saldırıların öcünü almak amacıyla" halk tarafından linç edildi. Bağdat radyosunun bildirdiğini göre Irak'ın başkenti Bağdat'a dün TSl 05.00 sıralannda karadan karaya ateşlenen füze, başkentin sivil yerleşim bölgelerinc isabet etti. Radyo, saldırıda çok sayıda da lraklı sivilin öldüğunü ve binaların yıkıldığını haber verdi. İran Resmi Haber Ajansı İRNA'nın bildirdiğine göre, lran kentlerine karşı yapılan bombardıman sırasında düşürülen bir Irak uçağının piiotu, paraşütlc atlamayı başardı, ancak Arak kenti halkı tarafından yakalanarak linç edildi. İRNA, Irak'ın ftnceki günkü hava saldmlarında 68 öğrencinin öldüğunü, lran'ın saldırıya katılan uçaklardan ikisini Kerbela6 operasyonu bölgesindc düşürdüğünü haber verdi. Ajans ayrıca lran bombardıman uçaklarının Irak'ın Al Amara kentindeki askeri ve ekonomik hedeflcri vurduklarını bildirdi. İRNA'ya göre, hava saldırısında BasraBağdat anayolu üzerindeki kcntte ağır hasar meydana geldi sorusuna şu karşılığı verdi: "Hayır, hayır. Yanlış bu. Mullaka zaman hulmamı/ ı>erekir. /.ira, mecburuz. Bizim larafımızdan kabul t'dilmemiş bir kısıtlama var. LSIeri kullanmadan önce mııtlaka Türkiye'ye danışmamız gerekir." Temsilciler Meclisi üyesi Schröder ise, "Yeni Knngre'nin TUrkiye ile ABD arasındaki Illşkileri nasıl etkileyecegl" yolundaki soru üzerine, "Türkiye, incitmek isledigimiz bir ülke değil. Ama si/in de ııtangaç davranmamanız lazım" dedi. Schröder, şiındi tum laratların görüşünü alabilmek için ön oturumlar dü/enleıneye başlayacaklarını belirterek, sözlerini söyle sürdürdü: "Kongre yerine, daha çok askerlerle ilişki kıırııyorsıınıı/. Bi/im uskerlerimiz kendilerini nedense Cumhuriyelçilere daha yakın gorürlcr. Oysa sizleri rahatsız eden olnvlardan biri sayılan F.rmeni lusarılarının arkasında kinı var? C'umhuriyetciler. Buşkanın kendi eyalelinden vali olan cumhuriyetçi Dökmeciyan liderligi yapıyor. Şayet Başkan Reagan onu konlrol edemiyorsa, neyi konlrol edecek? Bülün bıınlar sizi korkııtmak için söyleniyor. Onun için Türk halkı Konure'ye başka bir gözle baknıulı. Demokrallar arasında sandıgınızdan çok fazla doslıınu/ var." Schröder, "Askeri yardımlar konusunda Türkiye'nln islediğini elde edip edemeyecegi" sorusıınu da şöyle yanıtladı: "Türkiye'nin NATO holgeslnin ne kadar güç bir mahallesindr olurdugunu ve fedakârlıklarını herkes biiiyor. Ancak bütçemizde güçlügümü/ var. Türkiye ile degil. Biz bu ülkede sarhoş deni/ciler |>ihi para hurcıvoru/. Artık bu gidişe dur deyip, bülçemizi dengelememiz lazım." ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL "Sekiz aydan bu yana" Soru: 20 yıl gibi uzun bir çalısma dönemi sonunda yaşca emek1111(1 hak etmiş bir sigortalı olarak sonınum şudur 8 ay önce gereken formlan doldurarak ve gereken formaliteleri de yerine getlrerek emekliliglml istedlm. 