25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURtYET/8 Özal, Inönü'ye teşekkür etti. ANKARA (Cumhurtyet Bürosu) Başbakan Turgut özal, kendisine "geçmiş olsun" dileklerini ileten SHP Genel Başkanı Erdal Inönü'ye bir teşekkür telgrafı gönderdi. Özai'ın înOnü'ye gönderdiği telgraf şöyle: "Nazik ilginize ve gönderdiğiniz güzel çiçeklere teşekkür ederim. Sizin de hafıf . bir grip geçirdiğinizi gazetelerden Oğrendim. Ben de size, en '•• içten geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. însanları ve • liderleri birbirine kin duyan bir Türkiye'den, liderlerin seçim '. heyeamunn doruk noktasında olduğu bir dönemde bile, birbirlerine iyi niyet duygulannı bildirebildiği bir Turkiye'ye ulaşmtş olmamn hazzını yaşıyorum. •'. Sizin zaman zaman ztaif eleştiriler yönelttiğiniz 'Çağ ' atlıyoruz' deyimiyle, ekonomik ve sosyal gelişmelerin yam sıra, insan ilişkilerinde ulaşılan bu hoşgörü ve sevecenlik • ortamım da kastediyorum. Tekrar teşekkürlerimle birlikte en '. iyi dileklerimi ve saygılanmı sunuyorum." HABERLER 21 KASIM 1987 %EÇİM 87'YE DOĞR^/^^^^^^^^^^^ımı^^m^mmm^>EÇİM 8 Erkeklerin dünyasında kadınların yeri Kadınlar ve Siyaset Senra Somersan Ambalaj müthiş: Gündelik basını izleyenler bu genel seçimde partilerin aday sayısını arttırmak konusunda birbiriyle yanştığı, kadın sorununun çözümü için de önerilerle dolup taştığı sonucuna varıyor. Rakamlar ise onada: 29 Kasımdaki seçim için çıkanlan kadın aday sayısı 39. Yani 19651980 arası yapılan genel seçimler için çıkanlan kadın aday sayısının yarısı! 1983'te, 12 Eylül sonrası yapılan ilk genel seçimler için çıkanlan kadın aday sayısından bile az. (Bakınız Tablo 1). Dunım kadın sonınlanna radikal çözüm ara Sosyologlar, "Erkekler gündelik rollerin değişmesini istemedikleri için kadınların siyasete atılmasım pek desteklemezler" derken, olaylara daha pembe gözlükle bakanlar, "Kadm haklarına ilişkin bazı temel ilkeler toplumun giderek geniş bir kesimine yayılmaya başladı. Bir avuç kadının çıkardığı ses cüdukça etkili" görüşünü savunuyorlar. taki yeri, bu hayatın tunç yasaianndan biridir. 1946'dan mayanlan da rahalsız ediyor: örneğin SHP milletvekisonra parlamentoya girebilmis kadın sayısı 12'nin ı u li, planlamacı Tülay öney, "Eğer bu dönem TBMM'ye rine çıkraadı." 10'daa fazla kadın girerse basan olacak" diyor, "Lisöyleyse bu parti neden kopuyor? Siyasal partiler netelerde kadın sayısı ve seçilebilir yerlerdeki kadın sayısı o kadar az." den kadınlarla flört ettikleri imajını yaratmak istiyor? önseçimler kadın aday sayısını arttırmada biraz etkili oldu. önseçim öncesi hazırlanan aday listelerinde toplam 25 kadın vardı. önseçim sonrası,raerkezyoklaması ve kontenjandan çıkanlanlarla birlikte kadın aday sayısı yüzde 36 artarak 39'a çıktı. Şimdi SHP'nin 12, tMAP DSP DYP DP MÇP SHP ANAP'm 8, DSP, DYP ve MÇP'nin 5'er, IDP'nin ise X X 1 1. Sırada 1 2 2 3 kadın adayı var. Bir de cezaevinde bulunan Muteber 1 1 1 3 2. Sırada 1 X Yıldınm, bağımsız sosyalist aday olarak listelere girdi. 3 1 1 X 3. Sırada 1 X Kadınlar için kopanlan gürühüye rağmen, kadın aday 3 1 X 4. Sırada 2 X X sayısında artış olmadığı gibi, kadınlann listelerdeki sıX 5. Sırada 1 X X X 1 raları incelenince de bu seçimlerde kadınlara ancak cıKontenjan 2 1 1 1 3 3 lız bir şans tanındığı görulüyor. Bu konuda en ileri tavn alması beklenen SHP'nin birinci sırada tek bir kadın adaToplam 8 12 yı yok. Buna karşüık DSP ve IDP birinci sırada ikiser kadın aday göstermişler. ANAP ve DYP ise birinci sıEn temel demokratik hakların yok edüdiği bu dönemraya birer kadın aday koymakla yetinmisler. (Bakınız de, göstermelik de olsa kadın haklannın ön plana çıkıTablo 2.) şı, sosyal bihmcilerin kafasını epey kurcalıyor. Doç. Şirin Tekeli, "Gördügunüz gibi 50 yıldır degiANAP'ın bu konuda yaptığı atılımlan "tamamen şen pek bir sey yok" diyor, "Kadınlann siyasal kayatsembolik" olarak değerlendiren Doç. Tekeli, tutumu ı Türktş Yönetim Kurulu: Kesin bir bütünlük içindeyiz : ANKARA (Cumhurtyet Bürosu) Türktş Yönetim Kurulu : kesin bir bütünlük içinde olduklanm bildirdi. Bir Istanbul 'gazetesinde dün "Türkîş'te soğuk savaş" başlığıyla yaytmlanan haberden sonra bir açıklama yapan Türklş Yönetim Kurulu, Türktş Genel Başkanı ve tüm yönetim kurulu üyelerinin yurt çapında çalışmalar yapuması için yönetim kurullannm eksiksiz ittifakla karar aldığını belirterek "Türk işçi hareketi ve Türk kamuoyu üzerinde 29 Kasım 1987 genel seçimleri arifesinde Türktş tutum ve tavn konusunda aynma, tereddütler yaratabilecek girişim, beyan ve yayınlar Türktş Yönetim Kurulu 'nun ittifak ve kararlılığını değiştirmeyecektir" görüşleri savunuldu. TABLO 2 Partilerin Kadırf Aday Sayıları TABLO 1 1961 1966 1969 1973 1977 1983 1987 Ka* • Taptan % Kaia Toptaı Saçta• May «.Mays. 37 1733 2.1 3 450 76 3.1 2429 8 450 2.5 88 3551 5 450 3371 2.2 75 6 450 2.3 4 75 3263 450 1.6 20 1219 12 400 3226 1.2 7 39 450 H 0.67 1.8 1.1 1.3 69 3.0 ? SHP gecesine salon yok EMET (Cumhurtyet) Tavşanlı Belediyesi, SHP'nin düzenlediği "tşçi ve Emekçiler" gecesine salon vermedi. SHP Tavşanlı Ilçe Başkanı Ahmet Ozerdem'in açıklamasına göre parti örgütü, Halil Tunç, Deniz Baykal, Cevdet Selvi ve Nizamettin Çoban'm katılacağı bir gece düzenledi ve betediyeye ait düğün salonunu kiraladı, ancak ANAP'lı Belediye Başkanı Fevzi Coşkun'un düğün salonunun 298 saytlı yasanın 60. maddesine göre bu toplantıya tahsis edilmesinin mahzurlu olduğunu bildirdiği, ardından kiralanan Ada Sineması için de diğer ASAP'lılarm engelleme yaptığı öne sürüldü. nu "nülnyetçi mohafazakâr bir parti" olarak beürleyen ANAP'm, kendini öteki sağ partilerden "modern bir sag parti" olarak ayırmak istediğini belirtiyor ve "Biz başka türlüyüz: Sosyal demokrasiye önem veririz, kadın haklanna da saygüıyız" görüşünü yaratmak istediğini söylüyor. Boğaziçi Ûniversitesi'nde öğretim görevlisi Doç. ZaferToprak da, "ANAP kaduılan kadın oldnklan için degü, yarattıklan bnaj açmndan aday gösterdi" diyor. Tekeli, politikacıların kadının konumunu sorgulamadığını, yerleşraiş otorite kalıbını alt ust etmekten çekindiklerine değiniyor ve "Yeriesmiş otorite kafabı içinde kararian erkek alıyor, kadın uyguluyor. Kadının siyasete girmesi ise bu karar mekanizmasını etkileyeceginden çok otmnJn karsılanmıyor" düsüncesini ileri sürüyor. Bunlann yanı sıra, günlük yasamdaki kadın erkek rollerinin geleneksel yapısı da kadınlann siyasete katılmamasını belirleyen bir unsur olarak görulüyor. Sosyologlar, "Erkekler, gündelik rollerin degismesini istemedikleri için de kadınlann siyasete ablmasuu pek destekiemezler. Bu nedenle, siyasete paraşötlc inmeyip, tabandan gden kadınlann çogu bekârdır" görüşünü savunuyorlar. Olaylara daha pembe gözlüklerle bakanlar ise, "19*0 sonrası bir avnç kadıoın çıkmrdıgı ses oldukça etkili oldu. Kadın haklanna ilişkin bazı lemel ilkekr, toplumun giderek geniş bir kesimine yayıunaya basladı. tktidar partisi bile kadın adaylan ön phna çıkararak, kadmfaua kaymakamlık vaat ederek bundan nısibini aldı" şeklinde bir değerlendirme yapıyorlar. SCRECEK TAYAD'm"gece»gine izin verilmedi tstanbul Haber ServM Tutuklu ve Hükümlü AUeleri Yardımlaşma Demeği'nin Ankara'da gerçekleştirmeyi ptanladığı "özgürlük Ellerimizdedir" gecesine valilikçe izin verilmedi. TAYAD'dan dün yapılan yazılı açıklamada, gece için 15 gun önceden başvurulduğu halde, yasalara aykın birçok engeüemelerte karşılaştıklan bildirildi. Açıklamada şöyle denildi: "Başvurumuzu 15 gün önceden yapmamıza rağmen sonucu öğrenmek ancak gecenin yapılacağı saatten 48 saat önce mümkün oldu. Valüik gerekli her türlii işlemin tamam olmasına karşm geceye izin vermediği yanıtını verdi. Buna gerekçe olarak da Ankara'da şubemizin olmamasını gösterdi. 'Feministlere sempatiyle bakıyoruni* T ve tek başınasınız, ne bir koca, ne bir güçlü afle. Anadolu'nun kuş uçmaz, kervan geçmez kasabasmda dogmuş olmayı da Uave ederseniz, ben de buralara nasıl getdiğime şaşıyorum." ANAP'ın İstanbul 6. Bölgeden kontenjan milletvekili adayı, Danışma Meclisi üyesi, önce MDP sonra ANAP İstanbul Milletvekili Dr. Imren Aykut, bu tırmanışında kadın olarak karşılaştığı özel sorunlar olmadığını söylüyor. Aykut, Türkiye'de mevzuat acısından kadınlann bir sorunlan olmadığıru vurguluyor ve "Kadınlann sorunu, egüimsiz ve bilincsiz oJmaianndan kaynaklanryor, yasalardaki bir eksiklikten degil" diyor. Medeni Kanun'da çocuklann velayeti, kadının ikâmetgahı ve mal ayrımı ilkeleri hariç değiştirilmesi gereken bir şey olmadığına inandığını belirten Aykut, buna karşıhk "Feministlere sanjrati ile bakıyorom" diyor. Niye? "Kadın hareketini demokratik bir iklim yaratügı, fantezi gibi görülse de kadınların sorunlannı carpıcı bir bicimde ortaya koydugu için benimsiyorum. ÖzeUikle de dayağa karşı kampanyaİMREIIAYIUT 1941 yılında Adana'nın Kozan ilçesinde doğan Dr. İmren Aykut, ANAP istanbul 6. Bölgeden kontenjan milletvekili adayı. Aykut 1964 yıfcnda İstanbul Üniversitesi iktisat Fakultesi'njn Sosyal Siyaset bölümünü bitirdi. Türkiye Maden İş Sendikası'nda bir yıl, Teksif Sendikası'nda 11 yıl çalıştıktan sonra Kâğıt Sanayii işverenleri Sendikası'nda 7 yıl süreyle genel sekreterlik yaptı. l a n çok destekJiyonım." Milletvekili seçilirse agırlıkJı olarak gençlik sorunlan üzerinde çaüşacağını soyleyen Aykut, "Bucön gencügin önemli bir bölflmü cezaevinde. Onlan içerecek bir af konusunda çalışma yapacak mısınız?" sonısunu şöyle yanıtlıyor: "Ben cezaevleri ile ilgüi olarak 5. Beş Yülık Plana ilk önerge veren insanım. Gençleri cezaevinde tahrip etmeye, telef etmeye, böyle bir beşeri kaynagı israf etmeye hakkımız yok/' Aykut, ANAP İstanbul 6. Bölge kontenjan adayı 'Kadm erkek eşitsiztiği sıfıra inmez' DSP'nin İstanbul 1. Bölgeden milletvekili adayı Yıldız Ökten'in heyecanı, birinci sırada seçildiğini öğrendiğinden bu yana dinmemiş. Kimya yüksek mühendisi ökten, politikaya milletvekili seçilmek için değil, sadece amatör bir ruhla atıldığını söylüyor. DSP'nin İstanbul il yönetiminde sekiz aydır çalışan ökten, partiye Rahşan Ecevit'in desteği ve teşviki ile girmiş. Adaylığım da yine onların teşvikiyle koymuş. ökten, bir yanöan seçilirse ağırlıklı olarak kadınlara ilişkin sorunlar üzerinde çalışacağını belirtiyor, bir yandan da "Feministkre saygı duvoyorum, ama ben feminist degilim" diyor. Seçim çahşmalannı şimdilik Birinci Levent'teki evinden yürüten ökten, kadın sorununu diğer insan hakları sorunlarından ayn tutmadığını, ülke demokratikleştikçe kadın erkek eşitliğinin giderek daha çok sağlanacağuıa inandığını söylüyor. Kimya mühendisi olan Yıldız ökten'in, eşi hukuk fakültesinde docent. Yıldız ökten, Y U B OKTBİ DSP İstanbul 1 Bölge'den milletvekili adayı Yıldız ökten 1942 yılında Muflla'da dogdu. 1966 yılında İstanbul Üniversitesi'nden kimya yuksek mühendisi olarak mezun oMu Beşiktaş Işık Mimarlık ve Muhendislik Yüksekokulu'nda öğretim görevlisi, Roche ilaç firmasında iaboratuvar şefi ve bir bale okulunda yönetici olarak çalıştıktan sonra Ecevitler'in teşviki ile politikaya girdı. içindeyim" diyor. öyleyse, örneğin kocası bulaşık yıkar mı? "Ben çok titiz oMuğum için ona bu tşi yapbrmak istemem, ama gerekirse yıkar. Bundan rataatsız da olmaz" diyor Yıldız Ökten. Peki kocası yemek yapar mı? "Vaktim boisa ben yapanm, ama azsa ikimiz birlikte yapanz." Esitlik buraya kadar. "Tabii" diye ekKyor ökten, "Ben erkek kadın arasındaki eşitsüügin sıfıra indirilebBecegini sanmıyorum, zor ama aradaki farkı azaltmak mutlaka miunkön diye duşiinöyonım." Ökten, DSP İstanbul 1. Bölge adayı DÜZELTMELER • TAHİR VESEK Dünkü gazetemizde yayımlanan "Dryarbakır'da 37 gözaltı" başlıklı haberimizde bir kaçakçılık olayına adı karışarak yakalanan Seyfettin Vesek'in, Cizre Belediye Başkanı Tahir Vesek'in kardeşi olduğu belirtilmekteydi. Tahir Vesek, dün yaptığı açıklamada bu isimli bir kardeşi olmadtğını söyledi. • DYP 19.11.1987 tarihli gazetemizin 6. sayfasında "DYP'nin Başı Ağnyor" başlıklı yazıda Ağrı'ya bağlı Patnos ilçesinin Belediye Başkanı İhsan Çelik ve 8 belediye meclisi üyesinin hem partilerinden hem de görevlerinden istifa ettiği yer alıyor. ihsan Çelik ve 8 belediye meclis üyesi sadece partilerinden istifa ettiler. Belediyedeki görevterine devam ediyoriar. Düzeltiriz. tşte Anadolu Sigorta'ya duyulan büyük güvenin büyük sonucu: HAYAT SİGORTASI YAPTIRANLARIN SAYISI ÜÇ YILDA Yılıııaz: Özal îşveren gibi davranmasırf Partiler ve İşçi Sorunlan KETEKİ Anayasal ve yasal düzen, sendikalan çok yönlü bir siyaset yasağı ağı içine almış bulunuyor. Bir de partiler üstü politikadan vazgeçmiş olmasına karşın, Türklş'in geleneksel tutucu yapısından, sendikal anlayışından kolay kolay kurtulamaması olgusu var. Hukuken yargılamada, fıilen kapab tutulan DlSK'in Türklş icindeki tabanı, şimdilik Türktş yönetimine kimliğinden bir şeyler bulaşürabilmiş değil. Bütün bu ohımsuz ön koşullara karşın sendikalarda, işçi tabanda, seçimlere yönelik yoğun bir ilgi var. Türklş yönetimi apaçık ANAP iktidarına karşı bir kampanya yürütüyor. Türklş yöneticileri diğer siyasi partüere yönelik acık bir eğilim koymadan, bu çerçevede sürdürülecek bir çalışma için, seçimlerin son haftasıru, Türkiye'yi toplantılarla tarayarak geçirme karan aldılar. SendikaJann tabanlannda, şube yöneticileri, işyeri temsilcileri düzeyinde, daha da cesur davTananlar, ışçilerin oylannı bir partide toplamaya işçi oylannı daha da etkili kıhnaya çaiısanlar da var. Gerçek şu ki 1980'li yıllarda ve ANAP iktidan döneminde sürüp giden işçi hak kayıplan, yasaklamalann tersine işçi ve sendikalarda politikleşme olgusunu geliştirdi. tşçiler, sendikalar daha özgür olduklan dönemlerden, daha aktif ve etkili biçimde politika ile ilgileniyor, seçimlerde etkili olmaya çabahyorlar. devieÜB sosvaMk •ttditmi heroen heaen ortadan lı«llttıgı bir dönem yasıyor. Bma koşut olarak sosyal adalet gerekleri açık bir biçimde ihmal ediliyor." Şevket Yılmaz yapısındaki tüm çarpıklıklar ve 19. yüzyıl anlayışı ile uygulanmaya çahşılan ekonomik sistemin, iktisaden güçsüz dunımdaki geniş halk kesimlerini devlet himayesinden büyük ölçude yoksun hale getirdiğini vurguluyor. Devletin koruyucu, sosyal, ekonomik ve maü tedbirleri alma ödevini yerine getiremez duruma girdiğini, kitlelerin özel sermayenin egemenÜği aluna sokularak insafına terkedildiğmi anlatıyor. Siyasi iktidarın her ölçünün ötesinde kitlelerin hayat pahahlığı ahında ezilmelerine seyirci kaldıgıru söylüyor. Şevket Yılmaz özellikle 1984 sonrasından söz etmelerinin nedensiz olmadığına, Türkiye'de çarpıklıklann giderek büyüdüğune işaret ediyor. Siyasi iktidann adaletli yapının kurulmasına yarayacak, örneğin toplu pazarhk düzeninin işlememesinden sıkınü duymadığı, aksine sömürü şartlannı kolaylaştıracak tedbirler almaya çahştıgmı anlatıyor. "Devleti oedeflerioi özgirce bellrieyemiyor, sendikalar toplumdan tecrttedilmiş bir biçimde, kUrenin keyfl tasarraf ve karariarua karsı etkin yasal fivenceierle kornnamıyor ise, o iikede sornn vardır. Şevket Yılmaz, herkesin basta bu ülkenin siyasal geleceğinde, devlet yönetiminde söz sahibi olmaya talip olanlann bu sorunların üstesinden gelmede sorumlu olduklanna işaret etti. Şöyle devam etti: "Hepimiz görevttyiz. Biz görevimizi, sadece örgümı ifçmin en biryik temsacfli olarak degl, ikUndea göçsaz dunundald tüm irınliMİnhı, şa ya da bu sebeple »"'"•"fcf ntraauş herkesin sözcöso obrak, ber çeftt «tgele, dogradan y« da dohyh olarak ortaya konan tehdrüereragmeasünJörccegiz. ILO'da, Avrupa Konseyi'nde, ber düzeyde. Hangi Uribe kadar? Ortaya koydugumuz bn gerçeklere aygan köklü degisimler gerçekleştiriüııceve kadar. Sonmlan bir kısun çevrelerin yapbgı gibi üçbes paanfak toptosözlesae kazanmı çerçeveaiade dcgerieadinaek son derece hatah olur. Bu ülkede BaşbakMi, Basbakanlıgını bfleeektk. tsvere» sead&aa sözcüsii gtbi ı 6 İ AŞTI Üç yıl öncesine kadar Türkiye'deki tüm sigorta şirketlerinde Hayat Sigortası yaptıranların sayısı onbinlerle ifade ediliyordu. 1984'te Anadolu Sigorta, "Geleceğin Sigortaa" adı altında benzeri yalnız Avrupa ve Amerika'da olan bir Hayat Sigortası sistemi başlattı. "Geleceğin Sigortası", Hayat Sigortası olayına bir anda hayat. verdi. Yiizbinlerce kişi "Türkiye'de en garantili yatırun, Anadolu Sigorta'nın Hayat poliçesidir" dedi. Hakhydılar. Çünkü: Anadolu Sigorta Hayat Poliçesi'ne yatırılan her kuruşun gayrimenkul, devlet tahvili ve banka mevduatı olarak karşılığı her an paraya çevrilecek şekilde vardır. Üstelik bu değerlerin bloke edilmiş olduğu, ilgib' Bakanlıkça kontrol edilmektedir. Ulaştığımız büyük sonucu halkımıza gururia duyururken, gosterilen ilgiye teşekkürü bir borç biliriz. Y ı l m a z : Bu ülkede Başbakan, Basbakanlıgını bilecektir, özgürlükçü demokrasiyi hayata geçirecek kurumlar bir bir yerlerine yerleştirilecektir. 12 Eylül öncesi suçlamalanna dayalı basit propaganda yöntemleri terk edilecektir. îşçisiz, emekçisiz çağ atlanmaz.' karsuuıda örgütieme, devlet gücinü özel semaye Oe bötünieştirnıe, seçtigi yollardan birisidir. Çahsan içb güvence saglayan tüm knnunlara göz dikilmiştir. Sosyal güvenük, keümeun tam aruamıyh kaosa sürüklenımfnr. Söper emeklilik adı altmda, örnegi hiçbir yerde görülmemiş bir •daletslzlik yaratünusur. Çatatanlar çektikleri sıkıntı yetişmezmiş gibi, şimdi yann ne olacmgı bflinmeyen, belli olmayan bir hayale para yaürmaya zorlanmaktadıriar." diye konuşuyor. Şevket Yılmaz bir şeyler yapmak isteyen siyasi partiler ve parlamentonun önce sorunlann kaynağına inmeleri gereğine işaret ediyor. özetle şöyle diyor: "Eger bir ülkede devletin cahşanUn korayucn, sosyal, ekonomik ve mali tedbirieri alma ödevi ikinci plana alılmış. devlet, kisinin öz çıkarlanna dayalı bir anlayışı sosyal adalet gerelderİM tercih eder bir duruma sokulmuşsa, o ülkede sorun vardır. Banun gibi bir ülkede çabsanlar içinde önemli bir kesim sendika özgüringünden yoksunsa, çıkar örgütlerini özgürce yönetemiyor, yönetidlerini serbestçe seçemiyor, ı vazgecccektir. Özgürlükçü demokrastyihayatagecirecekkanualarbaUr yerierine yeriestirUecektir. 12 EyKU öncesi suçlamalanna dayah basit propaganda yöntemleri terk edilecektir. Ç*t adamaksa, üçbes boldinge degil, ekonomik soranlan ea aza indiritmi}, sosyal sorunlan akıia çözümlere bagbMmıs, sagfaklı endnstri Uskler dstemme daymfa bir biçimde hep birtikte attayacagız. Isçisiz, emekçisiz ç « | aUananmz. Bonn berkes kafssına sokmabdu." Yılmaz önlerinde yasa ve anayasa değişikliği istemlerinin olduğunu, Türklş olarak beş kez sunduklannı, hükttmetin ILO'ya verümiş taahhüt mektubu olduğunu anımsattı, şöyle konuştu: "Dçarda rami ysz^mafamia böylesine taakbütlerde bolunup, yurtiçinde bunu nakzeden deneçleri aalayabilmek mömkün degi. Ama g* recegiz. Günlok poUtika yapanlarM, çognicn ve özgürlükçü demokrasUa Ukderine, gereUerine gerçekten, ictenlikle nananlar bir bir ortaya çıkacak. TaabMHkrinm gereklerni yerine getiraeyenleri, knsknsaz sadece bizler degil, berkes izleyecek." Devletin sosyallik niteliği kalktı Türklş Başkanı Şevket Yılmaz Türk işçisinin ne istediğini, siyasi partiler ve seçimler sonrası iktidarİar, parlamentodan beklentilerini açıklarken, "Çogakn ve özgüriükçü demokrasinin tüm kunım ve kuraOan ile işletilmesini istiyonu" diye söze giriyor. tkinci temel hedeflerini şöyle özetliyor: "tktisaden giiçsüz dunımdaki çoğBBİagun içinde yasadıgı ağır ekonomik ve sosyal sorunlana çöziUmesini, sosyal devlet ve sosyal adalet ilkelerine dayalı bir düzenin kunılıbilmesini istiyonız. Bu aianda son 7 yrida, özellikle 1984ten bu yana belirgin bir gerileme ile karşı karsryayız. Bu Türkiye'yi idare etmeye t«Up obnlann önünde en dddi çıkınazlardan biri olarak dnntyor. furkiye, ANADOLU SJGORTA tsBdtastKunlusu' AR1A Yarıa: öt«kl partiler
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear