Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet Sahıbı: CumhuriyK Maıbaacıhk ve Gazeıecılik Türk Anonım Şırkaı adına N»dir NMH • Genel Yayin Müdarü. Htsan Cemal. Müessese Mudılru Eminc Uşaklıgil, Yaa Işlerı MüdUrü: Okıy GoMsta, • Haber Merkezı Miiduru Ywipa Bayer, Sayfa Duzenı Yönetmenı All Aaı, • Temsılcıler ANKARA Valfin Dojın, İZMİR HiknMl Çttinkv*, ADANA: CcU Ba^aag*. tstanbul Haberlerr Erfcaa AkyıMız, Dış Haberier: Ergaa Baka, Ekonomı: O n u n Ubg«y, Kültür Cttal L'sttr, Spor Danışmanı Abdulkadir Yttcttauıı, Düzekme Reflk Durtm$. BüunEgıtım Şahin Alpay, tşS«ndıka. Şukıu Keienci, Yun Haberlen Nccdel Dofıo, Dızı Yazıiar Kcrem Çalışkın, Erzunjırs Mtbroel Gululun, Bursa. Lnrnl OoytUi, • KoordınalOr Akmel korulsan, • Malı tşler Erol Erkııl. • Reklam Ajje TonınEk YayınUr. Htiyı Akyol • Idare Husrvin Gurer, Isleıme Öndtr Çdik. Bılgılşlem NaU tnal. Basan ve Yayan. Cumturt)»! Mttbaaoljk « Guttealık T.A.Ş. Taılt C<3* Cid. J9/4İ < 34334 Ist . PK 246Isunbul Tcl «12 05 O (20 lul), Tt&a 22246 F«*. (1) İX 60 72 J ^ SutJto/ Aıkın: Zıya Gokalp BJv Inkilap S No 19'*. Td 133 I' 4147 Tfta 4IU4 FM. (4) 133 82 64 • bmir H Zıya B... 1352 S 1 3 . Td. 13 12 30. Teten 52j59 F u (i.l I ı. ; • ^ inOnü Cad 119 S No 1 K»! 1 Td 1455019731. Tcta 62155 fa*. (.711, 2£ U56 TAKVİM 6 EKİM 1987 Imsak: 4.34 Güneş: 5.58 Öğle: 11.57 îkindi: 15.10 Akşam: 17.46 Yatsı: 19.05 Bırakın gençliğimizi yaşayalım! Gençler, okul ve yurt sisteminden olduğu kadar aile ve toplum baskısından da şikâyetçıler. Ekonomik özgürlük olanaklarının olmayışı, gönüllerince yaşama olanağını iyice kısıtlıyor. Toplumun en dinamik kesimi, en enerjik çağında "gençliğimizi yaşayamıyoruz" düşüncesi içinde. Haber Merkezi Dillerden düşmeyen bir deyim vardır: "Gencnfiııi yasamak." Yaş ilerledikçe daha çok takılır dillere. Kimi bu çağı gönlünce yaşar, kimi de yaşayamaz. Yaşlanınca da anıların güzelliği bunu "Aaah, biz gençligimizde..."ye çevirir. Universıteler açıldı. Gençler cıvıl avıl doldurdular amfıleri, salonlan, kantinleri, cafeleri ve bahçeleri. tstanbul Beyazıt'taki unlu "Çınanütı" da gençlerin geleneksel toplanma yerlerinden birisi. Oradaki gençlere de bir soralım dedik, gençliklerini nasıl yaşıyorlar diye... Yaptığımız mini soruşturma sonunda, üniversiteli gençliğin "gençügini yaşamadtgını" duşündüğü ortaya çıktı. Bir tek genç bile, "Evet, gençligimi yaşıyorum, hem de doyasıya" diye yanıtlamadı sorulanmızı. Peki, "gençiigini yaşamaktan" ne anhyordu gençler? Yaşayamadıklan eksikliğini hissettikleri şey neydi? I.Ü. Edebiyat Fakültesi öğrencisi olduğunu belirten bir genç kız "evet" dedi, 'Gençligimi yaşıyordum, ta ki iiniversiteye girin Üniversiteler açıldı, "toplumun ve geleceğin umudu"gençler "zincirlenen sorunlaf'dan bunalmış durumda Altın PortakaVda sansür ANTALYA (Cumhuriyet) Şerif Gören 'in yönettiği, Tarık Akan ve Oya Aydoğan 'ın başrollerini paylaştığı "Beyoğlu'nun Arka Yakası" adlı film, Antalya'da sansüre uğradı. 24. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde, On jüri tarafından büyük jiiriye sunulan 12 film arasında yer alan film, açık sahneleri çok olduğu gerekçesiyle meydanlardaki açıkhava sinemalarında gösterilmiyor. Filmin tek gösterimi bugün üç seans halinde Saray Sineması 'nda yapılacak. Gençliğini yaşamak ne demek? sorusuna gençler çok çeşitli yanıtlar veriyor. Kimi "cinsel özgürlüğü", kimi "aile bağımlılığından kurtulmayı", kimi "kişiliğini geliştirmeyi" dile getiriyor. "Kafasına göre yaşamak" da gençlerin başlıca özlemleri arasında. ceye kadar. Özgurdüm, istedigim gibi geayordum, ama şimdi derslerin, sınavlann yogunlugu bunları yapmamı engelliyor. Yurtta bapsolmuş gibiyim." Çınaraltı'nın kalabaJığında tek başına oturan bir delikanlı, "Ozgür olmak, ne ailene ne de başka birine bağımlı olmamak, belki de istedigin kişiyie evlenmek" diye tanımladı "gençiigini yaşamayı." Üstelik nadir de olsa gençiigini yaşadığını hissedebüiyormuş, çünkü ailesinin maddi durumu iyiymiş. Kahkahalarıyla etrafına neşe saçan bir kız öğrenci, "Genç insan enerji dotudur. Bo enerjisini harcayacak şeyler bulması gerekir. Bol bol eglenmeli, dans etmeli, spor yapmalı, bunlann yanı sıra da kendini geUştirecek yerierde çalısmalıdır. Ben gençligimi yalnızca param oldngunda yaşayabiliyonım. Parmn varsa her şey emrinde" dedi. Arkadaşı da, "GençMk bagımsız hareket edebildigin çagdır. Evienip çoluk çocuga kanşügında yapamayacagın şeyleri yaptıgın, hayatın tadını çıkarttıgın dönemdir. Bol bol kız arkadaş defistirip, bn dönemin keyfini sürnieU" diye yanıtladı sonımuzu. Bir başka genç de ona çok yakın şeyler söylüyordu: "Bol bol kularla gezmek, eğlenmek, ama aşık olmamak. Çünkü âşık oldun mu yaşlanırsın!" Gençlerin önemli bir kısrru ise, "gençUgini yaşamayı" hem eğlenmek hem de hayata hazırlanmak olarak tanımlıyordu. Görüştüğümüz gençlerden biri, "Ayneo yazm" diyordu, "GençHk çagı bir merdivendir. Öyie eglenelim, zıp zıp zıplayalıra çagı degüdir. Geiecegini garantiye aldıgın çagdır. tnsan her çagda eglenebilir. ama 34 yaşından sonra yabancı dil ogrenilmez." Konuşma isteğimizi önce, "Babam kızar, kusura bakmayın" diyerek reddeden bir kız öğrenci de arkadaşlarının verdikleri cevaplan duyduktan sonra dayanamayıp, "Gençlik ideaUstlikür. Ama Türkiye'de insanlann idealist olmaya bile baklan yok" diyerek konuşmaya katıldı. "Neden?" diye sorduğumuzda aldığımız yanıtlar birbirine çok benziyordu. Gençler toplumun ye ailelerinin baskısından bezmişlerdi. Kendi yaşam felsefelerine, yani "kafalanna göre" yaşamak istiyorlardı. Ayrıca hepsi Avnıpa'daki gibi 18 yaşından sonra "kendi evlerinde oturmayı" ve "ekonomik bagımsızlığa kavuşmayı" özlüyordu. Sosyoloji okuduğunu belirten öğrencilerden biri, "Gençiigini yaşayabilmek için yalnızca aileyi degil, toptumu da karşınıra almanız gerekiyor" derken, gençlerin toplumsal yahuzhğını da özetliyordu. Bir başka öğrenci, cinselliğin toplumda halen bir tabu olmasının kızlarda da erkeklerde de büyük huzursuzluk yarattığıru öne surüyordu. "Duygusal bir ilişkin olduğunda bunu cinsel açıdan yaşaman imkânsızlaşıyor. Toplum baskısı, yülardır kafana kakılan ahlak kurallanyla bir anda elin kolun baglanıyor. Bunun sonucu da ozentiler. carpık iliskiler ve surekü yaşanan stres, yani saglıksız bir gençlik" derken, birçok gencin sorununu dile getiriyordu. Iktisat Fakültesi'nde öğrenci olduğunu ve sınavdan yeni çıktığı için Türkçesini mazur görmemizi isteyen bir genç de, "Ben gençligimi yaşamıyonım. Gençiigini yaşamak özgür olmaktır. Ben özgür degilim. AUeme ve daha bir suru insana bagımlıyım" diye öfkeyle yanıtladı sorulanmızı. Sonra daha önce konuştuğumuz gençlerden oldukça farkh giyinmiş, türbanh kızlara yönelttik aynı soruları. "Gençiigini yaşamak deyimi bize çok anlamsız geliyor. tnsan her yaşta gençtir. Şimdiki gençler, genç olmayı bilinçsiz davranışlarda bulunmak zannediyorlar." dediler. Çmaraltı'nda gençlerin arasında sürekli boyacı çocuklar dolaşır. Bir de onlara sorduk. "Abla gençiigini yaşamak rahat, konforlu yaşamaktır. Bunlar oldu mu keyfıne diyecek olmaz" dedi 14 yaşında bir çocuk. Bu mini soruşturmadan sonra, "gençlerine gençiigini yaşatmayan bir toplum", acaba o gençlerden ne bekleyebilir sorusu takıhyordu akhmıza... Fahri doktora sert tepki ANKARA (ANKA) öğretim ÜyeJeri Derneği, Ege Üniversitesi'ne yaptıklan parasal katkıdan dolayı üç işadamına fahri doktorluk unvanı verilmesini kınadı. öğretim Üyeteri Derneği Genel Sekreteri Doç. Dr. Tahir Hdtipoğlu yaptığı açıklamada, "Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Sermet Akgün'ün 'Hayırseverlere doktor unvanı vermekten büyük mutluluk duyuyorum' sözlerini talihsizlik olarak buluyor ve kendisini şiddetle kımyoruz" dedi. "GENÇLtĞİNt YAŞAMAK^ NE DEMEK? Aşık ohncu, yaşlanırsın Gençlerin "gençliğini yaşamak ne demek" sorusuna verdiklerı değişik yanıtlar şöyle sıralanıyor. • Yetişkitüerin yerUşik değerlerini reddedip, kendi değerlerine göre yaşamak. • tlerde yapamayacaklannı yapmak. htediğin gibi giyinmek, istediğinle arkadaşlık etmek, eğlenmek. • özgür olmak, klmseye karşı sorumtu ve bağımlı olmamak. • Toplumun baskısından kurtulmak, kendi 'ene göre yaşamak. Gençüğinin verdiği enerjiyle eğlenmek ve 2 kendint geliştirmek içtn gönlünce kullanmak. ı^ • Geleceğini garantiye almak için tırmanman gereken bir merdiven. • Gençlik, idealistliktir, ama Türkiye'de ÖZGÜR OLMAK Gençlerin birçogu "gençliğiniyaşamak"kavramım "ekonomik özgürlükle"birinsanlann idealist olmaya bile hakları yok. leştiriyor. özgürlük öılemi, kuşaktan kuşağa devrolan bir gençlik mlrast gibi. • Her şeyin tadını çıkartmak. • 18 yaşında ekonomik özgürlüğünü kazanıp kendi evinde, kendi kurallarınla yaşamak. • Politikada söz hakkının olması. • Karşı cinsle özgurce arkadaşlık edebılmek. • Bol bol *« arkadaş değiştirerek gençliğin tadını çıkartmak. • Geiecek korkusu olmadan yaşamak. • Hiçbir şeyi ciddiye almadan yaşamak. • Rahat, konforlu bir hayat sürmek. • Istediğin her şeyi yapmak. • Eğlenmek, dans etmek, cinsel özgürlüğe sahip olmak. • özgür olmak. • Gençliğini yaşamamn tek yolu yetişkinlerden ayrı yaşamaktır. • Âşık olmamak, çünkü aşık oldun mu yaşlanırsın! Sovyet heyeti Kararlıhk 87'yi izliyor ANKARA/ÇORLU (Cumhuriyet Bürosu) Sovyetler Biriiği'nden dört kişılik bir askeri heyet Trakya'da sürmekte olan "Kararlıhk Gösterisi 87" tatbikatını izlemek uzere dün Istanbul'a geldi. Sovyetler Biriiği'nden, Türk topraklarmda gerçekleştirilen bir NATO tatbikatını izlemek için ilk kez bir başvuru yapıldığı bildirildi. NATO'nun planlı tatbıkatlanndan olan İTÜaçılışına katılan Başbakan Özal'ın dileğv Uygar tartışma ortaım inançların Tanrı ile kul arasında olduğunu söyledi. Demiroglu, konuşmasını bitirdikten sonra bir grup öğrenci sürekli alkış tutarak, salonu terk etti. Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Orhan Oguz da, yeni öğretim yılında üniversitede, 20 bin öğrenciye eğitim hizmeti verileceğini belirtti. Törene katılan Devlet Bakanı Tlnaz Titiz, Türkiye*nin en önemli meselesinin insanlann yetiştirilmesi olduğunu belirtti. Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Yiiksel Bozer de, üniversitesinin açılış töreninde yaptığı konuşmada, üniversite kanunlannın sık sık değiştirilmesinin sakıncalan üzerinde durarak, üniversitelere mali özerklik getirilmesinin önemini anlattı. Karadeniz Teknik Üniversitesi ile Konya Selçuk Üniversitesi'nde yeni öğretim yılı başladı. Karadeniz Teknik Üniversitesi'nde yeni öğretim yıhnın açıhş törenine katılan Kültür ve Turizm Bakanı Mesut Yılmaz, yabancı öğrenci turistlerin üniversite kampuslannda konuk edileceğini belirterek, ilk uygulama için Karadeniz Teknik Üniversitesi'nin seçildiğini söyledi. Yeni açılan Gaziantep Üniversitesi'nde de yeni öğretim yıh dun başladı. Gaziantep Üniversitesinin hizmete girmesiyle, yurt çapında üniversite sayısı 29 oldu. Devlet Bakanı ve hükümet sözcüsü Hasan Celal Güzel, açıhş töreninde yaptığı konuşmada, öğrencilerden her nlrlü fikre açık olmalarını istedi. Üniversitelerin 12 Eylül öncesinde birtakım güçlerin karargâhı haline getirildiğini anlatan Guzel, "Üniversiteler kimsenin nkrinin kalesi değüdir" dedi. GUzel'in konuşması sırasında bir grup öğrenci sürekli alkış tutarak, konuşmayı kesmek istedi. Siyasi polisin müdahalesi sonucu öğrenciler alkışı kesti. Bu arada Istanbul'da Harp Akademileri ile Ankara'da Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nde de yeni öğretim yıh başladı. Haber Merkezi 18 universite ile Harp Akademileri, yeni öğretim yılına dün başladı. Üniversite rektörleri, açıhş törenlerinde yaptıklan konuşmalarda, öğrenci fazlalığından, fiziksel ihtiyaç yetersizliğinden, öğretim üyesi eksikliğinden, ödeneklerin yetmemesinden yakındılar. Başbakan Turgut Özal da, Istanbul'da İTÜ'nun, Izmir'de 9 Eylül Üniversitesi'nin açıhş törenlerine katıldı. özal, İTÜ'de >'aptıgı konuşmada, iktidara geldikleri takdirde önümüzdeki yıllarda eğitim sorunlarına özel bir önem vereceklerini ifade ederek şöyle konuştu: "Bdki Yüksek Öğretim Kunılu meselesini. önümüzdeki beş sene içinde yine Ugililere danışarak, ilgililerle görüşerek, en iyi şekle nasıl sokanz diye diişünmemiz lazım. Tabii birçok şekilden, 1960'larda, 1970'lerde bir şekilden, 1980'lerde bir başka şekle geçti. Bnnun iyi tarafı var Başbakan özal, Bedrettin Dalan ve yetkUUer, İTÜ'nun açdışında. dı, yanlış tarafı vardı. Hiçbir ön>*argıya sahip defilim. Memleketimizde her mesde, üniversite meselesi de, başka konular da uygar bir tartışma ortamında serbestçe tartaşılabilsin, herkes fikrini söylesin. Kavga etmek yok." İTÜ Rektörü Prof. llhan Kayan, üniversitede, öğretim kapasitesinin çok üstünde öğrenci bulunduğunu, öğrenci fazlaiığmın kalite sorununu olumsuz yönde etkileyeceğini söyledi. Istanbul Üniversitesi'nde yeni ders yüının açılışı dolayısıyla düzenlenen törende konuşan Rektör Cem'i Demiroglu da, üniversite ortamında dinin istismar edilmemesi gerektiğini, dini RAKI TATlLt Etiket seçimi kurası sonucu Tekel Tuzla tesislerinde geiecek yaz 15 günlük tatil hakkı kazanan Gülsün ören yeni giysili rakı ile birlikte • Tarüşma ortaım yok Öğrenci dernekleri temsilcileri, ezberci eğitim sistemini ve öğrencilerin sınav makinesi haline getirilmek istenmesini eleştirdiler. tstanbul Haber Servisi İstanbul'da çeşitli üniversite ve fakültelerin öğrenci dernek temsilcileri, üniversiteler açılırken, gençliğin sorunlarına ve taleplerine ciddi olarak değinilmediğini, törenlerde verilen söylevlerle üniversitelerin güllük gülistanlık olarak gösterilmeye çalışıldığını öne sürduler. Öğrenci dernek temsilcileri, Istanbul Üniversitesi önunde dün düzenledikleri basm toplantısında, Istanbul'da yeni öğretim yılına başlayan üniversitelerde düzenlenen törenlerde, öğrenci dernekleri yetkililerinin konuşmalanna izdn verilmediğini belirterek şu görüşleri savundular: "Gençliğe karşı kulaklannı tıkayan siyasi iktidar ve üniversite yöneticileri, gençliğin daha da gürleşen sesini her zaman du>mak zorunda kalacaklardır. Bilimsel özerk demokratik iiniversitenin yaratılmasım asli sorunumuz olarak goniyoruz. BUimsel eğitim sağlanmalı, hiçbir sınırlamaya ve denetime tabi tutulmamalı, üniversiteler siyasi yönetimden geiecek her türlii gerici müdahaleye karşı korunmalıdır. Bizlere, yönetimde soz ve karar hakkı tamnmalıdır. Bu dogrultuda YÖK ve uygulamalannı ciddi bir engel olarak gorüyoruz. Krediler, beslenme, bannma ve her türlu zonınhı ihtiyacı karşılayacak seviyeye ytikseltilmelidir. 1402'lik ogretim uyeleri universitetere dönmelidir." Öğrenci derneklerinin temsilcileri, ders ezberlemekten bıktıklarını belirterek, "Hadi diyelim, lisede ezberledik, ama burası üniversitedir. Üniversite demek, yaratıcılık demek, tartışma demek, sosyal ve kültiirel faalivellerin yaygınlığı demek. Oysa, bugün bu ortamı göremiyonız" dediler. Temsilciler daha sonra haklı ve meşru taleplerinin gerçekleşmesi doğrultusunda, mücadeleden uzak durmayacaklarını belirterek, "Gelişmelerin sonımlusu ise biz değD, sorunlara duyarsız kalan siyasi iktidar ve üniversite yetkilileri olacaktır" diye konuştular. ÖĞRENCİ DERNEKLERİ YOK DUZENİNİ ELEŞTİRDİ Aslan sütüne Selçukhı aslanı tstanbul Haber Servisi ülusal Türk içkisi olarak bilinen rakı, yeni şişe kapak ve etiket ile satışa sunuldu. Tekel Genel Müdürluğu'nde düzenlenen bir basın toplantısı ile tanıtılan rakı yine aynı fiyatla satılacak. Toplantıda açıklamalarda bulunan Tekel Genel Muduru Siireyya Yiicel Özden, "Yeni Rakı çagdaş anlayışla hazırlanan yeni şekline kavuştu. Bu yeni şekli ile Baü dünyasının sahip oldugu tiim özellikkre sahip oldu" dedi. Yeni biçiminin Güzel Sanatlar Akademisi'nin profesörleri ve tekel desinatörlerinin iki yıllık çalışması sonunda ve halkın oyu ile seçildiğini anlatan özden, "Etiketteki aslan laklit degil. Selçuklu süslemelerinden alınan kanatlı aslandır" dedi. Anason ekicisinin güvencesi olmadığma da değinen Tekel Genel Müdürü doğa şartlanndan cabuk etkilenen anason bitkisinin yaptıklarını ve yuzde 3040 avans verdiklerini söyledi. Şarap konusunda da açıklamalarda bulunan Genel Müdür özden, "Türkiye;de ölmekte olan bagcdıgın teşvik edilmesi gerekmektedir. Ürelicinin bir zaman yaktıgı baglanna yeniden donmesi saglanmalıdır. Biz tekel olarak her sene üriinü zamlı olarak almaktayız. Ekim ayının 22'sinde çeşitli ulkelerin de iştirak edecegi Ürgiıp'te şarap festivali duzenliyoruz" dedi. Daha sonra etiket seçimi için oy veren ve sayılan daha sonra 4'e çıkarılan ailelerin kurası noter huzurunda çekildi. Buna göre Burdur'dan Mehmet Degirmenci, Istanbul'dan Giilsün Oren, Mersin'den Özkan Ergin ve Ankara'dan Berkalp Hasan Ozkan Tekel'in Tuzla tesislerinde 1988 yazında 15 gün konuk olacaklar. Rakıya yeni giysi: L> \ı u.i i't ermınation87 (Kararlılık Gösterisi 87) tatbikatının dünkü böltimü ABD 24'üncü mekanize tümeni tarafından gerçekleştirildi. ABD'nin Georgia eyaletinın Savannan bölgesinde bulunan Port Stewart'tan Türkiye'ye intikal eden Doğu Trakya Bölgesi'nde konuşlanan 24. mekanize tümene bağlı tank ve zırhlı birlikler, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 5. Kolordu Komutanlığı'na ait zırhlı birliklerle ortaklaşa savunma hareketi gerçekleştirdiler. Tatbikata katılan 24'üncü ABD mekanize tümeni Türkiye'ye ilk kez getirilen Ml tanklarıyla atış eğitimi de yaptı. Display Determination 87'nin bugünkü bölümunde de Saros Körfezi'ne çıkarma hareketi gerçekleştirilecek. Rust salıverilecek mi? LONDRA (AA) Küçük uçağıyla Kremlin meydanma ındikten sonra, 4 yıl çalışma kampı cezasına çarptınlan F. Alman pilot Mathias Rust'un, geiecek ay serbest bırakılacağt öne su'rüldü. Londra'da yayımlanan Sunday Express gazetesi, Rust'un, bolşevik devriminin 70. yıldönümü olan 7 kasım'da salıverileceğini yazdı. Fransız tarihçi tahliye edildi DÎYARBAKIR (Cumhuriyet) Geçen haziran ayında bir Fransız turist kafilesine rehberlik ettiği sırada Şanlıurfa 'daki tarihi ve turistik yerleri tamtırken Ermeni propagandası yaptığı öne sürulen Fransız Michel Ceraminot, dün DGM'de yapılan duruşmasmda tahliye edildi. Kafilede bulunan Türk çevirmen Nihat Vehbi Güldoğan 'ın ihbarıyla yakalanarak cezaevine konulan Michel Ceraminot'un savunmasını avukatı Turgut Kazan yaptı. Mahkeme heyeti sanığın tahliyesine, pasaport yasasının ilgili maddesine göre, dava sonuçlamncaya dek yurtdışına çıkışının yasaklanmasına karar verdiğini açıkladı. BİLİM ADAMLAR1M1ZIN ACILARI VE TÜBİTAKKONUK YAZAR Qrd. Prof. CAHJT ARF Biliııı adamı ve politik eğilim b) TUBlTAK'a yöneltilen. çırkinliği ve yersizliii ile birinciden farklı olan ikinci eleştiri ise, TÜBlTAK'ın, eleştiri sahiplerince millet düşmanlığı ile damgaJanan sol eğilimli ban kişiler için, bu sıfatlanna baglı olarak, bir arpalık haline getirilmiş olduğudur. Bir kere sol eğilimli olmak bir kışınin millet duşmanı olmasına gerektırmez. Belki, bunun tam tersıne, mılletin butün bireylerinin mutluluk için aynı şansa sahip olmalarını ıstemeleri nedenıyle, böyle kişiler gerçek anlamda mılletseverdirler. Diğer taraftan, bir bilim adamının veya bilim adamı adayının politik veya dinsel eğıUmı kendisınden başka hiç kımseyi ilgilendirmez; çünkü onun amacı sadece bilgi uretmektir. Buna karşın söz konusu eğilimler, ıçtenükli olmalan halinde duygusal kaynakhdır. 2 Oysa bilim adamı bilimsel alışkanlıkları dolayısıyla dış dunya ile ilişkilerini objektif ve sınırlı ölçülerde lutmak zorundadır. Onun bütün derdı, zamanının mümkün olduğu kadar bütününu araştırmasına ayırmaktır. Hemen butun toplumlarda yaygın olan dalgın âlim imajı bundan kaynaklanmaktadır Bilim adamının yerini belki şu cumleyle belirtebiliriz: Nükleer patlamayn bilim adamı bulmuştur, ama nukleer bombayı politikacılar ve yöneticıler kullanmıştır. Bu nedele TÜBİTAK, çalışmalarına yardımcı olacağı kişılerın sağcı veya solcu. dındar veya dınsiz olmalan ile kesinlikle ılgılenmez. Onu Ugılendıren, böyle kişılerin bilimsel tutku ve yetenekleridır. Dığer tarafıan, gerek bilim tutkusu, gerekse bihmsel yetenek, insanlann iç dünyalanndaki olgular olduğundan teşhıslerı çok güç olan özellıklerdır. Bu konuda sına\ ve testler ve hatta, Dr., Prof. gibi unvanlar çok yetersiz kalmaktadır. Bu nedenle TÜBİTAK, genç bir bilim adamı adayı olarak karşılaştığı bir kişinin, söz konusu tutku ve yeteneğe sahip olup olmadığını teşhis için şu yöntemi kullanmak zorunda±r: llgıli konularda tutku ve yeteneklerini bilimsel ürünleri ile kanıtlamış olgun bilim adamlannı, bu gençlerle karşılaştırıp aidıklan izlemmlere göre, bir dereceye kadar sezgısel de olsa, guvennıek ve karar vermek durumundadır. Böyle bir teşhısin daıma isabetli olacağının söylenemeyeceği doğaldır. Ancak TUBtTAK'ın bu konudakı hataları da bırer rısk olarak göze alması gerekmektedir. StRECEK