20 yıllık slgortaulık süresi içinde yalnızca btanbul'da 5.600 gttn prim ödemiş durumdayım. Aynca üç buçuk yd da bir başka kentte (1.260 gün) olarak toplam 6.800 günden fazla prim de ödemiş durumdayım. Bülün araştırmalanma ragmen emekliligim hfllfl gelmedi. Sekiz aydan beri işsiz, güçsüz ve perişan bir haldeyim. Kimse de bizimle ilgilenmiyor. Benden çok sonra emekliligini isteyen arkadaşlanmın emeklilikleri geldi. Acaba bu ayncalık nedendJr? R.G. • İSTANBUL yüksek ticaretliler dünyası AYLIK DERGİ SAYI 8 ŞUBAT 87 İKTİ8AT MUHASEBE • VEROİ SİGOHTA • BANKA İÇİNDEKİLER • Ölçumlemeye Karşı ttiraz ve Yargı Yoluna Başvurma/13 ARIF AYTÜRK • Dışsatımı Destekleme önlemlerinin DüşUndürdükleri/12 Doç. Dr. TAMER IŞGÜVEN • Karar Vermek/16 Mali MUşavirlik örgütünün Vergi Yönetimine Yardımcı Olma Fonksiyonu/18 Dr. OSMAN PEHLİVAN • Bilgısayar Yazılımı/23 H. YILMAZ ORUN • Emlak Pazarlamasında Sorunlar ve Çözum Yollan/28 AZMİ SARIBAY • Amortismanlar/33 MEHMET IŞILTAN • Vergi MUkelleflerine Uyarılar/40 Prof. Dr. SELÂHATTİN TUNCER • OPEC'te Son Gelişmeler ve Petrolde Fiyat Istikranna Doğru/47 Dr. SUAT OKTAR • Sıra Ücretlilerin Iktısadi Guçlcrinin Artıınlması mı?/56 AHMET ÖZDEMİR • KüçUk Çiflçi Muaflıgı/60 TANER ÇABUK • Gelir Vergisi Kanununda Beyan Esası ve Gelirin Toplanmasına llişkin DUzenlemeler/61 A EDİP KIZILDERELt • Ambalaj Maddesi Olarak Birden Fazla Kullanılan Boş Kaplar ile llgili Değerleme ve Muhasebe lşlemleri/65 Dr. HAl.UK SÜMER • Konut Edindirme Yardımı/72 VEYSI SEVİG • Geçen Günler/78 SEDAT DİRER Abone Bedell ve Şartları: Yıllığı 9.900 liradır. Dış Ulke abonelerine posta Ucreti farkı eklenir. Abone bedcllerının: Yapı ve Kredi Bankası Bomonti Şubesindeki 920029 No. veya Akbank T.A.Ş. Utanbul Merter Şubesindeki 4528 numaralı Yüksek Ticaret Mezunları Derneği hesabına havale edilmesi ve havale bedelinin alındığını gOsteren banka ınakbu/unun bir ürneğinin "Yüksek Tlcaret Mezunlan Dcrnegi Silahşör Caddcsi No: I ŞişliİSTANBUL" adresinegönderilmesigerekmekledir. Abone bedeli Posta Havalesi ile de Dernck adresine gönderilebilir. Amerikalı milletvekilinin söylediği bu. "Sivil bir rejimden" beklenen de bu aslında. Bugüne dek yıllardır Türkiye, Amerika ile ilişkilerinde ne yapıyor?.. Beyaz Saray ya da Pentagon ile işbirliği arıyor. Amerikan yönetimi işine gelmediği bir konuda lopu Kongre'yeattığında, Türkiyedeki siyasal iktidarlar çaresiz kalıyor. Çünkü, Amerikan yönetimi, "Ben Kongre'ye karışamam"diyor. Türkiye de, Kongre ile hiçbir diyalog kurmadığı için çaresiz ortada kalıyor. Oysa, bunun tam tersini öneriyor Amerikalı hanını milletvekili. "Siz Kongre ile işbirliği yapın" diyor. Böylelikle, belkide doğrudan milletvekilleri ya da senatörlere anlatıtacak sorunların A merikan yönetimine Kongre yoluyla yansımasının "daha verimli sonuçlar yaratabileceğine" işaret ediyor. Amerikan yönetimi "Ben Kongre'ye karışmam" diye aradan çekilebilir. Ama aynı yönetim Irak da, Türklran sınırı yakıKongre'nin baskısı karştsında nındaki bir enerji santrali ile ya"artık bir gerekçe bulamaz" hakıt deposunun Irak uçakları tale gelebilir. rafıııdan bombalandığını duyurBu işin pratik yörıu. Yani, sodu. runların çözümüniin Kongre'den ABUİRAN GERtLEDİ geçmesi gerektiği ve bunun "daABD Dışişlcri Bakanlığı, Irak ha kolay ve verimli bir yol" olgüçlerinin, Basra bölgesinde lran duğu yönü. Kuvvetleri'ni "biraz gerilettiğini" Ikinci yönü daha önemli. "Siöne sürdü. viller olarak, bizler, gelin birbiBM'YE AÇIKLAMA rimizle ilişki kuralım" diyor lran, Irak uçaklarının geçen A merikalı m i/let vek ili. cumartesi günü ülkenin kuzeybaAslında, bu sözleriyle kendi tısındaki Urumiye kentine düülkesındeki yönetime de bir eleşzenledikleri hava akuılarında 400 tirigetirmiş oluyor. Ama, Türkisivilin öldüğunü, 1000 kadarının ye'yi de uyarıyor. da yaralandığını BM'ye bildirilAmerikalı milletvekilinin sözdi. lran'ın BM nezdindeki temlerini Türkiye.sonyıllardae/yorsilcisi Recai Horasani, BM Ge damıyla yakalamaya çulıştı. nel Sekretcri Javier Perez de CuTürkiye "Kongre ile ilişkilerin ellar'a sunduğu mektupta, Irak'önemini" yeni yeni kavrumaya ın bu eylemlerini sürdürmesi ve başladı. Bu nedenle son yıllarda uluslararası topluluğun ".sorıımKongre üyeleri ile görüşmeler suzca sessizliğini" sürdürmesi sıklaştı. halinde geniş çaplı misillenıeye Ama, bunun "henüz girişecekleri yolunda uyarıda buyetersizliği" belirtiliyor Amerilundu. kalılar tarafındun. öte yandan a.a.'nın haberine göre, ABD Savunma Bakan Yardımcısı Richard Perle'ün isiifa cımek islediği ileri suruldu. VVashington Post gazctcsi, kimliğini avıkluınadığı Amerikan kaynaklarına dayanarak verdiği haberde, Perle'ün, istila niyelini Savunnuı Bakanı C'aspaı Weinberger'e ilelligiııi yu/.dı. Gazete, Amerikan yöneıiminin, silahlaı:n konırolü konusunda önde gelen so rumlularından hiıi olan Perle'ün "her an" istitasını sunabileceğini öne sürdıı. Imam nikâhlı evliliğe ceza (Baştarafı 1. Sayfada) suçu konusunda kadınerkek eşitliği de sağlanıyor. ön tasarıda 1518 yaş arasındaki küçükleri "fuhşa tcşvik" etme suçunun cezası 9 aydan 20 aya kadar hapis olarak öngörülüyor. Aynı suç için bugünkü yasaya göre "2 yıldan aşağı olmamak" kaydıyla hapis cezası veriliyor. Bugünkü yasa 18 yaşını dolduranları "fuhşa leşvik" edeıılere "6 aydan 2 yıla kadar" ceza öngörürkcn, ön tasarıda aynı sııçun cezası"6 aydan 1 yıla kadar hapis" olarak belirlenıncktedir. Yürürlükteki yasaya göre "kadın ve crkck kaçırma" eylemine "3 yıldan 10 yıla kadar agır hapis" verilebiliyoı. Öntasan,aynı eylem için "3 yıldan 6 yıla ka> dar hapis cezası öngörüyor. Evli bir kadını kaçıranın cezası bugünkü yasaya göre" 7 yıldan aşağı olmamak kaydıyla ağır hapis cezasıyken, ön tasarıda aynı eylem için verilebileeek en üst ceza sınırı 7 yıl olarak saptanıyor. Reşit olmayan bir küçüğün kaçırılması halinde bugünkü yasanın öngördüğü ceza "5 yıldan 10 yıla kadar" ağır hapisken, ön tasarıda bu suçlar için de ceza indirimleri getiıilerek, ceza en az 5 yıl, en çok 8 yıl olarak sınırlanıyor. Bugünkü yasaya göre "6 aydan 3 yıla kadar" olan /iııa suçunun cezası, ön tasarı ile "6 aydan 2 yıla kadar" iiidirilirk.cn, /i na suçunda kadın erkek eşitliği sağlanıyor. Bugünkü yasa, kadın vc crkck zinası için ayrı ayrı koşullar arıyor. Yasanın 440. maddesinde "zina eden kan"; 441. nıaddesinde de "başkası ile karı koca gibi geçinen koca" ile ilgili hükümler içeriyor. Bu hükümlere göre kadının bir ke? zina halinde yakalanması, cezalandırmak için yeterli sayılıyor. Erkeğin zina suçıınıı işlemiş sayılması için "başkası ile evli olmayan bir kadın ile" karı koca hayatı yaşanıası gerekiyor. Ön lasarı, bu ayrımı kaldırarak "zina eden eş"e ceza verilcceğini öngörüyor. Bu durumda, kocanın zina suçundan malıkuıu olınası için başkası ile evli olmayan bir kadın ilc karı koca hayatı yaşaması koşulu aranmayacak. Ön tasarının zina ile ilgili maddesinde ayrıca, zina eylemine eşinin zorıı ile sürüklenen kadına ceza verilmeyeceği de öngörülüyor. Aralarında evlenme olmaksızın dini evlenme töreni yapanlar için ön tasarıda "2 aydan 6 aya kadar hapis" cc/ası da gctiriliyor. Ön tasarıda, "gerici birleşmeler" başlığındaki madde dışında ayrıca din duygularmı vc dince kutsal kavramları kııllana rak "siyasi veya şahsi menl'aal veyahııl nüfıız sağlamak" da yaptırıma bağlanıyor. Bu suç için öngörülen ceza 2 yıldan 5 yıla kadar hapis. Suçuıı basın yoluyla islenmesi halinde ceza yarı oranında arttırılıyor. YANIT Sosyal Sigortalar Kurumu'nca bağlanan aylıklann gecikmesinden yakınanların sayısı azımsanmayacak boyuttadır. "Tahsls taleplerinin 60 gün içinde sonuçlandırılması"na ilişkin 2957 sayılı genelgede "sigortalı ve hak sahiplerinin en geç 60 gün içinde sonuçlanması için" öneriler yapılmıştır. Bu önerilerden biri de şöyledir: "Tahsis öncesi hazırlık çalışmalanna hız verilecek ve açılmamış sigortalı dosyalan bir an önce açılarak işe giriş bildirgeleri ve sigortalı hesap dosyalarına konulacaktır." Ancak, bugüne değin "genelgeler" ve önerilerle sonuç değişmemiş ve aylıklann geç bağlanmasından yakınmalar süredurmuştur. Kuşkusuz bu gecikmelerin birçok nedenleri vardır. Biz bunlardan daha önce de üzerinde durduğumuz birinden söz etmek istiyoruz. Daha önce de değindiğimiz bu konu "sigortalı hesap kartlan"na ilişkindir. Sosyal Sigortalar Yasası'nın "hesap kartlanna yapılacak itiraz"a ilişkin 119. maddesi aynen şöyledir: "Madde 119 Sigortalı hesap kartları ve muhteviyatı hakkında kuruma yapılacak itirazların yazı ile bildirilmesi gerekir. Bu hesap kartları ve muhteviyatına: a) lşveren tarafından düzenlenerek verilmesi gereken hallerde, çalışan takvim yılından, b) Kurumca düzenlenerek verilmesi halinde, sigortahiarca aündığı tarihten, Üç yıl geçtikten sonra yapılacak itirazlar dinlenmez" Sosyal Sigorta lşlemleri Tüzüğü'nün 15. maddesinde de "Madde 15 Malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri hesabına esas tutulan kazançlar toplamı ile prim ödeme gün sayılannı göstefmek üzere, kurumca her sigortalı için (hesap kartı) doldurulur. Bu hesap kartlarının birer nüshası istek halinde sigortalılara verilir" denilmektedir. Bizce bu hesap kartlarının verilmesi "isteğe bağlı" olmaktan çıkanlıp, "zorunlu duruırTa getirilmelidir. Böylece, her sigortalı bir takvim yılı içinde primlerinin "kaç gün" ve "kaç lira" üzerinden ödendiğini açık ve seçik olarak görebilmelidir. Böylece bir ölçüde "kaçak sigortalı" çalıştınlması önlenebilecek ve bunun yani sıra da her sigortalı primlerinin gerçek ücret i üzerinden mi yoksa "asgari ücret "ten mi ödendiğini anlayacaktır. Böyle bir uygulamaya geçilmesi kanımızca aylıklann geç bağlanmasından yakınmaları da büyük ölçüde önleyecektir. AMBASSADE DE BELGİQUE Cherche un licentice en sicences economiques ou porteur d'un diplöme equivalent pour section commerciale ambassade. Emploi requiert connaissance parfaitc du français, une bonne notion dc l'anglais et la volonte de reussir. La connaissance du neerlandais constituerait un atout supplemantaire considerable. Le candidat doit avoir accompli son service militaire. Prierc introduirc candidature avec curriculum vitae complet, eventuelles references et photographe a adresser sous pli ternıe a Monsieur A. Cattceu» Nenchatun Caddesi 109 Ga/iosmanpaşa Ankara.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear