23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
7 EKtM 1987 **•• HABERLERİN DEVAMI BU ATLAR FORMDA • Hafta içinde 1200 metrelik güzel bir galop ve dün sabah 600'ünü 35.5, 400'ünü 23.5 fazla zorlanmadan yapan ve ekibimiz tarafjndan beğenilen Şarlo, grubun en formdaki tayıdır. Dün sabah 400'ünü 24.5 rahat yapan Cengizhan, diğer formda gorülen isimdir. Koşan diğer taylardan dün sabah Flamingo 600'ünü 39, 400'ünü 25 çok rahat yaptı. • Hafta içinde 1400 metrelik bir galop, dün sabah da canlı kenter yaparak yarış hazırlıklannı tamamlayan Uğurtay, en formda görülen isimdir. Selen, dün sabah 600'ünü 36.4, 400'ünü 23.8 rahat, Şahi 400'ünü 23.3 çok kolay, Filiz pazartesi sabahı 600'ünü 38.5, 400'ünü 24.5 hafıf çalışarak yaptılar ve yarış hazırlıklannı tamamladılar. En formda görülen atlar Uğurtay ve Selen'dir. • Pazartesi sabahı geç saatlerde 1000'ini 1.05, 400'ünü 25 çok kolay yapan Kings Cote ve dün sabah iç sahada 400'ünü 24.5 çok rahat yapan Malibu, bu grubun en formda görülen isimleridirler. • Pazartesi sabahı iç sahada 1200'ünü 1.23, 1000'i 1.08.5, 400'ünü 27 hafıf çalışarak dereceli bir galop yapan Gültorun, bu yanş için çok formda görüldü. Dün sabah en son sprintlerde Cemre 600'ünü 41.3, 400'ünü 27.3 çok rahat, Antika 600'ünü 41.3, 400'ünü 27 hafif çalışarak, Birtaç 400'ünü 27.8 rahat, Yelda 600'ünü 42, 400'ünü 27 rahat, Akansu 400'ünü 26 rahat yapmışlardır. En son form durumlarına göre bu yarış için iyi görünen isimler Gültorun, Cemre ve Antika'dır. • Piccolomini ve Fugace, bu yarışa dün sabah kenter yaparak hazırlanırken L. Halo pazartesi sabahı 1200'ünü 1.19, 1000'i 1.05, 400'ünü 25.5 rahat yaptı. Laleşah, pazartesi sabahı 1400'ünü 1.31, 1000'i 1.06, 400'ünü 25.5 hafıf çalışarak yaparken canlı ve diri görüldü. Bu yarış için en formda görülen ve sırasıyla şans verdiğimiz isimler Piccolomini, L. Halo, Fugace ve Laleşah'tır. • Gürbatur, pazartesi sabahı 800'ünü 57.5, 400'ünü 27.5 çok rahat galobuna ilaveten dün sabah da canlı uzun kenter yaparak bu yarış haztrlıklannı tamamladı. Gürbatur'un form durumu çok iyi. Timurbey, dün sabah 800'ünü 54.5, 400'ünü 26.5 hafif çalışarak, Mıh ve Bleda beraberce iç sahada 400'lerini 26 rahat, Erdemir iç sahada 600'ünü 40, 400'ünü 27 hafif çalışarak, Satvethan 200'ünü 14.5 rahat, Avdan ve Cenk kenter çalışarak bu yanş için hazırlıklarını tamamladılar. Bu yanş için formda gördüğümüz isimler sırasıyla şöyle: Gürbatur, Timurbey, Mıh ve Erdemir. ı c ı r 13 VELtEFENDİ HtPODROMU'NDAN TA YGUN TÜRE / KEMAL AKYER Uğurtay, Dede ile çok şansL PUANLI GÜNÜN PROGRAMI 1. KOSU ~~~~" (Açık) B gnıbu Araplar (ÇlM D.H.) Saat: 13.00 2.700.000 TL. 1400 ıvi. (37231) (100) 1. Bogaztoyan 58 A.Atçı (16363) (90) 2. Erhan 58 Tınay (90785) 58 Tekin 3. tkİMİzI (60) (99495) 4. Batuay 56.5 Akın (80) (92793) 5. Rezzan 56.5 Cankıuc (70) Boğazlayan, Erhan, Ikimiz, Batanay 1. olurlarsa A gnıbuna çıkarlar : Rüzgârh 58 kg. (Maiden) 2 yaşlı Ingilizler (ÇİM) Saat: 14.00 1.300.000 TL. 1400 M. (445) (90) 1. Cencizhaıı 56 A.Atçı (70) 2. Flamingo 56 Şerif ( ) (100) 3. Şarlo 56 Akın (...62) (60) 4. Fakon Crefl 54.5 Tıuay (53223) 54.5 Cankıbç (80) 5. Foflow Me (...6) 6. Nnrn 54.5 (50) (43576) Yar Kopnayular Cbeval d'Or 56, Kings Cote 56, Milyar 56, Colbatist 54.5 kg. 1. AYAK: Hafta içersinde güzel dereceli bir galop yapan ve dün sabah da çok iyi gördüğümüz Şarlo idman ve form durumuna göre yanşının en şansh atıdır. Dün sabah ki sprintinde beğendiğimiz Cen, gizhan ise Şarlo'nun sert rakibi olur. Fallow Me yarışın sürpriz atı Cengizhan Flamingo Şarlo F.Crest Follow Me Nur 1 Maziyi unuttıılar (Baştarafı 1. Sayfada) mem lazım" biçiminde konuştu. En son 12 Eylül öncesinde Cumhurbaşkanı Vekili İbsan Sabri Çağlayangil tarafından AP azınlık hükümeti başbakanı olarak Çankaya Köşkü'nde kabul edilen Süleyman Demirel, dün de DYP'nin Genel Başkanı olarak Cumhurbaşkanı Kenan Evren tarafından kabul edildi. Dün saat 11 .OO'de kendisine ait beyaz bir Mercedes arabayla, beraberinde DYP Genel Sekreteri Gökberk Ergenekon ve genel başkan yardımcılarından Mehmet Dülger olduğu halde Çankaya Köşkü'ne gelen Süleyman Demirel, Cumhurbaşkanı Evren ile 55 dakika süren bir görüşme yaptı. DYP Genel Başkanlığı'na seçilişinin 12. gününde Cumhurbaşkanı ile görüştüğünü, yaptıkları hizmetin bir kamu hizmeti, hizmetin amacının ise ülkenin huzuru, refah ve saadeti olduğunu belinen Demirel, şöyle devam etti: "Biz bunun için vanz. Devletimizin iyiligi bizim hep gayemiz olmuştur. Ulkemizin huzur ve giiveni, sosyal banşın devamına bağlıdır. Görevi böylesine anlayan bir kişi olarak, milletin ve devletin hizmetinde bulunan bir siyasi teşekküliin genel başkanı olarak Sayın Cumhurbaşkanı'ndan ziyaret (alep ettim. Göriişmede iilke meseleleri iizerindeki düşüncelerimi ar* ve izah ettim. Beni kabul buyurdular ve dinlediler. Huzunınuzda Sayın Cumhurbaşkanımıza leşekkür ediyonım ve milletimizin, memleketimizin iyiliği için çalışmaya kararlı olduğumu ifade ediyorum." DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, "Çankaya işgal altında di.vordunuz. Bu göriişüniiz degişti mi?" sorusuna duraksayarak, "Ne zaman diyordum" biçimindeki bir karşı soruyla yanıt verdi. Demirel'e sorulan sorular ve Demirel'in yanıtları şöyle: " 7 yıl sonra tekrar buraya gelmek nasıl bir duygu? DEMİREL Ben buraya kişisel arzularımla gelmedim. Devlet hizmetlerinde küskünlük ve kırgınlık olmaz. Hiddet de olmaz. Şimdi bu hizmetler halk ve millet için yapılmaktadır. Kişi kendi arzularını tatmin için bu hizmetleri yapmaz. Biz Türkiye için vanz, yoksa Türkiye bizim için var değil. Devirlerin getirdiği birtakım hususlan devam ettirmekte yarar yoktur. Ülke küserek değil, barışarak yoluna devam edecektir. Banşın savunucusu olanların, bunu her şeyden önce nazarı itibara alması gerekir. Nihayet hepimiz Türkiye için vanz. Bu itibarla ben buraya ilk defa da geliyor değilim. Çankaya işgal altında diyordunuz. Bu görüşiiniiz degişti mi? DEMİREL Ne zaman diyordum? 12 EylüTden sonra sık sık dediniz. Ankara'nın şu rakımı işgal altında dediniz. DEMİREL Hangi şartlar altında, ne zaman dediğimi nazara dikkate almanız lazım. O şartlar degişti mi şimdi? DEMİREL Bugün TC Devleti, TC'nin Cumhurbaşkanı, siyasi partileri vardır. Ben de, o siyasi partilerden birinin genel başkanıyım. Eğer sistemi reddediyorsam, evvela benim, bir siyasi partinin genel başkanlığı görevini almamam lazım. Esasen de facto (fiili) bir durum da vardır. Devletin sistemi budur. Cumhurbaşkanı ile hangi konularda konuştunuz? DEMİREL Çeşitli konularda. Anayasa Mahkemesi raportönınun Seçim Yasası'na ilişkin raponı için... DEMİREL Bu Çankaya'nın işi değil. Onu nerede sorsanız olur. Bu soruyu size, DYP Genel Başkanı olduğunuz için sorrnuştum. DEMİREL DYP Genel Başkanı olarak beni başka yerde de bulabilirsiniz." Sorulardan rahatsız olduğu gözlenen Demirel, daha sonra "Teşekkür ederim arkadaşlar" diyerek, Dülger ve Ergenekon'la birlikte Köşk'ten ayrıldı. UGUR MUMCU GOZLEM 1.02.9 1.06.5 1.01.5 41.7 49.5 41 25 26.5 23.5 26.8 25 23.5 R R ÇR Ç R ç A.R.Yüdu 21.9.87 Şerif Akın K.Akgül M.Gökçe Y.Atçı 1.10.87 1.10.87 20.7.87 5.10.87 24.9.87 ANKARA'dan YALÇIN DO6AN (Baştarafı 1. Sayfada) şu soruyu yöneltiyoruz: "Günün birinde Orgeneral Evren Cumhurbaşkanı olur ve siz de yeniden siyaset yapmak fırsatım bulursanız tavnnız ne olur?..Türkiye'de olaylar hızla gelişiyor ve değişiyor. Günün birinde Evren Cumhurbaşkanı, siz Başbakan adayı olarak Çankaya 'ya çıkmak zorunda kahrsanız ne yaparsınız? Demirel oturduğu koltuktan ok gibi ftrltyor, pencerenin önüne geliyor, derin bir nefes alıyor ve sonra: "Çankaya'ya çıkacağıma dağa çıkanm, daha iyi... " Çankaya Köşkü'nu yedı yıl boyunca "864rakımlı tepe" olarak niteleme ahşkanlığını sürdüren Demirel, şimdi aynaya bakttğında kızaracağını tahmin ettiğimiz sözleri sıralıyor. Ve... Dün "864 rakımlı lepe"den çıkarken açıklamada bulunuyor: "Sayın Cumhurbaşkanımıza... arz ettim..." Böylelikle "12 Eylül'le banşmayan kalmıyor". 12 Eylül askeri darbesinin iktidardan ve muhalefetten uzaklaşiırdığı Demirel, Ecevit ve diğerleri, "başka hiçbir şey için değil, sadece, evet sadece kendileri için geçmişi unutuyorlar" ve herkes birbirini kucaklıyor. Bunun adı da "demokrasi" oluyor.'.. İhtilaller geliyor, darbeler yapılıyor, partiler kapatılıyor, siyasi sürgünler birbirini izliyor, hapisiikler yaşanıyor, ihtilali yapan ile ihtilalle siyasetten uzaklaşanlar gün geliyor kucaklaşıyor ve bunun adı da "demokrasiiçin" oluyor!.. "Eski siyasilerden " hiçbirinin aklına gelmiyor, siyasal haklarını elde ettikten sonra "Bizim işimiz buraya kadardı, siyasi haklanmızı aldık, demokrasiye aykırı bir yasak kalktı, şimdi biz artık köşemize çekiliyoruz" demek hiç birinin aklına gelmiyor. Böyle bir erdeme hepsi yabancı kalıyor. Hâlâ "iktidar hırsı"... Hâlâ, "siyasette boy gö'stermek "... ,\'e biçim değeryargısıdır bu?.. Nasıl bir "demokrasi anlayışıdır" bu?.. Televizyona çıkarken, "memleket meseleleri üzerine gö'rüş açıklarken" nasıl oluyor da, eskilerin hâlâ yüzü kızarmıyor?.. Her türlü değer yargısını ayaklar altma alırken, halkın önüne nasıl çıkabiliyorlar?.. Nasıl oluyor da "kendilerine yabançılaşmıyorlar "?.. Önceki gün Bülent Ecevit, Süleyman Demirel'i ziyaret ediyor. Kucaklaşıyorlar!.. Kapılar kapandıktan sonra: ECEVlT Aslmda bizim aramızda diyalog hiçbir zaman kesilmedi... DEMtREL Evet, son olarak Sayın Çaglayangil bizi Çankaya Köşkü 'nde bir araya getirmişti, belki anlaşamamıştık, ama yine de görüşüyorduk... ECEVİT Bunlar o zaman ve daha sonra kamuoyuna hep yanlış yansıdı... Şimdi demokrasi için işbirliği yapalım. Anayasada ve diğer yasalarda var olan anıidemokraıik maddeleri ayıklayalım ve bunları kaldırmak için ortak bir zemin oluşturalım. DEMtREL Herkes ayrı ayrı çalışsın, sonra yine bir araya gelirız. ECEVİT Demokrasi için işbirliğini sadece iki parti değil, herkes yapsın. Herkese çağnda bulunalım. Halen hukuk sistetninde yer alan diğer yasakların da kaldırılmasına çalışalım. DEMİREL Aradan yedi yıl geçti. Sıkıntılı günler geride kadı. Maziden ders almalı. Demirel ile Ecevit'in "karşılıklı nezaket" cümleleriyle başlayan görüşme "demokrasi için işbirliği çağrısıyla" sonuçlanıyor. Karşılıkh öpüşerek ve koklaşarak "demokrasi için erdem budur" duygusunu içlerine sindirerek "demokrasiyi inşa yolunda'' hızlı ve emin adımlarla geleceğe yürüyorlar. Demirel'in "emin adımları" kendisini önce, dün "864 rakımlı tepeye" götürüyor. Cumhurbaşkanı 'nın odasına girdiğinde Demirel, Evren'in elini sıkıyor ve "maziyiunutahm"diyor. Cumhurbaşkanı da gülümseyerek "unutalım" karşJığını veriyor. Flaşlar patlıyor. Fotoğraflar çekiliyor "bu tarihi anı kaydetmek" üzere, devletin ajansı, Anadolu Ajansı fotoğraf çekmeyı üstleniyor. Tüm gazetelere dün Anadolu Ajansı'nm çektiği fotoğraflar dağınlıyor. r Ev enDemirel fotoğrafı devletin aracılığıyla dün dünyaya dağılılırken, 1981 yılındaki bir cenaze löreninde çekilen "bir başka EvrenDemirel" fotoğraf) goz önüne geliyor. Evren'in eşinin cenaze törenine katılan Süleyman Demirel, camide bir ara fırsat yakalayarak Evren 'in elini sıkıyor ve başsağiığı dilıyor. Bu anın fotoğrafı çekiliyor. Fotoğraf o larihıe AnkaraSıkıyönetim Komuıanı, şimdiki ANAP adayı Recep Ergun tarafından yasaklanıyor. 1981 yılında "devletin yasakladığı fotoğraf", aradan altı yıl geçtikten sonra, baınbaşka koşullarda da olsa, bu kez "devlet tarafından" dağınlıyor. Demokrasi adına dağınlıyor! Demirel'in "maziyi unutalım " sözü, ünlü Alman yazar Bertold Brecht'in bir öyküsünıi anımsalıyor. Aralarında ıatsız bir olay geçen iki arkadaş belli bir süre sonra karşılaşıyor. Olaydan dolayı rahatsızhk dııyan biri diğerine dönüyor ve "unutalım bunu artık" diyor. Haklı olan diğeri "Ben unuturum, yeter kisen unutma" karşılığını veriyor. Bıırada haklı olan ki'n?.. Olaylan ibrelle ızleven halk.. Evren ıınutaNlir, Demirel unutabilir. ama halk unutmuvor. (F.Tanaçan 3. KOŞU 1 Saat: 14.30 Kş. K 5. 300.000 TL 61 OO) 1. Şahi (80) 2. FUiı n 60 5 60 (90) 3. Seten 60 (100) 4. Ufortay (60) 5. GnzcUm 58 5 Kofmayular: Chico 56.5, Fugace 56.5 V.) 3 yk . Ingilizler (ÇlM) 2000 M. 4 (36126) YafiMm) MünıİB 1 (74434) A.Atçı. (47513) 5 Dedc 2 (34525) H.Kaya 3 (17676) 2. AYAK: Bu grubun en klas atı olan Uğurtay güzel dereceli bir galopla bu yanşa idman yönünden kusursuz hazırlandı. Jokeyinin acele etmemesi halinde Uğurtay koşunun en şanslı atıdır. Şahi Fiüz Selen Uğurtay Güzelim 50.8 3 8.5 24.5 24.5 25 27 25 R HÇ R ÇR R Y.Atçı Mümin C.Kurt Dede Y.Atçı 29.9.87 5.10.87 30.9.87 30.9.87 28.9.87 1.05 1.10 1.03.8 (KUM) 1 (Şarth) 2 yaşlı Ingilizler 1 Saat: 15.05 2.000.000 TL 1000 M. A.R.Yddız (.1445) 52.5 2 (30) 1. Clbele 54.5 Tınay 7 (.2414) (M) 2. Peri 54.6 6 (...31) (60) 3. Rockaünda Cankdrç (100) 4. Kings Cote 54 S.Akdı 4 (.455) Colbıtist Dede 1 (..49) (50) 5 52.5 52.5 M.Yüksel 3 (..61) (40) 6. Giineygelini (90) 7. Malibu 52.5 A.Atçı 5 (..404) (70) 8. Save Me 52.5 M.Gökçe 8 ( ) Koşmayaolar: Falcon Crest 54.5, Cengizhan 54, Cheval d'Or 54, Bien Amie 52.5, Follow Me 52.5, Sezer 52.5, Tornado 52.5 kg. 3. AYAK: Pazartesi sabahı güzeı dereceli bir galop yapan ve sert temposuyla yanşı götürecek olan Kings Cote idman ve form durumuna göre yarışın en şanslı arıkanıdır. Nilüfer'in tayı olan ve kum pistte güzel idmanlannı izlediğimiz Malibu daha sonra şans verdiğimiz isim olup, Peri, Save Me, Cibele yanşın sürpriz taylarıdırlar. Cibele (iç) Peri R.Linda (iç) K.Cotf Colbafist G.Gelini Malibu (İÇ) Save Me 1.06.9 1.05 1.05.5 1.05.5 1.04 25.5 52.5 25 25 25 39 25 38.5 25.5 26.5 25 ÇR R R ÇR R HÇ HÇ R Cankıhç Tınay Nevzat K.Akgül Cankıhç Apranti Ekrem M.Gökçe 22.9.87 4.10.87 5.10.87 5.10.87 5.10.87 5.10.87 27.9.87 5.10.87 dM CUNEYT ARCAYUREK yaz.yor (Baştarafı 1. Sayfada) ğadaki serin esinti, bulutlu hava ve aralıklı güneşle gelen görüntü, sanki gelen geçen siyasal günlerin tarihsel simgesiymiş gibi çevreye egemendi. 864 rakımlı tepenin uç nokiasındaki Çankaya Köşkü 'nde, saat tam 11.00'de nöbetçi yaverin Cumhurbaşkanı Evren 'in çalışma odası kapısını açarak, "Sayın Süleyman Demirel geldiler'' duyurusundan hemen sonra kapanan kapılar ardında acaba neler konuşuluyordu? Ecevit, odaya girdiğinde "yedi yıl öncesi gibi sizi sağhklı gördüm ve sevindim" diyerek Evren'e doğnı yürümüştü. Cumhurbaşkanı da, 12 Eylül'den önce Genelkurmay Başkanlığı'na gelmesini sağlayan, haıta yakasında fotokopisi yayımlandı taşıdığı askeri hüviyet kartını imzalayan Ecevit'i, "Ben de sizi" yanıtıyla selamlamıştı. Derler ki, işte o anda aradaki buzlar erimişti. Oysa Demirel, odaya adımını attığında, Evren, çalışma masasının önünde ayakta duruyordu. Demirel yürüdü, el sıkıştılar. Evren yer gösterdi, sonra kapılar, dört duvarı lambriden yapılmış odanın üzerine kapandı. Evren, olabildiğince rahattı. Elli dakikaya sığan görüşme boyunca daha çok Demirel konuştu, Cumhurbaşkanı dinledi. Dışanda, birinci kapı diye adlandınlan yolda bir aşağı biryukarı gezinirken, 1980 öncesi, elbet daha çok 1980 sonrası anılar canlamyor. Darbeyle düşürülen, ama son model demokrasimizin geçerli kurallanyla yeniden bir parti lideri olarak Çankaya 'ya gelen Demirel'i, "bir zamanlar birlikte çalıştığı" Evren 7 düşünmeden edemiyordu insan. Görüşmeden sonra Demirel'e soruldu, 1980 sonrası "Çankaya 'nın işgal altında olduğunu" söylemişti. Ya şimdi hangi duygular içindeydi. Yedi yıl boyunca süren bu önemli nitelemeden sonra Evren 'le "işgal edilen 864 rakımh tepede" neler konuşmuştu?.. Kapatılan AP, bugün DYP lideri olan Demirel 'de, halkoylaması öncesi başlayan Çankaya 'ya yönelik duyarlık yine sürüyor muydu?. Halkoylamasmda Demirel'in ihtilal liderine küçük dokundurmalarla ancak satır aralarına yerleştirdiği saldırılarla yetindiği gözlenmışti. Diyelim ki hadı o zaman zaten karşısına "hayır"diye çıkan Özal'ın yanında bir ikinci cephe açmamak için bu duyarlılığı göstermişti. Yoksa lider seçildiği gün söylediği kapalı bir cümlenin ardında, 12 Eylül öncesini hu/â "devlet bunalımı dönemi" olarak nitelemekle yetinecek miydi?. Oysa yedi yıl boyu süren irdelemelehni yakından bilenler, DYP liderinin "geçmişin üzerine kalkması olanaksız bir örtü " çekmeye pek niyetiı olmadığını sezmişlerdi. Ama şimdi?.. Neredeyse "geçmiş, geçmiştir"demeye getiren açıklamalarla Evren görüşmesine anlam kazandırmaya çalışıyordu. 12 Eylül öncesinde güvenlik güçlerinin, başta silahlı kuvvetlerin gerekli olan görevi yerine getirmediğini, hatta askerlere son iktidannda, "Ne isterseniz verece&im, silahsa alah, yasaysa yasa"dediği halde yine bir kıpırdanma olmadığını vurgulayan Demirel, son yedi yıl boyunca "çünkü askerlerin darbe yapmayı kararlaştvrdıklannı" özenle belirtmişti. Ta ki Çankaya'ya çıkmcaya kadar... 6 eylülde halkoylamasını, 24 eylülde liderliğe seçilişini, 6 ekimde Evren 'le buluşmasını siyasal gelişmelehn zonınlu sıçrama taşları gibi görüyordu. Kapı önünde açıkça söylemedi. Ama özel söyleşilerde Evren 'le görüşmeyi "olayların akışı içinde doğaİ karşıîadığım" açıklamıştı. Daha doğrusu, yedi yıl sonraki "dünkü mülakata" kendisini olayların zorladığını, ittiğini duyumsatıyordu. Partiler kamu hiz/Ttetindeydi, bir görev devralmıştı. Yerine getirmesi gerekirdi. Sonra?.. Sonrası Demirel'e göre, "defakto", yani fiili, kaçınılmaz bir durum vardı. Devleti hiçe saymaya girişemezdi. Devlet ise, defakto dediği kesin çizgi içinde Cumhurbaşkanı Evren'di. Köşk'e "gitmese olmazdı, gitse zor durumdaydı. " Tersini yapsa insana hani barış, huzur, güven orıamı istiyordun diye sorarlardı. Ama başka bir gerçeği de sorarlardı: 12 Mart gibi önemli bir olay, ancak on yıl sonra dörtbaşı mamur biçimde kamuoyuna anlatılabilmişti. Darbeler ve nedenleri bir bütün halinde ayrmtılarıyla anlatılmadıkça 12 Eylül'ün gerçek yüzü, bundan ahnması gereken dersler demokrasiye nasıl hizmet edebilecekti? Cumhurbaşkanı Evren anılarını yazıyor. Öldükten sonra yayımlanması koşvluyla.. Demirei, yedi yıl 12 Eylül'ün gerekçelerinin lüm ayrmtılarıyla anlatılıp açıklanmasını istiyordu. Şimdi ise "dünü hiç düşünmediğini, üzerinde durmadığını" söylüyor. Bu arada ülkede ıstenilmeyen çağnşımlar yapan acayıp terslikler sürüp gidiyordu. Demirel'e sorarsantz, dünkü görüşmede "neler konuşulduğu önemli değil", tersine "olayın kendisi tarihsel".. Darbeyle düşürülen, sonra yedı yıllık çabalamadan sonra demokratik yoldan darbeyi yapanla karşı karşıya gelip görüşmek, "dünyada eşi bulunmaz bir olay. " Bu nedenle sormayın Demirel'e işgal altında olduğunu söylediği 864 rakımlı tepede neler konuşulduğunu.. Bol ölçüde siyasal barış, hatkımızın istediğmden de çok huzur ve güveni içeren düşünceler bir tepsi içinde sunulur önünüze. Arada, Seçim Yasası gibi, anayasal gidişteki çarpıklık gibi konuları da görüşmenin özüne s:kıştınyor kuşkusuz. Siyaset çarkındu dün dündü, bugün ise bugün. Aksini söyleyen varsa "namerttir." 5. KOŞU (Sava Kş K.V.) 3 yş. Araplar (ÇlM D.H.) Saat: 15.35 4.600.000 TL. 1400 M. (40) 1. Akansu 52 A.Coşkan 4 (88327) (50) 2. Alyunt 52 C.Kurt (.087) 6 (90) 3. Antika I 52 M.Yüksel 3 (47132) (60) 4. Birtaç 52 Cankıbç 5 (68545) 1 <80) 5. Cemre 52 Kadir (22247) (100) 6. Gültorun 52 A.Atçı 2 (31340) (70) 7. Yeida I 52 Akın (39364) 1 (Akanso, Antika I eküridlr) Antikaı, Cemre 1. veya 2. • Gültorun 1. 2. veya 3. Yelda 1., 2.,3. veya • , 4. olursa A grubuna; Birtaç 1. olursa B grubuna çıkar. Koşmıyıniar Dolu 52, Hanımağa 52 kg. 4. AYAK: Gültorun ve Antika arasındaki mücadele yarışın birincisini belirleyecektir. Cemre daha sonra şans verdiğimiz isim olup Yelda 1 yarışın sürpriz atıdır. Akansu 1 iç) Alyunt Antika Birkaç Cemre Gültorun (iç) Yelda 1 .15 1 .14 1 08.5 1 .08 (Handikap) Saat: 16.05 44 41.7 43.4 30 26 30 27.6 26.6 27 27 ÇR Ç ÇR Ç R HÇ HÇ Gülbudak C.Kurt M.Yüksel Apranti A.Sav A.Atçı Z.Mutlu 4.10.87 5.10.87 4.10.87 22.9.87 29.9.87 5.10.87 23.9.87 TAHMENLER 1. KOŞL: F: Boğazlıyan, P: Erhan, S: Batanay. 2. KOŞU: F: Şarlo, P: Cengizhan, S: Follovv Me. 3. KOŞL": F: Uğurtay. P: Selen, S: Filiz 2. 4. KOŞU: F: Kings Cote, P: Malibu, Peri, S: Save Me. 5. KOŞU: F: Gültorun, P: Antika 1, Cemre, S: Yelda 1. 6. KOŞU: F: Piccolomini, P: Fugace, S: Laleşah. 7. KOŞU: F: Gürbatur. P: Mıh, Timurbey, S: Erdemir. İKtLt BAHİSLER: (24567) ÇtFTE BAHtSLER: (1/23 4) ALTIL1 GANYAN: (2 345 67) ÜÇLİ GANYAN: 4 5 6) ÜÇLÜ BAHİS: (7. kosudadır.) j I | (Baştarafı 1. Sayfada) Ülkü Ocakları Başkanı Ibrahim Doğan, Ankara'da Hacettepe Üniversitesi bahçesinde bir doktor asteğmeni öldürürler. Doktor Asteğmenin adı Necdet Güçlü'dür. Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Güngör ve Doğan, Ceza Yasası'nın 448'inci maddesi gereğince on t ikişer yıl ağır hapis cezası ile cezalandmlmışlardır. Güngör ve Doğan ile ilgili mahkeme kararının gün ve sayısını da vereyim: Mahkeme: Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi... Tarih: 305.1974... Sayı: 1974/91 esas, 1974/486 karar. Ağır ceza mahkemesi kararı, Yargıtay'dan da gecip kesinleşmiştir. Bu arada, "74 affı" çıkmış; Güngör ve Doğan, bu nedenle salıverilmişlerdir. Ülkü Ocakları Genel Başkanı İbrahim Doğan, salıverildikten sonra, kaldığı yerden öğrenimini sürdürerek, Ankara Tıp Fakültesi'ni bitirmiş; doktor olmuştur. Ali Güngör, cezaevinden çıktıktan hemen sonra, MHP Genel Başkanı Türkeş'in onay ve desteği ile MHP Gençlik Kolları Genel Başkanlığı'na getirilmiştir. Ali Güngör ve İbrahim Doğan'ın cinayette kullandıklan silahlar, ordu malıydı! Ağır ceza mahkemesi kararının ilgili bolümünü aktarıyorum: Emanet 1970/814 sırasında kayrtlı santk ibrahim Doğandan zaptedilen 6815296 nolu tabanca ve mermilerin Teğmen Fehmi Attınbilek adındaki şahsa, 6815248 nolu faoancan/n Teğmen Mustafa İlerisoy adındaki bir başka şahsa ait olduğu anlaşıldığından, her iki tabancamn da sahiplerine geh verilmesine... Askeri Ceza Yasası'nın 130'uncu maddesi, "askeri hizmete mahsus bir ş&yi makbul bir sebep oimaksızın kaybeden, kasten tahrip veya terkeden veya hususi menfaatleri için kullanan..." asker kişinin beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandınlmasını öngörmekteydi. Ancak, bu iki subaya hiçbir yaptınm uygulanmadı. Olay, 1977 yılında, bu köşede, sizleri bıktırırcasına yazıldı. Bu konuda, AP'li, CHP'li, MSP'li içişleri bakanları ve aynca jandarma genel komutanları ile görüşüldü. Görüştüğümüz bütün bakanlar bizlere, "yerden göğe kadar hak verdiklerini" söylüyorlar; ama bu iki yüzbaşıva dokunamıyorlardı. Silahlarını ülkücü eylemcilere veren bu iki subay, açıkça korunuyor ve kollamyorlardı. Fehmi Altınbilek'in Tunceli'de bir sahtecilik olayına da adı karışmıştı. Sayıştay Başkanlığı'nın 8 Ağustos 1973 gün ve 725899/153ü sayılı yazısı ile olay İçişleri Bakanlığı'na bildirilmişti. Jandarma Genel Komutanlığı 30 Aralık 1973 gün ve "Loj. 52021673 Lv.S. 1 Ks" sayılı yazısı ile olayda "suiistimal" olmadığı belirtiliyor ve bu sahtecilik olayı da böyle kapatılıyordu. Oysa Askeri Ceza Yasası'nın 134'üncü maddesine göre, hizmete ilişkin belgelerde gerçeğe aykırı belge düzenleyenlere üç yıla kadar hapis cezası öngörülüyordu. Ülkücü gençlere silah veren yüzbaşılara Askeri Ceza Yasası da "vız" geliyordu. Yüzbaşı Fehmi Altınbilek'in sicilinde ikinci üst amiri tarafından 10.6.1980 tarihinde "Aşırı sağcı olarak tanınmıştır ve öyledir" yazılmasma ve siciline Gökçeada Sulh Ceza Mahkemesi'nin 1978/73 sayılı 30 günlük hapis cezası da geçmesine karşın, 196842 sicil sayılı yüzbaşı yine de terfı etmiştir. Yüzbaşı Mustafa İlerisoy'un da ordudan aynldığı ve izini kaybettirdiği söylenmektedir. MÇP Genel Başkanvekili ve İçel Milletvekili adayı Ali Güngör, bu subaylann silahlan ile bir doktor asteğmeni öldürmekten "hükumlü" bu Ali Güngör'dür. Anayasanın 76'ncı maddesi, "Toplam bir yıl v&ya daha fazla hapis ile ağır hapis cezasına hüküm giymiş olanlar"\r\ "affa uğramts olsalar bile..." milletvekili seçilemeyeceklerini öngörmektedir İçel'de hiç kimse "cinayetten hükümlü Ali Güngör" için İl Seçim Kurulu'na "itiraz" etmemiştir. Bu yüzden "cinayetten hükümlü Ali Güngör"ür\ anayasaya düpedüz aykırı olanadaylığı da kesinleşmiştir. Yüzbaşı Fehmi Altınbilek'in ne olduğunu soracaksınız. En son Kütahya'dan haberlerini aldığımız Yüzbaşı Altın bilek'in durumu da "İç güveyinden hallicedir..." Pakistan Devlet Başkanı (Baştarafı 1. Sayfada) de uluslararası sorunlara değinirken. orta menzilli nükleer füzelerin kaldırılması alanında süper güçler arasında varılan anİaşmanın memnuniyet verici bir gelişme olduğunu, ancak uluslararası sorunlann çözümünde tek başjna yeterii olmadığını söyledi. Ziya Ül Hak ve beraberindekileri getiren uçak saat 14.00'te Esenboğa Havaalanfna indi. Konuk başkan ve eşi burada Cumhurbaşkanı Kenan Evren ve kızı Miray Göksu tarafından karşılandılar. Bu arada Ziya Ül Hak'ın eşi Begtim Ziya Üi Hak'ın uçak merdivenlerinden zorlukla inmesi rahatsız olup olmadığına ilişkin sorulara neden oldu. Sıcak karşılama sırasında Başoakan Turgut Özal, TBMM Başkanı Necmettin Karaduman ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necip Torumtay da hazır bulundu. Esenboğa Havaalanı'ndaki törenden sonra Evren ve Ziya Ül Hak şeref salonuna geçerek bir süre dinlediler. Bu arada ilkokul öğrencilerinden oluşan bir grup halkoyunları gösterisi sundu. Ziya Ül Hak daha sonra Anıtkabri ziyaret ederek çelenk koydu ve saygı duruşunda bulundu. Şeref defterini imzaladı. Başbakan Turgut Özal saat 17.30'da Pakistan Devlet Başkanı Ziya Ül Hak'ı Camlı Köşk'te ziyaret etti. Ziya Ül Hak bu görüşmeden sonra Çankaya Köşkü'ne giderek Cumhurbaşkanı Evren'e bir ziyarette bulundu. Evren, konuk devlet başkanı onuruna verdiği yemekte, Ziya Ül Hak'a "Aziz ve degerli kardeşim" diye hitap ederek, "Tiirk ve Pakistan milletlerine mal olmuş bir örnek ve mustesna dostlukla ne kadar ovunürsek yeridir" dedi. Pakistan Devlet Başkanı Ziya Ül Hak da konuşmasında Türkiye'nin Bulgaristan'daki Türk Müslüman azınlığın durumundan duyduğu acıyı paylaştığını' ifade etti. Ziya Ul Hak, Türkiye'nin Kıbrıs davasını desteklediğini belirtirken "Pakistan. bagımsız, bağlantısız iki bölgeli ve iki toplumlu federal Kıbrıs Cumhuryeti'nin kurulmasına yönelik tüm çaba >e girişimleri desteklemektedir" dedi. 6. KOŞU (90» 1. Fugace 2 (18613) (80) 2. Laleşao 5 (43223) (50) 3. Julia (kgku) 1 (66339) (100) 4. Piccolomini 4 (22256) (60) 5. Leading Halo 6 (6O431) (70) 6. Cennel (kgku) 3 (04343) (Laleşah, Cennet eküridir.) Koşmayanlar: Eserim 61, Kanarya 56, Viva Zapata 55 kg. 5. AYAK: Koşulacak oıan bu uzun mesafe tempo yanşında Piccolomini çok iyi durumu ile yarışın en şanslı atıdır. Fugace ve L.Halo daha sonra şans verdiğimiz isimlerdir. Fugace Laleşah Julia Picolomini L.Halo Cennet (iç) 1.05.3 1.02.6 1.07.5 1.05 50.5 24.5 27 25.7 27 25.5 39.5 25 3.10.87 Ç Mümin 5.10.87 ç Sül.K.Göz 14.9.87 3.10.87 ç Halis R Ustaoğlu 5.10.87 ÇR Alçiçek 25.9.87 yaşlı lngilizler 3.400.000 TL. 63 S.Akdı 59 Mümin 47 AJtunbaş 46 M.Yüksel 45 Ustaoglıı 44 Alçiçek (ÇlM) 3000 M. GANYAN 10 12 12 13 15 16 12 13 ç S.Akdı 2.400. TL'lık Ortak oynayanlar için (Mehmetçik Kş. K.V.) A grubu (ÇlM) Saat: 16.45 6.000.000 TL. 2400 M. (100) Gürbatur 65 Kadir (12283) (80) Timurbey 65 Şerif (m) (23261) (90) Mıb (kg) S.Akdı (m) 59.5 (53323) Bleda (40) Akın (m) 55 (52360) Erdemir (70) A.Atçı (m) 53 (65503) Sadvethan (kg) 50 (30) Halis (m) (58559) Aydın (50) Ustaoğlu 48 (94842) Cenk I (60) Alçiçek 44 (26992) (Mıh, Bleda eküridir.) Kosmayan: Kudret V 64 kg. 6. AYAK: Gürbatur ağır kilosuna karşın, bu grubun en klas ve formdaki ismi olup yarışın en şanslı atıdır. Timurbey ve Mıh daha sona şans verdiğimizi isimler olup Erdemir yarışın sürpriz atıdır. 7. KOŞU Gürbaıur Timurbey (iç) Mıh <iç) Bleda Erdemir Sadveıhan Avdan Cenk 1.12.5 1.06.5 1.15 1.10 1.12.5 1.12.5 1.15.5 G1 57.5 62 63 4 432 478 73 28.5 29 28.8 30.5 27 29 29 29 64 ÇR Kadir R Şerif ç M.Acar R Akın ç S.Akdı ç Halis R C.Kurt R A.R.Yıldız 65 146 5.10.87 3.10.87 20.9.87 3.10.87 27.9.87 4.10.87 3.10.87 2.10.87 66 123 13 7.200 TL'lık TAHMTVCİLERİMİZİN GÖRÜŞLERİ TayfM TÛRE HAİPYUİAZ KMM< AKYBI 3 351 31 4 412 43 32 634672 53 365 4512 4152 14 41 1 12353 135 TaiMr KUTUY Hasan GÛNEY Mestrt K6ERLİ Şaratettin FISTIKÇI L 3 3 3 32 37 3567 634 4 2746 2451 423 431 4 1235 472 365 412 135 | 43.200 TL'lık (Baştarafı 2. Sayfada) den parti meclisine seçilen kişiler geldi. Genel Başkan Inönü 1 nün Izmir aday listesindeki yerine bile göz dikeceK, İnönü'yü liste sonundaki kontenjan adaylığına uygun görecek kadar. SHP gerçekten sosyaldemokrat niteiiğini koruyacak, ya da bu niteliğe uygun bir siyasal çizgide yürüyecek ise, her şe> den önce aday listelerinin düzenlenmesine hırslan ile gözlerinin dönmüşlüğüyle, birbirlerini iteleyecek kadar kendinden geçmiş sandalye hastalannı, ilk fırsatta etkin yerlerden uzaklaştırmayı biimelidir. Seçilecek yerieri kendilerinden başkasına uygun görmeyen, sosyaldemokratlığın her şeyden önce alçakgönüllü olmaya, özverili olmaya dayandığını bilmeyen kişiler belki milletvekili seçileceklerdir, ama gerçek sosyaldemokratlar böylelerini hiçbir zaman bağışlamayacaktır. Sosyaldemokratlık yalnızca bir görüntü, bir yafta, halkı kandırmanın yolu değildir, solculuk toplum karşısında takınılan bir cakalı poz değildir; halk için, halk yararına, haikla birlikte çalışmaktır, özveriyle, inançla emeğin, emekçinin hakkını vermek için, emekçi yığınlarıyla özdeşleşerek uğraş vermektir. Emeğin değerinin bilinmediği, emekçinin yönet+mde etkinliğini duyurmadığı partiler, sosyaldemokrat ya da demokratik sol yaftalarıyla ortaya çıkamazlar. Öyle sanırım ki 1 Kasım seçimleri nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, SHP ya da DSP açısından olumlu ya da olumsuz olsun, sosyaldemokrasiden yana bilinçli halk yığınları bu partileri gerçek nitelikJerine kavuşturmayı bileceklerdir. Bu partiler yine birer "ystta" partisı olmaktan öteye gidemezlerse, emeğiyle yaşayan btüncJi halkımız kendi partisini kurmayı başaracaktır. OKTAY AKBAL
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear