23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
12 ŞUBA T 1987 EKONOMİ CUMHURtYET/9 TÜRKİYE'den Bankalara yeni kolaylık nkara (a.a.) Bakanlar Kurulu, bankaların gecikmiş alacaklarma karşüık aynlması zorunluluğu uygulamasında bankalar lehine değişiklik yaptı. Gecikmiş alacakların kur farklanndan oluşan bölilmü için karşılık ayırma uygulamasmdan vaz geçildi. özel kanun hükümlerine göre verilen krediler ile kamu iktisadi kuruluşlanna açılan kredilerden zamamnda ödenmeyenler için karşılık aynlması zorunluluğu kaldınldı. Bakanlar Kurulu'nun dünkü Resmi Gazete'de yayımlanan ve 31 Aralık 1986'dan geçerli olan karara göre, nakti olarak açılmayan kredilerden zamamnda ödenmeyenler için indirimli karşılık oranı uygulanacak. Bu tür krediler için normal karşılıkların yüzde 40'ınm aynlması yeterli saytlacak. Banka kârları patladı Geçici veriler, bazı bankaların 1986 'da kârlanm 2030 kat arttırdığını ortaya koydu. Bankacılık sektöründe toplam kâr 400 milyarın üzerinde. Yabancı bankalar genelde önemli bir kâr artışı sağlayamazken, Amerikan Bankası Citibank, kârınt yaklaşık 4 kat yükselterek 10.5 milyara ulaştırdı. Kârlılık sıralamasında Akbank birinci olurken, Vakıflar Bankası da kamu bankaları arasında 30 milyar lira ile en yüksek kârı sağladı. NECMt ÇELİK Bankalar 1986 yılında tam anlamıyla bir kâr patlaması gerçekleştirdiler. Bazı bankaların kârlan bir önceki yıla kıyasla 2030 kata varan artış gösterirken Akbank, 85 milyar lira ile kâr rekorıı kırdı. Geçici veriler, Türkiye'de faaliyet gösteren 50'yi aşkın yerli ve yabancı bankanın toplam kânnın 400 milyarın üzerinde olduğunu ortaya koyuyor. Ekonominin en sorunlu ve aynı zamanda en fazla yakınan sektörü olarak görülen bankaların, birbiri ardına acıklanan parlak bilançolar karşısında, 1986'da hiç de kötü bir dönem geçirmedikleri anlaşılıyor. Sektörün en büyük iki bankası, tş Bankası ile Ziraat Bankası'nın yılsonu bilançoları belli olmadığı icin bankalar arasında kesin bir kârlılık sıralaması yapılamıyor. Ancak, 1985'e kıyasla kârını yüzde 200'ye yakın bir oranda arttıran Akbank'ın kârlılık sıralamasında birinciliği kesinleşti. Akbank'ın kârı aynı zamanda kendisine en yakın bankaların kânnın neredeyse iki misli üzerinde bulunuyor. 1985 yılını 32.2 milyar lira kârla kapatan tş Bankası'nın 1986'da da bu düzeye yakın bir kâr elde ederek ikinci sırada yer alacağı anlaşılıyor. Karşılıkların ayrılmasından sonra 30 milyar civarında bir kâr elde ettiği öğrenilen Vakıflar Bankası'nın da genel sıralamada üçüncü, kamu bankaları arasında da birinci olması bekleniyor. Üç büyük özel bankadan biri olan Yapı ve Kredi Bankası ise 1985'e kıyasla kârını 4 kat arttırarak 25 milyar lira düzeyinde bir kârlılık düzeyine ulaştı. Böylece, Sabancı Grubu'nun Akbank'ı ile Çukurova Grubu'nun Yapı ve Kredi Bankası arasındaki "ezeli rekabet"te değişen bir durum da olmadı. Hangi banka ne kadar kar etti (milyar TL) 1985 Bankalar 1986 (*) Akbank 26 7 850 Vakıflar Bankası 30.0 94 60 Yapı Kredi 25 0 . . Garanti Bankası . 0 567 172. 59 . 14 0 Uluslararası 2.4 Şekerbank 14 0 12 0 . . .0.603 Pamukbank . 105 . 26 Citibank Koç.Amerlcan Bank 70 73 .55 24 İktisat Bankası .... 40 24 Egebank T.Ekonomi Bankası 3; ... 25 • 1986ya ilişkin kfiı rakamları geçici ve ' vergi oncesidir. Bir önceki yıl 500600 milyon liralık sembolik kârlarla idare eden iki büyük özel bankanın kârları 1986'da olağanüstu bir tırmanış kaydetti. Çukurova Grubu'nun ikinci bankası olan Pamukbank 1985'e kıyasla kârını 20 kat arttırarak 12 milyar liraya çıkarttı. Doğuş Grubu'na ait Garanti Bankası ise bir önceki yılki 567 milyon liralık kârını 1986 yılında 30 misli katlayarak 17 milyarın üzerine ulaştırdı. Az şubeli olan ve dış ticaretin finansmanını kendilerine uzmanlık alanı secen yerli ve yabancı bankalar cephesinde ise durum farklı bir tablo sergiliyor. KoçAmerican Bank 11 aylık bilanço döneminde 1985'teki kârlılık düzeyini biraz aşarken, diğer Amerikan Bankası Citibank'ın kân önemli artış gösterdi. 1985 bilancosunu 2.6 milyar lira kârla kapayan Citibank geçici verilere göre, 1986'da 10.5 milyar lira kâr sağladı. Edinilen bilgiler, diğer yabancı bankaların 1986 yılını "önemli bir kâr artışıyla" kapatamadıklanna işaret ediyor. Bu gelişmede özellikle dış ticaret hacminin yerinde sayması ve döviz sorunlarının ağırlaşması karşısında işlem alanlarını genişletememelerinin payı büyük oldu. Dış ticaret alanında faaliyet gösteren Uluslararası ile iktisat Bankası'nın kârları da artış gösterdi. tktisat Bankası bir önceki yıla kıyasla kârını iki misli arttırarak 5.5 milyar liraya çıkarmakla birlikte 4 milyar lira civarında bir karşılık ayırdığı için kârlılık oranı düştü. Çukurova Grubu'nun üçüncü bankası llluslararası ise 5.9 milyar lira olan kârını 1986'da 14 milyar liraya vardırdı. Acıklanan bilançolar Üzerinde yaptığımız incelcmeler, bankaların 1986'da da kârlarının önemli bir bölümünü Hazine'nin çıkardığı bono ve devlet tahvillerinden sağladığını ortaya koydu. Bankalar, menkul kıymetler sayesinde kârlılık düzeyini önemli ölçüde arttırırken büyük bir vergi yükünden de kurtulmuş oldular. öyle ki, bankaların vergi öncesi ile vergi sonrası kârlan arasındaki fark da bu nedenle alabildiğine daraldı. Bankalar esas faaliyet alanını oluşturan para alıp satma işinden 1986'da da fazla bir kazanç sağlayamadılar. Ancak çeşitli aracılık işlemlerinin oluşturduğu ücret ve komisyon gelirleri, kârlılığı etkileyen esaslı bir unsur oldu. Akbank 85 milyar lira ile 1986'da kâr rekortmeni oldu ISCININ EVRENINDEN ŞÜKRAN KETENCİ DİSK'in 20. Yılı DİSK'in kuruluşunun 20. yılı yarın uluslararası sendikal kuruluşların temsilcilerinin katılacağı bir kokteyl ile kutlanacak. 12 Eylül harekâtı ile faaliyeti askıya alınan DİSK ve bağlı sendikalar ve yöneticileri hakkında istanbul Sıkıyönetim Komutanlığı 2 Nolu Askeri Mahkemesi'nde 6 yıl süren yargılama, DİSK'in kapatılması ve 264 yöneticisinin mahkumiyet kararlarının verilmesi ile sonuçlandı. Kapatma ve mahkumiyetlerin gerekçesinin ancak bir yıl kadar sonra hazırlanacak 7 bin sayfa civarında bir kitapçıkla tamarnlanacağı belirtiliyor. Gerekçenin açıklanmasından sonra, ancak DİSK yöneticileri Askeri Yargıtay'a gerekçeli itirazlarını yapabilecekler. Askeri Yargıtay kararma bağlı olarak belki de yargılama yenilenecek. Yani DİSK'in geleceğinin belirlenmesi bu tempo ile belki de 810 yıla varan. dünyada örneği pek görülmemiş uzun bir yargılama sürecinden geçmiş olacak. Yüzbinlerle üyesi olan bir işçi konfederasyonunun, hukuken açık, fiilen kapalı konumu belirsiz bir süre daha böylece sürecek. istanbul 2. Nolu Sıkıyönetim Mahkemesi'nin 23 Aralık 1986 tarihinde verdiği DİSK'İ kapatma ve yöneticilerini mahkum etme kararından sonra yarın kutlanacak DİSK kuruluş yıldönümüne dünyanın bilinen bütün önemli uluslararası sendikal kuruluşlarının üst düzey yöneticilerinin katılmasının özel bir önemi ve anlamı var. 12 Eylül harekâtının ardından DİSK'in faaliyetlerinin durdurulması ve yöneticilerinin tutuklanıp yargılanmaya başlanmalarından bu yana dünya sendikal hareketi DİSK'le çok yakından ilgileniyor. DİSK'in değil, Türklş'in üye olduğu Hür Dünya İşçi Sendikaları Konfederasyonu ICFTU'dan başlayarak, bilinen bütün uluslararası sendikal kuruluşlar ve hükümet işçi işveren üçlüsünün temsil edildiği Uluslararası Çalışma Örgütü ILO, DİSK'in faaliyetinin askıya alınması, yöneticilerinin yargılanması uygulamalarına karşı çıktılar. Türk hükümetine gönderdikleri saytsız mektup ve yaptıkları başvurularda, genel kurullarında, toplantılarında aldıkları kararlarda DİSK ve yöneticilerine yönelik uygulamaları protesto ettiler. Tutuklu oldukları süre içinde, heyetlerle Türkıye'ye gelip duruşma izlediler, hapishane koşullan ile ilgilendiler, hapishanede ziyaret ettiler, ailelerine yardımcı olmaya çalıştılar ve yöneticilerin serbest bırakılmasını, DİSK'in açılmasını istediler. Avrupa işçi Sendikaları Federasyonu, DİSK'in 12 Eylül öncesi üyelik başvurusunu değerlendirerek DİSK'İ, Türkiye'de fiilen kapalı ve yöneticileri tutuklu iken üyeliğe aldı. Baştürk'ü yönetim kurulu üyesi seçti Uluslararası sendikal kuruluşlar ayrıca AET, ILO ve insan Hakları Komisyonu başta olmak üzere çeşitli uluslararası kuruluşlara, DİSK yargılaması ve sendikal haklar kısıtlaması gerekçeleri ile Türkiye aleyhine bazı yaptırım gücü olan kararlar da alınmasını isteyen başvurularda bulundular Yarın, üst düzey yöneticilerini göndererek DİSK'in kuruluş yıldönümü kokteyline katılmaları, DİSK1 in kapatılmasını ve yöneticilerinin mahkum edilmelerini öngören sıkıyönetim mahkemesı kararma karşı bir tepki olarak açıklanıyor. 100 milyonlarla işçi örgütlenmesını temsil eden 19 uluslararası sendikal kuruluş, sendikaların kapatılması ve sendikacıların yargılanarak mahkum edilmeleri girişimini, sendikal haklara indirilmiş ağır bir darbe olarak yorumluyor ve buna karşı tepkilerini sürdürüyorlar. 13 Şubat 1967'de Türkiş içinde sendikal anlayışta doğan görüş farklılıklarının bir ürünü olarak, kimilerine göre Türkiş yönetimi tarafından dışlanarak, ayrılmaya zorlanarak, kimilerine göre de kendi istemleri ile ayrılarak Türkiş'ten kopanlar tarafından DİSK kuruldu. DİSK'in kuruluş bildirgesinde, ilk tüzüğünde göze çarpan daha sonraki tüm tüzük, görüş ve eylemlerine yansıyan sendikal anlayışı "DİSK'in sınıf ve kitle sendikacılığı ilkeleri" içinde açıklanıyor. Yargılamada suçlama konusu edilen DİSK ilkelerinin, tüzüklerinin, sendikal anlayışının içeriğine hiç değinmeden, işçinin yaşam pratiğinde, Türkiye'deki sendikal pratik içinde DİSK'in yerine, gelışmesıne şöyle bir göz atalım: Kuruluşu ile birlikte, siyasal iktidarlar ve çoğunluk işverenlerce istenmeyen sendikal örgütlenme olarak ilan edilen DİSK üyesi sendikalar, örgütlenme çalışmalarında sürekli zor ile karşı karşıya kaldılar. DİSK'e bağlı sendikalara üye olan işçiler, sadece bu nedenle işlerinden oldular. Bunun şonucu tek tek, özellikle özel sektör işyerlerinde örgütlenebilen DİSK, daha etkili ve daha aktif sendikacılık anlayışı ile süreç içinde üye sayısından çok daha ağırlıklı etkinlik kazandı. DİSK'in toplantı ve mitinglerinde, 1 Mayıs kutlamalarında, DİSK üyesi işçiler yanında önemli bir ağırlıkla Türkiş üyesi işçiler, sendikasız işçiler ve aydınlar da yer aldılar. DİSK'in işçi sorunlarına ilişkin görüş ve önerileri kamuoyunda öncelik alırken, toplusözleşme masalannda da yeni hak kazanımları ve tırmanmada, sendıka çokluğunun olumsuz olması gereken etkisi yerine, DİSK'in varlığının olumlu etkisi, katkısı oldu. DİSK 13 yıl gibi, bir işçi konfederasyonunun yaşamında çok kısa sayılabilecek faaliyet döneminde sürekli ivme kazanan, üye sayısı ile birlikte işlevi, etkinliği artan bir işçi konfederasyonu oldu. Bu arada üyesi sendikaların grev hakkını çok daha sık ve etkili kullanması nedeni ile yoğun eylemlerı, 1 Mayıs kutlamaları, toplantı ve gösteri yürüyüşleri ile işverenler ve siyasal iktidarı, etkinliğinin artması ile baglantılı olarak daha çok kızdtrır oldu. 12 Eylül harekâtının ardından DİSK'in faaliyetlerinin askıya alınması, yöneticilerinin tutuklanması, mahkeme tutanaklarına göre ışkence görmeleri ile birlikte, DİSK'e yönelen ağır suçlamalar, ıddianamelerde yer alan suçlamalar, sadece DİSK değil Türkiş üyesi işçi ve sendikacıların da durumunu şiddetle etkiledi. DİSK'e yönelik suçlamalarm yarattığı şok, en üst düzeyde sendikacıdan işyerindeki işçiye kadar inen kaygı ve korku, bugün de dozu azalmış olmakla birlikte etkisini sürdürüyor. DİSK üyesi işçiler, önemli bir çoğunluğu ile toplusözleşme haklannı kullanabilmek için Türkiş üyesi sendikalara geçtiler, bu sendikaların üyeleri önemli sayılarla katlandı. Ancak bugün işçiler, sendikalar, gerek yasalarla kısıtlanan haklar, gerekse kaybolan moral güç nedeni ile DİSK'in açık, faaliyette olduğu dönemlerdeki güçlerine özlem duyuyorlar. TOBB'den dış ticaret uyarısı A nkara (anka) Türkiye JM. Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), ihracatın arttırılması yönünde yeni pazarların aranması gerektiğini açıkladı. TOBB'nin 1986'nın son üç ayına ilişkin "ekonomik raporu"nda, ekonominin, büyüme htzt, yalırım, üretim, konui, enflasyon ve bütçe açısından olumlu gelişmeler kaydettiği belirtilirken, ticaret açısından olumsuzlukların söz konusu olduğu ifade edildi. Cari işlemler dengesi açığtndaki büyümenin Türkiye'nin dtş ekonomik ilişkilerinde bazı güçlüklerin ortaya çıkmasma neden olabileceği belirtildi. A nkara (anka) Bakanlar Kurulu, Petrol Arama ve JM. Petrolle tlgili Faaliyetleri Düzenleme Fonu'nun kullanımında köklu değişiklikler yaptı. Fondan Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'nm petrol arama, üretim, depolama ve taşıma faaliyetlerinin desteklenmesi yönündeki kararın uygulanması pek mümkün olmadı. Bunun üzerine Bakanlar Kurulu, Fon kaynaklanmn başka şekilde kullamlmasınt kararlaştırdı. Bakanlar Kurulu 'nun Resmi Gazete'de yaytmlanan kararma göre, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı 'nın bağlı olduğu bakan, fonda biriken tutarları Petrol Yasası'nm öngördüğü kur farklannın ödenmesi ile Destekleme ve Fiyat tstikrar Fonu'na gerekli görülen aktarmalann yapılmasmda kullandırabilecek. Petrol Fonu kullanımında değişiklik EKtM: BANKALARIN TUTUMU DAYATMACI Toplusözleşmeter çıkmazda tşSendika Servisi Bankacılık i^kulunüa topkısözleşme görüşmeleri çıkmazda. Bağımsız BANKS'ın Yapı Kredi Bankası'nda 9 bin 400 üyesi adına sürdürdüğü toplusözlcşmc görüşmelerinde uyuşmazlık aşamasına gelinirken, Türklş'e bağlı BASS'ın Osmanlı Bankası'nda 2 bin 300 üyesi ile Ziraat Bankası'nda 150 üyesi adına sürdürduğü görüsmeler parasal konularda tıkandı. BANKS Genel Başkanı Meral Ekim, toplusözle$me görüşmelerinin işverenin "dayatmacı ve uzlaşmaz tulumu yüzünden" kesildiğini bclirtti. F.kim, işverenin parasal konularda karşı teklif vermcklcn kaçındığını vc bunun için önce diğer konulardaki isleklerinin kabulünü şart koştuğunu bil dirdi. Ekim, "İşverenin bu dayatmacı lutıımuna boyun egmeyecegiz" diyc konuştu. Türktş'e bağlı BASS'ın Osmanlı Bankası çalışanları için sürdürdüğü toplusözlcşmc görüşmelerinde de ücret ve sosyal yardımlarda anlaşma sağlanamadığı bildirildi. Yine BASS'ın Ziraat Bankası'nda surdurdüğü toplusözleşme gftrüşmelerinin dc Kamu Işvcrcn Scndikası TÜHİS'in ilke kararları yüzünden olumlu gelişmediği belirtildi. öıe yandan Türklş'e bağlı BASlSF.N'in Denizcilik Bankası'nda çalışan 800 Uyesi ile Tııri/m Bankası'nda çalışan 800 dolayında Uyesi adına sürdürdüğü toplusözleşme görüşmelerinde şimdilik idari konuların ele alındığı öğrenildi Oda meslek grupları için üye sayısı nkara (a.a.) Oda ve borsalarda meslek grupları en az 15 üye ile kurulacak.' Ticaret borsalan ile ticaret ve sanayi odaları, ticaret odaları, sanayi odaları, deniz ticaret odalannda mesleklerin gruplandtrılmasma ilişkin esaslar belirlendi. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı 'nın ilgili yönetmelikleri Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, ticaret borsalannda bir meslek grubu kurulabilmesi için üye sayısı SOO'den az olan borsalarda en az 15, üye sayısı 50110.000 arasıpda olan borsalarda en az 30 ve üye sayısı 10.000'den fazla olan borsalarda en az 60 üyenin bulunmast gerekiyor. Odalarda ise meslek grupları, üye sayısı binden az olan odalarda en az 15, üye sayısı 100110.000 arasında olan odalarda en az 30 ve üye sayısı 10.000'den fazla olan odalarda en az 60 kişi ile kurulacak. DUNYA'dan Şili'de de özelleştirme hazırlığı rp konomi Servisi Şili'de diktatör Pinochet, kamu MZJ kuruluşlarını özelleştirmeye hazırlanıyor. 