22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURÎYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER şa açılma ve ekonomık reform yanlısı Deng ve destekçılerı, uçuncu grup ıse henuz çok ya>gın ve etkın olmamasına karşın, Pekın, Şanghay \e başka yorelerdekı öğrencı hareketlerıyle de sesını duyuran ve daha çok Batılılaşma ve özgurleşme vanhsı olan grup Bu son ıkı grubun bırhkte olduğu ve ayrıldıkları noktalar var Bu uçuncu grup, ozgurluk lerın çoğalmasını, Batının sı>a sal kurumlannın alınmasını ve Deng'ın soz verdığı tum reformlann ıvedıhkle uygulanmasını ıs tıvor Unlu romancı Zhang Xıanlıan ıse şoyle dıyor "Sosyalız mı gerçekleştırme çabasında karşılaştığımız guçluklerın temelı, kapıtalıst sureçten geçmeyışınuzdır Kapıtahst duşunce suç olmakdan çıktığı zaman, ınsanlar dakı psıkolojık engel de ortadan kalkacaktır" (1) Öte yandan, Komunıst Partı'nın guçlu orga nı People's Daily (Halkın Gunlugu) "Basın, partının sozculuğunu yapıyor Bundan böyle basın partının değıl, halkın değışık goruşlerını yansıtan bır bunveye kavuşmalıdır" (2), dıye yazmak ta Basın ve haber organlannı daha özgürleştırmek uğruna 1987 yılınoa yenı yasaların yapılacağı ve bunların 1988 yılında uygulamaya konulacağı da öne surulmekte, Ancak şımdıden ba sının eskısıne oranla daha ozgur olduğu da bır gerçek KENDtSİYLE, YAKIN GEÇMtŞİYLE HESAPLAŞMA Bugunku Çın'de özellikie şu alanlarda Mao'nun etkısının azaldığı gözlemlenebılır Dış pohtıka, ekonomı, sıyasal yönetım bıçımı ve akademık konularda Endustrı, tarım, bılım ve teknolojı ve ordu alanlarında ongorulen modernızasyonu gerçekleştırmek ıçın dış polıtıkayı daha az tutucu hale donuşturmek, ekonomıde yapısal değışıklıklere gıtmek, sı>asette özgurluklere daha çok yer vermek ve tum bunlar uğruna yenı kadroların yetışmesını sağlamak ve bu nedenle aka demık kuruluşların da dışa açılmasını gerçekleştırmek, başlıca çabalar arasında Kısacası Çın, kendısıyle, yakın geçmışıyle bır hesaplaşma surecıne gırmış gö zukuyor 1980'lerde yapmış olduğu fakat kısa sure once basılan bır konuşmasında Deng, Çın'ın en buyuk sorunlannın şu konularda olduğunu vurgulamakta Burokrası, gucun fazla odaklaşması, pederşahı >onetım bıçımı ve res mı görevhlere tamnan ayrıcalıklar Bugunku Çın'de sıyasal reformdan soz edıldığınde en çok şu konular gundeme gelmekte Burokrasıye çekıduzen venp daha lyı ışlemesını sağlamak, Ulusal Halk Kongresı'nın (parla mento) yetkılennı arttırmak, hu kumet ve partının ışlevlennı da ha behrgın bır bıçımde açıkla mak Deng, pragmatık göruşu nu "manevı u>garhk" olarak tanımh>or ve bu da ekonomık reformlar aracılığıyla ınsanları yenıden eğıtmek anlamını taşı yor Muhafazakârlar ıse bunu eskıden olduğu gıbı Marksıst Lenınıst goruşler doğrultusunda kışüerı eğıtmek şeklmde yorumluyorlar Her ıkı göruşun de amacı özellikie gençlerı kazan mak Partının Merkez Danışma Kuruiu ve Asken Konular Ko mısyonu Başkanhğı gıbı önemlı görevlerden çekılmek ıstemesıne ve çok yaşh olmasına karşın, guçlu ve bırleştırıcı bır ada> bu lunamaması nedenıyle Deng, hâ lâ Çın'ın en önde gelen ve onun sıyasasını etkıleyen ve yonlendıren en onemh kışı olma durumu nu koruyor (3) Çın'ın geçmıştekı ıç polıtıkası da dıkkate ahnması gereken ba zı özellıkler taşıyor, ılımlı solun, ılımlı polıtıkayı destekleyen ke sımın guçsuz oluşu, Çın halkını, sağda Batılı somurgecılerle ışbırlığı ıçındekı Çan Kaı Şek ıle aşı rı solda Mao Zedung arasında bır seçme yapma zorunda bırak tığı bılınen bır gerçek Çan Kaı Şek'ten umudunu vıtıren bağım sızlıktan yana rrullıyetçıler de Mao eylemıne katıhnca, konu, bır toplumsal devnm olma yanı sıra bır kurtuluş savaşına da donuştu Ilımlı guçler, hem ekono mık özgurluk hem de sıyasal özgurlukten yana olanlar, böylece elenmış oldu Çın'ın modernızasyonunda ve dışa açılma poutıkasında, kuş kusuz sanayıleşmış ulkeler onemh bır yer tutuyor Çın'ın gereksınmelennı en çok onlar karşılama durumundalar Ancak Çın'de bulunduğum sure içinde, bıhmsel temaslarımda hep Çın' ın bır Uçuncu Dunya ulkesı ol duğunun ve dışa açılmada gelış mış ulkelerle bazı yakın ılışkıle re gırmek zorunluluğuna karşın kendılennı bır Uçuncu Dunya ulkesı olarak gorduklerının ozen le vurgulandığına tanık oldum Dunyanın dortte uçu gelışmekte olan ulkelerden oluştuğuna gore, Çın'ın dış pohtıkada buyuk gucunu bu grubun onderlığınde gorduğu de bır gerçek Ancak konu uzennde o kadar ısrarla ve bır ölçude heyecanla duruluyor kı, Uçuncu Dunyalı olmanın sıyasal bır amacın otesınde de bır anlam taşıdığı ızlenımı guç kazanıyor Somuru duzenıne hayır dı yen ulkelere Çın, tanhınde geçırdığı olaylann da etkısıyle ıster ıstemez bır yakınlık duvuyor ÇIN VE TURKİYE Çın, Turkıye've stratejık açı dan buyuk onem verıyor Tıcarı ılışkılennı de gehştırmek ıstıyor Bu nedenlerle, Çınlıler, asken ve tıcan alanlarda Turkıye'yı daha ıvı tanıyorlar Akademık duzevdekı gozlemlerım ıse, bazı ıstıs nalar dışında, Turk bılım adamının Çın'ı daha ıyı tanıdığı doğ rultusunda Uzun yıllar üışkılerdekı kopukluk, Çın'de bır sureç içinde aydın kesımın dışlanması, bu durumu bır ölçude a>dınlata bılır Fakat bu kopukluğu onar mak ıçın de çaba sarfedıhyor Bu çaba>a Pekın Buvukelçıhğımızın katkısı da onemh Çın'de bulun duğum sure ıçınde Buyukelçımız Sayın Behıç Hazar, Turkıye'de olduğundan programımın bır ke sımıvle Musteşar Sayın Tomur Bayar ve Bırıncı Kâtıp Sayın Ah Rıza Çolak ılgılendıler Bu ıkı genç hancıyecımız, Çın'ı daha ıyı anlamak ve Turkıye'yı tanıtmak ıçın buyuk uğraş venyorlar Kendılerı ulke dışında bırçok kere karşılaştığım sağduyulu, bılgıh ve çalışkan harıcıyecılerımızden Ulkelerımız arasında sıyasal yönetım bıçımı anlayış ve uygu lamasında temel farklılıklar ol masına ve Turkıye'nın çoğulcu demokrasıyı kendısı ıçın en ger çekçı, en sağlıklı sıstem olarak seçmesıne karşın, tarıhten gelen ıhşkılerımızı bugun ve yarın daha da gehştırmek ve pekıştırmek, her ıkı ulkenin yararına olduğu kadar, dunya barışına da hızmet edeceğı konusunda karşılıklı an layış guç kazanmakta (1) The Lıterer) Gazelte. (Yazınsal Gaıe It) 28 Ağustos 1986 (2) Asıa «ttk (Asn Haftası) 14 Evlul 1986 s 39 (3) Th« London Tımts 13 Eylul 1986 s 5 OCAK 1987 Çîn 1982 Çin Anayasası'mn başlangıç bölumunde sosyalızmın kurulması içın işçiler, köylüler ve aydınların işbırliğınin gereklıliği vurgulamyor. Öte yandan, özellikie son yıl içinde Deng Siao Ping, unıversite mezunu teknokratları parti içinde önemlı yerlere getırmeye özen gosterıyor. Kısacası, aydınlar itibar kazanmış durumda. 1982 Anayasası'na göre gelecek yıllarda ulkenin en buyuk amacı sosyalist modernleşmeyi gerçekleştırmek. CÜMHUR t YET TEN OKURLARA... OKAY GÖAEVStV Muhabir... Prof. Dr. SUNA KİLİ Boğaziçi Üniversitesi hk bılıncı "Çınlılık" uzennde yoğunlaşmış Genelde ıdeolojı, özellikie aydınlarda kımlıklennın bır parçası, fakat özu değıl Sokaklardakı ınsanlar, renk renk gıysıler içinde Genelde guleç yuzlu kışıler Insana, sankı ulke lerınde rahatça dolaşabılmenın mutluluğunu venı tadıyorlar ızlenımını verıyorlar Ancak Çın zengın bır ülİce değıl Fakat görduğum kadanyla açlık yok Sade de olsa ınsanlar temız gıyımlı Ağır bedellere karşın sıstem bu ıkı sonınu temelde çözmuş gözukuvor Çınlıler okumayı sevıyor \e guzel sanatlara önem venyorlar Kultur Devnmı'nden bu yana yenı yasalar yapmak, Çın'ın en buyuk uğraşları arasında Bu nedenle 1982 yılında kurulan Çın Hukuk Bırlığı'nın bazı uyelerı, >enı yasaların hazırlanmasında etkın gorev almışlar Kultur Devrımı'nın sonuna kadar ulkenin çeşıth sorunları uretılen genel sı jasalarla çozum bulmaya çalışıl mış Şımdı ağırlık yenı yasalar yapmak, böylece gelışmeyı daha tutarlı ılkeler çerçevesinde sağlamak ve denetlemek doğrultusun da MAO DONEMtNİN DEĞERLENDİRÎLİŞİ Mao donemıne en buyuk tepkı aydın kesımden gelıyor OzelIıkle akademık kuruluşlar ve unıversıte oğretım uyelerı, Kultur Devnmı'nden en çok yakınanlar arasında Orneğın, Şanghay'dakı yerel Hukuk Bırlığı'nın başkanı profesör, Kultur De\rımı suresınde 7 yıhnı bır tarlada salata yetıştırmekle geçırdığını, a>nı kuruluşun Guanzhou'dakı başkanı ıse koy kokenlı olduğunu, Mao ıle "Uzun Yolculuk"a çıkmış olduğunu, ancak sonradan çok çektığını vurgulayarak tep kılerını dıle getırdıler Mao'nun başarısının çeşıth kereler oran G Sdmuru duzenıyle ılgılı uzucu ve o kadar da çırkın çeşıth olaylar arasında Çın'ın geçmışınde yer alan ıkı konu, kuçuk yaştan berı belleğımden hıç sılınmedı Bınsı Şanghay'da yalnızca ya banalann gırebüdığı bır restoranın kapısına "Burava Çınlıler ve köpekler gıremez" dı>e asılmış tabela, ötekı ıse tıcan amaçlarla zorla afyon satmak ıçın bazı Batılı devletlerın Çın'e açtıklan ve tarıhe "Afyon Savaşlan" dıye gı ren olay Her ıkısı de emperyauzmın, yayılmacıhğın çarpıa bırer örneğı olarak canhlığını ko rumakta MAO SONRASI ÇİN "Uluslararası Anayasa Hukuk Bırlığı"nın konsev uyesı olarak bu kuruluşun 1983'te Belgrad'da yer alan 1 Dünya Kongresı'ne ve aynı kuruluşun 1984 sonunda Murten'dekı (Isvıçre) yuvarlak masa toplantısma katümıştım Çınlı bılım adamlannın genel ra portör olarak verdığım raporu ve sunduğum bıldırılerı dıkkatle dınledıklerını ve bır akademık dıyaloğa gırmeye ozen gösterdık lennı gördum. "Çın Hukuk Bırhğı"nın yaşlı, fakat uyanık, bıl gılı ve etkın başkanı Prof Zhang Youyu ıle tanıştığımızda, bana "Mustafa Kemal'ın ulkesınden gehyorsunuz Bız de sızın gıbı bır Uçuncu Dunya ulkesındenız" de dı Kısa bır sure sonra da aynı başkan, Çın Hukuk Bırbğı adına akademık temaslar yapmak uzere benı ulkesıne davet ettı Eylul 1986 tarıhınde Çın'e gıttım Pekın ya da bulunduğum obur kent ve unıversıtelerde sıstemın baskısını çok açık bıçımde gor mek pek olanaklı değıldı Dışa açılma polıtıkası bır rahatlama getırmış Ideolojı, bır ölçude de olsa, bır kıyı>a ıtılmış Daha pragmatıst olmak yeğlenmış "Çın'Mı olmak ıdeolojıden de önemlı gözukuyor Ulusal kım landığına tanık oldum "Mao % 50,rç>75 doğru yaptı" gıbı Sembol olarak Mao, bır ölçude etkuılığını surduruyor Ancak Mao, son yıllarda gıttıkçe artan bır oranda etkınlığını yıtırmış, fakat sonuna kadar dayandığı kaleler de olmuş Bunların başında Şanghay'dakı yerel partı örgutu gelıyor Çınlılerın deyımıyle "Dörtle Çete"nm temel sıyasal dayanağı da bu kentten gelmış Bugun de özgurluk doğrultusunda gosterılerın yoğunlaştığı Şanghay, köktencı sıyasalann oluştuğu bır kent olma özelhğı nı yıtırmemış durumda Çın'dekı son gelışmeler, tum msanlık ıçın geçerlı bır konuyu tekrar vurgulamış oldu Ekonomık özgurlukler, sıyasal özgurluklerle bırlıkte var olduğu toplumlarda, ınsanlar daha onurlu bır yaşam duzeyıne kavuşmuş oluyorlar 1982 Çın Anayasası'mn başlangıç bölumunde sosyahzmm kurulması ıçın ışçıler, köylüler ve aydınların ışbırlığının gereklılığı vurgulamyor Öte yandan, özel hkle son yıl içinde Deng Sıao Pıng, unıversıte mezunu teknok ratları partı içinde önemlı yerlere getırmeye özen gösterıyor Kısacası, aydınlar ıtıbar kazanmış durumda 1982 Anayasası'na göre gelecek yıllarda ulkenin en buyuk amacı, sosyalist modernleşmeyi gerçekleştırmek Bunun ıse Komunıst Partı, MarksızmLenınızm ve Mao Zedung duşuncesı yardımıyla sağlanacağı vurgulanmakta Bu kuramsal yaklaşımın yanında Çın'ın sıyasal yaşamında gerçek ağırlığı olan uç grubu gözlenilemek olanakh Bınncı grup, Çın'm sosyalist ekonomısının mımarı Chen Yun gıbı MarksıstLenınıst duşunce ve uygulamalara bağlı \e gehşmelerı kaygıyla ızleyen ve etkınlığını şımdılerde oldukça yıtırmış görunen "muhafazakâr" grup, dı EVET/HAYIR Yürekli Uyanlardan Ders Almak... OKTfly AKBAL OKURLARDAN Vergiyi nasıl ödeyeceğiz? ulaşmıyor. Oncelıkle sormak ıstedığımız, zarar beyanmda odenecek vergı nasıl doğar? Btldığımız kadanyla vergı, kazanılmifsa odenır. Eğer zarar soz konusu ıse hayat standardı denılen esas hangı ölçuye gore uygulanıyor? Daha once hayat standardıntn enflasyon oranına paralel olarak % 25 artacağı behrlenmısken Sn. Ozal'ın doğrudan mudahalesı ıle % 100 arttmldı. Bu durumda hangı ucret ve gelır % 100 arttırılmıştır. Şımdı bıze once asgarı ucretle çalışanı omek gosterır, sonra da, 'zarar ediyorsanız kapatın' dıytbilirsinız. Şunu bılmemzı ısterız kı, bızler daha once ozel sektorde çalıştık ve gerekçesız ışten atıldık. Bunun uzeruıe unıversıte mezunu olduğumuz halde yapacak hıçbır ıs bulamayıp buro açmak zorunda kaldık. Ayrıca bakmakla yukumlu olduğumuz 3 aıle var. Bu duruma gore bız bu vergiyi nasıl ödeyeceğiz? BIRLlk MVHASEBE ISTANBULSİLİVRI Mart ayında çok kısıtb olanaklar ıle muhasebe burosu açtık. 1986 yılının hayat standardı 1.600.000ı TL.'sı olarak belırlendı. Bize "hfi bir gazetecı, aynı zamanda ıyı bir yazar da oimaltdtr. Çe tahakkuk eden toplam vergı tmkaya, bugune kadar yayımladığı kıtaplan ıle yazariık yetene343.333 TL.sıdır. Bızım net ğını kanıtiamıştır Sıradan bır gazetecılık yapmaz o, sorunlann kânmız büe bu rakama derinlığine ınmeye, usta bır anlatımla o sorunları okurianna benımsetmeye çalışır Bır başka özelliğı de pek çok kışının yanaşmadığı, çekındığı yaşamsal konuiara, sorunlara tam bır yürekih lıkle el atmasıdır" İzmır temsıteimız Hıkmet Çetınkaya'yı yenı çıkan "Kubriay Oteyı ve Tankat Kampten"(Boyut Yayınları)kıtabına yazdığım kısa tanrtma yazısında boyle tanımladım 'Cumhunyef okuru Çetınkaya'yı benım kadar tanır Bu soytedıktenmı onayiayacaktır Gerçekten de Çetınkaya gazetecı, yazar nıtelıklennın yanı sıra, yüreklı bır kışıdır Bu yenı kıtabında yer alan yazılar, Kubılay olayı ve tarıkatlarla ılgılı olanları tüm açıklığı, çıplaklıgıyta yazmak, hele bu tür yazıları yayımlamanın büyük tehlıkelerle karşılaşmak sayıldıgı günlerde yazıp yayımlamak, kuşkusuz bır yürek ışıdır Bır örnek Ayvalık'ın Sanmsaklı köyündekı Sancak komando kampını, faşızm ruzgârlarının alabıldığıne estığı günlerde, hem 'Cumhunyet' gıbı bır gazetede gün ışığına çıkarmak Dın baskısı ve kadın konusunu, nur kamplarını, haşhaş soaınunu, Ticanılığı ve Pılavoğlu'nu sergılemek kotay ışler degıldır Bu tür gazetecılık yapan azdır, hemen hemen hıç yoktur "Bızım saptadtğımıza göre, eğıbm kamplan adı altında 'nur eğitımi' yapılryordu Anadolu'nun çeşıtlı ıl, ılçe, bucak ve köylennden göndenlen bu çocuklara uç ay süreceğını saptadığımız bu kamplarda sabah kahvattısı, öğle ve akşam yemekien venlh yordu Çocuklann haftada bır gün ıse tatolten vardı Evet, haftada bir gün, sadece cuma günlen " Turgutlu'dakı bu nur kampından bır cocukla konuşur Çetınkaya "Neler yapıyorsunuz?" dıye sorar "Kıtap okuyoruz, ılım öğrenıyoruz Afenn sana Sustu Kara gözlenyle bakındı sağa sola 'Sonra' dedım 'Ilım öğreoaKkten sonra rfapacakstnız^ Beyaz gömleğtnın yakası kjrlıydi Gözlenme baka baka cevapladı 'Kâfırten öldüreceğız', 'Kım bu kSüner?' 'Namaz kılmayanla, açık saçık gıyınenler, onlar hep k6ffr Hepsı kâfır Carnilen kapatacaklar Müslümanlan öldürecekler, ama bız ılım öğrenınce soracağız hepsıne. " Sancak Tul Fabnkası'nın sahıbı, AP'nın Çanakkale Mılletvekılı Murat Bayrak'ın, Sanmsaklı'da kurduğu komando yetıştırme kampını basına, ddayısıyia kamuoyuna açıklayan da Hıkmet Çetınkaya'dır 1970 yılında turızm kredısı alınarak kurulan bır tatıl köyüdur bu 12 Eylül'den sonra devletın el koyduğu bu tatıl köyu, gereklı ışlem zamanında yenne getınlmedığınden yıne eskı sahıbı Bay Murat Bayrak'a dönmuş' Kımse yaklaşamaz bu kampın yakınlarına Çünku orda aşırı sağcı bır partı, mılrtanlanna sılahlı eğıtım yaptırmaktadır Partı lıden sık sık buraya geiır, komandolarıyla görüşür Çetınkaya o günlerde söyleyazıyor "Bır ılgilı çıkıp sormuyordu Murat Bayrak'a, 'devletın kredısıyle yapılan bu tatıl köyünü nasıl eğıtım merkezı halıne getrebıhr' dıye " Bu Sancak eğıtım köyünü söyie anlatıyor Çetınkaya "Çağla yesılıydı tüm yapılar Aslında modem bır tatıl köyuydü Resepsıyonun bulunduğu kesım, hemen dıkkatımızı çektı Kırmızı boyayla bozkurt resımlen çızılmıştı duvariara MHP'nın sloganlannı kapsayan afısler asılıydı işçılerden bınsıne sordum 'kimler GAR var bu kampta" dıye Terden sınlsıklam olmuş ışçı elıyle alnını sılıp, 'Başbuğ dıye bın kalırmış' yanıtını verdı duraklamaksızın " Çetınkaya, soruşturur bu köyde 'neyın eğttımı yapıldığını', aldıgı yanrt şudur "Komando eğıtımı yapıyoriarmış Gomünıstlen ökJüreceklermış " azetenin hammaddesı haber, dolayısıyla gazetecılık denınce akla ılk gelen şeylerden bın de muhabırlıktır Muhabırlık deyınce de hemen akla ömeğln önce ispanya Iç Savaşını "taraflı" gazetecı olarak ızleyen, sonra müttefık bırlıklennın en önünde Pans'e gıren savaş muhabın Emest Hemıngvvay, ikıncı Dünya Savaşı'nı günü gününe ızleyen ve önce haberlenyle sonra romanlanyla aktaran Konstantın Sımonov, Afganıstan ya da Pans muhatnrlığı yaparken romanlannı da kuran Joseph Kessel ya da Watergate'ı ortaya çıkararak bır ABD başkanının görevınden ıstıfa etmeslnı sağlayan Bola Woodward ve Cari Bemsteın gıbı ünlu acHar, bunların yaşadıklan seruvenler gelır akla önce Ve de kuşkusuz şu anda alanlannda genış ün kazanmış, uzrnanlaşmış ve çalışmaya devam eden muhabir arkadaşlanmız. Ama Cağaloğlu'nda yuzlerce muhabir her gün gazetelennın mutfaklanna tyi ve çok haber, ya da en azından yönetıcılenn beğeneceğı haber ve fotoğraf yetştrmek ıçin koşar, terler. Arkadaşımız Asıye Uysal da Gazetecller Cemıyeb'nın "Araşttrma Yanşması"na katılırken konu olarak "muhabir"/ seçmış ve gerçekleştırdığı ılgınç çalışmasıyla ödül kazanmıştır. Asıye Uysafın "muhabir" araştırması bır yandan şu anda bu görevı çeşıth gazetelerde sürdüren değışık yaş ve deneyımlerdekı ınsanların ıçınde bulunduklan ortama olan eleştmlennı yansıtırken, dığer yandan da kendiliğınden bır "basın dünyamızın eleştınsı"ne dönüşüyor Araştırmaya 24 muhabir katılmış ve oldukça kapsamlı sorulan yanrtlamış Bu yanıtlann bır özetı b/te ortaya oldukça ılgınç bır görünüm çıkarıyor Bır kez muhabırlenn hemen tümü maddı açıdan sorun/u ve geçım sıkıntısı çekryor Bu sorun ve ış koşullan, doğal olarak yaşamlarının dığer kesımlennı de etkılıyor Muhabırler oncelıkle şu andakı Türk basınının genel olarak bırkaç gazete dışında etkisız ya da halkı olumsuz yönde etkıler nıtelıkte olduğunu savunuyorlar Kendı görevlennden yo/a çıkarak sıraladıklan kımı yakmmalar, kuşkusuz bu yargının kaynağı "Yazmak ıstedığımız şeyı yazamıyoruz Yönetıcılenn ısteğı doğrultuda haber yazmak zorunda kalıyoruz Yönetıcıler muhabırie tartışmıyor Haberlenmızı çarpıtıyor, kaynaklaria aramızı bozuyorlar Kendı gazetemı okumam Baştakının aklına gelen, kılıfına uydurulup haber halıne getırılıyor Yönetıcıler, daha çok yönlendırıcı eşgüdümü sağlayıcı olmalı Gazete yonetımı sık sık değışıyor Genel haber polıtıkası yok, haberler nıtelıksız Muhabınn bellı bır alanda uzmanlaşmasına ızın venlmıyor Muhabırlenn eğıtılmesı ıçın gazetelerde bır şey yapılmıyor Muhabir dışarda gazetenin temsılcısıdır, okuyucu ve haber kaynağı, muhabıre bakarak gazeteyı değerlendırır, bu dıkkate alınmıyor " Bunlar muhabırlenn genel ortama ve yönetımlere karşı eleştın ve yakınmalannm küçük bır özeö özeleşün yaparken de, dengesız çalışma ve zaman eksıklığınden kendılennı yetıştıremedıklen, yabancı dıl bılmedıklen, çevre eksıklıklen, kültür bınkımı ve deneyım eksıkllklennı sıralıyorlar Pekı bunun üstesınden nasıl gelecekler? işte bır yanrt. "Komplıke bır gazetecı olmak ıstıyorum Karanlık odayı, teleksı, her şeyı öğrenmek ıstıyorum Babıalı çok guvencelı bır yer değıl Her bırım hakkında bılgı sahıbı olmak ıstıyorum" Ve ışte bır başka yanıt. "Bazı şeyier kafama dank ettı Okumak zorundayım Kendımı dınledığımde çok boş olduğumu gördüm Son altı aydır düzenlı olarak kıtap okumaya başladım ." Muhabırler kendı arkadaşlannı da eleştınyorlar "Uzmanlaşmak ıçın çaba harcamıyorlar, bellı haberlere gıderek ışın kaymağını alıp gelmek ıstıyorlar Araştırıp ortaya bır şey çıkarma gayretı zayıf Normal gazetecılık yapmak ıstemıyorlar Kendını gelıştırmeye özen göstermıyor, kestırme yoldan ımza peşınde koşuyorlar Sıyası fıkırlerını habere, fotoğrafa yansıtıyoriar " Işte gazetelenn vazgeçılmez ınsanlanndan bır grubun ağzından bır basın özeleştınsı denemesı, tartışılması ne kadar yennde olurdu Bır de araştırmada geçmeyen bır konu var: Dayak Onu da muhabırler adına bız ekleyelım. Muhabırler hlç kımseden dayak yemek de ıstemıyorlar Garanti ANTİ ana ZEYTİNBURNU ASLİYE 1. HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 985 321 Davacı Vakıflar Genel Mudurluğu vekılı Av Hacer Guler tarafından mahkememıze açılan Zeytınburnu, Kazlıçeşme Mahal lesı \ elıefend Sokağı nda kâın, eskı 1968 venı I8H ada eskı 2, venı 203 parsel sayılı Bevazıt Ha nı V eh V akfı ndan taşınmazın ıfraandan me>dana gelen 655 parselın tamamırun metruken Vakıf lar Genel Mudurluğu adına tes cılını ıstemış olduğjndan, Mahlul olduğu bıldınlen An gel Kızı Ipana nın sağ ıse ken dısının sağ degıl ıse mırasçılarının mahkememızın 1985/321 sa>ıü dosyasmın duruşmanın bı rakıldıgı 20 2 198" gunu saat U'de mahkememızın duruşma salonunda hazır bulunmanız hu susu ılanen teblıâ olunur 5 12 1986" ILAN Çetınkaya, 15 Eylül 1975'te yazdığı bu yazıyı şu sözlerle bıtırmış "9 Eyİül yüruyüşunde ıziedtm komandoiann geçışını Çoğu yoksul kuy çocuklarıydı, uzerfennde doğru dürüst gıysılen, kunduralan yoktu Çoğu da lumpen takımından Hepsı kandınlmışlığın içinde bağınp duruyoriardı Bellı, Türkıye bır yere götürulmek ıstenıyordu " Hıkmet Çetınkaya'nın "KubUay Olayı ve Tankatlar" ı hem güncel, hem kalıcı bır kıtap Belgesel olduğu kadar duygulara, sagduyuya da etkıler yapan bır yazın ürunu Çetınkaya'nın kısa bır süre önce yayimlanan "Toroslardan Aşağı" (Tekın Yayınları) ve "Kubılay Oİayı ve Tankatlar" adlı yapıtları, içinde yaşadığımız w yasamakta olduğumuz dönemı tum açıklığıyle, gerçeklenyle gözler önune seren yürekli seslenışler Görmesını, göstermesını bılmek, bunlan tyı bır anlatımla sergılemek, en önemlısı de ülkenın, ulusun sorunlanna tam bır yureklılıkle yaklaşmak Az şeyier değıl bunlarl BANKASI Ankara Ayrancı Şubesi, Portakal Çiçegi Sokak, No. 2/A'da yeniden duzenlenen kendi binasında, çağdaş bankacılık hizmetieri sunmaya devam ediyor. Ayrancı'da yeni Garanti'ye mutiaka uğrayın. Güler yuzlu Garanti'li Bankacılar sizi, 'Süper Sistem'in çağdaş hızıyla ve yenilenen bir coşkuyla karşılamaya hazır. Paranızı, işinizi, geleceğinizi Garanti'ye alın. GARANTİ BANKASI ACI GUNLERİMZ İÇİN \urtıçı, yurtdiçi cenaze nakledılır, cenaze ılaçlama, malzeme, tabut butun ışlemler hassasıyet, suratle yapıhr Işletmede aynca 18 ambulans mevcuttur Cenaze ılanlarından hızmet bedelı alınmaz Acı gunlerınızı pa>laşır, gu nun her saatınde emrınızde yız İSLAM CENAZE İŞLERİ 147 20 06 140 68 86
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear