Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET/10 HABERLERİN DEVAMI HAVA DURUMU TÜRKİYE'DE BUGÜN B B Y Y Y * B B Y Y Y 8 8 Y Y B W° 4°Matia Y 8» «°K.Mn« 8 10° 2>Mtnin B <°«°Mufll« Y 9° 3°Mu» 12° 2°GHbna» B 15° 7°(*Jd« B W°10°0n)u 20° 14° Omun 18° 9°Gumüşlan»e 7» ÎMfe» 13° 7°HaMo>i 8 10° 2°Samsun 14° r\*m* B 12° 2"Sirt «• 9 ° b a n M Y 12° 7°SÎBOP 9° 4°tnnlr Y 19* TSım 8° 1»Krn 8 4°«°»M«0 9° 0>Xtjavnonı Y 8* 2 ° l * m n 8° 3°Ka>mi B B° 2 ° l m o l W> 5°KrMml Y 8* 3°U** 20° 12° nprtntor 18° 8°Edme 9° 5°Erüncan 12° 4°Enurum 21 KASIM 1987 DUNYA'DA BUGUN AmslBnSaf » Y 10° Amnan B 21° Y 14° Aba Genel MOdorUOu'nden . aanan Uglye gAre, butün bMgeierimiz parcak çok butıttu. Wcys, Marmara, Ege, Iç Anadokı'nun kuaytMfsı, Bao Kandenö boBmu yagmutiu geçecek. Hftft StCMOlâ: Braz azttac*. HÛZ* 6AR: Ban bOfcjatmlıınaJe M MeU yerrei h f l m seMmfe esecefc. DeröenJe, Marnıan Ege » Ban Ktradenttde labb v» lodostan. MBU denizMe yttz va pjundojusundın 35 znnan zaman 67 le esecek. DENİZ: M u M dakun yer » dogu yönterden haflf ara sıra ort» kuvvette esecek. Gol mutayarlotadalgtkobp, oörus uztMıgı 10 dH daigat okıp oorus uaMıgı 10 km. doüymda otacak. cak. Vm goUnde I M M parçalı çok buUıthi geçecek. ROzgâr kuzey bUukj «rt Bursa Baftta! Baa sr T»briz • Şam Kmhin. Y 11° S°Konjt Y 9° 2°«M«I Y V 7*IUU» Y 11° 4°ttapt B 12° 3°ZonguU* B r 2>«n Y Y 8° Y 9° Bom Y 12° Bruksel 8udam«l> Y 9° Cantvra Y 12° CfUfu A 2f Ckkk A 23° Dubtti B 21° FnMırt Y 8° Gkne B 18° H*Md K 4° B 28° Hn Y 8° KBIn Y 8° Iffttnfa B 18° B 20° B 18° Y 14° Umngrad Londn Madrid Mtan MonttMl MostaM MOntı NwVbrk Oslo Pırts Png Ronu Sofya Şsn UMnv K 2° B 9° B 18° Y 10° B 14° K 2° Y 8» B 21» Y 8» B 10° Y 10° A 29° POL1TIKA VE OTESI Tiyatronun Şiiri Her şeyin şiiri olurken, gördüm/tiyatronun da meğer şiiri varmış. Yani önce şiiri yazılıyor, sonra oyunu öyle mi? Kerem Çalışkan, Brecht'in Tiyatro Şiirieri'ni dilimize çevirdi. Şair bir yandan tiyatro yapıtlan yazarken, öte yandan da bunların şiirini döktürürmüş. Işte bu bir tiyatro! İşte bu da onun şiiri... Bir tür ko1 nuları oyunlaştınrken, bir de onun şiiıierini yazarmış. Brecht in tiyatro şiirierinden derlenmiş olan şiirlerin toplamı 49'tur. Bu 49 şiirden 37'si hiç sahnelenmemiş yapıtlar arasında, 12'si he\ men sahnelenmişlerin içinde. Brecht, 19341935 yıllarında, yani Alman faşizminin en azgın yıllannda Kopenhag'da, İşçi Oyuncular Grubu'nun Devrimci Tiyatrosu'nda konferanslar veriyor, oyunlar sergiliyormuş. Bu konferans ve oyuniar sırasında da "Danimarkalı İşçi Oyuncularia Gözlem Sanatı Üstüne Konuşma" şiirieri de yazıyor. Bu şiiri okuyorum. Tiyatro oynamaya gelmişler, bunlan sorarlarmış: B A A \na Y Vkrfm* Y Vknaıtk A Vl>»»ıı VhsMnolD lA Zürttı Y B 15° Y 8° 24° 18» 2P 7» 10° 10° 15° 12° Incirlik Kontrolumuzde mi? (Baftara/ı 1. Sayfada) dütler söz konusudur. Bunların kaynağı, dün ve bugün gazetemizin manşetlerinde yer alan ıaberterin içeriğinde görülebilir. Ufuk Güldemir'in VVashington'dan gönderdiği ilk habere göre, Irangate'in bir nolu kahramanı Yarbay North, 1980'de ülkemize gelmiş, emrindeki özel bir birlikle "Doğu Türkiye'deki bir ABD Hava Kuvvetleri üssünde mevzilenmiş" ve gerektiğinde devreye girmek üzere iran'daki rehine operasyonuyia ilgili gelişmeleri izlemiş. Yarbay North, 3 Haziran 1980 tarihini taşıyan bir muhtıra ile bu faaliyetlerini Ulusal Güvenlik Konseyi'ne bildirmiş. Bu belgenin Irangate dosyası içinde buluniduğunu, bu skandalla görevti ABD Kongre Komisyonu'ndan bir asistan Cumhuriyet'e açıklamıştır. "Doğu Türkiye"öe incirlik'ten başka bir "ABD hava üssü"nün olmadığı biliniyor. Demek ki Yarbay North, 1980 yılında "NATO dışı" niyetlerle Adana'ya gelerek, emrindeki özel bir birlikle İncirlik üssünde bir süre kalmıştır. Ankara'nın bundan haberi var mıydı? Dışişleri Bakanlığı sözcusü Büyükelçi İnal Batu, dün Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada, "Konu, Genelkurmay Başkanltğı'ndan soruşturulmalıdır" dedi. Acaba Genelkurmay, bu konuda bir açıklama yapmak gereğini duyacak mı? 1980'den bu yana yedi yıl geçmesine karşılık, Körfez'de durum bugün daha da kötüleşmiştir. Türkiye'nin kendi iradesi dışında birtakım oldubittilerle karşı karşıya bırakılma ihtimali yedi yıl öncesine göre daha az değikjir. Nitekim bugünkü Cumhuriyet'in manşetirtde yer alan Ankara kaynaklı bir başka haberimiz, incirilk'e dönük duyarlığımızın altını bir kez daha çizmektedir. Hava Kuvvetleri Dergisi'nin ekim 1987 sayısında yer alan bir yazıda şu satırlar dikkat çekicidir: "Bölgede İran lehine gelişmeler, ABD'nin 1 evrensel çıkartarına kesinlikle aykındır. ABD nin bu amaçla yıllardır hazıriadığı çevik kuvvetferin böigeye müdahalesi ciddi bir olastlıkîır Böyle bir müdahalede İncirlik, harekâtm atardaman olacaktır. Türkiye böyle bir kullanmaya karşıdır. Ancak bu tesisin tam olarak yönetimi, gelen giden uçaklann ve birliklerin yönünü saptamak mümkün olmayabilir. Boyle bir gelişme Türkiye'yi Körfez'de sıcak çatışmalann içine sokabilir" Bu satırlara eklenecek bir şey olduğunu sanmıyoruz. Irangate dosyasındaki belgelerin de gün ışığına çıkmasıyia, incirlik'teki nöbetçilerimizin sayısını arttırmaktan başka çaremiz var mı? incirlik tedirçinlîgi (Bttftora/ı 1. Sayfada) la kukla bir Kürt devleti kurdurtması, 2) KerkükYumurtalık petrol boru hattının kesiimesi. Hava Pilot Kıdemli Albay Mürsd Soıncu, Hava Fiize Binbaşı Metin TurVofelu, Hava Kurmay Yüzba^ı Ertan Çakıroglu'nun inceleme kurulunda bulunduğu derginin 298. sayısında Hava Pilot Kurmay Yarbay Yılmaz Oguz tarafından hazırlanan "Ortadogu Üzerine Oyunlar ve Türkiye" başlıklı yazıda, Türkiye'nin Iranlrak arasmdaki savaşın en kısa zamanda sonuçlanmasından yana olduğu kaydediliyor. Çatışmalann devamının Türkiye'yi de etkileyebilecek tehlikeler yaratacağına işaret edilen yazıda, "Sırf bir gövde gösterisi için dc olsa, Amerikan savaş gemilerinin Körfez'e sokulması böylt bir tehlikenin sinyalini vcriyor. Ancak Türkiye için savaşın bölgedeki siyasal ve ekonomik dengeleri altiist etmeyecek sekilde son bulması çok önemlidir" deniliyor. Yazıda, savaşı "sörpriı bir geiijme" ile lran'ın kazanması halinde, böyle bir sonucun Türkiye açısından önemi söyle dile getirildi: "Bölgede İran lehine gelişmeler, ABD'nin evrensel çıkarlanna kesinlikle aykındır. ABD'nin bu amaçla yıllardır hazıriadığı çevik kuvvetlerin bölgeye müdahalesi ciddi bir olasdıklır. Böyle bir müdahalede, İncirlik, harekâlın atardaman olacakür. Türkiye böyle bir knllanmaya karşıdır. Ancak, bu tesisin tam olarak yönetimi, gelengiden uçaklann ve birliklerin yönünü saptamak mümkün olmayabilir. Böyle bir gelişme Türkiye'yi Körfez'de sıcak çalısmalann içine sokabilir." Türkiye açısından arabaşlıklı bölümde ayrıca söyle deniyor: "Kuzey Irak'ta faaliyel gösteren ayrılıkçı Kttrtler, Törkiye'deki APO'cnlara destek oluyoriar. Bu gnıplan destekleyen İran, savaşı kazanırsa, bölgede ya özerk ya da bagımsız bir kukla Kürt devleti kurdurtacak. Bu durum Türkiye'nin Gineydogu'daki güvenlif ini kesinlikle tehlikeye düşürecekb'r. Bu Küri devletinin. sınıriannı Türk topraklannı da içine alacak şekilde genişletme hevesinde olacagı herkesin bildigi bir gerçek. Türkiye'nin böyle bir gelişmeye seyirci kalmas mümkün degiMir. Türkiye'de son zamanlarda tırmanan gerici hareketlerin arkasında İran'ın maddi ve manevi destegi var. İran savaş nedeniyle fazla açıktan yapamadığı bu destegi, savaş sonrası daha rahal yapacak. İran radyosu, surekli olarak Atatiirk ve laiklik aieyhine yayın yapıyor. Laik oian tek Müslüman ülke Türkiye, İran tslam devriminin en büyük hedefi. Irak, Türkiye'nin en büyük ticaret ortaklanndan. Ticaret hacmimiz 2 milyar dolar. Irak'ın düşmesi demek, pazann büyük ölçüde kaybolması demek olacaktır. Türkiye, petrol ihtiyacının ynzde kırkını Irak'tan karşılıyor. KerkükYumurtalık boru hattının Kürt bölgesindi.n geçmesi, pelrolun durması anlamına geliyor. Türkiye'nin böyle bir duruma tahammül etmesi mümkün degildir." "Ortadogu Üzerine Oyunlar ve Türkiye" başlıklı yazıda, "Türkiye'nin Tutumu" başlıklı bölümde ise şu görüşlere yer veriliyor: "Batıya petrol akınunın tehlikeye düşmesi halinde ise Amerikan müdahalesi gündeme gelebilir. Ancak Ankara'daki genel degerlendirme, bu aşamada Amerika'nın yapacağı bir müdahalenin meseleyi daha da içjnden çıkılmaz bir hale getirecegi noktasında loplanıyor. Türkiye bugiinkü koşullarda Amerikan müdahalesine yardımcı olmak egiliminde göriinmüyor. Zalen bu konuda ikili anlaşmalarda da son derece hassas davranıp, Amerika'nın NATO yükümlülükleri dışında Türkiye'deki nslerden yararianmasına izin vermiyor. ABD'nin Türk üslerini izinsiz kulianmasıyla TürkAmerikan iliskilcrine yaratacagı sonınlan gerek Amerikan, gerekse Türk kaynaklan çok iyi biliyor. Onun da ötesinde tran da, işin boyutlannı büyütüp, Irak'ı parçalama noktasına getirmesinin bir dış müdahaleye yol açacagını çok iyi biliyor olmalıdır. O bakımdan tran'ın da böyle bir atılıma girmesi oldukça güçtür." Söz konusu yazıyı Genelkurmay Başkanlığı'nda üst düzey bir yetkili, "Bu bir görüştür. Purada devletin tutumu önemli. Devlet tutumunu beliriemiş ve herkese ilan elmiştir. Cüretkâr bir yazı. Gözden kaçnus sanıyonım" şeklinde değerlendirdi. Hava Kuvvetleri Komutanhğı'ndan bir başka askeri yetkili ise, "Durum inceleme kurulunun da gözünden kaçnuş. Bu, yazan luşinin kendi göraşü olabilir. Kendisi kurmay bir subaydır yine de" şeklinde konuştu. Bilindiği gibi Millı Savunma Bakanı Zeki Yavuztürk bundan bir süre önce gazetemize verdiği bir demeçte, tran ile ABD arasında olası bir savaş halinde Türkiye'deki üslerin konumuna şöyle açıkbk getirmişti: Turldye'deki üsler Tnrkiye'nin savunması ile Ugnidir. Bizim hudutlarunız içinde ve tamamen Türk devletinin savunmaa ile UgOidir. NATOi nun içinde üstlendigimiz sorumluluklar da vardır. Türkiye'deki lesisierin, gerek NATO, gerekse Türkiye'nin milli arzulannın dışında bir sebeple kullamlması söz konusu olamaz." "Neyin nesi?" Oniar da kendilerini, görülmeye değer şeylerini gösteririermiş. Uzunca şiirin dizeleri kuru bir düzyazı gibi geliyor. Belki Almanca şiir bir yani vardır. Birkaç sayfa suren uzun şiirde son şöyle bağlanıyor: "... Ve böylece sizler, I İşçi oyuncular, öğrenerek ve öğreterek, I Kanşabilirsiniz buyapınızla I Çağınızın insanlarının tüm kavgalanna veböyfece/Oğrenmenin cidd'ıyeti ve bilginin coşkusuyla / Dönüştürebilirsiniz kavganın deneyimini I Ortak bir mülkiyete ve I AdaJeti tutkuya." Brecht'in çağına göre, epik bir tiyatroyu ve onun örneklerini getirdiğini herkes bilir. Epik tiyatronun öğretici ve eğiticisidir. Oyte olur ki oyuna, oyuncularta seyredenler biriikte katılır. Eğer katılmıyorsa, katılırmış gibi görünen bölümleri vardır. Bizde 1960lı yıllardan sonra birdenbire ortaya bir Brecht hayranlığı ve merakı çıktı. Diyebilirim ki, son 2025 yıl içinde hemen hemen bütün yaprtları dilimize çevrildi, en kalburüstü oyunları oynandı. Brecht için epik tiyatronun hem öğreticisi, hem eğiticisidir, dedik. Peki çağımızda epik tiyatro nedir? Herkes epik tiyatro için bir şeyier söyler, üstat da söytüyor, şöyle diyor: "Görüyorum ki tiyatroya ilişkin yazılanmm çoğu yanlış anlaşılıyor. Bunu özellikle düşüncelerimin doğrulugunu bildiren mektupiardan ve yayımlanan yazılardan çıkartyorum." Brecht'e göre modern tiyatro epik tiyatrodur. Böyle olunca bu tiyatro yenidir, çağdastır. Brecht, tuttu önce 'Beş Paralık Operayı yazdı. Bununla yetinmedi, ardından 'Beş Paralık Romarf\ kaleme aldı. İlki gülünç bir haydutluk oyküsüdür. ikincisi, toplum içi, toplum dışı haydutlardır. Herkes bir yeri soyar, soyarken bir de yöntem bulur. öteki yapıtlarında da tiyatro ile şiir, şiirle tiyatro iç içe değil mi? Bir yerde çağını anlatırken şöyle seslenir: "Karanlık bir çağ yaşadığımızı iyi düşünün... Insanın insan üstüne kurduğu müthiş baskı ve insanın insanı korkunç kerte sömürmesi, savaş zamanındaki cinayetler, barış zamanındaki her çeşit iğrenç aşağılama sanki bütün yeryüzünde doğaJ bir görünüm kazanmıştır" Matematik doğa bilimleri ve bilim vöntemteri üstüne birçok makale ve kitabı olan, aynı zamanda şiirler yazan ve çeviriler yapan M. Yılmaz öner, Brecht'ten şunlan çeviriyor: Uyan, uykusundan nasıl uyanırsa aslan Uyanır da bir değil, on değil, binlercesi Nasıl kırarsa zincirierini homurtuylan Parçala şu heyulayı sırtına oturan Onlar ki azınlıkta sizler yığın yığın 10 Şubat 1898 yılında doğan Brecht, çağımız Alman edebiyatının en büyük şairlerindendir. Aynı zamanda yazar, tiyatro kuramcısıdır. Söz sanatlannın hepsi ile uğraşmıştır. Naziler doneminde ülkesinden kaçmak zorunda kalmış, Avusturya, Danimarka, İsveç, Finlandiya, Rusya, Amerika, iaviçre'de oturmus, çalışmalarını sürdürmüştür. 1948 yılında, savaş bittikten sonra yurduna dönmüştür. Brecht'in yaprttan her mevsimde, her ülkede oynanıyor. Her oyunu ile sosyal çelişkiier ortaya dökülüyor. Çelişkiler, çelişkileri çağırdıkça da oyunlar bitmeyecek. Dilini ve şiirini de yüklenerek... Bir kitabını çeviren Sevgi Soysal; "Okuhann ihtiyacına her zaman yanıt verecektir"ö\yor. özai gerçekçi Özal: Telefon dinlemek büyük suçtur birpotitikacı J STELYO BERBERAKİS ATİNA Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu Başbakan Turgut özal'in "gerçekçi bir poUtikaa" olduğunu söyledi. Papandreu üç günlük resmi bir ziyaret için Atina'da bulunan Polonya Devlet Başkanı Woltchek J a n zdsky onuruna verdiği yemekte TürkYunan ilişkileriyle Kıbns sorununa da değindi. Türkiye ile aralannda bir de hukuki sorun bulunduğunu belirten Papandreu, bu sorunun Ege'deki kıta sahanüğından kaynaklandıŞuıı, geçen mart ayında ciddi bir kriz yasandufeıru belirtti. Yunanistan Başbakanı, "mart krizindea sonra Ihtilafın çöznmteajnesi" için konunun Lahey Uluslararası Adalet Mahkemesi'ne gotürülmesi önerisini getirdiklerini anımsatarak, "Bu kriz tatMmda Polanya'un da öserimizi olunlu karfdadıgıu aot cttJk ve takdlr ettik. Gerçekçi bir podtikaa olarak tatuaan Sayu TÜTBBI ö z a l ' u da söz koBUSH önerimize aynı önemi götterip tanıracagını umuyornz" dedi. Papandreu, aynca Cumhurbaşkanı Evren'in KKTC'yi ziyaret etmesinin sorunu daha da zorlaşuracağı gorüşünO savundu. Konuk Devlet Başkanı Jaruzelsky ise Polonya'mn yıllardır Kıbru sorununun adil ve kaba bir çözümünden yana siyaset izlediğini söyledi, "B« çözüm ise Kıbns'ıa UrUtini, ba|ımaizntutı, toprak bitünlögüoü ve K«gi»ınıOThgi.ı gü. vence altma almalıdır" dedi. Jaruzelsky Kıbns'taki yabancı birliklerin çekilmesinden ve BM kararlanna uyulmasından yana olduğunu sözlerine eldedi. • •• Papandreu: SHP'nin fzmir'de telefonlarının dinlendiği iddiası yalanlandı Başbakan özal, konunun araştırılması için, Adalet ve Ulaştırma bakanhklarına talimat verdiğini söyledi. Izmir Cumhuriyet Savcısı Melih Tarı, olaytn kamuoyuna yanlış aktarıldığını iddia etti. Sabah gazetesinin haberinde adı geçen Savcı Yardımcısı Bahri Altınöz ise 'muhabirler senaryo yazmışlar' dedi. Telefonları dinlediği iddia edilen PTT teknisyeni Ali Osman Akyüz ise, tutuklanma istemi ile sevk edildiği mahkeme tarafından serbest bırakıldı. Haber MerkezJ SHP tzmir İl örgütü'nün telefonlarının dinlendiği iddiası, tzmir Cumhuriyet Savcılığı ve PTT Genel Müdürlüğü tarafından yalanlandı. Başbakan Turgut özal, "Mahkeme karan olmadan kimsenin telefonu dinlenemez, bn büyük bir suçtur" dedi. Olaydaadı geçen ve gözaltına alınan PTT teknisyeni Ali Osman Akyüz, mahkeme tarafından serbest bırakıldı. Sabah gazetesinin dünkü sayısının manşetinde "SHP'nin Idefoalan dinleniyor" başlığı ile verilen haberde, SHP tzmir tl örgütü'nün konuşmalannın dinlenerek ANAP'a iletildiği öne sürülmüştü. Başbakanlık Basın Merkezi aracüığıyla bir açıklama yapan Başbakan özal, konunun araştınlması için Adalet ve Ulaştırma Bakanhklan'na talimat verildiğini belirterek, "Bu böyük bir soçtur. Türkiye'de haberleşme hürriyeti, anayasa teminaü altmdadır. Bu suçn işleyen kim olursa olsun, hakkında gcrekM kanum işlemler uygubuur" dedi. özal, soruşturmanın haberi dogrular nitelikte sonuçlanması halinde "böyük üzünrü" duyacağını belirtti. Bu arada, bir açıklama yapan lzmir Cumhuriyet Savcısı Meiih Tan, "Sonışlurma açümıstır. SHP'nin telefonunun dinlenmesi doğru degildir. Konu kamuoyuna yanlış aktanlmışür" dedi. Haberde adı geçen Cumhuriyet Savcı Yardımcısı Bahri Altı•öz ise şunları söyledi: "SHFnin lelefonlannın dinlenmesi diye bir olay yok. Bir kadın satıcısının telefonunun dinlenmesi için iki muhabirin başvunısu olmuştur. Yardıma olması amacıyla PTT memuru çagnlmış ve telefon dinlenmiştir. Mnhabirler, bir senaryo yazmışlar." tzmir Telefon Başmüdürü Orhan Öcal da haberin doğru olmadığını, konuyu 2 müfettışin soruşturduğunu söyledi. Telefonların dinlenmesini sağladığı öne sürülen ve "soruşturmanın selameli" bakımından görevden alınan PTT teknisyeni Ali Osman Akyüz ise "Gazeteti Ender Coskun, bana telefonların dinlenip dinlenemeyecegini sordu. Ben, mümkün olduğunu, ancak bunun için mahkeme karan gerektigini söyledim. 22 yıldır PTTde çalışıyorum. Kendilerindea davacı olacagım" dedi. Savcılık soruşturmasından sonra Nöbetçi 2. Sulh Ceza Mahkemesi1 ne sevk edilen PTT teknisyeni Ali Osman Akyüz serbest bırakıldı. Mahkeme yargıcı, suçu içeren maddclerin ceza miktarlarırun az oluşu ve sanığın sabit ikametgâhı olması nedeniyle tutuksuz yargılanmasına karar verildiğini belirtti. Nöbetçi 2. Sulh Ceza Mahkemesi'r.in verdiği karara savcının itiraz etmesi üzerine dosya 6. Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Ancak bu mahkeme de sanık Ali Osman Akyüz'ün salıverilmesini kararlaştırdı. SHP Izmir 11 Başkanı Kemal Karataş da telefonlarının dinlendiği yolunda savalığa bir başvurulanrun bulunmadığım açıkladı. PTT Genel Müdürlüğü de bir açıklama yaparak, haberleşmede gizliliğin sağlanması için gerekli tüm tedbirlerin almdığıru, çeşitli kontrol ve muayenelerle bunun sağlandığını, tzmir'de iddia edilen yerde de bir kaçak dinlemenin söz konusu olmadığını n anlaşıldığı bildirildi. AFYON'dan HİKMET ÇETİMKAYA ra. Pancara verilen bu değer.üretifi SHRdir. Bir de sosyal demokrat oy ci kesimde tepkilere yol açıyor. Yurttaşlar bize soruyorlar: ları bölmeyin... 10 kiio pancar satıp bir şJse AfErdal Inönü'nün konuşma biçemini en çok eleştirenlerden biri de yonkarahisar maden suyu içiyoruz. Sizin bundan haberiniz var mı? bizdik. Bakıyoruz, kitleler inönü'nün Erdal İnönü, konuşmalarında yekonuşma bıçemine altşmışlar artık. rel sorunlara ağırlık veriyor. Pancar, inönü, kitleleri heyecanlandırmıyor, dalgalandırmıyor, ama etkiliyor. So haşhaş, ayçiçeği, hayvancılık gibi konularda SHP'nin görüşlenni açıkrunları tek tek anlatıyor, kendisini lıyor. dinleyen topluluklara kararlılığıyla İnönü, kendine özgü konuşrrta biumut veriyor. çemiyle soruyor yurttaşlara: Erdal İnönü, konuşmasında çok Kredi almanız için ANAPtan ince espriler yapıyor. Dinleyenlere kart getrmeniz gerekiyor. iki ton panbakıyoruz. İnönü konuşurken yüzcar satarsanız bir kutu antibiyotik lerinde bir gülumseme var. Hırçın alabilirsiniz. Öyle değil mi? politikacı tipi değil Erdal İnönü. Yurttaşlar yanıt veriyor: Ama öyle konulara değiniyor ki, or öyie... Öyle... talığı kasıp kavuran değme politikaDenizli'de ve Afyon'da SHP Gecılara taş çıkartıyor. nel Başkanı Erdal İnönü'ye karşı yoŞöyle: ğun ilgi acaba neyin habercisi? Devlet yönetmek ciddi bir iştir. Solcusuyla. sağcısıyta aylardır ANAP iktidarı piyangodan çıktığı ANAP'ı iktidara en yakın parti olaiçin, özal oyuncak bulmuş çocuğa rak görüyoruz. döndü. Çag atlıyonım sanıyor, ama Ama kitlelerde bir değişiklik var ip atlayan çocuk gibi yerinde sayışu günlerde. SHP'ye ve DYP'ye karyor. şı duyulan ilgi, kamuoyu anketleriErdal Inönü Afyon'a gelmeden önce biz miting alanında yurttaşlar ni saşırtır biçimde gelişiyor. Bu ilgi 6 Eylül halkoylaması önla konuşuyoruz. Afyon bir bakıma cesine hiç, ama hiç benzemiyor... sağın kalesi. Ancak sosyal demokNiye bu değişiklik? ratların belirli bir ağırlığı var bu yöAkdeniz'de, Guneydoğu'da, Ege^ rede. 1983 seçimlerinde MDP Afyon'dan milletvekili çıkaramazken, de gözledığimiz kıpırdanma eğer sandığa yansırsa, ANAP umut ettiHalkçı Parti bir milletvekili almıştı. ği 300 sandalyeyi zor bulur, zor. SHP'liler, "Afyon'da sosyal deÇünkü yığınlar büyük tepki gösmokrat oylar bölünmeyecek" diye tenyor ANAP iktidanna karşı. Yığınkonuşuyor. Nedenini DSP'nin milletvekili adayı Güneş Öngüt'e bağ lar bir sürü sorunun altında eziliyor gün gün... layıp anlatıyorlar: ve hesaplar att üst olursa hiç şaş"Güneş Öngut, 1977 seçimlerinmayalım... de Dinar köylerine seçim propaganDenizliAfyon arasında siyasal dasına çıkmışu. Biliyorsunuz o zaman Adalet Partisi'nden adaydı. S/ görüntünün, bir hafta dolaştığımız zim yörede dolaşırken, CHP'ye ve UrfaDiyarbakır arasmdan hiç farkı Ecevife çatıyordu. Hepimizin ne ko yoktu. Belki biz aldanıyoruz. Belki de munistliği kaldı, ne sattlmışltğı. Hete &ev;f için neler söylemişti bir bii ANAP kurmayları. Ne bileyim... senız. Aradan 10 yıl geçti, ama unutmadık. Şimdi DSP için dolaşıyor. 197Tde CHP ile Bulent Eceyife söylediklerini,' bu kez Erdal İnönü ve SHPlilere sĞylüyor" SHP'liler DSP'nin sosyal demokrat oytan bölmesinın bu nedenle olanaksız olduğunu da belirtip ekliyoriar: Güneş Öngüfü sosyal demokrat seçmen iyi tanır. O yüzden DSP sağ kesimden oy alacaktır. Denizli'den sonra Afyon'da da gördüğümüz somut bir gerçek Befah Partisi'nin hızlı bir gelişim içinde olduğu. Refah Partisi kırsal kesimde köy köy dolaşıyor Bu çalışmalar özellikle ANAP'ın güçlü olduğu yörelerde etkili oluyor. RP Afyon'da barajı asamaz, ama ANAP'ı bir milletvekilliğinden edebilir. SHP'liler bu yüzden "iki milletveA* çAaracağ/z"dıyorlar. 1983 seçimlerinde Halkçı Parti'nin bir milletvekili çıkardığını yineliyorlar. Afyon yöresinde pancar üreticileri dertli. Bu yıl pancarın kilosu 20 ii Savunma btitçemize (Baştarafi 1. Sayfada) dahil olmak üzere diğer NATO ülkelerine yukleyeceği faturanın ana hatları şöyle belirginleşti: INF'nin imzalanmaandan sonra NATO ve Varşova Paktı arasında beiirginleşecek olan konvansiyo•d sflablardaki Varşova Paku lehi•e dengesizligin giderilmesi için ABD'nin müttefikkrine Uvsiyesi, savunma harcanuüannın artünlması, ABD, silahsızlanma görüşmelerinde temel politika olarak NATO ve Varşova Paktlan arasmdaki dengesizliği değil, her alanda mümkün olduğunca hızlı anlaşmaya varmayı hedefliyor. Bu nedenle konvansiyonel dengesizlik stratejik silahlarla ya da nükleer silahlarla ilgili anlaşmalardaki gelişmeleri etkilemiyor. Türkiye'yi yakından Hgilendiren ve Viyana silahsızlanma göriiş•nderinde ek ahnan "konvansiyonel gückrin smıriandınlması" konusund» bloklararası ilkesi benimseniyor. Yani bundan kasıt, güçlerin smıriandınlması konusu NATO ve Varşova Paktlan düzeyinde geniş forumlarda ek almacak, ancak bu konuda kesin bir sonuca vanlmış degil. Avrupa'nın tümüyle nükleer silahlardan arındınlması gibi bir garanti söz konusu olmadığı gibi anlaşmanın hayata geçirilmesi ve iki tarafın birbirini kontrol altında tutabilmesi için müttefiklerden ek istihbarat desteğı istenecek. Aalaşma drsuda kalan 500 km. menzil alnndaki füzderin modenrieştirilmesi için yeni programlara gerek duyulacak. Bu da Türkiye gibi öikelere ek yük geiirecek. yere kadar en htzlı bir seküde gitmekUr. Sovyetler'in konvansiyonel güçlerini azaltmalan gerektigini söylüyornz. Sovyetler'in dört misii tanka, iki misti uçaga ya da çok daha fazla askere sahip olmalan için bir neden yok. Sovyetler'in bülün bunlan azaltmasını istiyonız. Şimdi onlar azaltmıyorlarsa. bizim yapacagımız şey tabii ki kendi savunraamız konnsunda daba fazla harcama yapmaktır. Maalesef bu böyledir. Ancak karşı taraf tutumunu surdürdükce bizim yapacagımız şey budur. NATO müttefiklerimize de aynı şeyi tavsiye ediyonız. Aynca NATO'nun konvansiyond dengeyi sagJayabflmesi için daha fazla harcamasına yardıma olmaya devam edecefiz. Biz bizzat konvansiyonel sislemlerin geliştirilraesi için yapüan araştmnalarda ve geliştirmelerde daha fazla harcamaktayız. Aynı şey NATO ülkeleri için de gecerlidir. Onlarda kendilerini daha iyi savunmak için aynı şeyi yapmalıdıriar." (Baştarafi 1. Sayfada) Dışişleri, North (Baştarafi 1. Sayfada) Otiver Nortb'un rehineierin kurtanlması operasyonunu Türkiye'deki bir ABD üssande izledigi yohında bdgelere dayanaa bir haber yayımlanmıştı. Siz o zaman bu haber üzerine bir biiginiz olmadığını, Amerika'nın bazı askeri kotaybklardan yararianmak için rica ettiklerini, ancak Türk hükümetinin bunu kabul etmedigini ınjlınijlhnı Şhadl AM) ltontreafndeU 3 Hazlran 1980 UrihU bdcede Yarbay Nortb'un Tnrkiye'nin dogusandaki daghk bir bölgeden operasyonıı izledigi, ancak hfanoThitla sonuçlanınca geri döndügü belirtiliyor. Resmi belge. gazetenin haberini dogrular nitelikte olduğuna göre, Amerikalılann bu tür faaliyetlerinden Türk hükümetinin hiç mi haberi yoktu? ERKMEN Resmen haberimiz yoktu. Bu, kendi aralanndaki gizli hizrnetlerin ifadesidir. Hiçbir alakamız olmadı. O işle görevli Amerikalılarla da bir temasımız olmadı. Bize (Dışişleri'ne) müracaat etmediler. Zaten Türkiye'deki Amerikalı askeri personelin faaliyetlerini bilmemize imkân yok. Türkiye Cumhuriyeti topraklan •zcrindeki Amerikaulann gizli faaliyetlerindea Türk hükümetinin haberi nasıl olmayabilir gibi bir soru akla geliyor? ERKMEN Buna neden saşırıyorsunuz anlamıyorum. Bu tür faaliyetler ilgili makamlarca bilinir. Dışişleri olarak bize bir şey bildirilmedi. Gizli servislerin işleri, gizli servislere aktarıhr. Güneydeki (Baştarafi 1. Sayfada) da nitelendiriliyor. ltalya'nın Aviano ve Ispanya'mn Torrejon kentlerinde ABD'nin NATO hükümleri cerçevesinde bulundurduğu uslerdeki F16 uçakları rotasyon usulü ile tncirlik'e geliyorlar. İkili anlaşmalara göre ABD tncirlik'te 2 filo savaş uçağı bulundurabiliyor. tncirlik'te nükleer başlık da depolayan ABD, bölgede caydırıcı bir güce ve yaptınma da sahip. Üste bulunan ABD uçakları, bir kriz anında çok kısa bir süre içinde nükleer silahlanyla birlikte belirlenen hedefe havalanmaya hazır tutuluyorlar. Bilindiği gibi ABD, NATO ulkelerindeki nükleer silahlann modernizasyonunu konu alan programı cerçevesinde, İncirlik üssünde, depolarda bulunan ve uçaklardan atılan nükleer bombaları yenilemişti. İncirlik Üssünde nükleer güvenlik sislemlerinin sayısı ise 30. tncirlik üssü, adıru ilk kez 1958 yılında ABD deniz piyadelerinin Lübnan'a yaptığı çıkarma sırasında duyurmuştu. Bu dönemde yapılan çıkarmada, ABD deniz piyadelerinin tncirlik üssünden destek aldığı öne sürülmüştü. tncirlik daha sonra da U2 casus uçağı olayı ile "ününü" pekiştirdi. 1960'h yılların başında pilot Gary Power yönetiminde, Sovyetler Birligi üzerinde düşürülen "casus" uçağının da tncirlik'ten havalandığı iddia edilmişti. tncirlik'te Türk tarafının islevini 27 Haziran 1987 tarihinde üssün o dönemdeki Türk komutanı hava albay Taner Engin şöyle anlatıyordu: "İncirlik hiç tartışmasız bir Türk silahlı kuvvetleri tesisidir. Tüm faaliyetler 1980 yılında imzalanan Savunma ve Ekonomik İşbiriiği Anlaşması'na göre yürütülmektedir. Amerikan savaş uçaklarmın bu üste egitim yapmalanna bükiimet tarafından izin verilmiştir. İncirlik'e gelen tüm Amerikan uçaklannın faaliyetleri Genelkurmay Başkanlığf nın iznine göre yüriitülür. Üssün çevre güvenligı tamamen Türk komutanlıgı tarafından sağlanmaktadır. Üsse giriş çıkış da Türkiye'nin denetimindedir.' Batu'nun açıklaması Dışişleri Bakanlığı Sozcüsü İnal Batu, "Irangate kahramanı Yarbay Nortb'un 1980'de İncirllk üssünde mevzilenerek, İran'daki rehine kurtarma operasyonunun sonucunu izlediğine ilişkin belge konusu Dışişleri BakanhgTnı ilgüendirmez. Konu Genelkurmay Başkanlığı'ndan sonıştunılmabdır" dedi. Batu, Irangate skandalına yol açan olayda, Amerikan silahlannın lran'a sevkiyatında Türk hava sahasmın kullamhp kullanılmadığıyla ilgili olarak şu açıklamayı yaptı: "İran'a silah sevkiyaünı de alan Kongre raporanda, Tnrkiye'nin adı açıkça zikredlmemektedir. Türkiye'nin adı bdirtilnıiş olsaydı bUe biz, Türk bava sahasını kuDanan başka. ülkderin ve uçak şirketlerinin taşıdıklan yükle OgUi bUdirimleriae İÜbar ediyonız." görüyoruz. Biz bu aran kaldıracagız ve kadınlann 20, erkeklerin de 25 yri çabşmasım yeterii sayacagız." Inönü, 10 bin işçi ortaklı Uygar Motor Fabrikası'nı gezdikten sonra .Afyon'a hareket etti. . Afyon il sınınnda, Afyon örgütü tarafından uzun bir konvoyla karşılanan Inönü, Dazkın'da yaptığı konuşmada, "Amerika, Türkiye'de öretUen haşhaşın fazla olduğundan korkuyormuş. Onlar kendi islerine baksınlar. Biz kendunizin ne üretecegini kendimiz biliriz. Herkes kendi işiae baksın" dedi. Inönü, otobüste gazetecilerin bir tstanbul gazetesinde SHP'nin telefonlarının dinlendiğine ilişkin bir haberin çıktığım arumsatması üzerine şunJan söyledi: "Çele yönetiminin ne yapacağı bdli olmaz. Her şeyi yapabilirler. Yapılacak şey bu işi yapanlan cezaUndırmaktır. Ceza verilirse o zaman bannn yapümas mı isteniyor demektir. Gizli servisler ne yapıyor biz onunla uğrasamayız. Devletin gizli servisleri devfeti korumak icindir, bir partiyi korumak için degü. Böyle bir davranış görevi kötüye kullanmakdr." ANAP'm ilçe yaptığı Başmakçı'da Inönü, "FakFukFon'dan sadaka degil iş istiyoruz" dövizi ile karşılandı. Inönü, Dinar'da da heyecanlı bir kalabalıkla karşılaşü. Dinar'da iktidar olduklannda şeker fabrikası yapacaklanm vaat eden Inönü, şunlan söyledi: "Biz sizin hakkınızı kimseye bırakmayız. Özal, secim 29 gün fleriye adlınca, şimdklen zam yapmaya başladı. Düşünün Özal, 510 sene daha iktidar olursa bu pahahlığa kim dayanır?" tnönü. Sandıkb'da da oldukça kalabalık kitle tarafından karşılandı. Inönü, Afyon'a girdikten sonra kent sokaklannd.a seçim otobüsü Güneş1 ile tur atarak, vatandaşlann büyük tezahüratıyla karşılandı. Miting alaruna coşkulu bir kalabahk eşliginde giren Inönü, sık sık "Basbakan tnönü", "Don Kişot Ecevit", "tşçHer ücretli köle degildir" sloganlarıyia karşılaştı. (Baştarafi I. Sayfada) Inönü: Ozal Konvansiyonel dengesizlik engel degil Rowny, konvansiyonel dengesizligin INF ve stratejik silahlar anlaşmalannı etkilemediğini, ABD'nin kıstas olarak almadığını ise şöyle açıkladı: "Konvansiyonel silahlarda herhangi bir anlaşma olmaksızın stratejik silahlarla ilgili bir anlaşmaya varmamız çok mümkündür. Aynı şekflde yine konvansiyonel silahlarla ilgili bir gelişme olmaksızın INF anlaşmasını yapmamız da mümkündür. Çünkü INF hiç olmazsa ilk elde nükleer silahlan azalatacaktır. Valnız şunu söylemek istiyonım. Av/npa'da konvansiyonel dengesizlik düzelülmeden rahat etraeyecegiz, çünkü o zaman sonın çözülmüş saydmayacaktır. Ancak aralannda bir baglantı görmüy oruz. Yani bir alanda Herieme olmazsa diger alanda ikrlemeyiz gibi bir şart koymaktan yana degiliz. Avrupalı bazı entdektüelier INF'ni konvansiyonel sUah dengesine baglanmasından yanalar. Bu göriişün doğru olduğunu düşünmüyorum." Kıbns'taki ABD (Baştarafi 1. Sayfada) üyesi Wflbam Broomfield Amerikan yapısı silah ve malzemenin Kıbrıs'ta kullanılmasıru yasakla>an komisyon taslağına değişiklik önergesi geürmek istedi. Yetki yasasının Dışişleri Komisyonu'nca Genel Kurula sunulan metninde "Türkiye ve Yunanistanm Amerikan skahlanm Kıbns'ta kıulanmalannın yasaklanması öngöriilür. Buna karşılık 1988 dış yardımbuımn tahsis yasa&ı metninde Yunanistan yasak kapsanuna girmiyor" deniliyordu. Brommfıeld önceki gün Tüzük Komisyonu'nda kabul edildiği gibi Yunanistan'ın adının yetki yasası metninden de çıkarılarak Amerikan silahlan ile ilgili yasağın sadece Türkiye'yi hedef almasını öngören teklifini genel kurula da getirmek istedi. Ancak ABD yönetiminin girişimleri sonucunda bu isteğinden vazgeçerek "tleride yetki vasasuın ta Savunma bütçeleri artıyor 1NF anlaşması sonrasında konvansiyonel sistemlerde dengesizligin giderilmesi için ABD'nin müttefiklerine savunma harcamalannı arttırmasıru tavsiye etriğini belirten Büyükelçi Rowny, bu görüşü şöyle dile getirdi: "Temel poütikaınız gidebOdigimiz (Baştarafi 1. Sayfada) Hıncınızı gu katlayacaklardır. Bizden ne kötülök gördünüz. BoUuk, bereket, şefkati biz temsil ettik. Alınterinin, emeğin karşdıgını biz verdik. Ezilmek istemiyorsanız bunlardan kurtulmahsınu. Oy istemeve değil, hizmcl vermeye gddik." Demirel yaptığı konuşmalarda, TRT'yi sert biçimde eleştirerek, tek parti devrinde dahi TRT'nin bu kadar kötü olmadığı görüşünü savundu ve "Bir gün bunlan yapanlann yanına koymayız" dedi. Mitinglerın ekrandan verilmemesini zulüm ve gaddarlık olarak nitelendiren Demirel, bu seçimin güdümlü bir dönemin devamını meşrulaştırmaması gerektigini söyledi. Seçimin Türk vatandaşı için büyük bir değer taşıdığına dikkat çeken Demirel, Türkiye'yi yönetenlerin yönetme hakları olmadığını, bunlan vatandaşa anlatmak gerektigini de vurguladı. PORTRE / EDWARD ROWNY Pazarlıkçı büyükelçi 18 Ocak 1985'te Reagan'm ve Amerikan Dışişleri Bakanı 'nın silahsızianma konusunda özet dantşmanhğtna atandı. 197379 arasında Cenevre'de stratejik silahlann sımrlandırılması (SALT) görüşmelerinde Amerikan pazarlık ekibinin başkan vekilüğini yapan Rowny, 70 yaşında. Emekli korgenerai, tkinci Dünya Savaşı'nda Afrika ve Italya'da bulundu. Kore savaşına katıtdı. 1981'de zamanın Dtşisleri Bakanı Alexandre Haig tarafindan silahsızlanma pazariıklan özel temsüciliğine atandı. Reagan'ın Kıbrıs raporu: Askeri güçleri BM denetlemeli Dış Haberier Servbi ABD Başkanı Ronald Reagan Kıbns sorununun çözümü için taraflann BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar'ın barış çabalannı desteklemeleri gerektigini yineledi. Başkan Reagan Kongre'ye iki ayda bir sunduğu Kıbns rapomnda, BM Genel Sekreteri'nin adadaki askeri güçlerde tırmanma olmasından duyduğu kaygıdan kaynaklanan ve bunların BM tarafından denetlenmesini içeren önerisini yararlı bulduğunu söyledi. Ancak Reagan, Genel Sekreter'in bu önerisinin taraflarca destek görmediğini bildirdi. miine battanmaM ürtegi ile bir ek madde sunabOecetiai" bUdirdi. önerinin getirürnek istenmesi üzerine çıkan taıtışmalarda Dışişleri Avnıpa ve Ortadogu Alt Komisyonu Başkanı Lee Hamilton Türkiye'nin Kıbns'ta bulundurduğu asker ve silah sayısını arttırdığını iddia etti. Massachussets eyaletinin Rum kökenli Demokrat Parti üyesi Nichalot Mavroules da konuşmasında Hamilton'un görüşlerine katıldığını belirterek, Kıbns sorununa çözümün adadaki Türk askerlerinin çekilmesinden geçtiğini öne sürdü. Demokrat Parti Uyesi Stephan Solarz ise Türk toplumunun can güvenliğini sağlayan birliklerin Kıbns'tan çekilebilraesi için önce siyasi çözüm bulunması gerektigini anlattı. Bu görüşmelere karşın, 1988 bütçesinin tümünün aralık sonundan önce genel kurulda oylanabileceğine ihtimal verUmiyor. Kongre'nin Senato kanadı bütcenin yetki yasasını henüz genel kurula göndermedi. Dış tb'şkiler Komisyonu ise dış yardım tahsisi yasasım görflşerek, ülkelerin alacağı miktarlan belirlemedi. Senato'da çoğunlukta olan Demokrat Parti'nin grup başkarüan ilr Beyaz Saray arasında bütçe acıgmı gi. derici önlemler üzerindeki mttzakerelerde bir uzlaşma sağlanıncaya kadar taslağın genel kurula gelmesi beklenmiyor. Bu durumda 1988 bütçe yasası, Kongre'de onaylanmazsa geçen yılki bütçe esas alınarak, ödemelerin yapılabilmesi için bir "devamhlık yasas" geçirilecek.'