23 kamu kuruluşunu özelleştirmek için bir de rapor hazırlatan Pinochet, daha önce hükümet kontrolüne alınan özel kuruluşları da normale döndürme kararı aldı. Pinochet 'nin özelleştirme planları kamuoyunda duyulunca büyük protesto gösterileri yapıldı. özellikle işçi sendikaları, kamu kuruluşlarının özel şirketlere satılmasma karşı çıkarken, bazı diktatörlük yanlısı güçlerin de benzer yönde tepkiler gösterdiği bildirildi. Bu arada ABD kökenli banka Bankers Trust da, Şiliti şirketlerle ortaklık kurarak, ülkenin güneyinde bulunan Pilmaiquen hidroelektrik santralını satın aldı. Fiyat artışında ücretin rolü azaldı Kkonomi Servisi Istanbul Ticaret Odası, Türkiye'de enflasyonu sürükleyen en önemli nedenleri, döviz kuru kısırdongüsü ile bütçe açıkları olarak açıkladı. Imalat sanayiinde 198085 yılları arasında fiyat artışlarında en yüksek paya girdilerin, en dUşük paya ise ucretlerin sahip olduğu belirlendi. Istanbul Ticaret Odası Tarafından enflasyonu sürükleyen etkenler Uzerine yapılan araştırmanın sonuçları dün açıklandı. Enflasyonun kontrol altına alınabilmesi için "uzun dönemde ekonominin üretim yapısının iyileşllrilmesi gerekligi, ibracatı arttırma ve ilhalalı libcre etmenin bu do£rulluda önemli rol oynuyacağı ve parasal genişlemeye yol açan çeşitli baskılann kontrol aitına alınm&sı gerekliği"ne işaret edildi. Araşurmada, enflasyonu sürükleyen etkenlere ilişkin şu açıklamalar yer aldı: • Üretim yapısı ithal girdilere bağlı sanayide, oligopolcü yapıda bulunan ve yetkili kurumların belli bir gelir düzeyini hedef almalan ve talep seviyesini hedef alınan gelir seviyesine göre ayarlamaları halinde ve csnek İTO: Enflasyonu, bütçe açığı ile döviz kuru süriiklüyor tTO: OCAK ARTIŞI % 4.2 Toptan fiyatlar ayaklandı Çavuşesku'nun enerji kısıntı kampanyası * konomi Servisi Romanya bir kez daha enerji kısıntısı kampanyası açtı. Geçen aralık ayında vatandaşlarma daha az enerji kullanmaları çağrısında bulunan Nikolay Çavuşesku liderliğindeki Romanya hükümeti, önceki gün yeni enerji programım açıkladı. Ktş aylarının çok sert geçmesi karşısında enerji darlığı tehlikesi içine giren Romanya'da bundan böyîe Nikolay Çavuşesku Yeni apartmanlarda yüzde 20, kamu kuruluşları ve okullarda da yüzde enerji programım açıkladı. 30 daha az enerji kullamlacak. Mart sonuna kadar sürecek kampanya, tüm. basın ve yayın organlarında geniş olarak duyuruldu. Bilindiği gibi Romanya hükümeti, geçen ay Bükreş dışındaki yerleşim yerlerinde özel otolarm kullanılmasını yasaklamış, bu ay başından itibaren aynı uygulamayı Bükreş'e de getirmişti. Ekonomi Servisi Ha/ine'den • sonra, lstanbul Ticaret Odası da, <V caK 1 S W ' ) toptan eşya fiyatlarının geçen ay Dte DK .3 6 2.9 yüksek oranda arttığını belirledi. HaziM 4.8 3.1 İTO tarafından yapılan açıklama İTO 42 36 da, toptan eşy» nyatUnnın ocak Hazine ve İTO'nun lUketld (pert ayında yüale 4.2 yüksckiigi kayde kende) endeksleri Ittanbul'a ailtir. dildi. Ocak ayında yttede 4.2 artış gösceren İTO toptan eşya endeksindeki ocak ayları itibarıyla 12 •yhk anış da ytizde 31.6'yı bulurken, aynı donemdekı yıllık ortalama artış ise ytizde 27.7 oldu. İTO toptan eşya fiyatları endeksinin gıda maddeleri genel grubundaki fiyat artışları yüzde 3.8 olurken, bu artış meyveler grubunda yüzde 15.7, hayvani gıda maddeleri grubunda da yüzde 4.8'i buldu. Endekste en büyük artış kaydedilen grup ise yüzde 7.3 ile madenler grubunda gerçekleşti. Mensucatta da ocak ayı toptan fiyat artışları yüzde 6'yı buldu. Ocak ayında inşaat malzemeleri grubunda ytizde 1.4, odunkömürde yüzde 3.2 kimyevi maddeler grubunda da yüzde4.3 toptan fiyat artışı gerçekleşti. ra aızını etkilemekte ve bu yolla fiyat artışlarına yol açmaktadır. • Düşük bir enflasyon dengesine ulaşılabilmesi için düşük büyüme hızı gcrcktiren bir ortama gecilmcsi ge döviz kuru sisleminde, içerde veya dışarda oluşan herhangi bir şok, kısırdöngü içinde sürekli bir enflasyon sürecine yol açmaktadır. • Birinci safhada bütçe açıkları pa rekir. Dolayısıyla enflasyonun aşağı çekilebilmesi talep seviyesinin azaltılmasına bağlıdır. Dışa açık sanayileşme stratejisinin uzun dönemde enflasyon üzerinde olumlu bir ctkisinin olacağına işaret edilen araştırmada, bu stratejiyle döviz darboğazının ortadan kalkacağı vc ekonominin dış şoklara olan duyarlılığının azalacağı belirtilerek "tthalatın sagladıgı rekabet ortamında flrmalann Bİrdi fiyatlannı sabit kâr marjlan yoluyla fiyatlara akseltirmelcrinin frcnlcneccgi lezleri öne sıırtılebilir" denildi. öte yandan, araştırmanın imalat sanayündeki fiyat artışlannın kaynakları ile ilgili bölümünde, en büyük paya girdilerin sahip olduğu belirtildi. Ortalama değerler, ücret için 9.25, girdi için 64.49 ve gayri safi kâr için 26.26 olarak belirlendi. Enflasyonun kontrol altına alınabilmesi için sıralanan oneriler ise şöyle: Fiyat seviyesi, para arzı ve döviz kuru arasındaki kısırdöngü kamu kesimindeki açıkların giderilmesi yolu ile bertaraf edilebüir.Üretim yapısını değiştirmeye yönelik uzun vadeli politikalar öncmlidir. KISA KISA • TELETEKNtK Genel Müdürlüğü'ne Osman Babaoglu getirildi. Commodore bilgisayarlarının Türkiye ve KKTC yetkili distribütörü Teleteknik Basın ve Halkla llişkiler Müdürlüğü'ne ise M. Fatih Arıman atandı. • TPAO, geçen yıl ürctimini yüzde 20 arttırarak 1.2 milyon ton ham petrol üretti. Bu yıl sondaj çalışmalarını yaygınlaştıracak olan Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı TPAO'nun ham petrol üretim hedefi 1.5 milyon ton olarak belirlendi. • EGE ENDÜSTRİ, çekici kamyonlar için "bağımsız süspansiyonlu dingil" üretimi için Finlandiya firması Nummek Oy Pernio ile lisans anlaşması imzaladı. Ege Endüstri Yönetim Kurulu Başkanı Melih özakat, bu amaçla 1.8 milyar liralık genişleme yatınmına başladıklarını söyledi. • BİLMAK tarafından ithal edilen çek yazma makinesi banka üst düzey yetkililerine Büyük Ankara Oteli'nde tanıtıldı. Makinelerin çeklerde tahrifatı önleyeceği savunuldu. • ALARKO Holding'e baglı Almüt AŞ ve AAF (American Air Filter) işbirliği ile Mersin'de Anadolu Cam Sanayii'nde toz toplama sistemi kuruldu. Komple taahhütü 8 ayda biten toz toplama sisteminin üç hattan oluştuğu, her bir filtresinde 216 adet toz torbası bulunduğu bildirildi. KONUK YAZAR CEVAT SARIKAMIŞ tırmaz, ama son zamanlarda örneklerini gördüğümüz gibi, birçok ekonomik, moral ve sosyal sorunu, yöneteni ve yönetileni ile Bankaların, bir iki Istlsna harlç tutulursa hili, flrma sahlplerlnln ülke insanlarının önüne koyar. Bu sorunlamorallte ve mal varlıklarına dayalı "temlnatlı kredi" uygulamasına devam rın doğmasına, yeterli bilgiye ve veriye sahip olmadan belirsizlik içinde kredi kararı ettikleri ve finansal analizl, kendilerine göre geçerli nedenlerle alan ve bu kararı uygulayan banka yönetiuygulama dışı bıraktıkları gözlenmektedir. Flrma sahipleri dürüst klşllerdlr, maddi varlıkları kullanmak Istedikleri kredlyl defalarca karşılar cileri de neden olmaktadırlar. Ülkemizde, kredi arzının kredi talebini karşılamadığı, bu düşüncesl İle kredi taleblne yeşll ışık yakmak, blllmselllkten ve nedenle bankacılık sektöründe bir "satıcı çağdaşlıktan uzak bir karar verme vetlresl oluşturmaktadır. pazarının" var olduğu gerçeğinden hareket 1980 yılında uygularnaya konulan "eko lanmak ıstedikleri krediyi defalarca ederek, istedikleri takdirde, bankalanmızın, nomik istikrar tedbırlerı", bankacılık siste karşılar" düşüncesi ile kredi talebine yeşil kredi müşterilerinden yeterli ve doğru bilgiminde, değişen koşullara süratle uyum sağ ışık yakmak, bilimsellikten ve çağdaşlıktan leri alabileceklerini söylemek, herhalde, gerlayamama nedenine de bağlı olarak ciddi uzak bir karar verme vetiresi oluşturmakta çek dışı değildir. 1962 yılında uygulamaya konulan "malı tahlil", bankalanmızda cidrahatsızlıklar ortaya çıkardı. Bu rahatsızlık dır. lann çeşitli nedenleri olduğu söylenebilir ve Son yıllarda, nice dürüst, yeteneklı, ışbi di bir uygulama ortamı bulabilmiş olsa idi, nedenlerin nitelik ve nicelikleri tartışılabilir. lir yöneticiye sahip firmaya alışılagelmiş bugün, Türkiye 'mizde çağdaş enformasyon Ancak, bankalarca müşteri firmalara kredi yöntemle açılmış kredilerin geri ödenemez sistemleri ile, muhasebe teori ve uygulamakullandırma kararı alınırken ve kredinin de duruma dönüştüğünü görmek ve alınmış sı ile, disiplinli bir özel sektör ve modern bir vamı boyunca, müşteri firmanın taşıdığı kre bunca teminata rağmen, kredinin bankalar bankacılık sektörü yaratılmış olurdu. 2. Finansal analizin zaman alacağı ve di riskinin ölçülmesine gereken özenin gös ca likidite edilmesinde zorluklarla karşılaşılterilmemesı ve taşıyabileceğinin çok üzerin dığına şahit olmak, herhaide, bankacıliK sis kredi talebinin cevaplandırılmasının gecikede borçlanmaya giden firmalarla kredi iliş teminde bazı düzenlemeler yapılmasının ceği doğrudur. Ancak, yaşadığımız çağ, her kisinin gözden geçirilmesi yerine, adeta gündemde olduğu bu günlerde, ' kredi ver şeyin çok önceden planlanarak uygulamaborçlanmanın teşvik edilmesi, kanımızca içi me sistemine" de bakma zamanının çok ya konulması alışkanlığının, Batı ülkelerinne düşülen istenmeyen durumun önemli ne tan gelmiş olduğu görünüşü doğrulamak de çok yıllar önce yaratıldığı bir çağdır. Bu çağda, fon gereksinmesi ortaya çıkmadan, denlerini oluşturmaktadır. tadır. 1962 yılında Bankalar Birliği'nce başlaKredi karannda önemli bir yeri olması ge aylar önce firmanın bu gereksinmesini testılan "mali tahlil" uygulaması, kredi kullan reken finansal analize itibar etmeyen ban pit etmesi ve kaynak aramaya başlaması mak isteyen bir potansiyel müşterinin, finan ka yöneticilerinin şu gerekçeleri, ilk bakış değil, fakat fon ihtiyacının farkına varılıp hemen kaynak bulma telaşına düşülmesl yasal yapısını ve dolayısı ile taşıdığı finansal ta, doğru izlenimini vermektedir: riski ölçmeyi amaçlamakta, sonuçta, firma1. Kredi müşterisi firmaların çoğunun dırganmalıdır. Çağ içinde yaşamak, diğer ların borçlanmalarına bir üst sınır getirilmesi muhasebe sistemleri sağlıklı bilanço ve ülkelerle bu kapasitede karşılıklı ilişkilerde düşüncesine işlerlik kazandırmakta idi. Ara kârzarar tablosu hazırlamaya olanak ver bulunmak istiyorsak, çağımızın gereklerini dan geçen bunca yıla rağmen, bankalanmemektedir. Bu nedenle, firmalardan fi yerine getirmek boynumuzun borcu olmamızın, bir iki istisna hariç tutulursa, hâlâ, fir nansal analiz yapmaya yeterli ve doğru bıl lıdır. "Satıcı pazarına" sahip bankalanmızın, planlama yapma ve planlı hareket etma sahiplerinın moralıte ve mal varlıklarına giler alınamamaktadır. dayalı "teminatlı kredi" uygulamasına de2. Kredi riskini ölçmek için yapılması ge me nususunda da kredi müşterisi firmaları vam ettıklen ve finansai anallzi, kendilerine reken çalışmabilanço analızleri vbg yönlendirici rol oynamaları olanaklıdır ve kagore geçerli nedenlerle, uygulama dışı bı zaman alıcıdır. Halbuki, firmanın kredi ta nımızca, bu rolü oynamaları kamu görevi gören bankalanmızın, kaçınamayacaklan raktıkları gözlenmektedir. lebi hemen cevaplandırılmalıdır. Kredi talep eden bir firmanın, kullanmak Bu gerekçeleri ileri sürenlere şu yanıtları manevi yükümlülükleridir. Bankacılık sektörünün sorunlarına eğilen, istediği kredıyi, sağlıklı yollarla geri ödeme vermek herhaide haksızlık olmaz: ye yeter finansal sağlamlığa sahip olup ol1. Kredi kullanan bir firma, kendi serma devlet otoritelerinin, sorunlara çözüm ararmadığını irdelemeden ve açılacak kredinin, yesini ve kredi fonlannı yatırımlara tahsis et ken, bu yazımızın konusunu oluşturan hufirmanın mevcut borçlarına eklenmesi sonu mektedir. Gerek verimsiz ve yanlış yatırım susları, göz ardı etmeyecekleri tabiidir. cunda, aşırı bir borç yükünün ortaya çıkıp lar yaparak, gerek bu yatırımlann kaynakçıkmayacağını dikkate almadan, "firma sa larını yanlış seçerek, başarısızlığa uğrayan * Pml. l)r. ( tval Sarıkamışİsıanbul Üniversllehipleri dürüst kışilerdir, maddi varlıkları kul bu firma, sadece krediyi ve sermayesini ba si Işlelme Kakullesi ögrefiın ıncsi. Bankacılıkta çözüm bekleyen önemli bir sorun Venezüella borç peşinde F7» konomi Servisi Petrol thraç Eden Ülkeler örgütü Mj OPEC'in bir üyesi daha borç peşine düştü. Petrol fiyatlarının düşmesiyle, ekonomisi zorlanan Venezüella 'nın Maliye Bakanı Manuel Azpurua, tnterAmerican Development Bank'tan 1.2 milyar dolar borç talebinde bulunduklarım bildirdi. Uzun yıllardan sonra yeniden borçlanma zorunda kalan Venezüella, ayrıca çelik ve alüminyum endüstrilerini geliştirmek için özel bankalardan da kredi almanın yollarını aramaya başladı. Financial Times'da konuyla ilgili yayımlanan bir habere göre, Venezüella hükümeti borç aramaları sırasında, ülke ekonomisinin düzelmesi için dış kaynaklara gereksinmesi olduğunu vurgulayacak. JjjJ SP T C ZtRAAT BANKASI 12 ŞUBAT 1987 TMİHİNDEKİ DÖVfe KURLARI Sjj Ç? SATIŞTL. 766.98 512.73 59.93 422.80 20.43 112.01 126.99 374.87 117.90 500.15 59.41 500.15 572.81 2769.88 109.76 1169.12 204.55 DÖVİZ KURLARI Dövızin Cinsi ABD Doları Avustralya Doları Avusturya Şilini Batı Alman Markı Belçika Frangı Danimarka Kronu Fransız Frangı Hollanda Florinı isveç Kronu Isviçre Frangı 00 italyan Lireti 00 Japon Yeni Kuveyt Dinarı Sterlin S.Arabistan Riyali Sertest piyasada Dolar: 785 Mark 434 ' DÖVİZİN CİNSİ 1 ABD DOLARI 1 AVUSTRALYA DOLARI 1 AVUSTURVA SİÜNİ 1 BATI ALMAN MARKI 1 BELÇİKA FRANGI 1 DANİMARKA KRONU 1 FRANSIZ FRANM 1 HOLLANDA FLORİNİ 1 İSVEÇ KRONU 1 İSVİÇRE FRANOI 100 İTALYAN LİRETİ 100 JAPON YENİ 1 KANADA DOLARI 1 KUVEYT DİNARI 1 NORVEÇ KRONU 1 STERÜN 1 S. ARABİSTAN RİYALİ DÖVİZ ALİŞTL. 755.65 505.15 59.04 416.55 20.13 110.35 125.11 369.33 116.16 492.76 58.53 492.76 564.34 2728.95 108.14 1151.84 201.53 SATISTL. 759.43 507.68 59.34 418.63 20.23 110.90 125.74 371.18 116.74 495.22 58.82 495.22 567 16 2742.59 108.68 1157.60 202.54 EFEKTİF ALIŞ TL. 755.65 495.05 59.04 416.55 19.73 110.35 125.11 369.33 116.16 492.76 57.36 482.90 553.05 2674.37 105.98 1151.84 197.50 Döviz Efektıf Döviz Efektif Alış Satı$ Satış Alış 759.43 755.65 755.65 766.98 507.68 505.15 495.05 512.73 59.34 59.04 59.04 59.93 418.63 416.55 416.55 422.80 20 23 20.13 19.73 20.43 110.90 110.35 110.35 112.01 125.74 125.11 125.11 126.99 371.18 369.33 369.33 374.87 116.74 116.16 116.16 117.90 495.22 492.76 492.76 500.15 58.82 58.53 57.36 59.41 495.22 492.76 482.90 500.15 2728.95 2742 59 2674.37 2769.88 1151.84 1157.60 1151.84 1169.12 202.54 201.53 197.50 204.55 ÇAPRA2 KUR 1 ABD DOLARI 1.814 B Alman Markı .0398 Fransız Frangı 2 .046 Hollanda Florinı Isviçre Frangı 1 5335 1291.05 italyan Lıretı 153 35 Japon Yeni 1 7495 S Arabıstan Rıyalı 1 Sterlm 1.5243 ABD Ooları ALTIN GÜMÜŞ Cumhuriyet Reşat 24 ayar kulçe 22 ayar bılezık 900 ayar gumuş ALIŞ 71.500 95.000 10 360 9.325 153 SATIŞ 72 500 100.000 10 400 10.250 155 T.C. ZtRAAT BANKASI "Guciıne eri»nmez"
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear